Gen akışı modelleri
Gen akışına dair modeller, popülasyon genetiğinden elde edilebilir. Örneğin, Sewall Wright’ın komşuluk modeli (İng: neighborhood model), ada modeli (İng: island model) ve atlama taşı modeli (İng: stepping stone model).
Gen akışı azaltımı
Genetiği değiştirilen bitkilerin yetiştirilmesinde ve hayvancılıkta, genellikle kasıtlı olmayan çapraz tozlaşma ve melezleme yöntemleriyle gen akışı azaltımı sağlayıp genetik kirliliği önlemek, yani onların genetik modifikasyonlarının, diğer geleneksel yollarla elde edilen melez popülasyonu veya yabani yerli bitkisi ile hayvan popülasyonlarını kirletmesini önlemek zorunlu hale gelmektedir. Gen akışını sınırlamadaki nedenler, biyogüvenliği ve genetiği değiştirilmiş ekin sistemleri ile genetiği değiştirilmemiş ekin sistemlerinin yan yana işleyebileceği tarımsal bir birlikte var olmayı da kapsayabilir. [2]
Birkaç büyük araştırma projesi yürüten bilim insanları, bu projelerde gen akışını sınırlayan yöntemleri araştırmaktadırlar. Bu projelerden bazılar, biyolojik önleme (İng: biological containment) metodlarını inceleyen TransContainer, genetiği değiştirilmiş bitkilerin biyogüvenliğine odaklanan SIGMEA ile genetiği değiştirilmiş ve genetiği değiştirilmemiş olan ürün zincirlerinin birlikte yaşamaları üzerinde araştırma yapan Co-Extra’dır.
Genel olarak, gen akışının azaltılmasına dair üç yaklaşım şekli vardır: genetik modifikasyonları polenlerin dışında tutmak, polen oluşumlarını engellemek ve polenleri çiçeklerin içinde tutmak.
İlk yaklaşım transplastomik bitkiler (İng: transplastomic plant) gerektirir. Transplastomik bitkilerde, modifiye edilmiş DNA, hücre çekirdeğinde yer almaz, ancak çekirdek dışındaki hücre bölmeleri olan plastitlerde yer alır. Plastitler için bir örnek, içlerinde fotosentezin oluştuğu kloroplastlardır. Bazı bitkilerde, polenler plastit içermezler, dolayısıyla plastitlerdeki herhangi bir değişiklik polenlere iletilerek aktarılmaz.
İkinci yaklaşım, erkek steril (kısır) bitkiler üzerine dayanır. Erkek steril bitkiler, işleve sahip çiçekler üretemezler ve dolayısıyla yaşayabilir polenler bırakamazlar. Sitoplazmik erkek steril (İng: cytoplasmic male sterility) bitkiler, yüksek verim üretmeleriyle bilinirler. Bu nedenle, araştırmacılar, bu özelliği genetiği değiştirilmiş ürünlere de uygulamaya çalışmaktalar.
Üçüncü bir yaklaşım, çiçeklerin açmasını engellemeye yöneliktir. Bazı bitkilerde doğal olarak gerçekleşen bu özelliğe kleistogami (İng: cleistogamy) denir ve bu terim, açılmamış bir çiçeğin kendi kendine döllemesi olayını tanımlar. Kleistogamik bitkiler, sadece kısmen açık veya hiç açık olmayan çiçekler üretirler. Ancak, gen akışının azalmasında kleistogaminin ne kadar güvenilir olduğu belirsizliğini korumaktadır. Kolza tohumları üzerinden veriler elde etmeye çalışan bir CO-Ekstra araştırma projesi, bu konuda yüksek güvenirlik derecesine ulaşılabileceğine şüpheyle bakan bir ön sonuç yayınlamıştır.
Genetik
-
İnsanlarda Kaç Kromozom Vardır?
-
Sık görülen mikrodelesyon sendromları nelerdir?
-
Bilim insanları kromozomları nasıl inceler?
-
Arkea'da Kromozomlar ve DNA Replikasyonu
-
DNA Onarım Mekanizmaları Nelerdir?
-
DNA hasarına neden olan etkenler nelerdir?
-
XYY Süper Erkek Sendromu - JACOB’S, Sendromu
-
Bitki doku kültürü çalışmaları ile haploid bitkiler elde edilebilir
-
Gram pozitif bakterilerden genomik DNA izolasyon protokolü
-
E. coli bakterisinden genomik DNA izolasyon protokolü
-
DNA’nın Keşfi
-
İnsan Genom Projesi Nedir ? Amaçları Nelerdir ?
-
Genomik mikrodizilimlerle ikilenme teşhisi yöntemi
-
Gen duplikasyonu ve amplifikasyonu nedir?
-
DNA ile RNA Arasndaki Farklar ve Benzerlikler Nelerdir