Genler Karakterimizi Etkiliyor Mu?
Avusturyalı papaz Mendel 1860 yılında genetik bilimin temelini atmıştır. Günümüzde genetiğin kromozonlara dayandığı biliniyor. Bir canlı varlık hücrelerden yani çevresi bir zarla kuşatılmış canlı madde parçacıklarında oluşmaktadır. Her hücrede bir çekirdek, çekirdeğin içindele kromozom denilen mikroskobik çubuklar bulunur. Spermatozoit yani erkek döl hücresi, yumurtalık yani dişi döl hücresi genetikte en önemli rol oynamaktadır. Bu hücrelerde anne ve babaya ait özellilikleri taşıyan kromozomlar vardır. Çubukların üzerinde gen denilen bir dizi parçacık vardır. Ve her gen bir karaktere denk gelmektedir.
Genlerde veya kromozomlarda kazara bir değişme meydana gelebilir. Buda geni veya genleri önemli ölçüde değiştirir. Böylece etkilenmiş döl hücreleri bulunan bir canlıdan doğacak bir birey anne ve babadan farklı olacaktır. Buda bireye değşimiş ya da değşinim geçirmiş denir. Bazı hayvan ırkları base, buldok köpeği, çıplak boyunlu tavuk, yelken kuyruklu balıklar, böyle değişimler sonucu oluşmuşlardır. Normal karakterler (boy, göz rengi, saç rengi, zekâ) genetik fakat karmaşık bir süreç sonucu oluşmaktadır. Derinin rengi birçok gen belirler, derinin açık ya da koyu renk olması özel hücrelerden yapılan kara boya maddesinin yani melaninin etkisine bağlıdır. Hayvanların postundaki ve tüylerindeki benek ve çizgileri meydana getiren de melanindir.
Ruhsal karakterlerin (kavgacılık, heyecanlılık) gibi özellikler gene çekim kuralların aymaktadır. Davranış özellikleri de genlerimizden gelmektedir. Hatta bu özellikle ilgili bazı hayvanlar üzerinde deney yapılmıştır. Fare üzerinde yapılan bir deneyde alkolizme yatkınlığın genlerden geldiğini belirlenmiştir. İnsan üzerinde bu tür deneme yapmak zordur. Fakat ikizlerde bu tur araştırma yapmak kolaydır aynı genlere sahip olduklarından ikisinde aynı davranış karakter özellikleri tasıma olasılığı yüksektir. Kızıl saçlı, çilli bir çocuk, deri, saç ve göz rengi soydan gelen, tanınması kolay karakterlerdendir. Ama bu özellikler birkaç kuşak hatta tamamen kaybolduğuca görülmektedir. Avrupa’da kahverengi gözlü esmerlerin sayısı açık renk gözlü sarışınlar oranla artması buna örnektir.
Karakterimizin yanı sıra birçok hastalıkta genlerden gelmektedir. Renk körlüğü, şeker hastalığı, felç, bazı kanser vakaları, kalp rahatsızlıkları gibi hastalıklar genetik olup aynı soy mensuplarında risk taşımaktadır. Ayrıca kan grupları da kuşaktan kuşağa geçmektedir.
Yazar: Elif AÇIKGÖZ
http://www.bilgiustam.com
Genetik Haberleri
-
Araştırmacılar kediler, yunuslar, kuşlar ve düzinelerce başka hayvanın genom haritasını çıkarıyor
-
Kolombiya'da nadir görülen bir kuş türünde "gynandromorphy" gözlemlendi
-
Kurumaya dayanıklı bitkiler için genom veritabanı yayınlandı
-
En son DNA barkodlama teknolojisiyle İsrail'in tatlı su balık türleri listesinin yeniden gözden geçirilmesi
-
İnsanların Daha Önce Bilinmeyen Bir Dokunma Duyusu Keşfedildi
-
Bilim İnsanları Tüm İnsan Genomunun Dizilimini Çıkardı. Ancak Henüz Bitmedi
-
İlk Defa Tazmanya Kaplanından RNA Elde Edildi
-
Neandertal DNA’nız, Sizi Acıya Karşı Daha Hassas Yapıyor Olabilir
-
Epigenetik ve Epigenetik Mekanizmalar
-
İlk taslaktan 20 yıl sonra insan Y kromozomu tamamen dizilendi.
-
Kim Bu Kimerizm? Tek Bedende İki Kişi
-
Gen terapi, genetik materyalin yeniden düzenlenmesi
-
mRNA Aşıları: Genetik İnovasyonunun Yeni Yüzü ve Sağlıkta Devrimi
-
Genetik Dizilimi Yapılan En Eski Modern İnsanın Yüzünü Görün
-
Neandertal ve Denisovalı Genleri Farelere Aktarıldı