Toplam 157 içerik listeleniyor
-
İnsan Gen Terapisi '' İlaç Olarak Genlerin Kullanımı '' Kaderimiz Genlerimizde Mi?
Gen terapisi, hastalıkların tedavi edilmesi ya da hastalıkları önlemek amacıyla çeşitli insan genlerinin hedef hücrelere etkili bir şekilde aktarılmasına ve ekspresyonuna dayanan bir yöntemdir.
https://www.biyologlar.com/insan-gen-terapisi-ilac-olarak-genlerin-kullanimi-kaderimiz-genlerimizde-mi -
İnsan Gen Terapisi '' İlaç Olarak Genlerin Kullanımı '' Kaderimiz Genlerimizde Mi?
Gen terapisi, hastalıkların tedavi edilmesi ya da hastalıkları önlemek amacıyla çeşitli insan genlerinin hedef hücrelere etkili bir şekilde aktarılmasına ve ekspresyonuna dayanan bir yöntemdir.
https://www.biyologlar.com/insan-gen-terapisi-ilac-olarak-genlerin-kullanimi-kaderimiz-genlerimizde-mi -
Membranların nano ölçekli yapısını kontrol etmek temiz su ihtiyacı için önelidir.
Membranlar tuzlu su için filtre görevi görür. Filtre edilmiş suyu tarım, enerji üretimi ve içme suyu için bile kullanılabiliriz. Şimdiye kadar basit bir süreç olarak görülmesine rağmen bilim insanlarını yıllardır şaşırtan karmaşıklıklar barındırıyor.
https://www.biyologlar.com/membranlarin-nano-olcekli-yapisini-kontrol-etmek-temiz-su-ihtiyaci-icin-onelidir- -
Membranların nano ölçekli yapısını kontrol etmek temiz su ihtiyacı için önelidir.
Membranlar tuzlu su için filtre görevi görür. Filtre edilmiş suyu tarım, enerji üretimi ve içme suyu için bile kullanılabiliriz. Şimdiye kadar basit bir süreç olarak görülmesine rağmen bilim insanlarını yıllardır şaşırtan karmaşıklıklar barındırıyor.
https://www.biyologlar.com/membranlarin-nano-olcekli-yapisini-kontrol-etmek-temiz-su-ihtiyaci-icin-onelidir- -
Çevre Kirliliği Ve Ekotoksikolojik Etkiler
Dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan sanayileşme faktörleri önceki dönemlere göre iş yükünü azaltırken çevreye ve canlılara karşı da geriye dönüşü olmayan tehlikeli etkenler oluşturmaktadır. [1]. Çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz nedenler oluşturan kirleticilerin en önemli sebepleri arasında ağır metaller ve endüstriyel proses kalıntıları gelmektedir. İnsan sağlığına en çok etki eden önemli metaller cıva, kadmiyum ve kurşun’dur....
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-ve-ekotoksikolojik-etkiler -
Çevre Kirliliği Ve Ekotoksikolojik Etkiler
Dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan sanayileşme faktörleri önceki dönemlere göre iş yükünü azaltırken çevreye ve canlılara karşı da geriye dönüşü olmayan tehlikeli etkenler oluşturmaktadır. [1]. Çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz nedenler oluşturan kirleticilerin en önemli sebepleri arasında ağır metaller ve endüstriyel proses kalıntıları gelmektedir. İnsan sağlığına en çok etki eden önemli metaller cıva, kadmiyum ve kurşun’dur....
https://www.biyologlar.com/cevre-kirliligi-ve-ekotoksikolojik-etkiler -
Kloroplast’ın Kökeni
Bristol Üniversitesi liderliğindeki yeni bir araştırma. Kloroplastın ilk geliştiği kökenine, zamanlama ve yaşam alanına ışık tuttu. Gösel: Patricia Sanchez-Baracaldo
https://www.biyologlar.com/kloroplastin-kokeni -
Kloroplast’ın Kökeni
Bristol Üniversitesi liderliğindeki yeni bir araştırma. Kloroplastın ilk geliştiği kökenine, zamanlama ve yaşam alanına ışık tuttu. Gösel: Patricia Sanchez-Baracaldo
https://www.biyologlar.com/kloroplastin-kokeni -
Mitokondri ve Leber’in Kalıtımsal Optik Nöropatisi (Lhon)
Çoğunlukla erkek bireylerde görülen ve görme kaybı ile sonuçlanan, retinal ganglion hücreleri (RGH) ve optik sinirlerin dejenerasyonu sonucu akut veya subakaut görme kaybıyla karakterize olan mitokondriyal DNA nokta mutasyonu olan bir hastalıktır.
https://www.biyologlar.com/mitokondri-ve-leberin-kalitimsal-optik-noropatisi-lhon -
Mitokondri ve Leber’in Kalıtımsal Optik Nöropatisi (Lhon)
Çoğunlukla erkek bireylerde görülen ve görme kaybı ile sonuçlanan, retinal ganglion hücreleri (RGH) ve optik sinirlerin dejenerasyonu sonucu akut veya subakaut görme kaybıyla karakterize olan mitokondriyal DNA nokta mutasyonu olan bir hastalıktır.
https://www.biyologlar.com/mitokondri-ve-leberin-kalitimsal-optik-noropatisi-lhon -
AĞRI DAĞI MİLLİ PARKI
İli : AĞRI Adı : AĞRI DAĞI MİLLİ PARKI Kuruluşu : 2004 Alanı : 87.380 ha. Konumu : Ağrı ve Iğdır ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Ulaşım : Doğubeyazıt – Gürbulak ilçesi devlet karayolu ve Iğdır İli Nahçıvan sınır kapısı arasındaki devlet karayolu ile Milli Parka ulaşılabilir. Kaynak Değerleri : 2002 yılının uluslararası düzeyde “Dağlar Yılı” olarak kutlanması ve Türkiye’nin kutlama etkinlikleri çerçevesinde...
https://www.biyologlar.com/agri-dagi-milli-parki -
Evrim Konusunda ilk Düşünceler
Dini Düşünceler: Düşünebilen insanin, dogadaki çeşitlenmeyi, canilar arasindaki benzerliklerin ve farkliliklarin derecesini gözledigi an evrim konusunda ilk düşünceler başlamiş demektir. İlk yaygın düşünceler, Asur ve Babil yazıtlarında; daha sonra bunlardan köken alan Ortadoğu kökenli dinlerde görülmüştür. Hemen hepsinde insanın özel olarak yaratıldığı ve evrende özel bir yere sahip olduğu vurgulanmış; türlerin değişmezliğine ve sabitliğine...
https://www.biyologlar.com/evrim-konusunda-ilk-dusunceler -
Mutasyonlar
Mutasyon, DNA içindeki dört tür nükleotid halkasından bir veya daha fazlasında değişmedir. Bir tek halkada bile değişiklik anımsayacağınız gibi DNA mesajında bir harfin değişmesi demektir.DNA’dan kopya alan mesajcı RNA değişikliği içerecektir ve protein yapmakta olan makine tarafından farklı okunacaktır. Ortaya değişmiş bir protein çıkacak ve amino asit zincirinde bir halka farklı olacak, sonuç olarak da proteinin işlevi değişecektir. Mutasyonların en...
https://www.biyologlar.com/mutasyonlar -
Botaniğin Tarihçesi
Bugünkü sistematik botanik adına yaşanan en büyük ilerlemeler, 20. yüzyılın ikinci yarısında meydana gelmiştir. O dönemlerin kötü koşulları ve maddi sıkıntılarına rağmen, dünyanın bir çok yerindeki çok sayıda flora yazarı, önemli çalışmalar başlatmış ve bu konuda büyük adımlar atmışlardır. Dünya tarihinde, bilinen ilk Flora yayınları, küçük bir alanda yetişen bitkilerin isim listesinden bile daha dar kapsamlıydı. Bugün ise, en iyi ve modern...
https://www.biyologlar.com/botanigin-tarihcesi -
Jeofiziksel değil, çevresel bir bariyer: Anadolu Diyagonali
Şekil 1. Anadolu ve yakın çevresinde biyolojik çeşitlilik sıcak noktaları.
https://www.biyologlar.com/jeofiziksel-degil-cevresel-bir-bariyer-anadolu-diyagonali -
BEYŞEHİR GÖLÜ MİLLİ PARKI
İli : KONYA Adı : BEYŞEHİR GÖLÜ MİLLİ PARKI Kuruluşu : 1993 Alanı : 88.750 ha. Konumu : Konya ili Beyşehir ilçesindedir. Ulaşım : Milli parka, E238 Konya-Beyşehir devlet karayolu ile ulaşılmaktadır. Konya’ya 94 km, Isparta’ya 105 km mesafededir. Kaynak Değerleri : Ülkemizin üçüncü büyük gölü olan Beyşehir Gölü’nün jeomorfolojik yapısı; karstik arazi şekillerinden, çok sayıda düden ve dolinlerin birleşmesi sonucu oluşan polye...
https://www.biyologlar.com/beysehir-golu-milli-parki -
Mantarların Sınıflandırılmaları ve İsimlendirilmeleri
Mantarlar kök, gövde, yaprak, çiçek ve klorofile sahip olmayan ökaryotik, heterotrofik çok hücreli organizmalardır.
https://www.biyologlar.com/mantarlarin-siniflandirilmalari-ve-isimlendirilmeleri -
Bilimin doğuşunu ve fizik kimya biyoloji matematik olarak temel biirmler haline dönüşmesini tarihsel boyutta açıklayınız
Ortaçağ sonlarında özellikle İtalya'da, zamanın siyasal istemleri teknolojiye yeni bir önem kazandırdı. Böylece askeri ve sivil mühendislik mesleği doğdu. Leonardo da Vinci bu mühendislerin en ünlüsüydü. Dahi bir ressam olarak insan anatomisini yakından inceledi ve resimlerine gerçeğe çok benzeyen biçimler aktardı. Bir heykelci olarak, zor metal döküm tekniklerini başardı. Sahne yapıtlarının yapımcı ve yönetmeni olarak, özel efektler sağlamak amacıyla...
https://www.biyologlar.com/bilimin-dogusunu-ve-fizik-kimya-biyoloji-matematik-olarak-temel-biirmler-haline-donusmesini-tarihsel-boyutta-aciklayiniz -
Evrim ve Termodinamiğin İkinci Yasası
Evrim kuramına karşı çıkanlar, inançlarını daha bilimsel bir ambalajla sunmak için termodinamiğin ikinci yasasını çarpıtıyorlar.Termodinamiğin ikinci yasası, doğada hangi süreçlerin olup olamayacağını öngörür. Birinci yasanın (enerjinin korunumu yasası) izin verdiği tüm işlemlerde sadece bazı enerji dönüşüm türleri mümkün olabilmektedir. Aşağıdaki süreç örnekleri, termodinamiğin birinci yasası ile uyumludur; fakat ikinci yasayla kontrol edilen bir...
https://www.biyologlar.com/evrim-ve-termodinamigin-ikinci-yasasi -
Bir Arının Hikayesi
Hiç merak ettinizmi acaba arılar niçin bal yapar ?.Bir arı yaşamı boyunca ortalama olarak 3 - 4 damla bal üretebilir. Fakat ürettiği bu bal bile kendi besin ihtiyacının çok üzerindedir.Bu ise insanın aklına kocaman bir soru işaretinide beraberinde getirmektedir. Doğadaki tüm canlılar gereğinden fazla besin toplayarak israf yapmaktan kaçınırlar. Fakat arılar tam aksine, bir kovan arı sürüsü için gerekli olan 100 - 150 gram bal yerine litrelerce bal üretirler....
https://www.biyologlar.com/bir-arinin-hikayesi -
Aladağlar Milli Parkı
Niğde'nin Dağları Niğde’miz; ulusal ve uluslararası boyutta tanınan ve sık ziyaret edilen Aladağlar, Bolkar Dağları, Hasan Dağı, Melendiz Dağı, Göllüdağ ve Pozantı Dağı gibi farklı dağ ekosistemlerine sahip önemli bir ilimizdir. Bu dağlarımız turistik, sportif ve bilimsel açıdan oldukça zengin kaynak değerlerine sahiptirler ve yörenin sosyo-ekonomik hayatında da vazgeçilmez bir yer edinmişlerdir. Niğde dağlarının yöre insanına sunduğu doğal kaynak...
https://www.biyologlar.com/aladaglar-milli-parki-2 -
Balıklarda Göçlerle İlgili Davranışı Kontrol Eden Faktörler
Balıkçılık biyolojisi alanında, balık fizyolojisi üzerinde çalışan bilim adamlarından birçoklarının yaklaşık yüzyıldan beri, bu konu üzerine dikkat ve önemle eğildikleri bir gerçektir. Bazı balıklarda gözlenen üreme ile ilgili göçler (migrasyon), tıpkı bazı kuşlar gibi, belirli zamanlarda, hayati önemi büyük ve neslin devamı için, bir zorunluluk olarak yapılan göçlerdir. Bu göçler hangi amaçla olursa olsun iki yönde yapılır. Denizlerden...
https://www.biyologlar.com/baliklarda-goclerle-ilgili-davranisi-kontrol-eden-faktorler -
Bakteriyosinler
Gıdaların korunması ve muhafaza sürelerinin uzatılmasında, düşük sıcaklık veya ısıl işlem uygulaması, paketleme yöntemleri gibi prosesler ve tuz, şeker ve antimikrobiyal katkı maddeleri gibi katkılar kullanılmaktadır. Ancak yine de gıda kaynaklı sağlık sorunlarıyla karşılaşılabilmektedir. Gıdaların güvenliğinin sağlanmasında mümkün olduğunca proses uygulamalarından kaçınılması ve doğal katkı maddelerinin kullanımı gerekmektedir. Bu amaçla...
https://www.biyologlar.com/bakteriyosinler -
Darwin ve Moleküler Evrim
Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamında, Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"nde, avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwin, genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular...
https://www.biyologlar.com/darwin-ve-molekuler-evrim -
Dünyanın En Kapsamlı Yüz Nakli Gerçekleşti
Dünyanın en kapsamlı yüz nakli ABD’de yangın sırasında ağır yaralanan bir itfaiyeciye yapıldı. Bütün kafa derisi, göz kapakları, kulak ve boyun derisinin bir kısmı nakledilen Patrick Hardison’ın sağlık durumunun iyi olduğunu açıklandı.Dr. Eduardo Rodriguez, New York’taki NYU Langone Tıp Merkezi’nde 14 Ağustos’ta yapılan ameliyatta bütün kafa derisi, göz kapakları, kulaklar ve boyun derisinin bir kısmı nakledilen 41 yaşındaki Patrick Hardison’ın...
https://www.biyologlar.com/dunyanin-en-kapsamli-yuz-nakli-gerceklesti -
Biyolojide Karanlık Madde: Dördüncü Alem
Yaşam ağacının köklerine doğru gittiğimizde, gövdeden üç ana dalın büyümüş olduğunu görürüz. Bu dallanmanın kalbinde, taksonomi biliminin üç önemli üst alemini yer alır: bacteria, archaea ve eukarya. Her ne kadar geniş olsalar da, bu üç alemin, tüm canlıları kapsamak için yeterli olmadığını düşünenler de var. Nitekim, bir grup araştırmacı, gerçekleştirdikleri çalışma ile, dördüncü bir alemi aydınlığa kavuşturabilir. Bu iddialı görüş,...
https://www.biyologlar.com/biyolojide-karanlik-madde-dorduncu-alem -
EVRİM TEORİSİNİN TARİHÇESİ
Evrime dair görüşler, canlıların ortak bir ataya sahip olabilecekleri ve değişim gösterdiklerine dair bilinen kayıtlar, en az M.Ö. 6. yüzyıla, Miletli Yunan DüşünürAnaksimander‘e kadar gitmektedir. Tek tanrılı dinlerin öne sürdüğü yaratılış hikayelerine dayanılarak dünyadaki canlılığın tek seferde yaratıldığına ve bu türlerin sabit bir şekilde hiç bir değişme göstermeden günümüze kadar geldiklerine inanılmıştı. Orta Çağda ise...
https://www.biyologlar.com/evrim-teorisinin-tarihcesi -
Statosit Nedir
Bu yazımızda kabuklu onbacaklılar adlı canlılarda bulunan ilginç bir teknolojik harikayı göreceğiz. Canlının vücudunda varolan statosit olarak adlandırılan alıcı, canlının uzaydaki konumunu ve hareketini tespit ediyor. Bu sayede canlı vücudunu denge halinde tutabiliyor. Öncelikle böyle bir cihaz üretebilmek için yerçekimi, elektronik ve mekanik gibi çeşitli bilim dallarının bilgisi gerekmektedir. Statositlerin böceğin kafasındaki yerini gösteren resimler....
https://www.biyologlar.com/statosit-nedir -
Biyolojik Sınıflandırma
Bilimsel sınıflandırma veya biyolojik sınıflandırma, biyologların yaşayan veya soyu tükenmiş canlılara ait türleri nasıl gruplandıracaklarına veya kategorize edeceklerine dair bilimsel temelleri ortaya koyar. Modern sınıflandırma, Carolus Linnaeus'un, türlerin fiziksel özelliklerine göre sınıflandırılması sistemini temel alır. Bu sınıflandırma Linnaeus'dan beri Darwinci prensibin genel kuralları ışığında birçok düzenlemeye uğramıştır. Moleküler...
https://www.biyologlar.com/biyolojik-siniflandirma -
Akıllı Gen Nedir ? Akıllı DNA'lar
Akıllı DNA'lar zekânın kalıtım yoluyla nasıl geçtiğine ışık tutuyor.İnsan zekâsının ne kadarının kalıtsal, ne kadarının çevresel koşullar tarafından belirlendiği tartışması tüm şiddetiyle sürerken bir küçük nokta gözden kaçıyor:Bugüne dek zekâyı etkileyen herhangi bir gen (geri zekâya yol açan gen hariç) henüz bulunmadı. Başını Londra Psikiyatri Enstitüsü'nden Robert Plomin 'in çektiği bir grup araştırmacı zekâdan sorumlu geni bulmak...
https://www.biyologlar.com/akilli-gen-nedir-akilli-dnalar -
Sera Gazlarının Ekolojik Denge Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir
Dünya üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece dünya ısınır Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına da sera etkisi denir Atmosferde bu gazların miktarının artması ısınmayı artırır. Günümüzdeki tehlike, karbondioksit ve diger sera gazlarinin miktarindaki artışın bu dogal sera...
https://www.biyologlar.com/sera-gazlarinin-ekolojik-denge-uzerindeki-olumsuz-etkileri-nelerdir -
CANLILIĞIN ORTAYA ÇIKIŞI
Dünya üzerinde canlılığın oluşumundan önce, yapısı bugünkü atmosferden oldukça farklı olan bir ilkin atmosfer bulunuyordu. Serbest oksijen gazını içermeyen bu ilkin atmosferin başlıca bileşenleri amonyak (NH3), metan (CH4), su (H2O), azot (N2), fosfor (P) ve kükürtlü bileşiklerdi. Yanardağ faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan su buharı ve sürekli yağmurlar sonucu atmosferde meydana gelen yıldırımlar, bu basit bileşiklerin belirli bir kimyasal düzen içerisinde...
https://www.biyologlar.com/canliligin-ortaya-cikisi -
Genler Ve Kromozomlar
Mendel’den sonra mitoz ve mayozun da açıklanmasıyla genlerin de bu hücrelerle dölden döle taşındığı kanıtlandı. 1. Eşeye Bağlı Kalıtım Tam renk körlüğü X ve Y üzerindeki homolog genlerle Balık pulluluk kulak memesi yapışıklığı Y’nin X’le homolog olmayan bölgesindeki genlerle Hemofili kırmızı ve yeşil renk körlüğü X’in Y ile homolog olmayan bölgesindeki genlerle İnsanda eşeye bağlı kalıtımın en tipik örneği hemofili ve kırmızı -...
https://www.biyologlar.com/genler-ve-kromozomlar -
Gen Nakli Nedir ?
İstenilen özellikte organizma yaratmak amacıyla istenilen genleri kromozomlara ekleme yöntemlerini kapsayan uğraşların tümü genetik mühendisliği çatısı altında toplanmaktadır. Gregor Mendel’in özellikle bezelye bitkileri üzerinde yaptığı çaprazlama çalışmalarının amacı temel genetik kurallarını keşfetmekti. Elde edilecek bulgularla doğanın imkan verdici en üstün kalitedeki ürünü çok sayıda elde fikrine de hizmet ediyordu. Fakat yapılan çalışmalar...
https://www.biyologlar.com/gen-nakli-nedir- -
Sürüngenler ve İki Yaşayışlılar
ÜRÜNGENLER... Omurgalıların suda ya da karada yaşayan, sürünerek ya da yürüyerek ilerleyen sınıfı. Karada yaşayan biçimlerin evrim tarihinde en önemli yerlerden birini tutan sürüngenlerin kökenleri, diğer tüm biyolojik soylar (eski devirlerde yaşamış küçük boyutlu ikiyaşayışlılardan başlayarak) gibi, hala tam açıklığa kavuşturulamamıştır. Sürüngenlerin, memeliler ve kuşların türediği bir grup olduğu sanılır, ama evrim olayları ölçüsüzce...
https://www.biyologlar.com/surungenler-ve-iki-yasayislilar -
GELECEĞİN MİMARI "BİYOTEKNOLOJİ"
GENETİK MÜHENDİSLİĞİ İstenilen özellikte organizma yaratmak amacıyla istenilen genleri kromozomlara ekleme yöntemlerini kapsayan uğraşların tümü, genetik mühendisliği çatısı altında toplanmaktadır. Gregor Mendel'in özellikle bezelye bitkileri üzerinde yaptığı çaprazlama çalışmalarının amacı temel genetik kurallarını keşfetmekti. Elde edilecek bulgularla doğanın imkan verdici en üstün kalitedeki ürünü çok sayıda elde fikrine de hizmet ediyordu....
https://www.biyologlar.com/gelecegin-mimari-biyoteknoloji -
Kök Hücresi Üretmek Bu Kadar Basit (Mi Acaba?)
Vücudumuzdaki çeşit çeşit hücrenin her biri uzmanlaşmıştır: Her birinin kendi görevine göre şekli, iç yapısı ve içeriği bulunur. Ama bunların hepsi, daha ana karnındayken, kök hücresi denen henüz uzmanlaşmamış hücrelerden gelir. Bir kişinin uzmanlaşmış hücrelerini kök hücrelerine geri dönüştürebilsek, bunlarla belki birçok hastalığını tedavi edebileceğiz. Bu yolun henüz başındayız, ama yeni gelişmeler -doğru çıkarsa- umut verici. ♦ Nedir bu...
https://www.biyologlar.com/kok-hucresi-uretmek-bu-kadar-basit-mi-acaba -
Fransa nükleer felaketin kıyısından döndü
Nükleer atık taşıyan bir tren vagonu Paris’e 10 kilometre mesafede bulunan Drancy şehrinde raydan çıktı. Vagon kaza sırasında devrilseydi nükleer sızıntıya yol açabilirdi.
https://www.biyologlar.com/fransa-nukleer-felaketin-kiyisindan-dondu -
Kök hücresi üretmek bu kadar basitmi
Vücudumuzdaki çeşit çeşit hücrenin her biri uzmanlaşmıştır: Her birinin kendi görevine göre şekli, iç yapısı ve içeriği bulunur. Ama bunların hepsi, daha ana karnındayken, kök hücresi denen henüz uzmanlaşmamış hücrelerden gelir. Bir kişinin uzmanlaşmış hücrelerini kök hücrelerine geri dönüştürebilsek, bunlarla belki birçok hastalığını tedavi edebileceğiz. Bu yolun henüz başındayız, ama yeni gelişmeler -doğru çıkarsa- umut verici.♦ Nedir bu...
https://www.biyologlar.com/kok-hucresi-uretmek-bu-kadar-basitmi -
Türklerin Genetik Haritası
Türklerin Genetik Haritası, Türk Geni, Türkiye Türkleri ve Türk Devletlerinin gen havuzları, genetik bütünlükleri ve toplumsal dokusu üzerine araştırma notları.Türklerin Genetik kökenleri ve gen bütünlüğü meselesi son 50 yıldır süregelen tartışma konusu olmuş, bu hususta ortaya atılan bilimsel bulgular kimi zaman politik, kimi zaman yanlı kimi zaman ise doğru ve rasyonel yorumlanamadığı için bazı tereddütleri beraberinde getirmiştir. Bu doğrultuda...
https://www.biyologlar.com/turklerin-genetik-haritasi -
Bitki Genetiğine İlişkin Pratik Uygulamalar
Genetik hızlı gelişen bir bilim dalıdır. 20-30 yıl önce hakkında hiç bir şey bilmediğimiz genetik bugün basit genleri labaratuvarda yapacak düzeye gelmiştir. Khorana ve ark. 1970’de ilk geni sentezlemiştir.. Seçici yetiştirme (seleksiyon) aracılığı ile çeşitli bitki ve hayvanların geliştirilmesi genetiğin pratik bir uygulamasını oluşturur. Mısır, pirinç gibi bitkilerin verimlerinde sağlanan ilerlemeler çeşitli tohumsuz meyva varyetelerinin üretimi,...
https://www.biyologlar.com/bitki-genetigine-iliskin-pratik-uygulamalar -
Dinozorlar ve Hayatları
Dinozorlar Yunanca da korkunç kertenkele anlamına gelen, jeolojik dönemde ( yaklaşık 120 milyon yıl önce ) suda, karada ve havada yaşamış; soyu tükenmiş hayvanlardır. Onlarca dinozor çeşitleri vardır. Bunlar; et yiyen, ot yiyen, cücesi, devesi, hantalı vb. paleontolog türü adlı dinozor fosilinin üzerinde yapılan araştırmalara göre 270-225 milyon yıl önce tarih sahnesine çıkmış olabileceklerini düşünülmüştür. Dinozorlar 80 ton ağırlık ile 30 m...
https://www.biyologlar.com/dinozorlar-ve-hayatlari -
Sosyal Medyanın Fenomen Hayvanı; Bal Porsuğu
Bal porsuğu, sansargiller ailesinin kuşkusuz en yırtıcı olanıdır. Bal porsukları hayvanlar aleminde cesaretleriyle, inatçılıklarıyla ve zorlu yaşam koşullarına dayanıklılıklarıyla ün salmışlardır. Afrika’nın yırtıcı hayvanları içerisinde, kayda değer bir topluluk tarafından ”Dünyanın en yırtıcı ve tehlikeli” hayvanı olarak sayılması, bu ünvanı fazlasıyla hak ettiklerini göstermektedir.Yetişkin bir erkek porsuk yaklaşık olarak 10 kilo...
https://www.biyologlar.com/sosyal-medyanin-fenomen-hayvani-bal-porsugu -
Canlıları Korumada Örnek İşbirliği…
Biri Tuttu, Biri Tedavi Etti, Biri Besledi, Biri Halkaladı, Biri Fotoğrafladı Ve Puhu Ait Olduğu Yere Kavuştu…8 Ekim tarihinde Gelibolu’da hayvancılık ile uğraşan bir vatandaş olan Ayhan Baysal tarafından arazide tespit edilen ve uçamayan Puhu (Bubo bubo), doktora öğrencisi İbrahim Uysal tarafından yakalanarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Yapılan tetkikler sonucunda saçma izine ve kanat bölgesinde travmaya bağlı kırık belirlenen...
https://www.biyologlar.com/canlilari-korumada-ornek-isbirligi -
Avrupada Biyoloji Bilimlerinin Gelişim Süreci
1. Giriş Tarih boyunca okullar, toplumla her zaman çok yakın bir ilişki ve etkileşim içerisinde olmuşlardır. Okullar, eğitim-öğretim süreci ile toplumun devamını sağlamak için toplumun beklentileri, talepleri, ilgileri ve ihtiyaçları göz önüne alınarak hazırlanan programa uygun olarak gerekli bilgi, beceri, değer ve sosyal ilişkileri yeni kuşaklara kazandırmaya çalışırlar. Bu nedenle, okullar sosyal ve kültürel devamlılığın merkezleri olarak...
https://www.biyologlar.com/avrupada-biyoloji-bilimlerinin-gelisim-sureci -
Kansere sebep olan prokaryotik mikroorganizmalar ve etki mekanızmaları
KANSERE YOL AÇAN VİRUS VE BAKTERİLER www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=bakte...TRec3k843kYjMGnuFgEw infeksiyon.dergisi.org/pdf/pdf_INF_208.pdf HİSTOLOJİK OLARAK MİDE KANSERİ İLE HELİCOBACTER PYLORİ ARASINDAKİ İLİŞKİ www.istanbulsaglik.gov.tr/w/tez/pdf/gene...rahi/dr_aziz_ari.pdf MİDE KANSERİ VE HELİCOBACTER PYLORİ (HP) Mide kanseri dünyada ikinci önemli ölüm nedenidir. 1980 yıllarda 750 000 hasta da mide kanseri tanısı konmuş bunların 600 000 ni...
https://www.biyologlar.com/kansere-sebep-olan-prokaryotik-mikroorganizmalar-ve-etki-mekanizmalari -
Vajinal Mantar Enfeksiyonları
(Mikotik vajinit) Vajinal mantar enfeksiyonları ilk kez 1849 yılında gebe bir kadında tanımlanmıştır. Erişkin kadınların yaklaşık %75'i yaşamlarının herhangi bir döneminde en az bir kez mantar enfeksiyonu geçirirler Çoğu kez gebelik, antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkan bu durum tedaviye kolay cevap verir. Ancak kronik vajinal mantar enfeksiyonu hem cinsel hem de psikolojik sorunlara yol açabilir. Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan...
https://www.biyologlar.com/vajinal-mantar-enfeksiyonlari -
Dünyaca ünlü biyologlar kimlerdir?
İlk Çağlarda İlk insanlar, hayatın başlangıcı, doğa, doğal olaylar (yağmur, kar, dolu, şimşek, yıldırım, gök gürültüsü, zelzele, su taşkınları, vs.), ay, dünya, yıldızlar, güneş, bulaşıcı hastalıklar ve ölüm gibi kavramlar üzerinde fazlaca durmuşlar, içinde bulunduğu veya yakın ilişkide oldukları toplumların törelerine göre bazı izahlar ve yorumlar yapmışlar ve bunlara inanmışlardır. Çözümleyemedikleri konularda, bunları, insan veya doğa...
https://www.biyologlar.com/dunyaca-unlu-biyologlar-kimlerdir -
İngilterede Biyoloji Bilimlerinin Gelişimi
1. Giriş Tarih boyunca okullar, toplumla her zaman çok yakın bir ilişki ve etkileşim içerisinde olmuşlardır. Okullar, eğitim-öğretim süreci ile toplumun devamını sağlamak için toplumun beklentileri, talepleri, ilgileri ve ihtiyaçları göz önüne alınarak hazırlanan programa uygun olarak gerekli bilgi, beceri, değer ve sosyal ilişkileri yeni kuşaklara kazandırmaya çalışırlar. Bu nedenle, okullar sosyal ve kültürel devamlılığın merkezleri olarak...
https://www.biyologlar.com/ingilterede-biyoloji-bilimlerinin-gelisimi -
ENZİMLERİN YAPISI VE İŞLEYİŞİ
Enzimler, Proteinlerden yapılmışlardır ve doğal olarak yalnız canlılar tarafından sentezlenirler. Hücre içerisinde meydana gelen binlerce tepkimenin hızını ve özgüllüğünü düzenlerler. Çok defa hücre dışında da etkinliklerini korurlar. Solunumun, büyümenin, kas kasılmasının, sinirdeki iletimin, fotosentezin, azot bağlanmasının, deaminasiyonun, sindirim vs.'nin temelini oluştururlar.Canlı hücrelerde tepkimeler kural olarak 0-50°C; çoğunlukla da 20-42°C...
https://www.biyologlar.com/enzimlerin-yapisi-ve-isleyisi-1