Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1304 içerik listeleniyor

  • OMURGALI VE OMURGASIZ HAYVANLARDA SOLUNUM SİSTEMİ

    Solunum olayları ile elde edilen enerji,hücrede ATP’nin yüksek enerjili bağlarının oluşturulmasında kullanılır.Hücrede gerçekleşen bu olaya Hücre solunumu denir. Hücrenin kendisinin , kan yada diğer vücut sıvılarının aracılığı ile yaptığı gaz alışverişine iç solunum denir.İç solunumda oksijen kandan hücreye karbondioksit ve su hücreden kana difüzyonla geçer. Kan dolaşım hızı,açığa çıkan CO2 miktarı ve kullanılan O2 miktarı yapılan...

    https://www.biyologlar.com/omurgali-ve-omurgasiz-hayvanlarda-solunum-sistemi
  • BİTKİ HÜCRELERİN YAPISI

    Bitki anatomisi ve morfolojisi laboratuvarında uygulamalı çalışmaların amacına ulaşması için hücrenin iyi tanınması gerekmektedir. Bu nedenle aşağıda hücre hakkında özet bilgi verilmiştir. Bilindiği gibi hücre, morfolojik ve fizyolojik olarak canlıların en küçük birimidir. Tipik bir bitki hücresi, hücre çeperi ve protoplast olarak ikiye ayrılabilir. Hücre çeperinin esas maddesi selüloz olmakla birlikte, hemiselüloz, pektin ve kitin (glikokaliks ) gibi...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucrelerin-yapisi
  • PLASTİTLER HAKKINDA AYRINTILI BİLGİ

    Plastitler meristem hücrelerindeki proplastitlerden oluşan yapıları, pigment içerikleri ve işlevleri farklı olan protoplazmik organellerdir. Genellikle renkli ve renksiz plastitler şeklinde ikiye ayrılırlar. Renkli olanlardan kloroplastlar fotosentezin oluştuğu organellerdir. Kromoplastlar ise karotinoid grubu pigmentler içermekte olup, çiçeklerin ve meyvelerin rengini verirler. Renksiz olanlar arasında en sık rastlananı amiloplastlardır. Bunlar bitkilerin değişik...

    https://www.biyologlar.com/plastitler-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • BİTKİ HÜCRELERİNİN PROTOPLAZMİK OLMAYAN BİLEŞENLERİNDEN ERGASTİK MADDELER

    Ergastik maddeler: Bitki hücrelerinin metabolizma ürünleri olup karbonhidratlar, proteinler, yağlar, kristaller, flavonoidler (antokyanlar ve antosiyaninler), tanenler, alkaloidler, glikozidler, kauçuk, reçine ve balsam gibi maddeler bu gruba girmektedir. Karbonhidratlar: Fotosentez ürünü olan karbonhidratlar, bitki hücrelerinde erimiş veya katı halde bulunan protoplazmik olmayan bileşikler şeklinde bulunurlar. Karbonhidratlardan nişasta ve inülin önemli bir grubu oluşturur....

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucrelerinin-protoplazmik-olmayan-bilesenlerinden-ergastik-maddeler
  • KROMOZOMLARIN KİMYASI

    KROMOZOMLARIN KİMYASI

    Kromozomların DNA, RNA, histon ve proteinden oluştuğu gösterilmiştir. Soma hücrelerinde 6 x 10~9, sperma ve yumurta çekirdeklerinde ise 3x10~9 miligram DNA'nın olduğu saptanmıştır. Poliployit hücrelerde DNA miktarı poliployidinin derecesine uygun olarak daha fazla bulunur. Belirli bir organizmadaki DNA ve histon miktarı, kural olarak bütün hücrelerinde ayrıdır. Buna karşılık RNA miktarı ve bazı proteinler hücreden hücreye değişiklik gösterir. DNA'nın miktarı gen...

    https://www.biyologlar.com/kromozomlarin-kimyasi
  • BİTKİLERDE KRİSTALLER ve GÖREVLERİ

    Kristaller: Pek çok bitki, metamölizma sonucu oluşan ve tekrar kullanılmayan klorür, fosfat, karbonat, silikan anhidritleri ve sülfatlar gibi birçok mineral asit tuzlarını (anorganik tuzlar) hücrelerinde depo ederler. Örneğin, metabolizma sonucu oluşan oksalik asit bitki için zararlıdır. Bu asit bitkinin köklerinden gelen kalsiyum ile birleşerek kalsiyum oksalat kristaline dönüşür ve hücreler için zararsız hale gelir. Sırasıyla koful (vakuol), sitoplazma. Hücre...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-kristaller-ve-gorevleri
  • WATSON – CRICK MODELİ

    WATSON – CRICK MODELİ

    Bitkilerin ve hayvanların büyük kısmında DNA tam olarak izole edilmiş ve hepsinin, deoksiriboz (seker), fosforik asit ve azotlu bazlardan meydana geldiği bulunmuştur (Şekil 1). DNA'da 4 baz da bulunur.. Bunlardan ikisi 'Purin' yani 'Adenin ve Guanin', diğer ikisi de 'Pirimidin' yani 'Sitozin' ve 'Timin' dir. Pürin ve pirimidin oranları belirli bir türün tüm hücrelerindeki DNA'larda aynıdır; fakat farklı türlerden alınan DNA örneklerinde bu oran değişir. Tüm DNA...

    https://www.biyologlar.com/watson-crick-modeli
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ VE GÖREVLERİ

    Çeper tabakalarının sınıflandırılması: Her bitki hücresinin kendine özgü bir çeperi vardır. Hücre çeperlerinin kalınlıkları ve şekli hücrelerin yaşına ve tipine göre farklılık gösterir. Bir bitki dokusunu oluşturan hücrelerde orta lamel, primer çeper ve sekonder çeper olmak üzere genelde üç kısım ayırt edilebilir. Orta lamel, gelişimi hücre bölünmesini takiben başlar. Bölünmekte olan hücrenin merkezinde iğ ipliklerinin yoğunlaşmasıyla,...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi-ve-gorevleri
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİNDE YER ALAN GEÇİTLER

    Sekonder çeperlerde derinlikleri, genişlikleri ve yapıları farklılık gösteren çukurluklara geçit denir. Geçitler kalınlaşmış çeperler arasında madde alış verişini sağlayan difüzyon alanlarıdır. Bitki hücrelerindeki başlıca geçit tipleri aşağıda verilmiştir. 1.Basit Geçitler: Çeper kalınlaşması devam etmeyip, kesintiye uğradığı yerlerde oluşan yalın geçitlerdir. Bu ince kalmış alanlarda orta lamel devam eder. Geçit çukurluğu üzerinde kemer...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperinde-yer-alan-gecitler
  • DOKULAR

    Canlıların bir kısmı tek hücrelidir. Bir kısmı ise organize olmuş ve yüksek organizasyonu oluşturmuş çok sayıda hücreden meydana gelmiştir. Bu yüksek organizasyonlu çok hücreli canlılarda aynı kökenden gelmiş, belli bir görevi yapmak üzere aynı şekilde özelleşmiş, aralarında mekaniksel, biyokimyasal ve fiziksel ilişki bulunan hücre gruplarına doku denir. Morfolojik doku tanımının yanı sıra fizyolojik doku tanımı yapanlar da vardır. Buna göre kökenleri...

    https://www.biyologlar.com/dokular
  • Messenger - Haberci - Ribonukleik Asit mRNA

    mRNA'lar, RNA-pplimeraz aracılığıyla DNA'nın kalıp olarak alınan kolundaki nukleotit dizilerinin kopya edilmesiyle elde edilen, en azından dört nukleotitten oluşmuş, tek kollu dizilerdir. Hücrede, tekrar tekrar kullanıldıklarından dolayı miktarları oransal olarak daha azdır (hücredeki tüm RMA'nın % 5'i kadardır). Polinukleotit - fosforilaz ile serbest nukleoziddifosfatlara kadar yıkılırlar. Bu enzim, interfazda mRNA'ların tekrar tekrar kullanımlarını denetler. Ekso...

    https://www.biyologlar.com/messenger-haberci-ribonukleik-asit-mrna
  • Ribozomların Biyosentezi

    Ribozomların Biyosentezi

    Tüm hücre komponentleri, ayrıcasız, biyosentez yoluyla, doğrudan yada dolaylı olarak DNA'dan köken alır. Ribozomların sentezi de DNA tarafından kodlanır. Ribozomların sentez yolu, çekirdekli hücrelerde (eukar-yotlarda) çekirdeksizlerden (prokaryotlardan) farklıdır. Bacillussubtilis'de DNA'nın % OJ3'ü 16 S rRNA'yı ve % 0.25'i 23 S rRNA'yı kodlar. Bundan ve diğer organizmalarda yapılan gözlemlerden anlaşıldığı kadarıyla DNA'nın belirli bir kısmı (cistron) rRNA...

    https://www.biyologlar.com/ribozomlarin-biyosentezi
  • Hücre Bölünmeleri

    Hücreler ya canlıların büyüyüp gelişmesi, rejenerasyonu ve dokularının yenilenmesi ya da üreme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla bölünür. Bölünmelere detaylarıyla geçmeden önce hücrelerin niçin bölündükleri konusundaki görüşlere yer verelim. Hücre, büyüklük bakımından belirli bir sınıra ulaştığı zaman, kuramsal olarak ikiye bölünmesi gereklidir. Çünkü hücre genel olarak bir küre şeklinde düşünülürse, büyümede hacim yüzey...

    https://www.biyologlar.com/hucre-bolunmeleri-1
  • KLONLAMA TEKNOLOJİSİ

    Biyoteknoloji alanında tuhaf bir gelişme olarak algılanan Klonlama konusu ilk defa Şubat 1997’de İskoçya’nın Edinburg kentinde ortaya çıkmış ve "Dünyanın sonu", "Frankenstein" gibi ifadeleri de içeren söylentilerle dünyaya yayılmaya başlamıştır. Aslında pek de ciddiye alınmayacak bu tür söylentilerin bu denli ciddiye alınması, işin içine çeşitli saygın bilim adamlarının ve dergilerin adlarının karışmasıyla olmuştur. Klonlama, temel olarak herhangi...

    https://www.biyologlar.com/klonlama-teknolojisi
  • AKTİF TAŞIMA ENDOSİTOZ VE EKZOSİTOZ

    Hücrelercanlı organizmalardır. Canlılıklarını sürdürebilmek için çeşitli maddelere ihtiyaç duyarlar. Bu maddeleri çevrelerinden alıp kullanırlar. Kullanım sırasında oluşan atık maddeleri de hücreden dışarıya atarlar. Tüm hücrelerde hücreyi çepeçevre saran Akışkan-Mozaik Zar yapısındaki hücre duvarı bulunur. Bu zar canlı bir yapı olduğu için seçici geçirgendir ve ancak belirli maddelerin geçişine izin verir. Küçük moleküller hücre zarındaki...

    https://www.biyologlar.com/aktif-tasima-endositoz-ve-ekzositoz
  • Klonlama Riskleri Nelerdir

    Yüksek Başarısızlık Oranı Bilinen ve uygulanan teknoloji ile başarı oranı yüzde 0.1 ile yüzde 3 arasında değişmektedir. Başka bir ifadeyle, 100 denemeden 97 ile 99.9’unun başarısızlıkla sonuçlanacağı anlamına gelmektedir. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir: Transfer edilen çekirdekle, ev sahibi yumurta birbiriyle uyumlu olmayabilir, çekirdek eklenmiş ev sahibi yumurta bölünmeye başlamayabilir veya uygun bir şekilde gelişmeyebilir. Embriyonun ev sahipliği...

    https://www.biyologlar.com/klonlama-riskleri-nelerdir
  • STOMALAR ve GÖREVLERİ

    Bitkilerin epidermis dokusunda bulunan, gaz alış verişinde rol oynayan, yaprak ayasından su buharının geçişini hızlandıran, klorofil içeren, genellikle böbrek şeklinde iki hücrenin karşılıklı gelen yüzleri arasında açıklık bırakarak oluşturdukları yapıya stoma denir. Stomalar yeşil bitkilerin toprak üstü organlarında; özellikle yaprak epidermasında, çiçek kısımlarında ve otsu gövdelerde bulunurlar. Genellikle kökte stoma bulunmaz. Bitkilere göre...

    https://www.biyologlar.com/stomalar-ve-gorevleri
  • Stoma tipleri

    Stomalar, stoma hücrelerindeki farklılığa göre Mnium, Amaryllis ve Gramineae olmak üzere üçe ayrılır. Bunlar aşağıda verilmiştir. Mnium Stoma Tipi: En basit stoma tipi olarak kabul edilir. Stoma hücrelerinin ventral çeperleri ince, dorsal çeperleri kalındır. Eğrelti otlarında görülür. Amaryllis (Amarillis) Stoma Tipi: Monokotil ve dikotil bitkilerde görülen yaygın bir stoma tipidir. Stoma hücrelerinin ventral çeperleri kaim, dorsal çeperleri incedir. Gramineae...

    https://www.biyologlar.com/stoma-tipleri
  • Gen Haritası Nedir?

    Popüler bilim, araştırmalarındaki sınırsızlığını çağımızın belki de en önemli nedenine “gen” lere yönelterek devam ettirmeye çalışıyor. İnsan gen haritası projesi, bitiş çizgisine geldi. Bu Proje, 250 milyon dolarlık maliyeti ile bugüne dek gerçekleştirilen en pahalı, en kapsamlı bilimsel çalışma. Araştırmayı destekleyenler, haritanın tümüyle çıkartılması sonucunda, ömrün uzamasının yanı sıra, kanserden kellik sorununun çözümüne,...

    https://www.biyologlar.com/gen-haritasi-nedir
  • TEMEL (PARANKİMA, DOLGU DOKU, ÖZEK DOKU) DOKU

    Bitkinin bütün organlarında bulunan, çeşitli fizyolojik ve biyokimyasal etkinliklere katılan canlı ve ince çeperli hücrelerden oluşmuş dokudur. Bitkilerin kök ve gövdelerindeki korteks, öz bölgesi, öz ışınları ve öz kolları, yaprakların fotosentetik dokusu olan mezofıl, çiçek kısımları, meyvelerin etli kısımları ile tohumların besin dokusu (endosperm) temel dokuca zengin bitki kısımlarıdır. Bu doku bitkilerde değişik görevler yaptığından, hücreleri...

    https://www.biyologlar.com/temel-parankima-dolgu-doku-ozek-doku-doku
  • Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen DNA zincirindeki belli bir uzunluktaki birimdir. Kromozom DNA'nın özel bir şekilde paketlenmesi sonucu ortaya çıktığına göre her kromozomda çok sayıda gen var demektir. Her bir gen diğerinden farklı bir şifre içerir ve farklı bir proteini kodlar. Eğer vücutta bir genin kodladığı proteine gereksinim varsa o gen aktif hale geçerek üzerindeki şifre, haberci RNA adı verilen bir yapı şeklinde kopyalanır. Bu yapı hücrenin sitoplazmasındaki ilgili birimlere gelerek...

    https://www.biyologlar.com/gen-nedir-gorevleri-nelerdir-gen-terapisi-nedir
  • BİTKİLERDE İLETİM DOKUSU

    BİTKİLERDE İLETİM DOKUSU

    İletim dokusu; topraktan alınan su ve suda erimiş tuzları bitkinin toprak üstü organlarına, sentez ve fotosentez sonucu oluşan ürünleri bitkinin diğer kısımlarına taşıyan dokudur. Bitkilerde iletim işini yapan bu doku ham besin suyunu taşıyan ksilem (odun dokusu), fotosentez ve sentez ürünlerini taşıyan floemden (soymuk dokusu) oluşur.

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-iletim-dokusu
  • Ksilem Nedir

    Vasküler bitkilerde su ileten başlıca dokudur. Bitkilerin merkez silindirini olşturan ksilem, yapı bakımından değişiklikler göstermektedir. Bu doku trake ve trakeidi içeren trakeal öğeler ile lifler ve parankima hücrelerinden oluşmuştur. Trakeler su ileten öğelerin en önemlilerindendir. Hücreleri oldukça büyüktür. Kalınlaşmış olan sekonder çeperler kenarlı geçitler içerir. Çeperler üç tabakalıdır. Parankima hücreleri ile trakelerin komşu çeperleri...

    https://www.biyologlar.com/ksilem-nedir
  • GEN SOKMA NEDİR ?

    Gen mühendisliği emekleme çağındadır ve bugün ancak deneme evresindedir. Gelecekte geniş uygulama alanı bulacağı kuşkusuzdur. Yalnız bu uygulamaların bir de tehlikesi vardır. Nitekim zamanımızdaki mikrobiyoloji uzmanlarının bir kısmı, gen mühendisliğinin bazı konularına şimdiden bir kısıtlama, yani bir çeşit ambargo konmasını önermektedir. Çünkü bu değiştirme denemelerinin yapılması sırasında, anti-biyotiklere dayanıklı, üstün yaşama gücü olan ve...

    https://www.biyologlar.com/gen-sokma-nedir-
  • ÜREME VE GELİŞME

    Tek bir bireyden çeşitli yollarla yeni yavruların oluşturulmasına eşeysiz üreme denir. Oluşan bireyler birbirleriyle ve ana canlı ile aynı kalıtsal özellik taşır.Eşeysiz üremeyi sağlayan temel olay Mitoz bölünmedir. Eşeysiz üreme şekilleri : 1-) Bölünerek çoğalma :Bakterilerde,mavi yeşil alglerde ve bütün ökaryotik tek hücrelilerde (Protista) görülür.Bölünme mitoz veya amitoz ile gerçekleştirilir.Eninne veya boyuna gerçekleşir.En hızlı üreme...

    https://www.biyologlar.com/ureme-ve-gelisme
  • BİTKİ ORGANLARI

    Kök: Kök genellikle bitkinin toprak altında gelişen, topraktan hanı besi suyunu absorbe ederek, sentez ve fotosentez bölgelerine iletilmesine yardımcı olan organdır. Bitkiyi toprağa bağlamak, hormon üretmek, fazla besinleri depo etmek, vejetatif üreme gibi görevleri de vardır. Bitkiler aleminde ilk kök, gövde ve yaprak şeklinde farklılaşma sporlu bitkilerden Bryophyta’da (karayosunları) başlar. Köklerin ilk örneği olan rizoidler, Marchantiales takımından olan...

    https://www.biyologlar.com/bitki-organlari
  • Genlerin Dünyası

    Bu bölümde ise DNA dünyasinin birazdaha derinliklerine inerek hem egitici hem de ilgi çekici bilgiler edinecegiz. DNA nin canlilarin genetik sifresi oldugunu siklikla duyariz.Belgesellerde dergilerde gazetelerde vs.Fakat genlerle ilgili olarak her zaman kafamizda soru isaretleri kalir.DNA ne demek? genler insanin neresinde bulunur veya genlerle nasil oynarlar gibi sorulardir bunlar.Aslinda pekte bahsedildigi kadar karmasik bir konu degildir.En azindan burada anlatilanlardan DNA ve genler...

    https://www.biyologlar.com/genlerin-dunyasi
  • Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Hücre Döngüsü ve Polimorfizm

    Gen değişimleri, onkogenlerin aşırı ifade edilmesi ve hücre döngüsü düzenleyicileri tümör gelişiminde önemli rol oynayan faktörlerdendir 1. Bunlardan hücre döngüsünün denetimi, çoğu biyolojik sürecin ve kansere yolaçabilen kontrolsüz hücre çoğalmasının anlaşılmasında asıl ilgi odağı durumundadır. Hücre döngüsünü düzenleyen sistemlerin pek çok bileşeninin kanserle bağlantısı olduğundan kanser, bir hücre döngüsü düzensizlik hastalığı...

    https://www.biyologlar.com/hucre-dongusu-ve-polimorfizm
  • Kromozomun Yapısı

    Kromozomun Yapısı

    Bitkilerde ve hayvanlarda her tür kendine özgü sabit sayida kromozom içerir. Kromozomlarin sayisi mitoz bölünmedeki düzenli ve kesin olaylarla sabit tutulur. Bir çok hayvan ve bitkide kromozom sayisi esittir. Fakat kromozomlardaki kalitim faktörleri farklidir. İlk defa 1840 yilinda botanikci HOFMEISTER tarafindan Tradescantia bitkisinin polen hücrelerinde görülmüs ve 1888 yilinda WALDEYER tarafindan da kromozom adi verilmistir. Hiçbir zaman yeniden yapilmazlar, ya eskiden var...

    https://www.biyologlar.com/kromozomun-yapisi
  • Trombositlerin özellikleri

    Megakaryosit denen dev hücrelerin sitoplazmik parçalarıdır. Balık,kurbağa,sürüngen ve kuşlarda çekirdekli ve gerçek hücresel yapılardır. Memelilerde sitoplazmik partiküllerdir.Gerçek hücre değillerdir. Normalde ömürleri 8-10 gündür. Kanın pıhtılaşmasında rol alırlar. Omurgalılarda trombositlerin yaptığı işi omurgasızlarda akyuvarlar yapar. Gerçek pıhtılaşma mekanizması omurgalılarda görülür. Memeliler hariç diğer omurgalılarda troımbositler kan...

    https://www.biyologlar.com/trombositlerin-ozellikleri
  • Canlılarda Sindirim Şekilleri

    A. SİNDİRİM ŞEKİLLERİ 1. Mekanik Sindirim Fiziksel etkilerle besinlerin daha küçük parçalara ayrılmasıdır. Besinlerin kimyasal yapısı değişmez. Bu olaylarla enzimlerin etki yüzeyi artırıldığı için, esas sindirim kolaylaştırılır ve hızlandırılır. 2. Kimyasal Sindirim Hücrelerin, protein, yağ ve karbonhidratlı bileşiklerden faydalanabilmesi için bunların hidroliz edilmesi gerekir. Hidroliz; besin maddelerinin su yardımıyla parçalanması reaksiyonlarına...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-sindirim-sekilleri
  • Robert Whittaker'ın Sınıflandırması

    Robert Whittaker tarafından yapılan sınıflandırmaya göre canlılar, öncelikli olarak hücre yapıları ve beslenme tipleri ile sindirim şekilleri göz önüne alınarak, 5 alem altında toplanır:1. Monera (Bakteriler): Zar ile çevrili gerçek organelleri bulunmayan hücrelere sahip olan bu canlılara örnek olarak, bakterileri ve mavi-yeşil algleri verebiliriz. Kitin yapıda bir hücre duvarı ve halkasal yapıda basit bir genetik materyal taşıyan bu canlılarda, amitotik hücre...

    https://www.biyologlar.com/robert-whittakerin-siniflandirmasi
  • Canlılardaki İnorganik Bileşikler

    Canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için gerekli olan mineral, tuz, su gibi inorganik molekülleri dışarıdan alırlar. Canlıların dışardan aldıkları bu moleküllere inorganik bileşik denir. Bu bileşikler ; 1-Su 2-Asit – Baz ve Tuzlar 3-Minerallerdir. İnorganik bileşikler: ►Hücrenin yapısına katılır. ►Düzenleyicidir. ►Yıpranan dokuların onarılmasını sağlar. ►Sindirime uğramazlar ve hücre zarından direk geçerler. ►Hücre tarafından sentezlenmezler....

    https://www.biyologlar.com/canlilardaki-inorganik-bilesikler
  • Tedavi amaçlı kullanımda embiryonik kök hücreler

    Son yıllarda klonlamanın, özellikle yaşlanmaya ve hastalıklara bağlı hücre ve doku kayıplarının tedavisinde ve üreme amaçlı olarak kullanılması gündemde. Yeni ilaçlar geliştirilmesi ve hastalık nedenlerinin ortaya çıkarılmasında da klonlama umut vaat ediyor. Bilimadamları, soyu tükenmekte olan canlıların gen havuzlarındaki çeşitliliği artırmak ve bu hayvanları çoğaltmak amacıyla da klonlamadan yararlanıyorlar. Ülkemizde de, TÜBİTAK Gen Mühendisliği ve...

    https://www.biyologlar.com/tedavi-amacli-kullanimda-embiryonik-kok-hucreler
  • Yapay Yumurta Hücreleri

    Lozan'da yapılan bir konferansta sunulan yeni bir klonlama yöntemi sa­yesinde, yumurta hücresi üretemeyen kadınların da günün birinde kendi ka­lıtsal özelliklerini taşıyan çocukları olabilecek. ABD'deki Cornell Üniver-sitesi'nden araştırmacıların çalışmala­rı henüz kuramsal düzeyde olsa da, kısır kadınlara umut veriyor. Araştır­macıların oluşturduğu yapay yumurta hücrelerinde, anne adayının kromo­zomlarının her birinin tek bir kopyası bulunuyor. Bu...

    https://www.biyologlar.com/yapay-yumurta-hucreleri
  • Genetik Bilimi ve Molekuler Genetik

    Dünyaya gelen bir çocuk göz rengi, saç şekli ve daha birçok özelliğini, kalıtım yoluyla ana babasından alır. Bir canlının taşıdığı tüm genetik bilgiler, kalıtım faktörü veya “GEN”in bir araya gelmesi ile oluşur. Canlı varlığın sahip olduğu hücre çekirdekleri içinde bulunan genlerin tamamına “GENOM” veya “GENETİK BİLGİ”denir. Bakteri, mavi alg ve birçok virüsde bu genom tek bir dezoksiribonukleik asit molekülünden oluşur. Tüm genler burada...

    https://www.biyologlar.com/genetik-bilimi-ve-molekuler-genetik
  • Belleğin Temel Taşı RNA

    1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...

    https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna
  • Kolorimetrik Yöntemlerle Biyolojik Parametrelerin İncelenmesi

    Kolorimetrik Yöntemler: test materyalin UV absorbsiyonunun ölçülmesi veya bir belirteç ile reaksiyonu sonucu oluşan renkli bir bileşiğin görünür alanda spektral olarak belirlenmesine dayanır. Mikropalet okuyucu cihazlar birçok deneyle paralellik göstermektedir. Reaksiyon sonucu oluşan renk ve şiddetine göre hücre sayısı ve olayları yansımaktadır. Kolorimetrik yöntemler aşağıdaki özellikleri yansıtmaktadır: a. Protein içerikleri (metilen mavisi, Coomassie blue,...

    https://www.biyologlar.com/kolorimetrik-yontemlerle-biyolojik-parametrelerin-incelenmesi
  • Organeller ve Görevleri

    Ribozom: Hücre içinde protein sentezi yapar. Zarsızdır. Endoplâzmik retikulum üzerinde dizilmiş hâlde veya sitoplâzma içinde serbest olarak bulunur. • Karaciğer gibi protein sentezinin çokça yapıldığı hücrelerde ribozom sayısı normalden daha fazla olur. Endoplâzmik Retikulum: Sitoplâzma içinde madde iletimini sağlayan kanallar sistemidir. Ayrıca bazı maddeleri depo eder. Üzerinde ribozom bulunan endoplâzmik retikuluma granüllü endoplâzmik retikulum denir. Tek...

    https://www.biyologlar.com/organeller-ve-gorevleri
  • Karyotip Nedir

    Karyotip, bir hücredeki kromozomlar özdeş çift kromozomlar halinde eşlendikten sonra belli bir düzene göre sıralanması. Her bireyin kromozom sayısı, şekli ve büyüklüğü onun karyotipini ifade eder. Karyotipten faydalanılarak çeşitli türlerin kromozom haritaları çıkarılabilmektedir. Kromozomlarda kısa kol p, uzun kol q adını alır. Kromozomlar boylarına, sentromerlerin yerine göre birden yirmi ikiye kadar numaralanmış ve yedi gruba (A,B,C,D,E,F,G)...

    https://www.biyologlar.com/karyotip-nedir
  • Eşey kromozomları

    İnsanların somatik hücrelerinde 46 kromozom bulunur. Dişideki 23 çift kromozom, mayoz bölünmede 22A+X şeklinde belirir. Yani her bir yumurta 22 otozom ve bir X kromozomuna yani gonozoma sahiptir. Erkekte ise, 46 kromozom mayoz sırasında 22 çifti birbirlerine benzer kromozomlar ve bir çifti de birbirine eş olmayan büyük bir X kromozomu ile daha küçük bir Y kromozomu şeklinde belirir. Yani meydana gelen spermatozoonlar 22A+X ve 22A+Y genomlarına sahiptir. İşte bu X ve Y...

    https://www.biyologlar.com/esey-kromozomlari
  • SOMATİK REKOMBİNASYON

    Rekombinasyon : Bir bileşiği oluşturan unsurların ayrılmalarını takiben yeniden birleşmeleri; tekrar bir araya gelmeye, genetikte homolog kromozomlar arasında cross-over sonucu gen kombinasyonlarının oluşumuna denir. Çeşitli bireylerde bulunan vasıflar döllenmeden sonra iki gametin birleşmesinden meydana gelen zigotta yeniden kombine olurlar. Şu halde genetik çalışmalar, ancak eşeyli üreyen organizmalarda yapılabilir. Dünyada yüksek bitkiler ve hayvanlar genellikle...

    https://www.biyologlar.com/somatik-rekombinasyon
  • KLONLAMA (KOPYALAMA)

    Kopyalama konusunu açiklamadan önce bazi terimlerin en anlama geldigini belirtelim. Kromozom : Kromozomlar, genetik materyalin (DNA) ' nin yardimci proteinlerle birlikte dönümler yapip katlanmasiyla ve kisalmasiyla olusan yogunlasmis yapilardir. Somatik hücre : Insanin veya baska bir canlinin esey hücreleri (üreme) disindaki tüm hücrelere somatik hücre denir.Örnegin deri hücresi, karaciger hücresi, kas hücresi gibi.Bu hücrelerin tasidiklari kromozom sayisi 2n ile gösterilir....

    https://www.biyologlar.com/klonlama-kopyalama
  • KRANİAL SİNİRLER (Nervi craniales)

    Beyinin değişik bölümlerine bağlanan 12 çift sinir, nervi craniales (Kranial sinirler CN) olarak adlandırılır. Bu sinirler.kafatası tabanındaki deliklerden geçerek kafatasının içine girerler veya kafatasından dışarı çıkarlar (Kafatasını terketmeyen CN VIII bir istisnadır.) Adlandırılmaları.fonksiyonel ve morfolojik özellikleri dikkate alınarak, numaralanmaları’ ise beyine bağlanış sırasına göre (önden arkaya doğru) yapılmıştır. Oniki çift kranial...

    https://www.biyologlar.com/kranial-sinirler-nervi-craniales
  • Genler Ve Kromozomlar

    Mendel’den sonra mitoz ve mayozun da açıklanmasıyla genlerin de bu hücrelerle dölden döle taşındığı kanıtlandı. 1. Eşeye Bağlı Kalıtım Tam renk körlüğü X ve Y üzerindeki homolog genlerle Balık pulluluk kulak memesi yapışıklığı Y’nin X’le homolog olmayan bölgesindeki genlerle Hemofili kırmızı ve yeşil renk körlüğü X’in Y ile homolog olmayan bölgesindeki genlerle İnsanda eşeye bağlı kalıtımın en tipik örneği hemofili ve kırmızı -...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-kromozomlar
  • KROMOZOM ANOMALİLERİ

    I- OTOZOMAL KROMOZOM HASTALIKLARI A- TRİZOMİK SENDROMLAR 1. Mongolizm (Down sendromu) 2. Trizomi 18 sendromu (Edwards sendromu) 3. Trizomi 13 sendromu (Patau sendromu) 4. Trizomi C sendromu 5. Trizomi 22 sendromu B. DELESYON SENDROMLARI 1. Kedi miyavlaması sendromu (Cri-du chat) 2. 4 No'lu kromozomun kısa kolunun delesyonu (Wolf-Hirschhorn sendromu) 3. 18 No'lu kromozomun kısa ve uzun kollarının delesyonları 4. Monozomi G sendromu (G Delesyon sendromu) 5. Halka (Ring) kromozomu sendromu...

    https://www.biyologlar.com/kromozom-anomalileri
  • KROMOZOM TEORİSİ

    Vücut Kromozomu : Genelde canlıların vücut hücrelerinde 2n-2 tane kromozom bulunur.Vücut hücreleri bir çok özellik bakımından benzer oldukları için homoloğ kromozom adını alırlar. Eşey kromozumu : Bütün diploit hücrelerde bir çift gonozom vardır.Bu kromozomlar canlının cinsiyetini belirlediği için gonozom adını alırlar. Bağlantı ve bağlı genler : Her kromozom üzerinde pek çok gen vardır ve bu genler lokus denilen belirli yerlerde bulunur.Aynı kromozom...

    https://www.biyologlar.com/kromozom-teorisi-1
  • Plazmoliz-Deplazmoliz Deneyi

    PLAZMOLİZ VE DEPLAZMOLİZ DENEYİN AMACI Soğan zarı hücresinde plazmoliz ve deplazmoliz olaylarını gözlemek. ARAÇ VE GEREÇLER > > Mikroskop > Lam > Lamel > Soğan > Tuzlu su > Saf su > Damlalık DENEYİN YAPILIŞI 1-) Bir soğanın katından çıkarılan zarı lam üzerine düz bir şekilde koyar ve üzerine de lameli kapatırız Hazırladığınız bu düzeneği mikros- kopla inceledikten sonra soğan zarınınüzerine damlalık yardımı ile bir miktar tuzlu...

    https://www.biyologlar.com/plazmoliz-deplazmoliz-deneyi
  • DERİ VE EKLENTİLERİ

    Deri ile eklentileri olan kıllar, tırnaklar, deri bezleri ve deride bulunan genel duyu reseptörleri integumentum commune (L. integumentum=örtü) veya İNTEGUMENTER SİSTEM başlığı altında ele alınır. Deri ve eklentilerini ayrı ayrı inceliyeceğiz. a.DERİ (Cutis) : Deri, insan vücudunun en büyük organı olup, yaklaşık alanı 1,5 – 2 m2, ortalama kalınlığı 1-2 mm (Göz kapaklarının derisi 0,5 mm, sırtın üst bölüm derisi 5 mm kalınlığında) ‘dir. Vücudu,...

    https://www.biyologlar.com/deri-ve-eklentileri
  • CİNSİYETİN BELİRLENMESİ

    CİNSİYETİN BELİRLENMESİ

    Tüm karakterlerin oluşmasında genler görev yapar. Benzer şekilde erkek ve dişi cinsiyetin oluşmasında da genler topluluğu olan kromozomlar görev yapar.

    https://www.biyologlar.com/cinsiyetin-belirlenmesi
3WTURK CMS v8.1