YUSUFCUKLARLA YANI ODANAT TAKIMININ KANATLARI HAKKINDA GENEL BILGI
Alem: Animalia (Hayvanlar)
Şube: Arthropoda(Eklem bacaklılar)
Alt şube: Hexapoda
Sınıf: Insecta
Üst takım: Epiprocta
Takım: Odonata
Alt takım: Anisoptera
BAZI TÜRLERİ
Anax imperator
Orthetrum coerulescens
Orthetrum cancellatum
Libellula lydia
Aeshna mixta
Aeshna caerulea
Aeshna cyanea
Aeshna isosceles
Aeshna juncea
Sympetrum fonscolombii
Sympetrum striolatum
Sympetrum vulgatum
Sympetrum flaveolum
Libellula depressa
Libellula quadrimaculata
Libellula fulva
Anax junius
Cordulia aenea
Aeshna multicolor
Orthemis ferruginea
Libellula luctuosa
Erythemis vesiculosa
Anax longipes
Celithemis fasciata
Yusufçuk (Anisoptera), odonata takımına ait, kanatlarını dinlenmeleri sırasında yanlara açık olarak yatay tutmalarıyla kızböceklerinden ayrılan bir alttakım. Büyük birleşik gözleri, güçlü saydam (Kanatları), göz alıcı renkleri ve uzunca vücutlarıyla ile tanınırlar. Vücutları kuvvetli yapıda ve hiçbirzaman düz değildir. Hareketleri daha hızlı ve devamlıdır. Bağırsak solunumu yaparlar. Göller ve durgun sularda sıkça bulunurlar.
Yusufçuklar genelde sivrisinekler, tatarcıkları ve arılar, kelebekler gibi diğer küçük böcekler ile beslenirler. Çoğu zaman göllerin, akarsuların ve su birikintilerinin olduğu bölgelerde görülürler, çünkü "nemf" diye adlandırılan larvaları suda doğarlar. İnsanları normal şartlarda ısırmaz ya da sokmazlar fakat karınlarndan tutulduğu takdirde kurtulmak için ısırmayı denerler. Sivrisinekler gibi bazı zararlı canlıları yiyerek popülasyonlarını dengede tutmaları bakımından oldukça önemlidirler. Bu nedenle Kuzey Amerika'da birçok yerde yusufçuklar "sivrisinek avcıları" olarak adlandırılırlar.
KANAT YAPILARI
Yusufçuğun vücudundaki sistemin en önemli kısmını kanatları oluşturur. Böceklerin iskeletleri “kitin” adlı bir dizi eklemli sert tabakadan meydana gelmektedir. Bu tabakalar dış iskelet yapısını oluşturacak kadar sağlam nitelikte yaratılmıştır. Aynı zamanda uçma kaslarının etkisiyle esneyebilme özelliğine de sahiptir. Kanatlar ise hem öne-arkaya hem de yukarı-aşağı hareket edebilirler. Kanatların bu hareketi, kendilerini gövdeye bağlayan kompleks bir eklem yapısı sayesinde gerçekleşir. Yusufçuğun sırtında, biri önde diğeri arkada olmak üzere iki çift kanat vardır. Kanatlar karşıt zamanlı olarak çalışır. Diğer bir ifadeyle, öndeki iki kanat yükselirken, arkadaki iki kanat alçalır. Kanatların hareketi iki karşıt kas grubunun hareketi ile sağlanır. Kasların bir ucu gövdenin içinde kaldıraç şeklindeki uzantılara bağlıdır. Bir kas grubu kasılarak bir çift kanadın yükselmesini sağlarken, öteki kas grubu da aynı oranda esneyerek ikinci çiftin alçalmasını sağlar. Helikopterler de aynı yöntemle alçalıp yükselir. Bu nedenle yusufçukların diğer bir adı da “helikopter böceği”dir.
Su kenarları, ormanlarda hızla uçan, havada durur gibi hareketsiz görünürken, birdenbire ileriye ya da yukarıya, hatta geriye doğru zıplar gibi kayarak uçan, genellikle çok renkli böceklerdir. Uçarken çiftleşebilirler, hatta yumurta bırakabilirler. Abdomenleri havada takla atmadan uçmalarını sağlamak için uzamış ve incelmiştir. Genellikle çok güzel renkleri vardır. Boyları 1.8-13 cm, kanat açıklıkları 1.9-14 cm’dir. Başı vücudun en büyük kısmıdır. İnce bir boyunla birinci göğüs segmentine bağlanır, böylece baş kolayca her yine çevrilir.
Kanatları birbirine eşit olmayanlarda (Anisoptera) birleşik gözler başın büyük kısmını örtecek, hatta başın arka kısmına taşacak şekildedir. Her iki göz ortada çoğu kez bir çizgi şeklinde birleşir.
Kanatları birbirine eşit olanların (Zygoptera) neredeyse yarım küre şeklinde olan birleşik gözleri, enine büyümüş başın iki ucunda, birbirinden ayrık olarak bulunur.
Birleşik gözler 10.000-30.000, dizilmiş basit (nokta) gözden oluşur. Bu nedenle iyi gören bir böcek grubudurlar. Anisopteralarda gözlerin üst yarısındaki ommatidiyumlar her zaman daha büyüktür ve alttaki yarısına göre farklı renktedir. Bu bölüm uzağı görme yeteneği kazanmıştır. Alınlarında üçgen şeklinde dizilmiş üç nokta göz (oseller) vardır. Bunlar kısa mesafe görmeye yararlar. Gözlerin gelişmiş olmasından dolayı, iki gözünün arasında, alnın ön kenarından çıkmış antenler, koku ve tat alma organı olarak az önem taşır. İşitme organı yoktur, ses dalgalarına tepki göstermezler.
Avlarını parçalayaral yerler. Odonata adı, mandibulanın dişli olmasından dolayı verilmiştir. Alt dudağın orta lobu, besin alımı sırasında, besin parçalanırken, tepsi gibi görev yapar.
Kanatların bağlandığı göğüs bölümü, göğsün birince segmentine serbestçe hareket edebilecek şekilde bağlanmıştır. Her üç göğüs segmenti de birer çift bacak taşır. Ön bacaklar en kısa, arka bacaklar en uzundur. Yürüme yeteneklerini büyük ölçüde yitirmişlerdir. Çoğu durumda vücudu dahi taşıyamazlar, bu nedenle cisimlere asılı olarak dururlar. En önemli görevleri uçan cisimleri yakalamaktır. Bunu sağlamak için genellikle femur ve tibiaları dikenli ve kıllıdır. Yakalama sırasında havada dikey durur ve açılan bacakları bir yakala sepeti oluşturur. Hareketli ön göğsün bacakları yakalamada en etkin görevi yapar, keza besinin ağza götürülmesi, ağızda parçalanma sırasında tutulmasını da sağlar. Bacaklar yumurta bırakılmasında ve erkeklerin dişiyi kavramasında da kullanılır.
Kanatlar genellikle saydamdır, bazı türlerde (Calopteryx) koyu ya da desenli olabilir. boyuna damarları tam olarak gelişmiştir ve enine damarlarla birbirine bağlanır. Anisoptera alttakımında ön ve arka kanatların şekli ve damarlanması birbirinden farklıdır. Kanatlar uca doğru daralır; arka kanadın kaideye yakın kısmı ön kanattan geniştir. Zygoptera alttakımında dört kanat birbirinin aynıdır. Kaide dardır, uca doğru genişler. Uçuş sırasında dört kanat bağımsız olarak her yana hareket eder. Dinlenme sırasında kanatlar katlanmaz, ya yanlara açık durur (Anisoptera) ya hafifçe arkaya eğik durur (Lestidae) ya da birbirine yapışmış olarak vücüdun üzerinde orta hatta yukarıya doğru tutulur (diğer Zygoptera türleri).
Anisopteraların bazılarında hız 100 km/saate, kanat çırpma frekansı 30/saniyeye ulaşabilir. Bu nedenle kanat hışırtısını algılayamayız. Zygoptera türleri ise kanatlarını ardışık olarak pırpır şeklinde hareket ettirirler.
Abdomenleri her zaman 10 belirgin segmentten oluşur. Erkekler bir ya da bir çift alt abdomen çıkıntısına sahiptir. Çiftleşme sırasında erkeğin dişiyi başından yakalamasına ya da ön göğüs girintilerine ya da çıkıntılarına tutunmasına yarar. Dişi eşey açıklığı 8-9. karın segmentinin karın tarafındadır ve yumurtasını bitkilere bırakanlarda (Zygoptera ve Aeschnidae) yumurta koyma borusu ile donatılmıştır. Yumurtalarını uçarken suya bırakanlarda sadece karın plakasının oluşturduğu bir kapak vardır. Erkek eşey açıklığı 9. segmentin karın tarafındadır.
Bazı türlerde (Libellula) çiftleşme ve dölleme işlemi birkaç dakika sürerken, bazılarında 30 dakika sürebilir. Çoğu kez diğer eşlerle döllenme tekrarlanır. Döllendikten hemen sonra dişi yumurta bırakmaya başlar. Yumurtalarını bitkilerin dışına bırakanlarda yumurta sayısı birkaç bindir. Bitkilerin içine bırakanlarda yumurtalar daha büyük ve sayıca çok daha azdır.
BİYOLOJİ ÖDEV YARDIM
-
Mercanlar ve Mercan resifleri hakkında bilgi
-
Kulak Nedir? Kulağın Yapısı ve Görevleri Nelerdir?
-
Göz nedir ? Gözün görevleri nelerdir ? Canlılarda göz ve görme organı
-
Boğaz nedir ? Boğazın kısımları nelerdir ?
-
Omurga, columna vertebralis nedir ? Görevleri nelerdir ?
-
Doğal gübreler nelerdir
-
Kimyasal (yapay) gübreler nelerdir
-
Kortizol Nedir
-
Semantik Nedir ?
-
Karasal Ve Sucul Biyomların Özellikleri Nelerdir ?
-
Kaç çeşit biyom vardır
-
Bitki Ve Hayvanların Yeryüzündeki Dağılımını Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-
Bitkisel dokular hakkında bilgi
-
Ekosistemde besin zinciri ve besin ağının önemi nedir ?
-
Genetik Algoritmalar