Sertoli Hücreleri
Sertoli’nin destek (Sustentakular) hücreleri sayıca azdır ve tübül boyunca düzgün aralıklarla yerleşim gösterirler. Uzun, prizmatik şekilli bu hücreler bazal lamina üzerine oturmuştur. Bazal laminadan seminiferöz tübül lümenine uzanır ve gelişmekte olan spermatogenik hücrelere kriptalar sağladığı için düzensiz apikal ve lateral hücre membranlarına sahiptirler.
Ökromatik Sertoli hücre çekirdeği 7-9 nm kalınlığında filamentöz bir kılıfla çevrilmiştir ve hücre tabanının biraz yukarısında yer alır. . Oval veya üçgen şekilli büyük soluk çekirdek derin invaginasyonlarla karakterizedir ve 1-2 adet belirgin çekirdekçik içerir. Çekirdeklerin sahip oldukları karakteristik çekirdekçikler bu hücrelerin spermatogenik hücrelerden ayırt edilmesinde oldukça önemli bir kriterdir; çekirdekçik oldukça belirgindir, merkezi asidofil kısmın periferinde bazofil materyal kümeleri görülür. Tespit edilmiş preparatlarda sitoplazma retiküler görünümdedir, içerisinde küçük fibriller, lipid damlacıkları, küçük uzamış mitokondriyonlar bulunur. Elektron mikroskopide sitoplazmada SER, dağınık vaziyette serbest ribozomlar, primer ve sekonder lizozomlar görülür. Nadir olarak da sitoplazmanın tabanında kristalloid bir cisimcik olan Charcot-Böttcher kristali görülebilir. Çekirdek yakınında yer alan 10-25 µm boyunda 1 µm genişliğindeki bu kristallerin son çalışmalarda lipoprotein reseptör (CLA-1) protein kümesinden oluştukları tespit edilmiştir. Bu durumun Sertoli hücrelerindeki lipid transportu ve kullanımı ile ilgili olduğu düşünülmektedir. İki Sertoli hücresinin komşu olduğu yerlerde oldukça dar aralığa sahip bağlantı kompleksleri görülür. Sertoli hücreleri arası bağlantı kompleksi olarak bilinen bu özel bağlantı tipi zonula okludens tipi sıkı bağlantılardır ve peritübüler doku ile birlikte kan-testis bariyerinin morfolojik temelini oluşturur. Sertoli hücreleri arasındaki bağlantılar 2 sitoplazmik komponentle karakterizedir. Bunlar:
• Her bir hücrede bağlantı bölgesinde plasma membranına paralel şekilde uzanan SER sisternaları,
• SER sisternaları ve plasma membranı arasında yer alan hekzagonal şekilli aktin filament demetleri.
Bu bağlantı kompekslerine benzer yapılar spermatidlerin Sertoli hücrelerine tutundukları bölgelerde de izlenmektedir. Ancak sıkı bağlantı içermeyen bu bölgelerde spermatidlerde SER sisternaları ve aktin filament demetleri de bulunmamaktadır. Ayrıca Sertoli hücreleri arasında gap junctionlar (geçit bağlantıları), Sertoli hücreleri-erken spermatogenik hücreler arasında desmozom benzeri bağlantılar ve Sertoli hücrelerinin bazal laminaya bakan yüzlerinde hemidesmozomlar yer almaktadır.
Sertoli hücreleri arasındaki bağlantılar, elektron işaretli lantanum nitrata geçirgen olmayan, devamlılık gösteren bir bariyer oluştururlar ve aslında seminiferöz tübül içerisinde iki kompartmanın varlığını belirlerler. Bazal kompartman bağlantılar ve bazal lamina arasında uzanır ve besin maddeleri ile diğer maddelerin interstisyel damarlar ile spermatogenik hücreler arasında kısmen serbestçe değişimine izin verir. Adluminal kompartman (lümene yakın) bağlantılar ile seminiferöz tübül lümeni arasında bulunur. Bu kompartman direkt madde değişimini engeller ve buradaki spermatogenik hücreler bazal kompartmandakilerden daha differansiye durumda bulunurlar, besin maddeleri ve diğer maddelerden yararlanabilmeleri Sertoli hücrelerine bağlıdır.
Ayrıca kan-testis bariyerinin adluminal kompartmanı spermatojenik hücrelerden proteinlerin interstisyel damarlara ulaşmasına engel olur. Böylece bunlara karşı oluşabilecek antikorların yapımı önlenir. Differansiyasyon devresinde immatür germ hücrelerinden olan spermatidler Sertoli hücrelerine yapışır ve onlar tarafından beslenir. Sertoli hücreleri spermatogenik hücreleri tahrip edebilen pek çok noksik (zararlı) ajanlara karşı dirençlidir. Tip B spermatogoniadan mitotik bölünmeler sonucu oluşan erken spermatositler, bazal kompartmandan adluminal kompartmana geçmek için sıkı bağlantıları aşmak zorundadır. Spermatositlerin bu hareketi, Sertoli hücreleri arasında yeni bağlantı komplekslerinin oluşmasıyla gerçekleşir. Böylece mayoz bölünme ve spermiyogenez luminal kompartmanda meydana gelir.
Sertoli hücreleri spermiyogenezin son aşamasında meydana gelen residüel cisimcikleri de fagosite etmektedir. Sertoli hücrelerinin ekzokrin salgı ürünü testosterona yüksek bağlanma afinitesi olan androjen bağlayıcı protein (ABP)’dir. ABP, sperm gelişimi için esas olan testosteronun adluminal kompartmanda yoğunlaştırmaktadır. Sertoli hücrelerinde FSH ve testosteron reseptörleri yer almaktadır. Bu nedenle bu hücrelerin salgılama fonksiyonları FSH ve testosteron ile regüle edilmektedir. Sertoli hücreleri inhibin de salgılamaktadır. İnhibin adenohipofizden FSH salınımını inhibe etmektedir. Ayrıca Sertoli hücreleri plasminojeni aktif proteolitik hormon olan plasmine dönüştüren plasminojen aktivatör ile transferrin (demir taşıyıcı protein) ve ceruloplasmin (bakır taşıyıcı protein) sentezler. Glikoprotein yapıda müllerian inhibitör faktör (MIF), stem hücre faktörü (SCF) ve glial hücre hattı kökenli nörotrofik faktör (GDNF) de salgılarlar.
Histoloji
-
Endosülfan ve okratoksin-A’nın birlikte sıçanlarda toksisitesi: histopatolojik değişiklikleri
-
Histoloji Pdf Ders Notları
-
DEKALSİFİYE EDİLMEMİŞ KESİTLERİN HAZIRLANIŞI
-
DEKALSİFİKASYONU TEST ETMEK
-
KELATLAMA AJANLARI
-
ELEKTROLİTİK DEKALSİFİKASYON
-
ASİT DEKALSİFİKASYON SIVILARI
-
Histopatoloji nedir ?
-
KEMİK DOKUSU VE DEKALSİFİKASYON
-
MSS’DE DEJENERE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
MARKSCHE’DEN BOYASI (Spielmayer, Benda)
-
MSS‘DE MİYELİNİN GÖSTERİMİ
-
KARIŞIK OLAN TEKNİK
-
BİELSCHOWSKY TEKNİĞİ
-
GÜMÜŞ ÇÖKTÜRME YÖNTEMLERİ