Deniz hıyarları
•Alem: Animalia - Hayvanlar
•Familya: Echinodermata - Derisidikenliler
•Sınıf: Holothurıidea - Deniz hıyarları
Deniz hıyarları adının çağrıştırdığı gibi bir bitki değil, derisidikenlilerden omurgasız bir denizhayvanıdır. Ama silindir biçimindeki yumuşak ve tombul gövdesi öbür derisidikenlilerde, örneğin denizkestanesinde olduğu gibi dikenlerle değil, siğili andıran küçük pürtüklerle kaplıdır.
Yeryüzündeki bütün deniz ve okyanuslara dağılmış 1.000'den çok türü olan bu hayvanların çoğu sığ sularda, garip görünümlü bazı türleri ise derin sularda yaşar. Vücutları, ağızla anüsten geçen eksen istikametinde uzamış olup, sosis veya hıyara benzer. Ağız ve anüs karşılıklı iki uca yerleşmiştir. Gövdelerinin uzunluğu 2 cm ile 2 metre, kalınlığı da 1 ile 20 cm arasında değişen denizhıyarlarının en iri türlerine genellikle Büyük Okyanus'un güneybatısındaki mercan resiflerinde rastlanır. Diğer derisidikenlilerden, kutuplar yönünden geçen eksenin uzamasıyla farklılaşmıştır. Bu uzama hayvanın yan yatmasına sebeb olur. Ağız çevresinde çelenk şeklinde 10-30 kadar duyu, dokunma ve av yakalamaya yarayan tentaküller (dokunaçlar) vardır. Genellikle 3-27 cm boyundadırlar. 60 cm uzunlukta olanları da vardır. 900 kadar türü bilinmektedir.
Denizhıyarlarının çoğunda gövdenin bir ucundan öbür ucuna kadar uzanan beş sıra "tüp ayak" bulunur. Hayvan, içi boş lastik bir boruyu andıran bu tüp ayaklarını kasıp gevşeterek deniz dibinde ilerlerken bir yandan da ağzının çevresindeki 10-20 kadar dokunaçla çamurları karıştırarak yiyecek arar. Ayakları olmayan türler ise gövdenin kasılma hareketiyle dipte solucanlar gibi ağır ağır sürünerek ilerler.
Denizhıyarlarının çoğu saldırganlardan korunmak için iç organlarını anüsten dışarı fırlatıp sonradan bu organlarını yenileyebilir. Bazı türler de gene anüsten salgıladıkları ince yapışkan iplikçiklerle düşmanlarını kuşatarak kendilerini savunurlar. Bu hayvanların anüsü yalnız boşaltım değil aynı zamanda solunum deliğidir.
Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerinde rastlanır. Ambulakral tüp ayaklarla yavaş hareket ederler. Tüp ayaklarını duyu organı olarak da kullanırlar. Tüp ayakları olmayan deniz hıyarları diplerde Uşeklindeki oyuklarda yaşarlar. Solunumları vücut boşluğunda uzanan bir çift suakciğeri veyasolunumağacı denen organlarla sağlanır. Kendilerini yenileme özelliğine sahiptirler. Yumurtlayarak ürerler, erkek ve dişilerinin şekli birbirine çok benzer. Bazıları hermofrodit (çift cinsiyetli)dir. Tentakülleriyle yakaladıkları plankton ve çamurlardaki organik maddelerle beslenirler. Çeşitli renkteveya cam gibi saydam olanları da vardır.
Güneydoğu Asya ve Avustralya sahil insanları deniz hıyarlarını deniz suyunda pişirip, kurutur. Yeneceği zaman tatlı suda kaynatıp, özellikle çorbasını yaparlar.
Uzakdoğu'da ve Büyük Okyanus'un güneybatısında denizhıyarı sevilen bir yiyecektir. Ayrıca gene bu yöredeki balıkçılar bazı türlerin zehrini balık avlamak için kullanırlar.
Deniz hıyarları, derisidikenlilerin Holothuroidea sınıfından omurgasız hayvanlar.
Vücutları, ağızla anüsten geçen eksen istikametinde uzamış olup, sosis veya hıyara benzer. Ağız ve anüs karşılıklı iki uca yerleşmiştir. Diğer derisidikenlilerden, kutuplar yönünden geçen eksenin uzamasıyla farklılaşmıştır. Bu uzama hayvanın yan yatmasına sebeb olur. Ağız çevresinde çelenk şeklinde 10-30 kadar duyu, dokunma ve av yakalamaya yarayan tentaküller (dokunaçlar) vardır. Genellikle 3-27 cm boyundadırlar. 60 cm uzunlukta olanları da vardır. 900 kadar türü bilinmektedir.
Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerinde rastlanır. Ambulakral tüp ayaklarla yavaş hareket ederler. Tüp ayaklarını duyu organı olarak da kullanırlar. Tüp ayakları olmayan deniz hıyarları diplerde U şeklindeki oyuklarda yaşarlar. Solunumları vücut boşluğunda uzanan bir çift suakciğeri veya solunumağacı denen organlarla sağlanır. Kendilerini yenileme özelliğine sahiptirler. Yumurtlayarak ürerler, erkek ve dişilerinin şekli birbirine çok benzer. Bazıları hermafrodit (çift cinsiyetli)dir.
Tentakülleriyle yakaladıkları plankton ve çamurlardaki organik maddelerle beslenirler. Çeşitli renklerde veya cam gibi saydam olanları da vardır.
Güneydoğu Asya ve Avustralya sahil insanları deniz hıyarlarını deniz suyunda pişirip, kurutur. Yeneceği zaman tatlı suda kaynatıp, özellikle çorbasını yaparlar.
Tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarında etkileyici stratejiler uygularlar. Bazı türler beyaz bir tubül salgılayarak avını hareketsiz bırakabilir. Yerliler bu tubülü sağarak resif ayakkabılar ve sargı bezi yapar.
Diğer etkileyici özelliği ise midelerini anüslerinden çıkarıp, bulunduğu çevreyi toksik bir çorbaya bular. Ortalama bir akvaryum dolusu balığı öldürebilir fakat kendi de ölür.
Bazı türler kendilerini futbol topu kadar şişirebilir, bazıları ise su püskürterek çakıl taşı gibi görünebilir.
En önemli özellikleri ise, vücutlarının her yanındaki yakalama kollajeni adlı yapı sayesinde kendini sıvıya dönüştürme becerileridir. Sıvı haldeyken küçük çatlaklardan geçebilir ve tekrar eski haline dönebilirler.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, besin değeri yüksek olan ve AİDS hastalığının tedavisinde kullanılan deniz hıyarı (deniz patlıcanı) yetiştirmek için Çeşme'de çalışmalara başladı.
1996 yılından beri sürdürülen proje, Ege Üniversitesi Bilim Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi ile deniz balıkları yetiştiriciliği yapan özel bir ağ kafes işletmesi tarafından destekleniyor.
Besin değeri açısından zengin su ürünleri türlerinden biri olan kozmetik ve sabun sanayiinde de kullanılan deniz hıyarı, ayrıca eklem iltihabları ile AIDS hastalığının tedavisinde de ilaç olarak kullanılıyor.
Deniz hıyarlarının Üretimi Ve Kullanım Alanları
Deniz hıyarları, derisidikenlilerden Holothuroidea familyasından omurgasız hayvanlarıdır. Ülkemizde 15, dünya denizlerinde 1200' e yakın deniz hıyarı türü olmasına rağmen sadece 20 türün ticari değeri bulunmaktadır. Holothuria tubulosa ve Stichopus regalis türü 20-45 cm boyuna ve 8 cm çap büyüklüğüne ulaşabilirler. Ülkemizde besin maddesi olarak tüketilmeyip, olta balıkçılığında yem olarak değerlendirilen bu türlerin tamamı ihraç malıdır.
Denizlerin kıyılara yakın sığ yerlerinde rastlanır. Kayalık yerlerde, yumuşak zeminlerde ve deniz çayırı yatakları içerisinde 5 ile 100 m derinlikleri arasında yaşarlar. Yumurtlayarak ürerler, erkek ve dişilerinin şekli birbirine çok benzer. Tentakülleriyle yakaladıkları plankton ve çamurlardaki organik maddelerle beslenirler.
Deniz hıyarları içerisinde Holothuria tubulosa Marmara ve Ege' de, Stichopus regalis ise Marmara Ege ve Batı Akdeniz' de yayılım gösterirler. Yaz aylarında (temmuz- ağustos ve eylül) sığ sularda üreme gerçekleşir.
Hindistan, Fiji, Papua Yeni Gine, Çin ve Japonya gibi ülkelerde avcılık yoluyla yoğun olarak üretilmektedir. Afrodizyak etkisinin olduğuna inanılmaktadır.
Deniz hıyarları şekilsiz hayvanlardır ama diğer canlılar için değerli bir yiyecektirler. Deniz hıyarlarının bazı türleri planktonları yakalayabilmek için yapışkan bir uzantı ve çok yönlü dokungaçlar kullanırlar. Alt katmandaki dokungaçlar gezindiği yerdeki yiyecekleri yoklamaya yarar.
Ayrıca çok şaşırtıcı bir savunma yöntemine sahiptirler. Deniz hıyarı elle tutulmak istendiğinde bir basınç uygulayarak ic organlarinin tümünü, ya da bir bölümünü anüsten disari firlatirlar. Daha sonra bu organlar tekrar yerine döner. Vücudunun açık yerlerinden yapışkan maddeler akar ve insan elinin parmaklarının birbirine yapıştırır. Bir balık ya da yengeç, deniz hıyarına saldırırsa, saldırgan bir anda kendisini ipliğe benzer yapışkan organların içinde bulur. Oradan kurtulmaya çalışırken, deniz hıyarı yavaşça uzaklaşır ve daha sonraki birkaç hafta içinde, iç organlarını tümüyle yeniden oluşturur.
Temas edildiğinde bazı kişilerde cilt alerjisi yapar, bunları elleyen dalıcı unutarak elini gözüne sürmemelidir. Deri reaksiyonlarında alkol tatbik edebilirsiniz, gözler için Deksamisin veya visine damlalar kullanilabilir.
Ege’de özellikle Paraketa ile avcılıkta kullanılır.
Çupra, Mercan ve Fangi için bir numaralı yem diyenler çoktur.
Yem olarak kullanılan kısım canlının içerisinde kazınarak çıkartılan ufak bir deri parçasıdır. (aşağıdaki resimde kırmızıyla daire içine alınmış dorsal mesenter denilen bölüm). Vakit varken bu parça bolca çıkartılır, tuzlanır ve saklanır. Daha sonra kullanılabilir.
Bu parçanın çıkartılmasında yemek kaşığından yararlanılır. Kaşıkla diğer yerler kazınır beyazımsı bu parça ayrılır. Hayvanın dışındaki kabuğu ve barsakları dışında kalan bir deri parçası gibi olan bu eti çıkartmak oldukça zahmetlidir.
Echinodermata filumu, ‘Derisidikenliler’ olarak adlandırılırlar. Kıyı bölgelerde sıkça rastlanmaları, ilginç şekil ve hacimleri, erginlerinin makraskobik boyutta oluşları nedeniyle deniz omurgasızlarının en iyi bilinen grubunu oluşturmaktadırlar. Bu grup kendi arasında Asteroidea, Holothuroidea, Ophiuroidea, Crinoidea ve Echinoidea ‘ler
olarak 5’e ayrılır.
Süveyş Kanalı bağlantısı sonucu Türkiye güneybatı kıyıları Akdeniz’in diğer
bölgelerine göre biota açısından da değişiklikler gösterir. Echinoidae üyelerinden deniz kestaneleri ekosistemdeki dengenin sağlanmasındaki temel görevlerinin yanı sıra, halk tarafından karadiken adı verilen türleri (Arbacia lixula, Paracentrotus lividus ve Sphaerechinus granularis) yumurtalarının besin olarak kullanılması nedeniyle de
yakından tanınan canlılardır (Ünsal, 1973a). Deniz kestaneleri yumurtalarının bazı biyolojik çalışmalarda deney materyali olarak kullanıldığı, deniz dibinde biriken iskeletlerinin diplerde büyük kireç yataklarının oluşmasında önemli rol oynaması nedeniyle paleontologlar tarafından çökeltilerin yaşının hesaplanmasında kullanıldığı ifade edilmektedir (Özvarol, 2001). Ayrıca Echinoid bioerezyonunun mercan resiflerinin gelişimini sınırlandırıcı etkilerinin olduğu
bulunmuştur.
Yapılarındaki kalsiyum karbonat nedeniyle resif bölgelerinin %7-11’nde karbonat tortuları, %13- 22 arasında da eğimli kireç yataklarını meydana getirdikleri tespit edilmiştir (Mokady vd., 1996).
Holothuroidae içerisinde yer alan ve deniz hıyarı olarak isimlendirilen Holothuria tubulosa’nın paragat yemi olarak değerlendirildiği; bazı türlerinin Çin başta olmak üzere birçok ülkede çorba yapımında kullanıldığı; etlerinin kurutulmuş ya da haşlanmış olarak tüketildiği; ayrıca günümüzde kanser tedavisinde kullanılmaya başlanması nedeniyle ayrı bir önem kazandıkları belirtilmektedir (Özaydın, 1991; Ünsal, 1973a).
Ophiuroidae üyeleri olan yılan yıldızları günümüzde damar sertliği hastalıklarında ve kalp çalışması düzenleyicisi olarak değerlendirildikleri bilinir. Bir ophiuroid türü olan Ophiotrix fragilis ise balık ağlarında veya paraketalarda yakalanan balıkların gözlerini besin olarak kullanması nedeniyle ekonomiye zararlı bir tür olarak bildirilmektedir
(Özaydın, 1991; Ünsal, 1973a).
Ülkemiz dışında Echinodermata faunasının tespiti ve biyoekolojik özelliklerinin belirlenmesi çalışmaları son yıllarda hız kazanmıştır.Günümüzde tüm üyeleri yalnızca denizel ortamda yaşayan, aşağı yukarı tüm dünya denizlerine yayılmış olan
Echinodermataların, yaklaşık 8000 türü bilinmektedir (Özaydın, 1991). Türkiye kıyılarındaki Echinodermata faunası konusunda 1987 ve 1993 yılları arasında özellikle Ege Denizi başta olmak üzere çalışmalar yapılmış ve ülkemiz denizlerinde 47 tür
tanımlanabilmiştir (Katağan vd., 1995). Yine Ülkemizde 1995 ve 2006 yıllarında yapılan çalışmalarda Türkiye Kıyılarında 48 türün dağılım gösterdiği bildirilmiştir
(Katağan vd., 1995; Çınar vd., 2006).
Çalışmamızda Antalya Körfezi doğu kıyılarında dağılım gösteren Echinodermataya ait türlerin mevsimsel örneklemelerle belirlenen istasyonlardaki bulunurlukları, dağılım gösterdikleri derinlikler, biyotop özellikleri gibi biyoekolojik durumları ortaya konulmuştur. Ayrıca deniz kestanelerinden P. lividus’un Alanya Kalesi doğu kıyılarında ki gonad gelişimleri mevsimsel olarak belirlenmiştir.
Çalışmanın sonuç bölümünden aldım
Çalışma sahamızın kayalık kesimlerinde 0-3,5 m’lerden örneklediğimiz deniz hıyarlarından Holothuria mammata’nın Ege Denizinde olduğu kadar Akdenizde de dağılım gösterdiği bilinir (Sinis, 1977; Tortonese, 1965; Tortonese,1987). Türkiye Akdeniz kıyılarında daha önceki çalışmalarda tespit edilemeyen bu tür ise bölge için yeni kayıttır.
Holothuroidea (Deniz hıyarlarının) teşhisinde spikül yapıları önemli kriterdir (Demir, 1954; Tortonese, 1965; Ünsal, 1973; Sinis, 1977; Riedl, 1983; Tortonese,1987; Özaydın, 1991; Demirsoy, 1998). Çalışmamız sırasında bu sınıftan Holothuria
sanctori’ nin bastonsu, üstten bakıldığında tabanı oval ve çıkıntılı, kenarları tırtıklı oblong ve delikli olmak üzere 3 çeşit spikül içerdikleri tespit edilmiştir. Bu spiküllerin kenarları tırtıklı oblong ve delikli olanlarının H. mammata’ya oranla daha büyük oldukları tespit edilmiştir. Bunlardan özellikle oblong ve delikli yapılar içermeleri nedeniyle Türkiye Ege Denizi kıylarında yaşadığı bildirilen Stichopus regalis (Cuv)’den ayrılmaktadırlar. Tespit ettiğimiz Holothuria sanctori’nin Ülkemiz Akdeniz sahillerinde bulunmadığı görülmektedir (Katağan vd., 1995). Bu türün Akdeniz’in
59 diğer bölgelerinde yaşadığı dikkate alındığında, Türkiye Akdeniz kıyıları için yeni kayıt
olduğu sonucuna varılmıştır.
BU çalışmayı incelemeni tavsiye ederim
tez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01185.pdf
Deniz Hıyarları ve Yetiştirme Teknikleri
Deniz Hıyarları ve Yetiştirme Teknikleri
Doç.Dr. Aynur Lök (1), Arş.Gör. Sefa Acarlı (1,2)ve Arş.Gör. Serpil Serdar (1,3)
(1) Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü. 35100 Izmir
Tel: 232-3884000/1294-1299 Faks: 232-3883685
E-posta: [email protected], [email protected]
(2) Tel: 232-7521162/138 Faks: 232-3883685
E-posta: [email protected]
(3) Tel: 232-7521162/138 Faks: 232-3883685
E-posta: [email protected]
Özet
Deniz hıyarı Echinodermata filimu altında yer almakta ve yaklaşık olarak 1200 türü bulunmaktadır. Bu 1200 tür içersinde yaklaşık 20 türü ekonomik değere sahiptir. Hindistan, Fiji, Papua Yeni Gine, Çin ve Japonya gibi ülkelerde avcılk yoluyla yoğun olarak üretilmektedir. 1994 yılında tüm dünyada 12000 ton üretim yapılmış ve 60 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Gıda olarak tüketiminin dışında sağlık sektöründe ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Ancak aşırı avcılık sonucunda son yıllarda deniz hıyarları stokları zarar görmüştür. Bu amaçla kuluçkahanelerde deniz hıyarı üretimine başlanmış ve genç deniz hıyarları doğaya bırakılarak stoklar yenilenme yoluna gidilmektedir.
Türkiye sularında bulunan türler Holothuria tubulosa ve Stichopus regalis'dir. Holothuria tubulosa Marmara ve Ege kıyılarında dağılım gösterirken Stichopus regalis Marmara, Ege ve Batı Akdeniz kıyılarında dağılım göstermektedir.
Deniz Hıyarları ve Ekonomik Önemi
Ülkemizde tüketimi olmayan bir baska deniz canlısı olan deniz hıyarları, ticari olarak dünyada en az 1000 yıldır
avlanmaktadır. Çin, Hong Kong, Güney Kore, Singapur ve Japonya’da çig, kurutulmus, kaynatılmıs olarak tüketilmektedir.
Bazı ülkelerde deniz hıyarı ekstratları geleneksel ilaç olarak ta kullanılmaktadır. Ragbet görmesinin nedeni, ilaç olarak
kullanılmasının yanında düsük yag ve yüksek kalsiyum içermesi ile, 40 yas üzerindeki insanlar tarafından tamamlayıcı gıda
kaynagı olmasıdır. Kurutulmus ürüne Fransızlar “beche-de-mer”, Çinliler “hai-son”, Endonezyalılar “trepang” isimlerini
vermistir (Özer vd., 2004). Deniz hıyarları; silindir seklinde, siyahtan açık sarı- beyaza kadar degisen renklerdedir.
Uzunlukları 20-70 cm’ye, agırlıkları ise 2.5 kilograma kadar degismektedir. Çok fazla türü bulunmasına karsın sadece 10 türü
ticari degere sahiptir. Sıg sularda elle, derin sularda ise dalgıçlarla, çatal uçlu sopalarla ya da yogun bulunan ortamlarda trol
ile toplanırlar. Avlanmadan sonra uzun süre suyun dısında tutulan canlılar, sularını kaybederek son ürünün degerini
düsürürler. Hayvanlar isleme tesisine tasınıncaya kadar, kalite degisimlerinden kaçınmak için, iç organlarının gemide
çıkarılması tavsiye edilir. Bu amaçla, agız kısmından açılan kesikten baskı ile iç organlar bosaltılır. Uzun süre tasınacaklarsa
deniz suyunda tutulurlar ve suyun 8-12 saatte bir tazelenmesi önerilir. 0ç organları çıkarılmıs olsun ya da olmasın soguk
deniz suyunda veya buzda tasınmalıdırlar.0sleme, temel olarak iki asamadan olusmaktadır. Birinci asama haslama, ikinci
asama güneste kurutmadır. Pisirmeden önce iç organları ve dıs yüzeyi dikkatlice temizlenmeli ve sonra deniz suyu ile iyice
yıkanmalıdır (Subasinghe, 1992).
2002 yılına kadar deniz hıyarlarının ticari olarak avlanmasına iliskin herhangi bir düzenleme yokken, bu tarihten itibaren
Tarım ve Köy 0sleri Bakanlıgı tarafından üreme periyodunda avlanmaları yasaklanmıstır. Avlanma yasagı 1 Agustos- 15 Eylül
arasındadır. 1996-1997 yıllarında deniz hıyarları dondurulmus olarak, ülkemizden ihraç edilmistir. 2002 yılından sonra
ihracat tekrar baslamıstır. 0slenmis ürünler; un, kurutulmus, dondurulmus ve tuzlanmıs olarak yurt dısına gönderilmistir. 2007
yılında 77 ton dondurulmus, kurutulmus ve tuzlanmıs ürün ihraç edilmistir. 2003 yılında ise en yogun olarak bulundukları
Bandırma bölgesinde stok çalısması yapılmıs ve rapor edilmistir. 0slenmis ürünler dıs pazarda 7-32$ /kg fiyat bulmaktadırlar
(Aydın, 2008). FAO istatistiklerine göre, 2007 yılında taze, sogutulmus, donmus, kurutulmus, salamura yapılmıs, tuzlanmıs
olarak, tüm dünyada 6244 ton deniz hıyarı ihracatı yapılmıs ve 60 milyon doların üzerinde deger bulmustur (ftp://ftp.fao.org).
Ülkemizde ticari degeri olan birkaç deniz hıyarı türü oldugu Aydın (2008) tarafından bildirilmistir. Aydın (2008) 2007 yılında
toplam 77,238 kg deniz hıyarının ülkemizden donmus,kurutulmus ve tuzlanmıs olarak üretilip ihraç edildigini belirtmistir.
Ülkede bu tür ürünleri isleyen çok az isletmenin oldugu bilinmektedir. Ancak bu türlerin islenip pazarlama sektörü
gelistirilmelidir. (Özer vd., 2004; Aydın, 2008).
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar