Kök hücre ve kordon kanı
"Kordon kanı" adı verilen kan, bebeğin doğumundan sonra göbek kordonu içinde kalan kandır. Yapılan araştırmalarda kordon içinde kalan bu kanının çeşitli hastalıkların tedavisinde önemi bir görevi olduğu bulunmuştur. Bu önemli görevi üstelen hücrelere kök hücre denir ve bebeğin kordon kanı, "kök hücreler" açısından oldukça zengin bir kaynaktır.
Kök hücre nedir?
Kök hücreler, bir çok dokuda bulunan ve değişerek vücudun diğer dokularını oluşturma yeteneğine sahip bir grup hücredir.
Kök hücreler ;
-doku ve organlara oksijen ve karbondioksit taşıyan eritrositlere (alyuvar),
-vücudun bağışıklık sistemini oluşturan lökositlere (akyuvar),
- kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositlere,
-kemik,
-kıkırdak,
-damar duvarı,
-bazı sinir sistemi destek hücreleri,
- kalp kası,
-böbrek hücrelerine farklılaşabilir.
Kök hücrelerin vücuttaki diğer tip hücrelere farklılaşma özelliğinin keşfedilmesi ile birlikte bu hücrelerin ;
-kanser,
-özellikle kemik iliği hastalıklarında (lösemilerde)
-felç,
-Parkinson,-Alzheimer,
- omurilik zedelenmeleri,
-kalp ve birçok genetik kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği fikri ortaya çıkmıştır.
Günümüzde kök hücreler özellikle kemoterapi ve/veya radyoterapi gören kanser hastalarının kan ve bağışıklık sistemini yeniden canlandırmak için kullanılmaktadır.
-Lenfomalar
- Aplastik anemiler (kemik iliğinde hücre üretiminin olmaması)
- Orak hücreli anemi
- Talasemi
-Amegakaryositik trombositopeni
- Nöroblastom
- Bazı bağışıklık yetmezlikleri gibi durumlarda kullanılır.
Kordon kanından veya kemik iliğinden elde edilebilen kök hücreler vücudun "kaynak" hücreleridir.
Kordon kanı kök hücrelerinin kemik iliği kök hücrelerine göre üreme hızı daha fazladır. Kök hücreler sadece doğumda toplanabildikleri için toplama işlemini uzman hekimler tarafından yapılır, toplanma sonrası işlemlerin uzman kişilerce yürütülmesi ve örneklerin uygun koşullarda saklanması gerekir. İlk kordon kanı nakli 1988 yılında gerçekleştirilmiştir. 1995 yılından itibaren dünyada kordon kanı bankaları yeni doğanların kordon kanlarının saklanabilmesi için yaygın olarak faaliyete geçirilmiştir.
Kordon kanı saklanması iki sebeple yapılır;
1-Kendi çocuklarının kordon kanına ihtiyacı olan ve/veya ileride ihtiyaç olduğunda kullanılmak üzere bebeklerinin kordon kanını saklamak isteyen aileler için kordon kanı bankasında saklama işlemi yapılır.
2- Kordon kanını saklamak istemeyen ailelerden izin alınarak onların kordon kanları ileride nakil gerektirebilecek başkalarının tedavisi için kordon kanı bankası tarafından saklanır.
Kordon kanının alınması;
Kordon kanı bebek doğar doğmaz ilk 15 dakika içinde, göbek bağı kesildikten sonra göbek bağından alınır. Bu kan, toplanmadığı tüm durumlarda plasenta ile birlikte atıldığından, toplanması normal doğum prosedürünü ve bebeği herhangi bir şekilde etkilememektedir. Genelde toplama işlemi doğum esnasında doğumu yaptıran hekim tarafından yapılır. Hem normal yolla hem de sezeryan doğumlarda uygulanabilir.
Toplanan kan 36 saat içinde kordon kanı bankası laboratuvarına gönderilir. Kordon kanı laboratuvarda özel yöntemler ile dondurulur ve sıvı azot içinde saklanır. Dondurulan hücreler daha sonra gerek duyulduğunda çözülerek tedavide kullanılabilir.
Genel Biyoloji
-
Protista Alemi ve Genel Özellikleri
-
Hücrelerdeki farklı ve benzer yapılar
-
Ses Nedir ? Ses Nasıl Oluşur?
-
Kültürü Yapılan Fitoplankton Türleri Nelerdir?
-
Apoptoz: Programlı Hücre Ölümü Nedir?
-
Ribozom ve Protein Sentezi
-
Mikrotübüller ve İplikçikler
-
Hücre Zarları
-
Lipid Çift-Katmanın Keşfi
-
Biyoreaktör
-
Telomerler ve İnsan Telomerinin Kristalik Yapısı
-
Hücre Biyolojisinin Tarihsel Gelişimi
-
Hücre biyolojisi nedir ?
-
Biyolojik Çeşitlilik Nedir ?
-
Sinir Sistemi Yapısında Bulunan Hücre Tipleri ve Özellikleri Nelerdir?