Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1089 içerik listeleniyor

  • GDO’NUN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ

    Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Gen transferi esnasında istemsiz gen kaçışları meydana gelebilir. Bu gen kaçışı insan kontrolünde olmaksızın GDO’lu ürünler rüzgar vb. aracılığıyla doğal ürünleri dölleyebilir. İşte bu noktada GDO ile ilgili en önemli kaygılardan biri oluşmaya başlar. Yani aktarılan genlerin doğal bitki türüne...

    https://www.biyologlar.com/gdonun-biyolojik-cesitlilige-etkisi
  • Açık havada kalan cesetlerde pütrefaksiyon, çürümeye etki eden faktörler nelerdir?

    1. Cesedin bulunduğu ortamın ısısı, nemi, hava sirkülasyonu: Hava sirkülasyonu olmayan, nem oranı yüksek, sıcak, açık havada pütrefaksiyon çabuk başlayıp hızlı olur. Örneğin Adana’da yazın sıcak günlerinde açık havada 24 saatte kokuşma başlamaktadır. 2. Şahsın yaşı, beslenme durumu, dokularının hidrasyonu: Hiç beslenmemiş yeni doğanlarda pütrefaksiyon gecikir. Çocuklar ise erişkinlere oranla daha hızlı kokuşur. Şişman kişiler zayıflara...

    https://www.biyologlar.com/acik-havada-kalan-cesetlerde-putrefaksiyon-curumeye-etki-eden-faktorler-nelerdir
  • Preimplantasyon Genetik Tanı nedir

    Bu gelişme mikroenjeksiyon kadar hızlı olmadı. “Pre­implantasyon genetik tanı” hâlâ sadece belli yerlerde yapı­labiliyor. Bugün itibariyle 23 kromozomun tamamını test etmeye yetmiyor. Sadece 8 kromozom test edebiliyor. An­cak, özel bazı durumlar varsa, kişinin bu taranan 8 kro­mozomun dışındaki kromozomların bir tanesinde anor­mallik varsa, o kromozomları da test etmek mümkün. Bir nebze elbise dikmeye benziyor, yani konfeksiyondan hazır almaktan değil de elbiseyi...

    https://www.biyologlar.com/preimplantasyon-genetik-tani-nedir
  • Osmoz

    Osmoz, çözücü maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama, seçici geçirgen bir zardan enerji harcanmadan geçişidir. Canlı sistemlerde çözücü madde su olduğu için, biyoloji biliminde osmoz terimi ile kastedilen, suyun az yoğun ortamdan çok yoğun ortama seçici geçirgen bir zardan enerji harcanmadan geçişidir. Bu tanımda, seçici geçirgen zardan kasıt, çözünenleri geçirmeyen fakat çözücüleri geçiren bir zardır. Süzgeç gibi davranan zar, küçük...

    https://www.biyologlar.com/osmoz
  • Belleğin Temel Taşı RNA

    1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...

    https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna
  • KALITIM KROMOZOM TEORİSİ

    Hücre bilimi olan sitoloji mendelin çağında henüz emekleme dönemindeydi.Daha iyi mikroskoplar yapıldığında bile henüz uygun deneysel araştırmalar geliştirilemediği için kromozomlar keşfedilememişti.Çekirdek içerisinde özel birtakım şeylerin varlığına ilişkin ilk kımıldanmalar mendelin çalışmalarını yapılmasından üç yıl kadar sonra,1869’da Friedrich Miescher isimli genç bir isviçreli öğrenci hücre çekirdeğinde nüklein adını verdiği bazı...

    https://www.biyologlar.com/kalitim-kromozom-teorisi
  • Adli Açıdan İntraserebral Kanama Nedir?

    İntraserebral kanamalar beyin parankimi içine olan kanamalardır ve genellikle fronto-temporal bölgede meydana gelirler. Bu kanamalar çok çeşitli yer ve şekillerde (yüzeyel, derin, ventriküllerle ilişkili, fokal, diffüz) olabilmektedirler. İntraserebral kanamaların risk faktörleri ateroskleroz, hipertansiyon, tümör vb. hastalıklardır. Kafa travması sonrası da ortaya çıkabilmektedir. İntraserebral kanamalarda şu noktalara dikkat edilmelidir. Bu tip kanamanın bir travma...

    https://www.biyologlar.com/adli-acidan-intraserebral-kanama-nedir
  • KROMOZOM ANOMALİLERİ

    I- OTOZOMAL KROMOZOM HASTALIKLARI A- TRİZOMİK SENDROMLAR 1. Mongolizm (Down sendromu) 2. Trizomi 18 sendromu (Edwards sendromu) 3. Trizomi 13 sendromu (Patau sendromu) 4. Trizomi C sendromu 5. Trizomi 22 sendromu B. DELESYON SENDROMLARI 1. Kedi miyavlaması sendromu (Cri-du chat) 2. 4 No'lu kromozomun kısa kolunun delesyonu (Wolf-Hirschhorn sendromu) 3. 18 No'lu kromozomun kısa ve uzun kollarının delesyonları 4. Monozomi G sendromu (G Delesyon sendromu) 5. Halka (Ring) kromozomu sendromu...

    https://www.biyologlar.com/kromozom-anomalileri
  • Plazmoliz-Deplazmoliz Deneyi

    PLAZMOLİZ VE DEPLAZMOLİZ DENEYİN AMACI Soğan zarı hücresinde plazmoliz ve deplazmoliz olaylarını gözlemek. ARAÇ VE GEREÇLER > > Mikroskop > Lam > Lamel > Soğan > Tuzlu su > Saf su > Damlalık DENEYİN YAPILIŞI 1-) Bir soğanın katından çıkarılan zarı lam üzerine düz bir şekilde koyar ve üzerine de lameli kapatırız Hazırladığınız bu düzeneği mikros- kopla inceledikten sonra soğan zarınınüzerine damlalık yardımı ile bir miktar tuzlu...

    https://www.biyologlar.com/plazmoliz-deplazmoliz-deneyi
  • Ökaryotlarda Homolog rekombinasyon

    Homolog rekombinasyonun olması çoğu ökaryotik hücrede mitoz ve mayoz için esastır. Mitoz sırasında homolog rekombinasyon, iyonlaştırıcı radyasyon veya DNA'ya hasar verici kimyasalların neden olduğu çift iplikli kırıkları tamir etmeye yarar.[21] Bunların tamir edilmemesi durumda somatik hücrelerde kromozom parçaları arasında büyük ölçekli yer değişimlerine (rearrangement) yol açar,[22] bu da kansere neden olabilir. Mayozda homolog rekombinasyon, profaz I...

    https://www.biyologlar.com/okaryotlarda-homolog-rekombinasyon
  • Nanoteknoloji Ve Kullanım Alanları

    Nanoteknoloji Ve Kullanım Alanları

    "Nano" Yunancadan ve Latinceden alınmış bir sözcüktür ve anlamı cüce demektir. Ayrıca kısaltma olarak milyarda bir olarak da kullanılır.

    https://www.biyologlar.com/nanoteknoloji-ve-kullanim-alanlari
  • Oksijen ve Karbon Döngüsü nedir?

    OKSİJEN DÖNGÜSÜ Oksijen döngüsü insan yaşamında çok önemli bir yere sahiptir. Oksijen döngüsünü daha iyi anlamak için madde döngüsünü iyi bilmeliyiz. Madde Döngüsü Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için bazı önemli maddelerin kullanılan kadar da üretilmesi gerekmektedir. Doğada ekolojik olan bu maddeler canlılar ve çevreleri arasında alınıp verilir. Bu maddeler güneş enerjisi...

    https://www.biyologlar.com/oksijen-ve-karbon-dongusu-nedir
  • Manyetik Alanın İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkisi

    İnsan vücudunun manyetik alanla olan dengesini bozan etkenlerden birisi de kimyasal kirleticiler, haberleşme frekansları, elektrik güç taşımalarından gelen sinyallerle çevrenin kirlenmesiyle ortaya çıkar. Toksik madde radyasyon gibi kirleticilerden gelen sinyaller canlının elektromanyetik dengesini bozmaktadır, (Widgery, 2002). Araştırmacıların insan tarafından yapılan elektromanyetik kirlilik veya smog olarak bilinen elektromanyetik alanın birikimli olduğunu ve genel...

    https://www.biyologlar.com/manyetik-alanin-insan-sagligi-uzerindeki-etkisi
  • EPİGENETİK

    Merhaba arkadaşlar. Sizlere bu yazımda, epigenetik hakkında bilgi vermek, özelliklerini anlatmak, sonuçları hakkında bilgi vermek ve epigenetikle ilgili çalışmaları anlatmak istiyorum. Epigenetik, DNA dizisindeki değişikliklerden kaynaklanmayan, ama aynı zamanda irsi olan, gen ifadesi değişikliğini inceleyen bilim dalıdır. Yani fenotipik değişimi, gen ekspresyonu değişikliklerini, varyasyonları inceler. Değişimler, DNA’daki gen dizilimi etkilememekte fakat canlı...

    https://www.biyologlar.com/epigenetik
  • DNA profilleme yöntemi

    İşlem, kişinin DNA'sından bir örnek almakla başlar (buna genelde "referans örnek" denir). Referans örneği elde etmenin en arzu edilen yöntemi yanak içi sürüntüdür, çünkü bu kontaminasyon olasılığını düşürür. Bu mümkün olmadığı zaman, (örneğin mahkeme emri gerekmektedir ve yoktur) başka yöntemlerin kullanılması gerekbilir (örneğin, diş fırçası, jilet, vb.) veya depolanmış örnekler (dondurulmuş sperm veya biyopsi dokusu). Biyolojik akrabalardan...

    https://www.biyologlar.com/dna-profilleme-yontemi
  • Sağırlık için kök hücre tedavisi umudu

    Yapılan en son araştırmalarda, iç kulaklarına insan kök hücresi enjekte edilen sağır farelerin işitme duyusunu kısmen kazandığı görüldü. İngiltere’nin Sheffield Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, kulaklarına insan kök hücresi enjekte edilerek tedavi edilen sağır farelerin işitme duyusu kısmen onarıldı. Bir çöl faresi türü olan gerbiller üzerinde yapılan deneyi yürüten Marcelo Rivolta, alınan sonuçlar hakkında, “Kök hücresiyle...

    https://www.biyologlar.com/sagirlik-icin-kok-hucre-tedavisi-umudu
  • TRİPLET YAPIDAKİ NÜKLEOTİDLERİN SIRALANIŞI

    Nasıl ki bir sanat sanatkâr sahibini gösteriyorsa bir harfte elbette ki kâtibine işaret eder. Dolayısıyla amino asitlerin dizilişi DNA’nın varlığını ortaya koymaktadır. Buradan hareketle nükleotid dizilişinin anlam kazanabilmesi için DNA ile birlikte incelenmesi gerekmektedir. Nitekim triplet yapıda nükleotidlerin dizilişi hakkında Nrenberg, Mathei ve Khorona birbirlerinden bağımsız olarak çalışmışlar ve birbirlerini destekleyen sonuca ulaşmışlardır. ...

    https://www.biyologlar.com/triplet-yapidaki-nukleotidlerin-siralanisi
  • Sanfilippo Sendromu

    Sanfilippo Sendromu

    Sanfilippo Sendromu bir Mukopolisakarid bozukluğudur ve yaygın olarak MPS - III adıyla da bilinmektedir. Bu bozukluk ismini, 1963 yılında A.B.D. ‘de sendromu tanımlayan ilk doktorlardan biri olan Dr. Sylvester Sanfilippo‘dan almıştır.Vücutta sürekli madde mübadelesi süreci yaşanmaktadır. Gerekli maddeler kullanılır, gereksiz maddeler tahlilden geçerek vücuttan atılır. Sanfilippo Sendromlu çocuklar, heparan sülfat olarak adlandırılan kullanılmış...

    https://www.biyologlar.com/sanfilippo-sendromu
  • KROMOZOM TEORİSİ

    Genler kromozomlar üzerinde yerleşmiş gerçek fiziksel birimlerdir.Bir özelliği oluşturan iki genin biri kromozom çiftinin birinde ,diğeri ise diğer çift üzerinde bulunur. Genler ve Kromozomlar : Kromozom incelendiğinde ,Diploit (2n) kromozumlu canlıların hemen hepsinde 2 çeşit kromozom bulunduğu görülmüştür.Bunlat vücut kromozomu (somatik yada otozom) ve eşey ( gonozom ) kromozomudur. Vücut Kromozomu : Genelde canlıların vücut hücrelerinde 2n-2 tane kromozom...

    https://www.biyologlar.com/kromozom-teorisi-2
  • Nörofibromatozis'in Genetiği (Kalıtımı)

    NF otozomal dominant bir hastalıktır. Otozomal demek, NF geninin otozom adı verilen 22 çift kromozomdan bir çiftinde bulunması demektir (NF1 geni 17 numaralı kromozomda, NF2 geni 22 numaralı kromozomda bulunmaktadır). Bu kromozomlar (17 ve 22) hem erkeklerde hem de kadınlarda bulunduğu için NF her iki cinsiyette de görülür, yani hasta olan anne ya da babadan hastalık kız ya da erkek çocuklarına geçebilir. Dominant (baskın) terimi ise kromozom çiftinde bulunan hastalık ile...

    https://www.biyologlar.com/norofibromatozisin-genetigi-kalitimi
  • Kan analizlerinde hangi değerler incelenir?

    Vücudumuzda oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ile hastalıklara karşı savunmamızı sağlayan beyaz kan hücreleri (lökositler) sayılmakta ve büyüklükleri incelenmektedir. Bildiğiniz gibi kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin proteinleri bulunur. Oksijeni taşıyan protein hemoglobindir. Hemoglobin miktarı düşerse oksijen taşınamaz. Kırmızı kan hücreleri RBC (red blood cells): Oksijen taşıyan hücrelerin miktarını verir. Düşükse anemi...

    https://www.biyologlar.com/kan-analizlerinde-hangi-degerler-incelenir
  • Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (SMS); mental retardasyon, kraniofasial ve iskelet anomalileri ile uyku düzensizliği, ağrı duyusunda azalma, çevre ile uyum problemleri gibi davranış anormalliklerini içeren kompleks bir hastalıktır. Klinik fenotip olgulara göre oldukça farklılık gösterebilmekte ve tanının kesinleşmesi için moleküler analiz gerekmektedir.RAI1 geni; Smith-Magenis Sendromu ile ilişkili tek gen olup, sendromun kliniğinden sorumlu olduğu bilinmektedir. RAI1 geninde...

    https://www.biyologlar.com/smith-magenis-sendromu-del-17p11-2
  • Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (Del 17p11.2)

    Smith-Magenis Sendromu (SMS); mental retardasyon, kraniofasial ve iskelet anomalileri ile uyku düzensizliği, ağrı duyusunda azalma, çevre ile uyum problemleri gibi davranış anormalliklerini içeren kompleks bir hastalıktır. Klinik fenotip olgulara göre oldukça farklılık gösterebilmekte ve tanının kesinleşmesi için moleküler analiz gerekmektedir.RAI1 geni; Smith-Magenis Sendromu ile ilişkili tek gen olup, sendromun kliniğinden sorumlu olduğu bilinmektedir. RAI1 geninde...

    https://www.biyologlar.com/smith-magenis-sendromu-del-17p11-2
  • Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi sendromu babadan kalıtılan kromozomun 15q11-13 bölgesindeki mikrodelesyon sonucu ortaya çıkar. Sıklığı canlı doğumda 1/10.000 kadardır. Obesitenin en sık görülen genetik şekli olarak bilinen bu hastalık 10.000-15.000’de bir görülmektedir.

    https://www.biyologlar.com/prader-willi-sendromu-15q11-q13
  • Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi Sendromu (15q11-q13)

    Prader Willi sendromu babadan kalıtılan kromozomun 15q11-13 bölgesindeki mikrodelesyon sonucu ortaya çıkar. Sıklığı canlı doğumda 1/10.000 kadardır. Obesitenin en sık görülen genetik şekli olarak bilinen bu hastalık 10.000-15.000’de bir görülmektedir.

    https://www.biyologlar.com/prader-willi-sendromu-15q11-q13
  • Del 22q11.2  Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    Del 22q11.2 Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    22. kromozomun delesyonu, yaklaşık 5000 canlı doğumda bir gözlenen kardiyak, kraniyofasiyal ve gelişimsel anomaliler ile karakterize en yaygın kromozom delesyonudur. 22q11.2’deki interstisyel kromozomal delesyonlar; velokardiyofasyal sendromlu bireylerin %83’ünde, DiGeorge sendromlu olguların %94’ünde bulunmuştur. Di George sendromu sıklıkla de-novo olarak gelişmektedir, fakat otozomal dominant kalıtım da bildirilmiştir.Di George sendromu genellikle 22. kromozomdaki...

    https://www.biyologlar.com/del-22q11-2-digeorge-sendromu-velokardiyofasyal-sendrom
  • Del 22q11.2  Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    Del 22q11.2 Digeorge Sendromu, velokardiyofasyal sendrom

    22. kromozomun delesyonu, yaklaşık 5000 canlı doğumda bir gözlenen kardiyak, kraniyofasiyal ve gelişimsel anomaliler ile karakterize en yaygın kromozom delesyonudur. 22q11.2’deki interstisyel kromozomal delesyonlar; velokardiyofasyal sendromlu bireylerin %83’ünde, DiGeorge sendromlu olguların %94’ünde bulunmuştur. Di George sendromu sıklıkla de-novo olarak gelişmektedir, fakat otozomal dominant kalıtım da bildirilmiştir.Di George sendromu genellikle 22. kromozomdaki...

    https://www.biyologlar.com/del-22q11-2-digeorge-sendromu-velokardiyofasyal-sendrom
  • Charcot Marie Tooth Nöropati Tip 1A (17p11.2)

    Charcot-Marie-Tooth Nöropatisi 1/2500 insidansla en sık gözlenen herediter nöropatidir. Genellikle ilk dekadlarda başlamakta ve yavaş progresyon göstermektedir. Klinik tablo, aynı aile içinde ki farklı hastalar arasında değişkenlik gösterebilmektedir. Distal kasların zayıflaması, atrofi, his kaybı, hiporefleksi-arefleksi, ayaklarda pes kavus ve çekiç parmak, şiddetli vakalarda pençe el deformitesi klinik tabloya hakimdir. Düşük sinir ileti hızlarıyla seyreden, sinir...

    https://www.biyologlar.com/charcot-marie-tooth-noropati-tip-1a-17p11-2
  • Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    İngiliz doktor Harry Angelman tarafından 1965'te tanımlanan, "Angelman sendromu" olarak da bilinen hastalık, genel olarak sinir sistemini etkileyen genetik bir hastalıktır.

    https://www.biyologlar.com/angelman-sendromu-del-15q11-q13
  • Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    Angelman Sendromu (Del 15q11-q13)

    İngiliz doktor Harry Angelman tarafından 1965'te tanımlanan, "Angelman sendromu" olarak da bilinen hastalık, genel olarak sinir sistemini etkileyen genetik bir hastalıktır.

    https://www.biyologlar.com/angelman-sendromu-del-15q11-q13
  • Pipetleme ve DNA Kalıbı

    Pipetlemeye su ile (ilk olarak) başlanmak daha iyi olur. Daha sonra sırasıyla diğer bileşenler pipetlenir. PCR reaksiyon bileşenleri farklı bir sırada pipetlenirse sonuçlarda pek farklılık görülmez. DNA kalıbına primer bağlanma ihtimalini azaltmak ve ilk denatürasyon basamağından önce polimerazın çalışmasını engellemek amacıyla; reaksiyon bileşenlerinin pipetlenmesi buz üzerinde yapılır ve tüpler de buz içinde tutulur. Plazmidler laboratuvarda kullanılıyorsa;...

    https://www.biyologlar.com/pipetleme-ve-dna-kalibi
  • Kistik Fibrozis

    Kistik Fibrozis, CFTR (cystic fibrosis transmembrane conductance regulator) genindeki mutasyonlara bağlı olarak gelişen, otozomal resesif geçişli genetik bir hastalıktır. Hastalık salgı sistemini bozarak birçok farklı sistemde patolojilere yol açmaktadır (Şekil-1).1 İnsidans Kistik fibrozis, 1960’lı yıllardan bu yana genetik hastalıklar içinde en popüler olanıdır. Beyaz ırkta 1:2500-3000 oranında görülme ve 1:25 taşıyıcı sıklığı ile en sık rastlanan ve...

    https://www.biyologlar.com/kistik-fibrozis
  • Demir metabolizması , Demirin taşınması ve depolanması

    • Demir hemoglobin, myoglobin ve sitokrom gibi yapılar için önemlidir. • Vücuttaki toplam demir 4-5 gramdır ve bunun % 65 i hemoglobinde bulunur. Demirin tasınması ve depolanması • Demir ince bagırsaklardan emilir. • Plazmada bulunan apotransferrin ile birleserek tarnsferrini olusturur ve plazmada transferrin olarak tasınır. • Demir hücrelerde ise apoferritin ile birleserek bu sekilde depolanır. Ferritin depo demiridir. • Demir ayrıca hemosiderin olarak bilinen...

    https://www.biyologlar.com/demir-metabolizmasi-demirin-tasinmasi-ve-depolanmasi
  • Dünyanın En İyi Korunan Veri Bankası: DNA

    Lineer kromozomların sonlarında, tekrar eden DNA dizilimleri vardır. Bu dizilimlere, Telomeres adı verilir. Telomeres’lerin önemli bir fonksiyonu bulunur. Savunmasız kromozom sonlarını, moleküler saldırılardan korurlar. Ancak, telomereslerin kendilerinin de bir korumaya ihtiyaçları vardır. Telomeresler, düzensiz genom parçacıklarına benzerler. Ancak, onları bir arada tutan bir protein vardır. Bu protein DNA replikasyonunun kromozom sonuna kadar kusursuz bir şekilde...

    https://www.biyologlar.com/dunyanin-en-iyi-korunan-veri-bankasi-dna
  • İki Yaşamlılar (Amphibia)

    Hem suda hem de karada yaşadıklarından iki yaşamlılar anlamına Amphibia adı verilmiştir. Gerek anatomi ve gerekse fizyolojik açıdan balıklarla sürüngenler arasında bir özellik gösteren Amphibia sınıfı, omurgalıların su dışında yaşayan ilk grubunu oluşturmaktadır. Devonien'in sonlarına doğru meydana gelen kuraklık nedeniyle, akciğerli balıkların bazı populasyonları yaşadıkları ortamlardan çıkarak karadan diğer sulara geçmişlerdir. Daha sonra da tüm...

    https://www.biyologlar.com/iki-yasamlilar-amphibia-1
  • TÜRKİYE’NİN BİYOLOJİK ZENGİNLİKLERİ

    Çeşitlilik, biyolojik sistemlerin en temel özelliklerinden biridir. Fizik ve kimyada çalışılan temel parçacıkların ve elementlerin sayısı bir kaç yüz ile sınırlı kaldığı halde, biyolojik bilimlerin konusu olan canlı türlerinin sayısı üzerindeki tahminler 5 ile 50 milyon arasında değişmektedir. Bununla birlikte, bugüne kadar ancak 1,7 milyon canlı türü bilimsel olarak tanımlanıp isimlendirilebilmiştir. Yaşama alanını giderek genişleten insanın...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-biyolojik-zenginlikleri
  • Habitat parçalanması

    Adından da anlaşılacağı gibi habitat parçalanması, bir organizmanın tercih ettiği veya yaşadığı doğal çevrenin(habitat) bütünlüğünü bozan ve böylece burada yaşayan popülasyonun parçalanmasına yol açan kesintilerin veya bölünmelerin ortaya çıkmasını tanımlar. Yavaş yavaş gelişen ve fiziksel olarak çevre düzenini değiştiren jeolojik süreçler[1] (türleşmenin en önemli nedenlerinden biri olarak görülür[1]) ile insan eliyle yapılan ve daha hızlı...

    https://www.biyologlar.com/habitat-parcalanmasi
  • Kanserin Genetik İle İlişkisi

    Kanserin Genetik İle İlişkisi

    İnsan yaşamını çevre ile ilişkide olarak sürdüren bir canlıdır. Çevre ile sürekli etkileşim söz konusudur. İnsan çevreyle uyumlu olduğu, çevreye ve değişen şartlara ayak uydurabildiği sürece ayakta kalır. Henüz embriyo iken göbek kordonu ile ilişki kurmaya başlayan insan zamanla daha geniş etkileşimlere kapı aralar. Çok yönlü olarak süren bu etkileşim, ölüm anı gelinceye dek devam eden bir süreçtir. Ölüm, uyumlu etkileşimin uyumsuza dönüşmesi hali...

    https://www.biyologlar.com/kanserin-genetik-ile-iliskisi
  • Yüzde Sıfır Faizle Biyolojik Bankacılık

    Yüzde Sıfır Faizle Biyolojik Bankacılık

    Günümüzde insanoğlu hastalıklarla mücadelesini genetik platformda sürdürüyor. En yaygın, başımızı en çok derde sokan hastalıkların genetik temellerini anlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar kaçınılmaz olarak çok sayıda uygun biyolojik örneğe ihtiyaç duyuyor. İşte tam da bu noktada bu yükü biyobankalar sırtlanıyor. Bildiğiniz bankaları unutun. Burada düşük faizli ihtiyaç kredileri yok. Yaşamın ta kendisi var.Ortaya çıkma sebebinden de anlaşılacağı...

    https://www.biyologlar.com/yuzde-sifir-faizle-biyolojik-bankacilik
  • Tek gen bozukluklarının tedavisi

    Bugün, monogenik bozuklukların tedavisi genellikle defektif proteinin değiştirilmesine, fonksiyonunu iyileştirmeye veya eksikliğinin sonuçlarını minimize etmeye dayanmaktadır. Ne yazık ki, bozuklukların %80’ninden fazlasının tam etkin terapisi mümkün değildir. Bu tatmin edici olmayan durumun birkaç sebebi vardır. İlki, araştırmalar göstermiştir ki, eğer temel biyokimyasal defekt biliniyorsa ve patogenezi tam olarak anlaşılmışsa, tedavinin başarıya ulaşma...

    https://www.biyologlar.com/tek-gen-bozukluklarinin-tedavisi
  • Isıyı Düşürün! – 4°C Artış Mutlaka Önlenmeli

    Isıyı Düşürün! – 4°C Artış Mutlaka Önlenmeli

    Dünya Bankası’nın girişimiyle Almanya’da Potsdam İklim Araştırmaları Enstitüsü’nde hazırlanan iklim raporu, en son iklim bilimi çalışmalarından anlık görüntüler veriyor.

    https://www.biyologlar.com/isiyi-dusurun-4c-artis-mutlaka-onlenmeli
  • Çevre gündeminde bu hafta (19-25 Ocak 2013)
  • Rett sendromu

    Rett sendromu

    Rett sendromu, yaygın gelişimsel bozukluklardan birisi olarak sınıflandırılan beyinsel gelişim bozukluğudur. Ancak bunun yanlış bir sınıflandırma olduğunu ve benzer şekilde otistik belirtiler gösteren frajil X sendromu, tüberoz skleroz ya da Down sendromunun yaygın gelişimsel bozukluklar olarak sınıflandırılabileceğini önesüren görüşler bulunmaktadır. Bu sendromun belirtileri kolaylıkla otizm ve Angelman sendromunun belirtileriyle karışır. Klinik belirtiler...

    https://www.biyologlar.com/rett-sendromu
  • GENETİK VE ÖLÜMSÜZLÜK ÇABASI

    İnsan genetik mühendisliği savunucularından Gregory Stock: "Hayatın en hüzünlü ironisi, her birimizin yegane yazgısının acımasız bir çürüme ve yokoluş olmasıdır. Ölümsüzlüğe duyduğumuz özlem, bizi genetik müdahaleler konusunda hamle yapmaya zorlamaktadır" diyor. Bu konuda bir fütürist ve eleştirel teorisyen olan Damien Broderick ise: "Şimdi ölümün ağrısı, acısı ve kaybıyla vurgun yemiş gibiyiz. Fakat uzun vadede şuur sahibi varlıkların,...

    https://www.biyologlar.com/genetik-ve-olumsuzluk-cabasi
  • Geleceğe hoş geldiniz: İklim değişikliği tehlikeli seviyede

    Geleceğe hoş geldiniz: İklim değişikliği tehlikeli seviyede

    Bugün, 11 Mayıs 2013. İnsanlık tarihinde bir dönüm noktası. Dünyadaki karbondioksit seviyesi milyonda 400 parçacığa (400 ppm) ulaştı. Bu; iklim değişiminin, tehlikeli sınırı geçtiği anlamına geliyor.

    https://www.biyologlar.com/gelecege-hos-geldiniz-iklim-degisikligi-tehlikeli-seviyede
  • Genetik Çeşitlilik

    Genetik Çeşitlilik Nedir ? Genetik Çeşitlilik; türler içindeki çeşitliliğe (veya genetik farklılığa) bağlı olmaktadır. Bir türe ait olan her bir birey; kendisine özgü belirli özelliklerin kaynağı olan bir 'gen dizilimi'ne sahip bulunmaktadır. Örnek olarak; insanda gözlenen çok değişken yüz şekillerinin, insanlardaki genetik özellikleri yansıtması gösterilebilir. Bu terim aynı zamanda bir türün; (binlerce köpek yavrusu veya çok çeşitli gül toplulukları...

    https://www.biyologlar.com/genetik-cesitlilik
  • Doğal Biyomateryaller

    Biyomateryaller, herhangi bir nedenle yaralanan/kaybolan doku/organ fonksiyonunu geçici veya sürekli olarak yerine getiren, doğrudan kullanılan veya bu amaçla geliştirilen sistemlerde yer alan materyallerdir. Biyomateryaller, sözü edilen kaybı karşılayacak kimyasal, fiziksel, mekanik, vb. özelliklere sahip ve biyouyumu olmalıdır. Biyouyumlu olmayan materyaller, vücutta bir çok önemli olumsuz etkiler yapabilir; örneğin, hafiften serte doğru, irritasyona yol açabilir, alerjik...

    https://www.biyologlar.com/dogal-biyomateryaller
  • Wiliams Sendromu Nedir?

    Wiliams Sendromu Nedir?

    Williams sendromu 7. kromozomun uzun kolundaki bir parçasındaki talimatların silinmesiyle ortaya çıkan, elf (perimsi) görünümlü yüz tipi, düşük burun kemeri, birbirine yakın ve çekik gözler, yüksek üst damak, güler yüzlü bir tutum, yabancı insanlara kolay güvenme, onların yanında rahat davranışlar sergileme, beyin gelişim bozukluğu, geçici hiperkalsemi, geç gelişen dil becerileri, kalp damar anomalileri gibi sorunlarla yol açan nörogelişimsel bir bozukluk ve...

    https://www.biyologlar.com/wiliams-sendromu-nedir
  • Hayvanlarda Down Sendromu Görülebilir Mi?

    Hayvanlarda Down Sendromu Görülebilir Mi?

    Genellikle insanlarda teşhis edilen bir doğum defekti olan Down sendromu, hayvanlarda da görülebilmektedir. Bazı şempanzelerin Down sendromuna benzer belirtiler gösterdikleri tespit edilmiştir. Aşağıdaki makalede Down sendromlu hayvanlar üzerinde duracağız.Down sendromu 21.kromozomda her zamanki iki kopya yerine fazladan bir kopyanın bulunması nedeniyle görülen genetik bir anormalliktir. Bu kromozomal bozuklukta hücreler anormal olarak bölünür, 21. kromozomda üçüncü...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarda-down-sendromu-gorulebilir-mi
  • HÜCRE SİKLUSU VE KANSER

    Hülya CABADAK Marmara Ün. Tıp Fakültesi, Biyofizik AD, İSTANBUL, TÜRKİYE Anahtar Kelimeler: Hücre siklusu, siklinler, siklin bağımlı kinazlar, tümör baskılayıcı gen, kanser Organizma/organ/doku gelişimi, hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını içerdiği gibi hücre ölümlerini de sağlar. Hasarlı dokuların onarımı somatik hücrelerin ve destek dokunun çoğalması ile gerçekleşmektedir1. Hücre büyümesi, farklılaşması ve çoğalmasında rolü olan...

    https://www.biyologlar.com/hucre-siklusu-ve-kanser
3WTURK CMS v8.1