Halk İçin Rüzgâr Türbini – Röportaj
Dünyanın birçok yerinde enerji ihtiyacının karşılanması için fosil yakıtlara bağlı enerji üretimi en çok başvurulan yöntemlerden birisi.
Elektrik enerjisi üretmek için yakılan kömür atmosfere karbondioksit gazı salınımına sebep olur ve bu gaz, dünya ikliminin değişmesine ve her geçen yıl Dünya’nın daha da sıcak olmasına neden olur. Küresel iklim değişikliği ve küresel ısınmayı engellemenin ya da en azından yavaşlatmanın en kolay yolu da fosil yakıtlara bağlı enerji üretim santrallerinin kapatılmasını sağlamak ya da en azından yenilerinin kurulmasını engellemek ve yenilenebilir enerji santrallerinin yaygınlaşmasını sağlamaktır.
Elbette ki bu tercihlerin yapılmamasının ekonomik ve politik bazı sebepleri var. Kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar yer altından neredeyse bedavaya çıkarılıp, yakılıyor ve elektrik olarak satılırken, bu alandaki şirketlere büyük paralar kazandırıyor. Dolayısıyla da bu alanlara yatırım yapan şirketler de dünyanın sonunun gelmesine yaptıkları bu katkıyı umursamadan termik santral çağının kapanmasını istemiyor.
Fosil yakıtların çevreye verdiği zarar ve bu yakıtların sınırlılığı göz önüne alındığında da alternatif enerji üretimi araştırmalarının geliştirilmesi büyük önem arz etmeye başladı. Bu yöntemlerin başında da yenilenebilir enerji kaynakları geliyor. Yenilenebilir enerji, doğadaki kaynaklardan elde edilebilen ve doğa tarafından daimi olarak takviye edilebilen enerjiye denir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi olarak sıralanabilir.
İşte İstanbul’un yoksul bir gecekondu mahallesi olan Küçük Armutlu’da Halkın Mühendis Mimarları isimli, oldukça köklü bir geleneğe sahip bir grup mühendis ve mimar, sınırlı bir bütçe ile geliştirdikleri rüzgâr türbini teknolojisi ile bilimi halka taşımanın ve halk için bilim üretmenin pratiklerini hayata geçirdi.
Kendileriyle rüzgâr türbini üretimleri sürecini konuştuk.
Merhabalar. Birçok insan sizi İstanbul’un yoksul bir gecekondu mahallesi olan Küçük Armutlu’da kendi imkanlarınızla üretip, kurduğunuz bir rüzgâr türbininden tanıyor. Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Halkın Mühendis Mimarları kimdir?
Halk için mühendislik mimarlık pratikleri Türkiye’deki devrimci mücadeleyle yaşıttır. 80 öncesi Çayan mahallesi, 80 sonrası Armutlu gibi yoksul gecekondu mahallelerinin kurulmasından halkın birçok sorununa kadar, Mühendislik-Mimarık alanından doğru çözümler üretilmiştir. İlk olarak 1987 de kurulan Demokrasi Mücadelesinde Mühendis Mimarlar olarak iradi bir şekilde Türkiye’deki sınıf mücadelesinde mühendislik mimarlık mesleğinin yeri ortaya konulmuştur. 2006 da kurulan İVME dergisiyle gündeme dair dosya konularıyla birçok dergi çıkarılmış, yine bu yıllar arasında türkiye devrimci pratiği içerisinde yerini almıştır. 2013’te TMMOB‘ye yapılan saldırılara karşı 17 günlük Ankara yürüyüşüyle ilk ismini duyuran Halkın Mühendis Mimarları bundan sonraki halk için mühendislik mimarlık pratiklerini de açıklamıştır. Bu isim değişikliği aslında birçok yönüyle değişen pratiğin de habercisidir. Halkın Mühendis Mimarları halkın içinde, halkla birlikte alternatifler yaratırken kendi mesleki sorunlarını da devrimci mücadele içerisinde çözmeyi hedefler. Kapitalizmin yaratttığı sorunlara sosyalist çözümlerle cevap vererek, mühendis-mimarları ve halkı bu çözümler etrafında örgütlenmeye çağırır. Halkın emekle bugüne kadar getirdiği ve şimdi burjuvazinin hizmetinde olan bilimi ve tekniği yine halka ulaştırmak için mücadele eder.
Peki kısaca rüzgâr türbini fikrini ortaya çıkaran koşullardan bahseder misiniz?
Halkın Mühendis Mimarları (HMM) Enerji Komitesi olarak kendi enerjimizi kendimiz üretebilir miyiz diyerek yola çıktık. Güneş enerjisi, biyonerji gibi birçok yöntemi ineceledik ve ilk olarak kendi imkanlarımızla hayata geçirebileceğimiz bir rüzgar türbini yapabileceğimize karar verdik. Rüzgar türbini fikrinin ortaya çıkmasında hayatımıza dokunan birçok sebep var. Bunların en başında Türkiye’nin enerji konusundaki dışa bağımlılığı ve bu bağımlılığın halkın cebine faturalarla yansıması gelmektedir. Enerji politikalarından dolayı talan edilen ormanlarla kurutulan derelerle bu liste uzar gider.
İşin biraz daha fizik boyutuna girmek istiyoruz. Fikir aşamasındayken rüzgâr ölçümleri, bölge tespiti vs ne gibi ölçümlerde bulundunuz?
Bir rüzgar türbini kurabilmek için ilk öğrenmemiz gerekenler; veriler girdi değeri olan rüzgar ve çıktı değeri olan kurulacak yerin enerji talebi oldu. Rüzgar ölçümlerinde helyum balonundan elektronik ölçüm aletlerine, rüzgar haritalarına kadar birçok yöntem kullandık. Evin talebini de evdeki sarfiyatı minimuma indirecek önlemlerle birlikte hesapladık.
Biraz da türbinin mühendislik sürecini merak ediyoruz. Nelere ihtiyaç duydunuz ve bu ihtiyaçlarınızı nasıl karşıladınız?
İlk olarak alternatörüyle (dönme enerjisini elektriğe çeviren kısım), kanadıyla bir sisteme karar vermemiz gerekiyordu; ama elimizdeki birikimlerle bu çok zor olacaktı. Bunun için kendi rüzgar türbinini yapan türbin üreticilerinden akademisyenlere kadar birçok kişiye danışıp kanat ve alternatör şekline karar verdik. Bundan sonraki süreç, atölyede deneme yanılma yöntemleriyle ilerledi. Mıknatıs kuvveti, bakır telleri sardığımız iletken madde, sarım sayısı, kutup ve mıknatıs sayısı, bağlantı şekli ve daha birçok değişkenin en uygun kombinasyonu bu deneme süreçlerinde netleşti.
Bildiğimiz kadarıyla herhangi bir sponsor ile anlaşma yapmadınız, peki maliyeti pahalıya patladı diyebilir miyiz?
Elektrik üreten kısmın toplam maliyeti 1200 TL. Bize göre halk için ihtiyaç olan bir şey varsa bu ihtiyaca bir şekilde cevap verir. Rüzgar türbini projesinde bu; kiminin emek katkısıyla, kiminin de ekonomik desteğiyle oldu.
Peki türbinden ne kadarlık bir elektrik enerjisi elde edebiliyorsunuz? Enerji verimini artırıcı çalışmalar yapıyor musunuz?
2 m/s rüzgar hızında elektrik üretmeye başlıyor, 2.5 m/s rüzgar hızında 6.5 Watt, 4 m/s de 64 Watt, 6 m/s de 180 Watt ve 7 m/s de 350 Watt üretmektedir. Şimdiki üretimimiz ile enerji talebi çok yüksek olan aletler (çamaşır makinesi, ütü) dışında bütün bir evin talebine cevap verebiliyoruz. Bütünüyle bir eve yetebilecek bir rüzgar türbini için çalışıyoruz.
Yenilenebilir enerjilerde en büyük problemlerden birinin, enerjinin dönüştürülüp depolanması olduğunu biliyoruz. Peki bu sorunların üstesinden nasıl geliyorsunuz?
Genel olarak rüzgar türbinimizin bir özgünlüğü var. Bu da daha düşük rüzgar hızlarında da elektrik üretebilmesi. Fakat şu an için dönüştürüp depolamada piyasada kullanılan yöntemleri kullanıyoruz. Yani üretilen elektriği regülatör ile sabitleyip aküye gönderiyoruz, aküde depoladığımız elektriği ise inverter ile yükseltip kullanıma hazır hale getiriyoruz. Bu kısımları şimdilik hazır olarak alıyoruz, ama bunları da kendi imkanlarımızla üretebilmek hedeflerimiz arasında.
Bildiğimiz kadarıyla rüzgâr türbini sizin ilk üretiminiz değil, daha öncesinde de bedensel engelli insanlarımız için elektronik bir yürüteç yapmıştınız. Yürüteç ve rüzgâr türbini gibi üzerine yoğunlaştığınız başka çalışmalarınız var mı?
Enerji komitesi olarak bunların dışında enerji üreten bir kondisyon bisikleti de üretiyoruz.
Ayrıca HMM Halk Bahçesi Komitesi, halkın ucuz ve sağlıklı besin elde edebilmesi için halkla birlikte halk bahçeleri kuruyor ve geliştiriyor. 2.5 yıl önce Armutlu’da kurulan Şenay ve Gülsüman Halk Bahçesi dışında Gazi Mahallesi‘nde bir halk bahçesi kuruyoruz. Ayrıca İzmir Çiğli‘de de bir halk bahçesi kuruldu ve günden güne daha da gelişiyor.
Ek olarak; Mimar Meclisi ile birlikte kentsel dönüşüm saldırılarına karşı yerinde ve yerlisiyle iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Küçükarmutlu mahallesinde bir mimari fikir proje yarışması yapıldı ve ardından bu fikirler üzerine 2 çalıştay yapıldı. Yakın zamanda ise bir bu fikirlerin hayata geçirileceği 1.5 aylık bir atölye çalışması olacak.
Ve 3 ayda 1 çıkardığımız Halk için Mühendislik Mimarlık dergimiz var. Bu ay yeni sayısı çıkacak olan dergimizin yanında bir de rüzgar türbini özel sayısı olacak.
Bunların dışında birçok proje önerisi gelse de şu an için hayata geçirebildiklerimiz bu kadar.
Peki bu ve benzeri uygulamaların arttırılması ile ilgili olarak buradan vermek istediğiniz bir mesaj var mı ve insanlar sizinle nasıl iletişime geçebilir?
Facebook’tan halkinmuhendismimarlari sayfasından; twitter’dan halkinmuhendis sayfasından bizimle iletişime geçebilirler. Mail adresimiz de; [email protected].
Ayrıca Küçükarmutlu Mahallesi’nde, 3 ayda 1 çıkardığımız Halk için Mühendislik Mimarlık dergimizin bürosu var. Adresi; Fatih Sultan Mehmet Mahallesi Beyaz Sokak No:20.
Son olarak;
Mühendislik mimarlık mesleği hayatın her alanına dokunmaktadır ve her alanda da bu düzene alternatifler yaratacağız. Bizden çalınan bilim ve tekniği almanın yolu halk için mühendislik mimarlıkta bunun yolu ve yöntemi de pratiklerimizdedir. Bu pratikler ile düşünü kurduğumuz sosyalist dünyayı şimdiden inşa ediyoruz.Bu onuru bütün meslektaşlarımız ve halkımızla paylaşmak istiyoruz. Bu halkın mühendislerini mimarlarını halk için mühendislik mimarlık yapmaya Halkın Mühendis Mimarları’yla birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
http://bilimfili.com/halk-icin-ruzgar-turbini-roportaj/
Ekoloji Haberleri
-
Hindistan kaplanları iklim ve insan baskısı arttıkça yükseklere tırmanıyor
-
2100 yılı için sığ kıyı ekosistemlerinin kaderini tahmin etmek
-
Ülkeler mercanlara yardım için 12 milyar dolar toplama sözü verdi
-
Dünyadaki biyolojik çeşitliliğin üçte ikisi toprakta yaşıyor
-
Derin denizlerin eşsiz güzellikleri "Mercan Resifleri"
-
Canlıların korunma statüleri,
-
Çevreye Etkin Bir Yaklaşım: Kişisel Karbon Ayak İzi Hesaplama ve Azaltma Stratejileri
-
Deterjanların Çevre Üzerindeki Etkileri ve Sürdürülebilir Yaklaşımlar
-
İnsan Türlerinin Melezleşmesi, İklimle Yakından İlişkiliydi
-
Yağmur yağacağını koklayabiliyor musun?
-
İklim değişikliği çocuk sağlığını riske atıyor
-
Kaplumbağa Fosili, 150 Milyon Yıl Önceki Habitatı Aydınlatıyor
-
El Nino geri döndü! Ne kadar kötü olacak?
-
Okyanuslar iklim değişikliği nedeniyle daha yeşil hale geliyor
-
İklim Değiştikçe İnsanlar Farklı Habitatlara Uyum Sağladı