Toplam 755 içerik listeleniyor
-
DSÖ: Antibiyotik Direnci Modern Tıbbın Sonunu Getiriyor
Dünya Sağlık Örgütü genel direktörü Margaret Chan, dünyanın bir antibiyotik krizine girdiğini ve bunun rutin operasyonları imkansız hale getiren ve bacaktaki yaralanmayı bile ölümcül kılan bir durum olduğunu öne sürerken, bakterilerin yaygın antibiyotiklere karşı “modern tıbbın sonunu getirebilecek kadar” dirençli hale geldiğini belirtti. Margaret Chan’in iddiasına göre şu ana dek bulunan her antibiyotik yararsız kalma riski altında, bu da rutin...
https://www.biyologlar.com/dso-antibiyotik-direnci-modern-tibbin-sonunu-getiriyor -
Kök Hücre Çalışmaları Kanseri Ortadan Kaldırabilecek mi?
Kanseri tedavi etmenin yolunun kanser kök hücrelerini yok etmekten geçtiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Zafer Gülbaş, kanser hastalarında kök hücre uygulamalarıyla ilgili Medical Tribune’ün sorularını yanıtladı. MT: Kök hücre tedavisi ile ilgili yeni gelişmelerden bahsedebilir misiniz? Önceki yıllarda, kanseri dokudaki olgun hücrelerin yaptığını düşünüyorduk ama bugün kansere neden olan bir kök...
https://www.biyologlar.com/kok-hucre-calismalari-kanseri-ortadan-kaldirabilecek-mi -
Ekrana bakma süresi uyku düzenini bozabilir?
Soldan sağa: Salk Enstitüsünden Ludovic Mure ve Satchin Panda belli retinal hücrelerin yapay aydınlatmaya nasıl yanıt verdiğini ortaya çıkardı. Credit: Salk Institute
https://www.biyologlar.com/ekrana-bakma-suresi-uyku-duzenini-bozabilir -
Ekrana bakma süresi uyku düzenini bozabilir?
Soldan sağa: Salk Enstitüsünden Ludovic Mure ve Satchin Panda belli retinal hücrelerin yapay aydınlatmaya nasıl yanıt verdiğini ortaya çıkardı. Credit: Salk Institute
https://www.biyologlar.com/ekrana-bakma-suresi-uyku-duzenini-bozabilir -
Ekrana bakma süresi uyku düzenini bozabilir?
Soldan sağa: Salk Enstitüsünden Ludovic Mure ve Satchin Panda belli retinal hücrelerin yapay aydınlatmaya nasıl yanıt verdiğini ortaya çıkardı. Credit: Salk Institute
https://www.biyologlar.com/ekrana-bakma-suresi-uyku-duzenini-bozabilir -
RNA İnterferansı: Ökaryotlarda Genin Susturulması
1-miRNA: Hücre içersinde, genom tarafından RNA polimeraz enziminin katalizlemiş olduğu reaksiyonla kodlanan çift iplikçikli miRNA’lar, RNA mekanizmasının temelini oluşturmaktadır. 2-siRNA: Small interfering RNA ya da short interfering RNA olarak bilinen siRNA’lar 20-25 baz çifti uzunluğunda, in vitro* sentezlenen RNA’lardır. Bu RNA’lar hücre içiersine girdiği zaman ‘Dicer’ enzimi tarafından tanınır ve yaklaşık 21-23 nükleotidlik küçük parçalara...
https://www.biyologlar.com/rna-interferansi-okaryotlarda-genin-susturulmasi -
RNA İnterferansı: Ökaryotlarda Genin Susturulması
1-miRNA: Hücre içersinde, genom tarafından RNA polimeraz enziminin katalizlemiş olduğu reaksiyonla kodlanan çift iplikçikli miRNA’lar, RNA mekanizmasının temelini oluşturmaktadır. 2-siRNA: Small interfering RNA ya da short interfering RNA olarak bilinen siRNA’lar 20-25 baz çifti uzunluğunda, in vitro* sentezlenen RNA’lardır. Bu RNA’lar hücre içiersine girdiği zaman ‘Dicer’ enzimi tarafından tanınır ve yaklaşık 21-23 nükleotidlik küçük parçalara...
https://www.biyologlar.com/rna-interferansi-okaryotlarda-genin-susturulmasi -
CRISPR Tabanlı Kanser Hücresinin Soyağacını İzleme, Metastazın Etkenleri Hakkında Bilgi Sağlıyor
Binlerce hücrede gerçek zamanlı kanser ilerlemesini izlemek için CRISPR tabanlı yeni bir yöntem, kanser metastazının hızları, yolları ve etkenleri hakkında yeni bilgiler ortaya koydu.
https://www.biyologlar.com/crispr-tabanli-kanser-hucresinin-soyagacini-izleme-metastazin-etkenleri-hakkinda-bilgi-sagliyor -
CRISPR Tabanlı Kanser Hücresinin Soyağacını İzleme, Metastazın Etkenleri Hakkında Bilgi Sağlıyor
Binlerce hücrede gerçek zamanlı kanser ilerlemesini izlemek için CRISPR tabanlı yeni bir yöntem, kanser metastazının hızları, yolları ve etkenleri hakkında yeni bilgiler ortaya koydu.
https://www.biyologlar.com/crispr-tabanli-kanser-hucresinin-soyagacini-izleme-metastazin-etkenleri-hakkinda-bilgi-sagliyor -
Çevre Kirliliği Ve Ekotoksikolojik Etkiler
Dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan sanayileşme faktörleri önceki dönemlere göre iş yükünü azaltırken çevreye ve canlılara karşı da geriye dönüşü olmayan tehlikeli etkenler oluşturmaktadır. [1]. Çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz nedenler oluşturan kirleticilerin en önemli sebepleri arasında ağır metaller ve endüstriyel proses kalıntıları gelmektedir. İnsan sağlığına en çok etki eden önemli metaller cıva, kadmiyum ve kurşun’dur....
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-ve-ekotoksikolojik-etkiler -
Çevre Kirliliği Ve Ekotoksikolojik Etkiler
Dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan sanayileşme faktörleri önceki dönemlere göre iş yükünü azaltırken çevreye ve canlılara karşı da geriye dönüşü olmayan tehlikeli etkenler oluşturmaktadır. [1]. Çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz nedenler oluşturan kirleticilerin en önemli sebepleri arasında ağır metaller ve endüstriyel proses kalıntıları gelmektedir. İnsan sağlığına en çok etki eden önemli metaller cıva, kadmiyum ve kurşun’dur....
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-ve-ekotoksikolojik-etkiler -
Bir Aşı Hikayesi: Olmak Ya Da Olmamak
Aşılama zayıflatılmış virüs ya da bakterilerin ya da bunların antijenik parçalarının vücuda verilerek bağışıklık elde edilmesidir. Bu sayede morbiditesi ve mortalitesi yüksek olan bulaşıcı hastalıkların engellenmesi ya da zarar verme oranının azaltılması amaçlanır.
https://www.biyologlar.com/bir-asi-hikayesi-olmak-ya-da-olmamak -
Bir Aşı Hikayesi: Olmak Ya Da Olmamak
Aşılama zayıflatılmış virüs ya da bakterilerin ya da bunların antijenik parçalarının vücuda verilerek bağışıklık elde edilmesidir. Bu sayede morbiditesi ve mortalitesi yüksek olan bulaşıcı hastalıkların engellenmesi ya da zarar verme oranının azaltılması amaçlanır.
https://www.biyologlar.com/bir-asi-hikayesi-olmak-ya-da-olmamak -
KÖK HÜCRELERE BAKIŞ:TANIMLAR, KAVRAMLAR ve SINIFLANDIRMALAR
İki binli yıllarla beraber kök hücrelerin rejeneratif tıp (yenileyici tıp) alanındaki öneminin giderek arttığını ve tıbbın geleceğini şekillendirme potansiyelini gözlemlemekteyiz.
https://www.biyologlar.com/kok-hucrelere-bakistanimlar-kavramlar-ve-siniflandirmalar -
B hücreleri, T hücrelerini beyne yönlendirir.
Multipl sklerozlu hastaların beyin dokusuna kendiliğinden giden T hücreleri, antijenle deneyimlenen B hücreleri tarafından yönlendirilir.
https://www.biyologlar.com/b-hucreleri-t-hucrelerini-beyne-yonlendirir- -
B hücreleri, T hücrelerini beyne yönlendirir.
Multipl sklerozlu hastaların beyin dokusuna kendiliğinden giden T hücreleri, antijenle deneyimlenen B hücreleri tarafından yönlendirilir.
https://www.biyologlar.com/b-hucreleri-t-hucrelerini-beyne-yonlendirir- -
Çocukların bağışıklık sistemleri COVID’den nasıl kurtulabiliyor
Çocukların, tecrübesiz bağışıklık yanıtı SARS-CoV-2 ‘nin ortadan kaldırılmasında anahtar olarak görülebilir.
https://www.biyologlar.com/cocuklarin-bagisiklik-sistemleri-covidden-nasil-kurtulabiliyor -
Çocukların bağışıklık sistemleri COVID’den nasıl kurtulabiliyor
Çocukların, tecrübesiz bağışıklık yanıtı SARS-CoV-2 ‘nin ortadan kaldırılmasında anahtar olarak görülebilir.
https://www.biyologlar.com/cocuklarin-bagisiklik-sistemleri-covidden-nasil-kurtulabiliyor -
Şizofreniye Dair Her Şey!
Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.
https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey -
Şizofreniye Dair Her Şey!
Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.
https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey -
Bilim Adamları Yağ Yakmayı Tetikleyen Beyin Sinyalizasyon Molekülünü Buldu !
ScrippsAraştırma Enstitüsü Dr. SupriyaSrinivasan liderliğindeki bir araştırma ekibi, bağırsakta yağ yakmayı tetikleyen bir beyin hormonunu tespit etti.
https://www.biyologlar.com/bilim-adamlari-yag-yakmayi-tetikleyen-beyin-sinyalizasyon-molekulunu-buldu- -
Bilim Adamları Yağ Yakmayı Tetikleyen Beyin Sinyalizasyon Molekülünü Buldu !
ScrippsAraştırma Enstitüsü Dr. SupriyaSrinivasan liderliğindeki bir araştırma ekibi, bağırsakta yağ yakmayı tetikleyen bir beyin hormonunu tespit etti.
https://www.biyologlar.com/bilim-adamlari-yag-yakmayi-tetikleyen-beyin-sinyalizasyon-molekulunu-buldu- -
Akneye sebep olan bakteriler konak canlı ile beslenerek hayatta kalıyor
Bilim adamları akneye sebep olan bakterilerin nasıl hayatta kaldığını keşfetti. Görsel Telif: Shutterstock
https://www.biyologlar.com/akneye-sebep-olan-bakteriler-konak-canli-ile-beslenerek-hayatta-kaliyor -
Akneye sebep olan bakteriler konak canlı ile beslenerek hayatta kalıyor
Bilim adamları akneye sebep olan bakterilerin nasıl hayatta kaldığını keşfetti. Görsel Telif: Shutterstock
https://www.biyologlar.com/akneye-sebep-olan-bakteriler-konak-canli-ile-beslenerek-hayatta-kaliyor -
İNSANIN EVRİMİ
19. yy’ın ortalarıydı. 1859' yılında Türlerin Kökeni adlı bir kitap yayınlandı.Kitap Darvin imzasını taşıyordu : Charles Darwin ( 1809-1882). Darwin, 19. yüzyılın dahilerinden biriydi. 1871 de ise İnsanın İnişi yayımlandı. İşte Darvin' in bu kitapları insanın doğuşunun bilimsel anlamda ilk açıklama bildirileriydi. İnsanın Afrika' da ve Ekvator yakınında "doğduğu" artık kesinleşmiştir diyebiliriz. (İnsanın Yücelişi, s: 25) Dünya, böyle gelmiş...
https://www.biyologlar.com/insanin-evrimi -
Evrimin Kanıtları Var mı?
" Hayvan türlerinden biri olarak, biz insanlar, diğer türler gibi evrimin yasalarına uyarız. Bu savı, destekleyecek birçok kanıta da sahibiz. Öncelikle, diğer omurgalı hayvanlarda bulunan birçok benzer ve kökendeş (homolog) yapıya ve organa sahibiz. Diğer hayvanlarda işlev gören birçok yapıyı biz körelmiş olarak taşırız. Embriyomuz gelişirken, solungaç keselerini, basit kalbi; ilkel boşaltim tiplerini, diger omurgali hayvanlardakine benzeyen kuyrugu ve buna benzer...
https://www.biyologlar.com/evrimin-kanitlari-var-mi -
Biyoterörizm ve Biyolojik Silahlar
Biyoterörizm kavramı, 11 Eylül 2001 tarihini takiben ABD’de posta kaynaklı şarbon vakalarının görülmesiyle günlük hayatımıza girmiştir. Biyoterörizm kişiler, gruplar veya hükümetler tarafından gerek ideolojik, gerekse politik veya finansal kazanç sağlamak amacıyla hastalık yaratıcı patojenlerin (biyolojik savaş araçlarının-BSA) sivil halk üzerinde, hayvanlarda ve bitkilerde hastalık oluşturmak ve/veya ölüme neden olmak amacıyla açık veya gizli şekilde...
https://www.biyologlar.com/biyoterorizm-ve-biyolojik-silahlar -
CANLILARDA DAVRANIŞ VE UYARLAMA
Tüm canlılar yaşadıkları çevre ile uyum içerisinde yaşarlar. Organizmalar acaba çevresindeki değişimlere karşı nasıl davranırlar? Aynı tür canlılar birbirleri ile karşılaştı-ğında nasıl tepki gösterirler? Canlılarda kalıplaşmış ve değişmez davranışlarla mı doğar yoksa çevrenin ve yaşadığı alanın özelliklerine göre bu davranışlar sonradan mı kazanı-lır? İnsanlar bu tür sorulara hem yanıt ararlar hem de bu tür soruları artırırlar. Etoloji =...
https://www.biyologlar.com/canlilarda-davranis-ve-uyarlama -
Evrim Konusunda ilk Düşünceler
Dini Düşünceler: Düşünebilen insanin, dogadaki çeşitlenmeyi, canilar arasindaki benzerliklerin ve farkliliklarin derecesini gözledigi an evrim konusunda ilk düşünceler başlamiş demektir. İlk yaygın düşünceler, Asur ve Babil yazıtlarında; daha sonra bunlardan köken alan Ortadoğu kökenli dinlerde görülmüştür. Hemen hepsinde insanın özel olarak yaratıldığı ve evrende özel bir yere sahip olduğu vurgulanmış; türlerin değişmezliğine ve sabitliğine...
https://www.biyologlar.com/evrim-konusunda-ilk-dusunceler -
Mutasyonlar
Mutasyon, DNA içindeki dört tür nükleotid halkasından bir veya daha fazlasında değişmedir. Bir tek halkada bile değişiklik anımsayacağınız gibi DNA mesajında bir harfin değişmesi demektir.DNA’dan kopya alan mesajcı RNA değişikliği içerecektir ve protein yapmakta olan makine tarafından farklı okunacaktır. Ortaya değişmiş bir protein çıkacak ve amino asit zincirinde bir halka farklı olacak, sonuç olarak da proteinin işlevi değişecektir. Mutasyonların en...
https://www.biyologlar.com/mutasyonlar -
Fotosentez
Dünya, canlı yaşamına en uygun olacak şekilde, özel olarak tasarlanmış bir gezegendir. Atmosferindeki gazların oranından, güneşe olan uzaklığına, dağların varlığından, suyun içilebilir olmasına, bitkilerin çeşitliliğinden yeryüzünün sıcaklığına kadar kurulmuş olan pek çok hassas denge sayesinde dünya yaşanabilir bir ortamdır. Yaşamı oluşturan öğelerin devamlılığının sağlanabilmesi için de hem fiziksel şartların hem de bazı biyokimyasal...
https://www.biyologlar.com/fotosentez -
Virüsler Hakkında Bilgi
Virüs, canlı hücreleri enfekte edebilen mikroskopik taneciktir. Virüsler ancak bir konak hücreyi enfekte ederek çoğalabilirler.
https://www.biyologlar.com/virusler-hakkinda-bilgi -
Antikorlar: Mutasyonlara Hiç Bu Kadar İhtiyaç Duyulmamıştı
İnsanoğlu tarihi boyunca hastalıklardan pek çok sıkıntı çektiği gibi, hala bu sıkıntıları aşmak için yollar aramakta. Kimi zaman ciddi enfeksiyonlar, kimi zamanda basit enfeksiyonlar geçirsek de, hepimiz hemfikiriz ki; hastalıklar can sıkıcıdır! Peki bizim için can sıkıcı bu sürece sebep olan virüsler ve bakteriler gibi dış etmenleri vücudumuz nasıl önce nasıl tanıyor ve nasıl hafızasında tutuyor? Hastalıklar konusunda büyük bir avantajımız var ki,...
https://www.biyologlar.com/antikorlar-mutasyonlara-hic-bu-kadar-ihtiyac-duyulmamisti -
Patolojinin Tarihçesi
İlk çağlarda; hastalıkların tanrıların insanları cezalandırmak için kullandıkları bir araç olduğuna inanılıyordu. Her hastalık bir günahın, suçun cezasıydı. Bu inanç, din adamlarının etkinliğini ve gücünü de artırıyordu. Batı Anadolu ağırlıklı eski Yunan uygarlığında ve sonraları ibni Sina'nın yaklaşımlarında, hastalıklar ile tanrı(lar) arasındaki bağı koparma çabaları olmuştur. Atardamarlarda hava değil, kan bulunduğunun anlaşılması...
https://www.biyologlar.com/patolojinin-tarihcesi -
Yunuslar ve Balinalar Nasıl Uyur?
Nefes almak için periyodik olarak suyun yüzeyine çıkmaları gerekir, dolayısıyla, uyurken nefessizlikten ölmezler mi? Yunuslar ve balinalar tıpkı insanlar gibi memeli hayvanlardır. Birçok başka özelliğin yanı sıra, insanlarla benzer kemik yapısına sahiptirler, sıcak kanlılardır ve doğurarak ürerler. İnsanlarla bu hayvanlar arasındaki en büyük farklılık ise içinde bulundukları farklı ortamla ilgilidir. Yunuslar ve balinaların son derece kendilerine özgü bir...
https://www.biyologlar.com/yunuslar-ve-balinalar-nasil-uyur -
Jacques-Yves Cousteau - Kaptan Cousteau Kimdir
Çocukluğundan beri denize ilgi duyan Jacques-Yves, denizaltının eşsiz güzelliklerinin farkına, 26 yaşında genç bir deniz subayı iken varır. İlgisi giderek büyür ve ölünceye dek süren bir sevdaya dönüşür. Jacques-Yves, dünyanın bütün denizlerini dolaşır. Kimsenin dillerini bilmediği binlerce dost edinir ve bize de bu "Su Gezegeni" ni başkalarıyla paylaşıyor olduğumuzu anımsatır. Onların efendisi değil, dostu olmamızı ister. Bunun için de sonuna kadar...
https://www.biyologlar.com/jacques-yves-cousteau-kaptan-cousteau-kimdir -
Çıkmış biyoloji soruları
A. Doğru şıkkı işaretleyiniz. ( 12*3 puan= 36 ) 1. İnsanlarda besin ve enerji tüketimi fazla olan dokulardaki kılcal kan damarı oranı , diğerlerine göre daha fazladır. Buna göre aşağıdaki dokulardan hangisindeki kılcal damar oranı diğerlerinden daha fazladır? a- Epitel doku ve kas doku c- Yağ dokusu ve epitel doku c- Kas dokusu ve sinir doku d- Kıkırdak doku ve yağ doku 2. Kemiklerin sağlığını korumak için, I. Yeterli ve dengeli olarak beslenmek. II. Sportif...
https://www.biyologlar.com/cikmis-biyoloji-sorulari -
Kanser Tedavisinde Yeni Silahlar
İnsanlık, bildiğimiz kadarı ile, yazılı tarih boyunca kendi tarihi kadar eski ve bir o kadar da ürkütücü kanserle mücadele etmiş ve hala bu mücadelesine devam etmekte. M.Ö. 3000 yıllarında yazıldığı tahmin edilen eski Mısır metinlerinde meme ülserlerinin (o zaman henüz kanser kelimesi literatürde yoktu) koterle yakılarak alındığı anlatılıyor. Günümüzde ise kanser hastaları radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi müdahaleler ile tedavi edilmeye çalışılmakta....
https://www.biyologlar.com/kanser-tedavisinde-yeni-silahlar -
İnsan papilloma virüsü
İnsan papilloma virüsü, insan papilloma virüs ya da human papilloma virus (HPV veya İPV) papillomavirus ailesine mensup, deri ve mukozal yüzeylerdeki bazal epitelyal tabaka hücrelerini enfekte eden bir DNA virusu. 1970'li yıllarla beraber HPV ve kanser ilişkisi üzerinde çalışmalar başlamış ve pozitif bulgularla beraber günümüzde önemli bir bilgi birikimi elde edilmiştir[1]. Şimdiye dek 100'den fazla HPV tipi saptanmıştır[2]. HPV; serviks, penis, vulva, vajina, anüs,...
https://www.biyologlar.com/insan-papilloma-virusu -
10. Kromozom
10. kromozom toplamda 22 çift olan otozomal insan kromozomlarından ondördüncüsüdür. İnsanlarda normalde bir çift halinde bulunur. 133 - 135 milyon baz çiftine ve toplam hücre DNA'sının %4'ine ya da %4.5 ine sahiptir 10. kromozom muhtemelen 800 ile 1200 gen içermektedir. Diğer bazı kaynaklara göre bu rakam "700 ila 800" olarak değişmektedir. Her bir kromozomdaki genlerin belirlenmesi, aktif bir genetik araştırma alanıdır. Araştırmacılar, her kromozomdaki...
https://www.biyologlar.com/10-kromozom -
XXXV. Türk Mikrobiyoloji Kongresi
Ana Başlıklar • Enfeksiyon hastalıklarında hızlı tanı yöntemleri• Yeni tanı yöntemleri – yeni bakteri tanımlama yöntemleri• Dev viruslar (büyük DNA virusları) evrimsel ilişkiler ve insan sağlığı açısından önemi• Metagenomik çalışmalar – mikrobiyom ve etkileri• Çevre mikrobiyolojisi ve insan sağlığı açısından önemi• Evcil ve yabanıl hayvanların mikrobiyolojisi• Gıda mikrobiyolojisi• Yeni aşılar• Yeni tedavi yöntemleri (yeni...
https://www.biyologlar.com/xxxv-turk-mikrobiyoloji-kongresi -
MAKROFAJ SiSTEMi (Mononükleer Fagositik Sistem)
Ortak fonksiyonları fagositoz ve pinositoz ile vücut savunması ve çöpçülük; kökenleri kemik iliği kanda monosit bağ dokularında makrofaj olan ve ortak morfoloji olarak bol lizozom, GER, iyi gelişmiş Golgi kompleksi ve pseudopodlara sahip hücrelerin oluşturduğu bir sistemdir. Bu sistemin hücreleri normalde bağ dokularında histiyosit , aktive olduklarında aktive edilmiş makrofaj şeklinde bulunurlar. Hücreleri; *Karaciğerde Kuppfer hücreleri *MSS’de mikroglia...
https://www.biyologlar.com/makrofaj-sistemi-mononukleer-fagositik-sistem -
Rektum Kanserinin Tedavisindeki Gelişmeler Umut Verici
Anadolu Sağlık Merkezi’nin düzenlediği “Onkoloji Sempozyumu” uluslararası hekimlerin de katılımı ile gerçekleşti. Kanser tedavisinde gelinen nokta ve burada kullanılan teknolojilerin vurgulandığı sempozyumda rektum kanserinin tedavisindeki yeni umutlar paylaşıldı. Rektum kanserinde PET/BT’nin ilk evrelemede tümörün hangi tabakaya kadar yayıldığını (derinlik/penetrasyon) ve tümöre bitişik küçük lenfnodlarındaki metastazı göstermede etkin bir yöntem...
https://www.biyologlar.com/rektum-kanserinin-tedavisindeki-gelismeler-umut-verici -
Sepsis saatte 50 kişinin ölümüne neden oluyor
Sepsis (kan zehirlenmesi), bir mikrobun kanda ya da dokularda çoğalması sonucunda ortaya çıkan vücuttaki hasar halini ifade eder. Sepsis, hayati risk taşıyan bir enfeksiyondur ve yoğun bakım ünitelerinde ölümlerin en önemli sebebidir. Kana bakteri veya toksin karışmasıyla oluşan sepsis vakalarının sadece %50'isinde enfeksiyon etkenlerini tespit edilebilmektedir. Neden Olur? Sepsis vakaların %40'ı akciğer enfeksiyonuyla başlamakla birlikte idrar yolları enfeksiyonu da...
https://www.biyologlar.com/sepsis-saatte-50-kisinin-olumune-neden-oluyor -
İnsanın Biyokültürel Evrimi
İnsanlık gerçektende 30.000 yıl önce çok mu medeniydi? Aslında bu soruyu sormak bile bilime hakaret. Erich von daniken'in bayatlamış hipotezleri halen Bilime zarar vermektedir. Bilimin en çok zara verdiği dallarından biri insan bilimi yani sosyal antropolojidir. Halen bu gün bile Agarta gibi efsanelere inanılması gibi, uzaylıların dünyamıza gelip Cro-Magnon'ların ve Neandertal'lerin kültürünü geliştirdiğini inanılmaktadır. Bununla birlikte Mısır'daki piramitleri ve...
https://www.biyologlar.com/insanin-biyokulturel-evrimi -
5. Kromozom
5. kromozom toplamda 22 çift olan otozomal insan kromozomlarından ondördüncüsüdür. İnsanlarda normalde bir çift halinde bulunur. 181 milyon baz çiftine ve toplam hücre DNA'sının %6 sına sahiptir 5. kromozom muhtemelen 900 ile 1300 gen içermektedir. Diğer bazı kaynaklara göre bu rakam "900" olarak değişmektedir. Her bir kromozomdaki genlerin belirlenmesi, aktif bir genetik araştırma alanıdır. Araştırmacılar, her kromozomdaki gen sayısını tahmin etmek...
https://www.biyologlar.com/5-kromozom -
Bilim, İnanç ve Eğitim
Bilim müfredatında herhangi bir tür yaratılışcılığın bulunmasına karşı çıkan biyologlar ve diğerleri ifade özgürlüğüne karşı değillerdir ve dinsel inancı ortadan kaldırmaya çalışmıyorlar.Onlar yaratılış öykülerinin sadece tarih ya da çağdaş toplum gibi derslerinde öğretilmesini kabul edilebilir bulsalar da bu inançların geçerli bilimsel hipotezler olmadığını bilim derslerinde yeri olmadığını savunmaktadır.Malesef,bilim dersleri almış...
https://www.biyologlar.com/bilim-inanc-ve-egitim -
Hipotez, Olgu ve Bilimin Doğası
Douglas Futuyma, çeviren Mehmet Cem Kamözüt Örneğin, DNA’nın genetik malzeme olduğundan nasıl emin olabilirsiniz? Ya bunu “kanıtlamış” olan bilimciler bir hata yapmışlarsa? Kesinlikle doğru olduğu gerçekten kanıtlanmış bir şey var mıdır? Bilim, dünyayı algılamanın farklı ve eşit derecede geçerli biçimlerinden yalnızca biri, baskın Batılı biçimi midir? Evrim bir gerçek midir, yoksa bir kuram mı? Ya da tıpkı yaratılışçıların benimseme hakkına...
https://www.biyologlar.com/hipotez-olgu-ve-bilimin-dogasi -
AKILLI TASARIM-EVRİMSEL TASARIM
“En büyük tehlike akılsızlığı, akıllılık olarak gördüğünüzde başlar ”Prof. Dr. Ali Demirsoy, Hacettepe Üniversitesi Bazı bireylerde kalıtsal bir nedenle ortaya çıkan sorunlar “Anomali” ya da “Hastalık” olarak adlandırılır. İyi bir tasarımda bu anomalilerin hiç olmaması ya da çok seyrek olması beklenir. Hâlbuki bugün tıbben her insanda doğuştan en az 10 anomalinin olduğu söylenir. Bu normal tasarlanmış bir arabanın beklenilmeyen bir arıza...
https://www.biyologlar.com/akilli-tasarim-evrimsel-tasarim -
Prof. Dr. Elif Dağlı’dan izlenimler
Eylül 2012’de Viyana’da gerçekleştirilen Avrupa Solunum Derneği Yıllık Kongresi’ne katılan Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, Kongre izlenimlerini Medical Tribune ile paylaştı. Prof. Dr. Elif Dağlı, Avrupa Solunum Derneği Kongresi’ne bu yıl Türkiye’den 589 hekimin katıldığını söyleyerek şu bilgileri verdi: “ Türk hekimler olarak 180 bildiri sunduk ve içimizden 8 hekim de oturum başkanlığı yaptı. Kongrede öne çıkan farklı...
https://www.biyologlar.com/prof-dr-elif-daglidan-izlenimler