Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 631 içerik listeleniyor

  • PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır

    https://www.biyologlar.com/pankreasin-histolojik-yapisi
  • PALİNOLOJI NEDİR VE TATBİKATI

    Henüz genç bir ilim olan Palinoloji dünyada günden güne ehemmiyet kazanmaktadır* Fakat Türkiye'de ancak birkaç palinolog tarafından  tanınmaktadır. Biz burada, Palinolojiyi, jeolojik ve bilhassa stratigrafik ehemmiyetini belirterek, Türk jeologlarına da tanıtmak istedik,  — La Palynologie est une jeune science qui prend d'importance de jour en jour dans le monde entier« Mais elle nfest connue en Turquie que par quelques palynologues« Nous avons voulu, ici la faire...

    https://www.biyologlar.com/palinoloji-nedir-ve-tatbikati
  • KARACİĞERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Yumuşak kıvamlı olan karaciğer vücutta bulunan en ağır bezdir. Ağırlığı 1,5 kg veya daha fazla olabilen karaciğer üst abdomende, diaframın altında yerleşmiştir. Taze iken koyu kırmızı veya kırmızımsı kahverengidir; bu renkten başlıca karaciğere olan zengin kan akımı sorumludur. Karaciğer kanını çölyak (celiac) arterden köken alan arterlerden ve portal ven yolu ile intestinal yollardan alır. Venöz boşaltım inferior vena kavaya olduğundan karaciğer...

    https://www.biyologlar.com/karacigerin-histolojik-yapisi
  • EKSTRAHEPATİK SAFRA YOLLARI

    Ekstrahepatik Duktuslar Ekstrahepatik duktuslar müküs salgılayan uzun prizmatik epitel ile döşelidir. Altında elastik liflerin çoğunlukta olduğu ve belirgin lenfoid yatkınlığa sahip bir subepitelyal bağ dokusu tabakası bulunmaktadır. Epitelden lümene göç eden pek çok lenfositler ve ender olarak da granülositler görülmektedir. Subepitelyal tabakada tubuloasinar bez kümelerine rastlanabilir, bu bezlerin çoğunluğu müköz tiptir. Bu tabakada kan damarları ve sinirler...

    https://www.biyologlar.com/ekstrahepatik-safra-yollari
  • SAFRA KESESİNİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Safra kesesi kendisinin sistik duktusu ile bağlandığı ana hepatik duktusun kör, armut şeklinde bir divertikülümüdür. Bazen, Luşka duktusları olarak adalandırılan embriyonik safra duktus kalıntıları da bağ dokusunda görülmektedir. Bunlar karaciğerin safra duktusuna açılır. Bu embriyonik kalıntılar bu organın lümeni ile ilişki kurmazlar. Safra kesesi yaklaşık 8 cm uzunlukta ve 4 cm çapındadır, oldukça fazla genişleyebilme özelliğine sahiptir. Duvarı 3...

    https://www.biyologlar.com/safra-kesesinin-histolojik-yapisi
  • TESTİSLERİN HİSTOLOJİK YAPISI

    Testis ekzokrin ve endokrin salgılama görevlerinden dolayı karışık bir bezdir. Ekzokrin ürünü, başlıca seks hücreleridir ve bu nedenle testis sitogenik bez olarak kabul edilebilir. Endokrin ürünü belirli, özelleşmiş hücreler tarafından sentez edilen bir iç salgı maddesidir. Testisler normal spermatogenez için gerekli olan 34°C-35°C’yi sağlamak amacıyla karın boşluğu dışında, vücut ısısından 2°C-3°C daha düşük ısıda olan skrotum içerisinde yer...

    https://www.biyologlar.com/testislerin-histolojik-yapisi
  • Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Classis: Reptilia (Sürüngenler) Sürüngenlerin Başlıca Özellikleri: Bugün yaşayanlar göz önüne alınırsa sürüngenlerin genel özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Sürüngenler, Omurgalıların “Tetrapoda” denen “4 bacaklılar” yahut “kara omurgalıları” grubunun 2’nci sınıfını teşkil ederler. Her bir bacakta 5 parmak ve parmak uçlarında keratin yapısında tırnaklar bulunur. Fakat yılanlarda, fosil formlar da dahil olmak üzere ayak bulunmaz. Grubun...

    https://www.biyologlar.com/surungenlerin-genel-ozellikleri
  • Kuyruksuz Kurbağalar

    Ordo 3: Anura (=Salientia, Ecaudata) (Kuyruksuz Kurbağalar) Kozmopolit bir gruptur, dünyanın her tarafında bulunur. Vücut genişce yapılı olup, baş ile gövde arasında, boyun kısmı bulunmaz. Kafatası ince ve sert olmayıp oldukça indirgenmiştir. Az sayıda kemik içerir. Omurgada omur sayısı azdır. Omurganın sonunda çok sayıda omurun birleşmesi ile şekillenmiş uzunca yapılı bir Urostil (Urostyl) Kemiği bulunur. Kaburgalar indirgenmiş yahut hiç yoktur....

    https://www.biyologlar.com/kuyruksuz-kurbagalar
  • Bitki Hücresi

    Proteinlerin temel yapıtaşı aminoasit denen moleküllerdir ve ayrı ayrı yapılarda 20 amino­asit vardır. Değişik aminoasitlerin değişik bir sıraya göre dizilerek birleşmesiyle, birbirin­den farklı binlerce protein oluşabilir. Nitekim her canlının yapısındaki proteinler farklı ol­duğundan, her hücre hem canlının yapısına, hem de kendi özel işlevine uygun proteinleri üretmek zorundadır. Örneğin buğday proteinlerindeki aminoasitler kendine özgü biçim­de...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucresi
  • İnterstisyum

    Lobuli testis içerisinde interstisyel doku seminiferöz tübüller arasında yer alır. İnterstisyel dokuda kollajen lifler, kan ve lenf damarları, sinir lifleri ve pek çok tip hücreler bulunur. Hücreler başlıca fibroblast, makrofaj, mast hücreleri, undifferansiye mezenşimal hücreler ve testise özgü Leydig hücreleridir. Kan damarları ve sinirler organa mediastinumdan girer ve gene buradan organı terk eder. Leydig hücreleri genellikle tübüller arasındaki üçgen şeklindeki...

    https://www.biyologlar.com/interstisyum
  • Testis Kan Damarları, Lenfatikler ve Sinirler

    Testisler kanı abdominal aortanın bir dalı olan testiküler arterden alırlar. Testiküler arterler testise yakın bölgede testisten abdominal aortaya kan taşıyan pampiniform pleksus venöz pelksus ile sarılmıştır. Bu pleksus, ters akım sistemi ile arteriel kanın ısısının düşürülmesini sağlayarak testisi düşük sıcaklıkta tutmaya yardımcı olur. Ayrıca anterior abdominal duvardan köken alan Cremaster kası da çevresel ısı durumuna bağlı olarak testisi kasılarak...

    https://www.biyologlar.com/testis-kan-damarlari-lenfatikler-ve-sinirler
  • Akarlar (Kırmızı örümcekler)(Acarina)

    a) Akdiken akarı [Tetranychus viennensis Zacher(Tetranychidae)] b) İkinoktalı kırmızıörümcek[Tetranychus urticae Koch.(Tetranychidae)] c) Avrupa kırmızıörümceği[Panonychus ulmi Koch. (Tetranychidae)] d) Kahverengi örümcek [Bryobia rubrioculus(Scheut.) (Tetranychidae)] e) Yassıakar [Cenopalpus pulcher (C.-F.) (Tenuipalpidae)] Akarlar, çıplak gözle zor görülecek kadar küçük zararlılardır. Vücutları yumurta veya armut şeklindedir. Vücutlarında, değişik...

    https://www.biyologlar.com/akarlar-kirmizi-orumcekleracarina
  • Duktus Deferens

    Duktus epididimis sonlandığı yerde düzleşir ve duktus deferens olarak devam eder. Skrotumdan inguinal bölgeye çıkar, inguinal kanalı geçer ve retroperitoneal olarak pelvisin yan duvarlarından aşağı inerek uretraya doğru seyreder. Diğer duktuslara oranla duvarı kalındır ve dar bir lümene sahiptir. Skrotum ve inguinal kanalda, duktus deferens spermatik kord içerisinde yer alır ve kalın duvarından dolayı kolaylıkla palpe edilebilir. Spermatik kord içerisinde duktusa...

    https://www.biyologlar.com/duktus-deferens
  • Testisler Kan Damarları ve Ereksiyon Mekanizması

    Kan Damarları ve Ereksiyon Mekanizması Penis içerisindeki prinsipal arteryel dallar dorsal arterlerdir. Bunlar korpara kavernoza arasında superior olarak ve derin dorsal venin her iki tarafında seyreder. Diğer prinsipal arteryel dallar olan derin arterler her bir korporayı içten kateder. Dorsal arter dalları fibröz kapsülü üst yüzey boyunca deler ve girer. Kavernöz boşluklara girildiğinde bütün arterler bölünerek dallar verir. Bu dalların bazıları kapiller ağlar...

    https://www.biyologlar.com/testisler-kan-damarlari-ve-ereksiyon-mekanizmasi
  • ENDOKRİN SİSTEM

    Endokrin sistem, başlıca köken aldıkları epitel ile ilişkilerini kaybetmiş bezlerden meydana gelmiştir. Bu bezlerin duktusları olmayıp salgılarını (hormonlar) direkt olarak ya kan ya da lenf dolaşımına boşaltırlar; dolayısı ile bu tip bezlere duktussuz bezler veya iç salgı bezleri denir. Vücudun endokrin salgı yapan dokuları üç ayrı şekilde görülür: 1- Bağımsız ayrı bezler halinde; bu tip bezler saf endokrin fonksiyona sahiptirler. Örneğin hipofiz, tiroid,...

    https://www.biyologlar.com/endokrin-sistem
  • Örümceğimsiler ( Arachnida )

    Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta örümcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz böcekleri olmak üzere, 70 bin kadar etçil ve karada yaşayan omurgasız türüdür.. Arachnida üyelerinin en belirgin özellikleri, iyi gelişmiş bir baş bölümü ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bölütlü gövde yapısı ve çift sayıdaki eklemli gövde uzantılarıdır. Büyüme sürecinde birkaç kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların...

    https://www.biyologlar.com/orumcegimsiler-arachnida-
  • OMURGASIZ HAYVANLAR SİSTEMATİĞİ

    Canlılarla ilgili problemler ele alındığında organizmalar sınıflandırmak ve onları gruplara ayırmak zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeryüzünde milyonlarca canlı varlık vardır ve bunun yanı sıra geniş ölçüde bir çeşitlilik de görülür. Sınıflandırmanın Tarihçesi İnsanlar yaradılışlarından itibaren çevrelerinde bulunan bitki ve hayvanları öğrenmeye çalıştılar. İlk insanlar, bitki ve hayvanları kendileriyle olan ilişkisine göre...

    https://www.biyologlar.com/omurgasiz-hayvanlar-sistematigi
  • Pars Tuberalis

    Pars tuberalis infundibular sap etrafını saran ve hücrelerden meydana gelmiş olan bir yaka şeklindedir. Kan damarları ile yakın ilişkili hücreleri ya gruplar ya da kısa longitudinal sütunlar şeklinde düzenlenmiştir. Bu hücreler; asidofiller, bazofiller ve farklılaşmamış kromofob benzeri hücreleri içerir. Kromofob benzeri hücreler kübik şekilli olup, sitoplazmalarında ince granüller ve glikojen kümeleri içerirler. Küçük adacıklar halinde yassı hücreler de...

    https://www.biyologlar.com/pars-tuberalis
  • BİTKİLEDE MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER

    Bitki Sistematiğinde kullanılan temel karakterler başlıca 4 grupta toplanabilir: 1. Morfolojik ve anatomik Karakterler, 2. Polinolojik ve Embriyolojik Karakterler, 3. Sitolojik Karakterler, 4. Fitokimyasal Karakterler. 1. MORFOLOJİK VE ANATOMİK KARAKTERLER A – Morfolojik Karakterler: Bugün, genetik fitokimya ve palinoloji konularında büyük ilerlemeler olduğu halde gene de sistematikçiler eskiden olduğu gibi, morfolojik karakterlere öncelik tanımaktadır. Bunun nedeni...

    https://www.biyologlar.com/bitkilede-morfolojik-ve-anatomik-karakterler
  • Nörohipofiz

    Nörohipofiz; tuber cinereuma ait median eminence, infundibular stem ve infundibular uzantıyı (pars nervosa) içerir. Her üç kısım da aynı karekterdeki hücrelere, aynı sinirlere ve kan akımına sahip olup aynı aktif hormonal prensipleri gösterir. Hypotalamohipofiziyal traktusu meydana getiren miyelinsiz sinir lifleri ve yüz bin kadar bu nöroksekretuar nöronlara ait sinir sonlanmaları nörohipofizde yer alır. Bu sinir liflerinin perikaryonları hypothalamusta supraoptik ve...

    https://www.biyologlar.com/norohipofiz
  • Hipofiz Kan Damarları ve Sinir Lifleri

    Hipofizin kan temin ediş şekli ayrı bir özellik gösterir ve bezin salgılamada bulunmasında önemli bir rol oynar. Anterior lob kanını pek çok superior hipofiziyal arterlerden ve Willis damarlarından alır. Superior hipofizeal arterlerin, kökeni internal karotid arterleridir. Arterler median eminence ve infundibular stem bölgesinde serbestçe anastomozlaşır ve median eminence içerisindeki kapiller ağa geçer. Bu ağın kapillerleri küçük venlere drene olur. Venler hipofizeal...

    https://www.biyologlar.com/hipofiz-kan-damarlari-ve-sinir-lifleri
  • EPİFİZ (KORPUS PİNEALİS)

    Korpus pinealis, diğer adıyla epifizis serebri 5-8 mm boyunda, 5mm çapında ve 100-200mg ağırlığında küçük, koni şekilli bir cisimcik olup bir sap ile 3. ventrikül tavanına bağlanmıştır. Bağlantı yeri dışında bez pia mater ile sarılmıştır. Pia mater’den oluşan kapsül bol damarlıdır. İnce bir kapsül şeklini almış olan pia materden ayrılan septumlar organ içerisine girer ve organı tam olmayan lobüllere ayırır. Lobüller Pinealosit (ya da epiteloid...

    https://www.biyologlar.com/epifiz-korpus-pinealis
  • Tiroid Bezi Fonksiyonları

    Gebelik döneminde T3 ve T4 plasental bariyeri geçer ve beyin gelişiminde önemli rol oynar. Fetal tiroid bezi fonksiyonuna gestasyonun 14. haftasında başlar. Fetal gelişim sırasında tiroid hormon yetersizliği MSS’de geri dönüşümsüz hasara neden olur. Nöron sayısında azalma, myelinizasyonda hata ve zeka geriliği gözlenir. Eğer maternal tiroid yetersizliği fetal tiroid bezinin gelişimden önce olursa ciddi bir zeka geriliği gerçekleşir. Son çalışmalar...

    https://www.biyologlar.com/tiroid-bezi-fonksiyonlari
  • PARATİROİD BEZLERİ

    İnsanlarda genellikle iki çift (4 adet) paratiroid bezi bulunur fakat sıklıkla bunlara yardımcı bezlere de rastlanır. Küçük, kahverengimsi ve oval cisimcikler şeklinde olan paratiroid bezleri tiroid bezine yakın yerleşim gösterir. Üst paratiroidler tiroidin posterior yüzünde lobların üst ve alt kutupları arasında, orta kısımda yer alır. Alt paratiroidler ise tiroid loblarının alt kutuplarına yakın bulunurlar. Paratiroid bezleri faringeal ceplerin (kesecikler)...

    https://www.biyologlar.com/paratiroid-bezleri
  • BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER, SUPRARENAL BEZLER)

    Her bir böbreğin üst kutbuna birer adet olarak yerleşen, yağ doku içine gömülmüş suprarenal ya da adrenal bezler kabaca piramit şekilli yassılaşmış organlardır. Her biri 5 cm. uzunluğunda, 3 cm. genişliğinde ve 1 cm’den daha az kalınlıkta ve 7-10 gr. ağırlıktadır. Adrenal bezler steroid hormonları ve kateşolaminleri salgılarlar. Organın arterior yüzeyinde içeri doğru çöküntü şeklinde hilum görülür. Taze bir organın enine kesitinde iki bölge ayırt...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezleri-adrenal-bezler-suprarenal-bezler
  • Böbrek Üstü Bezlerinin Fonksiyonları

    Korteks ve medulla fonksiyonel yönden belirgin bir şekilde birbirlerinden farklıdır. Korteks hayatın devamı için esasidir. Tüberkülosise bağlı olarak kortikal dejenerasyon (Addison hastalığı) veya korteksin çıkarılması halinde kortikal öz verilemez ise ölümle sonuçlanır. İnsanda korteks çeşitli esasi fonksiyonların devamı için şarttır. Korteks vücutta su ve elekrolit dengesini sağlar. Korteks yıkımını takiben vücutta plazma konsantrasyonu, aşırı sodyum...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezlerinin-fonksiyonlari
  • Hemofili nedir ?

    Hemofili hastalığına ait ilk belgeler M.S. ikinci yüzyıla ait. Talmud adlı kitapta bir kardeşi sünnet sonrası ölen kişilerin sünnet olmaması gerektiği yazılı. Arap bilgin Albukasis'in 12. yüzyılda yazdığı bir kitapta küçük yaralanmalar sonrası tamamı ölen aileden bahsediliyor. Daha sonra 1803 yılında Amerika'lı bir doktor olan Dr. John Conrad Otto bu durumu "bazı aileleri etkileyen kanama bozukluğu" olarak tanımladı. Bu hastalığı olanların kuşaklar...

    https://www.biyologlar.com/hemofili-nedir-
  • LANGERHANS ADACIKLARI (PANKREASIN ENDOKRİN KISMI)

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır. Pankreas hem ekzokrin ve hem de endokrin bir organdır. Bu iki fonksiyon farklı hücreler tarafından üstlenilmiştir. Organ taze halde soluk pembe veya beyaz renktedir. Belirgin bir fibröz kapsüle sahip olmayıp ince, areolar bir doku ile sarılmıştır. Buradan köken alan ince septumlar organı...

    https://www.biyologlar.com/langerhans-adaciklari-pankreasin-endokrin-kismi
  • KALITSAL HASTALIKLAR

    I- Hücre Bölünmesi Esnasındaki Hataya Bağlı Olanlar : A. NONDİSJUNCTİON : Kromozom anomalilerinden en önemlisi olup, mayozda gametlere az veya çok sayıdaki kromozom gitmesi olayıdır. 2 şekilde olur. 1. Ayrılamama 2. Anafazda gecikme Mayotik bölünme sırasında oluşan nondisjunction olayı; 2 ayrı hücreye gitmesi gereken bir kromozom çiftinin heriki üyesinin birbirinden ayrılmayıp yeni hücreye gitmesi şeklindedir. Böylece gametlerden birinde adı geçen kromozomdan...

    https://www.biyologlar.com/kalitsal-hastaliklar
  • Doku Nedir, Doku Çeşitleri Nelerdir, Dokuların Yapısı

    Organların yapıları mikroskop altında incelendiğinde dokular­la karşılaşılır. Her dokudaki hücre sayısı, hücre ara maddele­rinin miktarı değişiktir. Dokular organlarda, organlar ise or­ganizmada birleşirler. Organlardaki çeşitli dokular birbirleri­nin içine girmiş durumdadır. Tüm organizmaya dağılmış olan dokular sinir sistemi, iç ve dış organlar gibi organ sistemle­rini oluştururlar. Şekil ve çalışmalarına göre dokular dörde ayrılırlar; Epitel...

    https://www.biyologlar.com/doku-nedir-doku-cesitleri-nelerdir-dokularin-yapisi
  • BEBEK OLUŞUMUNUN BÜTÜN SIRLARI AYDINLANDI

    BEBEK OLUŞUMUNUN BÜTÜN SIRLARI AYDINLANDI : Bilim adamları bir bebeğin büyümesini gün ve gün izleyerek bütün gelişme aşamalarını saptadı ve embiryonun gelişiminde bilinmeyen sırları da ortaya çıkardı. İşte ilk 9 ay hakkında yeni öğrenilen bilgiler. Bebek ana gelişimini ilk üç ay içinde tamamlıyor. Kalp,akciğer ve beyin gibi hayati organların oluşumunu tamamlıyor. İnsan dahil bütün canlıların oluşumunda aynı biyolojik tornavidalar, alet-edevatlar...

    https://www.biyologlar.com/bebek-olusumunun-butun-sirlari-aydinlandi
  • Simptomatoloji

    Cansız ve canlı hastalık etmenlerinin zararlı faaliyetleri sonucu bitki fizyolojisinde ortaya çıkan anormallikler, bitkilerde yapısal bazı değişikliklere neden olmaktadır. Bir bitkide, herhangi bir hastalık etmeninin etkisi sonucu, hastalığın belirli bir döneminde ortaya çıkan ve o hastalık için karakteristik olan belirtilerin tümüne birden "sendrom", sendromu oluşturan belirtilerin her birine ise "semptom" denir. Hastalık etmenleri bitkilerin kök,gövde,yaprak, meyve...

    https://www.biyologlar.com/simptomatoloji
  • Bitki Etiolojisi

    Bitkilerde hastalığa neden olan etmenlerin sınıflandırılmaları, isimlendirilmeleri, yaşayış ve zarar şekilleri ve hayat dönemleri etioloji içinde ele alınmaktadır. Hastalık etmenleri iki grup altında incelenebilir. Olumsuz çevre ve yetiştirme koşullarının ele alındığı cansız hastalık etmenleri ve bitkiler üzerinde yada çevresinde çoğalarak bitki gelişimini sınırlayan canlı hastalık etmenleri, bu iki grubu oluşturmaktadır. Cansız hastalık etmenlerinin...

    https://www.biyologlar.com/bitki-etiolojisi
  • Clavibacter michiganensis subsp. michiganensis

    Belirtiler 1-Bulaşık tohumlardan oluşan fideler sağlıklı olarak gelişebilir olgunluk aşamasında bitkilerde sera koşulları altında ilk belirtilerini oluşturur. 2-Sıcak havalarda yapraklarda ters solma meydana gelir . 3-Yapraklar üzerinde ilk olarak beyaz interveinal alanlar daha sonra kahverengi nekrotik lezyonlara dönüşür. Bitkide geriye dönüşü olmayan solgunluk oluşur. 4-Yaprak damarları arasında ani solgunluk ,ve yanıklıklar gözlenebilir. 5-Meyvelerin...

    https://www.biyologlar.com/clavibacter-michiganensis-subsp-michiganensis
  • Tomato infectious chlorosis virus

    Pathogen: Tomato infectious chlorosis virus(Tocv) Belirtiler Domates bitkisinin infekteli yaprakları bodurlaşır yaprak damarları sarı veya kırmızımsı renk alır diğer taraftan büyüme normal olarak devam eder. Belirtiler genellikle yaşlı yapraklarda meydana gelir. Hastalık ilerledikçe,yapraklar karekteristik olarak damarlar yeşil kalır damarlar arası sararır bazen nekroz oluşabilir kalınlaşır , kırılgan ve gevrek olur. Bulaşması ve yayılım; Bu virüs sera beyaz...

    https://www.biyologlar.com/tomato-infectious-chlorosis-virus
  • BAĞ DOKUSU BOYALARI

    Bağ dokusu fibrillerinin differensiyal boyama işlemleri, histolojik tekniklerin önemli bir kısmını oluşturur. Bu yolla dokulardaki patolojik değişimlerin saptanmasında yararları vardır. Fibriller farklı boyaların kombinasyonlarla veya ardarda kullanımları ile gösterilebilir. Metalik çöktürme yöntemleri de retiküler fibriller için uygulanmaktadır. 5-6 µm den daha kalın olan kesitler bağ dokusu fibrilleri için uygun değildir. Herhangibir trikrom boyası için 3-5...

    https://www.biyologlar.com/bag-dokusu-boyalari
  • TIBBİ BİTKİLERİN ETKİLERİ VE KULLANIMLARI

    ADAÇAYI (SALVİA OFFİCİNALİS) Taşıdığı uçucu yağdan dolayı antibakteriyel,antifungal ve antiviral etkilidir.Antiseptik etkisinden de dolayı dişeti, boğaz ve damak iltihaplanmalarına karşı etkilidir.Çayı dişeti ve ağıziçi rahatsızlıklarında da gargara şeklinde kullanılır. Östrojenik özelliğinden dolayı hormon düzenleyici olarak (ağrılı düzensiz adet şikayetlerinde) menopozda, terleme ve ateş basmasında kullanılır.Ayrıca kuvvet verici ve uyarıcı...

    https://www.biyologlar.com/tibbi-bitkilerin-etkileri-ve-kullanimlari
  • HORMON ÜRETEN BEZLER

    a) Hipofiz Bezi: Beynin tabanında hipotalamusun altında yer alır. İki kısma ayrılır. Hipofiz bezinde üretilen hormonlar ve görevleri 1. Büyüme hormonu, büyüme ve gelişmeyi sağlar. Kemik ve kas dokusunun gelişmesinde etkilidir. Bü­yüme döneminde fazla salgılanması devliğe az algı­lanması cüceliğe sebep olur. 2. Deriye renk verici maddeleri uyaran hormon hipo-fizden salınır. 3. Tiroid bezini uyararak çalışmasını sağlayan hor­monu üretir. 4. Dişilerde...

    https://www.biyologlar.com/hormon-ureten-bezler
  • SİNİR DOKUSU İNCELEME YÖNTEMLERİ

    Sinir dokusu, protein sentezinin yoğun gerçekleştirildiği nöronları içerdiği için bazik boyalarla; uzantılı hücrelerden oluştukları için uzantıları gösterebilmek için ise metalik çöktürme yöntemleri ile (Bielchowsky, Cajal ve Golgi teknikleri) incelenirler. Ayrıca, immünositokimyasal, immünohistokimyasal ve immünofloresans teknikler de uygulanmaktadır. A-MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ:Metalik çöktürme yöntemleri nörohistolojide çok kullanılmaktadır. Rutin...

    https://www.biyologlar.com/sinir-dokusu-inceleme-yontemleri
  • Bitkilerde Beslenme ve Nutrient Elementler

    Bitkiler hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmeleri için metabolizmalarına almaları gereken temel elementler vardır.Bitki metabolizmasında olmazsa olmaz olan bu elementlerin eksikliğinde bitkilerde potansiyel gelişim bozukluklarına davetiye çıkar ve ilerleyen süreçlerde bitki ölümüyle sonuçlanabilir.Bitkilerdeki bu temel elementlere 'Nutrient Elementler' denir. Nutrient elemenler...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-beslenme-ve-nutrient-elementler
  • Bitkilerin Yapısı ve Fizyolojisi

    I. BİTKİSEL DOKULAR Yüksek yapılı bitkilerdeki dokular; sürgen (meristem) doku ve değişmez doku olmak üzere iki grupta incelenir. A. SÜRGEN (MERİSTEM) DOKULAR Meristem dokunun kökeni embriyodur. Özellikleri : Devamlı bölünme yeteneğine sahip hücrelerden oluşur. Gelişme ve farklılaşmayı sağlarlar. Bitkide enine kalınlaşma ve boyuna uzamayı sağlarlar. Hücreleri; canlı, küçük, ince çeperli, bol sitoplazmalı, büyük çekirdekli ve çok küçük kofulludur....

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-yapisi-ve-fizyolojisi
  • Vitamin Nedir?

    Vitaminler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir. Vitamin Latince yaşam anlamına gelen “vita” sözcüğünden kaynaklanır. Vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak iki gruba ayrılır .Vitaminler, vücutta metabolik olayların normal bir şekilde meydana gelmesi ve sağlıklı durumun sürdürülmesi için gerekli olan ve besinler içinde ufak miktarlarda alınan maddelerdir. Vitaminler iki grupta toplanır : Suda çözünen vitaminler: C ve B...

    https://www.biyologlar.com/vitamin-nedir
  • DESTEK ve HAREKET SİSTEMLERİ

    İnsanların yer ve yönlerini değiştirmelerine hareket denir. Hareketi sağlayan organlar hareket sistemini oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında kemikler, kaslar ve eklemler kullanılır. 1. İskelet Kemiklerin birleşmesiyle oluşan yapıya iskelet denir. İnsan iskeletinde 210 civarında kemik bulunur. İskeleti oluşturan kemikler eklemlerle birbirine bağlanırlar. İskelet insan vücudunda; – Genel şeklini kazandırır. – Aktif hareketi sağlar. – İç...

    https://www.biyologlar.com/destek-ve-hareket-sistemleri
  • Biyoloji Soru ve Cevapları

    s-1-Hücre nedir?Hücre şekli çizerek üç ana bölümünü gösteriniz. c-1-Hücre tüm canlıların en küçük yaşam birimidir.yaşamsal olayların tümü hücreler içinde geçer. s-2-Hücreyi dış ortamdan hangi yapı ayırır? c-2-Hücreyi dış ortamdan HÜCRE ZARI ayırır. s-3-Hücre zarının görevi nedir? C3-Hücre zarının görevi;hücreyi dış ortamdan korur,zararlı maddeleri hücre içine almaz ve yararlı maddeleri hücre içinde tutar. s-4-Hücre zarı ile çekirdek...

    https://www.biyologlar.com/biyoloji-soru-ve-cevaplari
  • KALBİN ANATOMİSİ

    Kan dolaşımını sağlayan organımız olan kalp herkesin kendi yumruğu büyüklüğüne kastan yapılmış koni şeklinde olan bir organımızdır. Kalp vücudumuzdaki kanın dolaşımını sağlayan organımızdır. Kalp kanı vücuda dağıtır, vücuda dağılmış olan kanı topladıktan sonra akciğerlere gönderir. Akciğerlerde oksijenlenen kanı aldıktan sonra bütün tekrar vücuda dağıtır. Bu dolaşımın sonucu bütün doku ve hücrelere besin + oksijen gider....

    https://www.biyologlar.com/kalbin-anatomisi
  • Yaprağın anatomisi

    Yapraklar tipik olarak üç ana dokudan oluşur: Üstderi (epidermis), mezofil ve iletimdoku. Yaprağın hem alt hem de üst yüzeyini kaplayan üstderi (epidermis) tek sıralı bir hücre katmanı halindeki koruyucu bir dokudur. Üstderi hücrelerin dış çeperleri kütikula denen ince, mumsu bir maddeyle örtülüdür. Mumsu kütikula su geçirmezdir, böylece yaprak yüzeyinden olacak su kaybını minimum seviyeye indirir. Kütikula, yaprağın üst yüzeyinde genelde daha kalındır, bu...

    https://www.biyologlar.com/yapragin-anatomisi
  • PE­Rİ­CAR­Dİ­UM

    Kal­be gi­ren ve çı­kan da­mar­la­rın kal­be ya­kın bo­lüm­le­ri­ni ve kalbi içi­ne alan torba şeklindeki ör­tü­ye pe­ri­car­di­um de­nir. Kalp pericadium’un içinde bulunur. YERİ: Pericardium corpus sterni’nin arkasında 2 - 6 kıkırdak kaburgaların arasında ve T 5 - 8 omurların önünde bulunur. Pe­ri­car­di­um iki yap­rak­tan mey­da­na ge­lir. Bu­nun dış yap­ra­ğına Pe­ri­car­di­um fib­ro­sum, içer­de­ki se­roz zar kısmına...

    https://www.biyologlar.com/pericardium
  • HORMON ÜRETEN BEZLER

    a) Hipofiz Bezi: Beynin tabanında hipotalamusun altında yer alır. İki kısma ayrılır. Hipofiz bezinde üretilen hormonlar ve görevleri 1. Büyüme hormonu, büyüme ve gelişmeyi sağlar. Kemik ve kas dokusunun gelişmesinde etkilidir. Bü­yüme döneminde fazla salgılanması devliğe az algı­lanması cüceliğe sebep olur. 2. Deriye renk verici maddeleri uyaran hormon hipo-fizden salınır. 3. Tiroid bezini uyararak çalışmasını sağlayan hor­monu üretir. 4. Dişilerde...

    https://www.biyologlar.com/hormon-ureten-bezler-1
  • KALBİN FİBRÖZ İSKELETİ

    Kalbin tabanında atriumlar ile ventriküllerin arasına bulunan deliklerin ve damarların çıkış deliklerinin çevresinde fibröz doku bulunur. Bu fibröz dokuya kalbin iskeleti denir. Kalbin kas lifleri bu fibröz dokudan başlayıp bu dokuda sonlanır. Bu iskelet iki kısımda incelenir. Fibröz iskeletin de­lik­le­rin ve damarların çev­re­si­ni sa­ran kıs­mına annu­li fib­ro­si de­nir Sağdakine trigonum fibrosum dextrum denir: Tricuspid - mitral - aort deliğini...

    https://www.biyologlar.com/kalbin-fibroz-iskeleti
  • BİYOLOJİK SAAT PROGRAMI

    Sabah erken saatlerdeki diş ağrıları, öğleden sonraya göre dört kat daha güçlü hissediliyor. Sabahın ilk saatlerinde kalp krizi geçirme riski daha yüksek. Tüm bunların nedeni biyolojik saat... 06.00: Kortizon salgılanmasıyla organizma uyanır. Metabolizma hareketlenerek günün işleri için enerji ve proteini hizmete sunar. 07.00: Vücut hâlâ zayıf safhadadır. Bu nedenle spor yapmaktan kaçının. Kalbe ve dolaşıma gereksiz yere yüklenilmiş olur. Sindirim...

    https://www.biyologlar.com/biyolojik-saat-programi
3WTURK CMS v8.1