Uludağ Milli Parkı Planı
Devlet yönetimini elinde bulunduran siyasi iktidara soruyoruz.
"Milli Park" kavravramı sizin için ne ifade ediyor?
Bu tür alanlar neden orman ya da sulak alan gibi adlandırmalar yerine "Milli Park" olarak nitelendirililmiştir?
Uludağ Milli Parkı'nda 2. Gelişim Bölgesi olarak adlandırılılan bölgede yeni yapılaşmalar getiren 1/5000 Nazım ve 1/1000 Uygulama planlarına itirazımızı ilettik.
DOĞADER
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü’ne, Bursa
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün 31.07.2012 gün ve 5561 sayılı kararıyla onaylanarak, 29.08.2012 - 28.09.2012 tarihleri arasında askıya çıkarılan, Osmangazi İlçesi, Uludağ Milli Parkı 2. Gelişim Bölgesi 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı, Derneğimiz (DOĞADER – Doğayı Çevreyi Koruma ve Doğa Sporları Derneği) tarafından plan askı süresi içinde incelenmiştir.
Derneğimizce yapılan değerlendirmede, 1/100.000 ölçekli planın 5.3. maddesinde; “Planlama Bölgelerinde bu plan kararlarına uygun 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planları yapılacak olup, 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planları Yapılmadan alt ölçek planlar ve plan revizyonları yapılamaz” hükmü yer almaktadır. 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı yapılmadan, Uludağ Milli Parkı 2. Gelişim Bölgesi 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının onaylanması 1/100.000 ölçekli plan hükümlerine aykırıdır.
Uludağ üzerine planlar geliştirilirken Uludağ’ın aynı zamanda bir milli park olduğu unutulmamalıdır. Milli Parklar yasasının 14. maddesi çok açık ve nettir. Kanunun 14. maddesi kısaca, “Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz, yaban hayatı tahrip edilemez, çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz, hiçbir yapı ve tesis kurulamaz ve işletilemez” der. Dünya çapında da milli parklar, bu kapsamda hatta insan etkinliklerini sınırlayan daha ağır koşullar altında yönetilir. Yapılan bu son plan değişikliği, Uludağ Milli Parkı kavramında yeri olmadığı halde turizm bölgesi olarak ilan edip yasalaşan Uludağ Milli Parkı 2. Gelişim Bölgesi içinde yer almaktadır. Her ne kadar burası yasal statüde “turizm bölgesi” olarak tanımlanıyorsa da, Milli Park Kanunu’ndan bağımsız planlar üretilemeyeceği açıktır.
Bu güne kadar Uludağ Milli Parkı için üretilen planlarda kanun ve yönetmeliklerde sözü geçen “koruma ve kullanma dengesi” kavramının, çoğunlukla kullanma yönünde geliştirildiği göze çarpmaktadır. Dünyada %6, Avrupa’da %11,5 olan koruma altındaki alanlar milli parklar söz konusu olduğunda Türkiye’de %1,06 oranında kalmaktadır. Ülkemizdeki oran bu kadar az olmasına rağmen koruma altındaki alanlarımız gelişmiş dünya ölçeğinde yeterli düzeyde koruma sağlanamamaktadır.
Onaylanan planların, Uludağ 2. Gelişim Bölgesi sınırları içinde kalan ve Turizm Amaçlı Spor Alanı olarak tarif edilen alanın içinde kaldığı halde spor amacı dışında Kongre Merkezi, İbadet Yeri ve Günübirlik Tesisler olarak adlandırılan yapılaşmaya gidildiği anlaşılmıştır.
Yapılan plan değişiklikleri çerçevesinde Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, 29 Ağustos 2012 tarih ve B.09.04.İLM.0.16.12.00/25549/14414 sayılı yazısında, kongre merkezi olarak seçilen alanın “konum itibariyle daha önceden doğallığını yitirmiş tabii tabi topografik yapısının suni olarak bozulmuş olması” plan değişikliğine gerekçe olarak gösterilmiştir. Oysa ki, Uludağ Milli Parkı’nda söz konusu yapay bozukluğun nedeni 2. bölgedeki otellerin yapımı sırasında ortaya çıkan molozu bu bölgeye dökmüş olmalarıdır. 2. Sit alanı olarak bilinen bu bölgede toprak moloz dökülemeyeceği bilindiği halde buna göz yumulması ve sonrada bu bozulmayı gerekçe göstererek söz konusu plan değişikliklerine onay verilmesi düşündürücüdür. Uludağ’daki her yapılaşma diğer alanlarında bozulmalara neden olmakta ve bu bozulma gerekçe olarak gösterilerek yeni yapılaşmalara gidilmektedir.
Yapılan plan değişikliklerinde “Kongre Merkezi” olarak belirtilen yapılaşma alnının bir kısmı Milli Park kavramı içinde açıklanan “Önemli Alanlar” üzerine planlanarak değerli bir alanı işgal ettiği görülmektedir.
Değiştirilen planlarda, “Kongre Merkezi” olarak tariflenen yer için 1200 araçlık “Otopark” öngörüldüğü belirtilmektedir. Derneğimiz, aslında burada otopark yapılmak istendiğini, gelebilecek tepkileri önlemek açısından üst katlarının Kongre Merkezi olarak planlandığını düşünmektedir. Çünkü Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin projelendirdiği ve temelini attığı Yeni Teleferik Projesi, Uludağ’a saatte 1800 kişi taşıyacağı planlanarak üretilmiştir. Bu proje tamamlandığında ve günde 10 saat çalıştığı düşünüldüğünde bir günde 18 bin kişi ulaşımdan yararlanacaktır. Bu yönde düşünüldüğünde, bir milli park olduğu akıldan çıkarılmaması gereken Uludağ’da, geliştirilen yeni teleferik projesi kapsamında karayolu ile yalnızca toplu taşıma araçlarının girmesine izin verilmesi gerekirken, yerel kirlilik yaratan bir ulaşım biçimi olan karayolu ulaşımını desteklenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu milli park kavramına uymayan bir yaklaşımdır.
Ayrıca sözü geçen 2. Gelişim Bölgesinde bulunan otellerde yeterli büyüklükte toplantı ve kongre salonları bulunmaktadır. Yeni Teleferik Projesinin son istasyonu ile planlanan kongre ve otopark alanı arasında yalnızca en çok 10 metrelik yol geçmektedir. Bunlara rağmen planlanan “Kongre Merkezi” ve 1200 araçlık “Otopark”, milli parkı koruma mantığının dışında kalmaktadır.
Yapılan plan değişikliklerinde 2. yapı bloğu olarak “İbadet Yeri” belirlenmiştir. Oysa ki 1. bölge ile 2. bölge arasında kalan yolda bir cami bulunmakta ve hemen hemen hiçbir zaman dolu olarak ibadet yapılmamaktadır. Buna rağmen aslında halen yürürlükteki planlarda “Spor Alanı” olarak belirtilen yere amacı dışında ibadet yeri yapılmasını milli park koruma kavramı dışında görüyoruz.
Yapılan plan değişikliklerinde 3. yapı bloğu, “Günübirlik Tesisler” olarak belirilmiştir. Milli park kavramı insan etkinliklerinin sınırlandırıldığı yerlerdir. Yapılan planlarda bu tesislerin “spor alanı” içinde planlandığı görülmüştür. Milli park kavramında günübirlik tesisler çoğunlukla ağaç malzemeden yapılmış, insanların temel gereksinimlerini karşılayan küçük kulübe tarzı yapılardır. Yapılan planlarda “Günübirlik Tesisler”in amacı dışında, 4,5 metre gibi fazla oranda kat yüksekliğine sahip ve ne tür malzemeden yapılacağı belirtilmemiş olması nedeniyle yanlış bir uygulamadır.
Bu nedenlerden dolayı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün 31.07.2012 gün ve 5561 sayılı kararıyla onaylanarak, 29.08.2012- 28.09.2012 tarihleri arasında askıya çıkarılan, Osmangazi İlçesi, Uludağ Milli Parkı 2. Gelişim Bölgesi 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği’ne itiraz eder ve itirazımızın kurumunuzca değerlendirilmesi için gereğini arz ederiz.
DOĞADER
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği
http://dogader.org
BİYOLOJİ HABERLERİ
-
Amonyum, Dünya’da Yaşamın Ortaya Çıkmasını Sağladı
-
16 Nisan, 'Dünya Biyologlar Günü'
-
Protonların Aşamalı Değişimi, ATP Sentaz Enzimi ve Mitokondriyum
-
Biyoloji Kongre Sponsorluğu
-
Dünya'da Yaşamın Nasıl Başladığının Sırrı...
-
Kazdağları Yaban Mantarları Eğitim Festivali
-
Işığın Değişmesi İle Algler
-
Trikotilomani Nedir
-
Araştırma üniversitelerinin listesi belli oldu. İşte 10 araştırma üniversitesi
-
Bilim İnsanları Tarafından Yapılan Yeni Çalışmada “Hücre İçi Saati” Bulundu
-
UCLA biyologları yaşlanmayı yavaşlatıyor, meyve sineklerinin ömrünü uzatıyor
-
Bilim insanları betalain sentezlemeyi başarmışlar. Betalain üretmenin bize faydaları nelerdir ?
-
Beyin Tanıdık Yüzleri Nasıl Ayırt Ediyor
-
Hakkâri Sat Dağlarında İki Yeni Buzul Gölü Keşfedildi
-
Her Nöron 1000’den Fazla Mutasyon Taşıyor Olabilir