Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

  • [protected email address]

Toplam 623 içerik listeleniyor

  • YAPAY VEKTÖRLER İN SAKINCALARI --- Genetik

    Genetik mühendisleri tarafından oluşturulan bu yapay vektörlerin, yatay gen transferini kolaylaştıran, ancak tehlike arzeden özellikleri şunlardır: 1-Vektörler, yatay gen aktarımının en etkin bulaşıcı maddelerinden üretilmişlerdir. 2-Hepsi antibiyotik direnç merkez genleri taşır. Bu sebeple kasten uygulanmış, ya da atık olarak doğaya salınmış antibiyotikle birleştiklerinde, başarılı transferleri artırırlar. 3-Genelde replikasyon(kopyalama) kaynakları ve...

    https://www.biyologlar.com/yapay-vektorler-in-sakincalari-genetik
  • YATAY GEN TRANSFERİ VE ARTACAK SALGIN HASTALIKLAR

    Mikroplar çevremizde her yerde mevcuttur. Toprakta, karada, suda, soluduğumuz havada, vücudumuzda bol miktarda yaşarlar. Çoğu zaman bizimle, iyi huylu ve dengeli bir ilişki içindedirler. Öyle ki bize zarar vermezler, hatta bize pek çok faydaları dokunur. Topraktaki mikropların, bitkilerin büyümesi için gerekli besin döngüsünde ne kadar vazgeçilmez olduğu bilinir. İnsan bağırsağındaki bakterilerin, vitamin ve kofaktör sağladığı ve sindirime yardım ettiği de...

    https://www.biyologlar.com/yatay-gen-transferi-ve-artacak-salgin-hastaliklar
  • Bizi Kanser Yapan Mikroplar

    Bizi Kanser Yapan Mikroplar

    HPV enfeksiyonu belirtileri gösteren bir PAP testi. HPV ile enfekte olan hücrelerin çekirdekleri daha büyük ve koyu renkli, ayrıca çekirdeklerinin etrafında açık renkli bir alan gözleniyor. Bu hücrelere koilosit deniyor. (Resim: Dr. Ed Uthman, Flickr, Creative Commons) İlerleyen tıp sayesinde bugün, eskiden pekçok insanın ölüm nedeni olan çoğu bulaşıcı hastalığı tedavi edebiliyoruz. Ancak enfeksiyonların toplam ölüm oranlarındaki etkinliği azalırken, bir başka...

    https://www.biyologlar.com/bizi-kanser-yapan-mikroplar
  • Biyolojideki gelişmelerin insanlığa katkıları

    Bireylerin ve gelecek kuşakların sağlıklı yaşaması biyoloji konusundaki bilinçlenme ile sağlanacaktır. Araştırmacılar bitki ve hayvanları ıslah etmiş,daha iyi meyve, daha fazla yumurta, daha çok et ve süt elde etmek için onların soylarını, kültürel yöntemler kullanarak iyileştirmeye çalışmışlardır.Bu çalışmalarda da büyük ölçüde başarılı olmuşlardır. Günümüzde birçok ülke seralarda tozlaşma görevini bombus adı verilen arılara yaptırıyor....

    https://www.biyologlar.com/biyolojideki-gelismelerin-insanliga-katkilari-1
  • İlaç sektöründe biyoteknoloji

    İlaç üretimi şu anda biyoteknolojik yöntemlerin en yaygın kullanıldığı sektör. Bir anlamda, biyoteknolojik gelişmeler, özellikle bioreaktörler, öncelikle ilaç sanayisindeki çalışmalarla birlikte ortaya çıktı. İlaç sektöründeki ilk uygulamalar antibiyotik öncüllerinin biyoreaktörlerle elde edilmesi oldu. Özellikle penisilin grubu antibiyotiklerin öncüllerinin fermentasyon teknolojisindeki gelişmeler sonucu infeksiyon hastalıklarıyla savaşta ilk önemli...

    https://www.biyologlar.com/ilac-sektorunde-biyoteknoloji
  • Amino Asit Tanıma Reaksiyonları

    Doğada 300’den fazla amino asit tanımlanmış olmasına rağmen memelilerde bunlardan yalnızca 20 tanesi proteinlerin yapısında yer almaktadır. Amino asitler prolin dışında aynı karbon üzerinde amino (-NH2) ve karboksil (-COOH) grubu bulundururlar. Prolin ise siklik bir yapıya sahiptir ve amino grubu yerine imino grubu taşır. Amino asitlerin genel gösterimleri R-CH-NH2-COOH şeklindedir. R grubu değişken gruptur. R grubunun değişmesiyle 20 çeşit primer veya standart amino...

    https://www.biyologlar.com/amino-asit-tanima-reaksiyonlari
  • Gen Terapisi

    Hastalıkları tedavi etme ya da fiziksel etkilerini azaltma amacıyla hastanın vücuduna genetik materyalin sokulması, tıp tarihinde bir devrim olmuştur. İlk başlarda genetik hastalıkların tedavisi amacıyla planlanan gen terapisi artık, kanser, AIDS gibi diğer pek çok hastalığın tedavisi için de kullanılmaya başlanmıştır. Genlerin tanımlanması ve genetik mühendisliğinde kaydedilen önemli gelişmeler sonunda bilim adamları artık hastalıklarla savaşabilmek ve...

    https://www.biyologlar.com/gen-terapisi
  • Enzimlerin Çalışmasına Etki Eden Etmenler Nelerdir?

    Enzimlerin Çalışmasına Etki Eden Etmenler Nelerdir? Protein yapıda olan enzimlerin çalışmasını etkileyen birçok faktör bulunur. a) Enzim Konsantrasyonu Ortamda yeterli miktarda substrat var ise; reaksiyonun hızı, enzim konsantrasyonu ile doğru orantılı olarak artar. b)Substrat Konsantrasyonu Ortamda yeterli miktarda enzim bulunduğu durumda, substrat miktarını artırmaya devam ettiğimiz taktirde bir müddet sonra reaksiyonun hızı sabitleşir. Çünkü, ortamda bulunan...

    https://www.biyologlar.com/enzimlerin-calismasina-etki-eden-etmenler-nelerdir
  • AMİNO ASİTLER ve PROTEİNLER

    I. Amino Asitler: Proteinler, DNA tarafından kodlanan 20 farklı α-amino asitten meydana gelen, lineer ve dallanmamış polimerlerdir. Proteinlerin enzimatik kataliz, hormonal regülasyon, transport ve depolama, kontraksiyon, deri ve kemiklerin yapıtaşını oluşturma ve immün savunma gibi çok önemli fonksiyonları vardır. Amino asitler, proteinlerin monomerik birimleri veya yapıtaşlarıdır ve özel bir tip kovalen bağ olan peptid bağlarıyla birbirlerine bağlanırlar. Doğada...

    https://www.biyologlar.com/amino-asitler-ve-proteinler
  • Kloramfenikol Nedir?

    Streptomyces Venezuela tarafından üretilen ve protein sentezi inhibitörü olarak kullanılan bir antibiyotik.

    https://www.biyologlar.com/kloramfenikol-nedir
  • Non-Ribozomal (Ribozom Dışı) Protein Sentezi

    Non-Ribozomal sentez mekanizması ilk olarak 1971 yılında Fritz Lipmann tarafından ortaya atılmış ve thiotemplat mekanizması olarak adlandırılmışır. Bu mekanizmada peptitler , yüksek moleküler ağırlıklı multienzimler olan Nonribozomal Peptit Sentetazlar (NRPS) aracılığı ile yağ asidi sentezine benzeyen bir mekanizma ile sentezlenirler. Amino asitler enzimler aracılığı ile yanyana gelip birleşirler , bu protein sentezi çesidinde ribozomlar yoktur.Bu enzimler...

    https://www.biyologlar.com/non-ribozomal-ribozom-disi-protein-sentezi
  • AMİNO ASİT TANIMA REAKSİYONLARI

    Doğada 300’den fazla amino asit tanımlanmış olmasına rağmen memelilerde bunlardan yalnızca 20 tanesi proteinlerin yapısında yer almaktadır. Amino asitler prolin dışında aynı karbon üzerinde amino (-NH2) ve karboksil (-COOH) grubu bulundururlar. Prolin ise siklik bir yapıya sahiptir ve amino grubu yerine imino grubu taşır. Amino asitlerin genel gösterimleri R-CH-NH2-COOH şeklindedir. R grubu değişken gruptur. R grubunun değişmesiyle 20 çeşit primer veya standart amino...

    https://www.biyologlar.com/amino-asit-tanima-reaksiyonlari-1
  • E.coli’de CaCl2 ile Gen Transferi

    Kalsiyum klorür ile gen transferi Mandel ve Higa, 1970 metodu kullanılarak yapılmıştır. 16 saat 37oC’de LB besi yerinde büyütülmüş E.coli DH5α veya EC1000 suşları %2 olacak şekilde 50ml LB besi yerine 250ml’lik cam şişe içerisine ekilmiştir. Hücreler OD600=0.350 kadar büyütüldükten sonra 10 dakika buzda bekletilerek 4oC’de 15 dakika santrifüj yoluyla hasat edilmiştir. Süpernatant kısmı dökülerek pelet kısmı 10ml soğuk 100mM CaCl2’de çözdürülmüş ve...

    https://www.biyologlar.com/e-colide-cacl2-ile-gen-transferi
  • Çiftli Geçiş Sistemi ve pORI plazmit sistemi

    Plazmit vektörler kullanılarak klonlanmış genler kromozoma entegre edilebilir ve kromozomdan hedef gen mutasyona uğratılabilir. pORI plazmit sistemi kromozom üzerinden gen mutasyonunda kullanılan sistemdir. pORI plazmitleri replikasyonunu başlatacak repA genini içermemektedir (Leenhouts ve ark., 1998). Dolayısıyla RepA proteini kromozomdan veya diğer bir yardımcı plazmitten (pVE6007) sağlandığı sürece replike olabilmekte, aksi durumda kromozoma entegre olmaktadır (Leenhouts...

    https://www.biyologlar.com/ciftli-gecis-sistemi-ve-pori-plazmit-sistemi
  • Vitaminler

    Koruyucu hekimlik alanında aşamalar katedilmesi, vitaminlerin de giderek daha çok kullanılmasına neden oluyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde vitamin kullanımı bir çılgınlık halini aldı. Bu moda giderek tüm dünyayı, bu arada ülkemizi de sarıyor. Vitamin sözcüğündeki, Vita hecesi hayat anlamına gelmektedir. Gerçekten de yaşayabilmek için bazı vitaminlerin bulunması şart, ayrıca bazılarının da yüksek dozlarının yararlar...

    https://www.biyologlar.com/vitaminler-1
  • TRANSFORMASYON

    Transformasyon rekombinant DNA teknikleri kullanılarak hücre dışı uygulamalar ile farklı bir genotipten hücre genotipine doğrudan bir modifikasyon işlemidir. Transformasyon terimi genel olarak ekzogenik DNA’nın hücre içine alınıp hücre genetiği ile bütünleşmesi anlamına gelir (Şekil 1). Transformasyon işlemine başlamdan önce ilgilenilen gen bölgesi plazmid vektör ile ligaz enzimi aracılığıyla birleştirilir. Bu işleme ligasyon adı verilir (Şekil 2). Genellikle...

    https://www.biyologlar.com/transformasyon
  • Septisemi Nedir

    Septisemi, (Kan zehirlenmesi) kana bakteri ya da toksin karışmasıdır. Septisemi birkaç yolla oluşabilir: Deri üstündeki bir yarada mikrop kapma sonucu enfeksiyon oluşması Bir apsenin patlayarak iltihabın kana karışması Boğaz enfeksiyonu (sözgelimi difteri) Bağırsak iltihabı (tifo gibi) Akciğer enfeksiyonu (zatürre gib) İdraryolları enfeksiyonu sonucu Septisemi yerel değildir, kontrol altına alınmazsa bütün bedene yayılır. Septisemiye neden olan bakteri bedene...

    https://www.biyologlar.com/septisemi-nedir
  • Hamilelik Testleri Nasıl Çalışır ?

    Hamilelik Testleri Nasıl Çalışır ?

    Adından da anlaşılacağı gibi hamilelik testleri bir kadının hamile olup olmadığını anlamak için yapılır. Bu makalede farklı gebelik testleri ve bunların nasıl çalıştığı hakkında bilgi vereceğiz.Gebelik testleri bir kadının hamile olup olmadığını belirleyen testlerdir. Gebeliğin belirtileri çoğu zaman yeni bir hayatın başlayacağını belli etse de, bu testler oldukça hassastır ve erken dönemde gebeliği tespit edebilirler. Artık evde yapılabilen...

    https://www.biyologlar.com/hamilelik-testleri-nasil-calisir-
  • Biyoreaktör nedir?

    Biyoreaktörler biyolojik ve/veya biyokimyasal proseslerin kontrollü ortamlarda ve operasyon koşullarında (pH, sıcaklık, basınç, besi ve atık ortamı vb.) gerçekleştirilmesini sağlayan cihazlar olarak tanımlanmaktadır. Biyoreaktörler genelde endüstriyel fermantasyon, atık su artımı, gıda endüstrisi, ilaç ve rekombinant proteinlerin (antikor, büyüme faktörü, aşı, antibiyotik vb.) büyük ölçek üretimlerinde kullanılmaktadır. Doku Mühendisliğinde Biyoreaktör...

    https://www.biyologlar.com/biyoreaktor-nedir
  • 1000 Yıllık Mumyada Antibiyotiğe Dirençli Genler Keşfedildi

    1000 Yıllık Mumyada Antibiyotiğe Dirençli Genler Keşfedildi

    Antibiyotiklerin bulunuşundan çok önce, 11. yüzyıldan kalma bir mumyanın kalınbağırsağında ve dışkısında antibiyotiğe karşı dirençli genlere rastlandı. Antibiyotiklerin aşırı kullanımına maruz kalmamış 1,000 yıllık bir bakterinin bu direnci göstermesine gen mutasyonlarının sebep olduğu düşünülüyor.1000 Yıllık Mumyada Antibiyotiğe Dirençli Genler Keşfedildiİnka imparatorluğunun başkenti Cuzco’da bulunan mumya, Profesör Ernesto Mazzei’nin...

    https://www.biyologlar.com/1000-yillik-mumyada-antibiyotige-direncli-genler-kesfedildi
  • Canlıları Korumada Örnek İşbirliği…

    Canlıları Korumada Örnek İşbirliği…

    Biri Tuttu, Biri Tedavi Etti, Biri Besledi, Biri Halkaladı, Biri Fotoğrafladı Ve Puhu Ait Olduğu Yere Kavuştu…8 Ekim tarihinde Gelibolu’da hayvancılık ile uğraşan bir vatandaş olan Ayhan Baysal tarafından arazide tespit edilen ve uçamayan Puhu (Bubo bubo), doktora öğrencisi İbrahim Uysal tarafından yakalanarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Yapılan tetkikler sonucunda saçma izine ve kanat bölgesinde travmaya bağlı kırık belirlenen...

    https://www.biyologlar.com/canlilari-korumada-ornek-isbirligi
  • POLİASETİLENLER = POLİKETİDLER ve YAĞ ASİTLERİ

    Asetik asit canlılarda serbest olarak bulunmaz, reaktifliği çok yüksek olup biyosentez metabolizmalarının anahtar bileşiklerinden olan CH3 – C = O – CoA tiyoesteri halinde bulunur. Özellikle de yağ asitleri sentezinde ve dolayısı ile bu madde grubundan sentezlenen birçok maddenin oluşumunda çok önemli yer tutar. Terpenler ve steroidler, şikimik asitten sentezlenen flavonoidler, alkaloidler gibi birçok ikincil metabolitlerin kaynağıdır. Örneğin yağ asitlerinin...

    https://www.biyologlar.com/poliasetilenler-poliketidler-ve-yag-asitleri
  • HETEROSİKLİK BİLEŞİKLER

    Doğal bileşiklerdeki bu stabl, düz zincire dönüşmesi pek kolay olmayan, en az benzen halkası kadar sağlam ve halka yapısında C yanında N, O veya S atomları da bulunan madde grubuna hetreosiklik bileşikler adı verilir. Heterosiklik poliketidler arasında purin ve pirimidinden tiyofen – vitamin B12, gibi maddeler yanında , klorofil a yapısındaki pirol, triptofan ve pirolinin yapısındaki pirolidin, vitamin B1 ve penisilinlerin yapısındaki tiazol, triptofan ve IAA...

    https://www.biyologlar.com/heterosiklik-bilesikler
  • Çiçek Hastalığı Smallpox variola Virüsü

    Çiçek hastalığı uygulanan aşılama programları sayesinde 1977 yılında tüm dünyadan kaldırılmıştır. Çiçek hastalığı, Variola virüsü tarafından meydana getirilmektedir. Hastalığın kuluçka süresi, virüs alındıktan sonra ortalama olarak 12 gündür, ancak bu süre 7-17 gün arasında değişebilir. Hastalığın başlangıcında görülen şikayetler ve bulgular yüksek ateş, halsizlik, baş ve sırt ağrısıdır. Hastalarda tipik olarak kırmızı döküntüler...

    https://www.biyologlar.com/cicek-hastaligi-smallpox-variola-virusu
  • TULAREMİ ( Tavşan Ateşi) HASTALIĞI

    Hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık olan Tularemi, bildirimi zorunlu hastalıkları arasında bulunuyor. Hastalık birdenbire hızla yükselen ateş, şiddetli baş ağrısı, kırıklık, bulantı, kusma ve ishalle ortaya çıkıyor. İnsandan insana bulaşmayan bu hastalık, fare, sıçan, sığır, kedi, köpek gibi hayvanların dışkılarının veya leşlerinin suya karışması sonucu insanlara bulaşıyor. Ayrıca, hastalık kene, sivrisinek gibi hayvanların ısırmasıyla da...

    https://www.biyologlar.com/tularemi-tavsan-atesi-hastaligi
  • Protein biyosentezi

    Protein biyosentezi, hücrenin protein sentezlenmesi için gereken bir biyokimyasal süreçtir. Bu terim bazen sadece protein translasyonu anlamında kullanılsa da transkripsiyon ile başlayıp translasyonla biten çok aşamalı bir süreçtir. Prokaryotlarda ve ökaryotlarda ribozom yapısı ve yardımcı proteinler bakımından farklılık göstermesine karşın, temel mekanizma korunmuştur. Protein biyosentezi için aminoasil-tRNA'ların hazırlanmasında, ya da sentez süresince ATP ve...

    https://www.biyologlar.com/protein-biyosentezi
  • Lejyoner Hastalığı Nedir? ( Legionella pneumophila )

    Lejyoner Hastalığı Nedir? Lejyoner hastalığı Legionella pneumophila olarak adlandırılan bakterinin neden olduğu bir tür akciğer enfeksiyonudur (pnömoni) Hastalığın Lejyoner hastalığı olarak adlandırılmasının nedeni nedir? Lejyoner hastalığına neden olan bakteri ilk olarak 1976 yılında Philadelphia'da bir otelde Amerikan Lejyonerlerinin toplantısına katılanlarda ortaya çıkan bir salgın sonucu keşfedilmiştir. Bu nedenle enfeksiyon, salgından etkilenenlerin...

    https://www.biyologlar.com/lejyoner-hastaligi-nedir-legionella-pneumophila-
  • HİRUDOTERAPİ

    Hirudo medicinalis'ten (Tıbbi Sülük) eski tıp metinlerinde söz edilir ve binlerce yıldır uygulanır. 19. yüzyılda çok yaygın olan sülük kullanımı, 20. yüzyıl başında modern tıp dünyasınca tamamen terkedilmiş, 1950'li yılların ardından bazı olgularda uygulanarak yeniden güncellik kazanmıştır. Halen örnek klinik çalışmalara konu olmakla önemini tekrar kazanmaktadır. Sülük, pek çok değişik hastalıgın tedavisinde yüz yıllardır kullanılmaktadır....

    https://www.biyologlar.com/hirudoterapi
  • Sars Hastalığı Hakkında Merak Edilenler

    Çin’in güneyinde ortaya çıktıktan sonra başta komşu ülkeler olmak üzere, seyahatler yoluyla 25’den fazla ülkeye yayılan Akut Solunum Yetmezliği Sendromu (SARS - Severe Acute Respiratory Syndrome) tehdidi devam ediyor. SARS yüzünden Çin, Hong Kong, Kanada, Singapur, Vietnam, Tayland ve Malezya’da 290’ı aşkın kişi öldü. Hastalığa yakalanan kişilerin sayısı ise 5 bine yaklaştı. SARS nedir? Ağır hastalık oluşturan, aniden başlayıp gelişen, öncelikle...

    https://www.biyologlar.com/sars-hastaligi-hakkinda-merak-edilenler
  • Balık ve Omega 3 mucizesi

    Eskimolarda kalp hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kanser neredeyse hiç görülmüyor. Yapılan araştırmalar eskimoların günde ortalama 10.000 mg balık yağı (omega 3) tükettiklerini ortaya koyuyor. Diğer yağlara göre omega 3 oranı besinlerimizde kısıtlı miktarda bulunuyor. Badem, ceviz gibi kabuklu kuruyemişler, keten tohumu değerli birer omega 3 kaynağı. Az miktarda yeşil sebzelerde yer alıyor. En çok balık yağı, soğuk sularda yaşayan somon,...

    https://www.biyologlar.com/balik-ve-omega-3-mucizesi
  • Organik Tavukçulukla İlgili Gerçekler

    Organik Tavukçulukla İlgili Gerçekler

    Gerek medyada yapılan açıklamalar, gerekse bazı tanıtımlar, kamuoyunda organik/ekolojik/ biolojik ürünlerle ilgili yanlış kanıların oluşmasına neden oluyor. Kafa karışıtıran yanlış açıklamalar, tüketicinin organik ürüne olan güveninin sarsılmasına ve doğa dostu gerçek gıdadan vazgeçmesine yol açabiliyor.Bunun bir örneğini, Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar’ın, 4 Kasım 2013 tarihinde, Keskinoğlu Tavukçuluk Yönetim Kurulu Üyesi Keskin Keskinoğlu...

    https://www.biyologlar.com/organik-tavukculukla-ilgili-gercekler
  • AKCİĞER AMFİZEMİ NEDİR

    Solunum yetmezliğine yol açan en yaygın kronik akciğer hastalıklarından biridir.Amfizem, akciğerlerdeki hava keseciklerinin (alveol) gerilip genişlemesiyle beliren bir hastalıktır. Bu genişleme hava, keseciklerini birbirinden ayıran ince duvarların yırtılmasına ve dolayısıyla akciğerlerde esneklik kaybına yol açar. Sonuçta akciğerlere hava girişi ve hava keseciklerinde kan gazları (oksijen-karbon dioksit) dengesi bozulur, İlerlemiş amfizem olgularında akciğerler...

    https://www.biyologlar.com/akciger-amfizemi-nedir
  • BESİN ZEHİRLENMESİ

    Yiyecek ve içeceklerin saklanması, hazırlanma ve sunulma aşamalarında uygun sağlık koşullarının olmaması, besin zehirlenmelerinin önemli bir sorun haline gelmesine yol açıyor. Süt ve süt ürünleri, kremalı yiyecekler, tavuk mamülleri, mayonezli, yumurtalı yiyecekler, pişirilip uygun koşullarda saklanmayan etler, deniz ürünleri, bozulma riski en yüksek gıdalar arasında yer alıyor.Akdeniz diyetinin vazgeçilmez unsurları olan meyve ve sebze ağırlıklı beslenmenin...

    https://www.biyologlar.com/besin-zehirlenmesi
  • MONERA ALEMİ

    Canlı organizmaların en küçükleri ve yapısal organizasyon bakımından en basit olanları bu alemde yer alır. Virüsler, bu alemde incelenen ve hücresel yapıda olmayan organizmalardır. Bakteriler ve mavi-yeşil algler ise en küçük hücreler olup, prokaryot (basit çekirdekli) özellikte olmalarından dolayı bu aleme konulmuştur. 1. Bakteriler Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri bulunmadığı için “prokaryot” hücre yapısındadırlar. Klorofil ve oksijenli solunum...

    https://www.biyologlar.com/monera-alemi
  • EPİDEMİYOLOJİNİN SAĞLIK BİLİMLERİNDE KULLANIM ALANLARI

    Epidemiyoloji sağlık bilimlerinde çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Epidemiyolojinin kullanım alanlarını şöyle özetlemek mümkündür. 1. Sağlık hizmetlerinin planlanması ve değerlendirilmesi Her düzeydeki sağlık hizmetlerinin etkin biçimde planlanabilmesi için, hizmet verilecek bölgedeki sorunların boyutlarının ve çeşitli özelliklere göre dağılımının bilinmesi zorunludur. Böylece, hizmette öncelik verilecek sorunları ve öncelikli grupları belirlemek...

    https://www.biyologlar.com/epidemiyolojinin-saglik-bilimlerinde-kullanim-alanlari
  • MAVİ BEBEK SENDROMU NEDİR ?

    Doğuştan gelen bir kalp bozukluğudur. Sağ ve sol karıncıkları ayıran zarda bir açıklık vardır; ayrıca akciğerlere giden damarlarda daralma olmuştur. Bu sebeplerden ötürü akciğerlere pompalanan kanın bir kısmı sol kalbe geçer. Dolayısıyla küçük kan dolaşımı tam manası ile gerçekleşemez. * Belirtileri: - Bebek fazla hareket ettiği zaman morarır. - El parmaklarının uçları şişer ve yuvarlaklaşır. - Bebek en ufak bir harekette çabuk yorulur ve zor nefes...

    https://www.biyologlar.com/mavi-bebek-sendromu-nedir-
  • BİYOTEKNOLOJİ NEDİR ?

    Biyoteknoloji; hücre ve doku biyolojisi kültürü, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, genetik, fizyoloji ve biyokimya gibi doğa bilimleri yanında mühendislik ve bilgisayar mühendisliğinden yararlanarak, DNA teknolojisiyle bitki, hayvan ve mikroorganizmaları geliştirmek, doğal olarak var olmayan veya ihtiyacımız kadar üretilemeyen yeni ve az bulunan maddeler (ürünleri) elde etmek için kullanılan teknolojilerin tümüdür. Biyoteknoloji, temel bilim buluşlarını kısa sürede...

    https://www.biyologlar.com/biyoteknoloji-nedir-
  • KRONOBİYOLOJİ NEDİR

    İnsanoğlu 24 saatte 24 kez değişir. Hem ruh hali hem de vücut ısısı,tansiyon, kalp atımı, hormonlar sürekli değişim halindedir. Biyologlar, doktorlar ve farmakologlar bu olağanüstü duruma kronobiyoloji adını veriyorlar. İşte 24 satte vücudumuzda olanlar: 06.00 Kortizon salgılamasıyla organızma uyanır. Bu uyanma vücut için kendini yavaş yavaş kalkmaya hazırlama işaretidir. ****bolizma hareketlenir ve o günün işleri için enerji ve protein hizmete hazır olur. ...

    https://www.biyologlar.com/kronobiyoloji-nedir
  • Şarbon Nedir? Biyolojik silah olarak kullanılabilirmi

    Şarbon Nedir? Biyolojik silah olarak kullanılabilirmi

    Şarbon etkeninin biolojik savaşta potansiyel bir ajan olarak kullanılabilmesi ve son dönemde ABD’de haberleşme sektöründe çalışanlarla kimi medyatik kişilerin aldığı mektup, paketlerle hastalığa yakalanması şarbonu güncel bir konu haline getirmiştir. Bacillus anthracis adlı bakterinin yol açtığı bir tür infeksiyon hastalığıdır. Şarbon en sık kimi hayvanlarda (sığır, keçi, koyun, deve, antilop vs..) görülmesine karşın; infekte hayvanlar veya infekte...

    https://www.biyologlar.com/sarbon-nedir-biyolojik-silah-olarak-kullanilabilirmi
  • Mikoplazma genitalyum nedir?

    Mikoplazma genitalyum; Mycoplasma genitalium bakterisinin neden olduğu, cinsel yolla bulaşan ve erkeklerde nongonokoksik üretrite (NGU) neden olan bir hastalıktır. M. genitalium kadınlarda; bakteriyel vaginoz ve servisit gibi hastalıklarda saptanabilmektedir. Çoğu mikoplazma genitalyum enfeksiyonu belirti vermeden seyrettiğinden, şüpheli bireylerin taranması büyük önem taşımaktadır.1,2 Mikoplazma genitalyumun semptomları nelerdir? Çoğu hastada semptom görülmemekle...

    https://www.biyologlar.com/mikoplazma-genitalyum-nedir
  • Enzim Aktivitesini Önlemek

    Besin sanayisinde enzim aktivitesinin devamından ileri gelen istenmeyen değişiklikleri önlemek için enzimlerin kontrolü yani enzim faaliyetinin önlenmesi gerekir. Bunun içinde belirttiğimiz enzimlerin özelliklerini göz önünde bulundurmalıyız. Bir defa, enzimin faaliyet gösterebilmesi için substratıile temas etmesi gerekir ki, çoğu zaman bunu önlemek güçtür. Gıdaların düşük sıcaklık derecelerinde muhafazasıveya gıdalara yüksek sıcaklıklarda bazıısıl...

    https://www.biyologlar.com/enzim-aktivitesini-onlemek
  • Gonore (Bel Soğukluğu) nedir?

    Gonore (Bel Soğukluğu) nedir? Gonore cinsel yolla bulaşan yaygın hastalıklardan biridir. Etkeni Neisseria gonorrhoeae olup özellikle üreme sisteminin serviks (rahimağzı), rahim, tüpler ve üretra (idrar yolları) gibi sıcak ve nemli bölgelerinde kolayca çoğalabilmektedir. Ayrıca ağız, boğaz, göz ve anüs bölgelerinde de saptanabilmektedir.1 Gonore (Bel Soğukluğu) nasıl bulaşır? Gonore; penis, vajina, ağız ve anüs temasıyla bulaşabilmektedir. Bakterinin...

    https://www.biyologlar.com/gonore-bel-soguklugu-nedir
  • Sifiliz (Frengi) nedir?

    Sifiliz cinsel yolla bulaşan yaygın hastalıklardan olup, hastalığa Treponema pallidum (Şekil 1) adı verilen mikroorganizma neden olmaktadır. Sifiliz semptomları diğer hastalıklarda da görülebildiğinden, sifilizin ayırıcı tanısı kolay yapılamamaktadır.1 Sifiliz (Frengi) nasıl bulaşır? Sifiliz genellikle penis, vajina ve anüste bulunan lezyonlara temasla bulaşabilmektedir. Lezyonlar dil ve ağız içinde de bulunabildiğinden hastalık oral yolla da bulaşabilmektedir....

    https://www.biyologlar.com/sifiliz-frengi-nedir
  • Zona

    Zona olarak da bilinen Herpes Zoster su çiçeği virüsünün yaptığı bir enfeksiyondur. Su çiçeği geçiren herkes Zonaya yakalanabilir. Virüs sinir köklerinde aktif olmayan bir şekilde yaşamını sürdürür ve yeniden aktifleştiğinde Zona gelişir. Suçiçeği geçiren kimselerin % 20 si Zona geçirir. Virüsü uyandırıp aktifleştiren neden bilinmemektedir. Vücudun enfeksiyonlarla baş etmesini sağlayan bağışıklık sistemindeki bir güçsüzlük virüsün çoğalmasına...

    https://www.biyologlar.com/zona
  • Yılancık - Erizipel

    Deride, hemolitik streptokok denen mikroorganizmalarla oluşan, akut ve bölgesel bir enfeksiyon. Deride, etrafı sınırlı bir ödem, kırmızılık, parlaklık ve ağrı vardır. Mikropların giriş yeri deri ve mukozadaki çatlak ve sıyrıklardır. Hastalık iyileştikten sonra bağışıklık bırakmaz. Bazı kişilerde yılancığa karşı bir yatkınlık vardır, sık sık hastalanırlar. Kuluçka devri ortalama 3-4 gündür. Hastalık aniden titreme, yüksek ateş, halsizlik, baş ve...

    https://www.biyologlar.com/yilancik-erizipel
  • FIRSATÇI ENFEKSİYONLAR

    Fırsatçı bir enfeksiyon enfeksiyon patojen haline gelmiştir normalde benign mikroorganizma neden olmaktadır. Fırsatçı enfeksiyonlar gibi organizmaların devralmaya ve yaygın bir enfeksiyona neden izin başkaları bağışıklık sistemi olan kişilerde görülür. Bağışıklık sistemini defne onları tutmak çünkü sağlıklı bir bağışıklık sistemi olan bireylerin, bu organizmaların enfeksiyon neden noktasına yaymak için, izin vermem. insanların bir dizi fırsatçı...

    https://www.biyologlar.com/firsatci-enfeksiyonlar
  • TIBBİ MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI STAJ YETERLİLİK PROGRAMI

    1. Besi yeri ve stok boya hazırlama 2. Otoklavla sterilizasyon 3. Laboratuvar dezenfeksiyonu 4. Kültür pasajlama 5. Klinik örneklerden ekim yapma 6. Kültür saklama 7. Yayma preparat hazırlama ve boyama 8. Antibiyotik duyarlılık testleri 9. Otomatize tanımlama sistemlerine numune hazırlama 10. ELISA ve PCR testi hazırlıkları

    https://www.biyologlar.com/tibbi-mikrobiyoloji-laboratuvari-staj-yeterlilik-programi
  • Hastane enfeksiyonu nedir? Hastane enfeksiyonu özellikleri ve bu enfeksiyonlardan korunma yöntemleri hakkında bilgi

    Son birkaç yıldır Türkiye'de hastane mikrobundan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu tür ölümler Türkiye'nin büyük hastanelerinde bile sıradan hale geliyor! Üstelik salgın gibi; birkaç gün içinde onlarca insan bu mikrop yüzünden hayatını kaybediyor. Dokunma, sadece gözle, mikrop bulaşmasın! Son birkaç yıldır Türkiye’de hastane mikrobundan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu tür ölümler Türkiye’nin büyük hastanelerinde bile...

    https://www.biyologlar.com/hastane-enfeksiyonu-nedir-hastane-enfeksiyonu-ozellikleri-ve-bu-enfeksiyonlardan-korunma-yontemleri-hakkinda-bilgi
  • Boğaz Ağrısı

    Boğaz ağrısı, en sık karşılaşılan şikayetlerdendir. Bu yüzden birçok kişi muayene ve tedavi olmaktadır. Boğaz Ağrısına Ne Yol Açar? Boğaz ağrısı, birçok rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. İltihaplar, boğaz ağrısının en sık sebepleridir ve bunlar bulaşıcıdırlar. İltihaplar, çoğunlukla virüs (soğuk algınlığı, enfeksiyöz mononükleaz...) veya bakteriler (strep, mikoplazma...) tarafından oluşturulurlar. Bakteriler ile virüsler...

    https://www.biyologlar.com/bogaz-agrisi
  • Burun Kanaması

    Burun kanaması KBB alanındaki en çok görülen şikayetlerden biridir. Hemen herkes hayatında bir kezde olsa burun kanaması geçirmiştir. Genellikle basit nedenlere bağlı ve kolayca durdurulan bir durum olmasına rağmen bazen sebebi çok ciddi olup hayatı tehdit eden şiddette kanamalar olabilir. Burun Neden Sık Kanar Burun içi oldukça yoğun ve yüzeyel damarlar içerir. Özellikle burun boşluğunu ikiye ayıran bölmenin ön kısmı buruna gelen damarların birbiriyle...

    https://www.biyologlar.com/burun-kanamasi
3WTURK CMS v8.1