Çocukluk Travması Multiple Sklerozun Gelişimini ve Tedavisini Etkileyebilir
Farelerde yapılan yeni bir araştırmada, çocukluk travmasının multiple skleroz hastalığının ilerleme yönünü ve yetişkinlikte tedaviye verilen cevabı etkileyebileceği bulundu.
Gençken stresi deneyimleyen farelerin otoimmün hastalıklarının gelişmesine daha fazla yatkın ve genel tedavi cevaplarına daha az yatkın olduğu Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi araştırmacıları tarafından bulundu. Bununla birlikte, bir bağışıklık-hücre reseptörünü aktive eden tedavi, çocukluk stresinin etkilerini farelerde azalttı.
Multiple skleroz vücut nöronlarının koruyucu kılıfına saldırıp, onları yok eden ve çok çeşitli nörolojik semptomlarla sonuçlanan ilerleyici bir otoimmün hastalıktır. MS hastalığının gelişmesinde hem genetik hem de çevresel faktörler rol oynar.
Illinois Üniversitesi karşılaştırmalı biyobilimlerde profesör olan Makoto Inoue, önceki çalışmalarda erken dönemlerdeki (0-3 yaş) travmanın MS’in daha şiddetli gelişmesini artırdığını göstermişti, ama araştırmacılar bunun nasıl tespit edileceğini gösterememişti. Nature Communication’da yayımlanan bu yeni çalışmada Inoue’nin grubu MS’li bir fare modeli üzerine çalıştı. Bu fareler, MS araştırmaları için en yaygın kullanılan model olan deneysel otoimmün ensefalomiyeliteye (EAE) genetik olarak duyarlıydı.
Araştırmacılar annelerinden kısa süreliğine ayrılan ve gençken salin enjeksiyonu verilen farelerde deneysel otoimmün ensefalomiyelitenin gelişimini ve ilerlemesini gözlemlediler ve aynı stresi deneyimlemeyen farelerle karşılaştırdılar.
Bu çalışmanın ilk yazarı olan yüksek lisans öğrencisi Yee Ming Khaw; erken dönem travması yaşayan farelerin, deneysel otoimmün ensefalomiyelite hastalığının gelişmesine daha fazla duyarlılık gösterdiklerini ve yüksek bağışıklık cevabıyla oluşan ciddi nöronal hasarla birlikte uzun süren motor felcinden zarar gördüklerini söyledi.
Araştırmacılar, deneysel otoimmün ensefalomiyelite tetikleyicilerini bağışıklık sistemine, özellikle de stres hormonu nöroepinefrine bağlanan bağışıklık hücreleri üzerindeki bir reseptöre kadar izlediler ve farelerde çocukluk dönemi stresinin uzun süreli nöroepinefrin salınımını tetiklediğini buldular. Bu reseptör uzun süre boyunca aktifleştirilerek hücrelerin ekspresyonunu azaltmasına yol açtı ve stres ve deneysel otoimmün ensefalomiyelitede iltihaplanmaya cevap vermesi için bağışıklık sistemini daha az donanımlı hale getirdi.
Önemli olarak, çocukluklarından sonra deneysel otoimmün ensefalomiyelite geliştiren fareler interferon beta tedavisine yanıt vermediler. İnterferon beta, MS’li kişilerde en yaygın reçetelendirilen ilk tedavilerden biridir. Bu arada Khaw, bu ilacın çocukluk stresine maruz kalmamış farelerde etkin biçimde deneysel otoimmün ensefalomiyelite ilerlemesini durduğunu söyledi.
Daha sonra araştırmacılar, fareleri reseptörün tepkisini artıran bir bileşik ile tedavi ettiler. Bu tedavi felç geçirmeyi önledi ve omurilikteki hasar oluşumunu yavaşlattı. Ayrıca, tedavi olan fareler daha önceden tedaviye yanıt vermemiş olasalar da interferon beta tedavisine yanıt verdiler.
Inoue ; bu çalışma, çocukluk travması olan bireylerin çocukluk travma geçmişi olmayan akranlarından büyük ölçüde farklı semptomlar ve mekanizmalarla birlikte otoimmün hastalık geliştirdiklerini ve farklı tıbbi tedaviye ihtiyaç duyabileceklerini söylüyor. “Bu reseptör aktivatörü, çocukluk travma geçmişi olan MS hastaları için tedavi edici bir ilaç olabilir.” dedi.
İlerisi için araştırmacılar resptörün mekanizmalarını doğrulamayı ve MS hastalarında reseptörün artırılmasının deneysel otoimmün ensefalomiyeliteli farelerde olduğu gibi aynı yararları sağlayıp sağlamadığını doğrulamak için translasyonel çalışmalar yapmayı planlıyor.
Inoue: “Çocukluk travması ya da başka risk faktörü olan bireylerde otoimmün hastalıkları ele almak için en iyi yaklaşımın kapsamlı ve tüm kişiye hitap eden kişiselleştirilmiş bir ilaç yaklaşımı olduğuna inanıyoruz.” dedi.
Çeviren ve Derleyen: Esra Yozgat
Kaynaklar:
https://neurosciencenews.com/childhood-trauma-ms-17638/amp/
University of Illinois
Sağlık Haberleri
-
Kompulsif Konuşma Nedir?
-
HEXA geni mutasyonuna bağlı "Tay-Sachs" hastalığı
-
Nosiseptör nedir? Başlıca Nosiseptör Türleri Nelerdir?
-
Kemirgenlerden insanlara bulaşan bir virüs. "Hantavirüs"
-
Afazi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
-
Kafein Nedir? Ne İşe Yarar? Kafeinin Faydaları ve Zararları Nelerdir
-
Yürüyen zatürre nedir?
-
Tütün Bitkisi Hakkında Genel Bilgiler, Tütün Türleri ve Sağlık Üzerine Etkileri
-
İçme sularının sağlık açısından önemi ve İçme sularının temizliği
-
Kan Grupları ve Kan Uyuşmazlığı Hakkında Bilgi
-
İnsanlar Suyun Altında Nefesini Nasıl Daha Uzun Süre Tutabiliyor?
-
En İyi Ankara Dermatoloji Kliniği: Uzman Doktorlarla Sağlıklı Ciltler
-
Sivri sineklerin neden olduğu bazı hastalıklar
-
Dang humması nedir? Nasıl bulaşır ?
-
Uyku apnesi nedir?