Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 744 içerik listeleniyor

  • BAKTERİLERDE RNA SENTEZİ

    BAKTERİDEN RNA SENTEZİ            A-Sentez için gerekli başlangıç elemanları:            1- Model DNA                            2- RNA polimeraz            3-Dört çeşit ribonükleotid trifosfatlar (ATP,GTP,CTP,UTP)               4-Mg ++ ya da Mn++ iyonları            B-Setezin genel görünümü:            1- RNA sentezi de DNA ‘da olduğu gibi 5’à 3’ yönünde...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-rna-sentezi
  • KASLAR VE ÖZELLİKLERİ

    Kas dokusu, hücrelerinde kasılma dediğimiz canlılık olayının ileri derecede geliştiği bir dokudur. İskelete bağlı kasların kasılması sonucunda vücudun bir bütün olarak duruşunun korunması ve anlamlı hareketleri sağlanır. Kalbin devamlı çalışması, solunum, bağırsakların hareketleri gibi yaşam önemi olan birçok olay da kas hücrelerinin kasılmasıyla sağlanır. Kas hücrelerinde, kimyasal enerjinin mekanik işe dönüştürülerek belli bir yönde kısalma...

    https://www.biyologlar.com/kaslar-ve-ozellikleri
  • İSKELET KASI

    Bu doku vertebralı vücüdünda en fazla görülen doku olup kas olarak bildiğimiz yapıları oluştururlar. İsteğimiz dahilinde hareketler yapmamızı sağlarlar. İskelet kasının ışık mikroskobu ile de görülebilen birim yapısı ince uzun biçimi nedeniyle kas lifi de denen çok çekirdekli kas hücresidir. Birbirine paralel olarak düzenlenen fazla sayıda lif , çıplak gözle görülebilen fasikülleri oluşturmak üzere gruplar yapar. Fasiküller de bir araya gelerek kasın...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-kasi
  • Dünya'da Organik Tarım Süreci

    İnsanlığın varoluşundan bu yana bilinmekte olan tarım, yüzyıllar boyunca insanoğlu ile birlikte değişime uğramıştır.Tarımdaki değişim, teknolojinin ve sanayinin gelişimi ile hız kazanmıştır. Özellikle hızlı nüfus artışı ile birlikte 1960-70’li yıllarda tarımda yeşil devrim adı verilen değişim başlatılmıştır. Bu amaçla değişimde sadece verim artışı hedeflenmiş, sentetik kimyasal tarım ilaçları ve mineral gübrelerin kullanımı artmıştır....

    https://www.biyologlar.com/dunyada-organik-tarim-sureci
  • Türkiye'de Organik Tarım Süreci

    Dünya ticaretinde 1970’li yıllarda başlayan organik tarımdaki gelişmelere uygun olarak, Avrupalı şirketler Türkiye’deki şirketlerden organik ürün talebinde bulundular ve böylece 1984’de organik tarım başladı. Organik tarım ilk kez, Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden kuru incir ve kuru üzüm ile Ege bölgesinde gerçekleştirildi. Daha sonra bu ürünlere kuru kayısı, fındık gibi ürünler de katılarak farklı bölgelere yayıldı. İlk yıllarda...

    https://www.biyologlar.com/turkiyede-organik-tarim-sureci
  • İDRAR VE ÜREME SİSTEMİ

    Embriyolojik ve fonksiyonel ortaklık (özellikle erkek idrar ve üreme organlarında) nedeniyle iki grup sistemi bu konu (İdrar ve üreme sistemi-Systema ürogenitale) içinde inceleyeceğiz. Systema ürogenitale’deki fonksiyonlardan biri idrarın yapılması ile iletilip dışarı atılmasıdır ki bu işi yapan organlara organa urinaria (İdrar organları-üriner organlar) denir. Üriner organlar birçok anatomist tarafından idrar sistemi (Systema renale) başlığı altında ele...

    https://www.biyologlar.com/idrar-ve-ureme-sistemi
  • Organik Tarımın Avantajları & Dezavantajları

    Avantajları * Türkiye’de sentetik kimyasallar çiftçilerin büyük bir kısmı tarafından ya çok az kullanılıyor, ya da hiç kullanılmıyor. Bu nedenle ekolojik tarıma geçişin kolay olması beklenebilir. * Üretici geliri ürüne bağlı olarak artıyor (Ortalama yüzde 10 artış olduğu tahmin ediliyor). * Fiyatı hızla artan kimyasal gübre, pestisit ve enerji girdilerinden tasarruf ediliyor. * Sözleşmeli tarımla üreticinin tüm ürününün alınması garanti ediliyor....

    https://www.biyologlar.com/organik-tarimin-avantajlari-dezavantajlari
  • Organik Tarım Nedir?

    Organik Tarım; üretimde kimyasal girdi kullanmadan, yönetmeliğin izin verdiği girdiler kullanılarak, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Organik tarımın amacı; toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, insan ve hayvan sağlığını korumaktır. Organik tarımın geçmişi 20.yüzyıla dayanmaktadır. Zira çevre bilinci ve ozon tabakasındaki incelme ve dünya geleceğinin tehlikeye girmesi gibi...

    https://www.biyologlar.com/organik-tarim-nedir
  • ÜRETER NEDİR

    Üreter’ler, idrarı pelvis renalis’ten vesica ürinaria (İdrar kesesi) ‘ya taşıyan, 25-30 cm uzunluğunda iki ince (Çapları 4-7 mm), muskuler borudur. M.psoas major’ların üzerine yaslanarak L 2 – L 5 omurlarının transvers çıkıntıları boyunca vertikal şekilde uzanan üreterler, iliak damarları (Vasa iliacae) çaprazlayıp pelvis boşluğuna girerler. Burada önce pelvis duvarında yollarına devam eden üreterler, daha sonra orta hatta yönelirler ve idrar kesesine...

    https://www.biyologlar.com/ureter-nedir
  • Endosimbiyoz Kuramı

    Endo” iç, içteki, içindeki; “simbiyoz” birlikte yaşam; "Endosimbiyoz" da birbirinin içinde beraber yaşama anlamında kullanılmaktadır. Bu kuram kloroplast ve mitokondrinin kendi genetik materyallerine sahip oluşlarının bulunması ile önerilmiştir. “Hücrenin içerisindeki her olay hücrenin kendisi tarafından yönetiliyorsa, bu organellerde bağımsız genetik materyal olmasının nedeni ne olabilir? sorusundan yola çıkılarak ortaya atılan bu kurama göre; ilkel bir...

    https://www.biyologlar.com/endosimbiyoz-kurami
  • ERKEK ÜREME SİSTEMİ

    Erkek üreme sistemini oluşturan erkek üreme organları (Organa genitalia masculina),cinse özgü hücrelerin (Spermatozoon) ve hormonların (Androjenler) oluşumunu sağlayan TESTİSLER ile GENITAL YOLLAR, EKLENTİ BEZLER ve CİNSEL BİRLEŞME ORGANI-PENİS’ten ibarettir. Erkeğin üremedeki sorumluluğu,- ürettiği spermatozoonları kadın üreme kanalına iletmek olduğundan, üremede erkek oldukça aktif olmak zorundadır. Kadın genital yollardan farklı olarak. erkek genital...

    https://www.biyologlar.com/erkek-ureme-sistemi
  • SUYUN YAPRAKTAN ATMOSFERE GEÇİŞİ

    Hücre yüzeyinden hücreler arasındaki hava boşlukla­rına buharlaştıktan sonra su yapraktan dışarıya difüzyonla çıkar. Yaprak yüzeyini örten mumsu kütikula suyun hareketi için çok etkili bir engeldir. Yapraklar­dan suyun yaklaşık %5’inin kütikuladan kaybedildi­ği sanılmaktadır. Yapraklardan su kaybının yaklaşık tamamı genellikle yaprak alt yüzeyinde bol bulunan stomalardan, su buharı difüzyonuyla olur. Su yapraktan atmosfere çıkarken ksilem tarafın­dan...

    https://www.biyologlar.com/suyun-yapraktan-atmosfere-gecisi
  • DUKTUS DEFERENS (Vas deferens,Sperma kanalı)

    Duktus deferens, epididimin kuyruk bölümünün ucundan başlayıp, epididim kanalının devamı şeklinde uzanan, kalın kassal bir borudur. Vas deferens 40-50 cm uzunluğunda olup. sadece spermiumlarm iletimiyle görevlidir. Önce scrotum içinde epididim’in iç yanında. testis’in arka kenarı boyunca yukarıya doğru seyreden vas deferens. daha sonra funiculus spermaticus içinde olarak inguinal kanalı geçer ve karın boşluğuna girer. Karın boşlu­ğuna girdikten sonra funiculus...

    https://www.biyologlar.com/duktus-deferens-vas-deferenssperma-kanali
  • Sıcak su kaynaklarının Kullanım alanları

    Sıcaklığı 60-180OC arasında değişen sular, elektrik enerjisi üretiminde kullanılabilir. Bunlardan sıcaklığı 150OC üzerinde olan jeotermal kaynaklar, yüksek basınçlı bir buhar haline geldiğinden buhar makinelerini işleterek elektrik enerjisi üretecek güce ulaştırır. Nitekim ülkemizde Afyonkarahisar-Gecek, Denizli-Kızıldere ve Sarayköy, Aydın Germencik, İzmir-Seferihisar ve Balçova, Kütahya-Sivas şu anda tespit edilmiş, en zengin jeotermal alanlardır. Ancak...

    https://www.biyologlar.com/sicak-su-kaynaklarinin-kullanim-alanlari
  • Biyolojinin İlkeleri

    Biyoloji, bilgiye ulaşmak için bilimsel metodu kullanır. Bilimsel teoriler, bilimsel gözlemlere dayanır ve bu teoriler, yeni araştırmalarla bazen geliştirilirler. Bilimsel teoriler aynı zamanda, daha gözlenmemiş bir fenomenin tahmin edilebilmesi için de kullanılabilirler. Biyolojik sistemler, bazen sistematik olarak modellenirler; ancak yine de - diğer bilim dallarında da olduğu gibi - teoriler sadece matematik kullanarak açıklanmazlar. Biyolojik bilimler, birkaç temel...

    https://www.biyologlar.com/biyolojinin-ilkeleri
  • AZOTLU BİLEŞİKLER

    Bitkisel sekonder metabolitlerin çoğunun yapısında azot bulunur. Bu grupta bulunan bileşikler arasında, insanlara toksisiteleri ve tıbbi özellikleri nedeniyle hayli ilgi çekici olan alkaloitler ve siyanojenik gliko­zitler ilk akla gelenlerdir. Bu bileşikler, aynı zaman­da, herbivorlara karşı savunma elemanları olarak da bilinir. Azotlu sekonder metabolitlerin pek çoğunun biyosentezi genel amino asitlerden gerçekleşir. Bu bölümde, alkaloitler, siyanojenik glikozitler,...

    https://www.biyologlar.com/azotlu-bilesikler
  • BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    BİTKİ HÜCRE ÇEPERİ

    Bütün organizmalar belirli şekillerini korumak için mekaniksel bir dayanağa gereksin­me duyarlar. Hayvanlarda bu destek iskelettir; bitkilerde ise bütün hücreler “hücre çe­peri” denilen sert bir yapı ile çevrilmiştir. Böylece protoplasmik olmayan çeper varlığı bitki hücrelerini hayvanlardan ayıran önemli bir özelliktir. Çok az bitki hücrelerinde çeper yoktur, az sayıda aşağı organizasyonlu hayvan hücreleri bitki hücrelerinin çeperi ile...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucre-ceperi
  • Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Gregor mendelin çalışmaları ve bilim dünyasına katkıları

    Mendel genetiği ya da Mendel kanunları, Avusturyalı bir papaz olan Gregor Mendel'in genetikgenetik kanunları. Mendel, manastırın bahçesinde bezelyeleri birbirleriyle çaprazlayarak (eşleştirerek) kalıtım için ilgi çekici sonuçlar buldu. Çalışmalarını yaptığı dönemde kromozom ve genlerin varlığı bilinmemesine rağmen, özelliklerin "faktör" adını verdiği birimlerle nesilden nesile aktarıldığını söyledi. Bahçe bezelyeleriyle yıllarca yapmış olduğu...

    https://www.biyologlar.com/gregor-mendelin-calismalari-ve-bilim-dunyasina-katkilari
  • KONİFER GÖVDESİ

    Açıktohumlu (Gymnospermae) bitkilerin bir sınıfını oluşturan konifer gövdelerine örnek olarak Pinus (çam) incelenecektir. Genç Pinus gövdesinin enine kesitinde en dışta kutikula ve onun altında bir veya birkaç tabakalı ve oldukça kalın çeperli epidermis yer alır. Epidermis altında, daha alt tabakalarda oluşan mantar kambiyumu epidermise doğru oldukça zarar görerek bozulmuş mantar dokusunu verir. Korteks parankimatik bir dokudur ve taninli pek çok hücre taşır....

    https://www.biyologlar.com/konifer-govdesi
  • İnsanda besinlerin sindirimi

    Besinlerdeki büyük moleküllü maddelerin,sindirim enzimlerinin etkisi ve metabolik yollarla parçalanarak kendilerini meydana getiren küçük yapı taşlarına ayrılmasına kimyasal sindirim(hidroliz) denir.Su önemli bir görev alır.Kimyasal sindirim ile proteinler aminoasitlere ,karbonhidratlar monosakkaritlere,yağlar yağ asidi ve gliserole parçalanarak hücre zarından geçecek küçüklüğe getirilir. İnsanlar ve hayvanlar vitamin üretemezler.Gerekli olan vitaminleri bitkilerden...

    https://www.biyologlar.com/insanda-besinlerin-sindirimi
  • CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

    Canlıları, benzerlik ve akrabalık derecelerine göre gruplara ayırmaya sınıflandırma denir. 2 tiptir.a) Suni b) Doğal 1)Suni (Ampirik) Sınıflandırma Canlıların dış görünüşlerine ve yaşadığı ortama bakılarak yapılan sınıflandırmadır. Aristo tarafından yapılmıştır. Canlılar Þ Bitkiler Þ a) Otlar b) Çalılar c) Ağaçlar Þ Hayvanlar Þ a) Havada b) Karada c) Suda Yaşayanlar Yaşayanlar Yaşayanlar Dış görünüş dikkate alındığından nitel gözlemlere...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-siniflandirilmasi
  • Ribozomal Ribonukleik Asitler (= rRNA) ve Ribozomlar

    Ribozomların Yapısı: Elektron mikroskobunda yoğun cisimler olarak görülürler. TISSIERES ve WATSON. 1959 yılında bakteri ribozomlarını Mg+ +'lu çözeltilerde çöktürdüklerinde, sedimantasyon sabitesi 70 S, 50 S ve 30 S olan parçacıklardan meydana geldiklerini gördüler. Ribozomlar, ribonukleik asit ve proteinden oluşmuştur. Bir bakteri hücresi yaklaşık 10.000 kadar ribozom içerdiği için, rRNA, tüm hücredeki RNA'nın yaklaşık % 75 - 85'ini oluşturur. Normal bir...

    https://www.biyologlar.com/ribozomal-ribonukleik-asitler-rrna-ve-ribozomlar
  • Gen Haritası Nedir?

    Popüler bilim, araştırmalarındaki sınırsızlığını çağımızın belki de en önemli nedenine “gen” lere yönelterek devam ettirmeye çalışıyor. İnsan gen haritası projesi, bitiş çizgisine geldi. Bu Proje, 250 milyon dolarlık maliyeti ile bugüne dek gerçekleştirilen en pahalı, en kapsamlı bilimsel çalışma. Araştırmayı destekleyenler, haritanın tümüyle çıkartılması sonucunda, ömrün uzamasının yanı sıra, kanserden kellik sorununun çözümüne,...

    https://www.biyologlar.com/gen-haritasi-nedir
  • Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen Nedir? Görevleri nelerdir ? Gen terapisi Nedir?

    Gen DNA zincirindeki belli bir uzunluktaki birimdir. Kromozom DNA'nın özel bir şekilde paketlenmesi sonucu ortaya çıktığına göre her kromozomda çok sayıda gen var demektir. Her bir gen diğerinden farklı bir şifre içerir ve farklı bir proteini kodlar. Eğer vücutta bir genin kodladığı proteine gereksinim varsa o gen aktif hale geçerek üzerindeki şifre, haberci RNA adı verilen bir yapı şeklinde kopyalanır. Bu yapı hücrenin sitoplazmasındaki ilgili birimlere gelerek...

    https://www.biyologlar.com/gen-nedir-gorevleri-nelerdir-gen-terapisi-nedir
  • Ekolojinin Politikası: Yeni Sınırlar, Yeni Aktörler konferansından notlar

    Ekolojinin Politikası: Yeni Sınırlar, Yeni Aktörler konferansından notlar

    “Bugünkü sorunlarımızın temelinde olan ama pek görünmeyen, marjinal olduğu düşünülen ya da nüve halindeki radikal ve eleştirel pratikleri nasıl görünür kılarız, bu pratiklerin gelişmelerine nasıl destek oluruz, onları nasıl teorize ederiz?” sorusundan çıktı Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Ekolojinin politikası: Yeni Sınırlar, Yeni Aktörler” konferansı. Geçen hafta sonu (27-28 ) Kasım’da iki gün boyunca  bizim de Yeşil Gazete olarak...

    https://www.biyologlar.com/ekolojinin-politikasi-yeni-sinirlar-yeni-aktorler-konferansindan-notlar
  • VİRÜS TRANSFERİ (TRANSDÜKSYON)

    Virüsler, bazen ürediği konukçudan taşındığı konukçuya gen aktarabilir. Bu taşımaya transdüksiyon denir. Doğal olarak bir virüs, bulaştığı hücreyi çoğunluk öldürür ve o zaman kalıtsal olarak bir öneme sahip değildir. Fakat bazı durumlarda virüs, kalıtsal materyalini girdiği hücrenin kalıtsal materyaline katarak (integre ederek), onun hızıyla çoğalmaya başlar ve bu durumda konukçu hücreye herhangi bir zarar vermez. Bu, "L i z o g e n i k D u r u m" olarak...

    https://www.biyologlar.com/virus-transferi-transduksyon
  • İNSAN ANATOMİSİ VE İSKELET

    Anatomik Duruş Baş dik ve alın öne bakan, kollar yanda ve sarkık olan, avuç içleri öne dönük, ayaklar birleşik ve ayak uçları öne doğru olan vücut duruşuna anatomik duruş denir. Anatomide kullanılan terimler vücudun bu durumuna göre tanımlanır ve adlandırılırlar. İnsan Vücudunun Ana Bölgeleri Vücudu yapan organ ve oluşumların daha iyi kavranılması, yerlerinin belirlenmesi ve hastalıkların kolay tanımlanması için vücut, bölgelere ayrılarak incelenir. ...

    https://www.biyologlar.com/insan-anatomisi-ve-iskelet
  • Tümör Aşısı Nedir?

    Tümör (kanser) aşıları kanseri tedavi etmek veya kanser gelişimini engellemek amacıyla geliştirilmiştir. Tümör aşıları vücudun bağışıklık sistemini tümöre karşı duyarlı hale getirmekte ve bağışıklık sisteminin vücudun diğer hücrelerine zarar vermeksizin kanser hücrelerini öldürmesini kolaylaştırmaktadır. Tümör aşıları koruyucu aşılar ve tedavi edici aşılar olarak iki gruba ayrılır. Tümör aşıları çeşitli kanserlerin tedavisinde yoğun...

    https://www.biyologlar.com/tumor-asisi-nedir
  • FOTOSENTEZ ve KEMOSENTEZİN KARŞILAŞTIRILMASI

    FOTOSENTEZ Yeşil bitkilerin havadan aldıkları CO2 yi topraktan aldıkları su ile birleştirip glikoz yapmaları ve oksijen vermeleri olayına fotosentez denir. Olay sadece klorofilli hücrelerde ve ışıklı ortamlarda gerçekleşir. A. FOTOSENTEZ REAKSİYONLARI Bu reaksiyonlar iki kademeden oluşur. Birinci kademede ışık kullanılarak, ikinci kademe için gerekli olan ATP ve NADPH2 ler üretilir. 1. Işıklı Devre Reaksiyonları Bu devre kloroplastın zar katmanları içinde yani...

    https://www.biyologlar.com/fotosentez-ve-kemosentezin-karsilastirilmasi
  • RESPİROSİT

    Nanotıp alanındaki önemli gelişmelerden biri de laboratuvar ortamında oluşturulan ve kırmızı kan hücrelerine benzeyen “respirosit”lerdir. Respirositler, işlev açısından, kırmızı kan hücrelerine yani eritrositlere benzeyen ve içlerinde oksijen taşıyan nanorobotlardır. Çapları 1 mikron olan respirositler kan dolaşım sisteminde rahatlıkla ilerleyebilir. Küre şeklinde bir respirosit 18 milyar atomdan oluşur. Elmasta olduğu gibi sıralanmış karbon...

    https://www.biyologlar.com/respirosit
  • Transgenik ürünler (GDO) ve potansiyel etkileri

    Gen aktarımlı ürünlerin, üretim ve kullanımının yaygınlaşmasının, getirileriyle birlikte götürülerinin de olduğu göz önünde bulundurularak halkı doğru bilgilendirmek gerekir. Türkiye’nin transgenik ürünler konusunda kendi sistemli alt yapısını (laboratuar, teknik eleman, personel) geliştirmesi, teknolojisini kendi üretmesi ve küresel sermayenin ülke tarımında bağımlılığa yol açacak zinciri kıracak bir politika izlemesi zorunludur. Tüzün Arık...

    https://www.biyologlar.com/transgenik-urunler-gdo-ve-potansiyel-etkileri
  • Gen Aktarımlı Canlılar - Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar - GDO / GMO

    Son yılların en gözde tartışmalarından biri genetik olarak değişikliğe uğratılmış organizmalar üzerinedir. Kısa adıyla GMO ya da GDO (Genetically Modified Organisms-Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), genetik müdahale yöntemleriyle genetik yapısına bitki, bakteri, virüs vb. herhangi bir başka canlıdan alınan gen veya genlerin aktarılmasıyla elde edilen yeni organizmalardır. Ekimi en yaygın genetiği değiştirilmiş bitkiler soya, mısır, pamuk ve kanoladır....

    https://www.biyologlar.com/gen-aktarimli-canlilar-genetigi-degistirilmis-organizmalar-gdo-gmo
  • Canlılarda Sindirim Şekilleri

    A. SİNDİRİM ŞEKİLLERİ 1. Mekanik Sindirim Fiziksel etkilerle besinlerin daha küçük parçalara ayrılmasıdır. Besinlerin kimyasal yapısı değişmez. Bu olaylarla enzimlerin etki yüzeyi artırıldığı için, esas sindirim kolaylaştırılır ve hızlandırılır. 2. Kimyasal Sindirim Hücrelerin, protein, yağ ve karbonhidratlı bileşiklerden faydalanabilmesi için bunların hidroliz edilmesi gerekir. Hidroliz; besin maddelerinin su yardımıyla parçalanması reaksiyonlarına...

    https://www.biyologlar.com/canlilarda-sindirim-sekilleri
  • Bağışıklık Sistemi

    Bağışıklık sistemi, insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan karmaşık bir sistemdir, vücudu yabancı ve zararlı maddelerden korur. Bu sistem vücudumuza giren milyonlarca bakteri, mikrop, virüs, toksin ve parazitlere karşı korunmak için düzenlenmiştir. İnsan vücudu, hastalıklara karşı bir savunma sistemiyle donatılmıştır ve bu yüzden de kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Hastalığa yol açan maddeler tarafından...

    https://www.biyologlar.com/bagisiklik-sistemi-1
  • GDO’LARIN TARIM VE ÇİFTÇİYE ETKİLERİ

    En yaygın aktarılan özellik herbisitlere dayanıklılık olup, bu çiftçilerin üretim maliyetlerini önemli ölçüde azaltmaktadır. Ticari üretimi yapılmakta olan GD ürünlere aktarılmış özellikler incelendiğinde, bunların daha çok girdiye yönelik, yani doğrudan çiftçiyi ilgilendiren herbisitlere dayanıklılık, böceklere dayanıklılık, virüslere dayanıklılık gibi özellikler olduğu görülmektedir. En yaygın olarak aktarılan özellik herbisitlere...

    https://www.biyologlar.com/gdolarin-tarim-ve-ciftciye-etkileri
  • Kol kemiği - Humerus

    Kol kemiği - Humerus

    Humerus, üsttarafın en büyük kemiği olup tipik bir uzun kemik yapısındadır ve iki ucu ve bir korpusu bulunur. Üst ve alt uçlar (Epiphysis proximalis et distalis) ile bir cisme (Diaphysis) ayrılarak incelenir. Kol, omuzdan dirseğe kadar olan bölümdür. Bu bölüm içinde “Kol kemiği” denilen tek bir kemik bulunur. Kol kemiği üst uçta kürek kemiği ile, alt uçta döner kemik ve dirsek kemiği ile eklemleşir. Kemiğin bir üst, bir alt ucu ve bunlar arasında uzanan bir...

    https://www.biyologlar.com/kol-kemigi-humerus
  • GDO' LU üRÜNLERE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

    Dünyada genetik yapısı değiştirilmiş canlıların ve bunlardan elde edilen gıdaların dağılımı hızla artmaktadır. Mısır ve soyadan üretilen yağ, un, nişasta, glikoz şurubu, sakkaroz, fruktoz içeren gıdalar; bisküvi, kraker, pudingler, bitkisel yağlar, bebek mamaları, şekerlemeler, çikolata ve gofletler, hazır çorbalar, mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvanlardan elde edilen gıdalar ile pamuk GDO’lu olma riski taşıyan tarımsal...

    https://www.biyologlar.com/gdo-lu-urunlere-karsi-alinabilecek-onlemler
  • Organik Tarım Nedir?

    Hiçbir şekilde yapay (kimyasal) gübre, ilaç ve hormon kullanılmaz. Ürün miktarı değil, kalite önceliklidir. Her türlü kaynaktan en ekonomik şekilde yararlanmak amaçlanır. Anlaşmalı üreticiler tarafından uygulanır. Müfettişlerce kontrol edilir. Ürünlerin tüketime sunulması için sertifika alınması mutlaka gereklidir. İngiltere'de organik, Almanya'da ekolojik, Fransa'da biyolojik tarım olarak isimlendirilen, ayrıca alternatif tarım ya da anlaşmalı üretim olarak...

    https://www.biyologlar.com/organik-tarim-nedir-1
  • Belleğin Temel Taşı RNA

    1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...

    https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna
  • Bakterilerde Homolog rekombinasyon

    Bakterilerde Homolog rekombinasyon

    Homolog rekombinasyon bakterilerde önemli bir DNA tamir sürecidir. Bakteri topluluklarında genetik çeşitlilik oluşturmakta da önemlidir, ama bu süreç ökaryotik genomlarıa çeşitlilik getiren mayotik rekombinasyondan büyük farklılık gösterir. Homolog rekombinasyon Escherichia coli adlı bakteride ayrıntılı bir şekilde çalışılmıştır.[2] Bu yolağın iki versiyonu vardır, bunlar, çift iplikli kırıkların tamirini sağlayan RecBCD yolağı ve tek iplikli...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-homolog-rekombinasyon
  • Gen Nakli Nedir ?

    İstenilen özellikte organizma yaratmak amacıyla istenilen genleri kromozomlara ekleme yöntemlerini kapsayan uğraşların tümü genetik mühendisliği çatısı altında toplanmaktadır. Gregor Mendel’in özellikle bezelye bitkileri üzerinde yaptığı çaprazlama çalışmalarının amacı temel genetik kurallarını keşfetmekti. Elde edilecek bulgularla doğanın imkan verdici en üstün kalitedeki ürünü çok sayıda elde fikrine de hizmet ediyordu. Fakat yapılan çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/gen-nakli-nedir-
  • Gen Tedavisi

    Gen tedavisinde hedef, hasta hücredeki veya organdaki bozukluğu hücrenin genetik yapısını değiştirerek düzeltmektir. Herhangi bir gen düzgün çalışmayınca kodladığı protein de normal yapıda olmamaktadır. Buna bağlı olarak vücutta çeşitli bozukluklar ve hastalıklar meydana gelir. Bozuk olan genin yerini alacak normal genin, hücrelere bir şekilde ulaştırılması gerekiyor. Bunun çeşitli yolları mevcuttur. Bunlardan ilki, gerekli gen veya genleri virüsler...

    https://www.biyologlar.com/gen-tedavisi
  • Egoizmin Gerekliliği

    Gazeteci Anchorman Vladimir Molchanov’un Kabalist Micheal Laitman ile Röportajı 5 Nisan, 2007 V. Molchanov: Ben, bir Rus gazeteciyim. Bugün, İsrail’de; doktoralı bir biyo-sibernetik uzmanı, ontoloji ve bilgi teorisi profesörü ve ünlü bir Kabalist olan, Micheal Laitman’a konuk oldum. Mesleğim olan gazeteciliği pek saygın bulduğumu söyleyemem. Ama, en azından bana dünyayı dolaşma ve günlük yaşamımda tanıma fırsatı bulamayacağım, çok ilginç insanlarla...

    https://www.biyologlar.com/egoizmin-gerekliligi
  • Bağışıklık Sistemi Nedir Bağışıklık Sisteminin Önemi

    Bağışıklık Sistemi Nedir Bağışıklık Sisteminin Önemi Vücudumuzun içinde bağışıklık sistemi adı verilen şaşırtıcı ve bir o kadar da ilginç savunma mekanizması vardır. Bağışıklık sistemi insanoğlunu “mikrop” diye tanımlanan, enfeksiyona yol açabilen virus, bakteri, mantar ve parazit gibi mikrororganizmaların zarar verici etkilerine karşı korur. İnsan vücudu çevresinde bulunan çok sayıdaki mikrobun saldırısına uğrar ve bu organizmalar...

    https://www.biyologlar.com/bagisiklik-sistemi-nedir-bagisiklik-sisteminin-onemi
  • DNA’nın FONKSİYONLARI

    Hücre içinde meydana gelen bütün biyolojik olayların tek yöneticisi DNA’dır. DNA bu temel görevleri, kendisinde kodlanan ve türe özgü spesifik genetik (Bilgiler) yardımıyla gerçekleştirir. Diğer bir ifadeyle esas fonksiyonlarını tam ve eksiksiz olarak yürütebilmesi, birçok özel yardımcı moleküller ve proteinlerin(enzim) aracılığıyla olur. Özellikle, olayların gelişmesi, hızlanması ve doğru yönde ilerlemesi için enzimlerin rolleri oldukça önemlidir....

    https://www.biyologlar.com/dnanin-fonksiyonlari
  • MİKROORGANİZMALARLA GENETİK MADDE AKTARIMI - GEN TRANSFERİ

    Bakterilerde genetik materyalin küçük veya büyük bir bölümü bir bakteriden diğerine çeşitli mekanizmalar aracılığı ila aktarılıp, sonunda önemli genetik değişiklikler oluşabilmektedir. Verici bakteriden alıcı bakteri hücresine, bakteri genomunun aktarılması sonucu her iki bakteri hücresinin genetik özelliklerini birlikte içeren melez bakteriler meydana gelirler. Bakterilerde görülen bu olaylar sırasında, yüksek canlılarda olduğundan farklı olarak, iki...

    https://www.biyologlar.com/mikroorganizmalarla-genetik-madde-aktarimi-gen-transferi
  • EPİGENETİK

    Merhaba arkadaşlar. Sizlere bu yazımda, epigenetik hakkında bilgi vermek, özelliklerini anlatmak, sonuçları hakkında bilgi vermek ve epigenetikle ilgili çalışmaları anlatmak istiyorum. Epigenetik, DNA dizisindeki değişikliklerden kaynaklanmayan, ama aynı zamanda irsi olan, gen ifadesi değişikliğini inceleyen bilim dalıdır. Yani fenotipik değişimi, gen ekspresyonu değişikliklerini, varyasyonları inceler. Değişimler, DNA’daki gen dizilimi etkilememekte fakat canlı...

    https://www.biyologlar.com/epigenetik
  • MİKOPLAZMALAR

    Bakterileri tutan,filtrelerden geçebilen,bakterilerden daha küçük olan ama bakteriler gibi sert hücre çeperi bulunmayan bir çeşit mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmalar biçim ve şekil değiştirme kabiliyetine sahiptğrler.Belli bir biçimi ve şekli olmayan bu canlılara ilk önce PPLO ( PLÖROPNÖMONİYE ) benzer organizmalar denmiştir.Daha sonra MİKOPLAZMA adını almıştır. Prokaryotik hücrelerin içerisinde en küçük hücreler mikoplazmalardır.Mikoplazmaların en...

    https://www.biyologlar.com/mikoplazmalar
  • Gözün Yapısı

    Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır. Göz, ışığı geçirmeye ve kırmaya elverişli üç tabakanın birleşmesinden oluşmuştur. En dıştaki birinci tabakaya, "sert tabaka" ya da "gözakı" denir; bu tabaka önde tümsekleşerek, saydam tabakayı oluşturur. Beyaz ve telsel yapıda olan sert tabaka, gözü koruyan gerçek bir zardır. Çok damarlı bir bağ dokusu olan damar tabaka, iki yüzündeki boyalı hücre...

    https://www.biyologlar.com/gozun-yapisi
  • Beyin yiyen parazit

    Pakistan'ın 18 milyon nüfuslu Karachi bölgesinde deniz suyunda bulunan ve "beyin yiyen pazarit" olarak bilinen bir parazit Mayıs ayından beri 10 kişinin ölümüne neden oldu. İnsan bedenine burundan girip beyine doğru ilerleyen bu parazit ilk olarak 2006 yılında yine Karachi sehrinde ortaya çıkmıştı. Naegleria fowleri adlı parazitin insan bedenine girdiği takdirde yol açtığı ölüm oranı %98'in üstünde. Belirtiler ateş, baş ağrısı, boyun tutulması ve karın...

    https://www.biyologlar.com/beyin-yiyen-parazit
3WTURK CMS v8.1