Su Kirliliğini Tanımlamakta Kullanılan Bazı Kavramlar
BOİ5 (Biyolojik Oksijen İhtiyacı): Kirli bir suyun kendiliğinden temizlenmesi sırasında 20 °C de 5 gün içinde tüketilen oksijen miktarıdır. Bu değer ya mg O2 / l su veya g O2 / m3 su olarak belirtilir. Analiz için belirli bir miktar kirli su, bakteri içeren bir miktar çamur ile karıştırılarak üstte hava boşluğu kalacak şekilde cam bir kaba konur, manometreye bağlanacak şekilde sıkı bir durumda kabın ağzı kapatılır ve 20 °C de beş gün bekletilir. Manometre yardımı ile azalan hava basıncı ve buna bağlı olarak tüketilen oksijen miktarı belirlenir. İçme sularında bu değer ölçülemeyecek kadar küçüktür. Temiz nehir suyunda 1-3 mg O2/l, çok kirlenmiş sularda 5-8 mg O2/l, biyolojik temizlenmeye tabi tutulmuş sularda bu değer 30 mg O2/l den az olmalıdır. Evlerden çıkan kullanılmış sularda bu değer 200-300 mg O2/l arasında bulunur (Kişi başına günde 54 g O2/m3).
KOİ (Kimyasal Oksijen İhtiyacı): Sulardaki organik materyal kapsamına bağlı bir kavram olup, organik maddenin tamamının oksidasyonu için gerekli olan oksijen miktarını belirler. Bu amaçla belirli miktardaki su örneğinde bulunan organik madde K2Cr2O7 yardımı ile okside edilir. Böylelikle sulardaki tüm organik maddeler analiz kapsamına alınmış olur.
TOK (Toplam Organik Karbon): Bu amaçla organik olarak bağlı olan karbon tayin edilir ve mg C/l su şeklinde belirtilir. BOİ, KOİ ve TOK değerleri birbirine çevrilemez, çünkü organik maddelerin C, H, O2 ve N içerikleri değişiktir. Yerleşim yerlerinden çıkan kirli sularda KOİ / BOİ oranı 1.4 tür.
Su kirlenmesinde diğer parameterler suyun oksijen içeriği (mg O2/l su), bulanıklık (görme derinliği veya fotometrik ölçüm ile saptanır) su bünyesinde bulunan ağır metal iyonları, pestisid kalıntıları, deterjanlar gibi kimyasal maddelerin konsantrasyon değerleridir.
ÇO (Çözünmüş Oksijen) : Sulardaki çözünmüş oksijen düzeyi özellikle ayrışabilir organik maddenin etkilediği su kirliliği koşullarında yukarda verilen parametrelerle birlikte değerlendirmeye alınır. Bunun yanında çözünmüş oksijen düzeyi sıcaklık, erimiş tuzlar ve mevsimsel değişimlerle de ilgili olduğundan genel bir değerlendirme yapılmasına olanak sağlar, konunun ayrıntıları 5.8.3.1.’de verilmektedir.
Askı Maddeleri: Su sisteminde-özellikle akarsularda- değişik kaynaklardan gelerek su içinde taşınan mineral veya organik fraksiyonda katı tanecikler bulunun. Süspansiyon halinde taşınan bu katı fraksiyonun bir kısmı kolloidal nitelikte olduğundan kolaylıkla çözülmez. Bu maddeler 1mμ ile 1 μ çap büyüklüğünde olup, su rengini etkilerler ve bulanıklıktan sorumludurlar. İçme suyu temini için arıtım sırasında sorun oluştururlar. Bu tanecikler suda kararlı değildirler. Elektrolit derişimi yüksek sularda (Örneğin denizlerde) çökelirler veya enzim etkileri ile organik fraksiyonlarda olanlar ayrışıp suda “ çözünmüş organik madde”yi oluştururlar.
Askıdaki katı maddeler toplam süspanser katı maddeleri tanımlamaktadır.
Toplam Çökelebilen Katılar: Suların kinetik enerjisiyle taşınan ve kolloidal fraksiyonun üzerinde büyüklükte bulunan çökelebilir taneciklerden oluşmuş fraksiyondur. Bu katı maddeler de askı maddeleri gibi zemin aşınımından veya erozyon nedeniyle akarsulara ulaşan sedimentlerden oluşmaktadır. Bu parametre imhoff konilerinde 1000 litre su örneğinde belirli zamanda çökelen tanecikleri tanımlar.
Ekoloji
-
Ekosistem hizmetleri
-
Biyoremediasyon Nedir ? Biyoremediasyon Teknikleri Nelerdir ?
-
Enerji Bağımsızlığı Nedir ?
-
İklim Araştırmaları
-
Sera Etkisi - Atmosferdeki karbondioksitin sera gazı etkisindeki yeri nedir?
-
CO2 Salımları
-
İklim Bilimi - İklimi Nasıl Değiştiriyoruz
-
Ağır Metallerin Sağlık Üzerine Etkileri
-
Küresel Isınmanın Sonuçları
-
Asit Yağmurlarının Çevre Üzerine Etkileri
-
Tür Çeşitliliğinin Korunması
-
Biyolojik Mücadele Kavramı
-
Atık Suların Kullanım Alanları
-
Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır? Kaynak: Sera gazı ile küresel ısınma arasında nasıl bir ilişki vardır?
-
Canlı Türlerinin Yok Olmasının Doğal Dengeye Etkisi