Biyolojik mücadelede yarasalar
Zararlı organizmalarla mücadele yöntemlerinden biride biyolojik mücadele yöntemidir.
Bu yöntem çevre, insan ve hayvan sağlığına duyarlı bir mücadele yöntemi olup en basit haliyle kültür bitkilerinde ürün kayıplarına neden olan zararlılarla mücadelede kullanılır. Diğer mücadele yöntemlerinde olduğu gibi biyolojik mücadelede de hedef, zararlı organizmayı tamamen ortadan kaldırmak değildir. Zararlı popülasyonlarını ekonomik zarar eşiğinin altında tutarak ekolojik dengeye katkı sunmaktır.
Kısacası, zararlıların doğal düşmanlarının aktif olarak kullanılmasını sağlayarak zararlılarla mücadele edilmesidir.
Biyolojik mücadelede yarasalar
Dünyada 5490 memeli türü yayılış göstermektedir. 1300 türle yarasalar toplam memelilerin yaklaşık dörtte birini oluşturmaktadır. Yarasalar beslenmek, tünemek ve üremek için çok farklı habitatları ve ekosistemleri kullanabilirler (Yarulmaz ve ark., 2018).
Bu canlıların kanatları açık durumdayken boyları 5 cm'den 150 cm'ye kadar değişebilir. Dünyanın her bölgesinde yaşarlar, ancak tropikal bölgelerde sayıları daha fazladır.
Uçan memeliler. Yarasalar, Chiroptera (=parmakkanatlılar) takımının üyeleri, gerçek uçma yeteneğindeki yegane memelilerdir. Bir yarasanın kanadı bir deri zarla kaplı dört uzun parmaktan ibarettir. İlk parmak, küçük arka bacaklar gibi tutunmak için kullanılır. Dinlenirken, yarasalar arka bacaklarıyla bir tünekten yukardan aşağı doğru asılırlar. Yarasalar çoğunlukla geceleyin etkindirler.
En yaygın yarasalar böceklerle beslenirken, diğerleri meyve, çiçek özü veya küçük hayvanlarla beslenirler. Orta ve Güney Amerika’da bulunan vampir yarasa temelde sığırlardan beslenir. Bu yarasa, kan sağlamak için küçük bir deri parçasını keser ve akan kanı yalayarak yutar. Kaybedilen toplam kan miktarı çok azdır ve yaranın kendisi çoğunlukla tehlikeli değildir. Ancak, ısırma ile hastalık iletilmesi sorun olabilmektedir
Yarasalar karanlıkta yönlerini tayin etmek ve avlarını bulmak için sesin yankılanmasından yararlanan sonar benzeri bir sistem kullanırlar (Eroğlu,M 2005).
Türkiye’de 5 familyaya bağlı 39 tür yarasa bulunmaktadır. Bu yarasa türlerinin beslenme ve tüneme yerleri bugüne kadar Türkiye yarasaları ile ilgili yapılmış çalışmalar ve aynı türlerin habitat tercihleri ile ilgili yapılmış çalışmalar dikkate alınarak değerlendirilmiştir (Yorulmaz ve Arslan, 2016b).
Bu değerlendirmeler sonucunda Türkiye’deki 39 yarasanın % 77’si tüneme ve beslenme için orman ekosistemini tercih etmektedir (Dietz ve ark., 2009; Yorulmaz ve ark., 2016b).
İnsanoğlunun en çok korktuğu ancak kendisine tahmin edemiyecek kadar faydalı olan uçan memeli yarasalardır. İnsana ve tarıma zarar veren böcekleri, sivrisinekleri yiyerek yaşamını sürdüren yarasaların, insan sağlığı için görünmez savaşçılar olduğu bilinmektedir. Amerika'nın Teksas eyaletinde bir mağarada bulunan 20 milyon yarasanın bir gecede 200 ton sinek ve böcek tükettiği tesbit edilmiştir. Birleşik krallıktaki yaşayan yarasaların çiftçilere yılda böcek ve sinekle mücadelede 22 milyar Euro kazandırdığı bilim insanlarınca söyleniyor (Küyük A, 2020).
Bizim gibi tarım ilaçlarında dışarıya bağlı bir ülke için yarasalar bulunmaz bir fırsattır. Özellikle sivrisinek ve Akdeniz sineği için yarasalar en önemli biyolojik mücadele olabilir.
Yarasaların en büyük gıda kaynaklarını; Chrysopidae ve Hemerobiidae ailesine ait böcekler, Cockroach böcekleri, Dictyopterous ve Dipterous böcekleri ile sivrisinekler oluşturur. Örneğin; tek başına büyük kahverengi yarasa, bir gecede 3000 ile 7000 arasında sivrisinek yiyebilir.
Yarasalar büyük popülasyonları ile yıllık olarak milyonları aşan orman ve tarım zararlılarını tüketmek suretiyle mücadele etmekte ve ekolojiye eşsiz bir yarar sağlamaktadırlar. Bu arada, ekolojik dengenin devamı, böcek ve yarasaların sürekliliği açısından ıslak alanlar da önemlidir. Çünkü bu alanlar düzenli olarak su ve böcek desteği sağlamakta, dolayısıyla da yarasa popülasyonu üzerinde önemli derece de etki oluşturmaktadır. Yağmur ormanları için de yarasalar, yaşamsal öneme sahiptirler. Yarasalar, bu bölgedeki ağaçların yaklaşık yüzde 95’ inin polen ve tohumlarını taşıyarak çoğalmasını sağlarlar (Anonim 1. 2009).
Ülkemizde zararlı böcekler ile mücadelede bir kısmı çok yoğun, bir kısmı da çok az veya henüz deneme aşamasında kullanılan 5 yaygın yöntem bulunmaktadır. Bunlar, mekanik mücadele, biyolojik mücadele, kimyasal mücadele, biyoteknik mücadele, biyolojik insektisterle mücadele yöntemleri olarak sıralanabilir (Ananonim 2; OGM 2016).
Bu yöntemleri kısaca değerlendirdiğimizde, kimyasal mücadele yönteminde aşırı dozda insektisit kullanımı söz konusu olduğu için böcekçil yarasaların besinlerinin de yok edilmesine bağlı olarak yarasa popülasyonlarının dolaylı yolda etkilendikleri bilinmektedir (Hutson 2001).
Yarasaların tuzaklara yönelen böceklerin peşinden giderken ilgili tuzaklara yakalanarak ölme riski ile karşı karşıya olmaları nedeniyle ülkemizde sıklıkla kullanılan ve yüksek maliyetli olan feromon tuzakları da ciddi tehlikeler barındırmaktadır (Yorulmaz ve ark., 2016). Öte yandan, Türkiye’de zararlı böceklerle mücadele için çeşitli biyolojik yöntemlerde kullanılmaktadır (Anonim, 2; OGM, 2016).
Şu ana kadar böcek yiyen kuşlar, balık, kurbağa, semenderler ve yırtıcı avcı böcekler kullanılmış; fakat böcek popülasyonlarını çok önemli derecede dengeleme becerisine sahip olan yarasalar ile ilgili henüz bir çalışma yapılmamıştır. Yarasalar özellikle geceleri böceklerle mücadelede çok önemli bir biyolojik unsurdur. Bu noktada yarasa kutularının hem tarımsal arazilerde hem de ormanlık alanlarda kullanılabilir nitelikte olup zararlı böceklerle biyolojik mücadelede büyük başarı elde etme potansiyeline sahip olduğu, ancak bu potansiyelin henüz ülkemizde değerlendirilmediği de ifade edilmelidir (Yarulmaz ve ark., 2018).
Yarasaların Zararları Nelerdir?
Yarasalar ile ilgili 60 civarında virus türünün neden olduğu hastalık rapor edilmiştir. Bunların çoğu, insanlarda tekrarlayan enfeksiyonlara neden olan, nesillere geçebilen önemli viruslardır ve bunların 59’unu RNA virusları oluşturur. Bu virusların temel örnekleri; Lyssvirus (Liza virus) ve Henipa virus’dur. Bazı yarasa türlerindeki Lyssvirus ile Corona virus arasındaki ilişki, virusların kendine özel yarasa türleri ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu arada çok fazla yarasa türleri arasında Çapraz Enfeksiyon’un (Cross-infection) oluştuğu ve buna bağlı özel bariyerleri daha etkili birşekilde aşabilen yeni viruslar meydana geldiği bilinmektedir. Yarasalarda şu anda bilinen virusler yeniden araştırılmış ve insanlara bulaştırma risklerinin yüksek oluğu da tespit edilmiştir. Pteropodidae, Molossidae, Phyllostomidae, Vespertilionidae ailelerinin dahil olduğu belirli yarasa ailelerinin insan patojenleri ile ilişkili olduğu saptanmıştır ( Wong ve ark.,2006)
Son on yılda, yeni keşfedilen ensefalitojenik zoonitik virusların, Megachiroptera, Pteropus, Chiroptera cinsi meyve yarasalarından yayıldığı farkedilmiştir. Bu viruslar şunlardır; Hendra virus; atlarda ve insanlarda salgın hastalıklara neden olan eski adıyla Morbilli virusdur. Lyssavirus (Liza virüs) ise Rhabdoviridae ailesine aittir. Kuduz ve akut ensefalitise neden olur, örneğin; Avusturalya’da Lyssavirus enfeksiyonlu kuduz belirtisi olan ve nonsuperatif ensefalitis olmak üzere iki enfeksiyon taşıyan bir insan belirlenmiştir. Ayrıca yine Avustralya’da iki insan ölmüş ve hayatta kalanların da virusu taşıdığı fark edilmiştir. Bu olaydan sonra daha fazla bu konunun üzerinde durulmuş, yarasalarla mücadelede koruyucu uygulamalara başvurulmuş ve virusa maruz kalınmadan önce inaktive edilmiş kuduz aşıları (Pasteur Merieux) koruyucu önlemlerin bir bölümü olarak enfeksiyona karşı uygulanmıştır. Yine viruse maruz kalındıktan sonra da, insana kuduz immunglobülinlerinin ve inaktive edilmiş kuduz aşılarının uygulanması gibi uygulamalara başvurulmuştur. Nipah virusu; insanlarda ve evcil domuzlarda salgın akciğer hastalığı ve ensefalitislere neden olur. Eşsiz özelliklere sahip bir virus olmasının yanında, diğer paramyxo viruslarda bulunan biyolojik ve genetik özelliklerin çoğuna sahiptir. Nipah virusu yüksek ölüm oranına sahip, respiratorik sendromlu fibril ensefalitislerine neden olur. Nipah virusunun taşıyıcısının meyvve yarasaları olduğu bilinir. İnsanlar, enfeksiyonlu yarasalar ve domuzlarla temas yolu ile enfeksiyona yakalanırlar. Ancak insandan insana virusun yayıldığı da ifade edilmektedir. Hendra ve Nipah virusları norolojik ve pnömonik etkili viruslardır. Hendra virusun neden olduğu akut solunum yolu hastalıklarından etkilenen ve ölen canılılar insanlar ve equideler’dir. Hendra virusunun neden oluğu ikinci hastalık olan ensefalitisten de insanlar ölmektedir. Nipah viruslarında ise iki durum vardır. İnsanlarda klinikal sendrom bakımından, ensefalitik etkilerin respiratorik etkilerden daha baskın oduğu görülürken, domuzlarda da, nörolojik işaretler olmadan solunumla alakalı akut ateş belirtisi görülmektedir (Mackenzie ve Field., 1999).
Sahip olduğumuz çeşitli yapılar ve yerlerden zarar verebilecek hayvanları engellemek, kovmak ve mücadele etmek için; mekanik olarak yarasaları öldürmek, çeşitli kovucu sprey ve etiketi olmayan pestisidleri kullanmak ekonomi, sağlık, ekolojik denge ve etkisiz uygulamalar olması yönüyle tavsiye edilmemektedir. Bu uygulamalar yerine daha bilimsel, ekonomik, insani, etkili ve sağlıklı özel tekniklere başvurulması bütün canlılar için faydalı olacaktır. Örneğin; bu konuda çeşitli böceklerin istilasına maruz bazı arazilerin yanlarına, yarasa evlerinin yerleştirilmesi suretiyle yarasaların kontrol altına alınması, yarasalardan bulaşabilecek hastalıkların engellenmesi, böceklerin bitkilere zarar vermemesi, ekolojik dengenin zarar görmemesi ve ekonomiye destek sağlanması gibi faydalar ortaya çıkmaktadır. İşte bu yönüyle bilimin ve bilimsel tekniklerin gelişmesi canlılar âlemi ve çevrenin korunması açısından son derece önemlidir (Alp H 2009).
Kaynaklar:
- Alp H. Yarasaların Özellikleri ve Yarasalarla Mücadele Yöntemleri. Dicle Üniv Vet Fak Derg 2009: 2 (4): 57-63
- Anonim 1. (2009d). Erişim: www.ces.ncsu.edu/nreos/forest/steward/www21.html. Erişim Tarihi: 20.2.2009.
-Anonim 2. OGM Orman zararlıları ile mücadele esasları. https://www.ogm.gov.tr/ekutuphane/Tebligler/Orman%20Zararl%C4%B1lar%C4%B1%20%C4%B0le%20M%C3%BCcadele%20Esaslar%C4%B1.pdf
- Dietz C, von Helversen O, Nill D., 2009. Greater Noctula Bat Bats of Britain, Europe & Northwest Africa (English Edition). UK:A & C Black Publishers Ltd., London
- Eroğlu M. Biyolojik Mücadele Ders Notu Trabzon 2015
- Hutson AM, Mickleburgh SP, Racey PA 2001 Microchiropteran bats: global status survey and conservation action plan. IUCN/SSC Chiroptera Specialist Group, p36–46
- Küyük A , (2020 ) Biyolojik mücadelede Yarasalar makalesi
- Mackenzie JS, Field HE. (1999). Emerging encephalitogenic viruses: lyssaviruses and henipaviruses transmitted by frugivorous bats. Arch. Virol. Suppl. 18: 97-111.
- Yorulmaz T., Ürker,O., Özmen,R. Yarasa ve orman ilişkisi üzerine bir değerlendirme Ormancılık Araştırma Dergisi Journal of Forestry Research 2018, 5:1, 31-43
- Yorulmaz T, Arslan N. 2016b. Türkiye Yarasaları ve Ekolojik Tercihleri. Uluslararası Ekoloji 2016 Adnan Aldemir Sempozyumu, 16-19 Mayıs 2016, Kars.
- Wong S, Lau S, Woo P, Yuen KY. (2006). Bats as a continuing source of emerging infections in humans. Rev. Med. Virol. 16.
Ekoloji Haberleri
-
Artan sıcaklıklar Arnavutluk'taki göçmen kuş yaşam alanlarını olumsuz etkiliyor
-
Araştırmacılar yeşil algler ve bakterilerin birlikte iklimin korunmasına katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
-
Araştırmacılar mısırın topraktaki arsenik toksisitesini azalttığını keşfetti
-
Hindistan kaplanları iklim ve insan baskısı arttıkça yükseklere tırmanıyor
-
2100 yılı için sığ kıyı ekosistemlerinin kaderini tahmin etmek
-
Ülkeler mercanlara yardım için 12 milyar dolar toplama sözü verdi
-
Dünyadaki biyolojik çeşitliliğin üçte ikisi toprakta yaşıyor
-
Derin denizlerin eşsiz güzellikleri "Mercan Resifleri"
-
Canlıların korunma statüleri,
-
Çevreye Etkin Bir Yaklaşım: Kişisel Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Azaltma Stratejileri
-
Deterjanların Çevre Üzerindeki Etkileri ve Sürdürülebilir Yaklaşımlar
-
İnsan Türlerinin Melezleşmesi, İklimle Yakından İlişkiliydi
-
Yağmur yağacağını koklayabiliyor musun?
-
İklim değişikliği çocuk sağlığını riske atıyor
-
Kaplumbağa Fosili, 150 Milyon Yıl Önceki Habitatı Aydınlatıyor