Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 990 içerik listeleniyor

  • Prebiyotik Ortamlarda Nükleotit'lerin Yapısında Yer Alan Azotlu Organik Bazların Oluşumu

    Son yıllarda üzerinde yoğun olarak tartışılan konulardan birisi canlılıgın dünya üzerinde nasıl ortaya çıktıgı konusudur. Bu yazımızda bilim insanlarının en çok uğraş verdiği bir konudan bahsetmek istiyoruz:

    https://www.biyologlar.com/prebiyotik-ortamlarda-nukleotitlerin-yapisinda-yer-alan-azotlu-organik-bazlarin-olusumu
  • Bakteri ve Virus Hucresi Yapisi

    Bakteri ve Virüslerde Kalıtım Moleküler genetikte bakteri ve virüslerin kullanılması ile önemli sonuçlar elde edildi. Molekülerbiyolojik bilgilerin çoğu bağırsak bakterisi Escherichia coli ve onun virüslerinden kazanıldı. E. coli küçük bir ortamda rahatça kultive edilebilir. Döl üretme potansiyeli yüksek olup, anlaşılır ve derli toplu bir genoma sahip olduğu için genetik obje olarak çok uygundur. Tek bir E. coli hücresi 10 saatte 1 milyardan daha fazla döl...

    https://www.biyologlar.com/bakteri-ve-virus-hucresi-yapisi
  • Yağların Canlılardaki Önemi ve İlk Koaservat Yapılarının Oluşumu

    Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve bildiğimiz kadarıyla yaşayacak olan her canlının atası olan koaservatlar (ilk hücre öncesi formları) ve bunların oluşumlarını inceleyeceğiz. Önceki yazılarımızda da açıkladığımız gibi "canlı" dediğimiz varlık formunun oluşabilmesi, bazı biyokimyasal tepkimelerin gerçekleştirilebilmesine ve sürerliliğine bağlıdır. İşte bu yazımızda bu sürerliliğin adım adım nasıl kazanıldığını görecek ve dıştan...

    https://www.biyologlar.com/yaglarin-canlilardaki-onemi-ve-ilk-koaservat-yapilarinin-olusumu
  • Antijen – Antikor ve İmmünbiyoloji

    Kızamık tipik bir çocuk hastalığıdır. Bu hastalık bir virüs tarafından öksürükle taşınır. Virüs vücut hücrelerini enfekte edip onları tahrip eder. Vücut sıcaklığının artıp deride kırmızı lekelerin görülmesi, hastalığın semptomudur. Birkaç gün sonra ateş düşer ve semptomlar kaybolur. Virüs, bakteri ve mantarlar, organizmaları sürekli olarak tehdit eder. Aşağı or-ganizasyonlu hayvanlar, yiyici hücrelerin Fagositoz özellikleri ile mikroplan yok...

    https://www.biyologlar.com/antijen-antikor-ve-immunbiyoloji
  • Yapay Damarlar Kompleks İnsan Damarlarını Taklit Edecek

    Yapay Damarlar Kompleks İnsan Damarlarını Taklit Edecek

    Vücudumuzdaki her şeyde olduğu gibi, kan damarları da fiziksel karakterine kıyasla daha karmaşıktır. Kan damarı duvarlarından içerideki hücresel tabaka olan endotelyum ve bir sonraki tabaka olan, düz kas hücrelerinden oluşan tunika ortamı içinde çok miktarda biyokimyasal nüans vardır. İlaç araştırmaları ve benzeri bir sebepten yapay kan damarı üretmek ve en sonunda organ üretmek için, kan damarlarının biyokimyasal düzeyde nasıl çalıştığını taklit...

    https://www.biyologlar.com/yapay-damarlar-kompleks-insan-damarlarini-taklit-edecek
  • Hava kirletici emisyonlar

    İnsanlara ve diğer canlı organizmalara zarar veren veya doğal çevrenin zarar görmesine neden olan kimyasalların veya biyolojik maddelerin atmosfere atılması anlamına gelen ‘hava kirliliği’ne sebep olan kirleticiler ve kaynakları ile, emisyon verilerinin ölçümü ve raporlaması konusunda sizlere ışık tutmayı hedefleyen çalışmamızı incelemelerinize sunuyoruz. EMİSYON NEDİR? NELERDEN KAYNAKLANIR? Emisyon, havaya bırakılan veya çeşitli kaynaklardan yayımı...

    https://www.biyologlar.com/hava-kirletici-emisyonlar
  • Mine (Enamel)

    Dişin sadece taç kısmını çevreleyen mine, bağ dokusundan gelişen kemikten farklı olarak, oral kavitenin ektodermal kökenli yapılarının, mineralize olmasıyla meydana gelen vücudun en sert materyalidir. %96-98’i başlıca kalsiyum fosfat hidroksiapatit olmak üzere inorganik maddelerdir. Mine %1 oranında organik materyal içerir. Organik matriks kollajen içermez, enamelin olarak adlandırılan bir protein içerir. Enamelin, aspartik asit, serin, glisin, protein ve glutamik asit...

    https://www.biyologlar.com/mine-enamel
  • CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ HAKKINDA BİLGİ

    İNORGANİK BİLEŞİKLER Su Asit Baz Tuz Mineraller ORGANİK BİLEŞİKLER Vitaminler Enzimler Yağlar Proteinler Karbonhidratla Nükleik asitler İNORGANİK BİLEŞİKLER:Canlıların kendi vücudunda üretemeyip dışardan hazır olarak aldıkları bileşiklere denir A. Su: Ortalama bir insan vücudunda %65-70 oranında su bulunmaktadır. Su bitkilerin de bu % 95’e kadar çıkmaktadır Özellikleri 1.Sindirime yardımcı olur 2.Vücut ısısının dengede tutulmasını sağlar...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-temel-bilesenleri-hakkinda-bilgi
  • KARBONHİDRATLAR VE ÖZELLİKLERİ

    MONOSAKKARİTLER ¦Hücre zarından geçerler ¦Hidrolize uğramazlar ¦Kan ve doku sıvısında bulunurlar ¦Karbonhidratların yapıtaşlarıdır ¦Fotosentezin ilk ürünleridir ¦Hücrede depolanmazlar ¦Riboz ve deoksiriboz nukleik asitlerin yapısına katılırlar ¦Suda çözünürler ¦Protein ve yağlarla bileşik oluşturabilirler ¦Enerji verici olarak kullanılırlar ¦Yapılarında glikozit bağı bulunmaz ¦Benedikt çözeltisiyle ısıtılırsa kiremit kırmızısı renk verirler...

    https://www.biyologlar.com/karbonhidratlar-ve-ozellikleri
  • Vitaminler ve özellikleri

    Genel özellikler 1-Hücre zarından geçebilirler 2-Sindirim enzimlerinden etkilenmezler 3-Kanda görülürler 4-Vücudumuzdaki yaşamsal olayları denetlerler 5-Karaciğerde A ve Deride D vitaminleri (öncül maddelerden) üretilebilir 6-A-D-E-K vitaminleri yağda çözünür ve vücudumuzda biriktirilir 7-B-C vitaminleri suda çözünür vücudumuzda biriktirilmez. Vücudumuzda en çok eksikliği görülen vitaminlerdir. 8-Bazıları Işık bazıları ısıdan etkilenebilir. 9-İnsan A ve D...

    https://www.biyologlar.com/vitaminler-ve-ozellikleri
  • EVRİMİN MEYDANA GELMESİNDE ROLÜ OLAN FAKTÖRLER

    1- Ortam Koşulları Canlılar, yer ve onu çevreleyen atmosferin “biyosfer” olarak tanımlanan dar bir kalınlığında yaşarlar. Toprakta tüm canlılık, ağaç köklerinin ulaşabildiği derinliğe kadar uzanır. Biyosfer içinde yaşam, belli başlı deniz, tatlı su, ve kara ortamlarında yer almaktadır. Hava, kaldırma kuvvetinin zayıflığı nedeniyle sürekli kullanılan bir yaşam ortamı olmamıştır. Bu ortamlar içinde, canlılığın gelişmesi için en uygun olanın,...

    https://www.biyologlar.com/evrimin-meydana-gelmesinde-rolu-olan-faktorler
  • EVRİM TEORİLERİ

    İnsanoğlu kendini ve çevresinde algıladıklarını tanımaya başladıktan sonra, bu olağan üstü varlıkların nasıl meydana geldiğini düşünmüştür. M.Ö. VI. Yüzyılda yaşamış olan Şyonya‟lı filozoflardan Thales, tüm nesneler gibi canlıların da sudan oluştuğunu; Anaximander, canlıların kaynağının deniz olduğunu, başlangıçda balık olan atalarımızdan bugünkü şeklimize evrimleşerek ulaştığımızı; Herakleitus, canlıların gelişmesinde aralarındaki...

    https://www.biyologlar.com/evrim-teorileri
  • FİTOREMEDİASYON

    Toprak kirliliğinin kontrolünde kullanılan fiziksel ve kimyasal arıtma yöntemleri, uygulama kolaylığı ve uygulama süresinin kısalığı gibi bazı avantajlara sahip olmasına rağmen, gerek arıtma masrafının yüksek olması, gerekse arıtma sonucunda ortaya çıkan diğer kirletici formlarının nihai gideriminin zorlukları nedeniyle çevresel açıdan fazla tercih edilmemektedir. Kimyasal arıtmaya alternatif olarak kullanılan ve kısaca bitkiler kullanılarak topraktan...

    https://www.biyologlar.com/fitoremediasyon
  • Bal arıları (Apis)

    Bal arıları (Apis) topluluk yaşamı sürdüren sosyal böcekler olarak, herhangi bir yuvada aile (koloni) oluştururlar. Bal arısı kolonisi, bir kraliçe (Ana arı), birkaç yüz erkek arı ve 10-80 bin işçi arıdan oluşur. Görünüş olarak birbirinden farklı olan bu üç arıdan kraliçe arı ve işçi arılar dişidir. Bal arısı (Apis mellifera) 1,2 cm uzunluğundadır. Baş ve göğüs bölümü az çok kıllıdır ve genellikle sarı tonlardaki rengi soydan soya değişir....

    https://www.biyologlar.com/bal-arilari-apis
  • Submandibular (Submaksillar) Bez

    Ağız tabanında boynun submandibular üçgeninde yerleşim gösteren submandibular (çene altı tükrük bezi) bezin ana duktusu olan Wharton duktusu alt insisor dişin arkasında ve dil ucunun altından ağız boşluğuna açılır. Bu bez de tübüloasinar ya da bileşik asinardır ve asinuslarının çoğunluğu serözdür. Geriye kalanları ise müköz olup genellikle seröz yarım aylara sahiptir (karışık asinuslar). Karışık asinuslarda (miks) müköz bir asinusun etrafı seröz...

    https://www.biyologlar.com/submandibular-submaksillar-bez
  • Kemosentez Nedir

    Kemosentez, ışık enerjisi olmadan organik madde üretilmesidir. Gereken enerji; Demir, Kükürt, Hidrojen veya Azot'un oksitlenmesiyle elde edilir. Fotosentezde, yeşil pigmentli klorofile sahip canlılar, ham madde olarak H2O (su) ve CO2 (karbondioksit)ya da H2O yerine H2S veya sadece H2 kullanmak süretiyle karbonhidratları sentez ederler. Fotosentez, enerjiye ihtiyaç gösteren bir olaydır. Bu iş için, klorofil tarafından absorbe edilen güneş ışığının enerjisi...

    https://www.biyologlar.com/kemosentez-nedir-1
  • BİTKİLERİN GENEL YAPISI

    Bitkiler şüphesiz ki doğanın en önemli canlılarıdır. Sahip oldukları fotosentez yapabilme yetenekleriyle tüm canlılara doğrudan ya da dolaylı olarak hayat verirler. Fotosentez sonucunda oluşturulan oksijen birçok canlı için gereklidir. Üretilen besin ise bütün canlıların beslenmesi için gereklidir. Bitkiler aktif hareket edemeyen canlılardır. Genelde kökleriyle bir yere tutunarak yaşarlar. Şimdi gelin bitkilerin bazı organlaını yakından tanıyalım. 1-KÖK:...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerin-genel-yapisi
  • Yerin hidrolojik ve atmosferik özellikleri

    Canlılar için gerekli olan suyun önemi, canlılık olaylarının meydana gelmesi için gerekli olan ortamı oluşturmasından kaynaklanır. Yerin 2/3 ü hidrosferle kaplı olmakla birlikte, yoğunluğunun küçük olması nedeniyle tüm yüzey suları, yerin toplam ağırlığının ancak % 0,5 ini oluşturur. Bu kütlenin yaklaşık %90 ı okyanus, göl ve çeşitli akarsularda sıvı halde; %2 si donmuş halde ve sadece %0.001i gaz halinde atmosferde bulunmaktadır. Yer suyunun yaklaşık...

    https://www.biyologlar.com/yerin-hidrolojik-ve-atmosferik-ozellikleri
  • Canlılık nerede ve nasıl meydana gelmiş olabilir

    Canlı, değişen ve kendiliğinden çoğalan yapı olarak tanımlanabilir. Bu tanım, onların işlevleri dikkate alınarak yapılmıştır. Çünkü, yan yana getirilen bir canlı ile cansız arasında kimyasal ve fiziksel özellikleri bakımından önemli bir fark yoktur. Yani, canlılar, cansız yapılarda bulunmayan bir element içermezler ve cansızlar için geçerli olan fizik kanunları canlılar için de geçerlidir. Aralarındaki fark, canlılarda yukarıdaki işlevleri yapılabilir...

    https://www.biyologlar.com/canlilik-nerede-ve-nasil-meydana-gelmis-olabilir
  • Nükleotitlerin sentezi hakkında bilgi

    Nükleotid oluşumu için gerekli olan pürin ve pirimidin bazlarının HCN den sentezlenebildiği gösterilmiştir. Bu kimyasal oluşum sürecinde diaminomaleonitril (DAMN), anahtar role sahip bir ara kademe olarak görülmektedir.

    https://www.biyologlar.com/nukleotitlerin-sentezi-hakkinda-bilgi
  • HAVA KİRLİLİĞİ

    Hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir. Hava kirliliğinin etkileri genel olarak şöyledir: • Sürekli...

    https://www.biyologlar.com/hava-kirliligi
  • Canlılığın ortaya çıkışında kilin olası rolü

    Toprağın önemli bileşenlerinden olan kil, basit monomerlerden kendiliğinden meydana gelen katyonik ve anyonik polimerlerin oluşturduğu kompleks yapılardır. Büyük bölümü, silikatlar halinde meydana gelir. Silikatlar, iki boyutta kovalent bağlar oluşturabildiklerinden, tabaka meydana getirmek üzere iki boyutta çoğalabilirler. Tipik bir silikat kristali, monomerlerin doğrudan bağlanmasıyla kaolen; araya giren su molekülleriyle kaolinit (Al2O3. 2SiO22H2O); K, Mg, Fe, Al gibi...

    https://www.biyologlar.com/canliligin-ortaya-cikisinda-kilin-olasi-rolu
  • Su Kirliliği

    Su kirliliği; göl, nehir, okyanus, deniz ve yeraltı suları gibi su barındıran havzalarda görülen kirliliğe verilen genel addır. Her çeşit su kirliliği, kirliliğin bulunduğu havzanın çevresinde veya içinde yaşayan tüm canlılara zarar verdiği gibi, çeşitli türlerin ve biyolojik toplulukların yok olmasına ortam hazırlar. Su kirliliği, içinde zararlı bileşenler barındıran atık suların, yeterli arıtım işleminden geçmeksizin havzalara boşaltılmasıyla meydana...

    https://www.biyologlar.com/su-kirliligi
  • Altı bacaklılar (Hexapoda)

    Altı bacaklılar (Hexapoda)

    Eklembacaklılar bölümünün en büyük alt bölümüdür. Yaklaşık olarak 30'un üzerinde takım içerir. Böceklerin yanı sıra içtençeneliler adı verilen kanatsız eklembacaklılardan Diplura, Protura, ve Collembola'yı da içine alır.

    https://www.biyologlar.com/alti-bacaklilar-hexapoda
  • ÖZOFAGUS

    Özofagus yaklaşık 25 cm uzunluğunda nisbeten düz, müsküler bir tüptür. Krikoid kıkırdağın inferior sınırında farinksin alt ucu ile devam eder. Boyunun altında ve mediastinimda yoluna devam ederek diaframı deler ve mideye açılır. Duvarı, daha önce açıklanan 4 tabakaya da sahiptir. Müköz membran stratifiye yassı non-keratinize epitel, lamina propria ve muskularis mukozadan meydana gelmiştir. Özofagus epiteli üstte farinks epiteli ile devam eder. Bazal tabakalarında...

    https://www.biyologlar.com/ozofagus
  • Bitkilerde evrimsel gelişim

    Siluriyen devrinin üst serilerinde elde edilen bulgulara göre, bitkilerin kara ortamına geçişi günümüzden 420-430 MYÖ meydana gelmiştir. Buna göre, ilk ökaryot hücrenin oluşumundan sonra, bitkilerin evrimleşip, çeşitlenmesi yaklaşık 1 milyar yıl boyunca su ortamında sürmüştür. Buna karşılık, hayvanların kara ortamına geçişleri günümüzden 345-420 milyon yıl öncesine karşılık olan devoniyen devrine rastlamaktadır. Aktüel bitkilerle fosil bitkiler...

    https://www.biyologlar.com/bitkilerde-evrimsel-gelisim
  • Alfaproteobakteriler

    Alfaproteobakteriler ışıkla beslenen (fototrof) çoğu cinsi içerir, ama bunlara ek olarak C1-bileşikleri metabolize edebilen cinsler, hayvan ve bitki simbiontları (örn. Rhizobia) ve tehlikeli bir patojen grubu olan Rickettsiaceae 'yı da kapsar. Ökaryotik hücrelerdeki mitokondrinin atasının da bu bakteri grubundan kaynaklandığı düşünülmektedir

    https://www.biyologlar.com/alfaproteobakteriler
  • Hayvanlar; Omurgasız Hayvan

    Tamamı heterotrof (hazır besin alan) canlılardır. Hücre çeperleri yok­tur. Kloroplast taşımazlar. Hayvanlar omurgalı ve omurgasız olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Süngerler, Sölenterler, Yassı Solucanlar, Yuvarlak Solucanlar, Halkalı Solucanlar, Yumuşakçalar, Kabuklular, Örümcekgiller, Çokayaklılar, Böcekler ve Derisi Dikenliler omurgasız hayvanlar grubunu meydana getirir. Balıklar, Kurbağalar, Sürüngenler, Kuşlar, Memeliler omurgalı hayvanlar grubuna ait...

    https://www.biyologlar.com/hayvanlar-omurgasiz-hayvan
  • Toprağın Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

    TOPRAĞIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Toprağın fiziksel özelliklerini, toprağın katı fazını oluşturan maddelerin boyutları, bunların birbirlerine bağlanma durumları, agregat sistemleri, agregat veya toprak parçalarının diziliş ve duruş şekilleri teşkil etmektedir. Toprağın fiziksel özellikleri, toprakta havalanma, suyun toprağa sızması ve alıkonulması, köklerin nüfuzunu, toprakta bitki besin maddelerinin tutulmasını önemli ölçüde tayin etmektedir. ...

    https://www.biyologlar.com/topragin-fiziksel-ve-kimyasal-ozellikleri
  • Kırmızı Algler ve Mantarlar

    Kırmızı algler ya da Rhodophyta, (Yunancada rhodos ve phytos = kırmızı bitki); deniz alglerinin büyük bir kısmını oluşturan bir Protista âlemi şubesidir. Bu alem, yediğimiz şapkalı mantarları ve diğer organizmalarla birlikte yaşayan cıvık mantarları içerir. Bazı mantarlar, alglerle bir araya gelerek “liken” adı verilen toplulukları oluştururlar. Bazı türler de, bitkilerin köklerinde simbiyont olarak yaşarlar. Bitkilerin %90′ı, köklerinde simbiyont mantar...

    https://www.biyologlar.com/kirmizi-algler-ve-mantarlar
  • Enterobacteriaceae

    Enterobacteriaceae, Salmonella ve Escherichia coli gibi ünlü hastalık etkenlerini de içeren büyük bir bakteri ailesidir. Genetik araştırmalar, bu aileyi, Proteobacteria şubesine koyar. Enterobacteriales takımının içinde yer alan tek familyadır. Bu familyanın içinde enfeksiyon hastalıklarına yol açan zararlı cinslere rastlandığı gibi gıda ve ilaç endüstrilerinde kullanılan yararlı cinsler de vardır. Bazı cinsler organik maddelerin doğada çürümesine yardım...

    https://www.biyologlar.com/enterobacteriaceae
  • Göllerde Ötrofikasyon ve Çözüm Önerileri

    Mehmet KARPUZCU, Meltem KOÇALİ Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Çevre Mühendisliği Bölümü., Gebze, 41400 KOCAELİ ÖZET Ötrofikasyon; su ortamında birincil üretimin aşırı artması, limnolojik açıdan göllerin doğal süreçleri içerisinde yeralan trofik seviyelerinden birisidir. Oluşumundaki başlıca etkenler; besi elementleri, güneş radyasyonu ve derinlikle değişimi, su sıcaklığı, fitoplankton yapısı, su ortamının geometrik özellikleri ile taşınım ve...

    https://www.biyologlar.com/gollerde-otrofikasyon-ve-cozum-onerileri
  • İnce Barsak Mukozal Yüzey Özelleşmeleri

    1- Sirküler Plikalar (Plicae Circulares, Kerckring Kapakçıkları) Submukoza ile birlikte mukozanın kalıcı, sirküler veya spiral katlantılarıdır. Bu katlantılar barsak çevresinin 2/3 veya daha fazlasına kadar uzanır, ender olarak da bütün lümeni çevirebilir. Bazı plikalarda dallanma görülebilir. Plikalar duodenumda pilorusa 5-6 cm kadar uzaklıkta başlar, maksimum gelişmesine terminal duodenum ve proksimal jejunumda ulaşır, sonradan azalarak ileumun distal yarısında...

    https://www.biyologlar.com/ince-barsak-mukozal-yuzey-ozellesmeleri
  • Bitki Nedir?

    Canlılar dünyasının en önemli gruplarından biri bitkiler, öbürü hayvanlardır. Fotosentezle kendi besinini kendisi üretebilen, kökü, gövdesi ve yaprakları olan üstün yapılı bitkiler bu özellikleriyle hayvanlardan kolayca ayırt edilebilir. Oysa evrimin daha alt basamaklarında bitkilerle ya da hayvanlarla ortak özellikler taşıyan, ama gerçek anlamda ne bitki, ne de hayvan sayılabilen pek çok canlı vardır. Uzmanlar, sınıflandırmada büyük güçlük çıkaran bu...

    https://www.biyologlar.com/bitki-nedir
  • YILAN BALIĞI BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRİCİLİĞİ

    Yılan balıkları eski yıllardan beri insanların ilgisini çekmiştir. Su bulunan bir çok yerde yılan balığına rastlandığı halde yumurtlama ve yavrulama sırasında izlenememesi, yumurtalı veya karnında yavru bulunan bir balığa rastlanamaması bu ilginin çok eskiden beri doğmasına neden olmuştur. Dünyadaki toplam yılan balığı istihsali; Avrupa yılan balığı (Anguilla anguilla ) (1990-1991) 23 950 ton, Japon yılan balığı ( Anguilla japonica ) 109 100 ton, Amerikan...

    https://www.biyologlar.com/yilan-baligi-biyolojisi-ve-yetistiriciligi
  • Toprak Nedir ?

    Toprak; kayaların ve organik maddelerin çeşitli derecedeki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar topluluğu barındıran, bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan ve katı yer kabuğunun, uzun zaman içerisinde belirli özellikler kazanan en üst kısmını saran doğal, dinamik bir yapıdır. Toprak, atmosfer, hidrosfer ve biyosfer ile temas halinde bulunan yeryüzüne çıkmış, kayalar, mineraller ve organik maddelerden ibaret toprak ana materyelinin...

    https://www.biyologlar.com/toprak-nedir-
  • Arkelerin Biyolojik Ekonomik önemi

    Arkelerin Biyolojik Ekonomik önemi

    1970'lerde yapılan çalışmalarda arkeler farklı bir yaşam biçimine sahip canlılar olarak kabul edilmişti.

    https://www.biyologlar.com/arkelerin-biyolojik-ekonomik-onemi
  • Brunner’in Duodenal Bezleri

    Duodenumun submukozal bezleri bileşik tübüler veya tubuloalveolar tip olup koyu, düzleşmiş, bazal çekirdek ve berrak, vakuollü sitoplazmaya sahip uzun, kübik hücrelerden meydana gelmiştir. Bezsel kısım alçak boylu kübik hücreler ile döşenmiş duktuslar ile devam eder. Duktuslar muskularis mukozayı delerek intestinal bezlere açılır. Muskularis mukoza çoğunlukla bezlerin üzerinde bütün bir tabaka oluşturmaz ve düz kas şeritleri glandular ünitler arasındaki bağ...

    https://www.biyologlar.com/brunnerin-duodenal-bezleri
  • Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Bakterilerin Biyoteknolojide Kullanım Alanları

    Son on yılda biyokimya, moleküler biyoloji ve bakteriyolojideki ilerlemeler, bakterilerin antikanser ajan olarak kullanımının yanı sıra, antikanser ilaçların verilmesinde kemoterapiye duyarlı ajan ve gen tedavisi için vektör olarak kullanımına kadar kullanışlı bir çok yönlerini ortaya koymuştur.

    https://www.biyologlar.com/bakterilerin-biyoteknolojide-kullanim-alanlari
  • Türkiye'nin Biyolojik Çeşitliliği

    Dünyada biyolojik çeşitlilik kuzeyden güneye ve batıdan doğuya doğru artış gösterir. Ülkemiz ise, kuzey ile güney, batı ile doğu arasındaki geçiş noktası olarak, üç farkı biyocoğrafik alanı birleştiren ve geçiş formları ile birlikte, Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz olmak üzere üç biyocoğrafik alanı kapsayan bir ülkedir. Türkiye tropik ülkelere göre düşük tür çeşitliliğine, ancak dünyanın çok az yerinde rastlanır bir ekosistem...

    https://www.biyologlar.com/turkiyenin-biyolojik-cesitliligi
  • Sazan Balığı Biyolojisi ve Yetiştirme Teknikleri

    Ilıman iklim bölgelerinin ekonomik öneme sahip türü olan sazan (Cyprinus carpio Linnaeus, 1758), sıcağı sevmesinin yanında soğuğa da dayanıklı olup, entansif yetiştiricilik için çok uygundur. Az miktarda oksijene gereksinim duyması ve yetiştirme sırasında boylama, kepçeyle yakalanma ve tartım gibi işlemlere duyarlı değildir ve kolayca yaralanmaz.4-30°C arasındaki su sıcaklığı değişimlerine kısa sürede uyum sağlar (1). Sazan müstesna bir çevre toleransına...

    https://www.biyologlar.com/sazan-baligi-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758) BALIĞININBİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Şahin SAKA-Kürşat FIRAT Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde oldukça iyi bir pazara sahip olan çipura balığına ait çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Yetiştiricilik çalışmalarında elde edilen bilgiler ise daha birçok konunun çalışılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır (Tandler ve Helps, 1985, Conides, 1992). ...

    https://www.biyologlar.com/cipura-sparus-aurata-lin-1758-baligininbiyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • MİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-Izmir Mollusca filumunun Bivalvia klasisi içinde yer alan Mytilidae familyası geniş bir yayılım alanına sahiptir. Bu familyanın en önemli türleri ise Mytilus galloprovincialis (kara midye veya Akdeniz midyesi) ve Mytilus edulis (mavi midye veya Avrupa midyesi), Modiolus barbatus (at midyesi) ve Perna sp., (Afrika midyesi)’dir. Ülkemiz sularında ise Mytilidae familyasının ekonomik olarak...

    https://www.biyologlar.com/midye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • İSTİRİDYE BİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Aynur LÖK - Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü Bornova-izmir Mollusca bireylerinin tüketimi insanoğlunun tarihi ile yakından ilgilidir. Bugün arkeolojik verilerden de anlaşılacağı gibi, deniz kıyısında yerleşim alanları oluşturmuş insanların balık avlamadan önce bu sabit canlıları tükettikleri bilinmektedir. Mağaralarda çok miktarda yenmiş midye ve istridye kabukları bulunmuş; ve bunların bir kısmından kolye yapılmışlardır....

    https://www.biyologlar.com/istiridye-biyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    PANKREASIN HİSTOLOJİK YAPISI

    Büyük, yassı bir organ olan pankreas duedonumun konkavitesi içerisinde yerleşmiştir. Posterior abdominal duvar peritonu arkasında sola doğru dalağın hilumuna ulaşacak şekilde uzanır

    https://www.biyologlar.com/pankreasin-histolojik-yapisi
  • SUYUN DEZENFEKSİYONU

    Su gıda tesislerinin sürekli olarak kullandığı temel maddelerden birisidir. Gıda endüstri-sinde kullanılacak olan suların öncelikle mikrobiyolojik açıdan temiz olması gerekir. 100 ml’de bir adetten fazla koliform bakteri içeren sular gıda endüstrisinde kullanılmaz. Şüphesiz suda hiçbir patojen bakteri bulunmamalıdır. Patojen olmayan mikroorganizmalarda mümkün olduğunca az olmalıdır. Çünkü bunlar işlenen gıdanın koku ve lezzetini etkilediği gibi, su boruları...

    https://www.biyologlar.com/suyun-dezenfeksiyonu
  • Mikroskobik canlıların özellikleri ve hayatımızdaki rolleri

    Çevremizde yaşayan gözle göremediğimiz canlıları ancak mikroskop yardımıyla görürüz.Bu nedenle bu canlılara mikroskobik canlılar denir. Bu canlılar havada, karada (toprakta), suda ve diğer canlıların vücutlarında yaşarlar. Hem faydalı hemde zararlı olanları vardır.Mikroskobik canlılar çıplak gözle görülemeyen ancak mikroskop ile görülebilen organizmaların genel adıdır.Mikroorganizmalar tek hücreli olsalar da çok hücreli olanları da vardır. Halk arasında...

    https://www.biyologlar.com/mikroskobik-canlilarin-ozellikleri-ve-hayatimizdaki-rolleri
  • ENERJİ ÇEŞİTLERİ

    NÜKLEER ENERJİ Bir elementin kimyasal özelliklerini taşıyan en küçük parçasına atom denir. Nükleer enerji atom çekirdeklerinin parçalanması sonucunu elde edilen bir enerji türüdür. Atom çekirdeklerinin parçalanması ile büyük bir enerji açığa çıkmaktadır. Atom çekirdeğinin zorlanmış olarak parçalanması (Fisyon) ve Atomik parçacıkların birleşme reaksiyonu (füzyon) tepkimeleri ile elde edilen bu enerjiye "çekirdek enerjisi" veya "nükleer enerji" adı...

    https://www.biyologlar.com/enerji-cesitleri
  • Bitki Hücresi

    Proteinlerin temel yapıtaşı aminoasit denen moleküllerdir ve ayrı ayrı yapılarda 20 amino­asit vardır. Değişik aminoasitlerin değişik bir sıraya göre dizilerek birleşmesiyle, birbirin­den farklı binlerce protein oluşabilir. Nitekim her canlının yapısındaki proteinler farklı ol­duğundan, her hücre hem canlının yapısına, hem de kendi özel işlevine uygun proteinleri üretmek zorundadır. Örneğin buğday proteinlerindeki aminoasitler kendine özgü biçim­de...

    https://www.biyologlar.com/bitki-hucresi
  • Çeşitli Toprak Parametrelerinin Mikroorganizmalarla İlişkisi

    1. Toprak nemi Yağmur suları topraktan yıkandıktan sonra toprak porları yeniden havayla dolar. Drenajı takiben toprak nemi, toprak partiküllerinin tutma kuvveti ile yerçekimi arasında oluşan denge sonucu daha stabil hale gelir. Gerek bitki gerekse mikroorganizmaların ideal nem koşullarını gösteren bu denge düzeyine tarla kapasitesi denir. Toprak kurudukça içerdiği nem, bitki ve pek çok mikroorganimanın yararlanamayacağı bir düzeye kadar azalır ki bu noktaya solma...

    https://www.biyologlar.com/cesitli-toprak-parametrelerinin-mikroorganizmalarla-iliskisi
3WTURK CMS v8.1