Ormanlar ve Su Arasındaki Önemli İlişki
Dünyada sudan daha hayati olan çok az kaynak vardır. İster içme suyu olsun, isterse evlerimizde banyo yapmak ve bulaşıkları temizlemek için olsun, suya ihtiyacımız olmadığı bir gün ve kullanmadığımız bir gün dahi bulunmaz.
Ortalama bir insan günde yaklaşık 80-100 litre su kullanır. Birçoğumuz için, evlerimizde temiz içme suyuna ve akan suya erişimin olması kabul ettiğimiz bir gerekliliktir. Oysa Birleşmiş Milletler’e göre, dünya nüfusunun yüzde 85’i gezegenin en kurak olan diğer yarısında yaşıyor ve 783 milyon insanın temiz suya erişimi bulunmamaktadır.
Bu arada suya ihtiyaç duyan tek canlı grubu insanlar değiller. Hayvanlar da temiz suya ihtiyaç duyarlar ve yüksek geçirgen cilde sahip farklı kurbağa türleri gibi birçok tür için su kirliliği yok olma anlamına gelebilir.
Temiz suya erişimin kaybı ve su kaynaklarının kirlenmesi, kısmen ormansızlaşmadan kaynaklanmaktadır. Su mevcudiyeti ormanların sağlığı ve orman canlıları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir, bu da ormanlar ve su arasındaki ilişkinin önemini gösterir. Ağaçların tüm vücutlarının % 50'den fazlası sudan oluşur. Büyümek ve sağlıklı kalmak için sabit bir kaynağa ihtiyaçları vardır. 30 metre uzunluğundaki sağlıklı bir ağaç, topraktan 11.000 litre su alabilir ve tek bir büyüme mevsiminde tekrar oksijen ve su buharı olarak havaya geri bırakabilir. Suyu, kılcal damarlara benzer küçük köklerini kullanarak topraktan alır. Topraktan alınan su bitki kökleri ile alınır iletim demetleri vasıtası ile ağacın gövdesinden yapraklara kadar ulaştırılır.
Ağaçlar, doğal süngerler olarak işlev görür, Toprak yağışları toplar ve filtreler, yavaş yavaş akarsulara ve nehirlere geri bırakır, su kalitesinin korunmasında en etkili etken toprak örtüsüdür. Ormanların suyun filtrasyonuna yardım etme kabiliyeti yalnızca sağlığımıza ve ekosistemin sağlığına değil aynı zamanda cüzdanlarımıza da yarar sağlar. Orman örtüsü doğrudan içme suyu arıtma maliyetleri ile ilişkilendirilmiştir. Dolayısıyla bir kaynak suyu havzasında ne kadar orman olursa o suyu arıtmanın maliyeti o kadar düşük olur. Ormanlar, bu faydaları, bir dere, göl veya nehir gibi bir su kaynağına ulaşmadan önce topraktaki sudaki çökeltileri ve diğer kirleticileri filtreleyerek sağlar.
Akarsu ve nehir kenarlarının kenarında veya yakınında bulunan ormanlık bir arazinin tampon olarak bulunması, suyu yapay olarak filtrelemekten daha faydalıdır. Alabalık ve somon gibi balık türleri su sıcaklığındaki ani değişikliklere karşı hassastır. Bu yüzden bu tür balıklar yumurtalarını sadece ağaç gölgelerinin bulunduğu alanlara bırakmayı tercih eder.
Ayhan KÜYÜK
Ekoloji Haberleri
-
Artan sıcaklıklar Arnavutluk'taki göçmen kuş yaşam alanlarını olumsuz etkiliyor
-
Araştırmacılar yeşil algler ve bakterilerin birlikte iklimin korunmasına katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
-
Araştırmacılar mısırın topraktaki arsenik toksisitesini azalttığını keşfetti
-
Hindistan kaplanları iklim ve insan baskısı arttıkça yükseklere tırmanıyor
-
2100 yılı için sığ kıyı ekosistemlerinin kaderini tahmin etmek
-
Ülkeler mercanlara yardım için 12 milyar dolar toplama sözü verdi
-
Dünyadaki biyolojik çeşitliliğin üçte ikisi toprakta yaşıyor
-
Derin denizlerin eşsiz güzellikleri "Mercan Resifleri"
-
Canlıların korunma statüleri,
-
Çevreye Etkin Bir Yaklaşım: Kişisel Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Azaltma Stratejileri
-
Deterjanların Çevre Üzerindeki Etkileri ve Sürdürülebilir Yaklaşımlar
-
İnsan Türlerinin Melezleşmesi, İklimle Yakından İlişkiliydi
-
Yağmur yağacağını koklayabiliyor musun?
-
İklim değişikliği çocuk sağlığını riske atıyor
-
Kaplumbağa Fosili, 150 Milyon Yıl Önceki Habitatı Aydınlatıyor