Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1765 içerik listeleniyor

  • Kollenkima Tipleri

    Kollenkima Tipleri

    Hücre çeperi yapısı kollenkima hücrelerinin en önemli özelliklerindendir. Çeper ka­lınlaşması şekline göre üç tip kollenkima ayırt edilmektedir. 1-Plak Kollenkiması (Lamellar Kollenkima). Bu tipte kalınlaşmalar hücre­lerin teğetsel çeperlerinde meydana gelir. sambucus nigra’ mn (Mürver) gövde korteksinde ve Cochleria armoracia’mn petiyolünde bulunur. 2-Köşe Kollenkiması (Angular Kollenkima) . Bu tipte çeper maddesinin esas depo olunduğu kısım hücre...

    https://www.biyologlar.com/kollenkima-tipleri
  • Kollenkimaların Görevi

    Kollenkima büyüyen organların destek işini üstlenmiş mekaniksel bir dokudur. Kalın çeperler ve hücrelerin sıkıca bir arada olması kuvvetli bir doku oluşturur. Bu yapı daya­nıklılığı kaybetmeksizin organın büyümesine izin verir. Kollenkima hücreleri yüzeylerini arttırır ve çeper kalınlığım fazlalaştırır, böylece organ uzamasını sürdürürken kalın çe­perler de oluşabilmektedir. Kollenkima dokusu gerilme direncini ığilme ve plastısite özellikleri...

    https://www.biyologlar.com/kollenkimalarin-gorevi
  • SKLERENKİMA (SERT DOKU)

    Sklerenkima hücrelerinden oluşan bu doku ayrımlı şekil ve boyuta sahiptir; oldukça kalın, ligninleşmiş, sekonder çeperler taşır. Kelime olarak skleros=sert ve enchyma= dökülmüş sözcüklerinden türevlenmiştir, çeperin sertliğini belirtir. Bu dokunun hücrele­ri büyüme yeteneğini kaybetmiştir bu nedenle sklerenkima dokusu daha çok olgun organlarda yer alır. Bu doku bitkilere mekaniksel direnç sağlayan çok kalın sekonder çeperlere sa­hiptir ve genellikle ölü...

    https://www.biyologlar.com/sklerenkima-sert-doku-1
  • Hormonlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi

    Alm. Hormone (n.pl.), Fr. Hormones (m.pl.), İng. Hormones. Vücuttaki iç salgı bezlerinden ve bâzı hücrelerden salgılanarak, kan yoluyla hedef hücrelere varan, hücrelerdeki çeşitli metabolik olayları düzenleyerek vücutta çok önemli işler başaran kimyâsal maddeler. Vücutta hücrelerarası yönetimi sağlayan iki haberleşme sistemi vardır. Birisi sinir sistemidir, diğeri ise hormonal haberleşme sistemidir. Hormonal sistem sinir sistemine göre oldukça yavaştır. Her ne...

    https://www.biyologlar.com/hormonlar-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • Hücre Bölünmeleri

    Hücreler ya canlilarin büyüyüp gelismesi, rejenerasyonu ve dokularinin yenilenmesi ya da üreme faaliyetlerinin gerçeklestirilmesi amaciyla bölünür. Bölünmelere detaylariyla geçmeden önce hücrelerin niçin bölündükleri konusundaki görüslere yer verelim. Hücre, büyüklük bakimindan belirli bir sinira ulastigi zaman, kuramsal olarak ikiye bölünmesi gereklidir. Çünkü hücre genel olarak bir küre seklinde düsünülürse, büyümede hacim yüzey orantisi r3 / r2 'dir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-bolunmeleri
  • KASLAR VE ÖZELLİKLERİ

    Kas dokusu, hücrelerinde kasılma dediğimiz canlılık olayının ileri derecede geliştiği bir dokudur. İskelete bağlı kasların kasılması sonucunda vücudun bir bütün olarak duruşunun korunması ve anlamlı hareketleri sağlanır. Kalbin devamlı çalışması, solunum, bağırsakların hareketleri gibi yaşam önemi olan birçok olay da kas hücrelerinin kasılmasıyla sağlanır. Kas hücrelerinde, kimyasal enerjinin mekanik işe dönüştürülerek belli bir yönde kısalma...

    https://www.biyologlar.com/kaslar-ve-ozellikleri
  • Bitki Liflerinin Görevi

    Lifler çok eski yıllardan beri dokumacılıkta (tekstil sanayi), iplik ve halat yapı­mında kullanılır, böyle lif içeren bitkilere “lif bitkileri” adı verilir: Keten (Linum usitatis simum), Kenevir, Kendir (Cannabis sativa), Rami (Boehmeria nivea) ve Jüt’ün (Corchorus capsularis) lifleri bu bitkilerin kabuklarından elde edilir. Yaprakları ekonomik lif içeren bitkiler ise Sisal keneviri (Agave sisalina), Manila kene­viri (Musa textilis), Yeni Zelanda keneviridir (Phormium...

    https://www.biyologlar.com/bitki-liflerinin-gorevi
  • İSKELET KASI

    Bu doku vertebralı vücüdünda en fazla görülen doku olup kas olarak bildiğimiz yapıları oluştururlar. İsteğimiz dahilinde hareketler yapmamızı sağlarlar. İskelet kasının ışık mikroskobu ile de görülebilen birim yapısı ince uzun biçimi nedeniyle kas lifi de denen çok çekirdekli kas hücresidir. Birbirine paralel olarak düzenlenen fazla sayıda lif , çıplak gözle görülebilen fasikülleri oluşturmak üzere gruplar yapar. Fasiküller de bir araya gelerek kasın...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-kasi
  • MÜTASYONLAR ve MÜTAJENLER (Mutations and mutagens)

    Mütasyon canlınım genomunda beliren bir değişmedir. Genomu oluşturanda kromozomlar-daki DNA’ların tamamı olduğuna göre mütasyonu “canlının DNA’sının kantitatif(nicel) ya da ka-litatif (nitel)olarak değişmesidir.” Şeklinde tanımlamak mümkündür.Mütasyonlar çok çeşitlidirler. Ancak, gruplar altında toplanarak incelenebilirler. Önce çok hücrelilerde somatik ve germinatif mütasyon olarak iki kısma ayrılırlar. Somatik mütasyon , canlının vücut...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar-ve-mutajenler-mutations-and-mutagens
  • KALP KASI

    Kalbin kas duvarını yapan kalp kası enine çizgilenme göstermekle beraber yapısında iskelet kasından bazı farklılıklar gösterir. Hücrelerin ucuca gelerek yaptıkları diziler yanında komşu liflerinki ile bağlanmak üzere yan dallar verir. Yan dallar hücre gövdelerinden dar açılarla çıktıklarından diğer liflerin gidişine uygun seyrederler. Kalp kasında bağ dokusu azdır; iskelet kasındaki gibi düzenli kılıflar yapmaz. Kalp kası lifleri de dıştan bir eksternal...

    https://www.biyologlar.com/kalp-kasi
  • HÜCRE YAŞLANMASI (Cellular Aging)

    Yaşlanma genel anlamda bir eskime bir bozulma olayıdır. Bu çok kısa tanımdan başka tanımlar da yapılabilir: Bunların tümü de yaşlanmayı zamanın fonksiyonuna yani kinetiğe bağlarlar: Yapılan tanımlar bir organizma kadar bir hücre için de geçerlidirler. Hatta yıldızlar, galaksiler gibi cansız maddelerle, kültür gibi nicel olarak ölçülemeyen kavramlar için de yaşlanmadan söz edilmekte-dir.(1) Yaşlanmayla ilgili çalışmalar önceleri çok hücreli organizmalarla...

    https://www.biyologlar.com/hucre-yaslanmasi-cellular-aging
  • KÜLTÜRÜ YAPILACAK MİKROALGLERDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

    Kültür amaçlı çalışmalarda kullanılacak alglerde bazı özelliklerin olması gerekir. Kültürü yapılacak türler hem en yüksek miktarda hücre sayısına ulaşılmalı, hem de üretim ekonomik olmalıdır. Bu açıdan kültürü yapılacak alg türlerinde şu özellikler olmalıdır: 1. Hızlı büyüme özelliği göstermeli. 2. Besleyici değeri ve protein içeriği yüksek olmalı, özellikle proteinlerin sindirilebilme oranı yüksek olmalıdır. 3. Ortam koşullarındaki...

    https://www.biyologlar.com/kulturu-yapilacak-mikroalglerde-bulunmasi-gereken-ozellikler
  • DÜZ KAS

    Özellikle içi boş olmak üzere bir çok organda bulunur. Sindirim kanalında yemek borusunun ortasından anüsün iç sfinkterine kadar olan bölümünde, sindirim kanalına açılan bezlerin boşaltma yollarında, solunum yollarında soluk borusundan duktus alveolarise kadarki bölümünde, üriner boşaltma yollarında ve genital organlarda, arter, ven ve lemf damarlarının duvarlarında tabakalar oluşturarak; deride, dalak ve prostatın stromasında gruplar halinde veya tek tek...

    https://www.biyologlar.com/duz-kas
  • MİKROALG KÜLTÜR KOŞULLARI

    Mikroalg kültür sistemlerindeki önemli parametreler kültür ortamı, ışık, pH, havalandırma, tuzluluk ve sıcaklıktır. Çoğu durumda spesifik türler bu değişimlere toleranslı olabilmesine rağmen bu parametrelerin optimal olması gerekir. Ayrıca bu parametreler birbiriyle sıkı bir şekilde bağlıdır. Şartlara göre bir alg türü için optimal olan bir parametre diğer bir alg türü için optimal olmayabilir.(Lawens ve Sorgeloos, 1996). Kültür Ortamı Ticari olarak...

    https://www.biyologlar.com/mikroalg-kultur-kosullari
  • Epidermisin Yapısı

    Epidermis gördüğü ayrımlı işlevlerden dolayı oldukça değişik hücre tipleri içerir. Genellikle epidermis hücreleri tek sıralı tabakalar oluşturur ve az derinliğe sahiptir. Epidermis yapısı. Enine (1,2) ve yüzeysel (3,4) kesitlerde capsella (Çoban çantası) perikarpının dış (1,3) ve iç. (2,4) epidermisleri. Sambucus (Mürver) gövdesin­de (5) ve Helleborus (Çöpleme) yaprağında (6) kutikulalı epidermis. Hücre şekli. Daha çok dikdörtgen seklinde olan epidermal...

    https://www.biyologlar.com/epidermisin-yapisi
  • Epidermisin Görevi

    Toprak üstünde kalan bitki bölümlerinin epidemisinin normal işlevleri arasında terle me, mekaniksel koruma, stomalarla gaz alış verisi, su ve metabolik ürünlerin depo edilme­si sayılabilir. Epidermisin fotoperyodismi hızlandıran ve günlük yaprak hareketlerinde rol oynayan ışığın algılandığı bir yer olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Epidermisin yardımcı işlevleri arasında ise fotosentez, salgı ve absorpsiyon (em­me) süreçleri sayılabilir. Epidermis su depo...

    https://www.biyologlar.com/epidermisin-gorevi
  • STOMA (GÖZENEK) NEDİR

    Epidermisin bitkinin dış ortamı ile ilişkili hücre tabakası olduğu kanıtlandıktan sonra yine epidermisle ilgili olan ve gaz alış verişini sağlayan stomaları da incelemek gerekmektedir. Epidermis dokusunda bitkilerin gaz alış verişinde önemli olan, yaprak dokusundan su buharının geçişini hızlandıran (terleme) ve epidermis hücrelerinden ayrımlı olarak klorofiili, böbrek (fasulye) seklindeki iki hücrenin aralarında açıklık bırakarak oluşturdukla­rı yapıya...

    https://www.biyologlar.com/stoma-gozenek-nedir
  • Bitkilerde Terleme ve Stoma

    Bitkilerde Terleme ve Stoma

    BİTKİLERDE TERLEME Bitkilerde başlıca transpirasyon organları yapraklardır. Yapraklarla yapılan transpirasyonun büyük bir kısmı (%90) stomalar yardımıyla yapılır. Ancak çok az bir kısmı (%10) epidermis hücrelerinin üzerini örten kütiküla yoluyla gerçekleşmektedir. Bu terleme biçimde su buharı kütiküla üzerindeki çatlak ve yarıklardan geçerek atmosfere karışır. Otsu bitkilerin çoğunda gövde, çiçek ve meyvelerinde stoma bulunduğundan terleme bu organlar...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-terleme-ve-stoma
  • Stomaların Büyüklüğü ve Dağılışı

    Stoma açıklığının büyüklüğü bitki türüne göre değişiklik gösterdiği gibi aynı bitkide bulunduğu organa göre ve bir de stoma hücrelerinin turgor durumuna göre değişir. Stoma açıklığı küçük yapılıdır ( genişliği 3-12 mikron kadar olup, normal bitki hücrelerinin büyüklüğü bunun on katı kadardır). Bitki türüne ve bitkinin yaşadığı çevreye de bağlı olmak kaydı ile cm2 de stoma sayısı 1000 ile 60.000 kadardır. Fotosentetik alglerde stoma...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-buyuklugu-ve-dagilisi
  • Stomaların Hareket Mekanizmaları

    Stomaların açılıp kapanması hem stoma hücrelerinin hem de çevresindeki epidermis ve mezofil hücrelerinin turgor durumuna bağlıdır. Fakat stoma hücrelerinin turgor hali bu işte daha önemli bir rol oynar. Bekçi ya da kilit hücrelerinde yoğunluk arttıkça (suda çözünmüş tanecik sayısının artması) osmotik basınç artar ve komşu hücrelerden su alımı gerçekleşir. Su alan bekçi hücrelerinin daha ince yapılı olan dış çeperleri daha fazla esneyerek bekçi...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-hareket-mekanizmalari
  • Stomaların açılıp kapanmasına etki eden faktörler

    Stomaların açılıp kapanmasına etki eden faktörler

    Işık: Diğer koşullar (su, sıcaklık, CO2, O2) sınırlayıcı bir faktör olmadıkça stomalar genel olarak ışıkta açılır, karanlıkta ise kapanır. Stomaların kapanma hızı gündüz periyodunda absorbe ettiği ışık miktarına bağlıdır. Maksimumum stoma açıklığı için gereken ışık miktarı, maksimum fotosentez hızı için gereken ışık miktarından çok daha düşüktür. Bazı türlerde parlak ay ışığı dahi stomaların açılması için yeterli...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-acilip-kapanmasina-etki-eden-faktorler
  • Hücreler İle İlgili Bilinmeyenler

    Bunları Biliyor muydunuz? 1. Yumurta hücreleri, genel olarak canlıların hacimce en büyük hücreleri. İnsan yumurta hücresi yaklaşık 1,2 mm çapında. Bilinen en büyük hücreyse, devekuşunun yumurta hücresi. 2. Sinir sistemimizde oldukça uzun hücreler yer alıyor. Gövdeleri küçük olsa bile, birbirlerine ve kas hücrelerine uzanan akson ve dendritleri sayesinde 1 metreyi geçen uzunluklara erişebiliyorlar. Sırtımızın ortasından başlayıp ayağımıza kadar devam eden...

    https://www.biyologlar.com/hucreler-ile-ilgili-bilinmeyenler
  • TOPRAKTA VE SU İLİŞKİSİ

    Toprakta su içeriği ve suyun taşınım hızı büyük ölçüde toprak ti­pine ve yapısına bağlıdır. Farklı toprakların fiziksel özel­liklerinin büyük ölçüde değişebildiğini göstermektedir. Bu tabloya göre, bir uçta partikül büyüklüğü bir milimetre ya da daha fazla olabilen kum bulunur. Kumlu topraklar gram toprak başına nis­peten düşük bir yüzey alanına sahip olup, partiküller arasında bü­yük boşluklara ve kanallara sahiptir. Diğer uçta ise,...

    https://www.biyologlar.com/toprakta-ve-su-iliskisi
  • BİTKİ KÖKLERİ TARAFINDAN SUYUN ABSORBSİYONU

    Köklerden suyun etkili bir şekilde emilimi için kök yüzeyi ve toprak arasında yakın temas gereklidir. Su alınımı için gerekli yüzey alanını sağlayan bu temas, toprak içinde kök ve kök tüylerinin büyümesi sonucu en üst düzeye çıkar. Kök epidermis hücrelerinin uzan­tısı olan kök tüyleri, kökün yüzey alanını büyük öl­çüde arttırarak topraktan su ve iyonların absorbsiyon kapasitesini arttırır. 4 aylık çavdar (Secale) bitkilerinin kök tüylerinin,...

    https://www.biyologlar.com/bitki-kokleri-tarafindan-suyun-absorbsiyonu
  • KSİLEMDE SU TAŞINIMI

    Bitkilerin çoğunda, ksilem su taşınım yolunun en uzun kısmını oluşturur. 1 m uzunluktaki bir bitkide su taşınım yolunun %99.5’den fazlası ksilem de bulunur. Uzun boylu ağaçlarda ksilem, yolun en büyük bölümünü oluşturur. Kökün bir ucundan diğer ucuna karmaşık olan yol ile karşılaştırılınca, ksilem, direnci düşük olan basit bir yoldur. Bundan sonraki kısımlarda, köklerden yapraklara suyun taşıımı için ksilemde suyun hareketinin nasıl...

    https://www.biyologlar.com/ksilemde-su-tasinimi
  • SUYUN YAPRAKTAN ATMOSFERE GEÇİŞİ

    Hücre yüzeyinden hücreler arasındaki hava boşlukla­rına buharlaştıktan sonra su yapraktan dışarıya difüzyonla çıkar. Yaprak yüzeyini örten mumsu kütikula suyun hareketi için çok etkili bir engeldir. Yapraklar­dan suyun yaklaşık %5’inin kütikuladan kaybedildi­ği sanılmaktadır. Yapraklardan su kaybının yaklaşık tamamı genellikle yaprak alt yüzeyinde bol bulunan stomalardan, su buharı difüzyonuyla olur. Su yapraktan atmosfere çıkarken ksilem tarafın­dan...

    https://www.biyologlar.com/suyun-yapraktan-atmosfere-gecisi
  • TOPRAK BİTKİ ATMOSFER İLİŞKİSİ

    Suyun topraktan bitkiye oradan da atmosfere geçmesi farklı taşınım mekanizmalarını kapsar: . Toprakta ve ksilemde, su, basınç gradiyentine (∆Ѱp) yanıt olarak kütle akışıyla taşınır. . Buhar halde su en azından dıştaki havaya ulaşın­caya değin esas olarak difüzyonla hareket eder. Dış havada konveksiyon (kütle akışının bir formu) baskındır. . Su zarlardan taşınması sırasında, zarın iki yanın­da oluşan su potansiyelindeki farklılığa bağlı...

    https://www.biyologlar.com/toprak-bitki-atmosfer-iliskisi
  • TOHUM

    Tohum, tohumlu bitkilerin çoğalması ve yayılmasında rol oynayan organdır. Döllenmenin ardından, tohum taslaklarının değişimi sonucu meydana gelir. Bilindiği gibi, yumurtalıkta bir veya çok sayıda tohum taslakları (ovulum) bulunmaktadır. Bir tohum taslağı genellikle aşağıdaki kısımları içerir. Funikulus (göbek kordonu, göbek bağı): Tohum taslağını (ovulum) ovarvuma bağlayan ve ovaryumla tohum taslağı arasındaki irtibatı sağlayan uzantıdır. Funikulusun...

    https://www.biyologlar.com/tohum
  • DUYU ORGANLARI

    İnsanlar daima değişen bir çevre içinde yaşarlar.çevredeki değişen her durum ,içinvücudun bütün sistemleri kendini ayarlamak zorunda kalır.yani vücut dışardan gelen bilgilerizamanında değerlendirerek bunlara anlamlı ve uyumlu cevaplar çıkarır .Bu açıdan baktığımızda insanı çevresiyle devamlı bilgi aliş verişi içinde görürüz.Dış ortamdan gelen bilgiler duyu organları yoluyla sinir sistemine taşınır.Duyu organları içide özelleşmiş hücre grupları...

    https://www.biyologlar.com/duyu-organlari-1
  • KÜTİN, MUMLAR VE SÜBERİN

    Bitkilerin atmosferle temas halindeki tüm kısımları, su kaybmı azaltan ve patojenik bakteri ve fungusların girişinin engellenme­sine yardımcı olan lipit tabakaları ile kaplıdır. Kütin, süberin ve mumlar bu tabakaların ana maddeleridir. Kütin sıklıkla bitkinin toprak üstü kısımlarında bulunurken, süberin toprak altı kısımları, odunsu gövdeler ve iyileşmiş yaralarda görülür. Mumlar ise hem kütin hem de süberinle işbirliği halindedir. Kütin, Mumlar ve...

    https://www.biyologlar.com/kutin-mumlar-ve-suberin
  • FENOLİK BİLEŞİKLER

    Bitkiler, yapısında fenol grubu (aromatik halkasında işlevsel bir hidroksil grup içeren kimyasallar) taşıyan çok çeşitli sekonder ürünler üretirler. Bu kimyasallar fenolik bileşikler olarak sınıflandırılır­lar. Bitkisel fenolik’ler yaklaşık 10.000 çeşit bileşiğin yer aldığı kimyasal olarak heterojen bir gruptur. Bazı­ları sadece organik çözücülerde çözünürken, diğerleri karboksilik asit ve glikozitleri sayesinde suda çözü­nürler. Son grup ise...

    https://www.biyologlar.com/fenolik-bilesikler
  • AZOTLU BİLEŞİKLER

    Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik gliko­zitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zaman­da, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...

    https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler
  • DERİ (Cutis)

    Deri, insan vücudunun en büyük organı olup, yaklaşık alanı 1,5 – 2 m2, ortalama kalınlığı 1-2 mm (Göz kapaklarının derisi 0,5 mm, sırtın üst bölüm derisi 5 mm kalınlığında) ‘dir. Vücudu, mekanik, osmotik, kimyasal, ışık ve termal zararlı etkenlere karşı koruyan deri, vücut ısısının düzenlenmesinde (Termoregülasyon) de rol oynar. Ultraviyole ışığının etkisi ile D vitamininin oluşumu deri sayesinde gerçekleşir. Deri, sahip olduğu ter ve yağ...

    https://www.biyologlar.com/deri-cutis
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    Bütün organizmalar belirli şekillerini korumak için mekaniksel bir dayanağa gereksin­me duyarlar. Hayvanlarda bu destek iskelettir; bitkilerde ise bütün hücreler “hücre çe­peri” denilen sert bir yapı ile çevrilmiştir. Böylece protoplasmik olmayan çeper varlığı bitki hücrelerini hayvanlardan ayıran önemli bir özelliktir. Çok az bitki hücrelerinde çeper yoktur, az sayıda aşağı organizasyonlu hayvan hücreleri bitki hücrelerinin çeperi ile...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ BÜYÜMESİ

    Çeperin büyüme mekanizmasında “kalınlıkta büyüme” ve “yüzeysel büyüme” olarak iki tip gözlenir. Kalınlıkta büyüme genellikle sekonder çeperlerde izlenir; çeper maddesi üst üste tabakalar halinde birikir, buna “aposisyon” da denir. Kalınlıkta büyüme genellikle iki şekilde olur: birincisi dıştan hücre lumenine doğrudur, diğer bir deyimle “sentripetaldir, diğeri ise lumenden uzaklaşır, diğer bir deyimle “sentrifugal” dir. Çeperin yüzeysel...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi-buyumesi
  • Sinir Hücresi ve Çeşitleri

    Sinir dokuyu oluşturan en küçük yapıya sinir hücresi nöron denir. Sinir hücreleri görevlerine göre üç bölümde incelenir. 1.Duyu Sinirleri (Getirici sinirler): Duyu reseptörlerinden aldığı uyartıları beyin, omurilik gibi merkezi sinir sistemi organlarına ileten sinirlerdir. 2.Motor Sinirler (Götürücü sinirler):Merkezi sinir sisteminden aldığı emirleri kaslara veya bezlere ileten sinirlerdir. 3.Ara sinirler (Bağlayıcı sinirler):Merkezi sinir sisteminde bulunur.Motor...

    https://www.biyologlar.com/sinir-hucresi-ve-cesitleri
  • Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Mendel genetiği ya da Mendel kanunları, Avusturyalı bir papaz olan Gregor Mendel'in genetikgenetik kanunları. Mendel, manastırın bahçesinde bezelyeleri birbirleriyle çaprazlayarak (eşleştirerek) kalıtım için ilgi çekici sonuçlar buldu. Çalışmalarını yaptığı dönemde kromozom ve genlerin varlığı bilinmemesine rağmen, özelliklerin "faktör" adını verdiği birimlerle nesilden nesile aktarıldığını söyledi. Bahçe bezelyeleriyle yıllarca yapmış olduğu...

    https://www.biyologlar.com/gregor-mendelin-calismalari-ve-bilim-dunyasina-katkilari
  • Duyu Organları

    Yaşadığımız çevreyi algılamada insana yardımcı olan vücut kısımlarına duyu organları denir.Çevremizde olan değişiklikler almaç(Reseptör) denen sinir hücreleri ile alınır. 1.Tat ve koku Tat duyusu Dil, ağız boşluğuna hareket yeteneği sayesinde çiğneme,yutma ve konuşmaya yardımcı olur.Dil çizgili kastan yapılmış olan bir organ olup epitel doku ile örtülüdür.Dilin üzerindeki epitel hücreleri mitozla bölünerek reseptör hücrelerini , reseptör hücreleri...

    https://www.biyologlar.com/duyu-organlari
  • HORMONLAR

    Endokrin sistemi, endokrin bezlerden oluşmuştur.Bu bezler hormon adı verilen maddeler salgılayarak doğrudan kana verir. Belirli bir hormona tepki gösteren organa o hormonun hedef organı denir. Bazı hormonlar için bütün organlar hedef organdır. Ör:büyüme ve tiroksin hormonlarının hedef organları bütün vücut hücreleridir. Bir hormonun hedef organının yüzeyinde veya içinde, bu hormonu tanıyan özel reseptör proteinler bulunur. Kimyasal yapılarına göre hormonlar üç...

    https://www.biyologlar.com/hormonlar
  • KONİFER GÖVDESİ

    Açıktohumlu (Gymnospermae) bitkilerin bir sınıfını oluşturan konifer gövdelerine örnek olarak Pinus (çam) incelenecektir. Genç Pinus gövdesinin enine kesitinde en dışta kutikula ve onun altında bir veya birkaç tabakalı ve oldukça kalın çeperli epidermis yer alır. Epidermis altında, daha alt tabakalarda oluşan mantar kambiyumu epidermise doğru oldukça zarar görerek bozulmuş mantar dokusunu verir. Korteks parankimatik bir dokudur ve taninli pek çok hücre taşır....

    https://www.biyologlar.com/konifer-govdesi
  • PANGENEZİS VE GERM-PLAZMA KURAMLARI

    PANGENEZİS VE GERM-PLAZMA KURAMLARI

    PANGENEZİS Çoğu insan, bulunan eşey hücreleri]]ne rağmen, hala vücut parçalarının kalıtıma etki ettiğine inanılmaktaydı. Lamarck da bu görüşü desteklemiş, kazanılmış özelliklerin aktarıldığı yönünde fikirler ileri sürmüştür. Bununla beraber Darwin de ilk zamanlarında bu görüşü desteklemiş ve pangenezis denilen kuramı ileri sürmüştür. Pangenezisde her vücut hücresinin kana küçük bir gemmula ya da pangenezis denilen yapılar verdiği, bunların...

    https://www.biyologlar.com/pangenezis-ve-germ-plazma-kuramlari
  • CANLILARCA DESTEK VE HAREKET SİSTEMLERİ

    Canlılarda kas ve iskelet sistemi desteklik görevinin yanı sıra hareketi de sağlar.Canlıların hareketini sinir sistemi ve endokrin sistemi düzenler ve denetler. I.Bir Hücrelilerde Destek ve Hareket Bazı bir hücrelilerde pelikula denen hücre zarını örten bir yapı vardır.Bazen pelikula yapısına kalsiyum ve silisyum minerallerinin girmesi ile bir kabuk oluşur.Bir hücreliler iki şekilde hareket ederler. a.Pasif hareket:Bazı bir hücreliler içinde bulunduğu ortamın hareketi...

    https://www.biyologlar.com/canlilarca-destek-ve-hareket-sistemleri
  • BİTKİLERDE ODUNLU MAGINOLIOPSIDA GÖVDESİ (ODUNLU DİKOTİL GÖVDESİ)

    Enine kesitte odunlu Magnoliopsida gövdeleri çok farklılık gösterir. Bunlara ömek olarak Tilia (ıhlamur) gövdesi incelenecektir. Enine kesitte Tilia gövdesinin en dışında bazen tek sıra halinde zarar görmüş epiderma bulunabilir. Bunun altında düzenli sıralar halinde fellem (mantar) ve fellojen (mantar kambiyumu) hücrelerinin oluşturduğu periderm (sekonder koruyucu doku) yer alır. Epidermis ve mantardan oluşan yapıya kabuk adı verilir. Peridermin altında çok sıralı,...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-odunlu-maginoliopsida-govdesi-odunlu-dikotil-govdesi
  • GENETİK VE KANSER

    İnsan yaşamı boyunca çevresi ile sürekli olarak ilişki içindedir. Bu uyum devam ede geldiği sürece de ayakta kalabilmektedir. Embriyo döneminde anne karnında kan dolaşımı yolu ile başlayan etkileşim, daha sonraları yerini daha geniş alanlara bırakır. Beslenme,solunum ve sosyal ilişkiler gibi geniş çerçevede devam eden etkileşim, ölüm zamanı gelinceye kadar devam eder. Etkileşimde, uyumun uyumsuzluğa dönüşümü ölüm olarak adlandırılır. Hücre, çevresi ile...

    https://www.biyologlar.com/genetik-ve-kanser
  • Mendel genetiği

    Mendel’in 1. yasası: Allellerin ayrışım prensibi = Bağımsız ayrışım prensibi P: SS (anne) X ss (baba) kromozom sayısı:2n Bu karakterler çaprazlanır Muhtemel aleller: G: S (anneden) ve s (babadan) kromozom sayısı: n F1: Ss Çaprazlama sonucu oluşan karakter sarı renk tohumdur. Birbirlerinden belli bir karakterin farklı iki çeşidiyle ayırt edilen (iki allel) iki saf soyun aralarında çaprazlanması sonucu F1 dölünde, ana ve babadan yalnız birine benzeyen homojen...

    https://www.biyologlar.com/mendel-genetigi
  • ÇİÇEĞİN ANATOMİK YAPISI

    Çiçekli veya tohumlu bitkiler vejetatif gelişmeyi tamamladıktan sonra, eşeyli üremeyi gerçekleştirmek üzere çiçek denen generatif organları üretirler. Bitkiler aleminde ilk çiçek belirtilerine eğreltiotlarında rastlanır. Daha gelişmiş çiçekler kozalaklı bitkilerde ortaya çıkar. Gymnospermlerde (açık tohumlu bitkiler) örneğin bir çam bitkisinde (Pinus) çiçekler erkek ve dişi kozalaklardır. Pinus‘un erkek kozalakları bir eksen etrafında sarmal dizili...

    https://www.biyologlar.com/cicegin-anatomik-yapisi
  • İnsanda besinlerin sindirimi

    Besinlerdeki büyük moleküllü maddelerin,sindirim enzimlerinin etkisi ve metabolik yollarla parçalanarak kendilerini meydana getiren küçük yapı taşlarına ayrılmasına kimyasal sindirim(hidroliz) denir.Su önemli bir görev alır.Kimyasal sindirim ile proteinler aminoasitlere ,karbonhidratlar monosakkaritlere,yağlar yağ asidi ve gliserole parçalanarak hücre zarından geçecek küçüklüğe getirilir. İnsanlar ve hayvanlar vitamin üretemezler.Gerekli olan vitaminleri bitkilerden...

    https://www.biyologlar.com/insanda-besinlerin-sindirimi
  • İNSANDA DOLAŞIM SİSTEMİ

    İNSANDA DOLAŞIM SİSTEMİ

    İnsanda dolaşım sistemini oluşturan organlar;kalp,atardamarlar, toplardamarlar ve kılçal damarlardır. A-KALP İnsan kalbi dört odaçıklıdır.Üst odaçıklara kulakçık,alt odaçıklara karınçık adı verilir.Kalbin sağ bölümünde, sağ kulakçık ve sağ karınçık bulunur.Sağ kulakçığa üst ana toplar damar ile alt ana toplar damar bağlanır.Sağ karıçıkdan ise akçiğer atardamarı çıkar.Sağ kulakçık ile sağ kaınçık arasında üçlü kapakçık (trikusbit)...

    https://www.biyologlar.com/insanda-dolasim-sistemi
  • BİTKİ HÜCRELERİN YAPISI

    Bitki anatomisi ve morfolojisi laboratuvarında uygulamalı çalışmaların amacına ulaşması için hücrenin iyi tanınması gerekmektedir. Bu nedenle aşağıda hücre hakkında özet bilgi verilmiştir. Bilindiği gibi hücre, morfolojik ve fizyolojik olarak canlıların en küçük birimidir. Tipik bir bitki hücresi, hücre çeperi ve protoplast olarak ikiye ayrılabilir. Hücre çeperinin esas maddesi selüloz olmakla birlikte, hemiselüloz, pektin ve kitin (glikokaliks ) gibi...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucrelerin-yapisi
  • PLASTİTLER HAKKINDA AYRINTILI BİLGİ

    Plastitler meristem hücrelerindeki proplastitlerden oluşan yapıları, pigment içerikleri ve işlevleri farklı olan protoplazmik organellerdir. Genellikle renkli ve renksiz plastitler şeklinde ikiye ayrılırlar. Renkli olanlardan kloroplastlar fotosentezin oluştuğu organellerdir. Kromoplastlar ise karotinoid grubu pigmentler içermekte olup, çiçeklerin ve meyvelerin rengini verirler. Renksiz olanlar arasında en sık rastlananı amiloplastlardır. Bunlar bitkilerin değişik...

    https://www.biyologlar.com/plastitler-hakkinda-ayrintili-bilgi
3WTURK CMS v8.1