Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 286 içerik listeleniyor

  • Mitokondrial MTND1 Gen Mutasyonu İle İlişkili Lohn/Melas Örtüşme Sendromu

    Mitokondrial MTND1 Gen Mutasyonu İle İlişkili Lohn/Melas Örtüşme Sendromu

    Mitokondrial MTND1 genindeki patojenik nokta mutasyonları daha önce iki farklı klinik fenotiple ilişkili olarak tanımlanmıştır –LHON ve MELAS -.Burada MTND1 geninde ,hem LHON hem de MELAS’ın klinik özelliklerini içeren bir örtüşme sendromu ile ilişkili ilk heteroplazmik mitokondrial DNA nokta mutasyonunu rapor ediyoruz.Kas histokimyasında ince mitokondrial anormallikler ortaya çıkmışken biyokimya analizinde izole bir kompleks I eksikliği...

    https://www.biyologlar.com/mitokondrial-mtnd1-gen-mutasyonu-ile-iliskili-lohnmelas-ortusme-sendromu
  • Mitokondrial MTND1 Gen Mutasyonu İle İlişkili Lohn/Melas Örtüşme Sendromu

    Mitokondrial MTND1 Gen Mutasyonu İle İlişkili Lohn/Melas Örtüşme Sendromu

    Mitokondrial MTND1 genindeki patojenik nokta mutasyonları daha önce iki farklı klinik fenotiple ilişkili olarak tanımlanmıştır –LHON ve MELAS -.Burada MTND1 geninde ,hem LHON hem de MELAS’ın klinik özelliklerini içeren bir örtüşme sendromu ile ilişkili ilk heteroplazmik mitokondrial DNA nokta mutasyonunu rapor ediyoruz.Kas histokimyasında ince mitokondrial anormallikler ortaya çıkmışken biyokimya analizinde izole bir kompleks I eksikliği...

    https://www.biyologlar.com/mitokondrial-mtnd1-gen-mutasyonu-ile-iliskili-lohnmelas-ortusme-sendromu
  • Virüslerin Keşfi

    Virüs latince zehir anlamına gelir. Virüsler 19. Yüzyılın sonlarına doğru keşfedilmiştir. Robert KOCH, Louis PASTAEUR ve diğer bakteriyologlar , canlılarda görülen birçok hastalıklara bakterilerin sebep olduğunu bulmuşlardır. Fakat bazı hastalıklar onları çok şaşırtıyordu. Çünkü hastalığın meydana geldiği organizmada, bu hastalığa sebep olabilecek bir bakteri bulunamıyordu. Araştırmacıların dikkatini çeken böyle bir hastalığa tütün yaprağında...

    https://www.biyologlar.com/viruslerin-kesifi
  • Filogenetik ağaç yapımı

    Evrim bir dallanma süreci olarak düşünülebilir. Topluluklar zaman içinde değişime uğrar ve bunun sonucu farklı dallar halinde türleşir, birbiriyle melezlenir veya tükenerek son bulur. Bu süreçler bir filogenetik ağaç olarak gösterilebilir. Filogenetiğin çözmeye çalıştığı sorun, genetik verilerin sadece bugüne ait olması, fosil kayıtlarının (osteometrik verilerin) ise tesadüfi ve güvenilmez olmasıdır. Tüm ağacın çizilebilmesi içine evrimin nasıl...

    https://www.biyologlar.com/filogenetik-agac-yapimi
  • Evrim Konusunda ilk Düşünceler

    Dini Düşünceler: Düşünebilen insanin, dogadaki çeşitlenmeyi, canilar arasindaki benzerliklerin ve farkliliklarin derecesini gözledigi an evrim konusunda ilk düşünceler başlamiş demektir. İlk yaygın düşünceler, Asur ve Babil yazıtlarında; daha sonra bunlardan köken alan Ortadoğu kökenli dinlerde görülmüştür. Hemen hepsinde insanın özel olarak yaratıldığı ve evrende özel bir yere sahip olduğu vurgulanmış; türlerin değişmezliğine ve sabitliğine...

    https://www.biyologlar.com/evrim-konusunda-ilk-dusunceler
  • Primer Tasarımı ve Biyoinformatik

    Primer tasarımı hakkında daha detaylı bilgi almak ve Primer-BLAST adlı web tabanlı primer tasarım aracını öğrenmek için bu yazının yanı sıra yeni hazırladığım Primer Tasarımı yazı dizisine de bir göz atabilirsiniz. Primer tasarımı her ne kadar birçok kişi için korkutucu olsa da, aslında birkaç noktaya dikkat edildiğinde gayet kolayca başarılabilen kolay bir tasarım. Primer3Plus gibi ücretsiz ve çevrimiçi araçların varlığında ise neredeyse çocuk...

    https://www.biyologlar.com/primer-tasarimi-ve-biyoinformatik
  • Hücre teorisi

    1)Bütün canlılar hücrelerden meydana gelmiştir. 2)Hücreler bağımsız hareket ettikleri halde birlikte iş görürler. 3)Hücreler bölünerek çoğalırlar. Bilinen en büyük hücre deve kuşu yumurtasıdır.Bilinen en uzun hücre ise sinir hücresidir. Hücreler ökaryot ve prokaryot olmak üzere iki kısımda incelenir. Prokaryot hücre: Kalıtım maddesi etrafında çekirdek zarı bulunmayan ve ribozom hariç hücre organellerine sahip olmayan ilkel hücre tipidir. Bakteri ve...

    https://www.biyologlar.com/hucre-teorisi
  • Lise biyoloji ders araçları listesi.

    Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ders Aletleri Yapım Merkezi tarafından yayınlanan lise biyoloji ders araçları listesi.

    https://www.biyologlar.com/lise-biyoloji-ders-araclari-listesi-
  • HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞİ

    Hücre zarı,seçici geçirgen bir yapıya sahiptir.Molekülün büyüklüğüne,yağda veya suda çözünmesine,polaritesine, ortamdaki yoğunluğuna veya türüne göre zar üzerinden madde taşınmasını dört farklı şekilde gerçekleştirir. Hücre zarından madde geçişi • Pasif Taşıma • Difüzyon • Kolaylaştırılmış Difüzyon • Osmoz • Plazmoliz • Deplazmoliz • Diyaliz • Aktif taşıma • Endositoz • Fagositoz • Pinositoz • Ekzositoz Pasif taşıma ...

    https://www.biyologlar.com/hucre-zarindan-madde-gecisi
  • BİTKİLERDE İÇTEN VE DIŞTAN GELEN SİNYALLERE VERİLEN YANITLAR

    Bitki yaşamının her evresinde, çevreye duyarlılık ve yanıtlarında koordinasyon vardır. Bitkinin bir kısmından, diğer kısımlarına sinyaller gönderilebilmektedir. Örneğin; bir sürgün ucundaki tepe tomurcuğu birkaç metre uzaklıktaki yanal tomurcukların büyümesini baskı altına alabilir. Bitkiler, zamanı günlük ve yıllık olarak izlemektedirler. Yer çekimini ve ışığın yönünü algılarlar. Bitkinin morfolojisi ve fizyolojisi, çevresindeki değişkenlere göre...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-icten-ve-distan-gelen-sinyallere-verilen-yanitlar
  • BİTKİ HORMONLARI ( fitohormonlar )

    Bilimsel Süreç 1880 yılı başlarında, Julius Sachs araştırmaları sonucunda bitkinin farklı parçaları arasındaki gelişimin düzenlenmesini sağlayan “kimyasal mesajcıların” (chemical messengers) varlığını ileri sürmüştür. Ancak, Sachs‟ın düşüncesinin esası Charles Darwin tarafından yazılmış olan “The Power of Movements in Plants” (Bitkilerde Hareketlerin Kaynağı) isimli bir kitaptan gelmektedir. Charles Darwin ve oğlu Francis Darwin tarafından...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hormonlari-fitohormonlar-
  • Kalıtsal Materyalin Oluşumu – Abiyogenez Teorisi – Miller Deneyi

    Bilindiği üzre evrim savunanlarına sıkça sorulan bir sorudur “yaşam nasıl başladı?” sorusu. Tabi bu soru sırf yaratılışçılar tarafından değil, evrim teorisini destekliyenler tarafından da sorulmuştur. Evrimin ileri aşamalarını rahat bir biçimde fosillerde görebilmemize rağmen ve hatta hızlı üreyen popülasyonlarda olan “hızlandırılmış evrim” dediğimiz değişimi görebilmemize rağmen, ilk canlılık kıpırdanmalarının başladığı yarı canlıları...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-materyalin-olusumu-abiyogenez-teorisi-miller-deneyi
  • Fermentasyoni, Mayalanma nedir , Tarihçesi

    Fermentasyon (mayalanma), genellikle glikozun alkole dönüştüğü reaksiyonlar için kullanılan bir isimdir. Bu dönüştürme işi maya adı verilen tek hücreli canlıların sitoplazmalarında gerçekleşir. Ancak fermentasyonun daha uygun bir tanımı, karbonhidratların alkol ve asitlere dönüştürülmesidir. Fermentasyon, anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP (adenozin trifosfat) üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal...

    https://www.biyologlar.com/fermentasyoni-mayalanma-nedir-tarihcesi
  • DNA'nın görünümü

    DNA'nın görünümü

      Deoksiribonükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmalar ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilginin uzun süreli saklanmasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-gorunumu
  • Nükleik asitlerin yapısı ve fonksiyonu (işlevi) hakkında bilgi verebilirmisiniz?

    Nükleik asitlerin yapısı ve fonksiyonu (işlevi) hakkında bilgi verebilirmisiniz?

    NÜKLEİK ASİTLER Yapılarında C,H,O,N ve P bulunduran ve hücreler tarafındansentezlenen büyük organik bileşiklerdir. Görevleri genel olarak kalıtsal bilgiyi taşımak aktarmak ve hücreyi yönetmektir. Nükleik asitlerin yapı taşları Nükleotit lerdir.Bir nükleotitte Azotlu organik bir baz,5C'lu şeker ve fosfat molekülleri vardır.Yanlızca azotlu organik baz ve şekerden oluşan yapıya Nükleozit adı verilir. Baz Şeker Fosfat =Nükleotit Şimdi Nükleik asitlerin...

    https://www.biyologlar.com/nukleik-asitlerin-yapisi-ve-fonksiyonu-islevi-hakkinda-bilgi-verebilirmisiniz
  • DNA, Nükleotit, Kromozom, Gen, Canlılık, Cansızlık - Nedir, Ne Değildir?

    Nükleotitlere bu özel önemi verme ve en önde anlatma sebebimiz, canlılığın sürerliğinin sağlanabilmesi için var olması gereken DNA yapısının temel yapı birimi olmalarıdır. İleride ayrıntısıyla değineceğimiz gibi canlılık en nihayetinde belirli biyokimyasal fonksiyonların DNA tarafından saklandığı ve gelecek nesillere aktarıldığı bir varlık formundan ibarettir. Dolayısıyla DNA'nın oluşabilmesi, canlılığın büyük oranda oluşabilmesini...

    https://www.biyologlar.com/dna-nukleotit-kromozom-gen-canlilik-cansizlik-nedir-ne-degildir
  • “Hayat Molekülleri”nin Temelleri, Oluşumları ve Koaservatların Gelişimi

    Hayat Molekülleri, ya da diğer bir ismiyle organik moleküller en azından bizim bildiğimiz ve tanımladığımız anlamıyla canlılığın var olabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi için gereken moleküllerdir. Temel olarak nükleotitler, lipitler, proteinler ve karbonhidratlar "hayat molekülleri"dir. Bu moleküllerin hepsinin genel formları üç aşağı beş yukarı benzer olsa da, işlevleri kimyasal ve fiziksel özelliklerinden dolayı birbirlerinden tamamen farklıdır. Ve bu...

    https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-temelleri-olusumlari-ve-koaservatlarin-gelisimi
  • “Hayat Molekülleri”nin Nasıl Doğru Dizildikleri, İşlevleri ve Çalışma Prensipleri

    “Bu moleküller bu doğru dizilimi nereden biliyorlardı da bu şekilde birleştiler ve sizin ‘Hayat Molekülü’ dediğiniz molekülleri oluşturdular?” Çok yerinde de bir soru olur, eğer henüz konuyu tam olarak kavrayamadıysanız. Hemen cevaplayalım: Bilmiyorlar, bilmiyorlardı, bilmeyecekler. Eğer ki -örneğin- aminoasitlerin bir seferde doğru şekilde birleşerek, birdenbire karmaşık bir proteini oluşturduğunu sanıyorsanız, Biyoloji'nin ABC'sinden bile habersizsiniz...

    https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-nasil-dogru-dizildikleri-islevleri-ve-calisma-prensipleri
  • "Canlılık" Oluşumu ve Evrim'in Bu Süreçteki Rolü

    Size bundan önceki 4 yazımızda canlıları cansızlardan ayıran özelliklere sahip molekülleri tanıtmaya ve "canlılığın" nasıl başladığını anlatmaya çalıştık. Umarız bir miktar da olsa başarılı olabilmişizdir. Çünkü bu yapıları anlamak ve tanımak, bizlerin “neden” canlı olduğumuzu anlamaktaki en temel noktadır. Bunu anladıktan sonra üzerine bilgileri kurmak çok daha kolay olacaktır. Şimdi Dünya’nın ilk koşullarını düşünün. Bunu sizlerle...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-olusumu-ve-evrimin-bu-surecteki-rolu
  • İlk DNA nasıl oluştu? - Retrovirüsler, "Önce-RNA Hipotezi" ve "RNA Dünyası Kuramı"

    İlk DNA nasıl oluştu? Ayrıca sayfamız üyelerinden Sayın Sabit Yurd şöyle bir ricada bulundu: RNA dan DNA sentezini biraz daha açabilir misiniz? Evrim Ağacı olarak kendisine şöyle bir cevap vermek istiyoruz ve rica üzerine yazımıza RNA'dan DNA sentezini de katıyoruz; ayrıca bu cevabımızı, Canlılığın Evrimi yazı dizimizin 6. yazısı olarak ekliyoruz: Sayın Hasret RaTz Güneş, İlk önce bu güzel ve temel sorunuz için size teşekkür ediyoruz ve bu cevabı...

    https://www.biyologlar.com/ilk-dna-nasil-olustu-retrovirusler-once-rna-hipotezi-ve-rna-dunyasi-kurami
  • Bakterilerin sınıflandırılması

    Bakterilerin sınıflandırılması türler arasında bulunan akrabalık ilişkilerine göre yapılan ökaryot sınıflandırılmasına pek benzemez. Bakteriler için tür kavramı genetik bir gerçeklikten çok kavramsal bir anlayıştan kaynaklanır. Bugün bilinen binlerce türün sınıflandırılması herşeyden önce benzerliklere dayanır. Bu bakteri sistematiği kurmak için kullanılan ölçütler sitofizyozlajik özelliklerin tümüne dayalı bir hiyerarşiden kaynaklanır. Üç...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-siniflandirilmasi
  • Fox Deneyleri

    Çağlar boyunca insanoğlunun zihinlerini en çok kurcalayan sorulardan biride ilk yaşamın nasıl başladığıdır. Daha önceki yazılarımızda bu konularla ilgili ortaya atılmış bir çok teori ve kuramdan bahsetmişik. Bu yazımızda da sizlere 1953 yılında duyurulan Harold Urey ve asistanı Stanley Miller'in ünlü ilkel çorba deneyi kadar dikkat çekmiş ve tepki görmüş ünlü bir deneyden bahsetmek istiyoruz: "Fox Deneyleri". Alexander Oparin'in 1930'lu yıllarda...

    https://www.biyologlar.com/fox-deneyleri
  • Prebiyotik Ortamlarda Nükleotit'lerin Yapısında Yer Alan Azotlu Organik Bazların Oluşumu

    Son yıllarda üzerinde yoğun olarak tartışılan konulardan birisi canlılıgın dünya üzerinde nasıl ortaya çıktıgı konusudur. Bu yazımızda bilim insanlarının en çok uğraş verdiği bir konudan bahsetmek istiyoruz:

    https://www.biyologlar.com/prebiyotik-ortamlarda-nukleotitlerin-yapisinda-yer-alan-azotlu-organik-bazlarin-olusumu
  • YÖNETİCİ MOLEKÜLLER VE ÖZELLİKLERİ

    DNA ve RNA olarak iki çeşidi bulunan nükleik asitler, hücrelerin en önemli ve en büyük molekülleridir. A. NÜKLEİK ASİTLERİN YAPISI Yönetici moleküllerin temel yapı birimine nükleotit denir. Bir nükleotid ise üç farklı molekülün bağlanmasıyla meydana gelmiştir. Bu moleküller; beş karbonlu şeker (pentoz), azotlu organik baz ve fosforik asit dir. Nükleotidler alt alta bağlanarak nükleotid zincirlerini meydana getirirler. Bu bağlanma “şeker-fosfat”...

    https://www.biyologlar.com/yonetici-molekuller-ve-ozellikleri
  • Nükleotitlerin sentezi hakkında bilgi

    Nükleotid oluşumu için gerekli olan pürin ve pirimidin bazlarının HCN den sentezlenebildiği gösterilmiştir. Bu kimyasal oluşum sürecinde diaminomaleonitril (DAMN), anahtar role sahip bir ara kademe olarak görülmektedir.

    https://www.biyologlar.com/nukleotitlerin-sentezi-hakkinda-bilgi
  • Prebiyotik dönemde ilk RNA benzeri moleküllerin öngörülen oluşumu

    Bundan sonraki aşamada, bir mono nükleotit oluşumu için; meydana gelen pürinlerin riboz fosfatlara bağlanması gerekmektedir ki, burada gerekli olan kimyasallar formaldehit, 2 değerlikli bir katyonun tuzu ve suyun varlığıdır. Meydana gelen nükleotitler uygun bir imidazol bileşiği içeren çözeltide ıslatıldıktan sonra ısıtılarak kurutulursa aktif hale gelmektedirler. Aktif hale getirilen bu nükleotitlerin killi yüzeylerde tekrar ıslatılmasıyla ilk oligonükleotit, yani...

    https://www.biyologlar.com/prebiyotik-donemde-ilk-rna-benzeri-molekullerin-ongorulen-olusumu
  • Hücresel evrim nedir

    Kimyasal maddelerden bir canlı meydana getirmeye yönelik ilk çalışma Rus biyokimyacı Aleksandr Ivanoviç Oparin (1894-1980) tarafından denenmiştir. Oparin, elektriksel olarak zıt yüklere sahip olan arapzamkı ve jelatin kökenli mikroskobik yapılar arasında meydana getirdiği birlik içinde, kimyasal reaksiyonların meydana gelebildiğini ve birliği kuşatan zarın su absorbe edebildiğini göstermiştir. 1930 lu ve 1940 lı yıllarda kimyasal evrim ve canlılığın ortaya...

    https://www.biyologlar.com/hucresel-evrim-nedir
  • Atmosferde oksijen konsantrasyonunun artışı ve sonuçları

    Kimyasal maddelerden bir canlı meydana getirmeye yönelik ilk çalışma Rus biyokimyacı Aleksandr Ivanoviç Oparin (1894-1980) tarafından denenmiştir. Oparin, elektriksel olarak zıt yüklere sahip olan arapzamkı ve jelatin kökenli mikroskobik yapılar arasında meydana getirdiği birlik içinde, kimyasal reaksiyonların meydana gelebildiğini ve birliği kuşatan zarın su absorbe edebildiğini göstermiştir. 1930 lu ve 1940 lı yıllarda kimyasal evrim ve canlılığın ortaya...

    https://www.biyologlar.com/atmosferde-oksijen-konsantrasyonunun-artisi-ve-sonuclari
  • Mutasyonlar

    Evrim Mekanizmaları yazı dizimiz içerisindeki bu yazımızda, çok çeşitli yönüyle mutasyonlara değineceğiz ve evrimsel biyoloji ile ilgili bazı noktaları tam olarak anlayabilmek açısından belki de en önemli makalelerimizden biri olacaktır. Çünkü ne yazık ki günümüzde bazı bilim dışı kaynaklar ve bilimsel gerçekler yerine bu kaynakları benimseyen eğitim kurumları sebebiyle mutasyonlar, Evrim Kuramı'nın merkezine yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Üstelik...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar-2
  • Mutasyonların Nedenleri Nelerdir

    Mutasyonların nedenlerini sadece yukarıda sayılan radyoaktif veya enerji dalgalarının etkilerine yormak doğru olmaz. Doğada, mutasyona sebep olan pek çok olguya rastlanmıştır. Bunların temelinde yine dış etmenlerden ötürü kimyasal yapının değişmesi bulunmaktadır. Bunların her birine girersek, günlerce işin içinden çıkamayız. Ancak kısaca özetlemek gerekirse, mutasyon sebepleri ikiye ayrılır: Spontane Mutasyonlar ve Uyarılmış Mutasyonlar. Bu noktada bilinmesi...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlarin-nedenleri-nelerdir
  • Mutasyon Örnekleri Nelerdir

    1) Kılsız Köpekler Köpeklerde kıllar üzerinde etkili FOXI3 isimli bir gen bulunur. Science dergisinin Eylül 2008 sayısında yayınlanan bir makaleye göre (bkz: kaynaklar), kromozom 17 üzerinde bulunan bu gende meydana gelen 7 ekleme tipi mutasyon sonucunda eskiden kıllara sahip olan köpekler kıllarını dökmektedirler. FOX genlerinin memelilerde genel olarak embriyonik gelişimi kontrol ettiği bilinmektedir. 2) Atlardaki overo Geni Atlarda eşey hücrelerinin çalışmasından...

    https://www.biyologlar.com/mutasyon-ornekleri-nelerdir
  • Laktik Asit Bakterilerinin tiplendirmesinde kullanılan Moleküler (Genotipik) Yöntemler

    Organizmanın genetik yapısının analizini temel alan yöntemlerdir. DNA temelli yöntemler, kullanılan tekniğin tipine bağlı olarak mikroorganizmaların genus seviyesinden suş seviyesine kadar identifikasyonunu sağlayabilmektedir. Nükleotit sekanslarının kullanımını içeren bu teknikler oldukça hızlı teknikler olup besiyerindeki değişikliklerden etkilenmemeleri bakımından fenotipik identifikasyon yöntemlerine kıyasla oldukça önemli avantajlar sunmaktadır . Bununla...

    https://www.biyologlar.com/laktik-asit-bakterilerinin-tiplendirmesinde-kullanilan-molekuler-genotipik-yontemler
  • Ribotiplendirme (Ribotyping)

    Bakterilerde, ökaryotlarda ve arkelerde bulunan rRNA moleküllerinin birçoğunun moleküler evrimin gidişatında çok az değişmiş olduğu görülmektedir bundan dolayı bu sekanslara spesifik problar bakterilerin geniş bir sınıflandırmasını, benzer rRNA sekanslarıyla belirleyebilmektedir. Diğer prob tipleri ise belirli türler veya tür içinde sınırlı kalmaktadır. Ribotiplendirmede total genomik DNA bir restriksiyon enzimiyle daha küçük fragmentlere parçalanmakta ve bu...

    https://www.biyologlar.com/ribotiplendirme-ribotyping
  • REKOMBİNANT DNA TEKNOLOJİSİ , KLONLAMA VE VEKTÖRLER

    KathleenDannave DanielNathanstarafından 1971’de yayınlanan bir makale, rekombinant DNA çağının başlangıcını işaret etmiştir. Makale, bir bakteri suşundanbir enzimin ayrıştırılmasını ve enzimin viral DNA’yı, özgül nükleotitdizilerinden kesmek için kullanılışını tanımlar. Bu proteinler “restriksiyon enzimleri” olarak adlandırılır. Devamı

    https://www.biyologlar.com/rekombinant-dna-teknolojisi-klonlama-ve-vektorler
  • Genler ve Gen Transferi

    Çok hücreli bir organizmanın herbir hücresi genellikle aynı genetik maddeyi içerir.DNA molekülleri,hücredeki en büyük moleküllerdir ve çoğunlukla kromozom olarak adlandırılan yapılarda paketlenir.Ökaryotik hücreler genellikle birden fazla,çoğu bakteri ve viruslar ise bir tek kromozoma sahiptir.Bir tek kromozom binlerce gen taşıyabilir.Bir hücrenin tüm genleri ve genler arasındaki DNA'ları,birlikte,hücresel genomu oluşturur. Bir tek kromozomda kaç tane gen vardır ?...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-gen-transferi
  • Glikoz Fermantasyonu , Mayalanma

    Fermantasyon ya da Mayalanma, bir maddenin bakteriler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek kimyasal olarak çürümesi olayıdır. Fermantasyon anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir. Biyokimyanın fermantasyonla ilgilenen dalı zimolojidir. Fermantasyonda glikoz (veya başka bir bileşik) hidrojenlerini teker teker...

    https://www.biyologlar.com/glikoz-fermantasyonu-mayalanma
  • Alkol fermantasyonu

    Etanol fermantasyonu,solunumda oksijen kullanmayan canlılar için bir fermantasyon biçimidir. Glikolizde bir molekül glikoz (C6H12O6) parçalanarak pirüvata (C3H4O3) dönüşür. Bu süreçte glikozdan iki gliseraldehit-3-fosfat (G3P) molekülü elde edilir. Bunun ardından bir nikotinamid adenin dinükleotit (NAD+) molekülü G3P'den bir hidrojen atomu çıkararak G3P'yi 3-bifosfogliserata dönüştürür, NAD+'yı da NADH'ye. Oksijen olduğu zaman NADH'deki hidrojen başka moleküllere...

    https://www.biyologlar.com/alkol-fermantasyonu
  • Mitokondrial Kalıtım

    Eğer nükleus bir kadından alınmış ve o kadının yumurta hücresine aktarılmışsa, klonun vericiye tamamen benzeyeceğini söyleyebiliriz. Ama nükleus başka bir kişiden alınmış örneğin erkekten alınmışsa ve bu nükleus bir kadının yumurta hücresine aktarılmışsa klon nükleus vericisine benzemeyebilir Bunun sebebi nükleus dışında kalıtım materyali içeren organların yani mitokondrinin bulunması, ayrıca bireyin erken gelişiminde yumurta ile taşınan maternal...

    https://www.biyologlar.com/mitokondrial-kalitim
  • Nokta mutasyonu

    DNA baz diziliminde nükleotidlerde oluşan değişiklikler nokta mutasyonlarını oluşturur. Üreme hücrelerinde oluşan nokta mutasyonları döllere aktarılır. Örneğin, orak hücre anemisinde hemoglobinin bir polipeptid zincirini sentezleyen geninde bir nokta mutasyonu oluşmuştur. Bu ise tek bir nükleotitte değişme (Kalıp DNA zincirinde), anormal bir proteinin üretilmesine neden olur. Timin yerine adenin girmesi, mRNA’da adenin yerine urasilin gelmesine ve bu da translasyonda...

    https://www.biyologlar.com/nokta-mutasyonu
  • DNA’nın yapısı

    J.Monod Temel biyolojik değişmez DNA’dır. İşte bunun için Mendel’in kalıtsıl çizgilerin değişmez taşıyıcısı olarak geni tanımlaması, Avery’nin bunu kimyasal olarak saptaması (Hershey’in de doğrulaması), Watson ile Crick’in de onun eşlenici değişmezliğinin yapısal temellerini açığa çıkarmaları, kuşkusuz, biyolojide yapılmış olan en büyük buluşlardır. Bunlara, bütün anlamını ve geçerliliğini bu yeni buluşlar yoluyla kazanmış olan...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-yapisi-1
  • DNA Hakkında Merak Edilenler

    1-) DNA NEDİR VE NEREDE BULUNUR ? DNA "Deoksi Ribo Nükleik Asit" isimli bir tür molekül grubunun kısaltılmış isimidir. DNA'nın çift zincirli ip merdivene benzer. Çift zincirli yapıdaki DNA zinciri oldukça uzun bir zincirdir.Bu zincir hücre içindeki özel enzimler ve proteinler aracılığı ile paketlenir. Nasıl ki uzun bir ipi makaraya düzenli bir şekilde sarıyorsanız, hücrede buna benzer bir mekanizma ile DNA yı paketleyerek çekirdeğinin (Nukleus) içine...

    https://www.biyologlar.com/dna-hakkinda-merak-edilenler
  • Genler Neden Yapılmışlardır? Genlerin yapı taşları

    Kromozomlar (genler) neden yapılmışlardır? Biyolojide kuskusuz çok önemli bir yeri olan Oswald Avery’nin deneyleri bu soruya çok açik ve parlak bir yanit getirdi. Çalismalari, simdi “moleküler biyoloji” dedigimiz modern çagi açti. 1940'larin basinda Avery, iki tarafli zatürreye (akciger iltihasbi) neden olan bakteriyle ugrasiyordu (penisilin bulunmadan önce, en büyük ölüm nedenlerinden biriyldi bu hastalik). Yaptigi deneylerde açiklayamadigi sasirtici sonuçlar buldu....

    https://www.biyologlar.com/genler-neden-yapilmislardir-genlerin-yapi-taslari
  • DNA Onarımı ve Polimorfizm

    DNA onarımında görev alan OGG1, ERCC1, XRCC1, XRCC2, XRCC3, XPC, XPD, XPF, BRCA2, MRE11, NBS1, Ku70/80, LIG4, RAD…vb. genlerin polimorfizmleri, proteinlerin işlevini ve bireylerin hasarlı DNA’yı onarma kapasitesini değiştirebilmektedir. Eksik onarım kapasitesi de genetik kararsızlığa ve dolayısıyla kanser oluşumuna neden olabilmektedir69. Ancak, DNA onarım genlerindeki polimorfizmler tek başlarına kanser risk çeşitliliğini açıklamak için yeterli değildir. Kanserle...

    https://www.biyologlar.com/dna-onarimi-ve-polimorfizm
  • DNA’nın Kendini Eşlemesi

    DNA’nın Kendini Eşlemesi

    Kalıtsal karakterleri DNA’nın oğul döllere aktarılabilmesi için kendini eşlemesi gerekir. Bu da kromozom sayısına sabit tutan mitoz bölünme gerçekleşir.Yani DNA molekülü hücre bölünmesinden önce hem miktar olarak hem de nükleotit sayısı olarak iki katına çıkar.Hücre bölüneceği zaman DNA interfaz da kendini eşler. - DNA’nın kendini eşlemesi sırasında, iki zinciri bir ara da tutan hidrojen bağları bir fermuar gibi açılır. Bu ayrılma ile zincirdeki...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-kendini-eslemesi
  • RNA’nın Yapısı, Çeşitleri ve İşlevleri

    RNA , tek nükleotit zincirinden oluşur.Yapısında şeker olarak riboz bulunur.Bazları adenin , guanin, sitozin ve urasildir.Çekirdek,kloroplast, mitokondri , stoplazma da bulunur.Ribonükleaz enzimi tarafından hidrolize edilir. Hücrelerde büyüklük ve görev bakımından üç çeşit RNA vardır.RNA sentezi , RNA polimerazın DNA’nın nükleotit ipliğinin birine tutunması ile başlar.RNA polimeraz DNA molekülünün şifrelenecek ipliği boyunca hareket eder.Enzim DNA şifre...

    https://www.biyologlar.com/rnanin-yapisi-cesitleri-ve-islevleri
  • Genetik Şifre

    DNA, hücrede kromozomlar üzerinde yerleşmiştir.DNA’nın anlamlı en küçük birimine ‘gen’ denir.Genetik madde, mitoz bölünme ile kromozomlar sayesinde miktarı korunarak yeni hücrelere geçer. Hayatın dilini oluşturan DNA molekülünün sembolleri nükleotitlerdir.Bu nükleotitler, bir şifre sembolü olarak kabul edilirse, hayatın dili dört harfli bir alfabeye benzetilebilir. Proteinler 20 çeşit amino asitten oluşur.Bir genetik şifre, her amino asit başına bir tane...

    https://www.biyologlar.com/genetik-sifre
  • NOKTA MUTASYONLARI

    Nokta mutasyonu DNA’da bulunan nükleotit dizisinin yada bazlarının değişmesinden ileri gelir. NOT:Normal genlerin çoğu baskın mutant genlerin çoğu çekiniktir. Örnek :ATTGCC nükleotid dizisinde aşagıdaki hangi kodon değişimi daha önemlidir. a-ATTGCG b-ATCGCC c-ATTGCA d-ATTCCCGCC e-ATTTGCC Cevap: A,B ve C şıklarında bir baz diğerinin yerini almıştır.Buda bir amino asitlik değişimi ifade eder.D’de 3 baz konulmuştur buda polipeptid içerisine bir amino asit...

    https://www.biyologlar.com/nokta-mutasyonlari
  • X kromozomu inaktivasyonu

    X kromozomu inaktivasyonu

    X Kromozomu inaktivasyonu, dişi memeli hücrelerinde iki adet bulunan X kromozomlarından birinin inaktive edilmesi işlemidir.

    https://www.biyologlar.com/x-kromozomu-inaktivasyonu
  • Mutasyonların Sınıflandırılması

    A) Genişliğine göre mutasyonlar: 1. Kromozom mutasyonları: Kromozomların yapılarında meydana gelen değişiklikler sonucu ortaya çıkarlar ve mikroskopta gözlenebilirler. Dört grup altında incelenirler: a. Translokasyon: Bir kromozom parçasının veya tamamının başka bir kromozoma eklenmesidir. b. İnversiyon: Bir kromozomun bir bölgesinden kopan parçasının 180 derece dönmesi ve yine koptuğu yere yerleşmesidir. Böylece genlerin sırası değişir. c. Delasyon: Bir...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlarin-siniflandirilmasi
  • Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Gen değişimleri, onkogenlerin aşırı ifade edilmesi ve hücre döngüsü düzenleyicileri tümör gelişiminde önemli rol oynayan faktörlerdendir 1. Bunlardan hücre döngüsünün denetimi, çoğu biyolojik sürecin ve kansere yolaçabilen kontrolsüz hücre çoğalmasının anlaşılmasında asıl ilgi odağı durumundadır. Hücre döngüsünü düzenleyen sistemlerin pek çok bileşeninin kanserle bağlantısı olduğundan kanser, bir hücre döngüsü düzensizlik hastalığı...

    https://www.biyologlar.com/hucre-dongusu-ve-polimorfizm
3WTURK CMS v8.1