Sucul biyomlar
Bilindiği gibi dünyamızın büyük bir kısmı sularla kaplıdır. Bu yüzden sucul biyomlar çok geniş bir alan kaplamaktadır. Sucul biyomlar genel olarak 2 ye ayrılmaktadır
1) Tatlı Su Biyomları
Su içinde tuz oranı %1 den az olan bölge tatlı su biyomu olarak nitelendirilmektedir. Tatlı su biyomları 2′ ye ayrılmaktadır
a) Göl Biyomları ( Durgun Su Kütleleri )
Göl biyomlarının büyüklüğü değişmektedir. Bazen küçük gölcüklerden oluşurken bazen çok büyük göllerde bu biyom canlılarına uygun yaşam ortamı meydana gelebilmektedir. Göller kara ve su ekosisteminin iç içe olduğu bölgelerdir.Bu yüzden bir çok özelliği bünyesinde barındırmaktadır. Göller, çok fazla canlı türünün olduğu su biyomlarıdır.Göl biyomlarında genellikle; sazan,turna,levrek ve kurbağa gibi hayvan türleri yaşamaktadır.
b) Akarsu Biyomları (Hareketli Su Kütleleri )
Akarsu tek yönlü akan sulardan meydana gelmektedir. Akarsu ağızları genellikle canlı yaşamı ve tarım için uygun bölgelerdir. Akarsular bir çok bölgeyi dolanarak yapılarına zengin mineral kaynaklarını katmaktadır. Akarsu kaynağına yakın kısımlar besin ve oksijen bakımından zengindir. Bundan dolayı buralarda yaşayan canlı türleri sayısı fazladır. Ancak akarsuyun genişleyerek akım hızının azaldığı bölgelerde kum ve çakıl oranı artmaktadır. Bundan dolayı buralarda yaşayan fazla bitki türü bulunmamaktadır. Akarsularda; sazan,turna, levrek yaşayabilmektedir.
c. Sulak Alanlar
Bir tam yılın en az bir bölümünde sığ bir tatlı su kütlesi ile kaplı olan bir alan sulak alan olarak bilinir. Sulak alanlar doğal veya yapay; sürekli veya mevsimsel; suları durgun veya akıntılı; tatlı, acı veya tuzlu su kütleleridir. Sulak alanlar altında kalan topraklar ya sürekli olarak ya da yılın en az belirli bir döneminde suya doymuş halde bulunurlar.
Sulak alanlar, yüzey akışı ve buharlaşmayla gerçekleşen su kaybına göre yağışın daha çok olduğu yerlerde, karasal ve sucul habitatlar arasında oluşan geçiş bölgeleridir. Sulak alan toprakları, oksijen bakımından çoğu kez fakirdir. Sulak alan çeşitlerinden herbiri, su ile doymuş topraklarda periyodik olarak ortaya çıkan oksijensiz koşullara uyum gösteren hidrofit (su bitkileri) bitki türlerini içerir. Örneğin hasırotu, ayakotu, turba yosunu, siyah ladin, melez ağacı, yüzücü göl zambakları, sazlar ve sukamışları sulak alanların yaygın bitki türlerini oluşturur. Bataklıklar, sazlıklar, turbalıklar, sulak çayırlar ile denizlerin altı metre derinliğe kadar olan kesimleri sulak alan kapsamı içindedir. Türkiye’de Balıkdamı, Sultan Sazlığı, Göksu deltası sulak alanlara örnektir.
Ayrıca bataklık, sazlık gibi sulak alanlarda tatlı su biyomları içinde yerini almaktadır. Buralarda oksijen miktarı azdır. Yaşam için fazla uygun olmayan bu alanlarda az miktarda canlı türü yaşamaktadır.
2) Tuzlu Su Biyomları
Genellikle %3 lük tuz derişimine sahip sular tuzlu su biyomları içerisinde kabul edilmektedir. En büyük tuzlu su biyomları deniz ve okyanuslardır. Canlılar için büyük bir yaşam alanıdır. Denizler bulunduğu bölgeye göre farklı özellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Denizlerde yaşayan canlı türleri genellikle derinliğe göre değişmektedir. Denizlerin akarsular ile beslenme noktaları en verimli bölgeleridir. Deniz ve okyanusların canlı çeşitliliğinin bol olduğu noktalar suyun üst kısımlarıdır. Tuzlu su biyomlarında derine doğru gidildikçe yaşayan canlı sayısı azalmaktadır. Bunun nedeni buralarda bulunan oksijenin yetersiz olmasıdır. Ayrıca derinlerdecanlı yaşamını olumsuz etkileyecek gazlar bulunmaktadır.
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi