Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 1304 içerik listeleniyor

  • KALITSAL MATERYALİN DEĞİŞMESİ

    Genlerde meydana gelen değişmelere mutasyon,mutasyona uğrayan gene de mutant gen denir.Bireyin vuçüt hücrelerinde gerçekleşen mutastonlar sadece o bireyi etkiler,ançak eşey hücrelerinde mutasyon meydana gelir ise gelecek nesillere aktarılır.Mutasyonlar her durumda oluşmaz.Sıcaklık,bazı kimyasal maddeler,radyasyon ve pH ,mutasyonları(genlerin yapısını bozma) artıran etkenlerin başında gelir. Mutasyonlar iki grubda incelenir.Bunlar,kromozom mutasyonları ve nokta...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-materyalin-degismesi
  • KOLLENKİMA (PEK DOKU)

    KOLLENKİMA (PEK DOKU)

    Bitki ve bitki organlarına desteklik edip direnç kazandıran dokular “mekaniksel sis­temi” oluşturur. Böyle bir sistemde “kollenkima” ve “sklerenkima” denilen iki tip doku ayırt edilir ve her iki doku birden “sterom” olarak isimlendirilir. Kollenkima, colla=zamk ve enchyma=dökülmüş kelimelerinden türevlenmistir, dokuları sanki birbirine yapıştırır. Kollenkima çeperin kalın ve parlak oluşunu belirtir. Genel­likle büyümekte olan organlarda ve ancak otsu...

    https://www.biyologlar.com/kollenkima-pek-doku-1
  • Kollenkimaların Kökeni ve Yaşam Süresi

    Kollenkima, vaskular dokularla beraber prokambiyumdan kökenlenir ya da ayrıca temel meristemden gelişir. Genellikle korteks kollenkiması ve prokambiyum aynı meristemden kökenlenir. umbelli ferae ‘ den Apium graveolens’ de (Ke­reviz) kollenkima gelişmesi şekil de aşamalı olarak gösteri İmiştir. Gelişmenin erken evresinde petiyolün dış bölgelerinde salgı kanalı ve epidermis arasında boyuna bölünmeler başlar, bunların bazıları prokambiyumu, diğerleri korteksi...

    https://www.biyologlar.com/kollenkimalarin-kokeni-ve-yasam-suresi
  • Doku Mühendisliği

    Doku Mühendisliği

    Doku mühendisliği son yıllarda Estetik Plastik ve rekonstrüktif Cerrahi alanında önemli bir uğraş konusu haline gelmiştir.

    https://www.biyologlar.com/doku-muhendisligi
  • SKLERENKİMA (SERT DOKU)

    Sklerenkima hücrelerinden oluşan bu doku ayrımlı şekil ve boyuta sahiptir; oldukça kalın, ligninleşmiş, sekonder çeperler taşır. Kelime olarak skleros=sert ve enchyma= dökülmüş sözcüklerinden türevlenmiştir, çeperin sertliğini belirtir. Bu dokunun hücrele­ri büyüme yeteneğini kaybetmiştir bu nedenle sklerenkima dokusu daha çok olgun organlarda yer alır. Bu doku bitkilere mekaniksel direnç sağlayan çok kalın sekonder çeperlere sa­hiptir ve genellikle ölü...

    https://www.biyologlar.com/sklerenkima-sert-doku-1
  • Hormonlar Hakkında Ayrıntılı Bilgi

    Alm. Hormone (n.pl.), Fr. Hormones (m.pl.), İng. Hormones. Vücuttaki iç salgı bezlerinden ve bâzı hücrelerden salgılanarak, kan yoluyla hedef hücrelere varan, hücrelerdeki çeşitli metabolik olayları düzenleyerek vücutta çok önemli işler başaran kimyâsal maddeler. Vücutta hücrelerarası yönetimi sağlayan iki haberleşme sistemi vardır. Birisi sinir sistemidir, diğeri ise hormonal haberleşme sistemidir. Hormonal sistem sinir sistemine göre oldukça yavaştır. Her ne...

    https://www.biyologlar.com/hormonlar-hakkinda-ayrintili-bilgi
  • Hücre Bölünmeleri

    Hücreler ya canlilarin büyüyüp gelismesi, rejenerasyonu ve dokularinin yenilenmesi ya da üreme faaliyetlerinin gerçeklestirilmesi amaciyla bölünür. Bölünmelere detaylariyla geçmeden önce hücrelerin niçin bölündükleri konusundaki görüslere yer verelim. Hücre, büyüklük bakimindan belirli bir sinira ulastigi zaman, kuramsal olarak ikiye bölünmesi gereklidir. Çünkü hücre genel olarak bir küre seklinde düsünülürse, büyümede hacim yüzey orantisi r3 / r2 'dir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-bolunmeleri
  • Mayoz Bölünme

    Eseyli olarak üreyen canlilarin kromozom sayilarinin sabit kalmasi mitozdan farkli bir hücre bölünmesi ile olur. Bu bölünmede kromozom sayisi yariya iner. Bölünme sonrasinda her biri n sayida kromozom içeren gametler meydana gelir. Bu bölünme genel olarak esem hücrelerinde görülür. Mayoz bölünmede hücre kromozom sayisini bir defa arttirdiktan sonra iki defa bölünme geçirir. Bunlar mayoz I ve mayoz II olarak adlandirilir simdi bunlari ayri ayri görelim. Mayoz I Mitotik...

    https://www.biyologlar.com/mayoz-bolunme
  • Mitoz Bölünme

    Hücreler belli bir büyüklüge ulastiktan sonra; hücre yüzeyi, hücrenin besin alinimi, artik maddelerin atimi ve gaz alis verisi gibi ihtiyaçlarini karsilayamaz duruma gelir.Çünkü hücre bir küre olarak düsünülürse; hacim yariçapin küpüyle, yüzey ise karesiyle dogru orantili olarak büyür. Ayrica hücre büyüdükçe sitoplazma / çekirdek orani büyüyeceginden, çekirdegin etki alani küçülecektir.Bu durum hücre için tehlikelidir.Bu nedenlerden dolayi hücre, yüzeyini...

    https://www.biyologlar.com/mitoz-bolunme
  • KASLAR VE ÖZELLİKLERİ

    Kas dokusu, hücrelerinde kasılma dediğimiz canlılık olayının ileri derecede geliştiği bir dokudur. İskelete bağlı kasların kasılması sonucunda vücudun bir bütün olarak duruşunun korunması ve anlamlı hareketleri sağlanır. Kalbin devamlı çalışması, solunum, bağırsakların hareketleri gibi yaşam önemi olan birçok olay da kas hücrelerinin kasılmasıyla sağlanır. Kas hücrelerinde, kimyasal enerjinin mekanik işe dönüştürülerek belli bir yönde kısalma...

    https://www.biyologlar.com/kaslar-ve-ozellikleri
  • MÜTASYONLAR ve MÜTAJENLER (Mutations and mutagens)

    Mütasyon canlınım genomunda beliren bir değişmedir. Genomu oluşturanda kromozomlar-daki DNA’ların tamamı olduğuna göre mütasyonu “canlının DNA’sının kantitatif(nicel) ya da ka-litatif (nitel)olarak değişmesidir.” Şeklinde tanımlamak mümkündür.Mütasyonlar çok çeşitlidirler. Ancak, gruplar altında toplanarak incelenebilirler. Önce çok hücrelilerde somatik ve germinatif mütasyon olarak iki kısma ayrılırlar. Somatik mütasyon , canlının vücut...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar-ve-mutajenler-mutations-and-mutagens
  • KALP KASI

    Kalbin kas duvarını yapan kalp kası enine çizgilenme göstermekle beraber yapısında iskelet kasından bazı farklılıklar gösterir. Hücrelerin ucuca gelerek yaptıkları diziler yanında komşu liflerinki ile bağlanmak üzere yan dallar verir. Yan dallar hücre gövdelerinden dar açılarla çıktıklarından diğer liflerin gidişine uygun seyrederler. Kalp kasında bağ dokusu azdır; iskelet kasındaki gibi düzenli kılıflar yapmaz. Kalp kası lifleri de dıştan bir eksternal...

    https://www.biyologlar.com/kalp-kasi
  • HÜCRE YAŞLANMASI (Cellular Aging)

    Yaşlanma genel anlamda bir eskime bir bozulma olayıdır. Bu çok kısa tanımdan başka tanımlar da yapılabilir: Bunların tümü de yaşlanmayı zamanın fonksiyonuna yani kinetiğe bağlarlar: Yapılan tanımlar bir organizma kadar bir hücre için de geçerlidirler. Hatta yıldızlar, galaksiler gibi cansız maddelerle, kültür gibi nicel olarak ölçülemeyen kavramlar için de yaşlanmadan söz edilmekte-dir.(1) Yaşlanmayla ilgili çalışmalar önceleri çok hücreli organizmalarla...

    https://www.biyologlar.com/hucre-yaslanmasi-cellular-aging
  • Sklereidlerin Sınıflandırılması

    Sklereidlerin Sınıflandırılması

    Sklereidler şekil, büyüklük ve çeper özelliği bakımından dört gruba ayrılır: 1.Brakisklereidler. Bu grubu taş hücreleri denilen kısa, isodiametrik hücreler oluşturur. Gövdelerde, korteks ve kabukta, floemde ve meyvaların etli kısmında (armut, ayva) bulunur. Hücre sekli ve boyutu parenkimaya benzer, bu yönden parenkima hücrelerinden türevlendikleri söylenebilir. Sklereid tipleri. Armutun etli meyvasında taş hücreleri (1,2), Mum çiçeği gövde korteksinde taş...

    https://www.biyologlar.com/sklereidlerin-siniflandirilmasi
  • GENETİK İSTATİSTİK

    Canlılarda kalıtım ve değişim olgusunu inceleyen genetik bilimi çeşitli bilimsel inceleme yaklaşımları içinde olmuştur. Bu yaklaşımları; soy çözümlemesi (pedigree) içeren taransmisyon genetiği, kromozom incelemeleri içeren sitogenetik, genomik, proteomiks ve biyoinformatik alanlarını da kapsayan moleküler genetik çözümleme, ve populasyon genetiği olarak sıralayabiliriz. Moleküler genetik, gen fonksiyonlarının moleküler ve biyokimyasal çözümlemeleri yoluyla...

    https://www.biyologlar.com/genetik-istatistik
  • Epidermisin Yapısı

    Epidermis gördüğü ayrımlı işlevlerden dolayı oldukça değişik hücre tipleri içerir. Genellikle epidermis hücreleri tek sıralı tabakalar oluşturur ve az derinliğe sahiptir. Epidermis yapısı. Enine (1,2) ve yüzeysel (3,4) kesitlerde capsella (Çoban çantası) perikarpının dış (1,3) ve iç. (2,4) epidermisleri. Sambucus (Mürver) gövdesin­de (5) ve Helleborus (Çöpleme) yaprağında (6) kutikulalı epidermis. Hücre şekli. Daha çok dikdörtgen seklinde olan epidermal...

    https://www.biyologlar.com/epidermisin-yapisi
  • STOMA (GÖZENEK) NEDİR

    Epidermisin bitkinin dış ortamı ile ilişkili hücre tabakası olduğu kanıtlandıktan sonra yine epidermisle ilgili olan ve gaz alış verişini sağlayan stomaları da incelemek gerekmektedir. Epidermis dokusunda bitkilerin gaz alış verişinde önemli olan, yaprak dokusundan su buharının geçişini hızlandıran (terleme) ve epidermis hücrelerinden ayrımlı olarak klorofiili, böbrek (fasulye) seklindeki iki hücrenin aralarında açıklık bırakarak oluşturdukla­rı yapıya...

    https://www.biyologlar.com/stoma-gozenek-nedir
  • Stomaların Hareket Mekanizmaları

    Stomaların açılıp kapanması hem stoma hücrelerinin hem de çevresindeki epidermis ve mezofil hücrelerinin turgor durumuna bağlıdır. Fakat stoma hücrelerinin turgor hali bu işte daha önemli bir rol oynar. Bekçi ya da kilit hücrelerinde yoğunluk arttıkça (suda çözünmüş tanecik sayısının artması) osmotik basınç artar ve komşu hücrelerden su alımı gerçekleşir. Su alan bekçi hücrelerinin daha ince yapılı olan dış çeperleri daha fazla esneyerek bekçi...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-hareket-mekanizmalari
  • Stomaların açılıp kapanmasına etki eden faktörler

    Stomaların açılıp kapanmasına etki eden faktörler

    Işık: Diğer koşullar (su, sıcaklık, CO2, O2) sınırlayıcı bir faktör olmadıkça stomalar genel olarak ışıkta açılır, karanlıkta ise kapanır. Stomaların kapanma hızı gündüz periyodunda absorbe ettiği ışık miktarına bağlıdır. Maksimumum stoma açıklığı için gereken ışık miktarı, maksimum fotosentez hızı için gereken ışık miktarından çok daha düşüktür. Bazı türlerde parlak ay ışığı dahi stomaların açılması için yeterli...

    https://www.biyologlar.com/stomalarin-acilip-kapanmasina-etki-eden-faktorler
  • Difüzyon

    Herhangi bir maddenin yoğunluğunun yüksek olduğu bir ortamdan, düşük olduğu ortama geçmesine difüzyon denir. Her iki ortamdaki madde yoğunluğu eşitleninceye kadar geçiş devam eder. Madde yoğunluğundaki fark fazla ise difüzyon çok daha hızlı gerçekleşir. Aşağıda canlılarda organizmalarda meydana gelen difüzyon olayına bazı örnekler verilmiştir. Oksijren akciğerlerdeki alveollerden, difüzyon ile kana geçer. Kandan da oksijen yoğunluğunun düşük olduğu...

    https://www.biyologlar.com/difuzyon
  • X kromozomu inaktivasyonu

    X kromozomu inaktivasyonu

    X Kromozomu inaktivasyonu, dişi memeli hücrelerinde iki adet bulunan X kromozomlarından birinin inaktive edilmesi işlemidir.

    https://www.biyologlar.com/x-kromozomu-inaktivasyonu
  • SUYUN YAPRAKTAN ATMOSFERE GEÇİŞİ

    Hücre yüzeyinden hücreler arasındaki hava boşlukla­rına buharlaştıktan sonra su yapraktan dışarıya difüzyonla çıkar. Yaprak yüzeyini örten mumsu kütikula suyun hareketi için çok etkili bir engeldir. Yapraklar­dan suyun yaklaşık %5’inin kütikuladan kaybedildi­ği sanılmaktadır. Yapraklardan su kaybının yaklaşık tamamı genellikle yaprak alt yüzeyinde bol bulunan stomalardan, su buharı difüzyonuyla olur. Su yapraktan atmosfere çıkarken ksilem tarafın­dan...

    https://www.biyologlar.com/suyun-yapraktan-atmosfere-gecisi
  • Mantarların özellikleri üreme sistemleri ve çeşitleri

    FUNGİ( GERÇEK MANTARLAR) Mantarlar Hakkında Genel Bilgi Mantarların Fizyolojisi Mantarların Metabolizması Mantarların Üremesi Yapılarına Göre Mantarlar Basit Mantarlar Yüksek Mantarlar Mantarlar; ökoryot hücre tipine sahip hücre sayısı fazla ve hücrelerinde gerçek anlamda zar ile çevrili çekirdek ve birçok organeli olan(yanda şekilde görüldüğü gibi)( küf mantarları[ ekmek küfü, peynir küfü], mayalar[ bira mayası], şapkalı mantarlar bu gruba dâhildirler),...

    https://www.biyologlar.com/mantarlarin-ozellikleri-ureme-sistemleri-ve-cesitleri
  • ARILARIN ÜREMESİ VE SOSYAL DÜZEN

    Bütün arı cinsleri üç aşamadan geçerek ergin arı haline gelir. Bu aşamalar genellikle yumurta, larva (kurtçuk) ve pupa (koza) olarak isimlendirilir. Temelde bütün cinslerin kaynağı ana arının hücrelere bıraktığı yumurtadır. Cinslerin arasındaki farklılığı hücre büyüklüğü, beslenme şekli ve kuluçka süresi belirler. Yalnızca işçi arı ile ana arı döllenmiş yumurtadan, erkek arı ise döllenmemiş yumurtadan çıkar. Petek gözleri, işçi arı gözleri...

    https://www.biyologlar.com/arilarin-uremesi-ve-sosyal-duzen
  • DUYU ORGANLARI

    İnsanlar daima değişen bir çevre içinde yaşarlar.çevredeki değişen her durum ,içinvücudun bütün sistemleri kendini ayarlamak zorunda kalır.yani vücut dışardan gelen bilgilerizamanında değerlendirerek bunlara anlamlı ve uyumlu cevaplar çıkarır .Bu açıdan baktığımızda insanı çevresiyle devamlı bilgi aliş verişi içinde görürüz.Dış ortamdan gelen bilgiler duyu organları yoluyla sinir sistemine taşınır.Duyu organları içide özelleşmiş hücre grupları...

    https://www.biyologlar.com/duyu-organlari-1
  • BURUN VE KOKU DUYUSU

    Koku alma organı burundur.Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır,diğer taraftan da yutağa bağlanır.Mukus salgısı burun boşluğunun duvarlarını ve kılları nemli tutar.Böylece burundan giren kirli havanın hem temizlenmesi hem de kuru havanın nemlenmesi sağlanıp hava solunuma uygun hale getirilir. Her iki burun boşluğunun üst tarafında ,koku alma alanı olarak bilinen "SARI BÖLGE"bulunur.Bu bölgede koku reseptörleri vardır.Koku reseptörleri ,sadece mukus içinde...

    https://www.biyologlar.com/burun-ve-koku-duyusu
  • DİL VE TAT ALMA DUYUSU

    Yediğimiz ve içtiğimiz çeşitli maddelerin tatlarını almamıza yardımcı olan "TAT TOMURCUKLARI"dil üzerinde ve damağın geri bölgesinde yerleşmişlerdir.Dilin üzeri epitel doku ile örtülüdür.Tat alma tomurcukları ,dil üzerindeki "PAPİLLA"denilen yapılarda bulunurlar.Papillalar MANTARSI;ÇANAKSI;İPLİKSİ şekillerde olur.Tat tomurcukları tat reseptörleri ve destek hücrelerinden meydana gelmiştir.İnsan tarafından ayırt edilen tatlar genel olarak TATLI;EKŞİ;ACI;ve...

    https://www.biyologlar.com/dil-ve-tat-alma-duyusu
  • Otozomal dominant hastalıklar

    Aynı loküste yer alan bir gen çiftinin birinde oluşan fonksiyonel değişikliğin hastalığın oluşması için yeterli olduğu hastalıklar otozomal dominant kalıtım örneği gösterirler. Bu hastalıklarda sıklıkla normal gen ürünü yapısal bir proteindir. Aile ağacı dikey bir patern gösterir. Genetik hastalık her kuşakta kendini gösterir ve hastalığın saptandığı kişinin (indeks olgu) etkilenmiş bir ebeveyni bulunur. Otozomal dominant kalıtılan hastalıklarda...

    https://www.biyologlar.com/otozomal-dominant-hastaliklar
  • DERİ (Cutis)

    Deri, insan vücudunun en büyük organı olup, yaklaşık alanı 1,5 – 2 m2, ortalama kalınlığı 1-2 mm (Göz kapaklarının derisi 0,5 mm, sırtın üst bölüm derisi 5 mm kalınlığında) ‘dir. Vücudu, mekanik, osmotik, kimyasal, ışık ve termal zararlı etkenlere karşı koruyan deri, vücut ısısının düzenlenmesinde (Termoregülasyon) de rol oynar. Ultraviyole ışığının etkisi ile D vitamininin oluşumu deri sayesinde gerçekleşir. Deri, sahip olduğu ter ve yağ...

    https://www.biyologlar.com/deri-cutis
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    Bütün organizmalar belirli şekillerini korumak için mekaniksel bir dayanağa gereksin­me duyarlar. Hayvanlarda bu destek iskelettir; bitkilerde ise bütün hücreler “hücre çe­peri” denilen sert bir yapı ile çevrilmiştir. Böylece protoplasmik olmayan çeper varlığı bitki hücrelerini hayvanlardan ayıran önemli bir özelliktir. Çok az bitki hücrelerinde çeper yoktur, az sayıda aşağı organizasyonlu hayvan hücreleri bitki hücrelerinin çeperi ile...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi
  • Sinir Hücresi ve Çeşitleri

    Sinir dokuyu oluşturan en küçük yapıya sinir hücresi nöron denir. Sinir hücreleri görevlerine göre üç bölümde incelenir. 1.Duyu Sinirleri (Getirici sinirler): Duyu reseptörlerinden aldığı uyartıları beyin, omurilik gibi merkezi sinir sistemi organlarına ileten sinirlerdir. 2.Motor Sinirler (Götürücü sinirler):Merkezi sinir sisteminden aldığı emirleri kaslara veya bezlere ileten sinirlerdir. 3.Ara sinirler (Bağlayıcı sinirler):Merkezi sinir sisteminde bulunur.Motor...

    https://www.biyologlar.com/sinir-hucresi-ve-cesitleri
  • İŞİTME ve DENGE ORGANI (Organum vestibulocochleare)

    İşitme denge organı kısaca KULAK (L.auris, Gr.otos=kulak) olarak adlandırılır. Dış, orta ve iç olmak üzere üç bölümden oluşan kulak, merkez sinir sistemin­deki bağlantıları sayesinde SES ve YER ÇEKİMİ değişimlerini algılamada özelleşmiş, analitik kapasiteye sahip bir organımızdır. Kulakla ilgili hastalıklar, kulak- burun-boğaz bilim dalı (Otorinolaringoloji) hekimleri tarafından tedavi edilir. Dış, orta ve iç kulağı ayrı ayrı inceliyeceğiz. a. Dış...

    https://www.biyologlar.com/isitme-ve-denge-organi-organum-vestibulocochleare
  • Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Mendel genetiği ya da Mendel kanunları, Avusturyalı bir papaz olan Gregor Mendel'in genetikgenetik kanunları. Mendel, manastırın bahçesinde bezelyeleri birbirleriyle çaprazlayarak (eşleştirerek) kalıtım için ilgi çekici sonuçlar buldu. Çalışmalarını yaptığı dönemde kromozom ve genlerin varlığı bilinmemesine rağmen, özelliklerin "faktör" adını verdiği birimlerle nesilden nesile aktarıldığını söyledi. Bahçe bezelyeleriyle yıllarca yapmış olduğu...

    https://www.biyologlar.com/gregor-mendelin-calismalari-ve-bilim-dunyasina-katkilari
  • HORMONLAR

    Endokrin sistemi, endokrin bezlerden oluşmuştur.Bu bezler hormon adı verilen maddeler salgılayarak doğrudan kana verir. Belirli bir hormona tepki gösteren organa o hormonun hedef organı denir. Bazı hormonlar için bütün organlar hedef organdır. Ör:büyüme ve tiroksin hormonlarının hedef organları bütün vücut hücreleridir. Bir hormonun hedef organının yüzeyinde veya içinde, bu hormonu tanıyan özel reseptör proteinler bulunur. Kimyasal yapılarına göre hormonlar üç...

    https://www.biyologlar.com/hormonlar
  • KONİFER GÖVDESİ

    Açıktohumlu (Gymnospermae) bitkilerin bir sınıfını oluşturan konifer gövdelerine örnek olarak Pinus (çam) incelenecektir. Genç Pinus gövdesinin enine kesitinde en dışta kutikula ve onun altında bir veya birkaç tabakalı ve oldukça kalın çeperli epidermis yer alır. Epidermis altında, daha alt tabakalarda oluşan mantar kambiyumu epidermise doğru oldukça zarar görerek bozulmuş mantar dokusunu verir. Korteks parankimatik bir dokudur ve taninli pek çok hücre taşır....

    https://www.biyologlar.com/konifer-govdesi
  • PANGENEZİS VE GERM-PLAZMA KURAMLARI

    PANGENEZİS VE GERM-PLAZMA KURAMLARI

    PANGENEZİS Çoğu insan, bulunan eşey hücreleri]]ne rağmen, hala vücut parçalarının kalıtıma etki ettiğine inanılmaktaydı. Lamarck da bu görüşü desteklemiş, kazanılmış özelliklerin aktarıldığı yönünde fikirler ileri sürmüştür. Bununla beraber Darwin de ilk zamanlarında bu görüşü desteklemiş ve pangenezis denilen kuramı ileri sürmüştür. Pangenezisde her vücut hücresinin kana küçük bir gemmula ya da pangenezis denilen yapılar verdiği, bunların...

    https://www.biyologlar.com/pangenezis-ve-germ-plazma-kuramlari
  • CANLILARCA DESTEK VE HAREKET SİSTEMLERİ

    Canlılarda kas ve iskelet sistemi desteklik görevinin yanı sıra hareketi de sağlar.Canlıların hareketini sinir sistemi ve endokrin sistemi düzenler ve denetler. I.Bir Hücrelilerde Destek ve Hareket Bazı bir hücrelilerde pelikula denen hücre zarını örten bir yapı vardır.Bazen pelikula yapısına kalsiyum ve silisyum minerallerinin girmesi ile bir kabuk oluşur.Bir hücreliler iki şekilde hareket ederler. a.Pasif hareket:Bazı bir hücreliler içinde bulunduğu ortamın hareketi...

    https://www.biyologlar.com/canlilarca-destek-ve-hareket-sistemleri
  • BİTKİLERDE ODUNLU MAGINOLIOPSIDA GÖVDESİ (ODUNLU DİKOTİL GÖVDESİ)

    Enine kesitte odunlu Magnoliopsida gövdeleri çok farklılık gösterir. Bunlara ömek olarak Tilia (ıhlamur) gövdesi incelenecektir. Enine kesitte Tilia gövdesinin en dışında bazen tek sıra halinde zarar görmüş epiderma bulunabilir. Bunun altında düzenli sıralar halinde fellem (mantar) ve fellojen (mantar kambiyumu) hücrelerinin oluşturduğu periderm (sekonder koruyucu doku) yer alır. Epidermis ve mantardan oluşan yapıya kabuk adı verilir. Peridermin altında çok sıralı,...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-odunlu-maginoliopsida-govdesi-odunlu-dikotil-govdesi
  • SİNDİRİM ŞEKİLLERİ

    -Büyük ve karmaşık moleküllü besinlerin,kendilerini meydana getiren daha küçük moleküllere parçalanması (hidroliz),hücrezarın dan geçmesi veya emilmesi olaylarına Sindirim denir.Enerji maddesi olarak daha çok karbonhidratlar ve kısmen yağlar; yapı maddesi olarak proteinler,minareler ve yağlar;katalizör olarak yine minareler ve vitaminler kullanılır. Sadece bitkilerle beslenenlere (Herbivor),hayvanlarla beslenenlere (Kamnivor), her ikisi ilede beslenenlere (Omnivor)...

    https://www.biyologlar.com/sindirim-sekilleri
  • GENETİK VE KANSER

    İnsan yaşamı boyunca çevresi ile sürekli olarak ilişki içindedir. Bu uyum devam ede geldiği sürece de ayakta kalabilmektedir. Embriyo döneminde anne karnında kan dolaşımı yolu ile başlayan etkileşim, daha sonraları yerini daha geniş alanlara bırakır. Beslenme,solunum ve sosyal ilişkiler gibi geniş çerçevede devam eden etkileşim, ölüm zamanı gelinceye kadar devam eder. Etkileşimde, uyumun uyumsuzluğa dönüşümü ölüm olarak adlandırılır. Hücre, çevresi ile...

    https://www.biyologlar.com/genetik-ve-kanser
  • BİTKİLEDER YAPRAK OLUŞUMU VE GÖREVLERİ

    Yaprak, gövdelerdeki apikal meristemden oluşan lateral bir organdır. Yaprağın doğrudan veya dolaylı olarak solunum, koruma, besin ve su depo etme, böcek yakalama ve sindirme, üreme, salgı, desteklere tutunma gibi birçok görevi olmasına karşın, önemlilerinden ikisi fotosentez (özümleme) ve terleme (transpirasyon ) olduğundan, şekli de işlevine uygun olarak geniş bir dış yüzeye sahip, yassılaşmış organdır. İyi gelişmiş bir havalandırma (aerankima) dokusuna...

    https://www.biyologlar.com/bitkileder-yaprak-olusumu-ve-gorevleri
  • İNSANDA SİNDİRİM SİSTEMİ

    İnsandaki sindirim sistemi diğerlerine oranla gelişmiştir.Karaçiğer, pankreas ve tükrük bezleri gibi organlarda sindirim için gerekli salgıları üreterek sindirime yardımcı olur. A-Sindirim sisteminin kısımları İnsanda sindirim borusu, ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak,on iki parmak bağırsağı,kör bağırsak,kalın bağırsak,rektum ve anüs olmak üzere bölümlere ayrılır. Bu kanala,tükrük bezleri,mide çeperindeki bezçikler,karaçiğer,pankreas ve...

    https://www.biyologlar.com/insanda-sindirim-sistemi
  • Mendel genetiği

    Mendel’in 1. yasası: Allellerin ayrışım prensibi = Bağımsız ayrışım prensibi P: SS (anne) X ss (baba) kromozom sayısı:2n Bu karakterler çaprazlanır Muhtemel aleller: G: S (anneden) ve s (babadan) kromozom sayısı: n F1: Ss Çaprazlama sonucu oluşan karakter sarı renk tohumdur. Birbirlerinden belli bir karakterin farklı iki çeşidiyle ayırt edilen (iki allel) iki saf soyun aralarında çaprazlanması sonucu F1 dölünde, ana ve babadan yalnız birine benzeyen homojen...

    https://www.biyologlar.com/mendel-genetigi
  • Karaciğerin görevleri

    Karaciğerin görevleri

    Karaciğer 2500 yakın görevi yerine getirir.

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-gorevleri
  • İnsanda besinlerin sindirimi

    Besinlerdeki büyük moleküllü maddelerin,sindirim enzimlerinin etkisi ve metabolik yollarla parçalanarak kendilerini meydana getiren küçük yapı taşlarına ayrılmasına kimyasal sindirim(hidroliz) denir.Su önemli bir görev alır.Kimyasal sindirim ile proteinler aminoasitlere ,karbonhidratlar monosakkaritlere,yağlar yağ asidi ve gliserole parçalanarak hücre zarından geçecek küçüklüğe getirilir. İnsanlar ve hayvanlar vitamin üretemezler.Gerekli olan vitaminleri bitkilerden...

    https://www.biyologlar.com/insanda-besinlerin-sindirimi
  • TAŞIMA VE DOLAŞIM SİSTEMLERİ

    Çok hücreli organizmalarda besin maddelerinin oksijenin bütün hücrelere ulaştırılması için özel yapılara gereksinim duyulur.Bitkilerde bu yapıyı üstlenen sisteme Taşıma sistemi,hayvanlarda ise dolaşım sistemi denir. 1.BİR HÜCRELİLERDE TAŞIMA=Bir hücrelilerde belirli bir taşıma sistemi yoktur.Hücre için gerekli maddeler,hücre yüzeyinden ozmos,düfüzyon ve aktif taşıma ile alınır.Artık ürünlerde aynı şekilde hücre zarından dış ortama atılır.hücre...

    https://www.biyologlar.com/tasima-ve-dolasim-sistemleri
  • HERBARYUM TEKNİKLERİ

    Herbaryum en kısa ve açık tanımı ile, sıkıştırılarak kurutulmuş bitki ömekleri kolleksiyonudur. Ancak bu ömeklerin, kabul edilmiş belli bir sınıflandırma sistemine göre düzenlenmiş ve bilimsel araştırmalara ışık tutucu olabilmesi için, belirli yöntemler ve tekniklere göre toplanmış olması gerekmektedir. Bu bilgilerin ışığı altında oluşturulmuş bir herbaryum biyoloji, tıp, eczacılık, ziraat ve daha değişik bir çok konularda çalışacaklara bir...

    https://www.biyologlar.com/herbaryum-teknikleri-1
  • HERBARYUM TEKNİKLERİ

    Herbaryum en kısa ve açık tanımı ile, sıkıştırılarak kurutulmuş bitki ömekleri kolleksiyonudur. Ancak bu ömeklerin, kabul edilmiş belli bir sınıflandırma sistemine göre düzenlenmiş ve bilimsel araştırmalara ışık tutucu olabilmesi için, belirli yöntemler ve tekniklere göre toplanmış olması gerekmektedir. Bu bilgilerin ışığı altında oluşturulmuş bir herbaryum biyoloji, tıp, eczacılık, ziraat ve daha değişik bir çok konularda çalışacaklara bir...

    https://www.biyologlar.com/herbaryum-teknikleri-1
  • KANIN GÖREVLERİ ve PIHTILAŞMASI

    Kanın görevlerini dört bölümde inceleyebiliriz 1-Taşıma görevi:Kan hücreler için gerekli olan oksijeni hücrelere,hücrelerde oluşan karbondioksiti akçiğerlere taşır.Kan besin maddelerini,hormonları ve metabolizma artıklarınıda taşır. 2- Düzenleme görevi: Vücut ısısını ve vücut sıvısının PH oranını ayarlayarak değişmez tutar.Kanda albumin ve globulin proteinleri bulunur.Kan,hücre sıvısı ile doku sıvısının yoğunluğunu düzenler. 3-Savunma görevi:...

    https://www.biyologlar.com/kanin-gorevleri-ve-pihtilasmasi
  • Kök Hücre Ve Telomeraz

    Bundan farklı olarak, kök hücrelerin bu şekilde belirlenmiş bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz-1
3WTURK CMS v8.1