Ağaçlarda Su Nasıl Olur Da Metrelerce Yükseğe Taşınır?
Etrafımıza baktığımızda yol kenarlarında, ormanlarda bin bir çeşit mahlukat ile karşılaşırız. Ve bunların en görkemli ve en düşündürücülerinden birisi ise şüphesiz ağaçlardır. Farklı farklı özelliklere sahip olan, gezegenimizin heybetli sakinlerinden birisidir ağaçlar. Nasıl olur da böyle farklı farklı renklerde olurlar? Ya da nasıl olur da bu kadar uzayabilirler? Bunlar hep merak ettiğimiz konular olmuştur ve bunun gibi birçoğunu da merak ederiz ve bir kısmı hala araştırılmakta ve gizemini korumaktadır.
Yaşadığı süre içinde sürekli uzamakta olan bu ağaçlar, peki nasıl su iletimini sağlar? Böyle devasa boyutlarda olan bir yapı nasıl olur da hem tonlarca ağırlığını kaldırıp hem de bu işlemi gerçekleştirir?
İsterseniz bu konu hakkında şu bilgileri vererek hayretinizi daha da arttıralım. Yeryüzündeki en büyük ağaç Hyperion isimli ağaçtır. 1963 yılında California’nın Kırmızı Ağaçlar Ormanı’nda keşfedilmiştir. Bu ağacın boyu 115 metredir ve yaklaşık 1500 yıllık olduğu tahmin edilir. Gözünüzde canladırıp değerlendirebilmeniz için resimde gösterilen özgürlük heykeli ve beyaz sarayın boyutlarını baz alabilirsiniz. Bir diğer devasa ağaç tipi de Sekoyalar’dır. Boyları 70 – 80 metre yüksekliğe ulaşan bu ağaçları gördüğümüzde hayrete düşeriz. Su nasıl o kadar yükseğe çıkar diye düşünmeden edemeyiz.
Bu su iletimini ”Kılcal Taşınım” ile biraz olsun cevaplayabiliyoruz. Yani, minicik borulardan geçen bir suyun mükemmel bir düzen içerisinde yukarı hareketi ile açıklayabiliriz. Ve bu su 0,5 m/s ile 10 m/s arasında değişen hızlarda nasıl bu kadar yükseğe çıkıyordur? Peki bu su kendi kendine mi yukarı ilerler? Tabiki de hayır.
Bir ağacın yaklaşık günde 200 litre su ihtiyacı vardır. Ve bu işlem için de ağaç bünyesinde bulunan ”Odun Boruları” mevcuttur. Bu su, her gün kökler aracılığıyla emilmelidir. Çünkü aynı şekilde yapraklardan da terleme olmaktadır. Yani giden suyun yerine tekrar konulması gereklidir. Kökler tarafından emilen su, yukarı kaldırma etkisi yapar. Buna ”Emme Kuvveti” de denir. Terleme ise kaldırılan bu suyun daha yukarı çekilmesini sağlayan ve yer çekimine zıt bir kuvvetin oluşmasını sağlar. Kohezyon diye adlandırdığımız moleküller arası çekim kuvveti ise tamamlayıcı etken görevi görer ve suyun taşınmasını sağlamış olur. Şimdilik araştırmalar sonucu keşfedilmiş olan bilgiler bu yöndedir.
Kaynakça:
Zafer Dergisi
https://roadtrippers.com/
Yazar: Rahman Burak Barin
http://www.bilgiustam.com
Botanik Haberleri
-
Sadece Bitkileri Enfekte Ettiği Sanılan Viroidler Kimdir?
-
Bilim insanları ilk kez en yaygın tropik ağaç türlerini isimlendirdi
-
Kurumaya dayanıklı bitkiler için genom veritabanı yayınlandı
-
Kahverengi Kokarca (Halyomorpha halys) İçin Kamu Spotu Hazırlandı
-
Dünyanın en kötü zararlılarından biri Kaliforniya'ya saldırıyor
-
Leopoldia buseana, Muğla ilinde yeni bir endemik bitki türü keşfedildi.
-
Filipinler'de yeni bir türü bulundu "Cryptocoryne zamboangaensis"
-
Bilim insanları mekanik hasada uygun taze domates tasarladı
-
Orkide Türleri: Renklerin ve Kokuların Dansı
-
Tropik Lezzet ve Sağlık: Ejder Meyvesi, Pitaya Bitkisinin Sırları
-
Bordo bulamacı nedir ? Nasıl uygulanır ?
-
Ülkemiz İçin Yeni Bir Tür "Adıyaman çançiçeği"
-
İstilacı bitki türleri katlanarak artıyor ama kimse kaç tür olduğunu bilmiyor
-
Muğla'da yeni yabani soğan türü keşfedildi
-
Neolitik Dönem Karpuzları Tohumları Yüzünden Değerliydi