Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1065 içerik listeleniyor

  • BİTKİLERDE SU KAYBI

    1- Buhar Halinde Su Kaybı (Transpirasyon): Bitkiler topraktan aldıkları suyun büyük bir kısmını transpirasyon ile buhar halinde dışarı vermek zorundadır. Çünkü güneşin yakıcı etkisinden korunması, pasif su alınımının devam etmesi, iyon alınımı ve taşınımı gib olaylar başka bir ifadeyle beslenme transpirasyonun bir sonucudur. •hf Transpirasyon esas olarak stomalarda geçekleşir. Bunun yanında bir miktar su çıkışı da kutikula (kutikular transpirasyon),...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-su-kaybi
  • Tehdit Altındaki Bitki Türlerinin Bulundukları Ekosistemlerin Korunması

    Tehdit Altındaki Bitki Türlerinin Bulundukları Ekosistemlerin Korunması ve Yönetimi Projesi Türkiye’nin taraf olduğu “Avrupa’nın Yaban Hayatının ve Yaşama Ortamlarının Korunması” diğer adıyla Bern Sözleşmesi, sözleşme ekinde listelenen ve nesli tehlikede olan bitki türlerinin ve bunların yaşama ortamlarının korunmasını öngörmektedir. Sözleşme amaçlarına ulaşılmasına bir katkı olarak Sözleşme altında “Zümrüt Ağı” adı altında bir ekolojik...

    https://www.biyologlar.com/tehdit-altindaki-bitki-turlerinin-bulunduklari-ekosistemlerin-korunmasi
  • Denizlerimiz ve ekolojik önemleri

    Deniz göl okyanus ekosistemi Denizel (Okyanus ekosistemleri Deniz ekosistemleri) Su ekosistemlerini kara ekosistemlerindeki gibi coğrafi sınırlarla belirlemek çok zordur. Çünkü sular atmosferik olaylardan karaların etkilendiği oranda etkilenmemektedirler. Ancak deniz tatlı su ve haliç gibi su havzalarının derinlikleri ve bileşimlerindeki farklı maddeler nedeniyle sularda da farklı canlı bölgelerinden söz edilebilir. Buradan hareketle su biyomları; deniz biyomları (tuzlu...

    https://www.biyologlar.com/denizlerimiz-ve-ekolojik-onemleri
  • MİNERAL (İYON) METABOLİZMASI

    Bitkilerin kimyasal kompozisyonu: Bitkilerin % 75 su ve % 25 kuru madde Kuru maddenin % 90’ ı organik % 10’ u inorganik Organik maddelerin başlıcalarını karbonhidrat, yağ ve protein olduğu, yağ ve karbonhidratların C, H, O ve N’ dan oluştuğu yani organik maddelerin 4 temel elementten meydana geldiği bilinmektedir. Bu 4 elementi sırasıyla P, S, K, Ca ve Mg izler. Yapılan analizlerde bitkilerde 60’ dan fazla elementin bulunduğu test edilmiştir. Bunlardan 16 elementin...

    https://www.biyologlar.com/mineral-iyon-metabolizmasi
  • Işık ve ekolojik etkisi

    İnsanlığın mutluluğu için gelişen uygarlık, bir çelişki olarak, çevre sorunlarını da birlikte getirdi. Son yıllarda ülkemizde çevre ve doğa bilinci gelişti, yaygınlaşıp kökleşti. Kimi zaman, termik santrallerde olduğu gibi, enerji gereksinmemizi karşılamak için seçilen yönteme çevrecilerimiz, ve çevrecilerimizi destekleyen kamuoyu karşı çıktı. Çevreciler tarafından tanınan çevre kirliliği çeşitleri arasında, bildiğimiz kadarıyla, ışık...

    https://www.biyologlar.com/isik-ve-ekolojik-etkisi
  • ANTİSENS TEKNOLOJİLERİ HAKKINDA BİLGİ

    ANTİSENS TEKNOLOJİLERİ HAKKINDA BİLGİ

    Antisens teknolojisi insan, hayvan ve bitkilerdeki hastalıkların daha spesifik tedavisi ve yeni keşifleri için ayrıca, fonksiyonel genomik çalışmalar için çok güçlü silahlardan oluşan uygun tekniklerdir. Antisens teknoloji olarak bilinen yöntemde, antisens RNA moleküllerinin hedef genin RNA mesajına spesifik olarak bağlanarak gen ifadesinin moleküler düzenlenişine engel olunmaktadır. Hastalıkların oluşumunda büyük bir paya sahip olan proteinlerin üretimini durdurmak...

    https://www.biyologlar.com/antisens-teknolojileri-hakkinda-bilgi
  • MADDE DÖNGÜLERİ HAKKINDA BİLGİ

    Bir yaşama birliğinin sürekliliği, bu birlik içindeki madde devrine bağlıdır. Canlılar çevrelerinden aldıkları maddeleri kullandıktan sonra çeşitli şekillerde çevrelerine geri verirler. Maddelerin canlı ve cansız çevre arasındaki bu hareketine madde döngüsü veya ekolojik döngü denir. Doğada başlıca su, karbon, oksijen,fosfor gibi madde ve elementler devirli olarak kullanılır. A.Su Döngüsü Yer yüzünün 3/4’ü sularla kaplıdır.Bu suyun büyük bir kısmı...

    https://www.biyologlar.com/madde-donguleri-hakkinda-bilgi
  • Antosiyaninlerin çiçeklerin renklendirilmelerindeki rolleri

    Antosiyanin ismi, Yunanca iki kelimeden, anthos (çiçek) ve kyanos (mavi) kelimelerinden oluşmuştur. E163 kodu ile bilinen antosiyaninler, suda iyi çözünebilen ve birçok meyveye, sebzeye ve çiçeğe etkileyici mavi, kırmızı ve mor renklerini veren pigmentlerdir. Bugün dünyada 200'ün üzerinde farklı antosiyanin kaynağı bulunmuştur. Antosiyaninler, pH değişimine karşı duyarlıdırlar. Çoğu antosiyanin, yüksek asitli koşulda kırmızıya, düşük asitli koşulda ise...

    https://www.biyologlar.com/antosiyaninlerin-ciceklerin-renklendirilmelerindeki-rolleri
  • DNA GÜNÜN 2014

    DNA GÜNÜN 2014

    Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümünün Düzenlediği DNA GÜNÜ 2014 etkinliği bu yıl  25 Nisan 2014 de gerçekleştiriliyor. Gün boyu sürecek çeşitli etkinlikler, Hacettepe Üniversitesinde gerçekleşecek, http://dnagunu.org/ Biz, DNA ve moleküler genetik ile ilgili bilgilerimizi herkesle paylaşmaya çalışan gönüllü bilim elçileriyiz. Amacımız; küçük yaşlardan itibaren çocuklara bilimin güler yüzünü göstererek geleceğe şekil veren genom teknolojilerinin...

    https://www.biyologlar.com/dna-gunun-2014
  • Anguilla anguilla Yılan Balığı ve Özellikleri

    Yılan Balıklarının Sistematikteki Yeri Yılan balıkları modern sınıflandırmada balıklar sınıfının Apodes takımından kemikli balıklar alt sınıfı Anguillidae familyasına dahildirler. Günümüzde Anguilla cinsi içinde 19 tür bulunmaktadır. Bunlar arasında en önemli yılan balığı türleri : Avrupa yılan balığı Anguilla anguilla Amerikan yılan balığı Anguilla rostrata Japon yılan balığı Anguilla japonica Yılan balıkları gerçek bir balık türüdür....

    https://www.biyologlar.com/anguilla-anguilla-yilan-baligi-ve-ozellikleri
  • Ekolojinin alt bilim dalları

    Yeryüzünde mevcut her canlı, mutlaka birbirleri ve çevrenin diğer etkileriyle birlikte yaşamak zorundadır.(Besin zinciri ve iklim) Işığın ulaşabildiği deniz tabanından 4 mevsim kar ve buz ile kaplı olmayan yüksek dağların zirvesine kadar her sahada yaşayan her canlı türü yukarıda belirtilen etkenlere bağımlıdır. Örneğin bir çam türü mutlaka bulunduğu habitattaki baştaki klimatik faktörler, toprak, flora ve fauna ile karşılıklı etkileşim halinde bir...

    https://www.biyologlar.com/ekolojinin-alt-bilim-dallari
  • GAMETLERİN OLUŞUMU

    Hayvanların büyük çoğunluğunda erkek ve dişi birey ayrı ayrı olduğundan, dişiden dişi gamet, erkekden de erkek gamet oluşturulur. Omurgalılarda gametler, üreme organlarındaki diploid eşey ana hücrelerinin mayozla bölünmesinden meydana gelir. Eşey organlarına gonad denir. Bütün canlıların gametleri ister mayozla oluşsun, ister mitozla oluşsun mutlaka haploid kromozomludur. a. Sperm Oluşumu: Spermler, erkek gametler olup, erkek üreme organlarındaki (testisler)...

    https://www.biyologlar.com/gametlerin-olusumu
  • Yapay hücre oluşumu ve oluşum mekanizmaları

    Yapay hücre oluşumu ve oluşum mekanizmaları

    3.5 milyon yıl önceki hücreler, şimdiki gibi birçok farklı işlevi yerine getiren birer mini fabrika gibi değildi. Daha basit bir yapıya ve çok daha az işleve sahiptiler. Zamanla hücre yapısı gelişti ve bugünkü haline geldi. Penn State’deki araştırmacılar genelde izlenen, hücredeki genleri birer birer çıkararak her genin işlevini bulmaya çalışmak yerine, bu yöntemin tam tersi üzerinde çalışıyorlar. Hücrenin yapısını oluşturan temel elementleri sırasıyla...

    https://www.biyologlar.com/yapay-hucre-olusumu-ve-olusum-mekanizmalari
  • EVREN, EVRİM, İNSAN ve DÜŞÜNCE

    Evrenin bütün geçmişi, bütün tarih, bütün evrim, evrime yolaçan değişimin mekanizması, evrenle ilgili herşey, canlı ve cansız maddenin ve enerjinin ve hareketin yapısında gizli... Bilinmeyen bir gerekçeyle hiçliğin içindeki tek bir noktadan koskoca bir evren yaratan mucizesel bir sürecin, gide gide canlı yaşamı ve insanı ve düşünceyi de yaratmış olmasında, hiçbir tuhaflık ya da aykırılık yok... Düşünsel olasılıkların, yani düşüncede...

    https://www.biyologlar.com/evren-evrim-insan-ve-dusunce
  • Bitkilerde su miktarının tayini

    Doğadan alınan bitki örnekleri çeşitli işlemlere tabi tutularak yapısını oluşturan maddelerin tanımlanması için analize alınmaktadır. Bilindiği gibi bitkisel organizmaların %75'i su, %25'i de kuru maddelerden ibarettir. Kuru maddelerinde %10'u anorganik, %90'ı organik maddelerden oluşur. Değişik yapıdaki bitkilerden ve bunların farklı organlarından alınan küçük küçük kesilmiş parçalar 5'er gram tartılarak "taze ağırlıkları" belirlenir (I. tartı). Bu...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-su-miktarinin-tayini
  • Birleşik Alan Kuramı

    Aynı kuantum alanın kuantumları olan iki özdeş parçacığın ayırt edilmesi mümkün değildir. Çünkü Heisenberg’in belirsizlik ilkesine göre, bu özdeş iki parçacığın uzaydaki yerlerini bir ölçüde bulanık hale getirir ve ikisi birbirine biraz yaklaşıp sonra ayrılırlarsa hangisinin hangisi olduğuna karar verebilmek ilkesel olarak imkânsızlaşır. Bu yüzden de kütle,spin,elektrik yükü,momentum gibi tüm ölçülebilecek özellikleri aynı olan iki özdeş...

    https://www.biyologlar.com/birlesik-alan-kurami
  • Bakteri ve Virüslerin Karşılaştırılması

    Bakteriler ve Virüsler Monera alemini oluşturan prokaryot canlıların en yaygın ve en çok bilinen grubu bakterilerdir. O kadar yaygındır ki bugün dünyamızda bakterinin bulunmadığı yer yoktur diyebiliriz. En çok organik atıkların bol bulunduğu yerlerde ve sularda yaşarlar. Bununla beraber, -90 0C buzullar içinde ve +80 0C kaplıcalarda yaşayabilen bakteri türleri de vardır. Hava ile ve su damlacıkları ile çok uzak mesafelere taşınabilirler. Deneysel olarak ilk defa...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-ve-viruslerin-karsilastirilmasi
  • Mikrosistin nedir ?

    Mikrosistinler, bir grup siyanobakteri cinsi tarafından üretilen bir grup siklik heptapeptit hepatotoksinlerdir. Bu siyanobakteri cinslerinin en tanınmışı Mikrosististir. Mikrosistinlerin bu organizmada ve diğer siyanobakterilerde bulunduğu görülmüştür. Günümüze kadar 60 mikrosistin tanımlanabilmiştir. Mikrosistis Mikrosistis, siyanobakterilerin bir grubu olup ve göl veya nehirler gibi tatlı su sistemlerinde düşük yoğunluklarda doğal olarak bulunan bir mikroskopik...

    https://www.biyologlar.com/mikrosistin-nedir-
  • Mikrobiyoloji Laboratuvar Soruları

    1. Aşağıdakilerden hangisinde fiksasyon tanımı doğru olarak verilmiştir? A) Mikroorganizmaların lama tutunmasını sağlamak B ) Lam üzerine ince yayma yapmak C. Preparatı sıvı örnek ile hazırlamak D) Hiçbiri 2. Kirli lamlar deterjanlı su içinde ne kadar bekletilmelidir? A) 12saat ve üzeri B ) 8 saat ve üzeri C) 24 saat ve üzeri D) 18 saat ve üzeri 3. Gram pozitif bakteriler dekolorizasyon işleminde ne renk görünürler? A) Renksiz B ) Pembe C) Mor D) Mavi 4. Gram...

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyoloji-laboratuvar-sorulari-1
  • Türkiye`nin kene riski haritası

    Türkiye`de ilk 2002 yılında görülen kene ısırmaları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı, her geçen yıl giderek artıyor. 2002 yılından bu zamana kadar bin 100 köyde 2 bin 315 hastalık vakası görüldü. Bugüne kadar kene tarafından ısırılan 140 kişi hayatını kaybetti. Sağlık Bakanlığı, KKKA Hastalığı risk haritasını çıkardı. Buna göre vakalar çoğunlukla Orta Anadolu ve Orta Karadeniz Bölgesi`nde, yani Kelkit...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-kene-riski-haritasi
  • Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop tipleri, patolojide kullanım alanları

    Mikroskop (16. yy) Lensler ve büyüteçler, Antik Yunan uygarlığında bile biliniyormuş. Ancak onlar bu lensleri yapmayı değil, sadece ortası kenarlarından daha geniş kristallerin etkilerini biliyormuş.

    https://www.biyologlar.com/mikroskop-tipleri-patolojide-kullanim-alanlari
  • SITMA VEKTÖRÜ MÜCADELESİNİN ORGANİZASYONU

    Yüzyılımızın başında sıtma kontrolü, yağ, Paris Yeşili gibi birtakım basit larvisitler, bataklık ve meraların drenajı, medikal olarak kinin kullanımı gibi yöntemler aracılığı ile yürütülmekteydi. Ancak bu tip uygulamalar, ekonomik önemi olan ve lojistik olarak uygulanması mümkün olan köylerde ve merkezlerde yapılmaktaydı (Service, 1992). Ancak yine de, lokal olarak bazı başarılı sonuçlar alınıyor, kinin insan için koruyucu özellik gösteriyordu. 19401ı...

    https://www.biyologlar.com/sitma-vektoru-mucadelesinin-organizasyonu
  • Hayvanlarda Destek ve Hareket Sistemi

    I-Deri ve deriye bağlı oluşumlar A-Kemiksi yapılar:Kemiksi özellikler gösterir a-Kıkırdaklı balık pulları b-Kemikli balık pulları c-Sürüngen plakları d-Memeli dişleri(Kıkırdaklı balık pullarına homolog yapıdır) B-Boynuzumsu yapılar:Keratin yapılardır a-Bağa (Kaplumbağalarda) b-Boynuz c-Tüyler d-Kıllar e-Tırnak,Toynak,Pençe C-Deriye bağlı bezler: a-Yağ bezleri b)Ter bezleri c-Süt bezleri d)-Koku bezleri D-Derinin görevleri: a-Örtme ve...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-destek-ve-hareket-sistemi
  • Organellerin Evrimsel Gelişimi

    EUKARYOT ( ÇEKİRDEKSİZ HÜCRE )' LERİN EVRİMİ Çekirdekli hücreler adım adım evrimleşerek değil, belirli kademelerde evrimleşmiş diğer hücrelerle simbiyoz yapmak suretiyle organizasyonlarını geliştirmişlerdir.Bunun için birçok kanıt ta vardır.Bu fikri ilk defa 1900 yıllarında Rus Botanikçisi MERESCHKOWSKY ortaya atmıştır. Çekirdekli hücreler, isminden de anlaşılabileceği gibi kalıtsal materyali hücre içinde belirli bir zarla çevrilmiş çekirdeğin...

    https://www.biyologlar.com/organellerin-evrimsel-gelisimi
  • Çevre Sorunlarının Oluşumu ve Yayılması

    Çevre Sorunlarının Oluşumu ve Yayılması

    Çevre sorunlarının gelişimine girmeden önce, dünyamızı ve ülkemizi tehdit eden bazı temel çevre sorunlarının üzerinde durmak gerekmektedir. Böylece, hem bu sorunların niteliği hem de bunlarla ilgili mevzuat ve bilincin gelişim tarihleri daha iyi izlenebilecektir. Aslında bu ayırımın kendisi dahi çevre sorunları gibi yenidir. Zira çevre sorunları ilk kez II. Dünya savaşı sonrası ortaya çıktığında, bunların son tahlilde sanayileşmenin bir sonucu olduğu ve...

    https://www.biyologlar.com/cevre-sorunlarinin-olusumu-ve-yayilmasi
  • Bakteriyosinler

    Gıdaların korunması ve muhafaza sürelerinin uzatılmasında, düşük sıcaklık veya ısıl işlem uygulaması, paketleme yöntemleri gibi prosesler ve tuz, şeker ve antimikrobiyal katkı maddeleri gibi katkılar kullanılmaktadır. Ancak yine de gıda kaynaklı sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilmektedir. Gıdaların güvenliğinin sağlanmasında mümkün olduğunca proses uygulamalarından kaçınılması ve doğal katkı maddelerinin kullanımı gerekmektedir. Bu amaçla...

    https://www.biyologlar.com/bakteriyosinler
  • Su ve Mineral Madde Metabolizması

    Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...

    https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi-2
  • Dogal Çevreyi Etkileyen Sorunlar

    1. Hava Kirliligi 2. Su Kirliligi 3. Gürültü Kirliligi 4. Görüntü Kirliligi 5. Toprak Kirliligi 6. Hızlı Nüfus Artışı “Tanrı affeder, bazen insanlar da, fakat doga hiçbir şeyi affetmez.” William JAMES 1.Hava Kirliligi: Atmosferdeki toz, gaz, duman, is ve kokunun canlılara zarar verecek boyuta ulaşmasına hava kirliligi denir. Atmosfer; yerden rüzgârla kalkan tozlar, yanan kömür petrol ve odundan çıkan duman, araba egzozlarından çıkan kurşun ve karbon monoksit...

    https://www.biyologlar.com/dogal-cevreyi-etkileyen-sorunlar
  • İnsanın Mikroekolojisi

    Mikroekolojik açıdan incelendiğinde insan vücudunda sadece kendi hücreleri bulunmaz. İnsan vücudu kendi hücre sayısından daha fazla tek hücreli mikroorganizmaya (bakteri ve mantar) ev sahipliği yapar. Mikroplar doğumdan hemen sonra bebeğin ağız ve burun gibi dışa açılan boşluklarına yavaş yavaş yerleşmek suretiyle koloniler teşkil eder. Yetişkin bir insandaki toplam mikroorganizma sayısı 1014-1015’tir (bu sayı insanın kendi hücrelerinin sayısından yaklaşık...

    https://www.biyologlar.com/insanin-mikroekolojisi
  • Çevre Kirliliği

    En geniş anlamıyla çevre "ekosistemler" ya da "biyosfer" şeklinde açıklanabilir. Daha açık olarak çevre, insanı ve diğer canlı varlıkları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etmenlerin tümüdür. İnsanları çevre kirliliği konusunda duyarlı hale getirebilmek için 1997 yılı çevre yılı olarak kutlandı. Çevrenin doğal yapısını ve bileşiminin bozulmasını, değişmesini ve böylece insanların olumsuz yönde...

    https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-1
  • Su Döngüsü (SU ÇEVRİMİ), madde döngüsü, Karbon ve Oksijen Döngüsü ,Azot döngüsü, Fosfor döngüsü

    Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kullanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir.Doğada ekolojik önemi olan bu maddeler canlılar ve çevreleri arasında alınıp verilir.Bu maddeler güneş enerjisi yardımıyla belirli yörüngeleri izleyerek dolaşımlarını tamamlarlar.Maddelerin ekosistemdeki bu dolaşımına madde döngüsü denir.Tüm maddeler döngü yoluyla sürekli olarak canlılar...

    https://www.biyologlar.com/su-dongusu-su-cevrimi-madde-dongusu-karbon-ve-oksijen-dongusu-azot-dongusu-fosfor-dongusu
  • Çeşitlilik açıklanıyor

    Darwin değişkenlerin nereden geldiğini söyleyememenin yanısıra yeni özelliklerin bir sonraki nesillerde nasıl yayıldığını da açıklayamadı. Yavrunun ebeveynlerin özelliklerinin karışımını aldığı karma kalıtıma (blending inheritance) inanıyordu. Ancak Darwin bile bu kuramın sorunlu olduğunu anlamıştı, çünkü eğer özellikler gerçekten karışmış olsaydı, herhangi nadir ve yeni bir özellik, bu özelliği taşımayan bireylerin nesiller boyu çoğalmasıyla...

    https://www.biyologlar.com/cesitlilik-aciklaniyor
  • Akrep Türleri

    Akrep Türleri

    Akrep (Scorpiones), takımını oluşturan genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan eklembacaklılara verilen ad.

    https://www.biyologlar.com/akrep-turleri
  • PESTİSİTLERİN İNSAN VE ÇEVRE ÜZERİNE ETKİLERİ

    İnsanlar kolay veya parasız sahip oldukları nimetlerin değerini maalesef bilmemekte, bu nimetleri hem hor, hem de hiç bitmeyecek gibi bol kullanmaktadır. Bunun sonucu oluşan gıda, hava, su ve toprak kirliliği buna en güzel örnektir. Yoğun ve bilinçsiz bir şekilde kullanılan ve çevre kirliliğine neden olan etkenlerden biri olan pestisitler, ekonomik bir şekilde üretilmeleri ve kullanım kolaylığı nedeniyle; ürünü hastalıkların, böceklerin, yabancı otların ve diğer...

    https://www.biyologlar.com/pestisitlerin-insan-ve-cevre-uzerine-etkileri
  • Lamarck’ın (1744-1829) “Evrim Teorisi”

    Lamarck’ın (1744-1829) “Evrim Teorisi”denince akla gelen ile günümüzde Evrim Teorisi denilince anlaşılan arasında çok ciddi farklar vardır. Fakat, türlerin birbirlerinden değişerek oluştuklarını söyleyen detaylı bir biyolojik teoriyi ilk olarak ortaya koyma ayrıcalığı Lamarck’a aittir. O, uzun yıllar Linnaeus’u takip ederek türlerin sabitliği fikrini savundu. Ancak 56 yaşına geldiğinde (1800) evrimci fikirleri savunmaya başladı ve 1809’da, 65 yaşında,...

    https://www.biyologlar.com/lamarckin-1744-1829-evrim-teorisi
  • BAKTERİLER NASIL DİRENÇ KAZANIR?

    Bakterilerin kendilerini koruma yöntemleri bakteriler kadar çeşitlilik gösterir. Bunlardan biri antibiyotikle karşılaşınca dayanabilenin çoğalması ve daha dayanıklı nesiller oluşturmasıdır. Bu çok hızlı gerçekleşmez. Tüberküloza yol açan bakteri bu şekilde direnç geliştirir. Bir diğer yol, bakterinin kendine yeni bir ‘yüz takınmasıdır’. Bunu da genetik yapısını değiştirerek yapar. Antibiyotikle daha önce karşılaşmıştır ve antibiyotiğin...

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-nasil-direnc-kazanir
  • Bakteriler Arası Direnç Geçişi Nedir ?

    Bakterilerin direnç geliştirmelerini daha hızlandıran bir durum var: Bilenler bilmeyenlere öğretiyor. Genetik yapısını değiştirerek direnç geliştirmeyi başaran bir bakteri, değişimi sağlayan genleri kendi türünden olsun olmasın diğer bakterilere geçirebiliyor. Bakterilerin başvurduğu ilk yol iki bakteri arasında bir “köprü” oluşması ve ilgili genin birinden diğerine geçmesidir. Bu olaya konjugasyon denir. İkinci ve araştırmacıların en çok korktukları...

    https://www.biyologlar.com/bakteriler-arasi-direnc-gecisi-nedir-
  • Darwin ve Moleküler Evrim

    Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamında, Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"nde, avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwin, genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular...

    https://www.biyologlar.com/darwin-ve-molekuler-evrim
  • Genotipik Varyasyonlar (Mutasyonlar)

    Mutasyonlar, genellikle polinukleotid iplikçiklerinin (DNA) yapısını oluşturan nukleotidlerdeki bazların, bakteri türüne veya cinsine özgü olan, dizilişlerindeki değişiklikler veya bu bazlarda meydana gelen kimyasal bozukluklar, kopmalar, zedelenmeler, v.s. sonu oluşurlar. Aynı tür içinde bulunan mikroorganizmaların DNA'larında, nitrojen bazları belli ve sabit bir sıra içinde bulunurlar ve böyle fertlerin DNA'ları birbirinin homologudurlar. Bu nedenle, aynı tür içinde...

    https://www.biyologlar.com/genotipik-varyasyonlar-mutasyonlar
  • Evrim Mekanizması

    Evrimin önemli ham malzemelerinden biri mutasyonlardır. Mutasyonu açıklamadan önce modifikasyon (ya da diğer adıyla varyasyon) tanımını doğru yapmak gerekir. Modifikasyon, çevre koşullarının etkisiyle canlının genetik yapısındaki şu ya da bu genin zorunlu veya tercihli olarak uyarılması ya da işlevlerin teşvik edilmesi-güçlendirilmesi sonucunda dış görünüşünde (fenotip) ortaya çıkan kalıtsal olmayan değişikliklerdir. Çoğu yayında bunlara kalıtsal...

    https://www.biyologlar.com/evrim-mekanizmasi
  • Amfibilerden Sürüngenlere Geçiş

    Amfibiler yaşamlarının bir kısmını suda, diğer kısmını karada geçirdikleri için “iki yaşamlılar” olarak adlandırılırlar. [İlk olarak Geç Devonyen Dönem'de görülmeye başlamışlardır ki bu da, günümüzden 385 milyon yıl öncesiyle 374 milyon yıl öncesine denk gelmektedir.] Anatomik ve fizyolojik açıdan balıklarla sürüngenler arasında bir özellik gösteren amfibiler, omurgalıların su dışında yaşayan ilk grubunu oluştururlar [ve kendi başlarına bir...

    https://www.biyologlar.com/amfibilerden-surungenlere-gecis
  • DNA, Nükleotit, Kromozom, Gen, Canlılık, Cansızlık - Nedir, Ne Değildir?

    Nükleotitlere bu özel önemi verme ve en önde anlatma sebebimiz, canlılığın sürerliğinin sağlanabilmesi için var olması gereken DNA yapısının temel yapı birimi olmalarıdır. İleride ayrıntısıyla değineceğimiz gibi canlılık en nihayetinde belirli biyokimyasal fonksiyonların DNA tarafından saklandığı ve gelecek nesillere aktarıldığı bir varlık formundan ibarettir. Dolayısıyla DNA'nın oluşabilmesi, canlılığın büyük oranda oluşabilmesini...

    https://www.biyologlar.com/dna-nukleotit-kromozom-gen-canlilik-cansizlik-nedir-ne-degildir
  • Koaservat nedir? İlkin Koaservat Yapıları Nasıl Oluşmuştur? Yağların Canlılık Evrimi'ndeki Önemi...

    Koaservatlar, "cansız" veya inorganik moleküllerden oluşan, ilk "canlı" (organik moleküllerden oluşan kompleks) özellikli moleküllerdir. Yani Dünya üzerinde var olan, olmuş ve olacak her canlının atası, ilkin hücreler olarak düşünebileceğimiz koaservatlardır. Bunlar, günümüz hücrelerinden çok daha ilkeldirler ve sadece bir zırh ile zırh içerisinde hapsolmuş moleküllerden ibarettirler. Ancak bu zırh belli oranda molekül transferine izin vermektedir; dolayısıyla...

    https://www.biyologlar.com/koaservat-nedir-ilkin-koaservat-yapilari-nasil-olusmustur-yaglarin-canlilik-evrimindeki-onemi-
  • “Hayat Molekülleri”nin Temelleri, Oluşumları ve Koaservatların Gelişimi

    Hayat Molekülleri, ya da diğer bir ismiyle organik moleküller en azından bizim bildiğimiz ve tanımladığımız anlamıyla canlılığın var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için gereken moleküllerdir. Temel olarak nükleotitler, lipitler, proteinler ve karbonhidratlar "hayat molekülleri"dir. Bu moleküllerin hepsinin genel formları üç aşağı beş yukarı benzer olsa da, işlevleri kimyasal ve fiziksel özelliklerinden dolayı birbirlerinden tamamen farklıdır. Ve bu...

    https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-temelleri-olusumlari-ve-koaservatlarin-gelisimi
  • “Hayat Molekülleri”nin Nasıl Doğru Dizildikleri, İşlevleri ve Çalışma Prensipleri

    “Bu moleküller bu doğru dizilimi nereden biliyorlardı da bu şekilde birleştiler ve sizin ‘Hayat Molekülü’ dediğiniz molekülleri oluşturdular?” Çok yerinde de bir soru olur, eğer henüz konuyu tam olarak kavrayamadıysanız. Hemen cevaplayalım: Bilmiyorlar, bilmiyorlardı, bilmeyecekler. Eğer ki -örneğin- aminoasitlerin bir seferde doğru şekilde birleşerek, birdenbire karmaşık bir proteini oluşturduğunu sanıyorsanız, Biyoloji'nin ABC'sinden bile habersizsiniz...

    https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-nasil-dogru-dizildikleri-islevleri-ve-calisma-prensipleri
  • "Canlılık" Oluşumu ve Evrim'in Bu Süreçteki Rolü

    Size bundan önceki 4 yazımızda canlıları cansızlardan ayıran özelliklere sahip molekülleri tanıtmaya ve "canlılığın" nasıl başladığını anlatmaya çalıştık. Umarız bir miktar da olsa başarılı olabilmişizdir. Çünkü bu yapıları anlamak ve tanımak, bizlerin “neden” canlı olduğumuzu anlamaktaki en temel noktadır. Bunu anladıktan sonra üzerine bilgileri kurmak çok daha kolay olacaktır. Şimdi Dünya’nın ilk koşullarını düşünün. Bunu sizlerle...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-olusumu-ve-evrimin-bu-surecteki-rolu
  • Mutasyonların Tamiri Nasıl Olur ?

    Spontan olarak veya mutajenik maddelerin etkisiyle oluşan mutasyonlar, bakterilerde özel mekanizmalar tarafından tamir edilebilir ve düzeltilebilir. Ancak, bu işlem, oluşan bozukluğun büyüklüğüne ve önemine göre değişebilir. Nokta mutasyonları genellikle ve kolayca giderilebilirse de, bir genin kaybolması ve kromozomda oluşan kopmalar kolayca tamir edilemez ve ölümle son bulurlar. Mutasyonların tamir mekanizması, DNA'da oluşan bozuklukların karakterine göre değişir....

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlarin-tamiri-nasil-olur-
  • Bir bitki veya hayvanın genom yapısını ve virüs, bakteri ve fungusların genom yapısı

    www.ornl.gov/sci/techresources/Human_Genome/home.shtml microbialgenomics.energy.gov/index.shtml www.ornl.gov/hgmis/ Genomes, T.A. Brown, BIOS Scientific Publishers, 1999. Buraları incelersen işine yarayacak bilgilere ulaşabilirsin... Türkçe veri bulman oldukça zor...

    https://www.biyologlar.com/bir-bitki-veya-hayvanin-genom-yapisini-ve-virus-bakteri-ve-funguslarin-genom-yapisi
  • İnsandan Önce Yürüyenler

    Afrika’da keşfedilen yeni bir fosil, insana benzeyen, iki ayağı üzerinde yürüyen canlılara ait birden fazla türün yaşamış olduğunu ve tahmin edilenden daha eski tarihlerde var oldukları düşüncesini doğurdu.

    https://www.biyologlar.com/insandan-once-yuruyenler
  • BESLENME FİZYOLOJİSİ

    Bilindiği gibi canlıların ortamdan sağladığı, olduğu gibi tüketerek kullandıkları besin maddeleri büyük canlı gruplarında farklılıklar gösterir. Bitkiler aleminde de özellikle su bitkilerinin sudan, kara bitkilerinin topraktan sağladığı inorganiklerin çeşitleri ve özellikle oranlarında farklılıklar görülür. Tipik bitki besini olarak kullanılan elementlerin hepsi inorganik formdadır. Ancak bitki köklerinin organik maddelerden de yararlandığı...

    https://www.biyologlar.com/beslenme-fizyolojisi-1
3WTURK CMS v8.1