Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 935 içerik listeleniyor

  • Hücre Yüzeyindeki Bazı Yapılar

    Hücrenin işlevi île ilgili ya da diğer hücrelerle ilişkisini sağlayan yapılardır. Hücrenin yaptığı işe ve bulunduğu yere göre farklılıklar gösterirler. Mikrovillus Özellikle emme görevi fazla olan hücrelerde, örneğin bağırsak epitelinde, hücre dış yüzeyini artırmak için, hücre zarının bir miktar sitoplazma ile beraber dışarıya doğru meydana getirdiği, parmak şeklinde 0.6-0.8 mikron uzunluğunda 0.08-0.1 mikron kalınlığındaki çıkıntılardır,...

    https://www.biyologlar.com/hucre-yuzeyindeki-bazi-yapilar
  • SÜRÜNGENLERİN GENEL YAPISI

    SÜRÜNGENLERİN GENEL YAPISI

    Sürüngenlerin kafatası, kafatasının şakak bölgesinin ve arka bölgesinin kemiklerinin çoğu kez bulunmayışıyla nitelendirilir.

    https://www.biyologlar.com/surungenlerin-genel-yapisi
  • Biyoinformatik ve dna dizi analizi

    Biyoinformatik, biyolojik bilgilerin yaratılması ve saklanması için veritabanlarının oluşturulmasıdır.Bu konudaki çalışmaların çoğu biyolojik verilerin analizi ile ilgilidir. Artan sayıdaki projelerde biyolojik bilgilerin organizasyonu gerekmektedir. Bu alanda oluşturulan veritabanlarının büyük bir kısmını nükleik asitler oluşturmaktadır. Milyonlarca nükleotidin depolanması ve organizasyonu için veritabanlarının oluşturulması, araştırıcıların bu...

    https://www.biyologlar.com/biyoinformatik-ve-dna-dizi-analizi-1
  • Gen Tedavisi, Görüşü Geri Kazandırabilir Mi?

    Gen Tedavisi, Görüşü Geri Kazandırabilir Mi?

    Gen tedavisi genişleyen bir araştırma alanı ancak bu araştırmaları tedaviye dönüştürmenin önünde birçok engel mevcut. İngiltere’de sağlık araştırmalarına maddi destek veren önemli vakıflardan biri olan Wellcome Trust’ın HICF adlı fonunca desteklenen önemli bir araştırmanın duyurusunun tercümesini ilginize sunuyorum.Koroidermi elli bin ilâ yüz binde bir insanı etkileyen ırsi bir körlük türü. Az görülen bir hastalık olması nedeniyle ilâç...

    https://www.biyologlar.com/gen-tedavisi-gorusu-geri-kazandirabilir-mi
  • BİYOMİMETİK NEDİR?

    Gerek biyomimetik, gerekse biyomimikri doğadaki modelleri inceleyen, sonra da bu tasarımları taklit ederek veya bunlardan ilham alarak insanların problemlerine çözüm getirmeyi amaçlayan yeni bilim dallarıdır. Biyomimetik, insanların doğada bulunan sistemleri taklit ederek yaptıkları maddelerin, aletlerin, mekanizma ve sistemlerin tümünü ifade eden bir terimdir. Doğadaki tasarımlar örnek alınarak yapılan aletlere, özellikle nanoteknoloji,1 robot teknolojisi, yapay zeka...

    https://www.biyologlar.com/biyomimetik-nedir-1
  • Frajil X Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Teşhis Ve Tedavi Yöntemi Nedir?

    Frajil X Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Teşhis Ve Tedavi Yöntemi Nedir?

    Nörogelişimsel bir bozukluk olan Frajil X Sendromu, zeka geriliğinin bilinen en önemli nedenlerinden biridir. X kromozomuyla ilişkili olan bu sendrom, X kromozomunun uzun kolundaki FMR1 geninde C-G-G tekrarı ve DNA polimeraz enziminin kaymasından kaynaklanmaktadır.6-50 CGG CCG GCC tekrarları taşıyan bireyler normaldir ancak 200-1000 tekrar taşıyan bireylerde Frajil X sendromu gözlenir. Bu sendroma bağlı olarak gelişen zeka geriliği, erkeklerde 3600 de 1, kadınlarda 6000 de 1...

    https://www.biyologlar.com/frajil-x-sendromu-nedir-belirtileri-nelerdir-teshis-ve-tedavi-yontemi-nedir
  • Hücre zarından madde geçişi hakkında bilgi

    Hücre zarı ya da hücre membranı, hücrenin dış kısmında bulunan, molekülleri özelliklerine göre hücre içine alan veya dışarı bırakan katmana denir.Ayrıca Hücre zarını ayırarak doğrudan analizlerden önce hücre zarının moleküler yapısı hakkındaki kuramlar, dolaylı kanıtlara dayanmaktadır. Hücre ilk defa 1665 yılında Robert Hooke tarafından keşfedilmiştir. Robert Hooke Şişe mantarından aldığı kesiti mikroskopta incelemiş ve oda şeklinde yapılar...

    https://www.biyologlar.com/hucre-zarindan-madde-gecisi-hakkinda-bilgi
  • Uyarı-Cevap Polimerleri (“Akıllı Polimerler”)

    “Uyarı-cevap polimerleri”, başka bir popüler sözçükle “akıllı polimerler”, sentetik polimerler olup (ingilizce adıyla) biyomimetics uzantısı olarak geliştirilmiştir. Biyomimetics; “doğadan ders almak” ve onun davranışlarının benzerini yapan sistemleri geliştirmektir. Akıllı polimerler bir dış uyarıya, örneğin, pH, iyonik güç (ortamdaki elektrolit derişimi), çözücüler, elektrik veya manyetik alan, ışık şiddeti, radyasyon, vb., hızlı ve tersinir...

    https://www.biyologlar.com/uyari-cevap-polimerleri-akilli-polimerler
  • Wiliams Sendromu Nedir?

    Wiliams Sendromu Nedir?

    Williams sendromu 7. kromozomun uzun kolundaki bir parçasındaki talimatların silinmesiyle ortaya çıkan, elf (perimsi) görünümlü yüz tipi, düşük burun kemeri, birbirine yakın ve çekik gözler, yüksek üst damak, güler yüzlü bir tutum, yabancı insanlara kolay güvenme, onların yanında rahat davranışlar sergileme, beyin gelişim bozukluğu, geçici hiperkalsemi, geç gelişen dil becerileri, kalp damar anomalileri gibi sorunlarla yol açan nörogelişimsel bir bozukluk ve...

    https://www.biyologlar.com/wiliams-sendromu-nedir
  • BİYOÇİPLER

    Hayvan ve bitki hücreleri de biyosensörlerde tanıyıcı olarak kullanılır. Bu konu için karaciğer hücreleri ideal hücrelerdir çünkü fonksiyonları birçok biyokimyasalı başka türlere çevirmektir. İlk uygulama bu hücrelerle, karaciğer dokusu arjinin tanısında kullanılmıştır. Sensör yüzeyine konulan karaciğer hücreleri arjinini önce ornitin ve üreye çevirip, üre üreaz ile amonyağa dönüştürür, bu da amonyak elektrodu ile ölçülür. Biyoçip teknolojisi...

    https://www.biyologlar.com/biyocipler
  • Bir Sincap Ve Bir Ihlamur Nasıl Buluştu?

    Bir Sincap Ve Bir Ihlamur Nasıl Buluştu?

    Kastamonu Üniversitemiz ile Türkiye Tabiatını Koruma Derneğimizin ortaklaşa düzenlediği "Ağaç Sincaplarının Türkiye'deki Durumu" konulu Bilgi Şöleninin birinci bölümü 13 Nisan 2012'de 3 Mart Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Bununla birlikte bilgi şölenimizin ruhuna uygun olacağını düşünerek,  "Her Okula Bir Ihlamur Ağacı" projesi kapsamında Türkiye Tabiatını Koruma Derneği ve Üniversitemiz personeli tarafından fidanlar da dikildi: 2 adet Ihlamur, 3...

    https://www.biyologlar.com/bir-sincap-ve-bir-ihlamur-nasil-bulustu
  • HÜCRE SİKLUSU VE KANSER

    Hülya CABADAK Marmara Ün. Tıp Fakültesi, Biyofizik AD, İSTANBUL, TÜRKİYE Anahtar Kelimeler: Hücre siklusu, siklinler, siklin bağımlı kinazlar, tümör baskılayıcı gen, kanser Organizma/organ/doku gelişimi, hücrelerin büyüme ve çoğalmalarını içerdiği gibi hücre ölümlerini de sağlar. Hasarlı dokuların onarımı somatik hücrelerin ve destek dokunun çoğalması ile gerçekleşmektedir1. Hücre büyümesi, farklılaşması ve çoğalmasında rolü olan...

    https://www.biyologlar.com/hucre-siklusu-ve-kanser
  • Moleküler floresans spektroskopisi

    Moleküler floresans spektroskopisi yöntemini kullanarak madde miktarı tayinini yapılır. Spektroskopi elektromanyetik dalga ile moleküllerin etkileşmesini inceleyen atomların elektronik yapılarını tayin etmede kullanılan deneysel tekniklerin en önemlisidir. Spektroskopi dallarından olan moleküler floresans ve fosforesans spektroskopisi birbirlerine çok benzemektedir. Bu iki spektroskopi dalı da madde üzerine gelen elektromanyetik ışıma ile uyarılması ve temel haldeki...

    https://www.biyologlar.com/molekuler-floresans-spektroskopisi
  • Lipitlerin Sınıflandırılması

    Lipitlerin Sınıflandırılması

    Lipidler değişik şekillerde sınıflandırılabilir. Yapılarına bakılarak lipidler Basit Lipidler, Bileşik Lipidler, Türev Lipidler gibi sınıflandırılabilir. Burada lipidlerin %50'lik alkolde hazırlanan KOH çözeltisiyle hidroliz olup olmamalarına yani sabunlaşıp sabunlaşmadıklarına göre 2 sınıfa ayrılması esasına dayanan sistem kullanılmıştır. Bunların da alt sınıfları vardır. ...

    https://www.biyologlar.com/lipitlerin-siniflandirilmasi
  • TOPRAK SOLUCANI DİSEKSİYONU

    Lumbricus terrestris, Annelida (halkalı solucanlar) filumunun Oligochaeta klasisindendir. Bunlarda sölom arka arkaya sıralanmış birçok sölom keselerinden meydana gelmiştir. Bu keselerin meydana gelmesi vücutlarının dış taraftan da bölmelere (segment, metamer) ayrılmasına neden olmuştur. Toprak solucanlan nemli topraklarda yaşarlar. Yuvarlak ve ince silindiri andıran vücutlarının dorsal kısmı koyu, ventral kısmı ise nisbeten açık renklidir. Segment sayıları 100 den...

    https://www.biyologlar.com/toprak-solucani-diseksiyonu
  • HÜCRE DÖNGÜSÜNÜN KONTROLÜ

    HÜCRE DÖNGÜSÜNÜN KONTROLÜ

    Dört aşamada hücre döngüsü kontrol noktaları bulunur:

    https://www.biyologlar.com/hucre-dongusunun-kontrolu
  • Görme Olayı ve Deneyleri

    Göz hem ışık reseptörü, hem de uzaklık reseptörüdür. Değişik hayvan grupları değişik dalga boylarındaki ışığa karşı duyarlılık gösterir. Örneğin insanda infrakırmızı ışık enerjisinin düşük olması nedeniyle uyarı gerçekleşmezken, yılanlar infrakırmızı ışığa duyarlı reseptör taşırlar. Göz algıladığı objeyi kornea (mercek) aracılığı ile ters (başaşağı) olarak retina üzerine ulaştırır. Ayrıca göze gelen ışık şiddeti...

    https://www.biyologlar.com/gorme-olayi-ve-deneyleri
  • Gen Terapisi

    Hastalıkları tedavi etme ya da fiziksel etkilerini azaltma amacıyla hastanın vücuduna genetik materyalin sokulması, tıp tarihinde bir devrim olmuştur. İlk başlarda genetik hastalıkların tedavisi amacıyla planlanan gen terapisi artık, kanser, AIDS gibi diğer pek çok hastalığın tedavisi için de kullanılmaya başlanmıştır. Genlerin tanımlanması ve genetik mühendisliğinde kaydedilen önemli gelişmeler sonunda bilim adamları artık hastalıklarla savaşabilmek ve...

    https://www.biyologlar.com/gen-terapisi
  • Hücre Yüzeyinde Etki Gösteren Hormonlar

    1 - Hipotalamik Hormonlar Hipotalamustan salgılanan düzenleyici faktörler büyüklük ve kimyasal yapı bakımından birbirlerinden farklıdır. Bu hormonların hepsinde de karboksil ucu bloke edilmiştir. Hepsi hipotalamusta sentezlendikten sonra hipotalamo-hipofizer portal dolaşımla hipofize gelirler. Bu hormonların yarı ömürleri birkaç saniye kadardır. Bu gruptaki hormonlar kontrol ettikleri hipofizer hormonlarla birlikte aşağıda incelenmiştir. 2 - Hipofiz Hormonları -...

    https://www.biyologlar.com/hucre-yuzeyinde-etki-gosteren-hormonlar
  • Steroid Hormonların Metabolizmaları

    Kandaki normal fizyolojik düzeyleri 10-10 ile 10-8 M arasında bulunan bu hormonlar iyi karakterize edilmiş plazmadaki proteinlerle taşınmaktadırlar. Plazma albuminleri spesifik olmayan bir şekilde ve sınırsız oranda steroid hormonları bağlar ve taşır. Ancak bunun sadece mineralokortikoidler (aldosteron) için önemi vardır. Diğer hormonlar affinitesi ve seçiciliği yüksek proteinlere (globulinlere) bağlanarak taşınırlar. Bu proteinler hormonları vaktinden önce...

    https://www.biyologlar.com/steroid-hormonlarin-metabolizmalari
  • Mast hücresi

    Mast hücresi veya mastosit,(mikroskobik görüntü) bazik boyalarla boyanan, histamin ve heparin açısından zengin granüllere sahip bir hücredir. Bağışıklık sisteminde önemli bir rolü vardır, özellikle alerji ve anafilaksideki yeriyle tanınır. Mast hücreleri kemik iliğinde köken alır ve dolaşıma öncü hücreler olarak girerler. Daha sonra değişik dokulara yerleşip, farklı olgun mastosit tiplerine farklılaşırlar (değişirler). Vücuttaki dokularda, özellikle kan...

    https://www.biyologlar.com/mast-hucresi-1
  • Altıncı DNA Bazı Bulundu !

    Altıncı DNA Bazı Bulundu !

    DNA (Deoksiribonükleik asit) genetik materyalimizin ana bileşenidir.

    https://www.biyologlar.com/altinci-dna-bazi-bulundu-
  • MUTASYONLARIN UYARTIMI ve MUTAJENLER

    Kendiliğinden oluşan mutasyonların oranını arttıran etkenlere mutajenik faktörler (=mutajenler) denilir. Mutajenler fiziksel ve kimyasal olmak üzere iki grupta toplanabilir.Örneğin etkiledikleri dokuda iyon oluşturma özelliğine göre iyonize ya da iyonize olmayan radyasyonlar fiziksel mutajenlerdir.X ve gama ışınları ıyon oluşturur,fakat ultraviyole (UV) ışınları oluşturamaz.Hergün çevremizde bizi etkileyen pekçok kimyasal madde, çevre kirleticileri (sigara...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlarin-uyartimi-ve-mutajenler
  • MUTASYONLAR NE KADAR YAYGINDIR

    Mutasyon hızları tüm canlılarda oldukça düşüktür.Mutasyonların sıklığı türlere ve aynı organizmada genlere göre değişebilmektedir.Mutasyonların ölçümünde iki tanımlama kullanılır:mutasyon oranı (rate) ve mutasyon sıklığı (frekans).Mutasyon oranı,belirli bir zamanda oluşan mutasyon sayısı olarak ifade edilir.Genellikle kullanılan zaman birimi hücrelerin çoğalması için gereken zaman,bir organizmanın oluşması için gerekli zaman ya da hücre bölünme...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar-ne-kadar-yaygindir
  • Yusufeli'nde Kalebek Sergisi Açıldı

    Yusufeli'nde Kalebek Sergisi Açıldı

    Ülkemizin biyolojik çeşitliliği açısından önemli alanların bulunduğu bölgemizde, biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından nesli tehdit veya tehlike altında olanlar ile endemik bitki ve hayvan türlerinin korunması ve yasa dışı yollardan ticaretinin yapılmasının önlenmesi ile ilgili olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğü, ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde koruma ve kontrol...

    https://www.biyologlar.com/yusufelinde-kalebek-sergisi-acildi
  • Oksidase Testi

    Bu test, mikroorganizmalar tarafından sentezlenen ve intrasellüler olan oksidase enziminin (sitokrom C oksidase) varlığını ortaya koymada kullanılır. Deneyden aynı zamanda cinslerin (Moraxella (+), Neisseria (+), Yersinia (-), Acinetobacter (-), ve türlerin (B. ovis (-), B.neotomae (-) ve B. abortus ( + ) ayırımında yararlanılır. Oksidase reaksiyonu, bakterilerde (aerobik olanlarda) sitokrom oksidase sisteminin bulunduğunu ifade eder. Bu sistem reaksiyonda son hidrojen...

    https://www.biyologlar.com/oksidase-testi
  • Yavru Kaplumbağalar Denizle Buluştu

    Yavru Kaplumbağalar Denizle Buluştu

    Akdeniz Bölgesinde en yoğun yuvalama kumsallarından Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Çevlik sahilinde yeşil deniz kaplumbağaları (Chelonia Mydas) yumurtalarından çıkmaya başladı. Orman Su ve işleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğüne bağlı Hatay Şube Müdürlüğü ile Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği'nin 2013 yılında yürüttüğü proje kapsamında Samandağ sahiline yumurta bırakan yeşil deniz kaplumbağaları ve caretta...

    https://www.biyologlar.com/yavru-kaplumbagalar-denizle-bulustu
  • ALGLER

    Algler genellikle sucul ve yarı sucul habitatlarda (okyanus, nehirler, tatlı su gölleri, çaylar, dereler, kutup gölleri, su birikintileri vb.) yaşayan selülöz çeperi bulunan, ototrof, basit yapılı, fotosentez yapabilen ökaryotik canlılardır. Ancak hemen belirtelim ki alglerin bazıları fotosentez yapamazlar. Algler mikroskobik formlardan birkaç metre boyunda bitkilere kadar olabilirler. Alglerin bir kısmı ise karalarda, nemli topraklarda, likenlerde ya da kara bitkilerinin...

    https://www.biyologlar.com/algler-1
  • Kan Grupları

    Ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılmakta olan kan grubu sistemleri, ABO ve Rh sistemleridir. ABO grup sistemine göre kan grupları, A, B, AB ve O grubu diye dörde ayrılırken, Rh sistemine göre ise, RhD Pozitif ve RhD Negatif diye ikiye ayrılır. Her iki sistem birlikte kullanıldığından, ortaya sekiz farklı kan grubu çıkar. Ancak kan grupları, sadece bununla sınırlı değildir. Bazı kişilerde hem ABO grup sistemine ait alt gruplar (A1,A2,gibi) ve hem de Rh sistemine...

    https://www.biyologlar.com/kan-gruplari-1
  • Transisyon ve transversiyon

    Tek baz değişiklikleri (nokta mutasyonlar) geçişler (transisyon) veya çapraz aktarmalar (transversiyon) şeklinde olabilir. Transisyon modelinde, belli bir pirimidin bir başka primidine veya belli bir pürin bir diğer pürine değişir. Çapraz aktarmalar ise; pürinin iki pirimidinden herhangi birine veya bir pirimidinin iki pürinden herhangi birine değişmesidir. Mutasyona uğramış genin nükleotid dizgisinin bir RNA molekülüne transkripsiyonu yapılırsa; RNA molekülü...

    https://www.biyologlar.com/transisyon-ve-transversiyon
  • Hayvanların Kutup İklimine Adaptasyonu

    Hayvanların Kutup İklimine Adaptasyonu

    İnsanlar 25-30 derece sıcaklıkta denize girerken, 5-10 derece sıcaklıkta mont giymeye başlarlar. Yani ısıya karşı oldukça duyarlıdır. Tüm memeli canlıların vücut sıcaklıkları 35-38 derece arasında değişkenlik gösterir. İlginç olan insanlar da bu kadar düşük ısı değişimlerinde gerçekleşen büyük farklılıklar, özellikle kutuplarda yaşayan canlılarda yaşanmaz. Yani kutuplarda dondurucu soğuklarda balıklar bile yaşamaya devam eder.Düşük ısı...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlarin-kutup-iklimine-adaptasyonu
  • EOZİNOFİLLER (ASİDOFİLLER) VE BAZOFİLLER

    10-14 µm çapında, dolaşımda ve smearlerde yuvarlak, bağ dokulara geçişleri sırasında pleomorfiktirler. Çekirdekleri 2 loplu , organelden fakir hücrelerdir. Küçük ve merkezi yerleşimli Golgi, az miktarda GER, genellikle sentriyollerin komşuluğunda birkaç mitokondrileri bulunur. Kemik iliğinde üretilirler. İnterlökin-5 öncül hücrelerin çoğalmasını ve olgun hücrelere farklanmalarını sağlar. Eozinofilik granüller (spesifik granül ) ve azürofilik granüller...

    https://www.biyologlar.com/eozinofiller-asidofiller-ve-bazofiller
  • BİYOKİMYA LABORATUVARI BAZI TANI TESTLERİ

    Birçok hastalığın teşhisinde, hastanın genel durumu hakkında bilimsel veriler toplayabilmek için istenilen kan ve idrar tetkikleri vücudumuzun genel durumu hakkında hekime tıbbi dille bilgi veren en güvenilir araçlardır. SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT: Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. Örneğin alkol bağımlılarında, bu testler bakıldığında...

    https://www.biyologlar.com/biyokimya-laboratuvari-bazi-tani-testleri
  • MİNERAL MADDELERİN SINIFLANDIRILMASI ve FONKSİYONLARI

    Mineral doğal şekilde oluşmayan homojen, belirli kimyasal bileşime sahip ve belirli bir kristal öz yapıları olan inorganik kristalleşmiş katı bir cisimdir. Buna göre minerallerin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Doğal olarak oluşur. Herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır. Belirli bir kimyasal formülü vardır. Katı halde olup nadiren sıvıdır. İnorganiktir. (yani doğada bulunur) Mineralojinin oluşan maddeleri ihtiva ettiği için bu bakımdan...

    https://www.biyologlar.com/mineral-maddelerin-siniflandirilmasi-ve-fonksiyonlari
  • Apoptozis hakkında bilgiler

    APOPTOZİS Yüksek organizmalarda hücre ölümü iki farklı mekanizma ile gerçekleşir. Klasik hücre ölümü nekroz olarak adlandırılır.Şiddetli bir travma, zararlı bir uyarı ile meydana gelir. Genellikle gruplar halinde hücreleri etkiler.Morfolojik olarak ER, mitokondride dilatasyon, plazma membranının iyon transportunun bozulması,hücrelerin şişmesi ve lizisi tipiktir.Nükleer kromatin flokulasyonu, DNAnın nonspesifik klavajı, hücrelerin parçalanması ile hücre içeriği...

    https://www.biyologlar.com/apoptozis-hakkinda-bilgiler
  • Dünyanın En Zehirli Yılanları

    Dünyanın En Zehirli Yılanları

    Zehirsiz yılanlardan daha evrilmiş olan zehirli yılan türleri, tüm yılanların dörtte birini oluşturur ve yaklaşık 600 türün zehirli olduğu bilinir. Yılan zehri, içinde pek çok etkili madde barındırır. Bunlar şöyle özetlenebilir:Kalp üzerinde etkili olan “Kardiotok-sin”,Sinir sisteminde etkili “Nörotoksin”,Kan hücrelerini eriten “Hemolizin”,Proteinleri eriten “Proteolitik enzimler” ve “Kolinesteraz”, “Nüldeöti-daz Hiya’üronidaz”Bu zehirler...

    https://www.biyologlar.com/dunyanin-en-zehirli-yilanlari
  • Yapay apoptoz meydana getiren yöntemler ve yetersiz apoptozda tedavi stratejileri

    a) Gen tedavisi (örneğin Bcl-2, cFLIP ve IAPS’yi hedef alanlar) b) Smac/DIABLO taklitçileri veya IAP antagonistleri[18] c) Fotodinamik tedavi d) Recombinant TRAIL (bir ölüm reseptör ligandı) e) PKB/Akt sinyalinin inhibisyonu f) p53 aktivitesinin ortaya çıkmasına neden olan MDM2 inhibisyonu Gen Tedavisi. a) Anti-apoptotik Bcl-2: Antisense mRNA kullanılarak (18 bp’lik oligonükleotid antisense Bcl-2 mRNA=G-3139) inhibe edilir. b) cFLIP ve IAPS antisensleriyle, SCID (severe...

    https://www.biyologlar.com/yapay-apoptoz-meydana-getiren-yontemler-ve-yetersiz-apoptozda-tedavi-stratejileri
  • Manisa’nın Yaban Hayatında Bir İlk

    Manisa’nın Yaban Hayatında Bir İlk

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü yaban hayatının tespiti için ülkenin değişik yerlerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalar çerçevesinde Manisa’da yapılan gözlemlerde daha önce hep varlığı yönünde duyum alınan ancak görüntülenemeyen Yaban Kedisi objektiflere takıldı.Ev Kedilerinin Atası Olarak Kabul EdiliyorManisa’nın Soma ilçesinde Sarıkaya Mahallesi civarında ilk kez tespit edilerek...

    https://www.biyologlar.com/manisanin-yaban-hayatinda-bir-ilk
  • Gözdeki Nöronlar Hareketi Algılamak İçin Matematikten Yararlanıyor

    Gözdeki Nöronlar Hareketi Algılamak İçin Matematikten Yararlanıyor

    Gözlerimiz beynimize sürekli olarak çevremizde olup bitenler hakkında bilgi gönderir. Gelen bilgi beyinde tanıyabileceğimiz nesneler biçiminde düzenlenir.

    https://www.biyologlar.com/gozdeki-noronlar-hareketi-algilamak-icin-matematikten-yararlaniyor
  • Genetik Yapımız ve Davranışlarımız Arasındaki İlişki

    Daha doğum anından itibaren bebeğin annesine mi yoksa babasına mı benzediğini merak ederiz. Yeni doğan bebeği görenler, öncelikle bu benzerlik konusundaki kanaatlerini açıklama gereği hissederler ya da gerçekten ortada öylesine bir benzerlik vardır ki, kendilerini bu konuda bir şey söylemekten alıkoyamazlar. Çoğu zaman “Hıh, deyip birisinin burnundan düşmüş”üzdür Kime benzediğimiz, fiziksel özelliklerimizi, bazı huylarımızı kimden aldığımız...

    https://www.biyologlar.com/genetik-yapimiz-ve-davranislarimiz-arasindaki-iliski-1
  • PERFÜZYONİSTİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI

    Görev Ekstra Korporeal Sirkülasyon ve Mekanik Yaşam desteği gerektiren kalp, büyük damar ve organ nakillerinde yapılacak müdahalelerde ekipteki cerrah ve anestezi uzmanı ile işbirliği yaparak operasyonun yapılabilmesi için kardiyopulmoner sistemini izole edip kalp akciğer makinesini kullanarak perfüzyon görevini üstlenmektir. Perfüzyonist; Cerrah ve Anestezi Uzmanına ameliyat sırasında veya gereksinim halinde post-operatif dönemde perfüzyon konusunda yardım etmek,...

    https://www.biyologlar.com/perfuzyonistin-gorev-ve-sorumluluklari
  • Perfüzyonist Kimdir?

    Perfüzyonist Kimdir?

    Sağlık Bakanlığı tarafından verilmiş '' Perfüzyonistlik Yetki Belgesi '' olanlar ve 26 Nisan 2011 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren kanuna göre;

    https://www.biyologlar.com/perfuzyonist-kimdir
  • Denizanaları veya Medüzler

    Denizanaları veya Medüzler, Scyphozoa ve Cubozoa sınıflarında bulunan, serbestçe yüzen deniz canlılarıdır. Medüzler, yassılaşmış ve yüzmeye uyum yapmış varlıklar olarak tanımlanabilirler. Vücut şekli çoğunlukla yayvan ya da kubbeli bir şemsiye şeklindedir. Poliplerden daha karmaşık yapılı canlılardır. Yüzme organı olarak bir şemsiye gelişmiştir. Bu organ sayesinde hayvan ileriye doğru hareket eder. Medüzlerin beyinleri yoktur. Bunun yerine sinir...

    https://www.biyologlar.com/denizanalari-veya-meduzler
  • Yumuşakçaların genel özellikleri nelerdir

    Vücutları yumuşak ve genelde kabukludur. Kabuklarının altında "manto" adı verilen ince bir doku tabakası vardır. Segmentleri yoktur. Beyin ve sinir kordonu bulunur. Dokunma, kimyasal tepkime gibi etkenlere duyarlı yapıları/gözleri vardır. İç organları gelişmiştir. Çoğu denizde, bazıları ise tatlısularda ve karada yaşar. Bilateral simetri (çifte simetri) görülür. Vücutları üç ana kısımdan oluşur: Hareket, toprağı kazma, avlarını yakalama için kullanılan...

    https://www.biyologlar.com/yumusakcalarin-genel-ozellikleri-nelerdir
  • Biyologlar Dayanışma Derneğinden

    Değerli Meslektaşlarım, Bu e-maili özellikle akademisyen Biyologların dikkatini çekmek için yazıyorum; 1) Biyoloji bölümlerinde okuyan öğrencilerin ÇED raporu hazırlama yetkisine sahip şirketlerde çalışma, Diplomalarını sorumlu mesul müdür olarak kullanabilecekleri işyerleri, Haşere mücadele firması açma veya bu tip firmalarda çalışma yetkilerine sahip oldukları gibi konulardan habersiz oldukları görülmektedir. Lütfen bölümünüzdeki öğrencileri bu...

    https://www.biyologlar.com/biyologlar-dayanisma-derneginden
  • Kan Transfüzyon Komplikasyonları ve İlkeleri

    Kan transfüzyonu ilkelerine uyulmadığı taktirde bir çok problem ortaya çıkabilir. Bunlardan sakına­bilmek için a- Alıcı verici arasında ABO ve Rh grupları açı­sından serolojik uygunluk sağlanmalıdır. Zorunlu hallerde A, B veya AB grubundan bir hastaya 0 gru­bundan kan verilebilir. 0 grubundan 1-2 ünite kan çoğu kez alıcıda bir reaksiyona yol açmaz. Çok acil olamadıkça her hastaya cross mach uygunluğu olan kendi kan grubundan kan verilmelidir. b- Transfüzyondan...

    https://www.biyologlar.com/kan-transfuzyon-komplikasyonlari-ve-ilkeleri
  • Apoenzim Enzim Koenzim Holoenzim Nedir

    Enzimler, canlı hücreler tarafından sentezlenen organik ve katalitik özeliklere sahip maddeler olup biyokimyasal olayların hızlı bir şekilde gerçekleşmesinde görevlidirler. Enzimler reaksiyona giren maddelerle geçici bileşikler oluşturarak reaksiyonun kısa sürede tamamlanmasını sağlarlar. Bu maddeler olmadan biyokimyasal olayların ger­çekleşmeleri yaklaşık olarak 109 kere daha yavaştır. Mikroorganizmalar besinlerini (protein, karbonhidrat, lipid) hücre içine...

    https://www.biyologlar.com/apoenzim-enzim-koenzim-holoenzim-nedir
  • Çomak

    Zoolojide özellikle donuk ışığa ve alaca karanlık beyaz görüntüye duyarlı olan retinanın çomak şeklindeki fotoreseptör hücreleridir.

    https://www.biyologlar.com/comak
  • Biyokataliz Nedir

    Nişasta çözeltisi deney tüpünde tükürükle karıştırılırsa, nişasta molekülleri malt şekerine parçalanır. Burada tükürükde bulunan bir enzim olan “ALFA-AMİL AZ” etkilidir. Nişasta, tepkime maddesi (=substrat). alfaamilazın katalitik etkisi ile “MALTOZ” yani ürüne (=produkt) parçalanır. Enzimler genelde “-az” son ekini alır; ama tükürükdeki “PİTYALİN”, midenin “PEPSİN”, acı bademin “EMULZİN” adlı enzimlerindeki gibi bazıları da...

    https://www.biyologlar.com/biyokataliz-nedir
  • Proteinler ve Protein Yapısı

    Hücre içerisinde bol olarak bulunan ve hücrenin kuru ağırlığının % 50’sini oluşturan organik moleküler proteinlerdir. Tümünde karbon, hidrojen, azot ve oksijen bulunur. Pek çoğunda da kükürt bulunur. Bazı proteinlerin yapılarındaysa bunlara ek ele­mentler olarak Özellikle fosfor, demir, çinko ve bakır bulunur. Genellikle proteinler saf kristal olarak izole edilebilirler. Molekül ağırlıkları da çok fazladır. Proteinlerin yapıtaşı olan amoniasitlerin sayıları...

    https://www.biyologlar.com/proteinler-ve-protein-yapisi
3WTURK CMS v8.1