Toplam 8925 içerik listeleniyor
-
BİYOLOJİK DOZİMETRİ VE İLGİLİ GELİŞMELER
Radyasyonun Biyolojik Etkileri Radyasyonun organizmaya olan etkileri akut ve kronik şekilde olmaktadır. Akut etkiler insanda radyasyona maruz kalındıktan kısa bir süre sonra klinik bulgular ile ortaya çıkmaktadırlar. Bunlar merkezi sinir sistemi (100 Sv ve üzeri), gastrointestinal (10-100 Sv) ve hematopoietik (2-10 Sv) sendromlardır. Sendromların ortaya çıkışı absorbe edilen dozla ilişkilidir.4 Bu sendromlar bir süre sonra bireyi ölüme götürür. Radyasyonun kronik...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-dozimetri-ve-ilgili-gelismeler -
KENELER BİYOLOJİK SİLAHMI
Türkiye`de 120 kişinin ölümüne neden olan keneler, biyolojik silah olarak kullanılıyor mu? Bilim adamları bu sorunun cevabını aradı. Kaynak:Haber Merkezi Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) Türkiye`de ilk kez 2002`de görüldü ve 28`i bu yıl olmak üzere toplam 120 kişinin ölümüne yol açtı. Bu yılın ilk 3 ayında 206 kişinin kene ısırması şikâyetiyle hastanelere başvurması, hastalığı `salgın` boyutuna taşıdı. Türkiye ile birlikte Afrika, Asya, Balkanlar...
https://www.biyologlar.com/keneler-biyolojik-silahmi -
HİSTOLOJİDE KULLANILAN ÖZEL YÖNTEMLER
1.Freeze-Fracture-Etch (Dondurup Kırma ve Asitle Eritme) Hücre zarının ve hücrelerarası bağlantıların incelenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Esası sıvı nitrojen gibi bir ortamda dokuyu kristalleşme olmadan çabucak dondurduktan sonra vakum altında kırmaktır. Bu kırılma esnasında iki lipid tabakalı hücre membranı ortasındaki hidrofobik yüzlerinden ayrılır. Daha sonra hücre yüzeyleri ince bir metal tabakası ile kaplanır. Organik kısımlar bir asit ile eritilip...
https://www.biyologlar.com/histolojide-kullanilan-ozel-yontemler -
HÜCREYE AİT GENEL ÖZELLİKLER
Hücre terimi ilk kez 1665'te Robert Hooke tarafından kullanılmıştır. Hooke, basit bir mercekle incelediği şişe mantarındaki bal peteğini andıran boşluklara "Cellula" isimini vermiştir. Robert Brown (1831) orkide yaprak hücrelerini incelemiş ve her hücredeki nukleusu keşfetmiştir. 1838 yılında Botanikçi Matthias Schleiden, 1839 yılında Zoolgo Theodor Schwann daha önce başlatılan araştırmalar doğrultusunda hücre teorisine son şeklini vermişlerdir. Bu teoriye...
https://www.biyologlar.com/hucreye-ait-genel-ozellikler -
Patoloji'nin Gelişiminde Teknoloji
Hücresel ve moleküler patoloji, özellikle optik sanayisindeki gelişmeler olmaksızın ilerleyemezdi. Mikroskopun ve optik sanayisinin gelişimi hücrenin ve hastalıkların yol açtığı hücre değişikliklerinin görülmesine olanak sağlamış, günümüzde hastalıklarla ilgili bilgiler moleküler düzeyde anlaşılır duruma gelmiştir.1270 yılında Roma'da ilk kez okumak için mercek kullanıldığı bildirilmektedir. İlk mikroskop ise Hollanda'da 1600'lü yılların başında...
https://www.biyologlar.com/patolojinin-gelisiminde-teknoloji -
SİSTEMATİĞİN TARİHÇESİ
Bugün yaşayan en geri insan topluluklarında dahi çevrelerindeki canlılara isimler verildiği görülür. Hayvanların ve bitkilerin tanınmasıyla insanların ilk ilgisi tarih öncesi devirlerde başlar. Akdeniz çevresinde bulunan mağaralarda ilkçağ insanlarının çizdiği hayvan ve bitki resimleri bunun en belirgin kanıtıdır. İlk çağlarda insanlar bitkileri yenen, yenmeyen, zehirli, zehirsiz gibi kullandıkları biçime göre sınıflandırmışlardır. Daha sonra bu...
https://www.biyologlar.com/sistematigin-tarihcesi -
Türkiye'nin Gölleri ve Özellikleri
Yerkabuğunu çanak şeklindeki çukurlarını kaplayan göllerin oluşabilmesi için göl sularının beslenmesinin su giderlerinden daha fazla olması gerekir. Bunun sonucunda sıcak ve kurak bölgelerde yer alan bazı göl çanakları yılın ancak bazı dönemlerinde suya sahip olurlar bu şekilde göllere GEÇİCİ GÖL denir. Türkiye'nin gölleri ve genel özellikleri * Göllerin deniz seviyesinden yükseltileri farklılık gösterir. * Ülkemizde genelde yükselti batıdan doğuya...
https://www.biyologlar.com/turkiyenin-golleri-ve-ozellikleri -
Limoniidae
Yakın akraba olduğu Tipulidae ve Cylindrotomidae türleri gibi uzun bacaklı, ince ve narin yapılı vücutlu türleri içerir Erginleri Tipulidlerde olduğu gibi halk arasında sivrisineklerle karıştırılır, fakat sokucu iğneleri olmadığı için kan emmezler, sadece bitki özsularıyla beslenirler. Eutonia hariç, küçük ve orta büyüklükteki turna sinekleri olarak da bilinmektedir. Limoniidae dünya genelinde tanımlanmış 11.000 türle Diptera'nın en büyük familyaları...
https://www.biyologlar.com/limoniidae -
Organizmaların gruplandırılması
Filogenetik ağaçlardaki gruplamaları tarif etmek için belli terimler vardır. Örneğin, tüm kuşlar ve sürüngenlerin tek bir ortak atadan geldiğine inanılmaktadır, dolayısıyla bu taksonomik gruplamaya (sağdaki şekilde sarı gösterilen) monofiletik denir. "Modern sürüngenler" (şekilde siyan renkli) ortak bir ataya sahip olan bir gruptur ama bu atanın tüm ahvadını içermez (kuşlar hariçtir). Bu, parafiletik bir grubun örneğidir. Sıcak kanlı hayvanlar gibi bir grup,...
https://www.biyologlar.com/organizmalarin-gruplandirilmasi -
Kuşlarda Göçün Zamanlaması
Ankara'da her yıl Mart'ın 15'i civarında leylekleri görmek o kadar doğaldır ki neredeyse takviminizi onların gelişine göre ayarlayabilirsiniz. Kuşların iç ritimleri, onlara yılın hangi döneminde olduklarını oldukça hassas bir biçimde anlatır. Yabani kuşları kafeslerde besleyen meraklıların en az 200 yıldan beri bildikleri "yol huzursuzluğu" (zugunruhe) değişen gün uzunluğunun kuşun hormonları üzerinde yarattığı etkinin en belirgin sonuçlarından. Güneşin...
https://www.biyologlar.com/kuslarda-gocun-zamanlamasi -
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
1992 yılında imzalanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından doğacak faydanın adil şekilde paylaşımı konularında atılan önemli bir adımı teşkil etmektedir. Ayrıca, uluslararası toplum biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda, sektörel yaklaşım yerine ilk defa bütüncül bir yaklaşım sergilemiştir. Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin ve biyolojik...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-cesitlilik-sozlesmesi -
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
1992 yılında imzalanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından doğacak faydanın adil şekilde paylaşımı konularında atılan önemli bir adımı teşkil etmektedir. Ayrıca, uluslararası toplum biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda, sektörel yaklaşım yerine ilk defa bütüncül bir yaklaşım sergilemiştir. Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin ve biyolojik...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-cesitlilik-sozlesmesi -
Mutasyon
Mutasyon, canlının genetik yapılarında meydana gelen değişmelerdir. Bireyin kalıtsal özelliklerinin ortaya çıkmasının sağlayan genetik şifre herhangi bir nedenden dolayı (X ışını, radyasyon, ultraviyole, bazı ilaç ve kimyasal maddeler, ani sıcaklık değişimleri ) bozulabilir. Bu durumda DNA’nın sentezlediği protein veya enzim bozulur. Böylece canlının, proteinden dolayı yapısı, enzimlerinden dolayı metabolizması değişebilir. Mutasyonlar spontan ya da...
https://www.biyologlar.com/mutasyon -
NEMRUT DAĞI MİLLİ PARKI
İli : ADIYAMAN Adı : NEMRUT DAĞI MİLLİ PARKI Kuruluşu : 1988 Alanı : 13.850 ha. Konumu : Adıyaman ili, Kahta ilçesindedir. Ulaşım : Adıyaman-Kahta karayolu ile ulaşım sağlanmakta olup, Milli Park alanı Kahta’ya 9 km, Adıyaman’a 43 km uzaklıktadır. Kaynak Değerleri : Milli parkın ana kaynak değerini, Nemrut Dağı’ndaki kültürel ve arkeolojik kalıntılar oluşturmaktadır. Antiochos Tümülüs’ü ve dev heykelleri, Eskikale...
https://www.biyologlar.com/nemrut-dagi-milli-parki -
Kök Hücre Nakli ile Daha İyi Görme Umudu
Günümüzde görme işlevi hasarlı veya görmesi az olan gözlerin, kök hücre nakli ile yeniden görme işlevi kazanması mümkün. Dünyagöz Hastaneler Grubu’ndan Dr. Levent Akçay başarı ile gerçekleştirdiği operasyonlarda; sağlam gözden alınan kök hücrelerin, az gören göze nakli ile göz iyileştirilebiliyor. Gözün saydam tabakası olan kornea, 6 kat epitelyum hücreden oluşan ve devamlı yenilenen hücrelerden oluşur. Dolayısı ile kornea hücreleri, görme...
https://www.biyologlar.com/kok-hucre-nakli-ile-daha-iyi-gorme-umudu -
Kan grupları ve değişik kalıtım biçimleri
A. KAN KARAKTERLERİ1. ABO KarakteriA geni, B geni, O geni olmak üzere üç ayrı alel genle kalıtılır. A ve B genleri O genine baskın, kendi aralarında ise eşbaskındır.Kan grubu, kan alış verişinde çok etkilidir. Bireylerin kan grubunu belirleyen, alyuvarlarında bulunan antijenler (aglütinojen)'dir. Kan plazmasında (serum) ise antijenlere karşı oluşturulmuş antikorlar (aglütinin) bulunur.•* Kan Alış - Verişi Her grubun kendi grubuyla yaptığı alış-verişler...
https://www.biyologlar.com/kan-gruplari-ve-degisik-kalitim-bicimleri-2 -
HİSTOLOJİDE KULLANILAN MİKROSKOP TÜRLERİ VE MİKROSKOBİ YÖNTEMLERİ
Klasik ışık mikroskobunun bulunmasından bu yana bilim ilerledikçe yeni mikroskop türleri histolojinin hizmetine girmiştir. Elektron mikroskoptan sonra daha da hızlı gelişen yöntemleri yenileri eklenmekle beraber eski yöntemler ve mikroskop türleri hala kullanılmaktadır.Işık Mikroskobuİmmersiyon yönteminin yardımına rağmen büyültmesi ikibinin altında olan optik cihazlardır. Mekanik kısım büyütülmüş görüntünün foküsünü yapmak için optik tüpü ya da...
https://www.biyologlar.com/histolojide-kullanilan-mikroskop-turleri-ve-mikroskobi-yontemleri -
ZAK METODU İLE SERUM KOLESTEROL TAYİNİ
( TOTAL-ESTER- SERBEST KOLESTEROL )Prensip : Asetik asit ile eritilmiş kolesterolün demir-3 klorür ve sülfürik asit ile verdiği ve miktarla orantılı olan kırmızı menekşe renk reaksiyonuna dayanır.Reaktifler :1-) FeCl3 ( 84 mg FeCl3 bunun yerine 140 mg FeCl36H2O alınır, 100 ml glasial asetik asit içinde eritilir. Koyu renkli cam kapaklı şişede saklanır. )2-) Sülfirik asit d:1,84 p.a.3-) Dijitonin çözeltisi, %0.5 gr. ( 0.5 gr dijitonin %50’ lik alkolde eritilir.)4-)...
https://www.biyologlar.com/zak-metodu-ile-serum-kolesterol-tayini -
2. Ulusal Alg Teknolojisi Sempozyumu
KOngre Tarihi : 24-27 Mayıs 2016 Kongre Merkezi : Euphoria Aegean Otel Seferihisar / İzmir
https://www.biyologlar.com/2-ulusal-alg-teknolojisi-sempozyumu -
Bilim Adamları Yağ Yakmayı Tetikleyen Beyin Sinyalizasyon Molekülünü Buldu !
ScrippsAraştırma Enstitüsü Dr. SupriyaSrinivasan liderliğindeki bir araştırma ekibi, bağırsakta yağ yakmayı tetikleyen bir beyin hormonunu tespit etti.
https://www.biyologlar.com/bilim-adamlari-yag-yakmayi-tetikleyen-beyin-sinyalizasyon-molekulunu-buldu- -
Bilim Adamları Yağ Yakmayı Tetikleyen Beyin Sinyalizasyon Molekülünü Buldu !
ScrippsAraştırma Enstitüsü Dr. SupriyaSrinivasan liderliğindeki bir araştırma ekibi, bağırsakta yağ yakmayı tetikleyen bir beyin hormonunu tespit etti.
https://www.biyologlar.com/bilim-adamlari-yag-yakmayi-tetikleyen-beyin-sinyalizasyon-molekulunu-buldu- -
Zika Enfeksiyonunun İnsan Hücresini Nasıl Değiştirdiğini Görün...
Bu görsel özet, hem insan hepatomu hem de nöronal progenitör hücrelerde Zika virüsü enfeksiyonunun hücresel mimarinin önemli yapısal değişikliğe neden olduğunu gösteren Cortese ve arkadaşlarının bulgularını göstermektedir.
https://www.biyologlar.com/zika-enfeksiyonunun-insan-hucresini-nasil-degistirdigini-gorun- -
Zika Enfeksiyonunun İnsan Hücresini Nasıl Değiştirdiğini Görün...
Bu görsel özet, hem insan hepatomu hem de nöronal progenitör hücrelerde Zika virüsü enfeksiyonunun hücresel mimarinin önemli yapısal değişikliğe neden olduğunu gösteren Cortese ve arkadaşlarının bulgularını göstermektedir.
https://www.biyologlar.com/zika-enfeksiyonunun-insan-hucresini-nasil-degistirdigini-gorun- -
Ökaryotik Kromatinin Fonksiyonu
Vücudunda belirgin bulan genetik özellikler uzak atalarınızdan miras alınmıştır; milyonlarca yıl geriye uzanan kesintisiz bir nesil kuşağından gelmektedir.
https://www.biyologlar.com/okaryotik-kromatinin-fonksiyonu -
Ökaryotik Kromatinin Fonksiyonu
Vücudunda belirgin bulan genetik özellikler uzak atalarınızdan miras alınmıştır; milyonlarca yıl geriye uzanan kesintisiz bir nesil kuşağından gelmektedir.
https://www.biyologlar.com/okaryotik-kromatinin-fonksiyonu -
Ökaryotik Kromatinin Fonksiyonu
Vücudunda belirgin bulan genetik özellikler uzak atalarınızdan miras alınmıştır; milyonlarca yıl geriye uzanan kesintisiz bir nesil kuşağından gelmektedir.
https://www.biyologlar.com/okaryotik-kromatinin-fonksiyonu -
Farklı Çeşitteki Patojenleri Tanıma Rehberi
Protozoa olan Giardia, giardiyaz adı verilen ishal hastalığına sebep olur. Giardia türleri serbest yaşayan (flamotin aracılığıyla) trofozitler ve yumurta şeklindeki kistler olarak bulunur.
https://www.biyologlar.com/farkli-cesitteki-patojenleri-tanima-rehberi -
Farklı Çeşitteki Patojenleri Tanıma Rehberi
Protozoa olan Giardia, giardiyaz adı verilen ishal hastalığına sebep olur. Giardia türleri serbest yaşayan (flamotin aracılığıyla) trofozitler ve yumurta şeklindeki kistler olarak bulunur.
https://www.biyologlar.com/farkli-cesitteki-patojenleri-tanima-rehberi -
Agaroz Jel Elektroforezi
Jel elektroforezi, saflaştırılmış nükleik asit ve proteinlerin molekül ağırlığı, miktarı ve alt tiplerinin saptanmasında yaygın olarak kullanılan moleküler bir inceleme yöntemidir.
https://www.biyologlar.com/agaroz-jel-elektroforezi-1 -
Agaroz Jel Elektroforezi
Jel elektroforezi, saflaştırılmış nükleik asit ve proteinlerin molekül ağırlığı, miktarı ve alt tiplerinin saptanmasında yaygın olarak kullanılan moleküler bir inceleme yöntemidir.
https://www.biyologlar.com/agaroz-jel-elektroforezi-1 -
Akneye sebep olan bakteriler konak canlı ile beslenerek hayatta kalıyor
Bilim adamları akneye sebep olan bakterilerin nasıl hayatta kaldığını keşfetti. Görsel Telif: Shutterstock
https://www.biyologlar.com/akneye-sebep-olan-bakteriler-konak-canli-ile-beslenerek-hayatta-kaliyor -
Akneye sebep olan bakteriler konak canlı ile beslenerek hayatta kalıyor
Bilim adamları akneye sebep olan bakterilerin nasıl hayatta kaldığını keşfetti. Görsel Telif: Shutterstock
https://www.biyologlar.com/akneye-sebep-olan-bakteriler-konak-canli-ile-beslenerek-hayatta-kaliyor -
Araştırmacılar, yeme bozukluklarının genetik yapısını keşfediyor.
Bir nöro-psikiyatrik genetik danışman olan Jehannine Austin, yeme bozukluğuna sahip insanların, bu bozuklukların biyolojik kökenlerini anlamalarına yardımcı oluyor.
https://www.biyologlar.com/arastirmacilar-yeme-bozukluklarinin-genetik-yapisini-kesfediyor- -
Araştırmacılar, yeme bozukluklarının genetik yapısını keşfediyor.
Bir nöro-psikiyatrik genetik danışman olan Jehannine Austin, yeme bozukluğuna sahip insanların, bu bozuklukların biyolojik kökenlerini anlamalarına yardımcı oluyor.
https://www.biyologlar.com/arastirmacilar-yeme-bozukluklarinin-genetik-yapisini-kesfediyor- -
CRISPR/ Cas9 Gen Düzenleme Düşünülenden Daha Fazla Genetik Hasara Neden Olabilir
CRISPR / Cas9 gen düzenlemesinde genom hasarı düşünülenden daha yüksek olabilir. Potansiyel gen terapilerinde CRISPR / Cas9 kullanımı için dikkat edilmesi gerekir.
https://www.biyologlar.com/crispr-cas9-gen-duzenleme-daha-once-dusunulenden-daha-fazla-genetik-hasar-neden-olabilir -
CRISPR/ Cas9 Gen Düzenleme Düşünülenden Daha Fazla Genetik Hasara Neden Olabilir
CRISPR / Cas9 gen düzenlemesinde genom hasarı düşünülenden daha yüksek olabilir. Potansiyel gen terapilerinde CRISPR / Cas9 kullanımı için dikkat edilmesi gerekir.
https://www.biyologlar.com/crispr-cas9-gen-duzenleme-daha-once-dusunulenden-daha-fazla-genetik-hasar-neden-olabilir -
Çerez Politikaları
Biyologlar.com olarak sahip olduğumuz https://biyologlar.com adresinde yer alan internet sitemizin (“Web Sitesi”) kullanıcılarının ve ziyaretçilerinin gizliliklerine ve kişisel verilerinin korunması hususunda gereken özeni göstererek kullanıcılarımıza ve ziyaretçilerimize daha iyi bir kullanım deneyimi sağlayabilmek için kişisel verileri işlemekte ve internet çerezleri kullanmaktayız. Bu “Çerez Politikası”, tüm Web Sitesi ziyaretçilerimize ve...
https://www.biyologlar.com/cerez-politikalari -
İNSANIN EVRİMİ
19. yy’ın ortalarıydı. 1859' yılında Türlerin Kökeni adlı bir kitap yayınlandı.Kitap Darvin imzasını taşıyordu : Charles Darwin ( 1809-1882). Darwin, 19. yüzyılın dahilerinden biriydi. 1871 de ise İnsanın İnişi yayımlandı. İşte Darvin' in bu kitapları insanın doğuşunun bilimsel anlamda ilk açıklama bildirileriydi. İnsanın Afrika' da ve Ekvator yakınında "doğduğu" artık kesinleşmiştir diyebiliriz. (İnsanın Yücelişi, s: 25) Dünya, böyle gelmiş...
https://www.biyologlar.com/insanin-evrimi -
Veritabanı ve Veritabanları
Biyoinformatiğe yeni başlayanlar veya kendini geliştirmek isteyenler genelde genom veya proteom veritabanlarıyla başlarlar; biz de eğitimlerimizde bu yolu izliyoruz ve bu kaynakları bir araya getiren veritabanları veritabanlarından sonlarda bahsediyoruz. Ancak bir süredir bunun çok da etkin olmadığını farketmeye başladım. Temel sıkıntı, bu yaklaşımla birçok veritabanına aynı anda bakmak pek de pratik olmadığı için her bir veritabanının güçlü ve zayıf...
https://www.biyologlar.com/veritabani-ve-veritabanlari -
Protoplazmanın Hidratürü
Gram k.ağ başına su miktarını belirten hidrasyonundan farklı bir terimdir ve protoplazma suyunun bağıl termodinamik aktivitesinin ölçüsüdür. Fakat fizyolojik aralıkları olan% 96 - 100 arasında aralarında doğrusal ilişki vardır, yani şişme ile hidratür paralel değişir. Protoplazma hidrasyonunun su potansiyeli - emme potansiyeli - difüzyon basıncı eksikliğine bağlı olduğu ve suya doymuş hücrede maks. olduğu görüşü termodinamik açıdan yanlıştır. Özsuyun...
https://www.biyologlar.com/protoplazmanin-hidraturu -
Ekolojik Kirlilik
En geniş anlamıyla çevre "ekosistemler" ya da "biyosfer" şeklinde açıklanabilir. Daha açık olarak çevre, insanı ve diğer canlı varlıkları doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal etmenlerin tümüdür.İnsanları çevre kirliliği konusunda duyarlı hale getirebilmek için 1997 yılı çevre yılı olarak kutlandı. Çevrenin doğal yapısını ve bileşiminin bozulmasını, değişmesini ve böylece insanların olumsuz yönde...
https://www.biyologlar.com/ekolojik-kirlilik -
Kan Parazitleri
Laboratuvarda kan örnekleri ile çalışırken genel temizlik ve güvenlik kurallarına uyulması gerekir. Böylece çevrenizi, çevrenizdeki diğer kişileri ve kendi sağlığınızı korumuş olursunuz. Koruyucu eldiven ve laboratuvar önlüğü giyiniz. Eğer ellerinizde yada üzerinizde açık yara veya ezikler varsa mutlaka yara bandı vb. ile kapatın. İğne, lanset gibi maddeleri sadece bir kez kullanın ve kullanılmış malzemeleri uygun çöp kutusuna atın. Çalışma...
https://www.biyologlar.com/kan-parazitleri -
Acı su
- Hafif tuzlu su. - Tuzluluğu ‰ (ppt) 5 ile ‰ (ppt) 30 arasında olan sulardır; Östarin bölgeler bu karakterde suya sahiptir. Teknik olarak acı su 1 litresinde 0.5 ile 30 gram arasında tuz bulundururlar. Örneğin Karadeniz.
https://www.biyologlar.com/aci-su -
BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜNLER, ORGANİK ÜRÜNLER VE ULUSLARARASI TİCARETTEKİ GELİŞMELER
Modern biyoteknoloji ifadesi, genel olarak, modern bilgi ve tekniklerin uygulanması ile yapılan, genetik mühendisliğine dayalı tekniklerle gerçekleştirilen biyoteknolojiyi tanımlamakta kullanılmaktadır. Günümüzde özellikle tarım ve eczacılık sanayi alanlarında, modern biyoteknoloji yöntemleri kullanılarak çeşitli özelliklere sahip yeni canlı türleri elde etmek mümkün hale gelmiş, bu şekilde üretilen tarım ürünleri ve bunları içeren işlenmiş ürünler ile...
https://www.biyologlar.com/biyoteknolojik-urunler-organik-urunler-ve-uluslararasi-ticaretteki-gelismeler -
Eklembacaklılar (Artropoda)
Eklembacaklılar (Artropoda) Tüm omurgasızlar arasında en başarılı ve çeşitli olanlar, kuşkusuz eklembacaklılardır. Bunların vücutlarının dış kısmı, sert parçalı bir dış örtü (dış iskelet) ile kaplıdır. Üyeleri eklemlidir. Böcekler Örümcekler, Akrepler, Çokbacaklılar Ve Kabuk¬lular günümüzün eklembacaklılarındandır. Fosil¬ler arasında bugün, soyları tükenmiş olan Trilobitomorflar ve Öyripteridler veya dev su akrepleri bu¬lunmuştur. Bütün bu...
https://www.biyologlar.com/eklembacaklilar-artropoda -
Doku Kültürü
Canlıdan alınan hücreleri uygun ortamda invitro olarak yaşatıp üretmek ve bunlar üzerinde inceleme yapmak esasına dayanır. Kültür ortamı olarak fizyolojik sıvılarla beraber kan plazması ya da embriyonal doku sıvıları kullanılır. Doku kültürü lamlarının ortası oyuk olup kültür sıvısı ve taze doku parçası buraya konur. Koyduğumuz doku içindeki canlı hücreler kültür sıvısında, 37°C ısıda canlılıklarını korurlar ve kısa bir süre sonra üremeye...
https://www.biyologlar.com/doku-kulturu -
Bitkilerde Çimlenme ve Gelişim
a-Bitkilerde gelişim olaylarından hücre bölünmesi,büyüme ve farklılaşma olayları görülür b-Çiçeksiz bitkilerde sporların çimlenmesi ile gametofit gelişir c-Çiçeksiz bitkilerde Sperm ve ovumun döllenmesi ile oluşan zigotun mitoz bölünmeleri ile sporofit gelişir d-Vegetatif üreyen bitkilerde dal,yaprak,tomurcuk vb. vücud kısımlarından yeni bitki gelişir e-Çiçekli bitkilerde tohumdan yeni bitki gelişir. Tohum A-Yapısı: a-Kabuk: 1-Tohumu örter 2-Kabuğu...
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-cimlenme-ve-gelisim -
Aids Cinsel ilişkiyle nasıl bulaşır ?
AIDS virüsü HIV korunmasız cinsel ilişkiyle kadından erkeğe ya da erkekten kadına bulaşabilir. Erkekler arası eşcinsel ilişkide bulaşma sık kadınlar arası eşcinsel ilişkide ise daha seyrektir. HIV kanda spermde ya da vajina salgısında bulunur. Vajina penis ya da ağızdaki gözle görülemeyecek kadar küçük bile olsa yara ve sıyrıklarda vücuda girebilir. Cinsel eşte görünür hiçbir hastalık belirtisi olmasa bile HIV taşıyıcısı olması bulaşma için...
https://www.biyologlar.com/aids-cinsel-iliskiyle-nasil-bulasir- -
Balıklarda solunum fizyolojisi
Solunum terimi, bir organizmanın hücresi ile çevresi arasındaki gaz (genellikle oksijen ve karbondioksit) alışverişini ifade eder.
https://www.biyologlar.com/baliklarda-solunum-fizyolojisi -
Çevre Kanunu (Bölüm-1)
ÇEVRE KANUNU (1) (2) Kanun Numarası : 2872 Kabul Tarihi : 9/8/1983 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 11/8/1983 Sayı : 18132 Yayımlandığı Düstur Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 499 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Tanımlar ve İlkeler Amaç: Madde 1 – (Değişik: 26/4/2006 – 5491/1 md.) Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır. Tanımlar: ...
https://www.biyologlar.com/cevre-kanunu-bolum-1