PROTEİN - VİTAMİN İLİŞKİSİ
Proteinler hücrelerdeki bütün biyolojik faaliyetlerde görev alırlar. ‘Enzim’ adı verilen protein ailesi hücre içerisinde meydana gelen binlerce kimyasal tepkimenin hızını düzenler ve gerçekleşmesini sağlar.
Her bir hücre aslında minyatür birer kimya fabrikasıdır. Hücre fabrikasındaki bütün kimyasal tepkimeler, moleküllerin birbirine bağlanması veya parçalanması enzimler adını verdiğimiz biyokatalizörler vasıtası ile gerçekleştirilir. Normal şartlar altında kimyasal reaksiyonlar için gereken ısı ve basınç gibi faktörlere ihtiyaç duymadan, enzimler hücre içi reaksiyonları beden sıcaklığında hızlı ve yüksek verimle gerçekleştirirler. Akıllıca işler yapmalarına rağmen cansız birer molekülden ibaret olan enzimler, sadece hücre içerisinde değil, hücre dışında da uygun ortam sağlandığında aktif haldedirler. Bu nedenle endüstride pek çok işlemde enzimlerden istifade edilir.
Bazı enzimlerin aktif hale gelmeleri için protein yapısında bulunmayan metal iyonlarından oluşan ve ‘kofaktör’ adı verilen yan gruplara ihitiyaç duyulur. Kalsiyum, magnezyum, potasyum, çinko gibi mineraller kofaktör olarak bazı enzimlerin aktiviteleri için şarttır. Örneğin DNA-polimeraz enzimi için çinko, üreaz enzimi için ise nikel yan grup olarak gereklidir.
Bir kısım enzimler ise aktif duruma gelmek için ‘koenzim’ denilen kompleks organik moleküllere ihtiyaç duyarlar. Bu koenzimler bizim hergün bahsini ettiğimiz ve dengeli beslenme için şart dediğimiz vitaminlerdir. Vitaminler suda çözünen ve yağda çözünenler olarak iki gruba ayrılırlar. C ve B grubu vitaminler suda; A, D, E ve K vitaminleri ise yağda çözünürler. Mesela salata yerken eklediğimiz yağ sadece lezzeti artırmakla kalmaz, aynı zamanda yağda çözünen vitaminlerden maksimum istifade etmemizi sağlar. Havuçta bulunan beta-karoten yağda çözünür bir moleküldür ve vücudumuzda A vitaminine dönüştürülür. Vitaminlerin en çok bilinenlerinden C vitamini; altı karbon, sekiz hidrojen ve altı oksijen atomundan meydana gelir ve askorbik asit olarak da anılır. C vitamininin vazifleri arasında dokularımızı bir arada tutan kollojen proteininin sentezinde görev almak, ayrıca prolylhidroksilaz enzimini aktif hale getirmek vardır. Bazı canlılar glikozdan yaralanarak C vitamini üretebilirler, ama insanoğlu bu vitamini yediği besinlerden almak zorundadır.
Askorbik asit yani C vitamininin kimyasal modeli.
Protein ve vitamin gibi vücudun hayatiyeti için şart olan moleküllerin bir kısmı bedenimizde üretilirken, diğer bir kısmı besin olarak alınmalıdır. Kul ile Yaradan arasındakı bağlantının daha iyi anlaşılması ve Samed isminin bir tecellisi olarak biz başka varlıkların ürettiği moleküllere muhtaç bırakılmışız. Hayvanların diyetleri genellikle bir ya da bir kaç çeşit besinden ibaret..Hatta bazıları için tek çeşit.. Buna karşın varlıklar içinde en fazla çeşit gıdayı insanlar tüketiyor. Ananastan patatese, baharatlardan meyvelere, balık ve et ürünlerine kadar yelpazesi en geniş diyet biz insanoğluna ait. Ve bu gıdalara ihtiyacımız olan vitaminler, proteinler ve karbonhidratlar özenle yerleştirilmiş. C vitaminine hiç bir şekilde ihtiyacı olmayan bir ağacın C vitamini sentezleme zahmetine katlanıp meyvesine eklemesi ve tam da bu vitamine ihtiyaç duyulan kış aylarında meyvenin olgunlaşması nasıl tesadüfen ve kendi kendine olabilir ki? İşte bu kıymettar ve her biri birer sanat harikası olan nimetler Ehad-i Samed’in birer kudret mucizesi ve rahmet hediyeleridir.
Biyokimya
-
Serum Enzimlerini Tayin Yöntemleri
-
Fosfatazlar (Alkali fosfataz= ALP)
-
Transferazlar
-
Transaminazlar
-
Enzimlerin Görev, İşlev ve Özellikleri - Enzimlerin İsimlendirilmesi
-
Kanda Bilirubin
-
Serum Proteinleri
-
Fosfolipidler
-
Trigliseridler
-
Kolesterol Nedir?
-
Kan Lipitleri Nelerdir?
-
Kan Şekeri Nedir?
-
Araşidonik Asit (ARA) Nedir?
-
Lizozim enzimleri
-
Lizozim: İlk Antibiyotik