Alfa-1-Antitripsin (Aat) Eksikliği
Alfa-1-antitripsin eksikliği hastalığı akciğerlerde ve karaciğerde problemler oluşturabilen kalıtsal bir hastalıktır. Belirtiler, semptomlar ve hastalığın cereyan ettiği dönem ve yaşlar bu hastalığa yakalanmış bireylerde farklılık göstermektedir.
Alfa-1-antitripsin eksikliği hastalığına yakalanmış bireyler 20 ila 50’li yaşlar arasında akciğer hastalığına ait ilk semptom ve belirtilerini taşımaya ve bu taşıdıkları belirtileri göstermeye başlarlar. Hastalığa dair en hafif semptomlar arasında nefes darlığı, egzersizlerde ciddi bir kısıtlama ve hırıltılı solunum olarak gösterilmektedir. Diğer semptomlar arasında yani sadece hafif semptomlardan ibaret değil başka semptomlar da ihtiva ediyor onlar da şöyle ki; kasıtsız kilo kaybı, solunum yolu enfeksiyon hastalıkları, sürekli yorgunluk ve dinlenme halinde olan hastalıklı bireyin ayağa aniden kalkması ile meydana gelen ani ve hızlı kalp atışları gibi semptomlar da belirtilmiştir. Hastalığa yakalanmış bireylerin akciğerlerindeki alveollerin zarar görmesi sonucunda bir akciğer hastalığı olan “amfizem” sirayet etmektedir. Amfizem hastalığının spesifik özellikleri arasında nefes darlığı, nefes kesen öksürüklü ve göğüs morfolojisine ait bir namlu görünümü gibi karakteristik özellikler belirtilmiştir. Sigara içmek veya sigara dumanına maruz kalmak (pasif içicilik) amfizem hastalığının semptomatik belirtilerinin zeminin hazırlayarak akciğerlere daha fazla zarar verir.
Şekil 1: Solunum sistemi. Solunum sistemi anatomisi, trakeayı ve her iki akciğerleri, loblarını ve hava yollarını gösterir. Lenf düğümleri ve diyafram da gösterilmiştir. Oksijen akciğerlere solunur ve alveollerin ince zarlarından kan dolaşımına geçer.
Alfa-1-antitripsin eksikliği hastalığını taşıyan bebeklerin %10’unda karaciğer hastalıkları belirmeye başlar ve bebeklerde bundan dolayı sarılık meydana gelmektedir ve alfa-1-antitripsin eksikliği hastalığını taşıyan yetişkin bireylerin %15’inde ise karaciğerlerinde yara dokusu oluşur yani karaciğerleri hasara uğrayarak sirozu tetiklemektedir. Siroz’un semptomları arasında şişmiş bir karın, şişmiş ayaklar ve sarılık gözlemlenilmektedir ayrıca alfa-1-antitripsin eksikliği hastalarında hepatosellüler karsinom olarak isimlendirilen bir tür karaciğer kanseri geliştirme riski altındadırlar.
Şekil 2: Karaciğer. Karaciğer, mide, bağırsaklar, safra kesesi ve pankreasa yakın üst karın bölgesinde bulunur. Karaciğerin dört lobu vardır. Karaciğerin önünde iki lob ve iki küçük lob karaciğerin arkasındadır.
Nadir olarak gözlemlenen başka bir durum ise pannikülit adı verilen ve bir çeşit cilt rahatsızlığı olan durumlarda da alfa-1-antitripsik eksikliği hastalarında da meydana gelmektedir. Pannikülitin semptomları değişebilmekte olup yaş aralığı olmamaktadır yani her yaşta meydana gelebilmektedir.
Hastalığın Sıklık Düzeyi
Alfa-1-antitripsin eksikliği hastalığı dünya çapında meydana gelebilen, kalıtsal ve nadir hastalık olup bu hastalığın frekansı popülasyondan popülasyona değişmektedir. Bu hastalık paylaşılan istatistiki verilere göre Avrupa kökenli bireylerin yaklaşık 1.500 ila 3.500 kişi arasından 1’ini etkilediği göstermektedir fakat bu durum Asya kökenli bireylerde daha nadir olduğunu da göstermiştir. Alfa-1-antitripsin eksikliği KOAH’lı bireylerde henüz tespit edilmemiştir ancak ve ancak bazı çalışmaların tahmini sonuçlarına da göre KOAH’ın nedeni olarak alfa-1-antitripsin eksikliği olarak gösterilmiştir. Alfa-1-antitripsin eksikliğinin teşhisi komplike olduğu için bazı bireylere yanlış astım teşhisi konulmaktadır.
Hastalığa Neden Olan Faktörler
Kromozom 14 üzerinde lokalize halde olan SERPINA1 adlı gende meydana gelen mutasyonlar alfa-1-antitripsin hastalığına sebebiyet verir. Bu gen, vücudu nötrofil elastaz isimli enzimden koruyan protein yapılı alfa-1-antitripsin molekülünün sentezinden sorumludur. Nötrofil elastaz viral enfeksiyon gibi enfeksiyon durumlarında beyaz kan hücrelerinden (akyuvarlar) salınan bir enzim olup alfa-1-antitripsin tarafından da regüle edilmektedir şayet edilmediği taktirde nötrofil elastaz enzimi akciğerlere ve akciğer hücrelerine saldırma potansiyelleri vardır.
Kromozom 14 üzerinde lokalize olmuş SERPINA1 genindeki mutasyonlar alfa-1-antitripsin proteinini sekteye uğratır, işleyişini bozar ve işlevsiz hale getirir. Nötrofil elastaz enzimini kotnrol edemeyecek anormal protein formuna dönüşür. Yeterli seviyede eğer alfa-1-antitripsin proteini (işlevsel) olmazsa nötrofil elastaz enzimi alveollere saldırarak onları yok eder ve çeşitli akvciğer hastalıklarının önünü açmış olur. Alfa-1-antitripsin anormal protein formu karaciğer organında birikerek toksisiteye neden olabilir ve karaciğer hastalıklarına yol açabilir.
Tütün dumanı, toz, duman ve kimyasallara maruziyet alfa-1-antitripsin eksikliğini ciddi yönde tetikler.
Hastalığın Kalıtım Modeli
Hastalık otozomal ko-dominant modeli ile kalıtılır. Ko-dominant modelinin esası şudur ki ilgili genin hem kendisinin hem allelinin ifade edilebileceği ve genin her iki versiyonu da genetik özelliğe katkıda bulunabileceği durumudur. SERPINA1 geninin en yaygın alleli olan M formu alfa-1-antitripsin proteini üretir. Genel popülasyonda bireyler her hücrede M alelinin (MM) iki kopyasını barındırır. SERPINA1 geninin diğer formları yani allelleri alfa-1-antitripsin seviyelerinin düşmesini sağlamaktadır yani işlevsel olarak bunu yaparlar. Örneğin S alleli orta derecede düşük seviyeli alfa-1-antitripsin proteini üretmekteyken Z alleli ise çok az alfa-1-antitripsin proteini üretir. Her hücrede ZZ alleli varsa alfa-1-antitripsin seviyesinde düşüklükler veya sentez eksikliği veya proteinin kendisinin eksiliğinin görülmesi muhtemel durumlardan birisidir. S alleli ve Z allelinin bir araya gelerek oluşturdukları SZ kombinasyonunda akciğer hastalıkların belirmesi olasılık yönünden daha yüksektir.
Hastalığın Tedavi Yöntemleri
Alfa-1-antitripsin eksikliği hastalığının tedavisi olmamasına rağmen alfa-1-antitripsin (AAT proteini) protein miktarını kandaki seviyesinin yükselmesi sağlanabilir böylece akciğer hasarlarına ve hastalıklarına karşı önlem alınmış olur. Tıpçılar bu tedavi yöntemine güçlendirme tedavisi olarak isimlendiriyorlar. Amfizem hastalığını taşıyan bireylerde bu tedavi yönteminden yararlanabilmektedirler. Bu tedavi yöntemine ayrıca replasman tedavi yöntemi olarak da isimlendirilmektedir.
Çeviren ve Derleyen: Alper Demirezen
Kaynak
1. https://medlineplus.gov/genetics/condition/alpha-1-antitrypsin-deficiency/
2. https://www.webmd.com/lung/copd/alpha-1-antitrypsin-deficiency-rare
Görsel Kaynak
https://medlineplus.gov/genetics/condition/alpha-1-antitrypsin-deficiency/
Sağlık Haberleri
-
Uyku apnesi nedir?
-
Narkolepsi Nedir?
-
Çiçek Aşısının Keşfi: Tarihte Bir Dönüm Noktası ve Küresel Sağlık Başarısı
-
Çocukluk Döneminin Meydana Getirdiği Sık Görülen Hastalıklar ve Önleyici Sağlık Tedbirleri
-
Salgınların İzinde: Tarihin Dönüm Noktaları ve İnsanlığın Mücadelesi
-
"Kızamık Aşısının Keşfi: Hastalığın Kontrolünde Bir Dönüm Noktası"
-
Siyah Ve Yeşil Çay İçmenin Sağlığımıza Faydaları
-
Beyin ölümü ne anlama geliyor? Bilim, yaşamın sonunu nasıl tanımlıyor?
-
Virüsler hücreler arası iletişimi bozarak bağışıklık sistemini atlatıyor
-
Bağırsak bakterilerinin kilo almayla ilişkisi var mı?
-
Maymun çiçeği virüsü
-
Akciğer Kanseri
-
Kleefstra sendromu del(9q34)
-
Subtelomerik mikrodelesyon sendromları
-
Langer-Giedion Sendromu - Trikorinofalangeal sendrom