Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 817 içerik listeleniyor

  • Hastalıklarda Genom'un Önemi

    Hastalıklarda Genom'un Önemi

    Genom araştırmaları sonucunda en fazla etkinin tıp alanında görülmes i beklenmektedir;Projeden elde edilen genetik bilgilerin, hastalıkların teşhisi ya da önlenmesi ve kişilerde mutasyona neden olan kimyasal ve fiziksel ajanlara duyarlılığın belirlenmesi (risk tayini) için kullanılması hedeflenmektedir. Bu amaçla genetik testler, yani DNA' nın doğrudan incelenmesiyle genetik hastalıkların ya da duyarlılığın belirlendiği testler ön plana çıkacaktır: •...

    https://www.biyologlar.com/hastaliklarda-genomun-onemi
  • Başlıca Plasmidler ve Özellikleri

    Bakterilerde, karakterleri çok değişik olan doğal plasmidler bulunmaktadır. Taşıdıkları özel genlere dayalı olarak bunları 6 grup altında incelemek mümkündür. 1) F plasmidi (fertilite faktörü, F faktörü, seks faktörü) 2) Rezistenslik plasmidleri (R plasmidleri, R faktörleri) 3) Virulens plasmidleri 4) Bakteriyosin plasmidleri 5) Metabolik plasmidler 6) Büyük plasmidler F plasmid (F Faktörü, Seks Faktörü) F faktörü (fertilite faktörü) en iyi E. coli K 12...

    https://www.biyologlar.com/baslica-plasmidler-ve-ozellikleri
  • Bitkilerde Hastalık Etkenleri (etioloji)

    Etioloji içinde, bitkilerde hastalığa neden olan etmenler incelenir ve bu hastalık etmenlerinin sınıflaması yapılır. Bitkilerde hastalığa neden olan etmenler canlı ve cansız etmenler olarak ikiye ayrılır. Cansız etmenleri bitkilerin yaşadığı çevre koşulları meydana getirir. Çevre koşularının anormal şekilde oluşması (sıcaklık, ışık, nem, rüzgar gibi iklim koşulları, toprakların strüktürünün bozulması, taban suyu yüksekliği, toprak yorgunluğu, pH...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-hastalik-etkenleri-etioloji
  • Genetik Algoritmaların Farkları

    1. Genetik algoritma parametrelerin kodlarıyla uğraşır. Parametreler kodlanabildiği sürece fark etmez. 2. Genetik algoritma bir tek yerden değil bir grup çözüm içinden arama yapar. 3. Genetik algoritma ne yaptığı konusunda bilgi içermez nasıl yaptığını bilir. Bu nedenle bir kör arama (blind search) metodudur. 4. Genetik algoritmalar olasılık kurallarına göre çalışır. Programın ne kadar iyi çalışacağı önceden kesin olarak belirlenemez. Ama olasılıkla...

    https://www.biyologlar.com/genetik-algoritmalarin-farklari
  • Neden terliyoruz?

    Genel olarak sıcaklığının yükseldiği, dans, spor gibi fiziksel aktiviteler sırasında terleriz. Terleyerek vücudumuzun ısısını sabit tutmuş oluruz. Bunun için vücuda yayılmış en az 2 milyon ter bezi görev yapmaktadır. Fiziksel aktiviteler dışında da heyecan, korku, utanma ve sıkılma gibi pek çok olay, fizyolojik bir neden olmadığı halde bizi terletir. Vücut ısısı dış sıcaklıklar veya gerilim yüzünden artış gösterdiğinde kan dolaşımı hızlanır....

    https://www.biyologlar.com/neden-terliyoruz
  • DNA’nın yapısı

    J.Monod Temel biyolojik değişmez DNA’dır. İşte bunun için Mendel’in kalıtsıl çizgilerin değişmez taşıyıcısı olarak geni tanımlaması, Avery’nin bunu kimyasal olarak saptaması (Hershey’in de doğrulaması), Watson ile Crick’in de onun eşlenici değişmezliğinin yapısal temellerini açığa çıkarmaları, kuşkusuz, biyolojide yapılmış olan en büyük buluşlardır. Bunlara, bütün anlamını ve geçerliliğini bu yeni buluşlar yoluyla kazanmış olan...

    https://www.biyologlar.com/dnanin-yapisi-1
  • MİKROBİYOLOJİNİN KONUSU VE ALT DALLARI

    MİKROBİYOLOJİNİN KONUSU VE ALT DALLARI

    Mikrobiyoloji bilimi iki temel konu üzerinde odaklanmıştır: 1. Mikroorganizmaların temel yaşam işlevlerini anlamak, 2. Mikrobiyolojiyi insanoğlunun yararına olacak şekilde uygulamak. Aslında tüm hücrelerin pek çok ortak yönü vardır. Mikrobiyal hücreler, çok hücreli organizmaların hücreleri ile pek çok ortak özelliği paylaştığı için yaşamın kimyasal ve fiziksel temellerinin anlaşılmasında mikroorganizmalar üzerinde yapılan çalışmalardan...

    https://www.biyologlar.com/mikrobiyolojinin-konusu-ve-alt-dallari
  • Bitki Hastalıkları - Fitopatoloji

    Bitki Koruma içinde yer alan anabilim dallarından biri olan fitopatoloji, kelime anlamı olarak bitki hastalıkları bilimi olarak ifade edilir. Bitki Koruma; Bitkilerde hastalığa neden olan canlı ve cansız faktörleri, hastalıkların oluşumunu, hastalık etmenleriyle hasta bitkiler arasındaki ilişkileri, bitkileri hastalık etmenlerinden koruma yolları ile bitki hastalıklarının tedavi yöntemlerini araştıran bilim dalıdır. Fitopatoloji, bitki hastalıklarını 5 ana...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hastaliklari-fitopatoloji-1
  • Kulağın Anatomik yapısı

    Kulak 3 bölüme ayrılır: Dış kulak, orta kulak ve iç kulak. DIŞ KULAK Kulak kepçesi ile dış kulak yolundan oluşur. Bu yolun sonunda, orta kulakla dış kulağı ayıran kulak zarı bulunur. Kulak zarının üstteki bölümüne, gevşek parça ya da Shrapnell zarı, alttaki bölümüne ise gergin parça adı verilir. ORTA KULAK Orta kulak boşluğunun 6 çeperi vardır: Dış yan, iç yan, üst, alt, ön ve arka çeperler. Dış yan çeperin alttaki bölümü kulak zarına uyar;...

    https://www.biyologlar.com/kulagin-anatomik-yapisi
  • İÇ KULAK

    Dolambaç (labirent) adı da verilir. Şakak kemi ğinin kaya parçası (rocher) içinde yerleşmiştir; 2 bölümü vardır: Önde, işitmeye yarayan salyangoz (koklea); arkada, kırbacık ve kesecik adında 2 torbacıktan oluşan dalız (vestibül). Kesecikte, iç kulağın yarım çember biçimi 3 borusu sonlanır; dalız, dengeyi sağlar. Dolambaç (labirent), duyu, işitme ve denge hücreleriyle sıkı ilişkide bulunan dolambaç sıvılarını içerir. Sözkonusu hücrelerden çıkan...

    https://www.biyologlar.com/ic-kulak
  • Balığın Anatomik Yapısı

    Balık: Yalnız su içerisinde yaşayan solunum için gerekli oksijeni solungaçları yardımı ile sudan alan yumurtlamayla üreyen derisi çoğunlukla pullarla örtülü genellikle hava kesesi bulunan ve kalpleri iki gözlü omurgalı canlılardır. Balıkların sınıflandırılması: BALIKLAR;PİSCES 1.Üst sınıf:Agnatha (çenesizler) Sınıf: Cephalopidomorphi Altsınıf: Cyclostomata (yuvarlak ağızlılar) 2. Üst sınıf: Gnathostomata (çeneliler) 1.Sınıf: Chondrichthyes...

    https://www.biyologlar.com/baligin-anatomik-yapisi
  • Balıklarda Yüzgeçler (pinna) yüzgeç tipleri

    A:Tek yüzgeçler (median yüzgeçler) Dengeyi sağlarlar ve manevra yapmada rol oynarlar sayıları birden fazla olamakla birlikte gövdenin iki yanında yer almamaları nedeniyle tek yüzgeçler adını alır 1- sırt yüzgeci (pinna dorsalis): Sırt bölgesinde median çizgi üzerinde yer alır balıklara göre sayıları değişir 2- Anal yüzgeç (pinna analis): Genellikle anüsle kuyruk yüzgeçi arasında yer alır vatoz balıklarında ve deniz iğnelerinde bulunmaz 3- Kuyruk yüzgeci...

    https://www.biyologlar.com/baliklarda-yuzgecler-pinna-yuzgec-tipleri
  • KEDİLERİN ANATOMİK YAPISI

    Memeliler sınıfından Carnivorlar (etçil) takımından Felidea ailesinden Felis Catus linnaeus olarak tanımlanabilir. Kedigiller 4 cins olarak sınıflandırır. Felis (evkedisi) Panthera (aslan, kaplan, puma, jaguar) Neofelis (çinçilla) Acinomyx (çita) Ayrıca, Felis silvestris (vahşi kedi) olarakta bilinen kediler, aslan, kaplan, puma, vaşak, leopar ve çitanın yer aldığı Felidea ailesinin üyesidir. Bu ailede yer alan tüm türlerde dişiler ve erkekler birbirlerine benzer...

    https://www.biyologlar.com/kedilerin-anatomik-yapisi
  • Farklılaşma ve Polimorfizm

    Kanser; hücre çoğalması, farklılaşması ve ölümü arasındaki dengenin bozulmasıyla oluşur. Hücrede son farklılaşma; hücre döngüsünün durması ve hücreye özgü genlerin ifade edilmesiyle ilgili programının aktivasyonuyla sağlanır. Birbiriyle zıt bir program ilişkisi içinde olan hücresel büyüme ve farklılaşmanın genetik programı bağlaşıktır54. Örneğin kas hücrelerinin oluşması sırasında, çoğalan myoblastlar MyoD genini ifade eder, ancak büyüme...

    https://www.biyologlar.com/farklilasma-ve-polimorfizm
  • DNA Onarımı ve Polimorfizm

    DNA onarımında görev alan OGG1, ERCC1, XRCC1, XRCC2, XRCC3, XPC, XPD, XPF, BRCA2, MRE11, NBS1, Ku70/80, LIG4, RAD…vb. genlerin polimorfizmleri, proteinlerin işlevini ve bireylerin hasarlı DNA’yı onarma kapasitesini değiştirebilmektedir. Eksik onarım kapasitesi de genetik kararsızlığa ve dolayısıyla kanser oluşumuna neden olabilmektedir69. Ancak, DNA onarım genlerindeki polimorfizmler tek başlarına kanser risk çeşitliliğini açıklamak için yeterli değildir. Kanserle...

    https://www.biyologlar.com/dna-onarimi-ve-polimorfizm
  • Apoptozis ve Polimorfizm

    Programlı hücre ölümü olan “apoptozis”,hem hücresel homeostazisin devamlılığı hem de hücre çoğalması ve farklılaşmasında çok önemli olan hücre eliminasyonu için gerekli fizyolojik bir işlemdir. Apoptozis, nekrozis, otofaji, anoikis ve mitotik katastrof gibi programlı veya indüklenen hücre ölümleri tanımlanmış olmasına rağmen, içlerinde sistematik olarak en çok ve en iyi çalışılanı, apoptozisin moleküler işlergesi olmuştur. Apoptozis, genetik...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-ve-polimorfizm
  • Mutasyon Çeşitleri

    Fenotipik olarak kolayca görünebilen özellikler meydana getirirler. Belki gözle görülemezler ama, doku ve kanın incelenmesiyle ortaya çıkarılabilirler. Eğer bu tip bir mutasyon dominant ise birinci dölde görülebilir. İnsan mutasyonlarının oranı üzerindeki çalışmaların çoğu dominant görünebilir mutasyonlara dayanmaktadır. Bunların biri “chondrodystrophic cücelik”tir. Kol, bacak ve yapılarının kısalığıyla tanınırlar. Babası ve anası sağlam olan bir...

    https://www.biyologlar.com/mutasyon-cesitleri
  • İLGİNÇ BİTKİLER

    Arum zambağı Arum zambağı döllenmeye hazır hale gelince keskin kokulu bir amonyak gazı (NH3) yaymaya başlar. Çiçeğin son derece ilginç bir yapısı vardır. Polenlerinin bulunduğu bölüm beyaz yapraklı yapının içinde dip taraftadır ve dışarıdan görünmez. Bu yüzden sadece koku yaymak böceklerin dikkatini çekmek için yeterli değildir. Polenler döllenmeye hazır olduğunda zambak saldığı kokuyla birlikte çiçeğinin dışta kalan bölümünü de ısıtır. İşte...

    https://www.biyologlar.com/ilginc-bitkiler
  • BİTKİLERDE STRES

    Stres (baskı) faktörleri, bitkileri yaşamlarının herhangi bir döneminde ortaya çıkarak etkileyen ancak değişik tepkilerin alınmasına yol açabilen diğer bir deyişle özellikleri birbirine benzemeyen bitkileri değişik olarak etkileyen çevresel etmenlerdir. Doğadaki çok çeşitli biyotik ve abiyotik çevre etmenleri bitkilerde strese neden olurlar. Biyotik ve abiyotik stres etmenlerinin etkisi altında bitkilerde ortaya çıkan değişimler de stres olarak tanımlanır. Stres,...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-stres
  • SENTROZOM

    İkel bitkilerde ve hayvan hücrelerinin büyük bir kısmında bulunur, interfazda kural olarak çekirdeğin yanındadır. Üç ile beş milimikron uzunluğunda, birbirine dik, ER ve ribozom taşımayan, ortası saydam; çevresi her biri 9 mikrotubulus tripletinden oluşmuş iki silindir halinde görülür. Sayıları çoğunluk iki tanedir (Dip-losoma); bazı hücrelerde çok sayıda olabilir. Sentriyoluma, etrafındaki sentroplazma ile birlikte "C e n t r o s o m a" denir. Bölünme...

    https://www.biyologlar.com/sentrozom
  • İSKELET ve KAS SİSTEMLERİ

    İSKELET SİSTEMLERİ Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. * A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek olan, koruyan ve kaslara bağlanarak hareketi sağlayan iskelet sistemi bulunur. Hayvanlarda görülen iskelet dış ve iç iskelet olmak üzere iki tiptir. * 1. Dış İskelet Dış iskelet özel hücreler tarafından dışarıya salgılanan organik ve inorganik...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-ve-kas-sistemleri
  • Bitki Liflerinin Sınıflandırılması

    Bitki yapısındaki durumlarına göre lifler iki büyük gruba ayrılır: “Ksilem ya da odun lifleri” ve ksilem dışındaki çeşitli doku sistemlerinin lifleri olan “ekstraksilar lifler”.1.Ksilem Lifleri. Ksilem lifleri indirgenmiş trakeidler olarak kabul olunurlar diğer ksilem elementleri gibi aynı meristematik dokulardan gelişir. Bu lifler ortak bir kökene sahip olmalarına karşın morfolojik olarak ayrımlı şekiller gösterirler. Çeper ka­lınlaşması, geçit tipi ve...

    https://www.biyologlar.com/bitki-liflerinin-siniflandirilmasi
  • Dünya'da Organik Tarım Süreci

    İnsanlığın varoluşundan bu yana bilinmekte olan tarım, yüzyıllar boyunca insanoğlu ile birlikte değişime uğramıştır.Tarımdaki değişim, teknolojinin ve sanayinin gelişimi ile hız kazanmıştır. Özellikle hızlı nüfus artışı ile birlikte 1960-70’li yıllarda tarımda yeşil devrim adı verilen değişim başlatılmıştır. Bu amaçla değişimde sadece verim artışı hedeflenmiş, sentetik kimyasal tarım ilaçları ve mineral gübrelerin kullanımı artmıştır....

    https://www.biyologlar.com/dunyada-organik-tarim-sureci
  • Hücre iskeleti nedir ?

    Mikroflamentlerin görevleri Mikrotübüllerin görevleri Araflamentlerin görevleri Mikroflamentler 1-Kaslarda kasılma işlevini gerçekleştirirler(Aktin) 2-Hücre zarında endositoz ve ekzositoz gerçekleşmesini sağlarlar 3-Hücre organellerinin hareketleri ve yerlerinin düzenlenmesinde rol alırlar 4-Hücre boğumlanmasında rol alırlar 5-Hücre iskeletini oluştururlar Mikrotübüller 1-Sil kamçısentroil ve bazal cisimcikleri oluşumundan rol oynar 2-Sitoplazmik ve yapı ve...

    https://www.biyologlar.com/hucre-iskeleti-nedir-
  • Epidermisin Yapısı

    Epidermis gördüğü ayrımlı işlevlerden dolayı oldukça değişik hücre tipleri içerir. Genellikle epidermis hücreleri tek sıralı tabakalar oluşturur ve az derinliğe sahiptir. Epidermis yapısı. Enine (1,2) ve yüzeysel (3,4) kesitlerde capsella (Çoban çantası) perikarpının dış (1,3) ve iç. (2,4) epidermisleri. Sambucus (Mürver) gövdesin­de (5) ve Helleborus (Çöpleme) yaprağında (6) kutikulalı epidermis. Hücre şekli. Daha çok dikdörtgen seklinde olan epidermal...

    https://www.biyologlar.com/epidermisin-yapisi
  • Proteinler

    Genler taşıdıkları bilgileri kullanarak proteinleri oluşturur.Yine genler oluşturdukları bu proteinler sayesinde hücre veya organizma düzeyinde tüm biyokimyasal olayları takip eder.Bu biyokimyasal tepkimeler sonucunda organizmaların sahip oldukları fenotipler belirlenir.Protein sentezi prokaryotik hücrelerin sitoplazmasında sentezlenir.Proteinlerin translasyonu için genetik bilgiyi taşıyan bir DNA molekülü veya RNA’ya ihtiyaç vardır.Ayrıca DNA’daki genetik bilgiyi...

    https://www.biyologlar.com/proteinler
  • KSİLEMDE SU TAŞINIMI

    Bitkilerin çoğunda, ksilem su taşınım yolunun en uzun kısmını oluşturur. 1 m uzunluktaki bir bitkide su taşınım yolunun %99.5’den fazlası ksilem de bulunur. Uzun boylu ağaçlarda ksilem, yolun en büyük bölümünü oluşturur. Kökün bir ucundan diğer ucuna karmaşık olan yol ile karşılaştırılınca, ksilem, direnci düşük olan basit bir yoldur. Bundan sonraki kısımlarda, köklerden yapraklara suyun taşıımı için ksilemde suyun hareketinin nasıl...

    https://www.biyologlar.com/ksilemde-su-tasinimi
  • KÜTİN, MUMLAR VE SÜBERİN

    Bitkilerin atmosferle temas halindeki tüm kısımları, su kaybmı azaltan ve patojenik bakteri ve fungusların girişinin engellenme­sine yardımcı olan lipit tabakaları ile kaplıdır. Kütin, süberin ve mumlar bu tabakaların ana maddeleridir. Kütin sıklıkla bitkinin toprak üstü kısımlarında bulunurken, süberin toprak altı kısımları, odunsu gövdeler ve iyileşmiş yaralarda görülür. Mumlar ise hem kütin hem de süberinle işbirliği halindedir. Kütin, Mumlar ve...

    https://www.biyologlar.com/kutin-mumlar-ve-suberin
  • SEKONDER METABOLİTLER

    Bitkiler büyüme ve gelişmeleri sırasında işlevi olma­yan, çok sayıda ve çeşitli organik bileşikler üretirler. Bu maddeler sekonder metabolitler, ikincil ürünler veya doğal ürünler olarak bilinir. Bu kitabın çeşitli bö­lümlerinde değinilen fotosentez, solunum, çözünmüş madde aktarımı, taşınım, protein sentezi, sindirim, farklılaşma işlevlerinde veya karbonhidrat, protein ve lipitlerin oluşumda sekonder metabolitlerin, genellik­le, doğrudan rollerinin...

    https://www.biyologlar.com/sekonder-metabolitler
  • TERPENLER - TERPETIOİTLER

    Terpenler, ya da terpetıoitler, sekonder (ikincil) ürün­lerin en geniş sınıfını oluştururlar. Bu sınıfın çeşitli bileşikleri genellikle suda çözünmezler. Biyosentezleri asetil-CoA ya da glikolitik ara ürünler üzerinden ger­çekleşir. Terpenlerin biyosentezi tartışıldıktan sonra bu kimyasalların herbivorları nasıl uzaklaştırdığı ve buna karşılık bazı herbivorların terpenlerin toksik et­kisinden nasıl kaçındıkları incelenecektir. Terpenler Beş...

    https://www.biyologlar.com/terpenler-terpetioitler
  • FENOLİK BİLEŞİKLER

    Bitkiler, yapısında fenol grubu (aromatik halkasında işlevsel bir hidroksil grup içeren kimyasallar) taşıyan çok çeşitli sekonder ürünler üretirler. Bu kimyasallar fenolik bileşikler olarak sınıflandırılır­lar. Bitkisel fenolik’ler yaklaşık 10.000 çeşit bileşiğin yer aldığı kimyasal olarak heterojen bir gruptur. Bazı­ları sadece organik çözücülerde çözünürken, diğerleri karboksilik asit ve glikozitleri sayesinde suda çözü­nürler. Son grup ise...

    https://www.biyologlar.com/fenolik-bilesikler
  • AZOTLU BİLEŞİKLER

    Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik gliko­zitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zaman­da, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...

    https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler
  • Sera Gazlarının Ekolojik Denge Üzerindeki Olumsuz Etkileri Nelerdir

    Dünya üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece dünya ısınır Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına da sera etkisi denir Atmosferde bu gazların miktarının artması ısınmayı artırır. Günümüzdeki tehlike, karbondioksit ve diger sera gazlarinin miktarindaki artışın bu dogal sera...

    https://www.biyologlar.com/sera-gazlarinin-ekolojik-denge-uzerindeki-olumsuz-etkileri-nelerdir
  • PATOJENLERE KARŞI BİTKİSEL SAVUNMA MEKANİZMASI

    Bağışıklık sistemleri olmayan bitkilerin doğada her za­man bulunan bakteri, fungus, virus ve nematodların neden olduğu hastalıklara karşı direnç göstermeleri şaşırtıcıdır. Bu bölümde, bitkilerin enfeksiyona direnç oluşturmak üzere geliştirdikleri, antimikrobiyal ajan­ların üretimi ve bir tür programlanmış hücre ölümü olan aşırı duyarlı (hipersensitif) yanıt gibi (Bkz. 16. Bö­lüm) çeşitli savunma mekanizmalarına yer verilecek­tir. Son olarak,...

    https://www.biyologlar.com/patojenlere-karsi-bitkisel-savunma-mekanizmasi
  • Zooloji (Zoology)

    Zoo hayvanlar topluluğu logos bilim anlamında kullanılan bir kelime olduğundan Zooloji biyolojinin hayvanları çeşitli yönleriyle inceleyen bir dalıdır demek yanlış olmaz. Eski çağlarda yaşamış ve bugün soyu tükenmiş birçok tür ve günümüzde yaşayan bütün hayvanlar zoolojinin inceleme alanına girmektedir. İnsanların merak ve araştırma eğilimiyle ortaya çıkan zoolojinin insanlık tarihi kadar eski olma olasılığı vardır. İlk olarak Mısır İran ve Yunan...

    https://www.biyologlar.com/zooloji-zoology
  • BİTKİLERDE ODUNLU MAGINOLIOPSIDA GÖVDESİ (ODUNLU DİKOTİL GÖVDESİ)

    Enine kesitte odunlu Magnoliopsida gövdeleri çok farklılık gösterir. Bunlara ömek olarak Tilia (ıhlamur) gövdesi incelenecektir. Enine kesitte Tilia gövdesinin en dışında bazen tek sıra halinde zarar görmüş epiderma bulunabilir. Bunun altında düzenli sıralar halinde fellem (mantar) ve fellojen (mantar kambiyumu) hücrelerinin oluşturduğu periderm (sekonder koruyucu doku) yer alır. Epidermis ve mantardan oluşan yapıya kabuk adı verilir. Peridermin altında çok sıralı,...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-odunlu-maginoliopsida-govdesi-odunlu-dikotil-govdesi
  • GENETİK VE KANSER

    İnsan yaşamı boyunca çevresi ile sürekli olarak ilişki içindedir. Bu uyum devam ede geldiği sürece de ayakta kalabilmektedir. Embriyo döneminde anne karnında kan dolaşımı yolu ile başlayan etkileşim, daha sonraları yerini daha geniş alanlara bırakır. Beslenme,solunum ve sosyal ilişkiler gibi geniş çerçevede devam eden etkileşim, ölüm zamanı gelinceye kadar devam eder. Etkileşimde, uyumun uyumsuzluğa dönüşümü ölüm olarak adlandırılır. Hücre, çevresi ile...

    https://www.biyologlar.com/genetik-ve-kanser
  • BİTKİLEDER YAPRAK OLUŞUMU VE GÖREVLERİ

    Yaprak, gövdelerdeki apikal meristemden oluşan lateral bir organdır. Yaprağın doğrudan veya dolaylı olarak solunum, koruma, besin ve su depo etme, böcek yakalama ve sindirme, üreme, salgı, desteklere tutunma gibi birçok görevi olmasına karşın, önemlilerinden ikisi fotosentez (özümleme) ve terleme (transpirasyon ) olduğundan, şekli de işlevine uygun olarak geniş bir dış yüzeye sahip, yassılaşmış organdır. İyi gelişmiş bir havalandırma (aerankima) dokusuna...

    https://www.biyologlar.com/bitkileder-yaprak-olusumu-ve-gorevleri
  • DNA' ın %98'i ne işe yarar?

    Yeni bir araştırmayla Batı Avustralya Tıp Araştırma Enstitüsünden (WAIMR) genç bir araştırmacı, insan genomunun karmaşık yapısına açıklık getirdi. 12 Şubat 2009'da "Molecular Cell" sitesinde çevrimiçi yayınlanan bu yeni araştırma, insan genomunun sıralamasının üzerini örten bir gizem perdesini araladı -- DNA'mızın %98'inin amacı nedir? ABD'deki iki araştırma ekibiyle yapılan bir işbirliği kapsamında, WAIMR'dan Dr Archa Fox -- bilinmeyen bir nedenden...

    https://www.biyologlar.com/dna-in-98i-ne-ise-yarar
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ VE GÖREVLERİ

    Çeper tabakalarının sınıflandırılması: Her bitki hücresinin kendine özgü bir çeperi vardır. Hücre çeperlerinin kalınlıkları ve şekli hücrelerin yaşına ve tipine göre farklılık gösterir. Bir bitki dokusunu oluşturan hücrelerde orta lamel, primer çeper ve sekonder çeper olmak üzere genelde üç kısım ayırt edilebilir. Orta lamel, gelişimi hücre bölünmesini takiben başlar. Bölünmekte olan hücrenin merkezinde iğ ipliklerinin yoğunlaşmasıyla,...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi-ve-gorevleri
  • Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar

    Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar

    Omurgalılar yerleştikleri bütün yaşama ortamlarında egemenlik kurmuştur. Ana özellikleri sırtları boyunca uzanan omurgadır. Bunu dışındaki birçok özellikleriyle de diğer hayvanlardan ayrılırlar.

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlar
  • Ribozomların Biyosentezi

    Ribozomların Biyosentezi

    Tüm hücre komponentleri, ayrıcasız, biyosentez yoluyla, doğrudan yada dolaylı olarak DNA'dan köken alır. Ribozomların sentezi de DNA tarafından kodlanır. Ribozomların sentez yolu, çekirdekli hücrelerde (eukar-yotlarda) çekirdeksizlerden (prokaryotlardan) farklıdır. Bacillussubtilis'de DNA'nın % OJ3'ü 16 S rRNA'yı ve % 0.25'i 23 S rRNA'yı kodlar. Bundan ve diğer organizmalarda yapılan gözlemlerden anlaşıldığı kadarıyla DNA'nın belirli bir kısmı (cistron) rRNA...

    https://www.biyologlar.com/ribozomlarin-biyosentezi
  • SÜREKLİ DOKULAR

    Farklılaşmasını tamamlamış, bölünme yeteneğini kaybetmiş hücrelerin oluşturduğu dokulardır. Bu doku hücreleri bazen tekrar değişikliğe uğrayabilir ve yeniden bölünme yeteneği kazanabilirler. Genel olarak çekirdeği ve protoplazması olan her canlı hücre potansiyel olarak meristematik yetenek kazanabilir. Yetkin doku hücreleri genellikle meristematik hücrelerden daha büyük, şekilleri çok farklı, çekirdekleri genellikle hücre hacmine göre küçük,...

    https://www.biyologlar.com/surekli-dokular
  • Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen DNA zincirindeki belli bir uzunluktaki birimdir. Kromozom DNA'nın özel bir şekilde paketlenmesi sonucu ortaya çıktığına göre her kromozomda çok sayıda gen var demektir. Her bir gen diğerinden farklı bir şifre içerir ve farklı bir proteini kodlar. Eğer vücutta bir genin kodladığı proteine gereksinim varsa o gen aktif hale geçerek üzerindeki şifre, haberci RNA adı verilen bir yapı şeklinde kopyalanır. Bu yapı hücrenin sitoplazmasındaki ilgili birimlere gelerek...

    https://www.biyologlar.com/gen-nedir-gorevleri-nelerdir-gen-terapisi-nedir
  • BİTKİ ORGANLARI

    Kök: Kök genellikle bitkinin toprak altında gelişen, topraktan hanı besi suyunu absorbe ederek, sentez ve fotosentez bölgelerine iletilmesine yardımcı olan organdır. Bitkiyi toprağa bağlamak, hormon üretmek, fazla besinleri depo etmek, vejetatif üreme gibi görevleri de vardır. Bitkiler aleminde ilk kök, gövde ve yaprak şeklinde farklılaşma sporlu bitkilerden Bryophyta’da (karayosunları) başlar. Köklerin ilk örneği olan rizoidler, Marchantiales takımından olan...

    https://www.biyologlar.com/bitki-organlari
  • Mercekleri Çeşitleri ve Kullanım Alanları

    Mercek, ortak bir eksene sahip iki kırıcı yüzey vasıtasıyla sınırlanmış, cam, kuvars veya ışık kırıcı herhangi bir maddeden saydam maddelerden yapılan optik alettir. Mercekler içinden geçen ışınların yönünü değiştiren camlardır. Mercek içinden geçen ışınlar birbirine yaklaştığında cismin görüntüsü büyür ( Büyüteç ), ışınlar birbirinde uzaklaştığında ise cismin görüntüsü küçülür. Merceklerin iki yüzü küresel ( dışbükey - convex...

    https://www.biyologlar.com/mercekleri-cesitleri-ve-kullanim-alanlari
  • TRANSGENİK BİTKİLER (GDO) 'İN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ

    Transgenik bitkiler ya da diğer bir ifadeyle Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)'ın insan sağlığı üzerine olası etkilerini allerjik, antibiyotik dayanıklılık, yabancı DNA'nın yenmesi, karnabahar mozaik virüsü ve gıda kalitesi açısından incelemek mümkündür. Transgenik Bitkilerin Olası Allerji Etkileri. Belirli gıdalara karşı allerjisi bulunan bireyler, herhangi bir ürünü satın aldıklarında bunun içeriğini inceleyerek allerjik reaksiyona sebep olan...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkiler-gdo-in-insan-sagligina-etkileri
  • TRANSGENİK BİTKİLERDEKİ RİSKLER VE ENDİŞELER

    Dünya’da en yaygın olarak ticari üretime geçmiş olan bazı transgenik bitkilere ( mısır, pamuk soya ve kanola) Bacillus thuringiensis bakterisinden izole edilen Bt endotoksin geni ve Streptomyceses hygroscopicus bakterisinden izole edilen bar geni transfer edilmiştir. Bt geni bitkilere aktarıldığında bazı böceklere toksik olan bir protein üreterek bitkileri böceklere dayanıklı hale getirmektedir. Bar geni ise aktarıldığı bitkiyi bazı herbisitlere (ot öldürücülere)...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-bitkilerdeki-riskler-ve-endiseler
  • Bağışıklık Yetersizliği ve İmmün Sistem

    Bağışıklık yetersizliği hastalıkları ortak özellikleri infeksiyona duyarlığın artması olan çeşitli hastalıklardan oluşan bir gruptur. Birincil bağışıklık yetersizliği bağışıklık bozukluğunun olduğu yere göre sınıflanır : B hücresi (antikor yapan hücreler), T hücresi virus ve diğer mikroplarla savaşan ve/veya antikor yapan hücrelere yardım eden hücre), fagositoz (Mikropların savunma hücrelerinin içine alınıp parçalanması) işlemine ve komplemana...

    https://www.biyologlar.com/bagisiklik-yetersizligi-ve-immun-sistem
  • Genetiği değiştirilmiş canlılar

    Genetiği değiştirilmiş canlılar

    Genetik mühendisliğinin çeşitli teknikler kullanarak yaptığı müdahalelerle kalıtımsal değişikliğe uğrattığı organizmalar günümüzde İngilizce'de GMO. (genetically modified organism) Türkçe'de G.D.O. (genetiği değiştirilmiş organizmalar) kısaltılmış adıyla ifade edilmektedir. Bu teknikler rekombinant DNA ya da "rekombinant DNA teknolojisi" olarak bilinirler. Rekombinant DNA teknolojisi sayesinde DNA molekülleri tüpte (In vitro) yani canlı organizmanın ya da...

    https://www.biyologlar.com/genetigi-degistirilmis-canlilar
3WTURK CMS v8.1