Dentin Doku
Dentin kemiğe benzer bir dokudur, ancak büyük oranda (%80) kalsiyum tuzlarını içermesi nedeniyle daha serttir. Mine ve sementumun derininde yer almaktadır. Dentinde hidroksiapaptit oranı mineden az olmasına (yaklaşık %70) rağmen, kemik ve sementumdakinden fazladır. Kalsiyum tuzları hidroksiapatit kristalleri şeklinde bulunur. Dentin dişin depolanabilir ilk mineralize edilmiş komponenti olup Odontoblastlar tarafından üretilir. Dentinin en dış kısmı olan dentin kabuğu kollajen liflerin (von Korff’s lifleri) küçük tomurcuklarını üreten subodontoblastlar tarafından oluşturulur. Odontoblastlar dental papillanın periferindeki hücrelerden farklanır. Farklanmaları sırasında sitoplazmik volümleri ve organelleri azalır. Dentin hücre içermez, sadece odontoblastların uzun uzantılarını içerir. Organik hücreler arası materyal (%20) esas olarak odontoblastlar tarafından sentez edilen kollajen lifler ve glikozaminoglikanlardan oluşmuştur. Odantoblastlar dentinin en iç yüzeyinde, pulpanın periferinde tek sıra halinde bulunurlar. Mezenşimal kökenli odontoblastlar da, ektoderm orijinli ameloblastlar gibi uzun prizmatik şekilli hücrelerdir. Bazale yakın yerleşimli bir çekirdek, bazofilik sitoplazmalarında yaygın granüler endoplazmik retikülüm ve supranüklear Golgi apparatus içerirler. Golgi apparatusun dış yüzeyi granüler endoplazmik retikulum ile ilişkilidir ve apparatusun immatür yüzeyini oluşturur. Matur yüzeyi genişlemiş vakuoller ve prosekresyon granülleri içerir. Matur salgı granülleri odontoblastların ince, uzun uzantılarında görülür. Hücreler apikal olarak dentine doğru, bağlantı kompleksleri ve ince uzun sitoplazmik uzantıları ile bir ağ oluştururlar. Odontoblastların ince, uzun sitoplazmik oluşumları Tomes’in dentinal lifleri olarak adlandırılır. Bu lifler dentinin bütün tabakalarına penetre olurlar ve dentinal tübüller olarak adlandırılan dentin içerisindeki küçük kanallarda yerleşirler. Dentinal tübüller dentinin ritmik büyümesine göre kalınlığı boyunca uzunlamasına devam eder. Periferal olarak yani dentin ve enamelin (taç) veya dentin ve sementumun (kök) bağlantı kısımlarında lifler dallanır fakat merkezde bulunan lifler dallanmazlar. Lifler 3-4 mikron çaptadırlar. Dentin dentinal tübüllerin varlığından dolayı radyal çizgili bir görünüme sahiptir. Dentinal tübüller dentin boyunca açık S şeklinde dalgalı bir yol izler. Her bir tübülün hemen etrafındaki dentin çok daha denstir ve Neumann kılıfı olarak adlandırılır. Genç immatür dentin, odontoblast hücre gövdesine yakın bir tabaka oluşturur. Bu tabakaya predentin adı verilir. Bu tabaka yeni mineralize olmuştur ve dentinden farklı boyanır. Predentin temel madde ve odontoblastlar tarafından oluşturulan kollajen lifleri içerir. Kollajen lifler birbirine paralel tarzda düzenlenmişlerdir ve kesitlerde sıkıca paketlenmiş dalgalı çizgiler halinde görülürler. Predentin 2 özgün protein içerir:
• Dentin fosfoprotein (DPP) : 45 kDa, aspartik asit ve fosfoserinden zengin ve fazla miktarda kalsiyuma bağlanan, asidik fosforillenmiş proteindir. DPP, mineralizasyonun başlaması ve mineralizasyon boyutu ve şeklinin kontrolü ile ilgilidir.
• Dentin sialoprotein (DSP): 100 kDa aspartik asit ve glutamik asit, serin, glisin ve kondroitin-6 proteinden zengin proteoglikanlardır. Ayrıca mineralizasyon için de gereklidir.
Odontoblast sitoplazmasında golgi vezikülleri içindeki hidroksiapatit ve kollajen prekürsörlerinin kalsiyum ile bağlanmasıyla oluşan yapılara abaküs cisimleri denir. Abaküs cisimleri salgı granüllerinde olgunlaştıkça belirginleşir. Dentin ve predentin kavşağında mineralizasyon oluşur ve kollajen lifler hidroksiapatit kristalleri tarafından maskelenirler. Matur dentinin sertleşmiş kalsifiye kollajen lifleri rastgele bir düzenlenme gösterir, odontoblastların uzantılarına longitüdinal bir şekilde düzenlenmeleri dışında bir model göstermezler. Özellikle taç kısmında olmak üzere küçük lokal bölgelerde dentinin kalsifikasyon düzeylerinde değişiklikler görülür. Dentinde, kalsifiye olmamış veya kısmen kalsifiye olmuş bu küçük alanlar interglobular boşluklar olarak adlandırılır. Dentin formasyonu sikliktir fakat düzenli değildir ve tam olarak gelişmiş dişte büyüme çizgileri görülür. Owen çizgileri olarak bilinen bu çizgilenmeler transvers kesitlerde büyüme halkaları şeklinde görülür.
Dentin dokunma, sıcak, soğuk ve hidrojen iyon konsantrasyonuna duyarlıdır. Bu uyarılar dentinal lifler tarafından alınarak pulpadaki sinir liflerine iletilir. Odontoblastlar yaşam boyunca varlıklarını sürdürürler ve aşınma veya periodontal hastalıkları tarafından stimüle edildiklerinde yeni “tamirat” dentini yaparlar. Bu tamirat dentini kalsifiye matriks ile doldurulmuş dentinal kanalikülleri içerir. Bu nedenle yeni dentin oldukça homojen ve daha az duyarlıdır. Odontoblastlar tahrip olsalarda dentin uzun bir süre varlığını sürdürür.
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ