Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 135 içerik listeleniyor

  • Toksik algler ile ilgili bilgi verebilirmisiniz

    Toksik algler ve hayvanlar arasındaki ilişkiler kapsamlı olarak ele alınmamıştır. Burada önemli olan nokta, hayvanların (Cyanophyceae'den Microcystis, Aphanizomenon v.b., Dinophyceae'denGonyaulcu ve GymnodiumY.b.) alglerin sindiriminden veya bu algler tarafından üretilen toksinlerden dolayı ölmeleridir. Toksin üretiminin ekolojik sonuçları hakkında pek az şey bilinmektedir (2). Yapılan incelemelerde, Microcystis türlerinin çok fazla çoğaldığı Ağustos aylannda veya yaz...

    https://www.biyologlar.com/toksik-algler-ile-ilgili-bilgi-verebilirmisiniz
  • Göl Ekosistemi Nedir

    Her göl üretim biyolojisi açısıdan ışık ve sıcaklık ilişkileri nedeni ile yatay ve dikey olarak kısımlara ayrılır. Fotosentez yapabilen bitkilerin bulunduğu tabaka “BESİN TABAKASF’dır. Işığın az veya hiç olmadığı bölümde fotosentez olmaz. Bu bölgeler bir gölün “PARÇALANMA ZONU”nu oluşturur. Buradaki canlıların besin­lerinin büyük bölümünü üstteki besin tabakasından gelen artıklar oluşturur. Her iki tabaka birbirinden, bir dengeleme yüzeyi...

    https://www.biyologlar.com/gol-ekosistemi-nedir
  • İNCE BARSAKLARIN HİSTOLOJİK YAPISI

    İnce barsak, mide ile birleştiği pilorik orifisten başlar, kalın barsak olarak devam ettiği ileoçekal kavşağa kadar uzanır. Yaklaşık 7,2 metre uzunlukta sindirim kanalının en uzun komponenti olan ince barsak abdominal kavite içerisinde oldukça kıvrıntılı bir şekilde seyreder ve 3 kısımda incelenir; 1- Duodenum: Yalnızca 20 cm uzunlukta olan duodenum, ince barsağın ilk kısmı olup abdominal duvarın posterioruna tesbit edilmiştir ve uzunluğunun büyük bir kısmında...

    https://www.biyologlar.com/ince-barsaklarin-histolojik-yapisi
  • Sazan Balığı Biyolojisi ve Yetiştirme Teknikleri

    Ilıman iklim bölgelerinin ekonomik öneme sahip türü olan sazan (Cyprinus carpio Linnaeus, 1758), sıcağı sevmesinin yanında soğuğa da dayanıklı olup, entansif yetiştiricilik için çok uygundur. Az miktarda oksijene gereksinim duyması ve yetiştirme sırasında boylama, kepçeyle yakalanma ve tartım gibi işlemlere duyarlı değildir ve kolayca yaralanmaz.4-30°C arasındaki su sıcaklığı değişimlerine kısa sürede uyum sağlar (1). Sazan müstesna bir çevre toleransına...

    https://www.biyologlar.com/sazan-baligi-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Mutasyon Örnekleri Nelerdir

    1) Kılsız Köpekler Köpeklerde kıllar üzerinde etkili FOXI3 isimli bir gen bulunur. Science dergisinin Eylül 2008 sayısında yayınlanan bir makaleye göre (bkz: kaynaklar), kromozom 17 üzerinde bulunan bu gende meydana gelen 7 ekleme tipi mutasyon sonucunda eskiden kıllara sahip olan köpekler kıllarını dökmektedirler. FOX genlerinin memelilerde genel olarak embriyonik gelişimi kontrol ettiği bilinmektedir. 2) Atlardaki overo Geni Atlarda eşey hücrelerinin çalışmasından...

    https://www.biyologlar.com/mutasyon-ornekleri-nelerdir
  • MİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-Izmir Mollusca filumunun Bivalvia klasisi içinde yer alan Mytilidae familyası geniş bir yayılım alanına sahiptir. Bu familyanın en önemli türleri ise Mytilus galloprovincialis (kara midye veya Akdeniz midyesi) ve Mytilus edulis (mavi midye veya Avrupa midyesi), Modiolus barbatus (at midyesi) ve Perna sp., (Afrika midyesi)’dir. Ülkemiz sularında ise Mytilidae familyasının ekonomik olarak...

    https://www.biyologlar.com/midye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • PALİNOLOJI NEDİR VE TATBİKATI

    Henüz genç bir ilim olan Palinoloji dünyada günden güne ehemmiyet kazanmaktadır* Fakat Türkiye'de ancak birkaç palinolog tarafından  tanınmaktadır. Biz burada, Palinolojiyi, jeolojik ve bilhassa stratigrafik ehemmiyetini belirterek, Türk jeologlarına da tanıtmak istedik,  — La Palynologie est une jeune science qui prend d'importance de jour en jour dans le monde entier« Mais elle nfest connue en Turquie que par quelques palynologues« Nous avons voulu, ici la faire...

    https://www.biyologlar.com/palinoloji-nedir-ve-tatbikati
  • Ciğer otu (Pulmonaria )

    Pulmonaria officinalis Ciğer otu (Pulmonaria officinalis), hodangiller (Boraginaceae) familyasından Nisan-Mayıs ayları arasında çiçek açan, 10-50 cm boyunda, çok senelik otsu bir bitki türü. Morfolojik özellikleri; Çiçeklerin renkleri önceleri kırmızımtrak ise de, zamanla morumsu-maviye döner. Orman altlarında ve çayırlarda bulunur. Gövdeleri dik, tüylü ve 7-8 yapraklıdır. Üst kısımdaki yapraklar sapsız, alt taraftakiler ise kısa ve kanatlı bir sapa...

    https://www.biyologlar.com/ciger-otu-pulmonaria-
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • TİROİD BEZİ

    Boynun ön bölgesinde yer alan tiroid bezi birbirleri ile dar olan isthmus aracılığı ile birleşmiş iki lateral lobdan meydana gelmiştir. İsthmus 2. ve 4. trakeal kıkırdaklar arasında yer alır. Yaklaşık 5 cm boyunda 2,5 cm genişliğinde 20-30 gr ağırlığında olan lateral loblar ise trakenin üst kısmı ile larinksin inferioru arasında yerleşim gösterirler. Çoğunlukla bu iki tiroid yan loblarına ilaveten bir üçüncü piramidal lobdan bahsedilir. Bu 3. lob isthmusun...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi
  • KALITSAL HASTALIKLAR

    I- Hücre Bölünmesi Esnasındaki Hataya Bağlı Olanlar : A. NONDİSJUNCTİON : Kromozom anomalilerinden en önemlisi olup, mayozda gametlere az veya çok sayıdaki kromozom gitmesi olayıdır. 2 şekilde olur. 1. Ayrılamama 2. Anafazda gecikme Mayotik bölünme sırasında oluşan nondisjunction olayı; 2 ayrı hücreye gitmesi gereken bir kromozom çiftinin heriki üyesinin birbirinden ayrılmayıp yeni hücreye gitmesi şeklindedir. Böylece gametlerden birinde adı geçen kromozomdan...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-hastaliklar
  • DOĞA KORUMA VE TURİZM

    Doğal alanlar; genellikle insan elinin değmediği alanlar anlamına gelmekte ise de, günümüzde bu durumda olan alanların sayısı çok azalmıştır. Bu nedenle, insan etkisinin çok az olduğu alanlar da genelde doğal alanlar kapsamına alınmaktadır. Ülkemizdeki turizm yatırımlarının önemli bir kısmının kırsal kesimde ve yeşil doku içinde yoğunluk kazandığı gözönüne alındığında, bu alanlar yoğun turizm baskısı altında kalmaktadırlar. Zira, turizmde çevre...

    https://www.biyologlar.com/doga-koruma-ve-turizm
  • BİYOLOJİK SİLAHLAR ve KORUNMA YOLLARI

    Prof. Dr. İ. Hamit HANCI* , Dr. Çağlar ÖZDEMİR*, Arif BOZBIYIK**, Adli Biyoloji Uzmanı Ayşim Tuğ* *Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ** Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Biyolojik silahlar diğer canlılar üzerinde zararlı etkiler yaratmak maksadıyla kullanılan bakteri, virüs vb. bulaşıcı ajanlardır. Bu tanım genellikle biyolojik olarak elde edilen toksinleri ve zehirleri de kapsayacak şekilde genişletilir. Biyolojik savaş araçları...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-silahlar-ve-korunma-yollari
  • Nükleer Silahlardan Korunma ve İlk Yardım

    Nükleer silahlar, yüzlerce kilo ağırlığında konvasiyonel patlayıcı içerir. Patlamalar tek bir büyük patlama veya küçük patlamalar şeklinde olabilir. Nükleer silahlar, aynı anda bir çok etki yapan, çok geniş alana yayılabilen ve radyolojik etkilere sahip silahlardır. Nükleer silahların etkileri çarpma, termal radyasyon, yüksek ısı, elektromanyetik dalga etkileri ve radyoaktif serpintidir. Çarpma etkisi insanları, yıkılan binaların enkazı altında bırakarak ya...

    https://www.biyologlar.com/nukleer-silahlardan-korunma-ve-ilk-yardim
  • AROMATİK VE TIBBİ BİTKİLER

    Doğaya dönüşümün bir slogan haline geldiği günümüz dünyasında tıbbi ve aromatik bitkiler Türkiye'de de önemli bir yere gelmiştir. Türkiye pek çok bitkinin gen merkezi olmasının yanında, bazı endemik türlerin de bulunduğu coğrafik bölgeleri içermektedir. İnsanlar yüzyıllardan beri hastalıklara karşı elde ettikleri bitkiler ile çare bulmaya çalışmışlardır. Hastalıkları, bitkiler ile tedavi etme yöntemleri oldukça başarılı sonuçlar vermiştir....

    https://www.biyologlar.com/aromatik-ve-tibbi-bitkiler
  • Klinefelter Sendromu

    Klinefelter Sendromu

    İlk kez 1942 de Klinefelter ve arkadaşları tarafından tariflenmiştir. Görülme sıklığı 1/500 civarındadır. Küçük sert testis, jinekomasti, idrarda gonadotropin seviyesinin yüksek oluşu kardinal bulgulardır. Bundan başka hastalar genellikle enükoid görünümdedirler.Skrotum normalden küçüktür, pigmentasyonu ve kıllanması azalmıştır. Pubik kıllanma kadın tipidir ve mons pubisin hemen üzerinde sonlanır. Testislerin küçük oluşu en önemli tanısal kriteri...

    https://www.biyologlar.com/klinefelter-sendromu
  • Klinefelter Sendromu

    Klinefelter Sendromu

    İlk kez 1942 de Klinefelter ve arkadaşları tarafından tariflenmiştir. Görülme sıklığı 1/500 civarındadır. Küçük sert testis, jinekomasti, idrarda gonadotropin seviyesinin yüksek oluşu kardinal bulgulardır. Bundan başka hastalar genellikle enükoid görünümdedirler.Skrotum normalden küçüktür, pigmentasyonu ve kıllanması azalmıştır. Pubik kıllanma kadın tipidir ve mons pubisin hemen üzerinde sonlanır. Testislerin küçük oluşu en önemli tanısal kriteri...

    https://www.biyologlar.com/klinefelter-sendromu
  • Botanik Nedir?

    Botanik Nedir?

    Bitki bilim olarakta isimlendirilen botanik(=botany) bitkiler üzerinde çalışan biyolojinin alt dalıdır.

    https://www.biyologlar.com/botanik-nedir
  • HİSTOLOJİ PREPARATLARINDA KARBONHİDRATLARIN GÖSTERİMİ

    Dokularda karbonhidratları içeren bileşikler bulunmaktadır. Bunlar homopolisakkaritler (glikojen, nişasta ve sellüloz ) veya heteropolisakkaritlerdir ( glikozaminoglikanlar, glikoproteinler,proteoglikanlar proteoglikan aggregatları ve glikolipidler). Homopolisakkaritler:Glikojen, hayvansal dokularda çok bulunan bir homopolisakkarittir. Tesbit edilmiş dokuların parafin bloklarında korunabilir. Nişasta ve selüloz ise bitki hücrelerinde bulunan homopolisakkaritlerdir. Glikojen,...

    https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlarinda-karbonhidratlarin-gosterimi
  • Farmakogenetik Nedir ?

    Her birey, genleri ile çevresinin etkileşiminin bir ürünüdür. Farmakogenetik, hastaların ilaçlara verdiği cevapların oluşmasında temel bir rol oynayan genetik faktörleri inceleyen bilim dalıdır (1). Farmakogenetiğin kullanımı ile yakın bir gelecekte kişiler arasındaki DNA farklılıklarının profillerini saptayarak ve buradan elde edilecek bilgileri kullanarak bireyin belli bir ilaca vereceği yanıtı önceden belirleyebileceğiz. Bu gelişmelerin tıbbın uygulamaları...

    https://www.biyologlar.com/farmakogenetik-nedir-
  • İnsan Genom Projesi

    İnsan Genom Projesi

    Bir organizmayı oluşturmak için gerekli bilgilerin toplamına genom diyoruz. Bir diğer tarifle, bir hücredeki genetik materyalin tamamı o organizmanın genomunu oluşturur.

    https://www.biyologlar.com/insan-genom-projesi
  • Kan gruplarının çocuklara aktarımı nasıl olur?

    Kanın canlı yaşamı için önemi anlaşıldıktan sonra, kanama hallerinde kan nakli yapılmaya başlandı. Nakledilen bazı kanlardan sonra hastanın sağlık durumunda bozulmalar başlayınca, her kanın birbirine uymadığı anlaşılarak aralarındaki farklar araştırıldı ve kan grupları tesbit edildi. Çok sayıda kan grubu olmasına rağmen, kan nakli açısından önemli olan başlıca iki sistem vardır. Bunlardan birincisi A, B, 0 grupları diye bilineni, diğeri ise Rh...

    https://www.biyologlar.com/kan-gruplarinin-cocuklara-aktarimi-nasil-olur
  • Bitki Hastalıkları - Fitopatoloji

    Bitki Koruma içinde yer alan anabilim dallarından biri olan fitopatoloji, kelime anlamı olarak bitki hastalıkları bilimi olarak ifade edilir. Bitki Koruma; Bitkilerde hastalığa neden olan canlı ve cansız faktörleri, hastalıkların oluşumunu, hastalık etmenleriyle hasta bitkiler arasındaki ilişkileri, bitkileri hastalık etmenlerinden koruma yolları ile bitki hastalıklarının tedavi yöntemlerini araştıran bilim dalıdır. Fitopatoloji, bitki hastalıklarını 5 ana...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hastaliklari-fitopatoloji-1
  • Tütün Thripsi

    Morfoloji ; Erginleri 0.8 - 0.9 mm boyda, açık sarı veya esmerimsi renktedir. Vücutları silindir şeklinde olup, abdomen incelerek son bulur. Duyargaları 7 segmentlidir. Kanatların kenarları kirpik şeklinde saçaklıdır.Yumurta oval şeklinde 0.3 mm boyda ve beyaz renktedir. Yaprakların alt yüzüne veya içine paketler halinde bırakılır. Genel olarak yumurtadan 4 - 5 gün içinde larva çıkar. Birinci dönem nimf beyaz, ikinci dönem nimf açık sarı renkte 0.9 mm boydadır. ...

    https://www.biyologlar.com/tutun-thripsi
  • KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON

    Kemiğin mineral içeriği nedeni ile yumuşak dokular için kullanılan yöntemlerin modifikasyonlarının uygulanması gereklidir. En uygun teknik, parçanın ebatı ve yapısı, amaç, zaman ve elde mevcut olan aletlere göre değişebilmektedir. Kemik ve patolojik olarak kalsifiye olmuş yumuşak dokuların genellikle kesit almadan önce kalsiyum tuzlarının uzaklaştırılması gerekirken dekalsifiye edilmemiş kemiklerin ve dişlerin preperasyonunun özel yöntem ve aletlerle yapılması...

    https://www.biyologlar.com/kemik-dokusu-ve-dekalsifikasyon
  • Balığın Anatomik Yapısı

    Balık: Yalnız su içerisinde yaşayan solunum için gerekli oksijeni solungaçları yardımı ile sudan alan yumurtlamayla üreyen derisi çoğunlukla pullarla örtülü genellikle hava kesesi bulunan ve kalpleri iki gözlü omurgalı canlılardır. Balıkların sınıflandırılması: BALIKLAR;PİSCES 1.Üst sınıf:Agnatha (çenesizler) Sınıf: Cephalopidomorphi Altsınıf: Cyclostomata (yuvarlak ağızlılar) 2. Üst sınıf: Gnathostomata (çeneliler) 1.Sınıf: Chondrichthyes...

    https://www.biyologlar.com/baligin-anatomik-yapisi
  • Mendel Yasaları

    Avusturyalı bir papaz olan Gregor Mendel 'in genetik ilmiyle ilgili olarak bulduğu biyoloji kanunları. Manastırın bahçesinde bezelye leri birbirleriyle çaprazlama|çaprazlayarak (eşleştirerek) kalıtım için ilgi çekici sonuçlar buldu. Bugün bu sonuçlar Mendel kanunları adıyla anılmaktadır. Çalışmalarını yaptığı dönemde kromozom ve genlerin varlığı bilinmemesine rağmen, özelliklerin "faktör" adını verdiği birimlerle nesilden nesile aktarıldığını...

    https://www.biyologlar.com/mendel-yasalari
  • Balıklarda Duyu organları

    a- Gözler: Baş bölgesinde bulunan gözler median çizginin iki yanında göz çukurlarında yer alır kalkan ve dil balığı gibi yassı dip balıklarında gözler tek taraflı (monolateral)olrak asimetrik şekilde yer alırlar gözlerişn büyüklüğü ve dış görünümleri de balıkların bulundukları ortama ve yaşayış biçimlerine göre değişir b- Burun: kıkrdaklı balıklarda başın ventralinde yer alır herhangi bir organla birleşmemiş olan burun delikleri küçük birer...

    https://www.biyologlar.com/baliklarda-duyu-organlari
  • DNA’nın Kendini Eşlemesi

    DNA’nın Kendini Eşlemesi

    Kalıtsal karakterleri DNA’nın oğul döllere aktarılabilmesi için kendini eşlemesi gerekir. Bu da kromozom sayısına sabit tutan mitoz bölünme gerçekleşir.Yani DNA molekülü hücre bölünmesinden önce hem miktar olarak hem de nükleotit sayısı olarak iki katına çıkar.Hücre bölüneceği zaman DNA interfaz da kendini eşler. - DNA’nın kendini eşlemesi sırasında, iki zinciri bir ara da tutan hidrojen bağları bir fermuar gibi açılır. Bu ayrılma ile zincirdeki...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-kendini-eslemesi
  • Biyolojik Mücadele Yöntemleri

    Biyolojik Mücadele Yöntemleri

    Tabiatta bulunan zararlı böceklerin tür itibariyle adet olarak miktarı çok azdır. Böceklerin, akarların, nematodların vs.'nin büyük bir kısmı zararsızdır.

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-mucadele-yontemleri
  • Hormonlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi

    Alm. Hormone (n.pl.), Fr. Hormones (m.pl.), İng. Hormones. Vücuttaki iç salgı bezlerinden ve bâzı hücrelerden salgılanarak, kan yoluyla hedef hücrelere varan, hücrelerdeki çeşitli metabolik olayları düzenleyerek vücutta çok önemli işler başaran kimyâsal maddeler. Vücutta hücrelerarası yönetimi sağlayan iki haberleşme sistemi vardır. Birisi sinir sistemidir, diğeri ise hormonal haberleşme sistemidir. Hormonal sistem sinir sistemine göre oldukça yavaştır. Her ne...

    https://www.biyologlar.com/hormonlar-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Mendel genetiği ya da Mendel kanunları, Avusturyalı bir papaz olan Gregor Mendel'in genetikgenetik kanunları. Mendel, manastırın bahçesinde bezelyeleri birbirleriyle çaprazlayarak (eşleştirerek) kalıtım için ilgi çekici sonuçlar buldu. Çalışmalarını yaptığı dönemde kromozom ve genlerin varlığı bilinmemesine rağmen, özelliklerin "faktör" adını verdiği birimlerle nesilden nesile aktarıldığını söyledi. Bahçe bezelyeleriyle yıllarca yapmış olduğu...

    https://www.biyologlar.com/gregor-mendelin-calismalari-ve-bilim-dunyasina-katkilari
  • Preparat Hazırlama Aşamaları

    Preparat hazırlama aşamaları aşağıdaki gibidir: Ø Temiz bir lam alınır. Ø İncelenecek örnek sıvı ise lama damlatılmadan önce iyice çalkalanır. Steril bir pipet yardımıyla bir damla damlatılır. Ø Katı ise lama bir damla saf su konur. Ø Öze yakılıp soğutulur. Ø Örnek alınıp damlanın bir kenarında ezilir. Ø Sonra su damlası ile azar azar karıştırılarak lamın üzerine ince bir tabaka hâlinde yayılır (smear yapma). Ø Öze tekrar yakılıp soğutulur. Ø...

    https://www.biyologlar.com/preparat-hazirlama-asamalari
  • Endospor

    Bazı bakteri hücreleri (Clostridium, Bacillus, Desulfotomaculum, Sporosarcina cinsleri) içinde "endospor" meydana gelir. Bunlar bakterilerin canlı fakat uyuşuk (dormant) formlarıdır. Endosporlar bakterilerin vejetatif şekillerine (bakterilerin beslenen ve çoğalan şekli) göre fiziksel ve kimyasal etkenlere karşı daha dayamklıdırlar. Konserve gıdalarda problem teşkil ederler. Endosporları öldürmek için otoklavda 120 °C 'de 10-15 dakika bekletmek gerekir. Endosporların çok...

    https://www.biyologlar.com/endospor
  • İnsanlarda Gen Kartı

    Kalıtsal hastalıkların çoğu tek bir bozuk gene bağlıdır. Kromozom araştırma­larının yardımı ile böyle kalıtsal hastalıkların tesbiti için, bozuk (=defekt) genin ye­rinin bilinmesi gerekir. Aynı şekilde tedavi de genetik maddeye, doğrudan doğruya müdahale ile gerçekleşeceğinden, genin bulunduğu lokalitenin tesbiti şarttır. Renkkörlüğü geni, insanda kartı yapılan ilk gendir. Daha 1911 yılında X kro­mozomunda bulunduğu belirlenmiştir. Bugün yeri bilinen...

    https://www.biyologlar.com/insanlarda-gen-karti
  • KROMOZOM ANOMALİLERİ

    I- OTOZOMAL KROMOZOM HASTALIKLARI A- TRİZOMİK SENDROMLAR 1. Mongolizm (Down sendromu) 2. Trizomi 18 sendromu (Edwards sendromu) 3. Trizomi 13 sendromu (Patau sendromu) 4. Trizomi C sendromu 5. Trizomi 22 sendromu B. DELESYON SENDROMLARI 1. Kedi miyavlaması sendromu (Cri-du chat) 2. 4 No'lu kromozomun kısa kolunun delesyonu (Wolf-Hirschhorn sendromu) 3. 18 No'lu kromozomun kısa ve uzun kollarının delesyonları 4. Monozomi G sendromu (G Delesyon sendromu) 5. Halka (Ring) kromozomu sendromu...

    https://www.biyologlar.com/kromozom-anomalileri
  • KROMOZOM TEORİSİ

    Genler kromozomlar üzerinde yerleşmiş gerçek fiziksel birimlerdir.Bir özelliği oluşturan iki genin biri kromozom çiftinin birinde ,diğeri ise diğer çift üzerinde bulunur. Genler ve Kromozomlar : Kromozom incelendiğinde ,Diploit (2n) kromozumlu canlıların hemen hepsinde 2 çeşit kromozom bulunduğu görülmüştür.Bunlat vücut kromozomu (somatik yada otozom) ve eşey ( gonozom ) kromozomudur. Vücut Kromozomu : Genelde canlıların vücut hücrelerinde 2n-2 tane kromozom...

    https://www.biyologlar.com/kromozom-teorisi-2
  • İNCE YAYMA KAN PREPARATININ GİEMSA BOYASI İLE BOYANMASI

    1.Preparat kan yayılan tarafı üste gelecek şekilde kurutulur. 2.Önce metil alkol ile fikse edilir.Damlalıklı şişe içinde bulunan metil alkol preparatın kan yayılan yüzünü tamamen kaplayacak şekilde dökülür. 2-3 dk’lık süre sonunda metil alkolün preparatın üstünden küvet içine dökülerek havada kurutulması gerekir. 3.Metil alkol ile fikse edilmiş ve boya köprüsü üzerine konulmuş preparat boyanmaya hazır hale gelmiştir. Bu sırada dikkat edilecek en...

    https://www.biyologlar.com/ince-yayma-kan-preparatinin-giemsa-boyasi-ile-boyanmasi
  • Biyoteknolojinin Zararları Varmıdır

    Bitki, hayvan veya mikroorganizmaların tamamı yada bir parçası kullanılarak yeni bir organizma (bitki, hayvan yada mikroorganizma) elde etmek veya var olan bir organizmanın genetik yapısında arzu edilen yönde değişiklikler meydana getirmek amacı ile kullanılan yöntemlerin tamamı Biyoteknoloji denmektedir. Biyoteknolojinin en kötü yönü taraflı olarak kullanıma açık olmasıdır. Örneğin üretilen biyolojik silahların pek çoğu günümüzde biyoteknoloji kullanılarak...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknolojinin-zararlari-varmidir
  • DNA Replikasyonunda Rol Alan Enzimler

    DNA molekülünün replikasyonunda, DNA zincirinin uzatılmasını DNA polimerazlar katalizlemekle birlikte, replikasyonda rol alan başka enzimler de bulunmaktadır. Bu enzimler ve özellikleri ise: i. DNA Primaz: Replikasyon sırasında, DNA polimerazın DNA zinciri sentezini başlatabilmesi için kullandığı RNA primerleri, DNA primaz adı verilen özel RNA polimerazlar tarafından sentezlenir (bkz. kısım 4.3). Bu enzim çoğunlukla DNA’ya bağlanır, fakat kalıp olmaksızın da...

    https://www.biyologlar.com/dna-replikasyonunda-rol-alan-enzimler
  • MONGOLİZM (TRİZOMİ 21, DOWN SENDROMU)

    Otozomal kromozom hastalıklar içinde en sık görülenidir. Popülasyonda 1/600 -1/700 sıklıkta görülür. Monozigotik ikizlerde çoğu zaman; dizigotik ikizlerde nadiren görülmesi ve mongol kadınların bebeklerinde de %50 rastlanması hastalığın etyolojisinde genetiği düşündürür. 1932'de Waardenburg genetik bozukluğun nondisjunction olabileceğini ileri sürmüştü. 1959'da Jerome Lejense normalden 1 fazla olan kromozomun G grubuna ait olduğunu göstermiştir. Büyüme ve...

    https://www.biyologlar.com/mongolizm-trizomi-21-down-sendromu
  • Elektromiyografi Deneyi

    İskelet kasları hareket ve iskeletin desteklenmesi işinin büyük çoğunluğunu yürütürler. Her kas demetler (fasiküller) halinde organize olmuş kas lifelerinden (kas hücrelerinden) oluşur (Şekil-1). Her bir kas lifi bir motor aksonun dalı tarafından sinirlendirilir. Normal koşullarda bir sinir aksiyon potansiyeli o motor nöron ve dalları tarafından uyarılan tüm kas liflerinin kasılmasına neden olur. Bir motor sinir ve uyardığı kas liflerinin tümüne birden "motor...

    https://www.biyologlar.com/elektromiyografi-deneyi
  • PARSİYEL TRİZOMİ SENDROMLARI

    Total kromozom sayısı 47 dir. Fazla olan kromozom G grubu kromozomlarının yarısı büyüklüğünde metasentrik ufak bir kromozomdur. Normal insan kromozomlarının en küçüğünden de ufaktır; bu kromozomun vakaların çoğunda satellitli oluşu D veya G grubundan menşe almış delesyon olduğunu düşündürür; bu da sendromun trizomik değil, parsiyel trizomik olarak adlandırılmasına yol açar. a.Lens kolobomu b. Anal atrezi c. Hipertelorizm d. Antimongoloid katlantı e....

    https://www.biyologlar.com/parsiyel-trizomi-sendromlari
  • GEN HARİTALAMA STRATEJİLERİ

    Genetik haritalama temelde, William Bateson ve Reginald Punnett tarafından yürütülmüş genetik bağlantı çalışmalarına dayanmaktadır. 1911’de Thomas Hunt Morgan’ın Drosophila ile yaptığı bağlantı çalışmalarında, bağlantılı genler arasında krossingover oranının farklı olduğunun gözlemi, krossingover sıklığının kromozom üzerindeki genleri arasındaki uzaklığı belirttiği fikrini meydana getirmiştir. İlk genetik haritalama, Morgan’ın öğrencisi...

    https://www.biyologlar.com/gen-haritalama-stratejileri
  • Kan Transfüzyon Komplikasyonları ve İlkeleri

    Kan transfüzyonu ilkelerine uyulmadığı taktirde bir çok problem ortaya çıkabilir. Bunlardan sakına­bilmek için a- Alıcı verici arasında ABO ve Rh grupları açı­sından serolojik uygunluk sağlanmalıdır. Zorunlu hallerde A, B veya AB grubundan bir hastaya 0 gru­bundan kan verilebilir. 0 grubundan 1-2 ünite kan çoğu kez alıcıda bir reaksiyona yol açmaz. Çok acil olamadıkça her hastaya cross mach uygunluğu olan kendi kan grubundan kan verilmelidir. b- Transfüzyondan...

    https://www.biyologlar.com/kan-transfuzyon-komplikasyonlari-ve-ilkeleri
  • DELİ DANA HASTALIĞI BSE (DELİ İNEK HASTALIĞI)

    (Bovine Spongiform Encephalopathy) Bovine spongiform encephalopathy (BSE), sığırların merkezi sinir sistemini etkiliyen, yavaş ilerleyen, dejeneratif ve ölümle sonuçlanan bir hastalığıdır. Hastalık yaygın olarak “Deli inek hastalığı” (mad cow disease) olarakta isimlendirilmektedir. BSE nakledilebilir spongiform encephalopathy (Transmissible spongiform encephalopathy-TSE) grubunda yer alan bir hastalık olarak sınıflandırılmaktadır. Hastalık ilk defa Kasım 1986’da...

    https://www.biyologlar.com/deli-dana-hastaligi-bse-deli-inek-hastaligi
  • Ailesel Akdeniz Ateşi (AAA) Nedir?

    Ailesel Akdeniz Ateşi (AAA), tekrarlayan ateş ve periton, sinoviyum veya plevra enflamasyonu ile karakterize otozomal resessif bir hastalıktır. Karın ağrısı en belirgin özellik olmakla beraber hastaların bir kısmında da artrit bulguları ön plandadır. Vaskülit ve amiloidoz hastalığın dikkat edilmesi gereken yönleridir. Amiloidoz, böbrek yetmezliğine yol açabilmesi nedeniyle, en önemli komplikasyonudur. Ancak kolşişin tedavisi ile AAA atakları azaldığı hatta...

    https://www.biyologlar.com/ailesel-akdeniz-atesi-aaa-nedir
  • Aids Hastalığında Epidemiyoloji

    Epidemiyoloji, bir hastalığın toplumlarda veya çeşitli bölgelerde dağılışını ve sıklığını inceleyen bilim dalıdır. Biz bu bölümde AİDS'in dünyanın çeşitli yerlerinde ortaya çıkışını, dağılışını ve sıklığını kısa­ca anlatacağız. ilk defa, 1981 yılı ilkbaharında, California Üniversitesi'nden Dr. Gott-lieb ve arkadaşları 5 homoseksüel erkekte "Pneumocystis carinii" mik-robuyla oluşmuş pnömoni (zatürree) gördüklerini bildirdilerBu çok...

    https://www.biyologlar.com/aids-hastaliginda-epidemiyoloji
  • Kuduz

    Memeli hayvanlar ve insanlarda görülen, akut seyirli, şuur kaybı, huzursuzluk ve felçlerle karakterize, ölümle sonuçlanan viral bir hastalıktır. Bu hastalıkta bulaşma mutlak surette ısırılma veya virüs taşıyan salya vs sıvıların açık bir yara ile teması sonucu olmaktadır. Bulaşmadaki en önemli etkenler kokarcalar yarasalar ,kemiriciler,vahşi etoburlar ve başıboş kedi ve köpekler olarak sıralanabilir. Hastalık üçe ayrılır : 1-Klasik Kuduz (Urban Kuduzu)...

    https://www.biyologlar.com/kuduz
  • Johann Gregor Mendel

    Johann Gregor Mendel

    22 Temmuz 1822 Heinzendorf'da doğdu, 6 Ocak 1884 Brünn'de öldü (bugünkü Brno, Çek Cumhuriyeti); genetik biliminin kurucusu, Avusturyalı botanik bilgini ve rahiptir. Küçük yaşlarda bahçe işleriyle uğraşmaya başlayan Mendel, üniversite öğreniminden sonra bir din adamı olarak Moravya'da yaşamını sürdürdü. Bu arada bitkiler üzerinde pek başarıya ulaşamayan bazı incelemelerde bulundu. 1854'te Brünn'e dönerek bir teknik lisede öğretmenlik yapmaya başladı. Daha...

    https://www.biyologlar.com/johann-gregor-mendel
3WTURK CMS v8.1