Bütün canlıların ekosistemde bir yeri var.
Bazen canlıları kendimize göre sınıflandırırken, ne faydası var ya da ne zararı var diye değerlendirebiliyoruz.
Bütün canlıların ekosistemde bir yerlerinin olması pek çok kişiye göre faydası için yeterli değildir; çünkü sadece bir türün ekosistemdeki yerinin değeri bizim kısa sürede anlayabileceğimiz kadar basit olmayabilir. Fakat canlılığın var olduğu günden bu yana canlılar ekosistemde kendilerine yer edinmiş ve belirli görevler üstlenmişlerdir.
Bazı canlı türleri bizler için zararlı gibi görünse de aslına baktığınızda çok faydalı canlılardır. Özellikle uzun yıllar canavar olarak değerlendirdiğimiz kurt (Canis lupus)'un ekosistemde ne kadar değerli olduğunu gösteren belgeseller ve yayınlar yapılmıştır. Kurdun bulunduğu alanlarda daha sağlıklı yaban hayvanları popülasyonları gelişmiş ve çok daha sağlıklı bir ekosistem oluşmuştur.
Diğer taraftan kediler şehir içinde fareler ile mücadelede en önemli türler iken yaban hayatında kedi olması bir çok kuş, amfibi ve sürüngen türüne oldukça fazla zararlar verebilmektedir.
Büyük canlılar için bunu daha net olarak görürken küçük canlılar için değerlendirmek oldukça zordur.
Bu durumlarda popülasyon büyüklüğü ile canlı türünün etkilerini bir arada değerlendirmek çoğu zaman çok daha sağlıklı olacaktır.
Fotoğrafta gördüğünüz bir Bakla Zınnı (Tropinota hirta), pek çok meyve ağacının, çalıların ve ağaçcıkların çiçekleri üzerinde rastladığımız yaygın türlerden birisi. Özellikle çiçeklerde dişicik tepesini yiyerek beslenir. Aynı zamanda üzeri çok fazla kıl ile kaplı olduğu için polenlerin çevreye dağılmasında faydası vardır.
Ben bir Ziraat mühendisi adayı olarak badem, erik, kiraz gibi ağaçlara çiçek döneminde ekonomik anlamda oldukça büyük zararlar verdiği için bu türlerle zirai mücadele edilmesi gerektiği konusunda bilgiler aldım. Çiçeklerde dişicik tepesini yediği için ağaçlar meyve bağlamıyor ve ekonomik zararlara neden oluyor.
Diğer taraftan biyolog ve doğa korumacı olarak bu türün de ekosistemde bir yerinin olduğunu ve bu yeri tam olarak bilmediğimiz için onu korumamız gerektiğini öğrendim ve anlatıyorum. Üzerinde bulunduğu kıllar polenlerin taşınmasını sağlamakta ve belki de dişicik tepeciğini yiyemediği çiçeklerin döllenmesini sağlamaktadır.
Bu ikilemi giderebilmenin en iyi yolu popülasyon yoğunluğu ile birlikte değerlendirme olacaktır. Popülasyon bilgisi tespit edilmeden alınacak kararların, zararı hesaplanmamış mücadelelerin hepsi doğaya, canlılara ve bizlere zarar olarak geri dönecektir.
Not:Fotoğrafta üzerinde çiftleştikleri çiçek bir Tüylü Laden (Cistus creticus) çiçeği.
Ergün Bacak
Ekoloji Haberleri
-
Suların ve Kuşların Buluştuğu Yer
-
Doğada Her Canlının Yaşama Hakkı Vardır
-
Mikroplastikler gibi kirleticiler nasıl yayılır?
-
Küresel Karbondioksit Salımına COVID-19 Etkisi
-
Dünyadaki tüm kuş türlerinin 5’te 1’inin göç ettiklerini biliyor muydunuz?
-
Kuşadası’nın Doğal Miraslarının Tescil Çalışmaları Yapıldı
-
Denizlerimiz Çöplük Değildir
-
Bir Öneri ( Basına Ve Kamuoyuna)
-
Ormanlar Gibi Biz De Yangınla Yaşamaya Uyum Sağlamalıyız!!!
-
Güneş enerjisinin depolanmasını sağlayan molekül geliştirildi
-
Doğayı Çocuklar Kurtaracak
-
Doğanın canlandığı ve canlıların çok aktif olduğu zamanlar
-
Stresli Ekosistemde Dinozorlar Leş Yiyicilere Dönüştü
-
Hava kirliliği ve erken ölümler arasında bağlantı var mı?
-
Sizler İçin Oluşturulan 19 Eşsiz Ekoturizm Rotası ile Nefes Alacaksınız