Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 307 içerik listeleniyor

  • DSÖ: Antibiyotik Direnci Modern Tıbbın Sonunu Getiriyor

    Dünya Sağlık Örgütü genel direktörü Margaret Chan, dünyanın bir antibiyotik krizine girdiğini ve bunun rutin operasyonları imkansız hale getiren ve bacaktaki yaralanmayı bile ölümcül kılan bir durum olduğunu öne sürerken, bakterilerin yaygın antibiyotiklere karşı “modern tıbbın sonunu getirebilecek kadar” dirençli hale geldiğini belirtti. Margaret Chan’in iddiasına göre şu ana dek bulunan her antibiyotik yararsız kalma riski altında, bu da rutin...

    https://www.biyologlar.com/dso-antibiyotik-direnci-modern-tibbin-sonunu-getiriyor
  • Vahşi Buluş: Hamile Fosil Bütün Dinozorların Önceden Düşünüldüğü Gibi Yumurtlamadığına Dair Bir Kanıt Oluşturuyor!

    Vahşi Buluş: Hamile Fosil Bütün Dinozorların Önceden Düşünüldüğü Gibi Yumurtlamadığına Dair Bir Kanıt Oluşturuyor!

    En küçük devler: Dinozor yumurtalarını keşfetme serisi / 12 Mart 2002 de Chicagos Field Müzesi’nde Yumurta Bebek Sauropodunun Ölçeklendirilmiş Bir Modeli Sergilendi. FOTOĞRAF : TİM BOYLE

    https://www.biyologlar.com/vahsi-bulus-hamile-fosil-butun-dinazorlarin-onceden-dusunuldugu-gibi-yumurtlamadigina-dair-bir-kanit-olusturuyor
  • Şeker ve karbon dioksitten plastik üretiliyor
  • İNSANIN EVRİMİ

    19. yy’ın ortalarıydı. 1859' yılında Türlerin Kökeni adlı bir kitap yayınlandı.Kitap Darvin imzasını taşıyordu : Charles Darwin ( 1809-1882). Darwin, 19. yüzyılın dahilerinden biriydi. 1871 de ise İnsanın İnişi yayımlandı. İşte Darvin' in bu kitapları insanın doğuşunun bilimsel anlamda ilk açıklama bildirileriydi. İnsanın Afrika' da ve Ekvator yakınında "doğduğu" artık kesinleşmiştir diyebiliriz. (İnsanın Yücelişi, s: 25) Dünya, böyle gelmiş...

    https://www.biyologlar.com/insanin-evrimi
  • Eklembacaklılar (Artropoda)

    Eklembacaklılar (Artropoda) Tüm omurgasızlar arasında en başarılı ve çeşitli olanlar, kuşkusuz eklembacaklılardır. Bunların vücutlarının dış kısmı, sert parçalı bir dış örtü (dış iskelet) ile kaplıdır. Üyeleri eklemlidir. Böcekler Örümcekler, Akrepler, Çokbacaklılar Ve Kabuk¬lular günümüzün eklembacaklılarındandır. Fosil¬ler arasında bugün, soyları tükenmiş olan Trilobitomorflar ve Öyripteridler veya dev su akrepleri bu¬lunmuştur. Bütün bu...

    https://www.biyologlar.com/eklembacaklilar-artropoda
  • GENETİK KOPYALAMA

    İşçilerin tulumları beyazdı; ellerinde soğuk, kadavra rengi kauçuk eldivenler vardı. Işık donuktu, ölüydü: Bir hayalet sanki!.. Yalnız mikroskopların sarı borularından zengin ve canlı bir öz akıyor, bir baştan bir başa uzanan çalışma masalarının üzerinde tatlı çizgiler yaratarak, parlatılmış tüpler boyunca tereyağ gibi yayılıyordu. "Bu da" dedi Müdür kapıyı açarak, "döllenme odası işte..." Doğal olarak, ilkin döllenmenin cerrahlığa dayanan...

    https://www.biyologlar.com/genetik-kopyalama
  • Biyolojik Savaşmı Sinir Savaşımı ?

    Biyolojik savaş eskiden sadece Andromeda Strain (1971), Outbreak (1995), Twelve Monkeys (1996), Mission Impossible (2000) gibi filmlere ve The Coming Plague (1995), The Hot Zone (1995), The Cobra Event (1998), Rainbow Six (1999) gibi kitaplara konu olurken, Körfez Savaşı sırasında Amerika'nın Iraklı bilim adamları tarafından üretilen Anthrax temelli biolojik silahlara karşı askerlerine aşı yapma konusundaki titizliğiyle daha da önemli ve gerçek bir savaş haline geldi. ...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-savasmi-sinir-savasimi-
  • Mikrodizi (Microarray) Nedir

    Bu kavramı birçok yerde "mikrodizin" olarak da görmüşsünüzdür, o ayrı bir yazı konusu. Bu yazıda, daha önce detaylı bir şekilde bahsedeceğimi söylediğim mikrodizi teknolojisine giriş yapacağım. Mikrodizi veri analizi yerine, bu teknolojinin nasıl bir şeye benzediğinden bahsedeceğim. Bu teknoloji fazlasıyla popüler ülkemizde (dünyada artık Yeni Nesil Sekanslama konuşuluyor), bir süre daha devam edeceğe de benziyor. Temel birkaç sebepten birisi bu teknolojiyi...

    https://www.biyologlar.com/mikrodizi-microarray-nedir
  • Toplu Sözleşme Sağlık Personeline Neler Getiriyor

    2012-2013 dönemini kapsayan kamu görevlileri toplu sözleşme görüşmeleri neticesinde sağlık personelinin de önemli kazanımları olmuştur.  Bu çerçevede konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığımız tarafından bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile sağlık çalışanlarımızın ek ödeme ve mali haklarına yönelik getirilen önemli düzenlemeler aşağıda başlıklar halinde özetlenmiştir: 1- Yemek yardımı; 01/07/2012...

    https://www.biyologlar.com/toplu-sozlesme-saglik-personeline-neler-getiriyor
  • Antikorlar: Mutasyonlara Hiç Bu Kadar İhtiyaç Duyulmamıştı

    İnsanoğlu tarihi boyunca hastalıklardan pek çok sıkıntı çektiği gibi, hala bu sıkıntıları aşmak için yollar aramakta. Kimi zaman ciddi enfeksiyonlar, kimi zamanda basit enfeksiyonlar geçirsek de, hepimiz hemfikiriz ki; hastalıklar can sıkıcıdır! Peki bizim için can sıkıcı bu sürece sebep olan virüsler ve bakteriler gibi dış etmenleri vücudumuz nasıl önce nasıl tanıyor ve nasıl hafızasında tutuyor? Hastalıklar konusunda büyük bir avantajımız var ki,...

    https://www.biyologlar.com/antikorlar-mutasyonlara-hic-bu-kadar-ihtiyac-duyulmamisti
  • Lokosit Sayımı

    1mm³ kanda bulunan lökosit sayısını hesaplamaktır.Gerekli Malzemeler:1.Mikroskop: Bu deneyde 10’luk ve 40’lık büyütmeler kullanılacak, immersiyon yağı ile kullanılan 100’lük büyütme ise kullanılmayacaktır.2. Turck Solüsyonu: Bu solüsyon içinde bulunan asetik asit sayesinde eritrositler ortadan kalkar ve sadece lökositler kalır. Yine bu solüsyon içinde bulunan metilen mavisi ile de lökositlerin çekirdekleri hafif boyanmış olarak görülürler. Böylece...

    https://www.biyologlar.com/lokosit-sayimi
  • Mamutun Genomu Birleştirildi

    ABD’li ve Rus araştırmacıların oluşturduğu bir grup, mamut genomunun büyük bir bölümünü ortaya çıkarmayı başardı. Uzmanlar Buz Devri’nin bu devasa hayvanının DNA zincirini yeniden oluşturmak için mamutun kıl örneklerinden DNA çıkardılar. Bazı bölümleri eksik olsa da araştırmacıların tahminine göre genomun yaklaşık %80’i tamamlanmış durumda. Çalışma, mamutların soyunun tükenmesi konusuna açıklık getirebileceği gibi uzun süredir var olmayan...

    https://www.biyologlar.com/mamutun-genomu-birlestirildi
  • Corona virüsü nedir

    Coronaviridae ailesinden gelen ve hayvan familyasında görülen bir virüs ve hücre içindeki RNA'yı etkiliyor. Temelde üst solunum yollarını ve sindirim ve boşaltım sistemindeki organları etkliyor. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında bu virüs daha etken. Corona virüsü kedilerin sıkça yakalandığı bir virüs. Ama öldürücü olma olasılığı oldukça düşük. Kediler arasında yakın temasla geçiyor, virüsü kapan kedinin özellikle dışkısı ile yayılıyor....

    https://www.biyologlar.com/corona-virusu-nedir
  • AKILLI TASARIM-EVRİMSEL TASARIM

    “En büyük tehlike akılsızlığı, akıllılık olarak gördüğünüzde başlar ”Prof. Dr. Ali Demirsoy, Hacettepe Üniversitesi Bazı bireylerde kalıtsal bir nedenle ortaya çıkan sorunlar “Anomali” ya da “Hastalık” olarak adlandırılır. İyi bir tasarımda bu anomalilerin hiç olmaması ya da çok seyrek olması beklenir. Hâlbuki bugün tıbben her insanda doğuştan en az 10 anomalinin olduğu söylenir. Bu normal tasarlanmış bir arabanın beklenilmeyen bir arıza...

    https://www.biyologlar.com/akilli-tasarim-evrimsel-tasarim
  • İnsan Aklının Evrimi

    4.5 milyon yil önceden sonra fosil kayitlari gelistiginde, australopithecinelerin Dogu Afrika’da ve muhtemelen bu kitanin baska herhangi bir yerinde yerlesmis olduklarini görürüz. A. aferensis, hem agaçlar üzerinde hem de karada sürdürülen yasam biçimine saglanan uyumu sergiler. 3.5 ile 2.5 milyon yil önceye ait fosiller, beyin boyutlari açisindan bu dönemin bir denge dönemi oldugunu gösterir. Devamli gelisen bir sosyal zekanin ve bunun sonucu büyüyen beyin yönündeki spiral...

    https://www.biyologlar.com/insan-aklinin-evrimi
  • Evrimleşmeyi Sağlayan Düzenekler

    Doğal Seçilim Bir populasyon, kalıtsal yapısı farklı olan birçok bireyden oluşur. Ayrıca, meydana gelen mutasyonlarla, populasyondaki gen havuzuna (türün üreme yeteneğine sahip tüm bireylerinin oluşturduğu genler) yeni özellikler verebilecek genler eklenir. Bunun yanısıra mayoz sırasında oluşan Krossing-Over'lar (Mayoz bölünmede gen parça değişimi) ve rekombinasyonlar, yeni özellikler taşıyan bireylerin ortaya çıkmasını sağlar. İşte bu bireylerin...

    https://www.biyologlar.com/evrimlesmeyi-saglayan-duzenekler
  • Kanserde aşının rolü

    Kanserde aşının rolü

    Aşı ne zaman koruyucu, ne zaman tedavi edici? Kanser tedavisi veya kanser oluşumunu engellemek amacıyla geliştirilen tümör aşıları, vücudun bağışıklık sistemini tümöre karşı duyarlı hale getiriyor. Aşı ile hedeflenen, bağışıklık sisteminin vücudun diğer hücrelerine zarar vermeden kanserli hücrelerin yok edilmesini kolaylaştırması. Neolife Tıp Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç Dr. Duygu Derin, tümör aşılarının bağışıklık sistemini uyarma...

    https://www.biyologlar.com/kanserde-asinin-rolu
  • Dünya 4 derece ısınsa yaşam nereye gider

    Dünyamızın 4 derece ısınması durumunda – ki içinde bulunduğumuz yüzyılda çok büyük bir olasılık- insan türü hayatta kalmak için çok büyük bir savaş verecek. Su baskınları, kuraklık, açlık, susuzluk nedeniyle dünyanın büyük bir kısmı yaşanamaz hale gelirken, Kanada, Sibirya, Grönland ve Antarktika`nın batı kıyıları gibi çok az bölge, insan türünün yaşamını sürdürebilmesine izin verecek. En fazla bir milyon kişinin barınabileceği bu dünyada,...

    https://www.biyologlar.com/dunya-4-derece-isinsa-yasam-nereye-gider
  • İndirgenemez komplekslik nedir?

    İndirgenemez komplekslik kavramı, Akıllı Tasarım (AT) hareketini savunanların en fazla başvurdukları ve belki de AT’nin bilimsel bir teori olduğunu savunmak için kullandıkları yegâne argüman olarak karşımıza çıkıyor. Aslında indirgenemez komplekslik, AT’nin ispatlanması için kullanılamaz yani doğru olması AT’nin doğruluğunu göstermez ama bu yazımda bu konuyu bir kenara bırakıp indirgenemez kompleksliğin bilimsel konumunu inceleyeceğim. İndirgenemez...

    https://www.biyologlar.com/indirgenemez-komplekslik-nedir
  • EVRİM VE HAYATIN BAŞLANGICI İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER

    1.Hayatın başlangıcı ile ilgili görüşler: İlk canlının oluşumu ve beslenmesi ile ilgili görüşler kendiliğinden oluş,pans permia ototrof ve hetetrof görüşleridir. A.Kendiliğinden oluş(Abiyogenez) hipotezi : Aristo canlının,cansız maddelerden kendiliğinden oluştuğuna inanmaktaydı .Bu görüşe göre döllenmiş yumurtada ,kum tanelerinde,çamurda,havada kısaca her yerde canlılığı ve çeşitliliği sağlayan aktif öz (aktif prensip) bulunmaktaydı. Bu aktif öz...

    https://www.biyologlar.com/evrim-ve-hayatin-baslangici-ile-ilgili-gorusler
  • Kuşların ve Uçuşun Evrimi Üzerine Teoriler

    1861 yılında Almanya`nın Bavyera bölgesindeki Jura dönemine ait kireçtaşında bir asimetrik tüy fosilinin bulunması, kuşların Sürüngenler Çağı`ndan beri var olduklarının kanıtı olarak büyük bir heyecanla karşılanmıştı. Bu fosil tüyün bulunmasının hemen ardından, aynı bölgeden ve yine Jura dönemine ait, hem sürüngen hem de kuş özellikleri taşıyan bir hayvanın eksiksiz iskeletine ait fosilin bulunması ise, yaratılışçı görüşün hakim olduğu o...

    https://www.biyologlar.com/kuslarin-ve-ucusun-evrimi-uzerine-teoriler
  • Toprak Ekolojisi

    Fiziksel Değişim: Sıcaklık ve ışıma kayadaki kristallerin titreşimine yol açar ve bu moleküler hareket mikro çatlaklara yol açar. Geceleri ise soğuyarak büzüşen kayalarda bu çatlaklar gelişir, gaz ve su hareketlerininde etkisiyle çözünen tuzlar kayadan uzaklaşır. Nem kayaya yapışır ve kristalleri çözer. Liken asitleri ise kayaya biyolojik olarak zarar verir ve bu çatlaklar binlerce yıl sonra bölünür ve bu aşınmalarla toprak oluşur. Organik maddelerin...

    https://www.biyologlar.com/toprak-ekolojisi
  • Güne yorgun başlıyorsanız sebebi Fibromiyalji olabilir!

    Güne yorgun başlıyorsanız sebebi Fibromiyalji olabilir!

    Güne neden yorgun başlıyorsunuz? İstanbul Özel Medipol Mega Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon  ve Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Salim Göktepe, fibromiyalji hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri veriyor...   Orta yaştaki kadınlarda daha sık görülüyor! Sıklıkla kadınlarda görülen Fibromiyalji hastalığı; yaygın vücut ağrısı, hassasiyet ve yorgunlukla karakterize bir klinik tablo olduğundan söz eden Prof. Dr. Ahmet Salim Göktepe,...

    https://www.biyologlar.com/gune-yorgun-basliyorsaniz-sebebi-fibromiyalji-olabilir
  • 3. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi-2015

    3. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi-2015

    Sizlere “3. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi-2015” kongremizi duyurmanın onuru içindeyiz. Bu güne kadar yaptığımız iki kongrede olduğu gibi bu kongremizde de bize özgü yeniliklerle karşınızda olmak için hazırlanıyoruz. Düzenleme kurulu olarak yaptığımız, yer seçimi ile ilgili ankette sizlerden gelen önerilerde büyük şehir ve tatil yöresi tercihlerinin eşit olması ve bir önceki kongre geri bildirimlerinin de olumlu olması nedeniyle yine Titanic Kongre...

    https://www.biyologlar.com/3-ulusal-klinik-mikrobiyoloji-kongresi-2015-1
  • Nanoteknoloji ve Mikrodünyalardaki Yaratılış

    Nanoteknoloji ve Mikrodünyalardaki Yaratılış

    Teknoloji ilerledikçe kullandığımız araçların boyutları giderek küçülüyor. İlk bilgisayar bir oda kadar büyüktü. Önce bir çalışma masasının, sonra da dizlerin üstüne konabilecek kadar küçüldü.

    https://www.biyologlar.com/nanoteknoloji-ve-mikrodunyalardaki-yaratilis
  • Alzheimer için ilaçsız tedavi yöntemi geliştirildi

    Alzheimer için ilaçsız tedavi yöntemi geliştirildi

    Queensland Üniversitesi Beyin Enstitüsü’nden bilim insanları Alzheimer hastalığını tedavi ederek, hafızayı onarmak için invazif olmayan bir ultrason teknolojisi geliştirdi. Bu sayede insan beynine ameliyat benzeri müdahaleler olmadan tedavi yapılabilecek. Queensland Üniversitesi’nden araştırmacılar hafıza kaybı ve bilişsel bozunmaya neden olan nörotoksik amiloid plakları kırarak inovatif ilaçsız bir yöntem keşfettiler.Clem Jones Yaşlanma Demans Araştırma...

    https://www.biyologlar.com/alzheimer-icin-ilacsiz-tedavi-yontemi-gelistirildi
  • İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!

    Son bir kaç yılda immüno onkolojide çok önemli gelişmeler yaşandıİmmüno onkoloji alanında ilk önemli sonuçların 2012 yılında alınmaya başlandığını ama çalışmaların geçmişinin 30 yıl geriye kadar gittiğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, immüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağa girildiğini ve hızla kemoterapisiz bir döneme doğru gidildiğini belirtti. Kanser...

    https://www.biyologlar.com/immuno-onkoloji-ile-kanser-tedavisinde-yeni-bir-cagin-kapilari-aciliyor
  • ANORGANİK EVRİM NEDİR

    GÜNEŞ SİSTEMİNİN VE ÖZELLİKLE DÜNYANIN OLUŞUMU ÜZERİNE GÖRÜŞLER Evrensel patlamadan belirli bir süre sonra, maddeler, galaksiler ve onların içinde yıldız sistemleri halinde düzenlenmeye başlamıştır. Büyük bir olasılıkla, evren­sel gaz ve toz bulutlarının yoğunlaşmasıyla sabit yıldızlar ortaya çıkmıştır. Yoğunlaş­makta, daha doğrusu büzülmekte olan tüm cisimlerde, meydana gelen yüksek basınçtan ve sürtünmeden dolayı, özellikle merkezlerinde...

    https://www.biyologlar.com/anorganik-evrim-nedir
  • Hayatın Başlangıcı ile İlgili Görüşler

    İlk canlının oluşumu ve beslenmesi ile ilgili görüşler kendiliğinden oluş,pans permia ototrof ve hetetrof görüşleridir. A.Kendiliğinden oluş(Abiyogenez) hipotezi : Aristo canlının,cansız maddelerden kendiliğinden oluştuğuna inanmaktaydı .Bu görüşe göre döllenmiş yumurtada ,kum tanelerinde,çamurda,havada kısaca her yerde canlılığı ve çeşitliliği sağlayan aktif öz (aktif prensip) bulunmaktaydı. Bu aktif öz hava ile etkileşime girerek uygun koşullarda...

    https://www.biyologlar.com/hayatin-baslangici-ile-ilgili-gorusler-1
  • Mitoz bölünme -sitokinez

    Mitoz bölünmenin sitokinez evresinde hayvan hücrelerinde hücre zarı boğumlanarak bölünür ve iki hücre meydana gelir.Bu aşamada organeller eşit şekilde dağılmayabilir. Bir çok kaynakta sitokinez ile ilgili yukarıdaki bilgiler var benim anlamadığım ise golgi, mitekondri, lizozom gibi organellerin nasıl eşit bölünemeyeceği. Bu organeller mitoz bölünmenin karyokinez evresinde kendilerini eşleyerek 2 organel meydana getiriyorlar ve saydığım organellerin hepsi...

    https://www.biyologlar.com/mitoz-bolunme-sitokinez
  • Ribozom evrim çalışmaları RNA Dünyası hipotezine meydan okuyor!!

    Uzun zamandır kabul gören ve yaşamın ortaya çıkışını anlatan RNA Dünyası hipotezine göre, hücrenin protein üretim merkezi olan ribozomun ortaya çıkışından önce, ortamda RNA adını verdiğimiz ve hücrede hayati görevler yürüten ribonükleik asitler vardı. Ancak yeni yapılan bir analize göre ise, ribozomun protein sentezi için gerekli birçok çalışan parçası bir araya getirilmeden önce, proteinler zaten ortada vardılar ve RNA ile etkileşim halindeydiler. Bu...

    https://www.biyologlar.com/ribozom-evrim-calismalari-rna-dunyasi-hipotezine-meydan-okuyor
  • Permakültür nedir?

    Kendi kendine yeterliliği temel alan Permakültür hareketi, dünyanın hemen her ülkesinde giderek yaygınlaşan bir sosyal dönüşüm. Doğum yeri olan Avustralya’da yaygın olarak uygulanan bu yaklaşım, eğitmenler, ekolojik eylemciler, girişimciler, tasarımcılar, öğrenciler, çiftçiler, ev hanımları da dahil olmak üzere, her meslek grubundan on binlerce kişinin hayatını değiştirmeye devam ediyor. Türkiye’de de Permakültür tasarımını uygulayanların sayısı...

    https://www.biyologlar.com/permakultur-nedir
  • HAYVAN VE İNSAN KOPYALAMA

    Organ nakli, doğum kontrolü, büyük ameliyatlar derken genetikçiler, hayvan kopyamayı da başardı. İskoçya’da Ian Wilmut, Dolly adını verdiği kuzuyu kopyaladı. Sonra Hawai’de fare, Kore’de inek, İskoçya’da domuz kopyalandı.Güney Kore de türü azalan bir kaplan türünü kopyalamaya hazırlanıyor (Hürriyet, 24 Mayıs 1999) “... Bizim (biyologların), hapsedilme tehditini de içeren sayısız ve kesin kuralla dizginlenmesi gereken büyük işadamları olduğumuz...

    https://www.biyologlar.com/hayvan-ve-insan-kopyalama
  • Kök Hücre ve Telomeraz

    Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları da baskılanmaktadır. Kendisini yenileme gücüne sahip olan kök hücreler, bir...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz
  • Gen Terapi

    Gen terapisi hastalıklarla mücadele etmek için tıbbın üzerinde çalıştığı yeni bir yöntem. Temelinde, hasta kişinin genlerini, iyileştirici proteinler üretecek şekilde değiştirmek yatıyor. Gen terapisi denilince ilk akla gelen, ölümcül hastalıkları ve çeşitli bedensel sakatlıkları iyileştirmek olduğu halde hastalıklardan korunmak da, gen terapisi ile mümkün olacağı öngörülen hedeflerden biri. Gen terapisi henüz emekleme aşamasında. Halen bir kaç temel...

    https://www.biyologlar.com/gen-terapi
  • Bilimsel olarak sevme nasıl olur ve neden olur?

    Bir sevgi çeşidi olarak aşkı ele alalım isterseniz. Neden âşık oluyoruz? İşte bu sorunun yanıtı biraz karmaşık. Çünkü bu süreçte hem biyolojik hem de psikolojik mekanizmalar devreye giriyor. Aşkın, karşınızdaki birine bir çekim hissetmekle başladığını var sayarsak, araştırmacılar bu çekimi, “feromon”larla açıklıyor. Feromonlar... Her ne kadar bugüne kadar yapılmış olan araştırmalar, insanlarda feromonların gerçekten de var olup olmadığı...

    https://www.biyologlar.com/bilimsel-olarak-sevme-nasil-olur-ve-neden-olur
  • Hareketli Genler

    Insan genomunun yaklasik yüzde 5’inden daha az bir kisminin protein kodlayan genlerden meydana geldigi tahmin ediliyor. Yaklasik yüzde 45’i ise ‘transposon’ veya ‘siçrayan gen’ adi verilen hareketli DNA parçalarindan olusuyor. Geri kalan yüzde 50 ise ‘non-coding’ denilen, protein kodlamayan ve vazifesi de su an için bilinemeyen DNA dizileridir. Bir zamanlar apandisitin vazifesiz ve evrim artigi bir organ oldugunun iddia edilmesi misâli, genomdaki görevi ve ne is yaptigi...

    https://www.biyologlar.com/hareketli-genler
  • Akıllı Gen Nedir ? Akıllı DNA'lar

    Akıllı DNA'lar zekânın kalıtım yoluyla nasıl geçtiğine ışık tutuyor.İnsan zekâsının ne kadarının kalıtsal, ne kadarının çevresel koşullar tarafından belirlendiği tartışması tüm şiddetiyle sürerken bir küçük nokta gözden kaçıyor:Bugüne dek zekâyı etkileyen herhangi bir gen (geri zekâya yol açan gen hariç) henüz bulunmadı. Başını Londra Psikiyatri Enstitüsü'nden Robert Plomin 'in çektiği bir grup araştırmacı zekâdan sorumlu geni bulmak...

    https://www.biyologlar.com/akilli-gen-nedir-akilli-dnalar
  • Nesli Tükenen Hayvanların İsimleri
  • Mutasyon Çeşitleri

    Fenotipik olarak kolayca görünebilen özellikler meydana getirirler. Belki gözle görülemezler ama, doku ve kanın incelenmesiyle ortaya çıkarılabilirler. Eğer bu tip bir mutasyon dominant ise birinci dölde görülebilir. İnsan mutasyonlarının oranı üzerindeki çalışmaların çoğu dominant görünebilir mutasyonlara dayanmaktadır. Bunların biri “chondrodystrophic cücelik”tir. Kol, bacak ve yapılarının kısalığıyla tanınırlar. Babası ve anası sağlam olan bir...

    https://www.biyologlar.com/mutasyon-cesitleri
  • Varoluşun Biyometrisi

    Bir zamanlar sadece askeri uygulamalarda kullanılan iris parmak izi tanımlaması gibi gittikçe artan sayıda ürün güvenlik uygulamalarını günlük yaşamın bir parçası haline getiriyor. Biyometri olarak adlandırılan insan vücudundaki bu parçaların ölçümlendirilmesi işlemi artık dizüstü bilgisayarımızı başkasının kullanmasını engellemekten bankamatiklerden para çekmeye kadar pek çok uygulama için standart güvenlik prosedürü olarak hayatlarımıza girmeye...

    https://www.biyologlar.com/varolusun-biyometrisi
  • Kök Hücre Ve Telomeraz

    Bundan farklı olarak, kök hücrelerin bu şekilde belirlenmiş bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşüyorlar. Bunu kontrol eden unsurlarsa genlerdir. Bir kök hücresinin hangi hücreye dönüşeceğini hücre çekirdeğindeki genler belirlemektedir. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücre türüne ihtiyaç varsa o hücreye dönüşüyorlar. Bu işlem sırasında bazı genler daha aktif hale gelirken, bazıları...

    https://www.biyologlar.com/kok-hucre-ve-telomeraz-1
  • Cop 12’de “Ekolojik Restorasyon” Oturumu

    Cop 12’de “Ekolojik Restorasyon” Oturumu

    BM Çölleşmeyle Mücadele 12. Taraflar Konferansı yan etkinlikleri kapsamında 14.10.2015 tarihinde, “Ekolojik Restorasyon” konulu oturumda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü uzmanlarınca çeşitli sunumlar yapıldı. Oturumun moderatörlüğünü Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Aydoğdu ile Biyolojik Çeşitlilik Dairesi Başkanlığı’ndan Şube Müdürü Ergül Terzioğlu yaptı.Oturumun açılışında Orman ve Su işleri Bakanlığı Müsteşar...

    https://www.biyologlar.com/cop-12de-ekolojik-restorasyon-oturumu
  • İnsan gen haritasının tamamlanması ne anlama geliyor?

    MIT'nin Whitehead Enstitüsü'nden Eric Lander, bu çalışmayı 1800'lü yılların sonunda hazırlanan elementlerin periyodik tablosuna benzetiyor. ''Genomik, bence biyolojinin periyodik tablosu'' diyen Lander, bilim adamlarının tüm olayları bu liste yardımıyla açıklayacaklarını öne sürüyor. Bu liste bir CD-ROM'a sığabiliyor. Halihazırda, hastalardan DNA örnekleri alan bilim adamları, floresan moleküller bağladıkları örneği cam bir çip üzerine serpiştiriyor. Cam...

    https://www.biyologlar.com/insan-gen-haritasinin-tamamlanmasi-ne-anlama-geliyor
  • Populasyon genetiği nedir

    Genlerin populasyondaki dağılımı gen ve genotip frekanslarının nasıl korunduğu ve değiştiğini konu alan çalışmalardır. Populayon genetiği genetik hastalıkların ailede ve toplumdaki dağılımını birlikte belirleyen mutasyon ve reprodüksiyon gibi genetik faktörler seleksiyon ve migrasyon gibi çevresel ve sosyal faktörlerle ilgilenir. İnsan kromozmları ve lokusları türler içinde özdeş olmakla birlikte populasyon grupları arasında birçok lokusta allelerin yapısı...

    https://www.biyologlar.com/populasyon-genetigi-nedir
  • Belleğin Temel Taşı RNA

    1960'lı yıllarının ortalarında Houston (Texas), Baylor Üniversitesinde farmakolog olan Prof. Georges Ungar ilginç bir seri deneme yapmıştır. Fanus içerisine kapatılan beyaz bir fare, belirli aralıklarla fanusun üzerindeki bir gonkla rahatsız edilmekteydi. Fakat fare alışmaya yatkın bir hayvandır. Günler ve haftalarca devam eden bu gonk sesine belirli bir süre sonra alışmaya başlamıştır. Bu şekilde alıştırılmış yüzlerce farenin beyni dondurularak saklanmış ve...

    https://www.biyologlar.com/bellegin-temel-tasi-rna
  • Nanoteknoloji Ve Kullanım Alanları

    Nanoteknoloji Ve Kullanım Alanları

    "Nano" Yunancadan ve Latinceden alınmış bir sözcüktür ve anlamı cüce demektir. Ayrıca kısaltma olarak milyarda bir olarak da kullanılır.

    https://www.biyologlar.com/nanoteknoloji-ve-kullanim-alanlari
  • Egoizmin Gerekliliği

    Gazeteci Anchorman Vladimir Molchanov’un Kabalist Micheal Laitman ile Röportajı 5 Nisan, 2007 V. Molchanov: Ben, bir Rus gazeteciyim. Bugün, İsrail’de; doktoralı bir biyo-sibernetik uzmanı, ontoloji ve bilgi teorisi profesörü ve ünlü bir Kabalist olan, Micheal Laitman’a konuk oldum. Mesleğim olan gazeteciliği pek saygın bulduğumu söyleyemem. Ama, en azından bana dünyayı dolaşma ve günlük yaşamımda tanıma fırsatı bulamayacağım, çok ilginç insanlarla...

    https://www.biyologlar.com/egoizmin-gerekliligi
  • Midi-Klorian Ne Demektir?

    Midi-klorian,mitokondri demektir. Mitokondri, vücudumuzdaki hücrelerde yaşayan, bakteri benzeri mikroskopik yapılardır. Eskiden mitokondri hücreye enerji sağlayan bir “enerji santrali” olarak değerlendiriliyordu. Ancak son yıllarda Schon ve diğer bilim adamlarının yaptığı araştırmalar, mitokondrinin başka işlevlerini daha ortaya çıkarttı. Star Wars’ta dile getirildiği gibi mitokondrinin gizli güçleri teker teker deşifre ediliyor. Mitokondri, yaşamın kritik...

    https://www.biyologlar.com/midi-klorian-ne-demektir
  • Sanfilippo Sendromu

    Sanfilippo Sendromu

    Sanfilippo Sendromu bir Mukopolisakarid bozukluğudur ve yaygın olarak MPS - III adıyla da bilinmektedir. Bu bozukluk ismini, 1963 yılında A.B.D. ‘de sendromu tanımlayan ilk doktorlardan biri olan Dr. Sylvester Sanfilippo‘dan almıştır.Vücutta sürekli madde mübadelesi süreci yaşanmaktadır. Gerekli maddeler kullanılır, gereksiz maddeler tahlilden geçerek vücuttan atılır. Sanfilippo Sendromlu çocuklar, heparan sülfat olarak adlandırılan kullanılmış...

    https://www.biyologlar.com/sanfilippo-sendromu
3WTURK CMS v8.1