Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 216 içerik listeleniyor

  • GÖLLER VE ÖZELLİKLERİ

    Karalar üzerindeki çukur alanlarda birikmiş ve denizle bağlantısı olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Bir gölün oluşabilmesi için öncelikle bir çanağa ihtiyaç vardır.Göller yeryüzündeki tatlı suların % 87’sini oluştururken, göllerin karalar üzerinde kapladığı alan % 2’dir. Göllerden faydalanma: 1-Tarım alanlarını sulamada, 2-İçme ve kullanma suyu sağlamada, 3-Taşımacılıkta, 4-Elektrik üretimi, 5-Su ürünleri yetiştirme, 6-Tuz ve soda üretimi,...

    https://www.biyologlar.com/goller-ve-ozellikleri
  • Şizofreniye Dair Her Şey!

    Şizofreniye Dair Her Şey!

    Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.

    https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey
  • Şizofreniye Dair Her Şey!

    Şizofreniye Dair Her Şey!

    Günlük hayatımızda, sıkça duymuş olduğumuz psikolojik bozukluk olan ‘’Şizofreni’’ hakkında ne biliyoruz? Şizofreni genetik mi? Şizofreni bulaşıcı mı? Şizofreni hastası saldırgan mı? Gelin bu sorulara cevap verelim ve doğru bilinen yanlışlara el atalım.

    https://www.biyologlar.com/sizofreniye-dair-her-sey
  • Likenlerin Özellikleri

    Likenlerin Özellikleri

    Likenler başlıbaşına birer organizma değildirler. Mantarlar ile alglerin birleşerek morfolojik ve fizyolojik bir bütün halinde meydana getirdikleri simbiyotik birliklerdir (Güner 1986).

    https://www.biyologlar.com/likenlerin-ozellikleri
  • Mutasyonlar

    Mutasyon, DNA içindeki dört tür nükleotid halkasından bir veya daha fazlasında değişmedir. Bir tek halkada bile değişiklik anımsayacağınız gibi DNA mesajında bir harfin değişmesi demektir.DNA’dan kopya alan mesajcı RNA değişikliği içerecektir ve protein yapmakta olan makine tarafından farklı okunacaktır. Ortaya değişmiş bir protein çıkacak ve amino asit zincirinde bir halka farklı olacak, sonuç olarak da proteinin işlevi değişecektir. Mutasyonların en...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlar
  • SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ

    Solunum kelimesi iki anlamda kullanılabilir. Hücresel düzeyde, hücresel oksidatif Matabolizma anlamındadır. Organizma düzeyinde ise, gaz değişim yüzeylerinin, yani akciğerlerin atmosfer havası ile havalanması demektir. Solunum sistemi, dolaşım sisteminin atmosferle olan bağlantısını sağlar. Amfibian denilen kurbağa gibi hem karada hem de suda yasayan canlılarda ¤¤¤¤bolizma düşük olduğu için cilt solunumu yeterlidir. Eğer insanlarda kurbağalar gibi cilt solunumu...

    https://www.biyologlar.com/solunum-sistemi-fizyolojisi
  • THULE KARA KÖPRÜSÜ

    Üst Paleosen ve Alt Eosen'de Kuzey Amerika ile Avrupa arasındaki kara bağlantısı, Kuzey Atlantik üzerinden devam ettiği ve bu yolda iklim uygun olduğu için birçok hayvanın karşılıklı geçişine izin verilmiştir. Daha sonra kıtaların birbirinden ayrılması nedeniyle bu bağlantı koparılmıştır. Bu evreden sonra geçişler, sınırlı olarak Bering Boğazı'ndan yapılmaya başlamıştır. Bu bağlantı konusunda bildiklerimiz çok yetersizdir. Büyük bir olasılıkla bu...

    https://www.biyologlar.com/thule-kara-koprusu
  • Dinozor kolları kuş kanatlarına nasıl dönüştü?

    Dinozor kolları kuş kanatlarına nasıl dönüştü?

    Kuşların dinozorların soyağacının bir kolundan evrimleştiği bilinmesine rağmen, uçabilme adaptasyonu evrim biyologlarını düşündürmeye devam ediyor.

    https://www.biyologlar.com/dinozor-kollari-kus-kanatlarina-nasil-donustu-1
  • Darwin Neyi Öğretti

    Darwin Türlerin Kökeni`ni yazdığı sıralarda insanlar, yeryüzünün ve canlıların geçmişte nasıl yaratılmışlarsa aynı biçimde hiç değişmeden var olmaya devam ettiklerine inanıyorlardı. Yüce bir irade dünyaya `ol` demişti ve o, en tamam haliyle oluvermişti. Bu değişmez doğa inancı insanlığı 19. yüzyıla kadar idare etti. Sonra Darwin`in kitabı çıktı ortaya. Tam da büyük altüst oluşlarla insanlığın makus talihinin değişmeye başladığı dönemdi. Ve...

    https://www.biyologlar.com/darwin-neyi-ogretti
  • DE GEER KÖPRÜSÜ

    Tersiyer'in başında Kuzey Amerika ile İskandinavya arasındaki bağlantıdır. Bu bağlantı bir yanda Norveç, öbür yanda Grönland ve Spitzberg olacak şekildedir. Büyük bir olasılıkla tüm Tersiyer boyunca, kısıtlı da olsa bir yandan Kanada ile Grönland, öbür yandan da Spitzberg ile Norveç arasındaki karasal fauna ve flora değiş tokuşu sürmüştür. Fakat Grönland ile Spitzberg arasındaki kara bağlantısı, Oligosen'in başından bu yana, araya deniz girmesi nedeni...

    https://www.biyologlar.com/de-geer-koprusu
  • Kıtaların Kayma Kuramı (=Continental Drift)

    Günümüzde Wegener (1912)’ın kıtaların kayma kuramı genel bir kabul görmektedir. Bu kuram özet olarak dünya yaklaşık olarak 200-250 milyon yıl önce tek bir kıtadan oluştuğunu ve daha sonra bu kıtanın parçalaranark günümüzdeki kıtaları oluşturduğu şeklinde ifade edilebilir. . Wegener bu bütün kıtaya “Dünya Kıtası” anlamında Pangea adını vermiştir. Tek kıtadan bahsedilince, tek bir okyanustan da bahsetmek gerekir. Okyanuslarda, “Bütün Okyanuslar”...

    https://www.biyologlar.com/kitalarin-kayma-kurami-continental-drift
  • Absisyon Tabakası

    Yaprak sapının dip kısmında yer alan, birbiriyle gevşek olarak bağlantılı, ince duvarlı hücrelerden oluşan özel bir tabaka. Bu hücre tabakası, yaprağın bağlantısını zayıflatır ve yaprak dökümüne olanak verir.

    https://www.biyologlar.com/absisyon-tabakasi
  • Akdenizde tür çeşitliliği neden fazladır?Akdenizin Tetis Deniziyle ilişkisi ne?

    Günümüzden 165 milyon yıl önce, dünyadaki tek kıta olan Pangea’nın ayrılmaya başlamasıyla birlikte Tethys (Tetis) Denizi ilk iç deniz olarak ortaya çıktı. Oldukça büyük bir alanı kaplayan Tethys Denizi, ekvator çizgisine yakın olduğundan, tropik özellikte olan bir denizdi. Jeolojik devirler içinde (milyonlarca yıl) yer hareketleri sonucunda yavaş yavaş kuzeye itilen Tethys Denizi’nin içinden, kara parçalarının yükselmesiyle Akdeniz ortaya çıktı (65 milyon...

    https://www.biyologlar.com/akdenizde-tur-cesitliligi-neden-fazladirakdenizin-tetis-deniziyle-iliskisi-ne
  • Sürüngen preparasyonu nasıl yapılır

    SÜRÜNGENLER Sürüngenler (Reptilia), amfibilerle kuşlar arasında yer alan bir omurgalı grubudur. Kara hayatına uyum sağlamışlardır. Derileri kuru ve derilerinde salgı bezi yok denecek kadar azdır. Derilerinin üzeri keratin tabakası ile örtülüdür. Keratin tabaka vücudun değişik yerlerinde pul ve plaklar halinde yapılar oluşturur. Bu tabaka zaman zaman atılarak yenilenir. Sürüngenlerin bir kısmı 4 bacaklı, bir kısmı da bacaksızdır. Bacaklı olanlarda bile vücut...

    https://www.biyologlar.com/surungen-preparasyonu-nasil-yapilir
  • Büyük Beyaz Köpekbalığı - Carcharodon carharias

    Büyük Beyaz Köpekbalığı Nedir? Büyük beyaz köpekbalığı,(Carcharodon carharias),genellikle soğuk kıyı sularında yaşayan,çok büyük ve hızlı yüzücü,yırtıcı bir balık türüdür.Hakkındaki ilk bilimsel araştırma,1554 yılında çıkardığı bir kitaptaki tanım ve çizimleriyle Rönesans dönemi araştırmacılarından Guillaume Rondelet’e aittir.1785’te Carolus Linnaeus çıkardığı katoloğunda (Systema Naturae),bu türü bilimsel olarak Carolus Linnaeus...

    https://www.biyologlar.com/carcharodon-carhariasbuyuk-beyaz-kopekbaligi
  • İlginç Yaşamlar.... Deniz Canlıları

    Suların vazgeçilmez canlıları. Kimi zaman soframızı, kimi zaman da evimizdeki akvaryumu dolduran balıklar. Torpido ya da iğ şeklindeki vücutları var. Bu vücut yapısı sayesinde su içerisinde daha az enerji harcayarak hareket edebiliyorlar. Bazen renk renk, göz alıcı güzelliğe sahip balıklarla karşılaşırız. Vahşi yaşamda bu balıklar, 0-200 m derinliklerde yaşar ve littoral balık olarak isimlendirilir. Littoral balıklar, bulunduğu bölgedeki taş, kum, resif ya da...

    https://www.biyologlar.com/ilginc-yasamlar-deniz-canlilari
  • Kontrol Laboratuvarlarının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik

    23.6.2005 tarih ve 25854 sayılı Yönetmelik Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: Kontrol Laboratuvarlarının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı; gıda, gıda ile temas eden madde ve malzemelerin gıda güvenliği, hijyen ve kalite analizlerini yapmak üzere kurulacak gerçek ve tüzel kişilere ait özel laboratuvarlar ile bu hizmetlerin yanı sıra yem ve yem maddeleri, hayvan...

    https://www.biyologlar.com/kontrol-laboratuvarlarinin-kurulus-ve-gorevleri-hakkinda-yonetmelik
  • Kurbağa Diseksiyonu

    Bu laboratuvar çalışmamıza kadar incelediğimiz hayvan örnekleri omurgasız hayvanlar grubuna aittiler. Bu çalışmamızda ise Omurgalı hayvanlardan bir örnek inceleyeceğiz. Vertebrata'nın (omurgalılar) Amphibia (kurbağalar) klasisinin Anura (kuyruksuz kurbağalar) takımına mensup Rana ridibunda (su kurbağası) su içinde, su kenarlarında nemli yerlerde yaşar. Amfıbiler, suda yaşayan balıklar ile kara omurgalıları arasında orta bir yer işgal ederler. Tamamen karada ya da...

    https://www.biyologlar.com/kurbaga-diseksiyonu-2
  • Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu

    Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı Hazırlık Süreci İle Alakalı Basın Açıklaması 29.10.10 Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısının üzerinde 2002 yılından bu yana çalışılmakta olup, konuyla alakalı olarak 6 Ocak 2003 tarihinde GEF-II Projesi çerçevesinde ilgili Bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ile üniversitelerin yer aldığı Yasal Çerçeve Değerlendirme Komitesi oluşturulmuştur. Söz...

    https://www.biyologlar.com/tabiati-ve-biyolojik-cesitliligi-koruma-kanunu
  • EKOSİSTEMLERDE BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ

    Ekosistemdeki enerjinin birincil kaynağı güneştir. Bitkiler tarafından üretilen enerji önce otoburlara oradan da etoburlara geçer (Bkz. Enerji Akışı). Doğada varolan enerji, beslenme ilişkileri ve diğer ekolojik ilişkilerle, biçim ve yer değiştirerek sürekli yenilenir, asla kaybolmaz. DOĞA GEÇİMİN POTANSİYELİ (KAPASİTESİ) Beslenme İlişkileri Organizmaların beslenme ilişkileri her zaman bir organizmanın diğerini besin kaynağı olarak kullanması biçiminde...

    https://www.biyologlar.com/ekosistemlerde-besin-ve-enerji-iliskileri
  • Wallacea Bölgesi

    Oriyentalis ile Avustralya arasında bir geçit bölgesidir. Genelde, Oriyentalis'in doğusunda, zoocoğrafik bir bölge olarak da kabul edilir. Wallacea bölgesinin şu andaki faunasının bileşimi, onun Oriyentalis ya da Avustralya bölgelerinden birine dahil edilmesine olanak vermemektedir. Bölgenin batıyla olan bağlantısı Wallacae hattı olarak isimlendirilmiştir (Bakınız harita). Avustralya'ya ait hayvan gruplarının, örneğin kuskusla birlikte keseli memelilerin en kuzeydeki...

    https://www.biyologlar.com/wallacea-bolgesi
  • HIV Virüsü ( Human Immunodeficiency Virus )

    HIV Virüsü ( Human Immunodeficiency Virus )

    HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), AIDS'e yol açan virüs. HIV virüsü, bağışıklık sistemine zarar vererek hastalığa neden olur. Vücudu mikroplardan koruyan bağışıklık sistemi çalışmadığında, mikroplar daha kolay hastalığa neden olabilir. Kanında HIV virüsü bulunmayan kişiler HIV negatif kişilerdir. Kanında HIV virüsü bulunan kişilere "HIV pozitif" veya "HIV enfeksiyonlu" denir. Bu kişiler aynı zamanda...

    https://www.biyologlar.com/hiv-virusu-human-immunodeficiency-virus-
  • Koagulase Testi

    Bu test, özelilkle stafilokoklarda bulunan ve kan plazmasını pıhtılaştıran koagulase enzimini (stafilokoagulase) ortaya koyma, patojenik olanlarla nonpatojenik olanları ayırmak amacı ile yapılır. Patojenik olan S. aureus pozitif reaksiyon vermesine karşın S. epidermidis ve S. saprophyticus negatif reaksiyon gösterir. Aslında koagulase'nin patojenite ile ilişkisi de tam olarak aydınlatılmamıştır. Protein karakterinde, ekstrasellüler, ısıya dayanıklı (60 °C ve 30...

    https://www.biyologlar.com/koagulase-testi-1
  • Evrim Kuramı ve Maymun Sorunu

    "Evet,insanlar gerçekten de bir evrim geçirdi;ancak yalnızca maymunlardan hatta diğer memeli hayvanlardan türemedi. Bizler, en uzağı ilk bakteriler olan uzun bir atalar soyundan evrildik" Lynn Margulis (Ortak yaşam Gezegeni, Türkçesi:Ela Uluhan,Varlık/Bilim s:10) İnsan kanı ile maymun kanı arasında büyük bir benzerlik vardır. Örneğin 287 aminoasitten oluşan hemoglobin A molekülü insan ve şempanzede tıpatıp aynıdır. Aynı molekül bakımından insan ve goril kanı...

    https://www.biyologlar.com/evrim-kurami-ve-maymun-sorunu
  • Ayna Nöronlar ve Fonksiyonları

    Ayna Nöronlar ve Fonksiyonları

    Üzüm üzüme baka baka kararır; kör ile yatan şaşı kalkar; bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyelim…Bireyin, çevresindeki kişilere benzeme mekanizmasını anlatan bu atasözlerini eminim ki birçoğumuz duymuştur. Hatta bizzat hayatında deneyimlemiş’tir. Bilim dünyası, bu gerçeğin mekanizmasını bizlere “ayna nöronlar” adı altında duyurdu.Peki, nedir “ayna nöronlar“? Çalışma prensipleri nelerdir? Ayna nöronları fark etmenin ve bilmenin bize...

    https://www.biyologlar.com/ayna-noronlar-ve-fonksiyonlari
  • EMBRİYOLOJİK GELİŞİM EVRELERİ

    4. Hafta -Başlangıçta embriyo hemen hemen düzdür ve yüzeyinde 4-12 somit seçilir. -24. günden başlayarak embriyoda,1. yutak(mandibula)kavsi ve 2.yutak(hyoid) kavsi belirir. -1. yutak kavsinin büyük bir bölümünden mandibula(alt çene), öne doğru uzantısından ise maxilla (alt çene) oluşur. -Kalp ventralde büyük bir çıkıntı şeklinde seçilir ve kan pompalar. -26. günde embriyoda üç çift yutak kavsi gözlenir.Nöral tüpün ön açıklığı kapanmıştır. ...

    https://www.biyologlar.com/embriyolojik-gelisim-evreleri
  • Kuş ve Doğa Fotoğrafçılığı Çekim Rehberi

    Fotoğrafik Donanım Fotoğrafa yeni başlayanlar için piyasadaki seçeneklerin fazlalığı büyük bir kaybolmuşluk ve şaşkınlık yaratabilir. Bu psikoloji içinde ve arkadaşlardan alınan duyumlarla bilinçsiz seçimler yapabiliriz. Ancak fotoğraf malzemelerinin pahalı olması yanlışlardan dönmeyi zorlaştırır. Bu yüzden seçimimizi bilinçli yapmak büyük önem taşır. Teknoloji süratle gelişmekte olduğundan, son yenilikleri içeren modelleri seçmekte yarar vardır....

    https://www.biyologlar.com/kus-ve-doga-fotografciligi-cekim-rehberi
  • NEONATAL DOLAŞIM NEDİR

    • Plasenta bağlantısı yok ve akciğerler artık fonksiyoneldir. • Artık foramen ovale’ye, ductus arteriosa, duktus venosusa ihtiyaç yoktur. • Duktus venosus’taki sfinkter sıkışır ve tüm kan hepatik sinüzoidlerden geçer. • Plasental dolaşımın kapanması, vena cava inferior ve sağ atriumdaki kan basıncında ani düşüşe yol açar. • Pulmoner kan akışında artış, pulmoner arter duvarlarında giderek incelme gözlenir. • Akciğer hacmi birkaç nefesten sonra...

    https://www.biyologlar.com/neonatal-dolasim-nedir
  • Bakterilerde Ölüm ve Yaşam

    Bakterilerin yaygınlığının bir nedeni de, yaşam evrelerinden birinin özelliğidir. Sınırları çok hassas olarak belirlenmiş ortam koşullarında yaşayan bakteriler, koşullar bozulunca ya da onu zora koşmaya başlayınca, bölünmeye başlar. Normal koşullarda bu bölünme sonucunda ana hücreden kalıtsal özellikleri tamamen aynı olan iki yavru hücre meydana gelir. Ancak, koşullar bozulduğunda ya da besin azaldığında vazgeçilen ilk şey bu “aynılık” olur. İkiye...

    https://www.biyologlar.com/bakterilerde-olum-ve-yasam
  • Balıkların Anatomik Yapısı

    Balıkların Anatomik Yapısı

    VÜCUT : Balıklarda vücut, esas itibariyle üç farklı bölgeden meydana gelmiştir. Baş : Burun ucundan solungaç kapaklarının (operkulum) arka kenarına kadar olan vücûdun ön (anteriör) kısmına verilen isimdir. Gövde : Solungaç kapaklarının arka kenarı ile anal açıklık (anüs) arasında kalan ve içerisinde vücut boşluğunun bulunduğu vücudun orta bölgesine verilen addır. Kuyruk : Anal açıklıktan vücudun sonuna kadar uzanan arka (posteriör) bölgeye verilen...

    https://www.biyologlar.com/baliklarin-anatomik-yapisi
  • Mutasyonların Başlıca Nedenleri

    Mutasyonların meydana gelmesine neden olan başlıca faktörler şöyle sıralanabilirler: 1- Polinukleotid iplikçiklerindeki normal baz sıraları arasına bir baz çiftinin çıkması (delasyon) veya baz sıraları arasına bir baz çiftinin girmesi (insersiyon) (nokta mutasyonları). 2- Bir baz çiftinin yerini diğer baz çiftinin alması (transisyonel ve transversiyonal mutasyonlar). 3. Aynı polinukleotid iplikçiği üzerinde yan yana bulunan pirimidin bazları arasında özel...

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlarin-baslica-nedenleri
  • Mutajenik Maddeler (Mutajenler)

    Bakterilerde mutasyon oluşturan etkenler, genellikle, fiziksel, kimyasal ve biyolojik karakterdedirler. Bunlar da, 04.01. Fiziksel Mutajenler Isı: Eğer bakteriler 100°C 'ye kadar yavaş yavaş ısıtılırsa iplikçikler arasındaki karşılıklı hidrojen bağları çözülür ve iki iplikçik birbirinden ayrılır (denatürasyon). Isı yavaş yavaş azaltılırsa iki iplikçik hemen birleşir. Bu olay, hibridizasyonda işe yarar. Bilinen baz sıralarına sahip test DNA'sı ile bilinmeyen...

    https://www.biyologlar.com/mutajenik-maddeler-mutajenler
  • İskelet Kası: Genel Bilgi

    İskeletimiz vücudumuza destek ve eklemleri sağlar. Kemikler de destek elemanları olarak görev yaparken, eklemler kaldıraç noktaları olarak işlev görürler. İskelet kasları veya çizgili kaslar, kemiklere ya doğrudan, yahut da tendon denen yoğun kollajen lif demetleri ile bağlanırlar. İki veya daha fazla kas genellikle karşıt (antagonist) olarak çalışır. Bu düzenleme sayesinde, kasın birinin kasılması, diğerinin gevşemesine ve gerilmesine neden olur İskelet...

    https://www.biyologlar.com/iskelet-kasi-genel-bilgi
  • Mutasyonların Tamiri Nasıl Olur ?

    Spontan olarak veya mutajenik maddelerin etkisiyle oluşan mutasyonlar, bakterilerde özel mekanizmalar tarafından tamir edilebilir ve düzeltilebilir. Ancak, bu işlem, oluşan bozukluğun büyüklüğüne ve önemine göre değişebilir. Nokta mutasyonları genellikle ve kolayca giderilebilirse de, bir genin kaybolması ve kromozomda oluşan kopmalar kolayca tamir edilemez ve ölümle son bulurlar. Mutasyonların tamir mekanizması, DNA'da oluşan bozuklukların karakterine göre değişir....

    https://www.biyologlar.com/mutasyonlarin-tamiri-nasil-olur-
  • İlk plazmid nasıl oluşmuştur

    *Plazmidler, çoğu bakteri türünde bulunan,ancak her suşta bulunmayan halkasal veya süper sarmallı DNA molekülleridir. *Plazmitler, küçük moleküllerdir; bu açıdan bir karşılaştırma yapılırsa, bakteriyel kromozomun %20’si ile %4′ü arasında büyüklüklerde olduğu görülür. *Plazmidler, bazı üreme koşullarında konakçı hücre için mutlaka taşınması gereken yapılar değildir. Bununla birlikte, pek çok plazmid, özel koşullara uyum sağlamak için önemli...

    https://www.biyologlar.com/ilk-plazmid-nasil-olusmustur
  • İNSAN EN GELİŞMİŞ YADA EN ÜSTÜN YARATIK MIDIR?

    Çoğumuzun buna cevabı "elbette biz en üstün yaratıklarız" olacaktır. "Çünkü bizim diğer canlılardan farklı olarak gelişmiş bir beynimiz ve üstün bir zekamız var. Ve bu özelliklerimizden dolayı çevreye çok iyi uyum sağladık, sayımız inanılmaz ölçülere ulaştı, tüm dünyayı kapladık, uzaya açıldık. Kısacası çok başarılı olduk." Bu görüş insanı tümüyle diğer canlılardan ayırmakta, onu ayrı bir yere koymaktadır ve özünde insan merkezli bir...

    https://www.biyologlar.com/insan-en-gelismis-yada-en-ustun-yaratik-midir
  • ANTİBİYOTİK GRUPLARI

    1.SULFANOMİDLER Etki mekanizması, Bakterilerin metabolizması için gerekli olan para amino benzoik asit (PABA)’in ,üreme döneminde kullanılmasını engelleyerek bakteriostatik etki yaparlar. Bu olgunun bakteri türüne göre değişik çeşitleri vardır. Sulfanomidlerden etkilenenler: a. folik asit biyosentezinde PABA‘yı yapıtaşı olarak kullanan ve bunu üremekte olduğu besi çevresinden sağlamak zorunda olanlar. b. Kendileri PABA sentezi yapan ve folik asit sentezinde ara...

    https://www.biyologlar.com/antibiyotik-gruplari
  • Escherichia Coli (E.coli) Salgınları

    Escherichia Coli (E.coli) Salgınları

    Son günlerde Amerika’da yaşanan bir salgın ile kendini tekrar hatırlatan Escherichia Coli –E.coli- , Centers for Disease Control and Prevention (CDC)’un verilerine göre 2006’dan beri neredeyse her yıl Amerika’da salgınlara sebep olmaktadır.Bakteri insanların ve memeli hayvanların bağırsak florasında yaşar. Bu bakteriyi eğer su ya da besinlerden izole ediyorsak işte o zaman büyük bir sıkıntımız var demektir. Zira buralardan izolasyon su ya da besinlere dışkı...

    https://www.biyologlar.com/escherichia-coli-e-coli-salginlari
  • Virusların Morfolojik ve Kimyasal Özellikleri

    İnsan ve hayvanlarda infeksiyon ve/veya hastalık oluşturan viruslar (genel bir terim olarak, hayvan virusları) morfolojik özellikleri yönünden fazla çeşitlilik göstermemekle beraber, elektron mikroskopik muayenelerde olgun viruslarda bazı farklı formlar gözlemlenmiştir. Normal ışık mikroskopları ile görülebilen (1000 x veya 1500 x büyütmeli) Poxviridae familyası virusları hariç tutulursa, diğer virusların morfolojik karakterleri (olgun virus partiküllerinin genel...

    https://www.biyologlar.com/viruslarin-morfolojik-ve-kimyasal-ozellikleri
  • Canlıların Gebelik Süreleri ( Hayvanlarda Gebelik Süresi)

    Canlılarda gebelik sürelerine geçmeden, canlılada üreme şekillerine bakalım. Canlılarda üreme üç şekilde olmaktadır şöyle sıralayabiliriz. Vivipar, Ovipar, Ovovivipar bunlar kısaca şöyledir: 1 – Vivipar: Canlılarda iç döllenme ile döllenen yumurta ana rahminde ana kanı ile beslenerek gelişen yavru, canlı türüne göre değişen bir süreden sonra doğar. Böyle vivipar üreyen canlılar MEMELİLER dir. 2 – Ovipar: Yine iç döllenme ile döllenen yumurta...

    https://www.biyologlar.com/canlilarin-gebelik-sureleri-hayvanlarda-gebelik-suresi
  • ÇİPURA (Sparus aurata Lin., 1758) BALIĞININBİYOLOJİSİ VE YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

    Şahin SAKA-Kürşat FIRAT Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik BölümüYetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR GİRİŞ Günümüzde Akdeniz Bölgesi’nde oldukça iyi bir pazara sahip olan çipura balığına ait çalışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Yetiştiricilik çalışmalarında elde edilen bilgiler ise daha birçok konunun çalışılması gerektiğini ortaya çıkarmaktadır (Tandler ve Helps, 1985, Conides, 1992). ...

    https://www.biyologlar.com/cipura-sparus-aurata-lin-1758-baligininbiyolojisi-ve-yetistirme-teknikleri
  • Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Sürüngenlerin Genel Özellikleri

    Classis: Reptilia (Sürüngenler) Sürüngenlerin Başlıca Özellikleri: Bugün yaşayanlar göz önüne alınırsa sürüngenlerin genel özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Sürüngenler, Omurgalıların “Tetrapoda” denen “4 bacaklılar” yahut “kara omurgalıları” grubunun 2’nci sınıfını teşkil ederler. Her bir bacakta 5 parmak ve parmak uçlarında keratin yapısında tırnaklar bulunur. Fakat yılanlarda, fosil formlar da dahil olmak üzere ayak bulunmaz. Grubun...

    https://www.biyologlar.com/surungenlerin-genel-ozellikleri
  • Laktik Asit Bakterilerinin tiplendirmesinde kullanılan Moleküler (Genotipik) Yöntemler

    Organizmanın genetik yapısının analizini temel alan yöntemlerdir. DNA temelli yöntemler, kullanılan tekniğin tipine bağlı olarak mikroorganizmaların genus seviyesinden suş seviyesine kadar identifikasyonunu sağlayabilmektedir. Nükleotit sekanslarının kullanımını içeren bu teknikler oldukça hızlı teknikler olup besiyerindeki değişikliklerden etkilenmemeleri bakımından fenotipik identifikasyon yöntemlerine kıyasla oldukça önemli avantajlar sunmaktadır . Bununla...

    https://www.biyologlar.com/laktik-asit-bakterilerinin-tiplendirmesinde-kullanilan-molekuler-genotipik-yontemler
  • Örümceğimsiler ( Arachnida )

    Arachnidalar, Arthropoda (eklembacaklılar) filumunun, başta örümcekler, akrepler, akarlar, keneler ve uyuz böcekleri olmak üzere, 70 bin kadar etçil ve karada yaşayan omurgasız türüdür.. Arachnida üyelerinin en belirgin özellikleri, iyi gelişmiş bir baş bölümü ile sert (kitinleşmiş) bir dış iskeletten oluşan bölütlü gövde yapısı ve çift sayıdaki eklemli gövde uzantılarıdır. Büyüme sürecinde birkaç kez kabuk (dış iskelet) değiştiren bu hayvanların...

    https://www.biyologlar.com/orumcegimsiler-arachnida-
  • Genler ve Gen Transferi

    Çok hücreli bir organizmanın herbir hücresi genellikle aynı genetik maddeyi içerir.DNA molekülleri,hücredeki en büyük moleküllerdir ve çoğunlukla kromozom olarak adlandırılan yapılarda paketlenir.Ökaryotik hücreler genellikle birden fazla,çoğu bakteri ve viruslar ise bir tek kromozoma sahiptir.Bir tek kromozom binlerce gen taşıyabilir.Bir hücrenin tüm genleri ve genler arasındaki DNA'ları,birlikte,hücresel genomu oluşturur. Bir tek kromozomda kaç tane gen vardır ?...

    https://www.biyologlar.com/genler-ve-gen-transferi
  • Kalıtım ve Kalıtsal Hastalıklar

    Kalıtım ve Kalıtsal Hastalıklar

    KALITIM Canlılar arasındaki benzerlik ve farklılıkların, ortaya çıkmasını sağlayan, bunların anne babadan çocuğa nasıl geçtiğini, kalıtsal hastalıkları ve tedavileri inceleyen bilim dalıdır.Aynı tür canlılar kendi aralarında görünüş olarak farklılık gösterirler(saç rengi, göz rengi vb. ).Kalıtımın diğer bir adı da soyaçekimdir. Bütün canlılarda görülür. KALITSAL HASTALIKLAR Genlerle yavrulara geçen özelliklere kalıtsal özellikler denir (kan...

    https://www.biyologlar.com/kalitim-ve-kalitsal-hastaliklar
  • İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ TÜZÜĞÜ

    Madde 1 - 1475 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde, işçilere ait yatıp kalkma yerlerinde ve diğer müştemilatında bulunması gereken sağlık şartlarının ve işyerlerinde kullanılan alet, edevat, makinalar ve hammaddeler yüzünden, çıkabilecek hastalıklara engel olacak tedbir ve araçların, işyerlerinde işkazalarını önlemek üzere bulundurulması gerekli araçların ve alınacak güvenlik tedbirlerinin neler olduğu bu Tüzükte belirtilmiştir. Madde 2 -...

    https://www.biyologlar.com/isci-sagligi-ve-is-guvenligi-tuzugu
  • Biyospeleoloji (Yeraltında yaşayan canlılar )

    Biyospeleoloji; Yeraltında yaşayan canlıları inceleyen bilim dalıdır.Yeraltı ortamı yerüstü ortamından farklı ışık, nem ve sıcaklık özelliklerine sahip olmasından dolayı, farklı bir ekolojik yapıya sahiptir, bu yüzden mağara canlıları da üreme, beslenme, şekil, büyüklük vb. bakımından dışarıdaki canlılardan farklı özellik gösterirler. Mağaranın dışarısıyla bağlantınsın olduğu ve ışığın girdiği son noktaya kadar olan yere epigean adı...

    https://www.biyologlar.com/biyospeleoloji-yeraltinda-yasayan-canlilar-
  • Toprak

    oprak iklim değişikliği, su yönetimi ve biyoçeşitlilik kayıpları gibi küresel çevre problemleri arasında oldukça önemli bir bağlantıyı ifade etmektedir José Luis Rubio, Avrupa Toprak Koruma Topluluğu Başkanı Toprağı neden önemsememiz gerekiyor? Toprağı ifade etmek üzere toz, çamur, kil, zemin, yer gibi birçok terim kullanıyoruz, ancak toprağa hak ettiği önemi hiçbir zaman vermiyoruz. Günümüzün sanal dünyasında birçoğumuzun toprakla bağlantısı hemen...

    https://www.biyologlar.com/toprak
  • Toprağı neden önemsememiz gerekiyor?

    Toprağı ifade etmek üzere toz, çamur, kil, zemin, yer gibi birçok terim kullanıyoruz, ancak toprağa hak ettiği önemi hiçbir zaman vermiyoruz. Günümüzün sanal dünyasında birçoğumuzun toprakla bağlantısı hemen hemen hiç kalmamıştır. Ancak, toprak dünyanın yaşayan derisidir, aşağıdaki ana kaya örter ve dünya üzerinde yaşanabilmesini mümkün hale getirir. Hava ve su gibi toprak da yaşam destek sistemimizin bir parçasını oluşturmaktadır. Atalarımız...

    https://www.biyologlar.com/topragi-neden-onemsememiz-gerekiyor
3WTURK CMS v8.1