Toplam 312 içerik listeleniyor
-
HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞİ
Hücre zarının en önemli özelliği, canlı ve seçici – geçirgen olmasıdır PASİF TAŞIMA (ENERJİ HARCANMAZ) Difüzyon (Yayılma) Madde moleküllerinin çok yoğun olduğu ortamdan az yoğun olduğu ortama doğru yayılmalarıdır. Difüzyon sırasında enerji harcanmaz ve canlılık şart değildir. Bazı durumlarda difüzyona uğrayacak madde bir taşıyıcı proteinle hücreye alınabilir. Buna ise kolaylaştırılmış difüzyon denir. Hücre zarı korundan geçebilecek maddeler;...
https://www.biyologlar.com/hucre-zarindan-madde-gecisi-1 -
Yeni Nesil Dizileme Nedir?
Yeni nesil dizileme (NGS), büyük ölçüde paralel veya derin dizileme, genomik araştırmada devrim yaratan bir DNA dizileme teknolojisini tanımlayan ilişkili terimlerdir. NGS kullanılarak tüm insan genomu tek bir gün içinde dizilenebilir.
https://www.biyologlar.com/yeni-nesil-dizileme-nedir -
Yeni Nesil Dizileme Nedir?
Yeni nesil dizileme (NGS), büyük ölçüde paralel veya derin dizileme, genomik araştırmada devrim yaratan bir DNA dizileme teknolojisini tanımlayan ilişkili terimlerdir. NGS kullanılarak tüm insan genomu tek bir gün içinde dizilenebilir.
https://www.biyologlar.com/yeni-nesil-dizileme-nedir -
Protoplazmanın Hidratürü
Gram k.ağ başına su miktarını belirten hidrasyonundan farklı bir terimdir ve protoplazma suyunun bağıl termodinamik aktivitesinin ölçüsüdür. Fakat fizyolojik aralıkları olan% 96 - 100 arasında aralarında doğrusal ilişki vardır, yani şişme ile hidratür paralel değişir. Protoplazma hidrasyonunun su potansiyeli - emme potansiyeli - difüzyon basıncı eksikliğine bağlı olduğu ve suya doymuş hücrede maks. olduğu görüşü termodinamik açıdan yanlıştır. Özsuyun...
https://www.biyologlar.com/protoplazmanin-hidraturu -
Eklembacaklılar (Artropoda)
Eklembacaklılar (Artropoda) Tüm omurgasızlar arasında en başarılı ve çeşitli olanlar, kuşkusuz eklembacaklılardır. Bunların vücutlarının dış kısmı, sert parçalı bir dış örtü (dış iskelet) ile kaplıdır. Üyeleri eklemlidir. Böcekler Örümcekler, Akrepler, Çokbacaklılar Ve Kabuk¬lular günümüzün eklembacaklılarındandır. Fosil¬ler arasında bugün, soyları tükenmiş olan Trilobitomorflar ve Öyripteridler veya dev su akrepleri bu¬lunmuştur. Bütün bu...
https://www.biyologlar.com/eklembacaklilar-artropoda -
Histoloji Preparatlarının Hazırlanması
Canlılardan alınan doku ya da organ parçalarını mikroskopla incelenir duruma getirebilmek için takip ettiğimiz işlemlerin tümüne birden histolojik teknik adını veriyoruz. Bu amaçla kullanılan yöntemler uygulayacağımız mikroskobi tekniğine bağlı olarak ilk bakışta bazı farklılıklar görünse de temelde prensipler aynıdır. Bu konuyla ilgili temel prensipleri anlayabilmek için klasik ışık mikroskobunda inceleyeceğimiz bir preparatın hazırlanışını...
https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlarinin-hazirlanmasi-1 -
HİSTOLOJİ PREPARATLARININ HAZIRLANMASI
Canlılardan alınan doku ya da organ parçalarını mikroskopla incelenir duruma getirebilmek için takip ettiğimiz işlemlerin tümüne birden histolojik teknik adını veriyoruz. Bu amaçla kullanılan yöntemler uygulayacağımız mikroskobi tekniğine bağlı olarak ilk bakışta bazı farklılıklar görünse de temelde prensipler aynıdır. Bu konuyla ilgili temel prensipleri anlayabilmek için klasik ışık mikroskobunda inceleyeceğimiz bir preparatın hazırlanışını görelim. ...
https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlarinin-hazirlanmasi -
Toprağın Mineral Madde Verimliliği
Toprakta bitkilerin gereksinim duyduğu maddeler de toprak suyu gibi değişik formlarda bulunur ve bu formların bazıları bitkilerin yararlanmasına uygun, diğerleri ise yararsızdır. Bu değişik formların bir kısmı arasında dinamik ilişkiler olması bitkilerin sürekli besin sağlayabilmesine olanak verir. Topraktaki su iyi bir çözücü olduğundan serbest haldeki, çözünür iyonik mineral maddelerin çözünmesini sağlar ve bitkilerin en kolay şekilde besin elementi...
https://www.biyologlar.com/topragin-mineral-madde-verimliligi -
HÜCRE ZARI
Hücre zarı hücreyi bulunduğu çevreden ayıran bir yapıdır. Hücreyi kesintisiz kuşatarak hücreye şekil kazandırır. Hücre zarı, hücre membranı ya da plazmalemma olarak da isimlendirilir. Besinlerin hücre içine alımında, iyonların geçişinde ve hücrenin kendi ürünlerinin dağıtılmasında hücre zarı çok seçici bir filtre görevi oluşturmaktadır. Bu şekilde hücre içi ortamı ile dış ortam arasında iyon yönünden dinamik bir denge oluşmaktadır. Tüm...
https://www.biyologlar.com/hucre-zari-2 -
Canlıların Ortak Özellikleri
Canlı ve cansızların aynı kimyasal ve fiziksel yasalara bağlı olduğuna inanan felsefeye Materyalizm ya da mekanik görüş, buna karşılık canlıların farklı yasalar altında hareket ettiğini ve canlılığın mistik bir güç ile meydana geldiğini benimseyen görüşe de Vitalizm ya da kadercilik denir. Her iki görüşün de temelinde belirli kimyasal ve fiziksel ilkelerin yattığı bir gerçektir. Canlılk ile cansızlığı virüslerde birbirinden ayırmak oldukça zordur...
https://www.biyologlar.com/canlilarin-ortak-ozellikleri-2 -
Bitkilerde Beslenme Fizyolojisi
Bilindiği gibi canlıların ortamdan sağladığı, olduğu gibi tüketerek kullandıkları besin maddeleri büyük canlı gruplarında farklılıklar gösterir.
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-beslenme-fizyolojisi -
TESPİT EDİLMİŞ DOKULARI BOYAMADAKİ GENEL FAKTÖRLER
1-Fiksasyonun Boyama Üzerine Etkileri: Fiksasyon, dokularla boyaların etkileşimine yardım eder. Formaldehit ve civa klorür, bazik boyaları tercih ederken, trikloroasetik asit, pikrik asit ve krom bileşikleri asidik boyaların hareketini kolaylaştırır. Etil alkol veya asetik asitle fiksasyondan sonra hem asidik hem de bazik boyalar dokular tarafından kolaylıkla alınır.Çekirdek boyası olan carmalum, civa klorür fiksasyonundan sonra daha çok, formalinden sonra ise daha az boyar....
https://www.biyologlar.com/tespit-edilmis-dokulari-boyamadaki-genel-faktorler-2 -
ASİDİK - BAZİK VE NÖTRAL BOYALAR
Asidik ve bazik boyalar, solusyon hazırlandığında iyonize olurlar.Tipik bir bazik boya, katyonik veya pozitif yüklü boya iyonları ve negatif yüklü, renksiz klorid iyonları oluştururlar. Halbuki asidik bir boya anyonik veya negatif yüklü renkli boya iyonları ve pozitif yüklü renksiz sodyum iyonları oluştururlar. Boyalara uygulanan bu ''asidik'' ve ''bazik'' terimleri pH ile ilgili değildir ve bazik boya için katyonik boya; asidik boya içinse anyonik boya terimlerini...
https://www.biyologlar.com/asidik-bazik-ve-notral-boyalar-1 -
HİSTOLOJİ PREPARATLARI BOYAMA TEKNİKLERİ VE BOYALAR
Belki de alınmamaktadır. Negatif boyamada yapıların şekilleri boyanın penetre olrnasından değil boya ile çevrelendiğinden gösterilmektedir. Bazen boyalar yenir. Daha kusursuz olarak, boya reaktifleri organizmanın fizyolojik aktivitelerine bağlı olan değişik yollarla canlı hücre içine alınabilir. Bu ise vital boyama ve supra-vital boyama olarak adlandırılır.Daha da genellersek, boya alınımı, boya-doku veya reaktif-doku affiniteleri nedeniyledir. Bazı doku...
https://www.biyologlar.com/histoloji-preparatlari-boyama-teknikleri-ve-boyalar -
Ethojinin insan davranışının açıklanmasına katkıları
Etholojik araştırmaların insan davranışı incelemelerine etkisi, iki yönden olmuştur. Bunlardan birincisi, etholojik araştırmalardaki genetik faktörün önemini öne çıkartan sosyobiyoloji alanındadır; ethologların hayvan davranışı incelemelerinden yola çıkan sosyobiyologlar, evrim konusunda Darwin'in bakışından oldukça farklı bir yaklaşım geliştirdiler. Onlara göre, evrimin amacı soyun sürekliliğini sağlamaya yöneliktir; birsoyun üyesinin davranışlarına...
https://www.biyologlar.com/ethojinin-insan-davranisinin-aciklanmasina-katkilari -
Yayınım - Difüzyon ve Geçişme - Osmoz
Yayınım olayında ise olayın başladığı ve bittiği veya dengeye vardığında atom ve moleküller arası ilişkileri farklıllık gösterir. Uçucu maddelerin sıvı veya katı formdan gaz faza geçerek yayınması ve suyun buharlaşması buhar basıncı farkı sonucunda başlayıp yürüyen bir yayınım olayıdır ve DH = 0 olduğunda net, gözlenebilir, ölçülebilir yayınım durur. İki kapalı kap arasında yayınımı sağlayacak bir açıklık oluştuğunda gazların bağıl...
https://www.biyologlar.com/yayinim-difuzyon-ve-gecisme-osmoz -
HİSTOLOJİ LABORATUVARI TEMEL BOYAMA YÖNTEMLERİ
Boyanmamış preperatlarda çoğu doku elemanları renksizdirler. Değişik kırma indeksine sahip olmaları nedeniyle ışık mikroskobu ile hücresel detayı görmek güçtür. Farklı morfolojik kısımların, farklı boyalarla boyanması gereklidir. Bu durumda çekirdek sitoplazmadan, kas bağ dokusundan farklı boyanarak, morfolojik inceleme kolaylaşır. Boyalar histokimyasal işlemlerle, dokuların kimyasal reaksiyonlarını ortaya koyar.Histolojik Boyamanın Kimyasal Temeli:Genel olarak...
https://www.biyologlar.com/histoloji-laboratuvari-temel-boyama-yontemleri -
Bitkilerde Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları
Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari -
Donnan Dengesi Nedir
Benzer şekilde örneğin bitki hücre çeperindeki orta lamelde yer alan pektik asitlerin karboksil kökü, membran lipidleri arasındaki fosfolipidler gibi sabit iyonların yerleştiği iyon kanalları kütle akışı ile mineral iyonlarının ile geçişine elektrokimyasal direnç gösterir.
https://www.biyologlar.com/donnan-dengesi-nedir -
Rosa dominica ile ilgili elinde kaynak olan varmı?
Familyası: Gülgillerden, Rosengaewchse, Rosaceae Drugları: Gül çiçeğinin yaprakları; Rossae flos (eskiden; Flores Rosae Gülün çiçek yaprakları kurutularak çay yapımında veya su buharı ile damıtılarak ve yahut da ekstresi yapılarak Gül yağı (gül esansı) elde edilir. Giriş: Vatanının Türkiye olduğu tahmin edilen Gülün günümüzde 400’ den fazla çeşidi vardır. Bizi ilgilendiren Isparta gülü (Rosa damacena) ve Mayıs gülü (Rosa cenlifloria) en...
https://www.biyologlar.com/rosa-dominica-ile-ilgili-elinde-kaynak-olan-varmi -
Bakteriyolojinin tarihçesi
Bakteriler ilk defa 1676'da Antonie van Leeuwenhoek tarafından, kendi tasarımı olan tek mercekli bir mikroskopla gözlemlenmiştir. Onlara "animalcules" (hayvancık) adını takmış, gözlemlerini Kraliyet Derneği'ne (Royal Society'ye) yazılmış bir dizi mektupla yayımlamıştır. Bacterium adı çok daha sonra, 1838'de Christian Gottfried Ehrenberg tarafından kullanıma sokulmuş, eski Yunanca "küçük asa" anlamına gelen βακτήριον -α (bacterion -a)'dan türetilmiştir....
https://www.biyologlar.com/bakteriyolojinin-tarihcesi -
Biyolojik Savaş Maddelerinin Günümüzdeki Durumu
2000"li Yıllarda moleküler biyoteknolojinin çok hızlı gelişmesi ve elde edilen sonuçlar patojen (hastalık yapıcı) mikroorganizmaların ve toksinlerin Biyolojik harp amacıyla kullanılmasını mümkün kılacaktır. Buna paralel olarak gen mühendisliği ve DNA teknolojileri sayesinde potansiyel BHM"lerinden daha öldürücü silahların elde edilmesi mümkün olacaktır. İnsanoğlu genom projeleri (insanın genetik haritasının tespiti) çalışmaları devam etmektedir. Bu...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-savas-maddelerinin-gunumuzdeki-durumu -
Hücre Fizyolojisi
Hücreler yaşayan organizmaların yapısal ve fonksiyonel birimleridir. Hücreler küçük fakat kompleks yapılardır. Yaşamın bu temel birimi hakkında ayrıntılı bilgiler ilk kez 17. Yüzyılda ışık mikroskobunun geliştirilmesi ile edinildi. Bir müze müdürü olan İngiliz Robert Hooke 1663 yılında mantar ve diğer bitki örneklerini bir jiletle keserek mikroskop altında 30 kat büyüterek inceledi. Bu incelemeler sonucunda bitkilerin "hücre" adını verdiği küçük...
https://www.biyologlar.com/hucre-fizyolojisi -
Bakterilerde Büyüme ve üreme
Çok hücreli organizmalardan farklı olarak, tek hücreli organizmalarda büyüme (hücre büyümesi) ve hücre bölünmesi yoluyla üreme sıkı bir sekilde birbirine bağlıdır. Bakteriler belli bir boya kadar büyür ve sonra eşeysiz üreme şekli olan ikili bölünme ile ürerler. En iyi şartlarda bakteriler büyük bir hızla büyür ve ürerler; bakteri topluluklarının sayısı her 9,8 dakikada ikiye katlanabilir. Hücre bölünmesinde birbirinin aynı iki yavru hücre meydana...
https://www.biyologlar.com/bakterilerde-buyume-ve-ureme -
Bitki Fizyolojisi Bölüm 2
Bilindiği gibi fizyoloji organeller, hücre ve dokular ile organ ve organizmaların canlılığını sağlayan işlevlerini, ilişkilerini ve cansız çevre ile etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Bitki fizyolojisi de bu çerçevede mikroalglerden ağaçlara kadar tüm bitkilerde bu konuları araştırır. Günümüzde bilgi birikiminin ve iletiminin çok hızlı artışı nedeniyle bilim dallarının sayılarındaki artış yanında sürekli yeni ara dalların ortaya çıkması...
https://www.biyologlar.com/bitki-fizyolojisi-bolum-2 -
Hücre teorisi
1)Bütün canlılar hücrelerden meydana gelmiştir. 2)Hücreler bağımsız hareket ettikleri halde birlikte iş görürler. 3)Hücreler bölünerek çoğalırlar. Bilinen en büyük hücre deve kuşu yumurtasıdır.Bilinen en uzun hücre ise sinir hücresidir. Hücreler ökaryot ve prokaryot olmak üzere iki kısımda incelenir. Prokaryot hücre: Kalıtım maddesi etrafında çekirdek zarı bulunmayan ve ribozom hariç hücre organellerine sahip olmayan ilkel hücre tipidir. Bakteri ve...
https://www.biyologlar.com/hucre-teorisi -
İNSANDA ENDOKRİN SİSTEM
...İnsanlarda ve diğer hayvanlarda endokrin bezlerin salgıları(hormonlar) doğrudan kana verilir ve sadece hedef dokuda etkilidir. ...Çünkü her hormon için hücre zarları üzerinde seçici ve alıcı reseptörler (glikoproteinler ve glikolipitler) bulunur. ...Vücudumuzdaki bir çok olayın gerçekleşmesi birden fazla hormon çeşidiyle sağlanır. ...Örneğin kan şekerinin ayarlanması,pankreastan ve böbrek üstü bezlerinden salgılanan dört ayrı hormonla sağlanır. Hormonlar...
https://www.biyologlar.com/insanda-endokrin-sistem -
Evrimleşmeyi Sağlayan Düzenekler
Doğal Seçilim Bir populasyon, kalıtsal yapısı farklı olan birçok bireyden oluşur. Ayrıca, meydana gelen mutasyonlarla, populasyondaki gen havuzuna (türün üreme yeteneğine sahip tüm bireylerinin oluşturduğu genler) yeni özellikler verebilecek genler eklenir. Bunun yanısıra mayoz sırasında oluşan Krossing-Over'lar (Mayoz bölünmede gen parça değişimi) ve rekombinasyonlar, yeni özellikler taşıyan bireylerin ortaya çıkmasını sağlar. İşte bu bireylerin...
https://www.biyologlar.com/evrimlesmeyi-saglayan-duzenekler -
Bakterilerde Sınıflandırma ve kimlik tespiti
Sınıflandırma, bakterileri benzerliklerine göre gruplandırıp adlandırarak onlardaki çeşitliliği betimlemeye yarar.
https://www.biyologlar.com/bakterilerde-siniflandirma-ve-kimlik-tespiti -
Bakterilerin Diğer organizmalarla etkileşimleri
Görünür basitliklerine rağmen, bakteriler diğer canlılarla karmaşık etkileşimler içindedir. Bu simbiyotik ilişkiler parazitizm, mutualizm ve komensalizm olarak üçe ayrılırlar. Komensal bakteriler her yerde bulunur, hayvan ve bitkiler üzerinde büyümeleri başka yüzeyler üzerinde büyümeleri ile aynıdır (ancak sıcaklık ve ter bunların büyümesini hızlandırabilir); insanlarda bu organizmalardan çok sayıda olması vücut kokusunun nedenidir. Mutualistler Bazı...
https://www.biyologlar.com/bakterilerin-diger-organizmalarla-etkilesimleri -
Bitki Kökleri Elementleri Nasıl Ayırt Ediyor
Bitki kökleri toprakta karışık halde bulunan demir, kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi elementleri bir seferde ve hatasız bir şekilde birbirinden nasıl ayırt edebilir? Doğada çeşitli şekillerde bulunduğunu bildiğimiz elementleri, mineralleri birbirlerinden ayırmak için ne gibi işlemler yapmak gerekir? Bitkiler toprağın altına yayılmış halde bulunan kökleri ile toprakta bulunan elementleri tanır, birbirlerinden ayrıştırır ve ihtiyaçları olan miktarlarda su ve...
https://www.biyologlar.com/bitki-kokleri-elementleri-nasil-ayirt-ediyor -
Evrimin Mekanizmalari
Evrimin işleyişi Günümüz organizmaları, geçmişte yaşamış atalarından evrim süreci sonucunda türemişlerdir. Evrim, hem tüm organizmalar tarafından paylaşılan dikkat çekici benzerliklerden hem de yaşamın o inanılmaz çeşitliliğinden sorumludur. Peki bu süreç tam olarak nasıl işler? Evrim sürecinin temelinde genetik çeşitlilik yatar. Seçici kuvvetler genetik çeşitliliğe etki edip evrimin gerçekleşmesini sağlarlar. Bu bölümde evrimin mekanizmalarını...
https://www.biyologlar.com/evrimin-mekanizmalari -
HİSTOLOJİ PREPARAT BOYAMA (Staining) TEKNİKLERİ
Boyanmamış preperatlarda çoğu doku elemanları renksizdirler. Değişik kırma indeksine sahip olmaları nedeniyle ışık mikroskobu ile hücresel detayı görmek güçtür. Farklı morfolojik kısımların, farklı boyalarla boyanması gereklidir. Bu durumda çekirdek sitoplazmadan, kas bağ dokusundan farklı boyanarak, morfolojik inceleme kolaylaşır. Boyalar histokimyasal işlemlerle, dokuların kimyasal reaksiyonlarını ortaya koyar. Histolojik Boyamanın Kimyasal Temeli: Genel...
https://www.biyologlar.com/histoloji-preparat-boyama-staining-teknikleri -
HİSTOLOJİK BOYAMA YÖNTEMLERİNİN AMACI
Doku bileşenlerinin ayırt edilmesi için kullanılan başarılı histolojik teknikler, dokularda genel olarak iki değişikliğe yol açar. Bunlar: a-Ya kontrastta değişiklik b-Ya da renkte bir değişikliktir. Doku kontrasttındaki değişiklikler faz-kontrast veya polarize ışık kullanımı gibi mikroskobik yöntemlerle de oluşturulabilir doku parçaları gri veya siyah olur. Aynı sonuç çöktürme yöntemleri ile de başarılabillr. Şöyleki, opak gümüş veya diğer metalik...
https://www.biyologlar.com/histolojik-boyama-yontemlerinin-amaci -
PREPARAT BOYAMA TEKNİKLERİ VE BOYALAR
Belki de alınmamaktadır. Negatif boyamada yapıların şekilleri boyanın penetre olrnasından değil boya ile çevrelendiğinden gösterilmektedir. Bazen boyalar yenir. Daha kusursuz olarak, boya reaktifleri organizmanın fizyolojik aktivitelerine bağlı olan değişik yollarla canlı hücre içine alınabilir. Bu ise vital boyama ve supra-vital boyama olarak adlandırılır.Daha da genellersek, boya alınımı, boya-doku veya reaktif-doku affiniteleri nedeniyledir. Bazı doku...
https://www.biyologlar.com/preparat-boyama-teknikleri-ve-boyalar -
ASİDİK- BAZİK VE NÖTRAL BOYALAR NELERDİR
Asidik ve bazik boyalar, solusyon hazırlandığında iyonize olurlar.Tipik bir bazik boya, katyonik veya pozitif yüklü boya iyonları ve negatif yüklü, renksiz klorid iyonları oluştururlar. Halbuki asidik bir boya anyonik veya negatif yüklü renkli boya iyonları ve pozitif yüklü renksiz sodyum iyonları oluştururlar. Boyalara uygulanan bu ''asidik'' ve ''bazik'' terimleri pH ile ilgili değildir ve bazik boya için katyonik boya; asidik boya içinse anyonik boya terimlerini...
https://www.biyologlar.com/asidik-bazik-ve-notral-boyalar-nelerdir -
BESLENME FİZYOLOJİSİ
Bilindiği gibi canlıların ortamdan sağladığı, olduğu gibi tüketerek kullandıkları besin maddeleri büyük canlı gruplarında farklılıklar gösterir. Bitkiler aleminde de özellikle su bitkilerinin sudan, kara bitkilerinin topraktan sağladığı inorganiklerin çeşitleri ve özellikle oranlarında farklılıklar görülür. Tipik bitki besini olarak kullanılan elementlerin hepsi inorganik formdadır. Ancak bitki köklerinin organik maddelerden de yararlandığı...
https://www.biyologlar.com/beslenme-fizyolojisi -
TESPİT EDİLMİŞ DOKULARI BOYAMADAKİ GENEL FAKTÖRLER
1-Fiksasyonun Boyama Üzerine Etkileri: Fiksasyon, dokularla boyaların etkileşimine yardım eder. Formaldehit ve civa klorür, bazik boyaları tercih ederken, trikloroasetik asit, pikrik asit ve krom bileşikleri asidik boyaların hareketini kolaylaştırır. Etil alkol veya asetik asitle fiksasyondan sonra hem asidik hem de bazik boyalar dokular tarafından kolaylıkla alınır. Çekirdek boyası olan carmalum, civa klorür fiksasyonundan sonra daha çok, formalinden sonra ise daha az...
https://www.biyologlar.com/tespit-edilmis-dokulari-boyamadaki-genel-faktorler -
TALASEMİ: Ülkemizde bir buçuk milyon taşıyıcı var
Talasemi (Akdeniz anemisi) kalıtsal bir kan hastalığı ve ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz ülkelerinde önemli bir halk sağlığı sorunu. Anne-babadan çocuklarına geçen farklılaşmış bir gen nedeniyle, hasta çocuklar ömür boyu kan almak zorunda. Talasemi genini çocuklarına geçiren anne-babalarda (talasemi taşıyıcıları) ise hafif kansızlık dışında hiçbir hastalık belirtisi olmaz. Hastalık oluşması için iki hastalık geninin yanyana gelmesi gerekir....
https://www.biyologlar.com/talasemi-ulkemizde-bir-bucuk-milyon-tasiyici-var -
Yayınım - Difüzyon ve Geçişme - Osmoz
Yayınım olayında ise olayın başladığı ve bittiği veya dengeye vardığında atom ve moleküller arası ilişkileri farklıllık gösterir. Uçucu maddelerin sıvı veya katı formdan gaz faza geçerek yayınması ve suyun buharlaşması buhar basıncı farkı sonucunda başlayıp yürüyen bir yayınım olayıdır ve DH = 0 olduğunda net, gözlenebilir, ölçülebilir yayınım durur. İki kapalı kap arasında yayınımı sağlayacak bir açıklık oluştuğunda gazların bağıl...
https://www.biyologlar.com/yayinim-difuzyon-ve-gecisme-osmoz-1 -
Yerel Seçim Kirliliği
Bu gün iş yerine gelirken çevreme şöylebir göz gezdiridim... Siteye giriş yaptığımda da Gamze hanımın algıda seçicilik makalesini okudum... Acaba son günlerin ve medyanın tek gündemi olduğu içinmi bukadar dikkatimi çekti bilmiyorum... Tüm panaolarda partilerin reklam afişleri her evin camında parti bayrakları sokaklar ve caddeler diz doyu parti reklamları ile dolu kağıt atıkları... Benimde algıda seçiciliğm bu diye düşündüm ... Biyolog ve birazda çevreci...
https://www.biyologlar.com/yerel-secim-kirliligi -
Mineral Madde Beslenmesi Mekanizmaları
Elektroosmozun bir iyon iletimi mekanizması olduğu, hidrate iyonların su moleküllerini sürükleyen ve membranlardaki porlar, kapilerler boyunca yaratılan elektrik alanları, yani potansiyel farklılıkları ile iyonik madde taşınması gerçekleştirdiği belirtilmişti. Elektriksel potansiyel farkı DE, elektriksel yükün bir noktadan diğerine gitmesi ile yapılan işin ölçütüdür. Daha önce değinildiği üzere yukarıda kısaca incelenmiş olan itici güçlerden de çok daha...
https://www.biyologlar.com/mineral-madde-beslenmesi-mekanizmalari -
Toprağın Mineral Madde Verimliliği
Toprakta bitkilerin gereksinim duyduğu maddeler de toprak suyu gibi değişik formlarda bulunur ve bu formların bazıları bitkilerin yararlanmasına uygun, diğerleri ise yararsızdır. Bu değişik formların bir kısmı arasında dinamik ilişkiler olması bitkilerin sürekli besin sağlayabilmesine olanak verir. Topraktaki su iyi bir çözücü olduğundan serbest haldeki, çözünür iyonik mineral maddelerin çözünmesini sağlar ve bitkilerin en kolay şekilde besin elementi...
https://www.biyologlar.com/topragin-mineral-madde-verimliligi-1 -
Topraktan Mineral Madde Alımı
Bitki kökleri toprak çözeltisinden daha önce belirtilen mekanizmalarla su ve mineral madde alırlar, toprağın havasını kök solunumu için kullanırlar. İdeal olan tarla kapasitesindeki toprağın por hacminin su ve hava tarafından yarı yarıya paylaşılması ideal durumdur. Nemli ortamlarda toprak havalanmasına porozite artışı yolu ile solucanlar gibi hayanlar önemli katkıda bulunur. Toprağın yapısını bitkiler kökleri ile destekler, ölü kökler toprakta çeşitli...
https://www.biyologlar.com/topraktan-mineral-madde-alimi-1 -
Su ve Mineral Madde Metabolizması
Bitki hücresine alınan su canlılığı sağlayan tüm olayların yürümesi için gerekli ortamı sağlar. Bilindiği gibi su yarıkovalent, elektron çiftlenmesi ile oluşan O - H bağlarının 105 derecelik açı yapması ve daha çok -2 yüklü oksijene yakın olan elektron çiftlerinden oluşması nedeniyle çift kutuplu, dipol bir moleküldür. Bu nedenle su reverzibl olarak H(3)O +, hidroksonyum ve hidroksil şeklinde iyonlarına ayrılabilir. Mineral iyonları çevrelerine zıt...
https://www.biyologlar.com/su-ve-mineral-madde-metabolizmasi -
Toprak Mantarları
Bunlar filamentli (miselli) grup mantarlarıdır. Örneğin; Phycomycetes’ler bunların en yaygın olanlarıdır.
https://www.biyologlar.com/toprak-mantarlari -
ENERJİ ve KARBON METABOLİZMASI
Bilindiği gibi canlıların birincil enerji kaynağı güneş enerjisidir. Besin zinciri ototrof - kendibeslek yeşil organizmaların güneş enerjisini kullanarak inorganik CO2 gazının karbonunu suyun protonu ile redükleyip - indirgeyip organik bileşikler sentezlemesi ile başlar. Canlılık ışığın fiziksel enerjisinin kimyasal bağ enerjisine dönüştürülerek canlılık ve sürdürülmesi için gerekli işlerde kullanımı ile yürür. Bu işlemler ve işlerin toplamına...
https://www.biyologlar.com/enerji-ve-karbon-metabolizmasi -
Bitki Fizyolojisi Ders Notları
Fizyolojinin başlangıçı tohumun çimlenmesiyle başlar.Çünkü bitkilerin hayat devreleri spor ya da tohum faaliyetleriyle başlar.Çimlenme embriyodan ekolojik isteğe göre optimum koşullarda normal bitki yapılarını oluşturma yeteneğidir.Bir tohum gömleğinden radikula belirmesi çimlenmenin en önemli kısmıdır.Bu devrede sert koruyucunun engel olmaktan çıkarılması esnasında ise bir çok fizyolojik olayların başlamasıdır.Çünkü buradaki fizyolojik olayların...
https://www.biyologlar.com/bitki-fizyolojisi-ders-notlari-1 -
BİYOLOJİK MÜCADELE:
Zararlı bir organizmayla,bunun düşmanı olan başka bir canlıdan faydalanmak suretiyle yapılan savaşa denir..Su birikintilerine larva yiyen balık, sineklerin üreme yeteneğini bozan formülasyonlar atma gibi tedbirlerdir.Yani zarar veren canlıyı ortamdan yok etmek için ,mevcut canlıyı yiyerek beslenen başka bir canlıyı ortama yerleştirmektir. Biyolojik mücadele,tabii dengenin tesisine yardımcı olur.ileriye dönük kalıcı sonuçlar verir.Dezavantajı ise uzun zaman...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-mucadele -
Parazitlerin Canlılarda Yaşam Şekilleri
Mutualizm: Ayrı yapıda iki canlı bir arada yaşayıp küçük canlının büyük canlıya zarar vermeden kendi yaşamını sürdürmesi, ikisinin de bu birlikten yararlanmasıdır. Örnek; Geviş getirenlerle işkembelerinde kirpikliler(Cilliata) arasındaki ilişki. Sellulaz ve sellobiyaz enzimlere sahip olan Diplodinium (kirpikli) ve Eudiplodinium gibi kirpikliler hem geviş getirenin hem kendinin sellulaz enzimi ile elde edilen ürünün yarar görmesini sağlar. Kommensalizm: Bu yaşam...
https://www.biyologlar.com/parazitlerin-canlilarda-yasam-sekilleri