Toplam 5445 içerik listeleniyor
-
Şizofreniye Dair Her Şey!
Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.
https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey -
Mitokondri ve Leber’in Kalıtımsal Optik Nöropatisi (Lhon)
Çoğunlukla erkek bireylerde görülen ve görme kaybı ile sonuçlanan, retinal ganglion hücreleri (RGH) ve optik sinirlerin dejenerasyonu sonucu akut veya subakaut görme kaybıyla karakterize olan mitokondriyal DNA nokta mutasyonu olan bir hastalıktır.
https://www.biyologlar.com/mitokondri-ve-leberin-kalitimsal-optik-noropatisi-lhon -
Mitokondri ve Leber’in Kalıtımsal Optik Nöropatisi (Lhon)
Çoğunlukla erkek bireylerde görülen ve görme kaybı ile sonuçlanan, retinal ganglion hücreleri (RGH) ve optik sinirlerin dejenerasyonu sonucu akut veya subakaut görme kaybıyla karakterize olan mitokondriyal DNA nokta mutasyonu olan bir hastalıktır.
https://www.biyologlar.com/mitokondri-ve-leberin-kalitimsal-optik-noropatisi-lhon -
24 Mart Dünya Tüberküloz Günü
Tedavisi Olduğu Halde En Çok Öldüren Bulaşıcı Hastalık Tüberkülozdur.
https://www.biyologlar.com/24-mart-dunya-tuberkuloz-gunu -
24 Mart Dünya Tüberküloz Günü
Tedavisi Olduğu Halde En Çok Öldüren Bulaşıcı Hastalık Tüberkülozdur.
https://www.biyologlar.com/24-mart-dunya-tuberkuloz-gunu -
X Kromozomu
X kromozomu, insanlarda bulunan iki cinsiyet kromozomundan biridir. Diğeri ise Y kromozomudur.
https://www.biyologlar.com/x-kromozomu-1 -
İnsan ataları 900.000 yıl önce neredeyse tükeniyordu.
Genetik analizlere göre, bilinmeyen bir erken insan türü yaklaşık 900.000 yıl önce neredeyse tükeniyordu . Hem Homo heidelbergensis'in atası hem de bizim türümüzün atası olabilir .
https://www.biyologlar.com/insan-atalari-900-000-yil-once-neredeyse-tukeniyordu- -
İnsan ataları 900.000 yıl önce neredeyse tükeniyordu.
Genetik analizlere göre, bilinmeyen bir erken insan türü yaklaşık 900.000 yıl önce neredeyse tükeniyordu . Hem Homo heidelbergensis'in atası hem de bizim türümüzün atası olabilir .
https://www.biyologlar.com/insan-atalari-900-000-yil-once-neredeyse-tukeniyordu- -
Davranış Çeşitleri
ÖĞRENİLMEMİŞ DAVRANIŞLAR 1. Doğuştan Gelen Davranışlar İçgüdüsel ve Ref leksif Davranışlar: Doğuştan getirilen türe özgü davranış örüntülerine “içgüdü” denir. İnsanda içgüdü değil içgüdüsel davranış kavramı kullanılır. Bir davranışın içgüdü olabilmesi için: •Doğuştan gelmelidir. •Bir türün tüm üyelerinde olmalıdır. Başka türlerde olmamalıdır. •Karmaşık bir davranış örüntüsü olmalıdır. •Öğrenilmemiş...
https://www.biyologlar.com/davranis-cesitleri -
CANLILAR NASIL OLUŞTU VE GELİŞTİ
Yakın geçmişteki atalarımız acaba nasıl bir canlıydı?Daha önce neydik? Oksijenli ortamdaki yaşam nasıl bir canlıyla başladı? Bilim çevrelerinde, insanların ve hayvanların atasının, bir barsak paraziti (giardia)ne benzer bir canlıdan türediği görüşü ağırlıkta. Dünya var olduğundan beri üzerinde milyarlarca canlı, yaşam sürdü. Bu gün de en az 30 milyon tür yaşamını sürdürüyor. Elbette tüm canlıları birer birer sayma ve sınıflandırma olanağı yok....
https://www.biyologlar.com/canlilar-nasil-olustu-ve-gelisti -
Çörek mantarı (Boletus edulis)
Çörek mantarı (Boletus edulis), Boletaceae familyasından yenilebilen mantar türü. Bilimsel adındaki bolet latincede "üstün mantar", edulis te "yenebilen" anlamındadır.
https://www.biyologlar.com/corek-mantari-boletus-edulis -
Hayvan Coğrafyası
Hayvan coğrafyası, hayvanların yeryüzündeki dağılımını inceler. Diğer bir deyişle, Hayvan coğrafyasının görevi, Dünyadaki hayvan türlerinin bugün bulundukları alanları ve geçmişteki yayılışlarını saptamaktır. Bu saptamaları yaparken, canlılarım çevreleri ile ilişkilerini de (özellikle yayılışlarını kolaylaştıran ya da zorlaştıran nedenleri) ortaya çıkarmaya çalışır. Evrim kuramının düzenlenişi sırasında ilk ve kesin kanıtlar hayvan...
https://www.biyologlar.com/hayvan-cografyasi -
Herbaryumda Örneklerin Düzenlenmesi
Her bitki koleksiyoncusu, belli bir amaçla topladigi malzemenin tasnifine yönelik sorunlarla karsilasabilmektedir. Herbaryum hangi bakimdan kurulmak ve devam ettirilmek isteniyorsa, basit olarak tasarlanmalidir. Iyi düsünülmüs bir yapi ve açik seçik bir düzenleme, her bitkiyi hizli bir sekilde bulmamiza yardimci olur. Her bitki koleksiyonu basit bir alfabetik siralama ile düzenlenir. Çiçekli bitkilerde, familyasina göre düzenleme yapmak yeterli olmaktadir. Fakat pratik nedenlerden...
https://www.biyologlar.com/herbaryumda-orneklerin-duzenlenmesi -
Likenlerin Özellikleri
Likenler başlıbaşına birer organizma değildirler. Mantarlar ile alglerin birleşerek morfolojik ve fizyolojik bir bütün halinde meydana getirdikleri simbiyotik birliklerdir (Güner 1986).
https://www.biyologlar.com/likenlerin-ozellikleri -
Kserofitlik ve Su Ekonomisi Ökofizyolojisi
Protoplazmanın susuzluğa dayanıklılığı özellikle likenler, yosunlar, eğreltiler ve ciğerotlarında görülürse de yüksek bitkilerde susuz koşullara karşı geliştirilmiş olan daha karmaşık mekanizmalar etkili olur. Grup olarak bazı otsular, koniferler ve sklerofillerde yüksek dayanıklılık görülür. Susuzluk toleransı varyete ve genotipler düzeyinde bile büyük açılımlar gösterebilir. Örneğin ciğer otları türlerinde aynı düzeydeki su eksikliğine dayanma...
https://www.biyologlar.com/kserofitlik-ve-su-ekonomisi-okofizyolojisi -
Ekosistemlerin Bozulma Nedenleri
Belli bir bölgede canlı ve cansız ögelerin oluşturduğu sisteme ekosistem denir. Örneğin; Akdeniz Bölgesi, Van Gölü birer ekosistemdir. En büyük ekosistem Dünya' dır. Ekosistemleri kara ve su ekosistemi olarak gruplandırabiliriz.Çöl, orman, çayır, mera, köy karasal ekosistem; dere, nehir, baraj, göl, deniz ise birer su ekosistemidir. Bir ekosistemin varlığını sürdürebilmesi için, ekosistemdeki canlı ve cansızlar arasında sağlıklı ilişkiler olması gerekir....
https://www.biyologlar.com/ekosistemlerin-bozulma-nedenleri -
BİYOLOJİK DOZİMETRİ VE İLGİLİ GELİŞMELER
Radyasyonun Biyolojik Etkileri Radyasyonun organizmaya olan etkileri akut ve kronik şekilde olmaktadır. Akut etkiler insanda radyasyona maruz kalındıktan kısa bir süre sonra klinik bulgular ile ortaya çıkmaktadırlar. Bunlar merkezi sinir sistemi (100 Sv ve üzeri), gastrointestinal (10-100 Sv) ve hematopoietik (2-10 Sv) sendromlardır. Sendromların ortaya çıkışı absorbe edilen dozla ilişkilidir.4 Bu sendromlar bir süre sonra bireyi ölüme götürür. Radyasyonun kronik...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-dozimetri-ve-ilgili-gelismeler -
KENELER BİYOLOJİK SİLAHMI
Türkiye`de 120 kişinin ölümüne neden olan keneler, biyolojik silah olarak kullanılıyor mu? Bilim adamları bu sorunun cevabını aradı. Kaynak:Haber Merkezi Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) Türkiye`de ilk kez 2002`de görüldü ve 28`i bu yıl olmak üzere toplam 120 kişinin ölümüne yol açtı. Bu yılın ilk 3 ayında 206 kişinin kene ısırması şikâyetiyle hastanelere başvurması, hastalığı `salgın` boyutuna taşıdı. Türkiye ile birlikte Afrika, Asya, Balkanlar...
https://www.biyologlar.com/keneler-biyolojik-silahmi -
Patoloji'nin Gelişiminde Teknoloji
Hücresel ve moleküler patoloji, özellikle optik sanayisindeki gelişmeler olmaksızın ilerleyemezdi. Mikroskopun ve optik sanayisinin gelişimi hücrenin ve hastalıkların yol açtığı hücre değişikliklerinin görülmesine olanak sağlamış, günümüzde hastalıklarla ilgili bilgiler moleküler düzeyde anlaşılır duruma gelmiştir.1270 yılında Roma'da ilk kez okumak için mercek kullanıldığı bildirilmektedir. İlk mikroskop ise Hollanda'da 1600'lü yılların başında...
https://www.biyologlar.com/patolojinin-gelisiminde-teknoloji -
SİSTEMATİĞİN TARİHÇESİ
Bugün yaşayan en geri insan topluluklarında dahi çevrelerindeki canlılara isimler verildiği görülür. Hayvanların ve bitkilerin tanınmasıyla insanların ilk ilgisi tarih öncesi devirlerde başlar. Akdeniz çevresinde bulunan mağaralarda ilkçağ insanlarının çizdiği hayvan ve bitki resimleri bunun en belirgin kanıtıdır. İlk çağlarda insanlar bitkileri yenen, yenmeyen, zehirli, zehirsiz gibi kullandıkları biçime göre sınıflandırmışlardır. Daha sonra bu...
https://www.biyologlar.com/sistematigin-tarihcesi -
CARETTA CARETTA ( DENİZ KAPLUMBAĞALARININ ) ÜREME ALANLARI
Akdeniz Bölgesindeki Üreme alanları: Günümüzde Akdeniz bölgesinde deniz kaplumbağalarının üremelerine elverişli uygun sahiller hızla yokolma sürecine girmiştir. Gelişen turizm faaliyetleri, aşırı yapılaşma ve denizin kirletilmesi sonucunda üreme sahilleri azalmaktadır. Caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının önemli üreme alanları Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs etrafında yoğunluk göstermektedir. Akdenizdeki en önemli üreme alanı Yunanistan’daki...
https://www.biyologlar.com/caretta-caretta-deniz-kaplumbagalarinin-ureme-alanlari -
Limoniidae
Yakın akraba olduğu Tipulidae ve Cylindrotomidae türleri gibi uzun bacaklı, ince ve narin yapılı vücutlu türleri içerir Erginleri Tipulidlerde olduğu gibi halk arasında sivrisineklerle karıştırılır, fakat sokucu iğneleri olmadığı için kan emmezler, sadece bitki özsularıyla beslenirler. Eutonia hariç, küçük ve orta büyüklükteki turna sinekleri olarak da bilinmektedir. Limoniidae dünya genelinde tanımlanmış 11.000 türle Diptera'nın en büyük familyaları...
https://www.biyologlar.com/limoniidae -
Balıklarda biyolojik sistemlerin işleyişi
Balıklarda sindirim sisteminde büyük farklılıklar gözlenir Bütün balıklarda görülen karaciğer genel olarak büyüktür ve yumuşak bir dokudan oluşur. Kıkırdaklı balıkların dışında, pankreasın yerini ya mide ile barsağın birleştiği mide kapısının çevresinde bulunan özel bir dokudan oluşmuş körbarsaklar ya da barsağın başlangıcında bulunan bu dokunun kendisi alır. Ağzı donatan dişler de büyük ölçüde değişkenlik gösterir. Yalnızca birkaç...
https://www.biyologlar.com/baliklarda-biyolojik-sistemlerin-isleyisi -
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
1992 yılında imzalanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından doğacak faydanın adil şekilde paylaşımı konularında atılan önemli bir adımı teşkil etmektedir. Ayrıca, uluslararası toplum biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda, sektörel yaklaşım yerine ilk defa bütüncül bir yaklaşım sergilemiştir. Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin ve biyolojik...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-cesitlilik-sozlesmesi -
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
1992 yılında imzalanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından doğacak faydanın adil şekilde paylaşımı konularında atılan önemli bir adımı teşkil etmektedir. Ayrıca, uluslararası toplum biyolojik çeşitliliğin korunması konusunda, sektörel yaklaşım yerine ilk defa bütüncül bir yaklaşım sergilemiştir. Sözleşme, biyolojik çeşitliliğin ve biyolojik...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-cesitlilik-sozlesmesi -
Hirfanlı Baraj Gölünde Yaşayan Yayın Balığı ( Silurus glanis L.,1758 ) nın Sindirim Kanalı Helmintlerinin Tespiti
Hirfanlı Baraj Gölünde Yaşayan Yayın Balığı ( Silurus glanis L.,1758) nın Sindirim Kanalı Helmintlerinin Tespiti
https://www.biyologlar.com/hirfanli-baraj-golunde-yasayan-yayin-baligi-silurus-glanis-l-1758-nin-sindirim-kanali-helmintlerinin-tespiti -
Mutasyon
Mutasyon, canlının genetik yapılarında meydana gelen değişmelerdir. Bireyin kalıtsal özelliklerinin ortaya çıkmasının sağlayan genetik şifre herhangi bir nedenden dolayı (X ışını, radyasyon, ultraviyole, bazı ilaç ve kimyasal maddeler, ani sıcaklık değişimleri ) bozulabilir. Bu durumda DNA’nın sentezlediği protein veya enzim bozulur. Böylece canlının, proteinden dolayı yapısı, enzimlerinden dolayı metabolizması değişebilir. Mutasyonlar spontan ya da...
https://www.biyologlar.com/mutasyon -
12 Milimetre Boyunda Tam 60 Gözü Var
Cambridge kenti yakınlarındaki bir doğa koruma alanında keşfedilen sadece 12 milimetre boyundaki bir solucanda tam 60 göz tespit edildi. Bedfordshire Doğal Yaşam Vakfı Direktörü Brian Eversham tarafından keşfedilen solucanın, Hollanda ve Kuzey İrlanda keşfedilen solucan türlerine benzemekle birlikte yepyeni bir tür olduğu düşünülüyor. Henüz bir isim verilmeyen solucanla ilgili, “Tamamen yeni, tanımlanmamış bir tür” olduğu belirtildi ve benzer bir türün daha...
https://www.biyologlar.com/12-milimetre-boyunda-tam-60-gozu-var -
HİSTOLOJİDE KULLANILAN MİKROSKOP TÜRLERİ VE MİKROSKOBİ YÖNTEMLERİ
Klasik ışık mikroskobunun bulunmasından bu yana bilim ilerledikçe yeni mikroskop türleri histolojinin hizmetine girmiştir. Elektron mikroskoptan sonra daha da hızlı gelişen yöntemleri yenileri eklenmekle beraber eski yöntemler ve mikroskop türleri hala kullanılmaktadır.Işık Mikroskobuİmmersiyon yönteminin yardımına rağmen büyültmesi ikibinin altında olan optik cihazlardır. Mekanik kısım büyütülmüş görüntünün foküsünü yapmak için optik tüpü ya da...
https://www.biyologlar.com/histolojide-kullanilan-mikroskop-turleri-ve-mikroskobi-yontemleri -
Tatlısu Balıkları
Türkiye'nin tatlı sularında en yaygın olan balık türleri hiç şüphesiz alabalıklar ve sazangiller familyasına ait olan ak balık ve üç ayrı türü ile Bıyıklı balık türleridir, ve neredeyse Türkiye'nin her bölgesinde her derede ve çayda bulunurlar. Bunların yanında sazangiller familyasına ait sazan balığı, çapak balığı, tahta balığı, kadife balığı, kızılkanat, kızılgöz gibi türler bulunur. Türkiye'de birçok alabalık türü mevcutdur. Bunlardan Abant...
https://www.biyologlar.com/tatlisu-baliklari -
Türkiye kuşlar listesi
Türkiye'nin farklı iklimli bölgeleri birçok farklı kuş türünün yaşaması için elverişlidir. Yaklaşık 465 kuş türü Türkiye sınırları içinde gözlemlenebilmektedir
https://www.biyologlar.com/turkiye-kuslar-listesi -
Zika Enfeksiyonunun İnsan Hücresini Nasıl Değiştirdiğini Görün...
Bu görsel özet, hem insan hepatomu hem de nöronal progenitör hücrelerde Zika virüsü enfeksiyonunun hücresel mimarinin önemli yapısal değişikliğe neden olduğunu gösteren Cortese ve arkadaşlarının bulgularını göstermektedir.
https://www.biyologlar.com/zika-enfeksiyonunun-insan-hucresini-nasil-degistirdigini-gorun- -
Zika Enfeksiyonunun İnsan Hücresini Nasıl Değiştirdiğini Görün...
Bu görsel özet, hem insan hepatomu hem de nöronal progenitör hücrelerde Zika virüsü enfeksiyonunun hücresel mimarinin önemli yapısal değişikliğe neden olduğunu gösteren Cortese ve arkadaşlarının bulgularını göstermektedir.
https://www.biyologlar.com/zika-enfeksiyonunun-insan-hucresini-nasil-degistirdigini-gorun- -
Farklı Çeşitteki Patojenleri Tanıma Rehberi
Protozoa olan Giardia, giardiyaz adı verilen ishal hastalığına sebep olur. Giardia türleri serbest yaşayan (flamotin aracılığıyla) trofozitler ve yumurta şeklindeki kistler olarak bulunur.
https://www.biyologlar.com/farkli-cesitteki-patojenleri-tanima-rehberi -
Farklı Çeşitteki Patojenleri Tanıma Rehberi
Protozoa olan Giardia, giardiyaz adı verilen ishal hastalığına sebep olur. Giardia türleri serbest yaşayan (flamotin aracılığıyla) trofozitler ve yumurta şeklindeki kistler olarak bulunur.
https://www.biyologlar.com/farkli-cesitteki-patojenleri-tanima-rehberi -
Anadolu Diyagonali
Anadolu'nun biyoçeşitliliğini anlamamız açısından önemli olan biyocoğrafi özelliklerden biri de Anadolu diyagonalidir
https://www.biyologlar.com/anadolu-diyagonali -
Akneye sebep olan bakteriler konak canlı ile beslenerek hayatta kalıyor
Bilim adamları akneye sebep olan bakterilerin nasıl hayatta kaldığını keşfetti. Görsel Telif: Shutterstock
https://www.biyologlar.com/akneye-sebep-olan-bakteriler-konak-canli-ile-beslenerek-hayatta-kaliyor -
Akneye sebep olan bakteriler konak canlı ile beslenerek hayatta kalıyor
Bilim adamları akneye sebep olan bakterilerin nasıl hayatta kaldığını keşfetti. Görsel Telif: Shutterstock
https://www.biyologlar.com/akneye-sebep-olan-bakteriler-konak-canli-ile-beslenerek-hayatta-kaliyor -
İNSANIN EVRİMİ
19. yy’ın ortalarıydı. 1859' yılında Türlerin Kökeni adlı bir kitap yayınlandı.Kitap Darvin imzasını taşıyordu : Charles Darwin ( 1809-1882). Darwin, 19. yüzyılın dahilerinden biriydi. 1871 de ise İnsanın İnişi yayımlandı. İşte Darvin' in bu kitapları insanın doğuşunun bilimsel anlamda ilk açıklama bildirileriydi. İnsanın Afrika' da ve Ekvator yakınında "doğduğu" artık kesinleşmiştir diyebiliriz. (İnsanın Yücelişi, s: 25) Dünya, böyle gelmiş...
https://www.biyologlar.com/insanin-evrimi -
Cantharellus cibarius
Alem: Fungi Sınıf: Homobasidiomycetes Familya: Cantharellaceae Cins: Cantharellus Cantharellus cibarius, "Yumurta mantarı" olarak ta bilinen Cantharellaceae ailesinden lezzetli bir mantar türüdür. Şapkası sarı veya turuncu renkli ve huni şeklindedir. Sonbahardan ilkbahara kadar genelde yaprak döken ağaçların yoğun olduğu ormanlarda bolca bulunur. Gerçek anlamda lamelleri yoktur, sapının alt bölümünden şapkanın ucuna kadar uzanan buruşuk yapı Chanterellus...
https://www.biyologlar.com/cantharellus-cibarius -
Bitkinin Bulunduğu Yer ve Çevre
Her bitki türü yeryüzündeki bütün kitalar üzerinde yaygin degildir, bazi türler belirli bir bölgeye aittir. Bir bitki doga içinde sistemin bir parçasi olarak görülmelidir. Sicaklik, su, toprak, isik gibi dis faktörler bitkilerin yasama imkanlarini belirlemektedir. Farkli bir bitki de ihtiyaçlarina uygun bir ortam buldugunda o yere yerlesebilmektedir. Böyle düzenli bir ekolojik dönüsüm bitki türlerinin tesadüfi olarak ortaya çikmadigini belirlemektedir. Bir çok tür,...
https://www.biyologlar.com/bitkinin-bulundugu-yer-ve-cevre -
Anne sütündeki vitaminler ve miktarları
Anne Sütünün Antienfektif Öğeleri: • Laktoferrin: Demiri bağlayarak patojen mikroorganizmaların üremesini engelleyen bakteriostatik etkisi olan bir proteindir. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve büyüme etmenidir. • Bifidus Faktörü: Barsak pH’sını düşürerek, diyareye neden olan mikroorganizma ve mantarların üremesine engel olan Laktobasillus bifidus adlı yararlı bakterinin oluşumunu sağlar. • Lizozim: Bakterisidal etkisi olan bir enzimdir. •...
https://www.biyologlar.com/anne-sutundeki-vitaminler-ve-miktarlari -
Protoplazmanın Hidratürü
Gram k.ağ başına su miktarını belirten hidrasyonundan farklı bir terimdir ve protoplazma suyunun bağıl termodinamik aktivitesinin ölçüsüdür. Fakat fizyolojik aralıkları olan% 96 - 100 arasında aralarında doğrusal ilişki vardır, yani şişme ile hidratür paralel değişir. Protoplazma hidrasyonunun su potansiyeli - emme potansiyeli - difüzyon basıncı eksikliğine bağlı olduğu ve suya doymuş hücrede maks. olduğu görüşü termodinamik açıdan yanlıştır. Özsuyun...
https://www.biyologlar.com/protoplazmanin-hidraturu -
Kan Parazitleri
Laboratuvarda kan örnekleri ile çalışırken genel temizlik ve güvenlik kurallarına uyulması gerekir. Böylece çevrenizi, çevrenizdeki diğer kişileri ve kendi sağlığınızı korumuş olursunuz. Koruyucu eldiven ve laboratuvar önlüğü giyiniz. Eğer ellerinizde yada üzerinizde açık yara veya ezikler varsa mutlaka yara bandı vb. ile kapatın. İğne, lanset gibi maddeleri sadece bir kez kullanın ve kullanılmış malzemeleri uygun çöp kutusuna atın. Çalışma...
https://www.biyologlar.com/kan-parazitleri -
Eklembacaklılar (Artropoda)
Eklembacaklılar (Artropoda) Tüm omurgasızlar arasında en başarılı ve çeşitli olanlar, kuşkusuz eklembacaklılardır. Bunların vücutlarının dış kısmı, sert parçalı bir dış örtü (dış iskelet) ile kaplıdır. Üyeleri eklemlidir. Böcekler Örümcekler, Akrepler, Çokbacaklılar Ve Kabuk¬lular günümüzün eklembacaklılarındandır. Fosil¬ler arasında bugün, soyları tükenmiş olan Trilobitomorflar ve Öyripteridler veya dev su akrepleri bu¬lunmuştur. Bütün bu...
https://www.biyologlar.com/eklembacaklilar-artropoda -
Doku Kültürü
Canlıdan alınan hücreleri uygun ortamda invitro olarak yaşatıp üretmek ve bunlar üzerinde inceleme yapmak esasına dayanır. Kültür ortamı olarak fizyolojik sıvılarla beraber kan plazması ya da embriyonal doku sıvıları kullanılır. Doku kültürü lamlarının ortası oyuk olup kültür sıvısı ve taze doku parçası buraya konur. Koyduğumuz doku içindeki canlı hücreler kültür sıvısında, 37°C ısıda canlılıklarını korurlar ve kısa bir süre sonra üremeye...
https://www.biyologlar.com/doku-kulturu -
TÜR NEDİR ?
Türlerin sınıflandırılmasında uluslararası ikili adlandırma sistemi benimsenmiştir. Bu sisteme göre her yeni türe Latince bir Cins birde tür adı verilir. Bu adlardan ilki tanımlanan türe, Akraba olan öbür türleride içeren cinsi belirtir; ikincisi yalnızca bu türe özgü bir addır. Cinsin ismi daima büyük, türün ismi ise daima küçük harflerle italik yazılır. Örneğin Mavi ladinin bilimsel adı Picea pungens tir. Böylece yeryüzünün herhangi bir yerindeki bir...
https://www.biyologlar.com/tur-nedir--1 -
Balıklarda solunum fizyolojisi
Solunum terimi, bir organizmanın hücresi ile çevresi arasındaki gaz (genellikle oksijen ve karbondioksit) alışverişini ifade eder.
https://www.biyologlar.com/baliklarda-solunum-fizyolojisi -
Kuşlarda göç ile ilgili adaptasyonlar
Göç etmekle elde edilecek avantajlardan yararlanabilmek için göçün gerektirdiği pek çok sorunun çözülebilmesi gerekmekte. En önemli sorunlar aşılması gereken mesafeyi makul sürede katedebilmek için gerekli uçuş gücü ve yakıtın sağlanması ile zaman ve yakıtın optimal şekilde kullanılabilmesi için uygun rotanın ve zamanın belirlenmesi. Göçün yönü, kalıtımla aktarılan bir özelliktir; bazı türlerde zamana göre yönün değişerek gerçek bir rota...
https://www.biyologlar.com/kuslarda-goc-ile-ilgili-adaptasyonlar -
GENETİK KOPYALAMA
İşçilerin tulumları beyazdı; ellerinde soğuk, kadavra rengi kauçuk eldivenler vardı. Işık donuktu, ölüydü: Bir hayalet sanki!.. Yalnız mikroskopların sarı borularından zengin ve canlı bir öz akıyor, bir baştan bir başa uzanan çalışma masalarının üzerinde tatlı çizgiler yaratarak, parlatılmış tüpler boyunca tereyağ gibi yayılıyordu. "Bu da" dedi Müdür kapıyı açarak, "döllenme odası işte..." Doğal olarak, ilkin döllenmenin cerrahlığa dayanan...
https://www.biyologlar.com/genetik-kopyalama