Toplam 1655 içerik listeleniyor
-
Dogal Çevreyi Etkileyen Sorunlar
1. Hava Kirliligi 2. Su Kirliligi 3. Gürültü Kirliligi 4. Görüntü Kirliligi 5. Toprak Kirliligi 6. Hızlı Nüfus Artışı “Tanrı affeder, bazen insanlar da, fakat doga hiçbir şeyi affetmez.” William JAMES 1.Hava Kirliligi: Atmosferdeki toz, gaz, duman, is ve kokunun canlılara zarar verecek boyuta ulaşmasına hava kirliligi denir. Atmosfer; yerden rüzgârla kalkan tozlar, yanan kömür petrol ve odundan çıkan duman, araba egzozlarından çıkan kurşun ve karbon monoksit...
https://www.biyologlar.com/dogal-cevreyi-etkileyen-sorunlar -
4.Antropoloji Öğrencileri Kongresi
*Kongreye katılım herkese açıktır. Ön Kayıt İçin: www.antropolojikongresi.com/kayit adresini ziyaret edebilirsiniz. Antropoloji Öğrencileri Kongresi’nin ilki 2011 yılında Ankara Üniversite’sinde gerçekleştirilmiş ve 2 yılda bir yapılması kararlaştırılmıştır. 2013 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversite’sinde 2.’si düzenlenen kongrenin her yıl tekrarlanması kabul edilmiştir. 3.’sü Mardin Artuklu Üniversite’sinde gerçekleştirilen kongrenin 4’sü...
https://www.biyologlar.com/4-antropoloji-ogrencileri-kongresi -
OMURGASIZLARDA DOLAŞIM
OMURGASIZLARDA DOLAŞIM Çok hücreli ilkel canlılar olan süngerler ve sölenterlerin vüçüt hücreleri doğrudan dış ortamla temastadır.Bu sayede solunum ve boşaltım difüzton yolu ile gerçekleşir.Dolaşım sistemleri yoktur.Yassı solucanlarda gaz alış verişi difüzyonla olur.Bağırsak,tüm vüçüda yayılarak besin taşıma görevini gercekleştirir.Hayvanlarda dolaşım sistemi açık ve kapalı dolaşım olmak üzere iki şekildedir. Açık dolaşım Damar sistemi...
https://www.biyologlar.com/omurgasizlarda-dolasim -
Akrep Türleri
Akrep (Scorpiones), takımını oluşturan genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan eklembacaklılara verilen ad.
https://www.biyologlar.com/akrep-turleri -
Rektum Nedir? Anatomisi ve Fonksiyonu Nedir?
Rektum, dışkının geçici bir süre depolanmasını sağlayan sindirim sisteminin alt parçasıdır. Bu makalede rektumun anatomisi ve fonksiyonu hakkında bazı bilgiler vereceğiz.Biliyor Muydunuz?Bağırsak hareketlerinin sıklığı konusunda hiç bir kural yoktur. Ancak, sağlıklı bir birey için sıklık haftada üç kez veya günde üç kez arasında değişmektedir.İnsan sindirim sistemi, sindirim sürecinden sorumludur. Sindirim sürecinin her biri son derece önemli olan bir...
https://www.biyologlar.com/rektum-nedir-anatomisi-ve-fonksiyonu-nedir -
KREP SOKMALARI (SCORPIONIZM) VE AKREP ZEHİRLERİ
Akrep sokmalarında görülen semptomlar ve diğer alametler: Akrep sokmalarının etkisi, akrebin türüne, boyuna, yaşına, cinsiyetine, saldırganlığına, mevsime, sokulan kişinin alerji hassasiyetine, yaşına, sokulan bölgenin hayati fonksiyonlara sahip organlara yakınlığına göre değişmektedir. Bilhassa kalp ve solunum rahatsızlıkları olan insanlar, akrep sokmalarından fazla etkilenmektedir. Aslında iğnenin sokulan organda bıraktığı deliğin derinliği de...
https://www.biyologlar.com/krep-sokmalari-scorpionizm-ve-akrep-zehirleri -
Lamarck’ın (1744-1829) “Evrim Teorisi”
Lamarck’ın (1744-1829) “Evrim Teorisi”denince akla gelen ile günümüzde Evrim Teorisi denilince anlaşılan arasında çok ciddi farklar vardır. Fakat, türlerin birbirlerinden değişerek oluştuklarını söyleyen detaylı bir biyolojik teoriyi ilk olarak ortaya koyma ayrıcalığı Lamarck’a aittir. O, uzun yıllar Linnaeus’u takip ederek türlerin sabitliği fikrini savundu. Ancak 56 yaşına geldiğinde (1800) evrimci fikirleri savunmaya başladı ve 1809’da, 65 yaşında,...
https://www.biyologlar.com/lamarckin-1744-1829-evrim-teorisi -
1. Ulusal Bitki Biyolojisi Kongresi
Saygıdeğer meslektaşlarımız ve bitki bilimine gönül vermiş dostlarımız, Bilindiği gibi, Ulusal Botanik Kongresi’nin düzenlenmesi fikri tam 10 sene önce Botanikçilerin arasında yeşermeye başlamıştı. Ancak, o zamanlar yapılan nabız yoklamalarına göre, Botanik Kongresi’nin Ulusal Biyoloji Kongrelerinin düzenlenmesine sekte vuracağı gibi bir düşünce ağırlık kazanmıştı. Bu nedenle Ulusal Botanik Kongresi düşüncesi ulusal boyutta uygulamaya...
https://www.biyologlar.com/1-ulusal-bitki-biyolojisi-kongresi -
Phylum : Mollusca
Tür sayısı bakımından eklembacaklılardan sonra en zengin 2. omurgasız hayvan grubunu oluşturur. Mevcut olan 65000 türe ilaveten 35000 dolayında fosil formu vardır. Mikroskobik olanların yanında boyu 1 metre üzerinde olan türleri de vardır. Denizlerde tatlı sularda ve karada yaşarlar. Larvaları modifikasyona uğramış Tracophora larvası tipindedir. Vücutları genel olarak baş kaslı yapıda bir ayak ve iç organları kitlesi (Visserel kütle) olmak üzere 3 bölgeye...
https://www.biyologlar.com/phylum-mollusca -
Phylum : Onycophora
Cins : Peripatus Yaklaşık 120 tane türü vardır. Tropik bölgelerde nemli yerlerde döküntülerde yaşarlar. Biraz annelidlere biraz da biraz da arthropodlara benzerler. Vücut baş ve gövde olmak üzere 2'ye ayrılır. Baş gövdeden belirgin bir şekilde ayrılmamıştır. Baş kısmında ağız 1 çift anten 1 çift basit göz beyin ağız kenarlarında bir çift papilla bulunur. Papillalar mukus salgısı çıkartarak düşmanlarından korunmayı sağlarlar. Gövde 14 - 43 segmentten...
https://www.biyologlar.com/phylum-onycophora -
Abiyogenez (Kendiliğinden Oluş ) Hipotezi
Eski Yunan filozofu Aristo canlıların kendiliğinden var olabileceğine, yani cansız maddelerden kendiliğinden meydana geldiğine inanıyordu. (Abiyogenez Hipotezi) Aristo’nun bu hipotezi döllenmiş yumurta gibi bazı madde parçalarının bir aktif prensip taşıdığını var sayar. Bu aktif öz, şartlar uygun olduğu zaman bir canlı meydana getirecektir. Aristo’nun bu görüşü ortaçağ boyunca bir çok bilim adamı tarafından kabul edilmiştir. Aristo’nun görüşleri...
https://www.biyologlar.com/abiyogenez-kendiliginden-olus-hipotezi -
BioForm III
Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Öğrenci Kulübü Engineering In Medicine & Biology Society (EMBS) Chapter Ailesi Gelenekselleşen BioForm Etkinliği 3.'sü İle Sizlerle!!! Kuruluşunun 2.yılında Chapter kazanıp IEEE Global Platformu’nda resmen tanınmış olan YTÜ IEEE EMBS Chapter ailesi “tıp ve biyoloji bilimlerini mühendislik teknolojisi ile birleştirme” amacıyla çıktıkları yolda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 25-26 Kasım 2015...
https://www.biyologlar.com/bioform-iii -
Salmonella enfeksiyonlarında Mikrobiyolojik tanı
Salmonella enfeksiyonlarında kesin tanı mikrobiyolojik inceleme ile konur. Kültür tanıda „altın standart‟tır.
https://www.biyologlar.com/salmonella-enfeksiyonlarinda-mikrobiyolojik-tani -
Mikroskobik canlılar özellikleri ve hayatımızdaki rolleri
Bakteri dünyası, canlı çeşitliliğine, neredeyse sonsuz denilebilecek bir oranda katkıda bulunuyor. Her gün yeni türler keşfediliyor ve birbirinin aynı olduğu düşünülen bakterilerin bile metabolizmaları incelendiğinde, aslında farklı türler oldukları ortaya çıkıyor. Bakteriler, yeryüzünde yaşamın sürekliliği için çok önemli birçok biyokimyasal olayın gerçekleşmesini sağlıyor. Kısacası, yaşamın temelindeki kimyasal olayların gerçekleşmesini...
https://www.biyologlar.com/mikroskobik-canlilar-ozellikleri-ve-hayatimizdaki-rolleri -
Shigella ve mikrobiyolojik tanı
Shigella enfeksiyonlarının tanısı, diğer enterik patojenler için de geçerli olduğu gibi, her zaman benzer tablolara neden olabilecek etkenlerin tanısı ile birlikte düşünülmelidir. Bazı durumlarda aynı epidemiyolojik kaynaktan köken alan diğer patojenlerin de Shigella ile birlikte bireyi enfekte etmiş olabilecekleri ve aynı anda tanımlanabilecekleri hatırlanmalıdır.Mikrobiyoloji laboratuvarları coğrafi olarak bulundukları bölgede sık rastlanan patojen etkenlere uygun...
https://www.biyologlar.com/shigella-ve-mikrobiyolojik-tani -
Ortak Yaşam Teorisi (Mitokondri Teorisi)
“Mitokondri Teorisi” olarak da adlandırılan bu teori, Lynn Margulis tarafından ileri sürülmüştür. Bu görüş, Darwin’in rekabet ve kavgaya dayalı yaklaşımının yerine, “iş birliği ve ortak yaşam ile evrimin sağlandığı”nı esas alır. Margulis’e göre, organizmalar birbirlerine yardımcı olurlar. Güçlerini birleştirirler ve yalnız başlarına başaramayacaklarını, ortaklaşa başarırlar. Onun görüşüne göre, tipik bir hücrede ortalama iki bin...
https://www.biyologlar.com/ortak-yasam-teorisi-mitokondri-teorisi -
Hamilelikte parasetamol kullanımı erkek bebekte kısırlığa neden oluyor!
Gebelikte kadınların uzun süre parasetamol maddesi içeren ağrı kesiciler kullanmasının erkek bebeklerde kısırlık riskini artırabileceği ileri sürüldü. Science Translational Medicine Dergisinde yayımlanan ve farelerde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, hamilelerde uzun süreli parasetamol kullanımının, erkek çocukların üreme sağlığını olumsuz etkiliyor. Edinburgh Üniversitesi’nde yapılan araştırmada parasetamolün yedi gün üst üste verilmesinin...
https://www.biyologlar.com/hamilelikte-parasetamol-kullanimi-erkek-bebekte-kisirliga-neden-oluyor -
İmmüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağın kapıları açılıyor!
Son bir kaç yılda immüno onkolojide çok önemli gelişmeler yaşandıİmmüno onkoloji alanında ilk önemli sonuçların 2012 yılında alınmaya başlandığını ama çalışmaların geçmişinin 30 yıl geriye kadar gittiğini söyleyen Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Medikal Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Çelik, immüno onkoloji ile kanser tedavisinde yeni bir çağa girildiğini ve hızla kemoterapisiz bir döneme doğru gidildiğini belirtti. Kanser...
https://www.biyologlar.com/immuno-onkoloji-ile-kanser-tedavisinde-yeni-bir-cagin-kapilari-aciliyor -
Darwin ve Moleküler Evrim
Doğal seçilim aslında bir genetik kuramı. Çünkü doğal seçilim süreci genetik çeşitliliğin varlığını gerektiriyor. Bu çeşitlilik ortamında, Darwin'in deyimiyle "varolma mücadelesi"nde, avantajlı özelliklere sahip bireyler varlıklarını sürdürebiliyor ve bu özelliklerini bir sonraki kuşağa aktarabiliyorlar. Ancak Darwin, genetik süreçlerin nasıl işlediğini özelliklerin bir kuşaktan diğerine nasıl aktarıldığını- bilmiyordu. Ebeveynler ve yavrular...
https://www.biyologlar.com/darwin-ve-molekuler-evrim -
Tüm akdeniz kuşaği bitki örtusu tipleri
Yeryüzünde başlıca iklim çeşitleri ve doğal bitki örtüsü İklimler; sıcaklık, basınç - rüzgarlar ve nem - yağış özelliklerinin bir araya gelmesiyle belirir. İklimi oluşturan bu elemanlardan birinin veya ikisinin farklı olması sonucu, değişik iklim tipleri belirir. Aynı veya benzer iklim özelliklerinin yayıldığı alanlar sınırlandırılırsa ortaya iklim bölgeleri çıkar. Bir iklim bölgesi içinde etkili olan iklim, belirli bir iklim tipini temsil eder. Yerel...
https://www.biyologlar.com/tum-akdeniz-kusagi-bitki-ortusu-tipleri -
Koaservat nedir? İlkin Koaservat Yapıları Nasıl Oluşmuştur? Yağların Canlılık Evrimi'ndeki Önemi...
Koaservatlar, "cansız" veya inorganik moleküllerden oluşan, ilk "canlı" (organik moleküllerden oluşan kompleks) özellikli moleküllerdir. Yani Dünya üzerinde var olan, olmuş ve olacak her canlının atası, ilkin hücreler olarak düşünebileceğimiz koaservatlardır. Bunlar, günümüz hücrelerinden çok daha ilkeldirler ve sadece bir zırh ile zırh içerisinde hapsolmuş moleküllerden ibarettirler. Ancak bu zırh belli oranda molekül transferine izin vermektedir; dolayısıyla...
https://www.biyologlar.com/koaservat-nedir-ilkin-koaservat-yapilari-nasil-olusmustur-yaglarin-canlilik-evrimindeki-onemi- -
“Hayat Molekülleri”nin Nasıl Doğru Dizildikleri, İşlevleri ve Çalışma Prensipleri
“Bu moleküller bu doğru dizilimi nereden biliyorlardı da bu şekilde birleştiler ve sizin ‘Hayat Molekülü’ dediğiniz molekülleri oluşturdular?” Çok yerinde de bir soru olur, eğer henüz konuyu tam olarak kavrayamadıysanız. Hemen cevaplayalım: Bilmiyorlar, bilmiyorlardı, bilmeyecekler. Eğer ki -örneğin- aminoasitlerin bir seferde doğru şekilde birleşerek, birdenbire karmaşık bir proteini oluşturduğunu sanıyorsanız, Biyoloji'nin ABC'sinden bile habersizsiniz...
https://www.biyologlar.com/hayat-molekullerinin-nasil-dogru-dizildikleri-islevleri-ve-calisma-prensipleri -
Renal Cisimcik ( Corpusculum Renales Malpighi )
Nefronun epitel ile döşeli genişlemiş kısmı olan Bowman kapsülü kapiller yumak tarafından işgal edilmiştir, kapiller yumak glomerulus adını almaktadır. Renal cisimcik bu şekilde çift duvarlı bir fincan şeklini kazanmış olur. Kapiller yumağı sıkıca saran Bowman kapsülünün dış ya da parietal yaprağı (kapsüler epitel) ile iç ya da visseral yaprağı (glomerular epitel) arasında dar bir boşluk (kapsüler boşluk) bulunur. Bütün renal cisimcik (Bowman kapsülü +...
https://www.biyologlar.com/renal-cisimcik-corpusculum-renales-malpighi- -
İnsanda bağırsak parazitleri kurtlardan (helmintler, solucanlar) korunma ve kontrol yöntemlerini
Vücudumuza dışarıdan giren bazı canlıların bizde yarattığı rahatsızlıklardır. Genellikle ağır hastalığa yol açmazlar ama yaşam kalitesini bozarlar. .Kirli sulardan,bulaşmış sebzelerden,bulaşmış musluklardan,pişmemiş etten,parazit yumurtalarının döküldüğü çarşaf ve çamaşırlardan,topraktan,enfekte hayvanlardan geçebilir. Parazitin cinsine bağlı olarak; uzun süreli parazite maruz kalınca; kansızlık, barsak tıkanması, büyümede gecikme, akciğer...
https://www.biyologlar.com/insanda-bagirsak-parazitleri-kurtlardan-helmintler-solucanlar-korunma-ve-kontrol-yontemlerini -
Ahtapotun Yumurtadan Çıkış Anı ve Ahtapotun Yumurtlaması
Ahtapotlar kabuksuz bir kafadan bacaklıdır. Kayalar üstünde kollarıyla sürünerek ve suyu hunisinden püskürterek hareket eder. Küçük türleri kayalık ve yarıklar arasında gizlenerek avlanır.
https://www.biyologlar.com/ahtapotun-yumurtadan-cikis-ani-ve-ahtapotun-yumurtlamasi -
Moleküler Kompleksin Evrimi
‘Moleküler zaman yolculuğu’ kullanılarak karmaşıklığın evrimi tekrar yaratıldı. Canlı hücrelerin çoğunun yaptıkları işler “moleküler makineler”ce gerçekleştirilir. Bunlar biyolojik bir fonksiyonu yerine getirmek için birlikte çalışan özelleşmiş proteinlerin oluşturdukları fiziksel topluluklardır. Bu yapıların oluşumunu sağlayan evrim basamakları uzun zamandır bilim insanlarını şaşırtıyor ve yaratılışçıların da favori hedefleri oluyordu. 8...
https://www.biyologlar.com/molekuler-kompleksin-evrimi -
Meme kanseri tarama yaşı değişti
Amerikan Kanser Cemiyeti, 2003’de yayınladığı kılavuzla mamografinin 40 yaşında başlanmasını önermişti. Cemiyetin önerisini değiştirdiğini söyleyen Onkoloji Uzmanı Erdinç Nayır, “Yeni kılavuzda mamografi çekilmesi için başlama yaşının 45 olması önerildi” dedi.erdinc-nayirMeme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü, dünyada her 8 kadından biri hayatının bir döneminde bu hastalığa yakalanıyor. Tedavi başarısındaki en önemli etkenlerden...
https://www.biyologlar.com/meme-kanseri-tarama-yasi-degisti -
İNSANIN KÖKENİ NEREDE YADA İNSAN NEREDEN GELDİ?
Hepimiz zaman zaman bu ve benzeri soruları kendi kendimize sormuş ve cevap aramaya çalışmışızdır. Bu sorular insan için yeni şeyler değil. İnsan merak eder. İnsan, insan olmaya başladığı zaman ne olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini, evrendeki yerini kendi kendine sordu ve o zamanlardan günümüze kadar bu sorulara farklı biçimlerde cevaplar verdi. Bu cevaplara göre çeşitli dinler ve felsefi akımlar ortaya çıktı. Bilimsel olarak, ilk kez Fransız doğa...
https://www.biyologlar.com/insanin-kokeni-nerede-yada-insan-nereden-geldi -
İNSANIN BİYOLOJİK VE KÜLTÜREL GELİŞİMİ
İnsanın gelişimi söz konusu olunca, diğer canlılarınkinden farklı olarak iki gelişme biçiminden söz etmek gerekiyor. Bu fark çok önemlidir ve insanın gelişmesinin basit olarak, sadece biyolojik bir gelişme olmamasında yatmaktadır. İnsan, soyut düşünebilen tek canlı olarak, bir kültür birikimi üzerinde gelişmektedir. Bu da onun gelişiminin ikinci ayağını oluşturur. Bu iki gelişme tarihsel süreç içinde şu şekilde görülür: Biyolojik gelişme: Toplayıcı...
https://www.biyologlar.com/insanin-biyolojik-ve-kulturel-gelisimi -
Spontan Generasyon Teorisi (Abiyogenezis)
Uzun yıllar, canlıların kendiliğinden meydana geldikleri görüşü, oldukça fazla bir taraftar bulmuştu. Bunlara göre, canlılar, çamurdan, dekompoze organik materyallerden, sıcak sulardan ve benzer karakterleri gösteren durumlardan orijin almaktadır. Van Helmont (1477-1544), farelerin meydana gelebilmesi için, toprak içeren bir tülbent içine buğday ve biraz da peynir konulduktan sonra ahır veya benzer bir yerde hiç dokunulmadan uygun bir süre bekletilmesinin yeterli...
https://www.biyologlar.com/spontan-generasyon-teorisi-abiyogenezis -
İNSANIN EVRENDEKİ YERİ
"Evren, 15 milyar yıl önce gerçekleşen şiddetli bir patlamayla başladı." diye yazıyor Joseph Silk ’Evrenin Kısa Tarihi’ isimli kitabında. Ancak bu sava, şimdilerde, bu teorinin esas sahibi Stephen Hawking dahil pek çok bilim insanı katılmıyor. Nobel ödülü sahibi İsveç'li fizikçi Hannes Alfvén'in, PLAZMA EVREN olarak adlandırılan alternatif modelinde ise, evrenin, bir başlangıcı ve sonu olmaksızın evrimleştiği tezi ileri sürülmektedir. Bu tezde, 10-20 milyar...
https://www.biyologlar.com/insanin-evrendeki-yeri -
Hücre zedelenmesinin nedenleri ve zedelenmeye karşı hücrenin verdiği uyum yanıtları nelerdir; hasara uğrayan dokunun onarılması nasıl gerçekleşir?
Hücre Zedelenmesinin Nedenleri Hücre zedelenmesinde pek çok etken söz konusudur. Trafik dahil pekçok kazanın neden olduğu gözle görülen fiziksel travmalardan, belli bazı hastalıklarda neden olabilen defektli enzimleri oluşturan gen mutasyonlarına kadar sıralanabilir. Zedeleyici etkenler aşağıdaki gibi, sınıflanabilir. Oksijen Kayıpları: Hipoksi (oksijen azlığı- oksijen yetersizliği), hücre zedelenmesi veya ölümünün en önemli ve en çok görülen nedenidir....
https://www.biyologlar.com/hucre-zedelenmesinin-nedenleri-ve-zedelenmeye-karsi-hucrenin-verdigi-uyum-yanitlari-nelerdir-hasara-ugrayan-dokunun-onarilmasi-nasil-gerceklesir -
Dünyanın En Kapsamlı Yüz Nakli Gerçekleşti
Dünyanın en kapsamlı yüz nakli ABD’de yangın sırasında ağır yaralanan bir itfaiyeciye yapıldı. Bütün kafa derisi, göz kapakları, kulak ve boyun derisinin bir kısmı nakledilen Patrick Hardison’ın sağlık durumunun iyi olduğunu açıklandı.Dr. Eduardo Rodriguez, New York’taki NYU Langone Tıp Merkezi’nde 14 Ağustos’ta yapılan ameliyatta bütün kafa derisi, göz kapakları, kulaklar ve boyun derisinin bir kısmı nakledilen 41 yaşındaki Patrick Hardison’ın...
https://www.biyologlar.com/dunyanin-en-kapsamli-yuz-nakli-gerceklesti -
Biyoloji Olimpiyatı Seçme Sınavı Soruları
1. Eşey hormonlarının kimyasal yapısı aşağıdaki bileşiklerden hangisine uyar? A) Karbonhidrat B ) Protein C) Lipit D) Steroit E) Mukopolisakkarit 2. Bir bitki hücresi hipertonik bir çözeltiye konulduğunda ilk olarak aşağıdakilerden hangisi gerçekleşir? A) Hücre porlarının kapanması B ) Hücrenin patlaması C) Plazmoliz D) Ozmotik basıncın dengelenmesi E) Metabolik işlevlerin durması 3. Aşağıdakilerden hangisi prokaryotik hücreler için geçerli değildir? A)...
https://www.biyologlar.com/biyoloji-olimpiyati-secme-sinavi-sorulari -
Bitkilerde virüs hastalıkları
SERALARDA GÖRÜLEN ÖNEMLİ VİRÜS HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Mustafa GÜMÜŞ Prof. Dr. Ülkü YORGANCI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Domates Mozayığı Tütün Mozayık Virüsü’nün domatese özelleşmiş ırkları neden olmaktadır. Bitkilerde hafif ve orta şiddette çalılaşma gözlenir. Virüs, yeşil ırk grubuyla bulaşınca, açık ve koyu yeşil bir mozayık meydana gelir. Yapraklarda uzama, dişlilik artması gibi şekil bozuklukları...
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-virus-hastaliklari -
Jeoloji Bilimi ve Jeolojik Devirler
Ordovisyen, Paleozoik dönemin geri kalanında okyanusları dolduracak olan faunanın kurulduğu dönemdir. Kambriyen döneminde ortaya çıkan hayvanların pek çoğu aynı dönem içinde gerçekleşen yok oluşlar sonucunda tamamen ortadan kalktı. Bu yok oluşlardan yara almadan ya da hafif bir zararla kurtulabilenler ise gidenlerden kalan yerleri işgal ederek oldukça çeşitlendi. Deniz omurgasızlarında görülen bu büyük çeşitlenme"Ordovisyen uyumsal açılımı" olarak bilinir....
https://www.biyologlar.com/jeoloji-bilimi-ve-jeolojik-devirler -
Hamilelikte antidepresan kullanımı, çocukta otizm riskini arttırıyor
JAMA Pediatrics dergisinde yeni yayımlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, hamilelik sırasında antidepresan kullanılmasının otizm riskini büyük ölçüde arttırdığı saptandı. Prof. Dr. Anick Bérard, tarafından yürütülen çalışmada, hamilelikte ilaç kullanan 145 bin gebe değerlendirildi. Montreal Üniversitesi ve CHU Sainte-Justine Çocuk Hastanesi’nde yapılan bir araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Bérard, “Otizme sebep olan etkenlerin...
https://www.biyologlar.com/hamilelikte-antidepresan-kullanimi-cocukta-otizm-riskini-arttiriyor -
Güneş Sisteminin Oluşumu ve Atmosferin Kısa Bir Tarihi
Bu yazımızda sizlere kısaca Güneş sisteminin oluşumundan ve Dünya atmosferinin ilk oluşumundan günümüze kadar süre gelen tarihinden bahsetmek istiyoruz. Bu yazımızda Dünyanın ilkel atmosferinin nasıl tespit edildiğini, hangi gazlardan oluştuğunu ve nasıl değişim geçirdiğini daha iyi anlayacağınızı umuyoruz. Önce güneş sistemimizin nasıl meydana geldiğini anlamak için yazımıza başlayalım. Güneş Sistemi'nin Oluşumu Güneş sistemi, yaklaşık 4.57...
https://www.biyologlar.com/gunes-sisteminin-olusumu-ve-atmosferin-kisa-bir-tarihi -
Hepimiz Biraz Şizofren miyiz?
Otizm ya da depresyonda olduğu gibi, psikoz; ya hep ya hiç tarzı bir vaka olmayabilir.Elden ayaktan düşürmese de birçok insan hayatının bir döneminde depresif hisleri ya da anksiyeteyi deneyimlemiştir. Açıkçası insanlar birçok mental hastalığın hafiften ciddiye doğru seyreden bir spektrumu olduğunu düşünür. Oysa insanların çoğu halüsinasyonlar (aslında var olmayan şeyler görmek ya da duymak) görmenin neye benzediğini ya da delüzyonlar tecrübe etmenin nasıl...
https://www.biyologlar.com/hepimiz-biraz-sizofren-miyiz -
CANLILARDA DAVRANIŞ
Canlıların çevreden gelen uyartıları değerlendirdikten sonra gösterdikleri tepkilere davranış denir. Tek hücreli canlılarda davranışlar Bir uyartıya karşı canlının yer değiştirmesine taksi denir.Amip fazla ışıktan kaçar → Negatif foto taksiAmip besinli ortamda besine yönelir → Pozitif kemo taksiNOT: Bu olaylar sinir sistemiyle gerçekleşir. Bitkilerde davranışlar Uyartıya karşı pozitif veya negatif yönelmeye tropizma denir. Yönelmeyi oksin hormonu...
https://www.biyologlar.com/canlilarda-davranis-1 -
Atom Altı Parçacıklar Bölüm 2
''Lepton'' da ne şimdi? Hele ki bu sıcakta?! Kimimizin aklına Lipton'un soğuk şeftalili meyve suyunun, kimimizin aklına ise direkt olarak kuantum fiziğinin geldiğini düşünüyoruz. Neden bundan bahsetmeliyiz; çünkü atomların karakteristiklerini belirleyen ve bize bir periyodik tablonun sunulmasında rol oynayan elektronlar ve yakın zamanda ışık hızını geçtiklerinden şüphelenilen, ancak bu şüphelerin yersiz olduğu, üzerlerinde yapılan detaylı araştırmalardan...
https://www.biyologlar.com/atom-alti-parcaciklar-bolum-2 -
Prebiyotik Ortamlarda Nükleotit'lerin Yapısında Yer Alan Azotlu Organik Bazların Oluşumu
Son yıllarda üzerinde yoğun olarak tartışılan konulardan birisi canlılıgın dünya üzerinde nasıl ortaya çıktıgı konusudur. Bu yazımızda bilim insanlarının en çok uğraş verdiği bir konudan bahsetmek istiyoruz:
https://www.biyologlar.com/prebiyotik-ortamlarda-nukleotitlerin-yapisinda-yer-alan-azotlu-organik-bazlarin-olusumu -
Yağların Canlılardaki Önemi ve İlk Koaservat Yapılarının Oluşumu
Dünya üzerinde yaşamış, yaşayan ve bildiğimiz kadarıyla yaşayacak olan her canlının atası olan koaservatlar (ilk hücre öncesi formları) ve bunların oluşumlarını inceleyeceğiz. Önceki yazılarımızda da açıkladığımız gibi "canlı" dediğimiz varlık formunun oluşabilmesi, bazı biyokimyasal tepkimelerin gerçekleştirilebilmesine ve sürerliliğine bağlıdır. İşte bu yazımızda bu sürerliliğin adım adım nasıl kazanıldığını görecek ve dıştan...
https://www.biyologlar.com/yaglarin-canlilardaki-onemi-ve-ilk-koaservat-yapilarinin-olusumu -
Canlılar tarafından tüketilen besin maddeleri değişik şekillerde gruplandırılabilir.
A. GÖREVİNE GÖRE BESİNLER 1. Enerji Verici Besinler Bunlarkarbonhidratlar,,yağlar ve proteinlerdir. Açlık anında tüketim sırasına göre; Karbonhidratlar ® Yağlar ® Proteinler olarak sıralanır. Solunum kolaylığı sırasına göre; Karbonhidratlar ® Proteinler ® Yağlar olarak sıralanır. Sağladıkları enerji miktarına göre; Yağlar ® Proteinler ® Karbonhidratlar olarak sıralanır. 2. Yapıcı ve Onarıcı Besinler Canlının yıpranan kısımlarının tamirinde ve...
https://www.biyologlar.com/canlilar-tarafindan-tuketilen-besin-maddeleri-degisik-sekillerde-gruplandirilabilir- -
Mine (Enamel)
Dişin sadece taç kısmını çevreleyen mine, bağ dokusundan gelişen kemikten farklı olarak, oral kavitenin ektodermal kökenli yapılarının, mineralize olmasıyla meydana gelen vücudun en sert materyalidir. %96-98’i başlıca kalsiyum fosfat hidroksiapatit olmak üzere inorganik maddelerdir. Mine %1 oranında organik materyal içerir. Organik matriks kollajen içermez, enamelin olarak adlandırılan bir protein içerir. Enamelin, aspartik asit, serin, glisin, protein ve glutamik asit...
https://www.biyologlar.com/mine-enamel -
Virusların Morfolojik ve Kimyasal Özellikleri
İnsan ve hayvanlarda infeksiyon ve/veya hastalık oluşturan viruslar (genel bir terim olarak, hayvan virusları) morfolojik özellikleri yönünden fazla çeşitlilik göstermemekle beraber, elektron mikroskopik muayenelerde olgun viruslarda bazı farklı formlar gözlemlenmiştir. Normal ışık mikroskopları ile görülebilen (1000 x veya 1500 x büyütmeli) Poxviridae familyası virusları hariç tutulursa, diğer virusların morfolojik karakterleri (olgun virus partiküllerinin genel...
https://www.biyologlar.com/viruslarin-morfolojik-ve-kimyasal-ozellikleri -
Kızılbaşlı Kasapkuşu
Fotoğraf: Prof.Dr. Ahmet KARATAŞ
https://www.biyologlar.com/kizilbasli-kasapkusu -
EVRİMİN KANITLARI
Temel bilimlerin önemli karakteri, ortaya atılan bir düşünce ya da teorinin bilimsel yöntemlere dayalı olarak yapılan gözlemlerle kanıtlanmasıdır. Buna göre, bir temel bilim olan biyolojide de teorik olarak verilen bilgilerin, laboratuvar koşullarında yapılan bilimsel gözlemlerle doğrulanması gerekmektedir. Ancak, evrimin süreklilik göstermesi ve çok yavaş ilerlemesi, bu konuda ortaya atılan teorilerin gözlemlerinin yapılmasını; bir başka deyişle evrimin...
https://www.biyologlar.com/evrimin-kanitlari -
Bal arıları (Apis)
Bal arıları (Apis) topluluk yaşamı sürdüren sosyal böcekler olarak, herhangi bir yuvada aile (koloni) oluştururlar. Bal arısı kolonisi, bir kraliçe (Ana arı), birkaç yüz erkek arı ve 10-80 bin işçi arıdan oluşur. Görünüş olarak birbirinden farklı olan bu üç arıdan kraliçe arı ve işçi arılar dişidir. Bal arısı (Apis mellifera) 1,2 cm uzunluğundadır. Baş ve göğüs bölümü az çok kıllıdır ve genellikle sarı tonlardaki rengi soydan soya değişir....
https://www.biyologlar.com/bal-arilari-apis -
Bitkilerde evrimsel gelişim
Siluriyen devrinin üst serilerinde elde edilen bulgulara göre, bitkilerin kara ortamına geçişi günümüzden 420-430 MYÖ meydana gelmiştir. Buna göre, ilk ökaryot hücrenin oluşumundan sonra, bitkilerin evrimleşip, çeşitlenmesi yaklaşık 1 milyar yıl boyunca su ortamında sürmüştür. Buna karşılık, hayvanların kara ortamına geçişleri günümüzden 345-420 milyon yıl öncesine karşılık olan devoniyen devrine rastlamaktadır. Aktüel bitkilerle fosil bitkiler...
https://www.biyologlar.com/bitkilerde-evrimsel-gelisim