Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 632 içerik listeleniyor

  • İnsan vücudunun oluşumundaki organizasyon düzeylerini, hiyerarşik düzeni içinde açıklayınız.

    vücudu trilyonlarca hücreden meydana gelmiştir. Hücreler, dokuları oluşturmakta ve dokular ise organları, organlar da sistemleri meydana getirmektedir. Hücrelerin temel yapıları aynı olmakla birlikte şekil ve görev bakımından önemli farklılıkları bulunmaktadır. Hücre, vücudun temel yapı taşıdır. Dokular, hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları yapılardır. Genellikle aynı işi görebilecek biçimde özelleşme göstermektedirler ve hücreler özel yapılar ya...

    https://www.biyologlar.com/insan-vucudunun-olusumundaki-organizasyon-duzeylerini-hiyerarsik-duzeni-icinde-aciklayiniz-
  • Sigara Sarı Nokta Hastalığını tetikliyor

    Sigara Sarı Nokta Hastalığını tetikliyor

    Sigara Sarı Nokta Hastalığını tetikliyorHalk arasında sarı nokta denen, tıbbi adı ”makula dejenerasyonu” olan sarı nokta hastalığı, özellikle 50 yaşından sonra görülüyor. Sigara tüketimi ise sarı nokta hastalığının gelişimini ve ilerlemesini tetikliyor. Dünyagöz Altunizade’den Prof. Dr. Hamdi Er, sarı nokta hastalığında sigara kullanımının göz sağlığına etkilerini paylaşarak, sigaranın zararlarına dikkat çekiyor. Yediklerimizden içtiklerimize,...

    https://www.biyologlar.com/sigara-sari-nokta-hastaligini-tetikliyor
  • Bronşlar

    Ekstrapulmoner (akciğer dışı) bronşlar yapısal yönden trakeyi andırırlar, trakeden farklılıkları yalnızca daha küçük bir çapa sahip olmalarıdır. Ana bronşlarda kıkırdak halkaları hala tam değildir ve posterior boşluk düz kas lifleri ile doldurulmuştur. İntrapulmoner (akciğer içi) bronşlar ise ekstrapulmoner bronşlardan birkaç temel özellik yönünden farklıdır; inrapulmoner bronşlar yuvarlaktır ve dolayısı ile posterioru düzleşmemiştir (trake ve...

    https://www.biyologlar.com/bronslar
  • Tatarcıkların Genel Entomolojik Özellikleri

    Tatarcıklar küçük boyda, vücut ve kanatları sık pullarla örtülü böceklerdir. Solgun donuk ya da parlak koyu sarı renktedirler. Antenler, palpuslar, hortum, bacak ve ayaklarında kıllardan başka pullar da vardır. Erginleri 1.5-3.5 mm boyundadırlar (Şekil 94-97). Başlan oldukça küçük ve öne eğiktir. Gözleri çok iri ve bileşiktirler. Antenleri onaltı parçalı ve oldukça kısadır. Dişide bir tane üst dudak, bir çift alt çene ve bir çift üst çene, delici...

    https://www.biyologlar.com/tatarciklarin-genel-entomolojik-ozellikleri
  • OMURGASIZLARDA DOLAŞIM

    OMURGASIZLARDA DOLAŞIM Çok hücreli ilkel canlılar olan süngerler ve sölenterlerin vüçüt hücreleri doğrudan dış ortamla temastadır.Bu sayede solunum ve boşaltım difüzton yolu ile gerçekleşir.Dolaşım sistemleri yoktur.Yassı solucanlarda gaz alış verişi difüzyonla olur.Bağırsak,tüm vüçüda yayılarak besin taşıma görevini gercekleştirir.Hayvanlarda dolaşım sistemi açık ve kapalı dolaşım olmak üzere iki şekildedir. Açık dolaşım Damar sistemi...

    https://www.biyologlar.com/omurgasizlarda-dolasim
  • Alveolar Makrofajlar

    Alveolar makrofajlar (alveolar fagositler veya toz hücreleri – dust cell) sadece interalveolar septumun interstisyumunda bulunmazlar, aynı zamanda alveolar yüzey ve alveolar boşlukta da bulunabilirler. Oldukça geniş olan bu hücreler 15-40 µm çapa sahiptir. Düzensiz şekilli olan bu hücreler düzensiz bir çekirdek ve bir çekirdekçik içerirler. Sitoplazmaları granüler veya vakuollü (köpüksü) görülebilir. Bilinen organellere ilaveten belirgin bir Golgi kompleksi, primer...

    https://www.biyologlar.com/alveolar-makrofajlar
  • Neisseria meningitidis  ve Bakteriyel menenjitler

    Neisseria meningitidis ve Bakteriyel menenjitler

    Bakteriyel menenjitler dünya genelinde - özellikle küçük çocuklarda, beyin hasarı, sekeller ve ölümle sonuçlanabilen ciddi tablolara yol açtıklarından dolayı- halen en önemli enfeksiyöz hastalıklardır. En sık rastlanan üç meningeal patojen olan Neisseria meningitidis, Haemophilus influenzae ve Streptococcus pneumoniae vakaların %80'den fazlasını oluştururlar. Erken ve özgül tanı hasta yönetiminde ve hastalığın kontrolü ile ilgili önlemlerin alınmasında...

    https://www.biyologlar.com/neisseria-meningitidis-ve-bakteriyel-menenjitler
  • Akciğer Lobülü

    Daha önce de açıklandığı gibi akciğer lobülü akciğerin yapısal ünitidir. Bir lobül piramidal şekilli olup genellikle tabanı akciğerin plevral yüzeyine ve tepesi hiluma yöneliktir. Apekste, bir bronşiol, akciğer lobülüne pulmoner arter dalı ile birlikte girer. Pulmoner arter venöz kanı solunum dokusuna taşımaktadır. İnsanlarda lobüller zayıf ve tam olmayan bir şekilde bağ dokusu tabakası tarafından sarılmışlardır ve 1 cm genişliğinde tabana, 2 cm...

    https://www.biyologlar.com/akciger-lobulu
  • Kan Damarları

    Akciğerde ikili bir kan akımı vardır. Sağ ventrikülden çıkan oksijensiz kan akciğerlere pulmoner arterler aracılığı ile getirilir. Pulmoner arterler geniş çaplı elastik arterlerdir. Pulmoner arter dalları respiratuar bronşiollere kadar bütün bronşial ağaç dallarına eşlik eder. Bu son kısımda terminal arterioller dallanarak alveoller arasındaki interalveolar septada zengin kapiller ağ oluştururlar. Pulmoner arter dallarından ayrılan diğer damarlar akciğer...

    https://www.biyologlar.com/kan-damarlari
  • Phylum : Mollusca

    Tür sayısı bakımından eklembacaklılardan sonra en zengin 2. omurgasız hayvan grubunu oluşturur. Mevcut olan 65000 türe ilaveten 35000 dolayında fosil formu vardır. Mikroskobik olanların yanında boyu 1 metre üzerinde olan türleri de vardır. Denizlerde tatlı sularda ve karada yaşarlar. Larvaları modifikasyona uğramış Tracophora larvası tipindedir. Vücutları genel olarak baş kaslı yapıda bir ayak ve iç organları kitlesi (Visserel kütle) olmak üzere 3 bölgeye...

    https://www.biyologlar.com/phylum-mollusca
  • MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ

    Canlıda yumuşak kıvamlı olan merkezi sinir sistemi (MSS) dokusu en küçük bir travmaya karşı oldukça duyarlı olup yeterli bir beslenme ve korunmaya ihtiyaç gösterir. Korunmada en önemli etken beyin ve medulla spinalisi çeviren bütün haldeki kemik kılıftır. Kemik kılıf burada kranium (kafa tası çatısı) ve vertebral sütundur. Kemik kılıf içerisinde menenjler (beyin zarları) adı verilen üç membranöz oluşum bulunur. Bunlar dıştan içe doğru; 1- Dura mater...

    https://www.biyologlar.com/merkezi-sinir-sistemi
  • Dura Mater

    Kranial dura mater genellikle iki tabakadan oluşmuştur; a- Endosteal Tabaka: Basitçe, kranial kemiklerin iç yüzeyindeki periosteum olarak tanımlanabilir. Sıkı kollojen fibril demetleri ve aralarında yer alan elastik lifleri içerir. En dış kısmı oluşturan bu tabaka sıkı bağ dokusu tabiatındadır, içerisinde sayısız kan damarları ve sinirleri bulunur. Kemiğin iç yüzeyi ile direkt temastadır. b- Fibröz Tabaka: En iç yüzeyinde tek sıra halinde düzleşmiş mezotelyal...

    https://www.biyologlar.com/dura-mater
  • Pia Mater

    Beyin yüzeyini sıkıca saran pia mater arachnoidin aksine serebral sulkusların derin kısımlarına kadar sokulur. İnce bir zar olan pia mater sıklıkla iki tabakalı olarak tarif edilir: a- İntima Pia: En içte bulunan membranöz tabakadır. Sıkı bir ağ halinde düzenlenmiş retiküler ve elastik liflerden meydana gelmiştir. Çok sayıda astrosit ayakları pia matere yapışmıştır. Glia elemanları ile bir arada olduklarından pia-glial zar adını alır. Hemen altındaki sinir...

    https://www.biyologlar.com/pia-mater
  • Kalp ve Stannius bağlari

    Organizmaların dış ortamlarından, ancak organizmanın belli bir kısmı ile aldıkları maddeleri, bu maddelerin alınması ile hiçbir ilişkisi olmayan bölgelere iletilmesi, oralarda meydana gelen metabolizma ürünlerin de gereken yerlere taşınmalarını sağlayan sisteme dolaşım sistemi denir. Gerçek dolaşım sistemine sahip gelişmiş canlı grubuna giren hayvanlarda iki tip dolaşım sistemine rastlanmaktadır; Dolaşım: i)​ Açık dolaşım sistemi ii)​ Kapalı...

    https://www.biyologlar.com/kalp-ve-stannius-baglari
  • Tunicata ( Kuyruğu Kordalılar ): Gömlekliler

    Phylum(Şube):Chordata Subphylum(altşube):Tunicata Tunicatlar(Tulumlular) denizlerin tümüne yayılmış ve çeşitli derinliklerde yasayan canlılardır.Tunicatlar larva döneminde su içerisinde serbest yasarken,erginleşen bireylerin bir bölümü suda serbest yaşamaya devam ederken,bir kısmı da denizlerdeki çeşitli yüzeylere yapışarak koloni,grup ve soliter(Tekil) olarak yaşamlarını sürdürürler.selüloz maddesinin tunicatlarda da varolması bu hayvanların iliginçliğini...

    https://www.biyologlar.com/tunicata-kuyrugu-kordalilar-gomlekliler
  • KOROİD PLEKSUS VE SEREBROSPİNAL SIVI (BOS)

    MSS’nin kafatası ve vertebral kemikler tarafından korunan duyarlı bir sinir dokusu içerdiğinden bahsedilmiştir. MSS içerisinde bulunan pia-arachnoid aralıkta bir sıvı bulunur. Bu sıvı su yastığı görevine sahiptir. Serebrospinal sıvı (beyin omirilik sıvısı = BOS) adını alan bu sıvı aynı zamanda beyin ventrikülleri ile medulla spinalisin merkezi kanalını da doldurur. Beyin ventriküler sistemi içerisindeki sıvı serbest şekilde subarachnoid boşluktaki sıvı ile...

    https://www.biyologlar.com/koroid-pleksus-ve-serebrospinal-sivi-bos
  • Lenf Sistemi

    Lenf Sistemi

    Omurgalı hayvanlarda kan dolaşımı sisteminden başka lenfatik sistem olarak isimlendirilen ikinci bir damar sistemi daha vardır.

    https://www.biyologlar.com/lenf-sistemi
  • Kan-Beyin Bariyeri

    Kan ile MSS arasında birçok madde hızlı bir geçişe sahiptir ancak bazı maddeler MSS’ne geçemezler. MSS kapillerleri belli makromoleküllere karşı azalmış bir permeabilite gösterir. Kan-beyin bariyeri kan damarları endotelinde bulunur. Endotel hücreleri arasında yer alan zonula okludens tipi sıkı bağlantıları hücreler arası transportu bloke ederler. Ayrıca MSS’de kapillerlerin endotel bazal laminası nöroglial hücreler (çoğunlukla Astrositler) ve bu hücrelerin...

    https://www.biyologlar.com/kan-beyin-bariyeri
  • Beyin (Serebrum)

    Serebral hemisferlerde, gri cevher serebral korteks olarak yüzeyde ve ganglion ya da çekirdek (nukleus) olarak da beyaz cevherle çevrili vaziyette merkezi yerde bulunur. Hemisferlerin yüzeyi yüzeysel alanın genişlemesini sağlayacak şekilde kıvrıntılar gösterir. Katlantıların yüzeye doğru olan uzantıları gyrus, içe doğru olan çöküntüleri ise sulkus adını alırlar. Korteks yüzeyi yaklaşık 200.000 mm2’dir. Korteks kalınlığı ise 1,5 ile 4 mm arasında değişir....

    https://www.biyologlar.com/beyin-serebrum
  • MSS Differensiyasyonu ve Proliferasyonu

    Nöral tüp embriyonun dorsumu boyunca ektodermal bir katlantı şeklinde gelişir. Buradan kopan hücreler her iki tarafta nöral krestleri oluşturur. Nöral krestlerden kraniospinal ve sempatik ganglionlar, adrenal medulla ve diğer bazı hücreler gelişir. Başlangıçta duvarları tek tabaka halindeki epitel olan nöral tüpe ait hücreler süratli bir bölünme göstererek nöroblastlara differansiye olur. Nöroblastlar da nöron ve spongioblastlara dönüşür. Spongioblastlar sonradan...

    https://www.biyologlar.com/mss-differensiyasyonu-ve-proliferasyonu
  • BÖBREK

    Üst abdomenin posterior kısmında, üst lumbar vertebraların her iki yanında, retroperitoneal boşlukta yerleşmiş olan böbrekler, fasulye şeklinde olup, yaklaşık 10-12 cm uzunluğa, 5 cm genişliğe ve 4-5 cm kalınlığa sahiptir. Her bir böbrek dıştan bir kapsülle sarılıdır. Kapsülün dış kısmında fibroblast ve kollajen lifler, iç kısımında ise miyofibroblastlar bolca bulunur. Kapsül, böbreğin iç kısımlarına septum vermediği için parankimadan kolayca...

    https://www.biyologlar.com/bobrek
  • Böbrek Kan Akımı

    Her bir böbrek direkt olarak abdominal aortadan bir dal alır. Renal arter adındaki bu damar, hilumdan girerek 3 ana dal verir. Bunlardan ikisi renal pelvisin anteriorunda, diğer biri de posteriorunda seyreder. Her ana dal, çok ender olarak tekrar dallanma gösterir. Bu ana arterler arasında ya çok az anostomozlaşma vardır ya da hiç yoktur ve her biri 3-4 medullar piramit ve bunlarla ilgili kortikal maddeyi besler. Bir ana renal arter dalının beslediği tüm bölgeye renül denir. Bu...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-kan-akimi
  • BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ VE HORMONLARI

    BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ VE HORMONLARI

    Böbreküstü Bezinin Görevleri Böbreküstü bezleri nelerdir, nerede bulunur? Böbreküstü bezlerinin salgıladığı hormonlar nelerdir, ne işe yarar, görevleri. Böbreküstü bezleri, adından anlaşılacağı gibi böbreklerin üstünde yer alır. Kabuk ve öz diye iki bölümde incelenirler. Kabuk bölgesinden “kortizol” hormonu salgılanır. Bu hormon aminoasitlerden glikoz sentezini uyarır. Kana yeterli kortizol salgılanmazsa deride renk maddelerinin sayısı artar ve garip...

    https://www.biyologlar.com/bobrek-ustu-bezleri-ve-hormonlari
  • Kalp

    Kalp

    Kalbin ana görevi kanı pompalama görevidir. İnsan, kuş ve memelilerde kalp birbirlerinden bölme ile tamamen ayrılmış dört boşluktan oluşur.

    https://www.biyologlar.com/kalp
  • Renal İnterstisyum

    Böbrek korteksinde bağ dokusu az olup, daha çok kan damarları çevresinde ince kollajen lif demetleri şeklinde gözlenir. Fibroblast benzeri hücreler bağ dokusu içerisinde gözlenir. Bu hücreler düzensiz şekillidirler ve komşu hücrelerle temas edebilen uzun sitoplazmik uzantılara sahiptirler. Bu hücreler az sayıda lipid damlacıkları içerirler. Bağ dokusu içerisinde az sayıda fagositik karekterde mononüklear hücreler gözlenir. Muhtemelen fibroblast benzeri hücreler...

    https://www.biyologlar.com/renal-interstisyum
  • Ürin Konsantrasyonu ve Dilusyonu

    Vücut su dengesi, konsantre ürinin atılması veya dilue ürin yapımı ve fazla suyun atılması ile korunabilir. Bu olay böbrekte olmaktadır ve Henle kulpunda karşıt akım çoğaltıcı sistem ve vasa rekta ile toplayıcı duktuslarda karşıt akım değişim sistemini içerir. Daha önce de belirtildiği gibi ürin proksimal kıvrıntılı tübülde konsantre olmaktadır (suyun % 85’i ve sodium klorid resorbe olmaktadır), fakat volüm azalsa da osmolarite değişmemektedir....

    https://www.biyologlar.com/urin-konsantrasyonu-ve-dilusyonu
  • Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?

    Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....

    https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir
  • Sinirler

    Çölyak sempatik pleksustan gelen sinirler arterler ile birlikte böbreğe girer. Bunlar büyük damarlar ile ilişkili olarak sonlanır. Sinirlerin afferent lifleri, damarların adventisyasına yayılır, motor lifler ise media tabakasında sonlanır. Sinir lifleri glomerülere kadar uzanır, ancak üreneferöz tübüllerde gözlenememiştir. Renal pelvis ve kapsül aynı zamanda duyu lifleri ile de inerve edilmişlerdir.

    https://www.biyologlar.com/sinirler
  • Bitkilerde virüs hastalıkları

    SERALARDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ VİRÜS HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Mustafa GÜMÜŞ Prof. Dr. Ülkü YORGANCI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Domates Mozayığı Tütün Mozayık Virüsü’nün domatese özelleşmiş ırkları neden olmaktadır. Bitkilerde hafif ve orta şiddette çalılaşma gözlenir. Virüs, yeşil ırk grubuyla bulaşınca, açık ve koyu yeşil bir mozayık meydana gelir. Yapraklarda uzama, dişlilik artması gibi şekil bozuklukları...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-virus-hastaliklari
  • İnfeksiyonun Mekanizması

    Doğada çok yaygın olarak bulunan mikroorganizmalardan ancak çok az bir bölümü insan ve hayvanlar için hastalık yapıcı niteliktedirler (patojenik mikroorganizmalar). Geri kalan büyük bir bölümü ise infeksiyon veya hastalık oluşturamamaktadırlar (apatojenik mikroorganizmalar). Ancak, genellikle hastalık oluşturmadığı bilinen bazı etkenler de, fazla stres nedeniyle konakçının direncinin kırıldığı hallerde veya bazı özel durumlarda, (immun yetmezlik...

    https://www.biyologlar.com/infeksiyonun-mekanizmasi
  • Örümcekler Hakkında Bilgi

    Örümcek, eklembacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfının örümcekler (Araneae) takımından türlerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşarlar.2007 rakamlarına göre 108 familya ve 3677 cinste toplanan 39.725 türü bilinmektedir. Baş ve göğüs kaynaşmıştır. Karın, göğüse ince bir bel (pedisel) ile bağlanmıştır. Aynı büyüklükte başka bir canlının beli bu kadar ince değildir. İçinden sindirim borusu, kan damarları nefes...

    https://www.biyologlar.com/orumcekler-hakkinda-bilgi
  • Yapay Damarlar Kompleks İnsan <b class='text-danger'>Damarları</b>nı Taklit Edecek

    Yapay Damarlar Kompleks İnsan Damarlarını Taklit Edecek

    Vücudumuzdaki her şeyde olduğu gibi, kan damarları da fiziksel karakterine kıyasla daha karmaşıktır. Kan damarı duvarlarından içerideki hücresel tabaka olan endotelyum ve bir sonraki tabaka olan, düz kas hücrelerinden oluşan tunika ortamı içinde çok miktarda biyokimyasal nüans vardır. İlaç araştırmaları ve benzeri bir sebepten yapay kan damarı üretmek ve en sonunda organ üretmek için, kan damarlarının biyokimyasal düzeyde nasıl çalıştığını taklit...

    https://www.biyologlar.com/yapay-damarlar-kompleks-insan-damarlarini-taklit-edecek
  • Sementum

    Sementum diş kökü dentinini boyundan apekse kadar örter ve dişi periodontal membrana bağlar. Sementum, osteosit benzeri hücreler olan sementositler tarafından salgılanan kemik benzeri materyalin oluşturduğu ince bir tabakadır. Kemik yapısında olduğu gib, %65 mineralden oluşan kalsifiye matriksi içerisinde kaba kollajen bandlar görülür. Bununla birlikte kemikten farklı olarak Haversian sisteme sahip değildir ve beslenme periodontal membrandaki kan damarları tarafından...

    https://www.biyologlar.com/sementum
  • Pulpa - Diş pulpası

    Diş pulpası, embriyonik dental papillanın mezenşiminden gelişir ve pulpa kavitesini doldurur. Dental pulpa, vaskülarizasyon yönünden zengin ve bir çok sinirle desteklenen gevşek bağ dokusu yapısındadır. Pulpa kavitesi ana pulpal boşluk ve kök kanallarından oluşmuş olup dişin genel şeklini alır. Pulpa, hücreler ve hücreler arası maddelerden meydana gelir. Hücreler şekil yönünden mezenşimal hücreleri andırır fakat potansiyelleri yönündan farklıdır. Pulpa...

    https://www.biyologlar.com/pulpa-dis-pulpasi
  • Periodontal Membran

    Dens fibröz bağ dokusu olan periodontal membran veya ligament alveolar kemiğin modifiye olmuş periosteumudur ve dişin boyun bölgesinde gingivayı destekler. Periodontal ligamanetin fonksiyonları: dişi bağlamak, desteklemek, diş hareketi sırasında kemiğin yeniden şekillendirmek, profriyosepsiyon ve dişin çıkmasını sağlamaktır. Alveolar kemik ve sementum arasında uzanan kuvvetli, kalın kollajen lif demetleri görülür. Bandların uç kısımlarından kollajen lifler...

    https://www.biyologlar.com/periodontal-membran
  • ANA TÜKRÜK BEZLERİ

    Oral ile ilişkili ve devamlı olarak saliva (tükrük) salgılayan pek çok, küçük, intrinsik minor bez vardır. Bu salgı oral kavite müköz membranını, ağız vestibülünü ve dudakları nemlendirir. Minör tükrük bezleri ( lingual, labial, bukkal, molar ve palatin tonsil) oral kavitenin farklı kısımlarında submukozada yerleşim gösterirler. Bu bezlere ilave olarak 3 çift, büyük major ekstrinsik bez daha vardır, bu bezlerin duktusları oral kaviteye açılır. Parotis,...

    https://www.biyologlar.com/ana-tukruk-bezleri
  • Kelebekler Hakkında Bilgi

    Kelebekler Hakkında Bilgi

    Lepidoptera takımında bulunan kelebekler çok farklı renk ve türlere sahiptirler. Yaşan döngüleri dört aşamadan oluşur: yumurta, larva, pupa ve yetişkin birey. Fotoğraf: Yavuz Aydın

    https://www.biyologlar.com/kelebekler-hakkinda-bilgi
  • Sublingial Bez

    Sublingial bez (Dilaltı tükrük bezi) gerçekte tek bir bez olmayıp ağız tabanı müköz membranı altında yer alan bezler topluluğudur. Submandibular bezin anterioründe duktusuna çok yakın yerleşim gösterir ve bezin her kısmı bağımsız ağızlaşan bir duktusa sahiptir. Asinuslarının çoğunluğu müközdür, fakat seröz yarım aylara sahip karışık asinuslarda vardır. Müköz sekresyonların çoğunluğu sulfatlanmış polisakkaritlerdir. Saf seröz bezler enderdir....

    https://www.biyologlar.com/sublingial-bez
  • Salgı Duktusları

    Salgı asinuslarının lümenleri 3 ardışık segmentten oluşan bir duktus sistemi ile devam eder. • İnterkalar duktuslar, salgı asinusları ile geniş duktuslar arasında yer alırlar. Alçak kübik epitelle döşelidirler. İnterkalar duktus hücreleri karbonikanhidraz aktivitesi gösterir. Seröz salgı yapan bezlerde ve karışık bezlerde interkalar duktus hücrelerinin asinar ürüne HCO3- salgıladığı ve asinar üründen Cl- absorbe ettiği gözlenmiştir. • Çizgili...

    https://www.biyologlar.com/salgi-duktuslari
  • SİNDİRİM YOLLARI TABAKALARI

    Sindirim kanalı özofagus proksimalinden anal kanal distaline kadar uzanan içi boş bir tüptür. Bu sindirim yollarının her bir bölümü aynı organizasyona sahiptir. Ancak bu tabakaların yapı ve kalınlıkları gördükleri fonksiyonlardan dolayı değişik bölgelerde farklılık gösterir ve esas olarak 4 tabakadan oluşur. İçten dışa doğru genel sindirim yolları tabakaları: 1- Tunika mukoza (müköz membran) 2- Tunika submukoza (submukoza) 3- Tunika muskularis (muskularis...

    https://www.biyologlar.com/sindirim-yollari-tabakalari
  • ÖZOFAGUS

    Özofagus yaklaşık 25 cm uzunluğunda nisbeten düz, müsküler bir tüptür. Krikoid kıkırdağın inferior sınırında farinksin alt ucu ile devam eder. Boyunun altında ve mediastinimda yoluna devam ederek diaframı deler ve mideye açılır. Duvarı, daha önce açıklanan 4 tabakaya da sahiptir. Müköz membran stratifiye yassı non-keratinize epitel, lamina propria ve muskularis mukozadan meydana gelmiştir. Özofagus epiteli üstte farinks epiteli ile devam eder. Bazal tabakalarında...

    https://www.biyologlar.com/ozofagus
  • Çiçeksiz Bitkiler(Tohumsuz Bitkiler)

    Tohumun meydana geldiği organ çiçektir. Dolayısıyla çiçeksiz bitkilerde tohum bulunmaz. Çoğalmaları sporlarla gerçekleşir. Çiçekli bitkilere göre daha basit yapılıdırlar. Suda ve nemli yerlerde yaşarlar. 1- Su yosunları (Alg'ler) : • Nemli ortamlarda , denizlerde ve tatlı sularda yaşarlar. • Su yosunlarına algler de denir. • Tek ve çok hücreli olanları vardır. • Gerçek kökleri olmamasına rağmen basit köksü yapıları olan basit yapılı bitkilerdir....

    https://www.biyologlar.com/ciceksiz-bitkilertohumsuz-bitkiler
  • Bitkilerde evrimsel gelişim

    Siluriyen devrinin üst serilerinde elde edilen bulgulara göre, bitkilerin kara ortamına geçişi günümüzden 420-430 MYÖ meydana gelmiştir. Buna göre, ilk ökaryot hücrenin oluşumundan sonra, bitkilerin evrimleşip, çeşitlenmesi yaklaşık 1 milyar yıl boyunca su ortamında sürmüştür. Buna karşılık, hayvanların kara ortamına geçişleri günümüzden 345-420 milyon yıl öncesine karşılık olan devoniyen devrine rastlamaktadır. Aktüel bitkilerle fosil bitkiler...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-evrimsel-gelisim
  • Hayvansal Dokular

    Bu bölümde hayvan dokusuna kısaca değinilecektir. Çok hücrelilerde hücrelerin bir araya gelip özelleştiği ve bunların da, organizmada belli görevleri üstlenen dokuları oluşturdukları görülür Her hücre birliğinin görevi farklıdır. Buna göre EPİTEL, BAĞ, DESTEK (KEMİK ve KIKIRDAK), KAS ve SİNİR Dokuları ayrılır. Dokular organların yapısal maddeleridir. Hayvan vücudu da, bitkilerdeki gibi, dışa doğru bir doku ile sarılır. Bu dokuya örtü dokusu veya...

    https://www.biyologlar.com/hayvansal-dokular-2
  • T. Submukoza

    Kollajenöz, retiküler ve elastik lifleri içeren fibröz bağ dokusundan meydana gelmiş olan bu tabaka kasılmış midede görülen rugae veya longitidünal katlantılara kadar uzanır. Fibroblast, makrofaj, plazma hücreleri ve lenfositlere ilaveten genellikle birkaç da yağ hücresi bulunur. Tabaka içerisinde kan ve lenf kapillerleri, submukozal (Meissner’s) sinir pleksuslarının periferal sinirleri görülür. Muskularis mukozayı ve kan damarlarını innerve...

    https://www.biyologlar.com/t-submukoza
  • Primatların Evrimi

    Bu süreçde meydana gelen ilk memeli formlarından biri de primatlardır. Uzun kuyruklu maymunlar; gibbon, orangutan, goril ve şempanze gibi kuyruksuz maymunlar ve insanın içinde yer aldığı primatların atasının, bugün yaşayan ve ilkel bir insektivor olan Tupaia (Şekil 53) ya benzer bir canlı olduğu ileri sürülmektedir. Çünkü bu hayvanda dişler primatlarda olduğu gibi, kesici, köpek, ön ve arka öğütücü şeklinde farklılaşmıştır (heterodonti), üyeleri 5...

    https://www.biyologlar.com/primatlarin-evrimi
  • T. Seroza

    Tunika muskularisin dışında yer alan ve periton (mezotelyal tabaka) ile örtülü olan tunika seroza gevşek areolar bağ dokusu tabakasıdır. İçerisinde damar ve sinirler bulunur. Midenin küçük ve büyük kurvaturlarında bu tabaka büyük ve küçük mesenterler (omentumlar) ile devam eder. Büyük omentum, büyük kurvatura asılı durumda aşağı doğru uzanır ve periton ile örtülüdür. Büyük omentum areolar bağ dokusundan oluşmuştur. Bu bağ dokusu yaşlanmayla beraber...

    https://www.biyologlar.com/t-seroza
  • İNCE BARSAKLARIN HİSTOLOJİK YAPISI

    İnce barsak, mide ile birleştiği pilorik orifisten başlar, kalın barsak olarak devam ettiği ileoçekal kavşağa kadar uzanır. Yaklaşık 7,2 metre uzunlukta sindirim kanalının en uzun komponenti olan ince barsak abdominal kavite içerisinde oldukça kıvrıntılı bir şekilde seyreder ve 3 kısımda incelenir; 1- Duodenum: Yalnızca 20 cm uzunlukta olan duodenum, ince barsağın ilk kısmı olup abdominal duvarın posterioruna tesbit edilmiştir ve uzunluğunun büyük bir kısmında...

    https://www.biyologlar.com/ince-barsaklarin-histolojik-yapisi
  • Bitki Nedir?

    Canlılar dünyasının en önemli gruplarından biri bitkiler, öbürü hayvanlardır. Fotosentezle kendi besinini kendisi üretebilen, kökü, gövdesi ve yaprakları olan üstün yapılı bitkiler bu özellikleriyle hayvanlardan kolayca ayırt edilebilir. Oysa evrimin daha alt basamaklarında bitkilerle ya da hayvanlarla ortak özellikler taşıyan, ama gerçek anlamda ne bitki, ne de hayvan sayılabilen pek çok canlı vardır. Uzmanlar, sınıflandırmada büyük güçlük çıkaran bu...

    https://www.biyologlar.com/bitki-nedir
  • Apendiks

    Apendiks ileoçekal kavşağın yaklaşık 2,5 cm altında çekumdan ayrılan küçük, ince, uzun, kör bir divertikülümdür. Normalde 7-12 cm bir uzunluğa sahiptir. Enine kesitte, lümen dar ve genellikle düzensizdir. Çoğunlukla lümen içerisinde hücresel kalıntılar bulunur ve tamamen tıkanmış olabilir. Villuslara sahip değildir. İntestinal bezler çok azdır ve düzensiz uzunluktadır. Yüzey epiteli başlıca prizmatik ve çizgili kenara sahip hücrelerden meydana gelmiştir....

    https://www.biyologlar.com/apendiks
3WTURK CMS v8.1