Canlılığın ortaya çıkışında kilin olası rolü
Toprağın önemli bileşenlerinden olan kil, basit monomerlerden kendiliğinden meydana gelen katyonik ve anyonik polimerlerin oluşturduğu kompleks yapılardır. Büyük bölümü, silikatlar halinde meydana gelir.
Silikatlar, iki boyutta kovalent bağlar oluşturabildiklerinden, tabaka meydana getirmek üzere iki boyutta çoğalabilirler. Tipik bir silikat kristali, monomerlerin doğrudan bağlanmasıyla kaolen; araya giren su molekülleriyle kaolinit (Al2O3. 2SiO22H2O); K, Mg, Fe, Al gibi katyonlarla birleşerek mika veya her ikisi ile bir arada montmorillonit (Al2O3. 4SiO2. H2O) minerallerini
tabakalar şeklinde oluşturabilmektedir. Bu özelliği ile kil, canlıların yukarıda verilen iki önemli özelliğinden biri olan çoğalma yeteneğine sahip bir kimyasal maddedir. Fakat bu yapıda, canlılığın ikinci karakteri olan kalıtsal değişikliği görmek mümkün değildir.
Bununla beraber, tabakalı bir yapı sergileyen silikatlar, başka kimyasal yapılarla ilişkiye girerek, farklı yapılar oluşturabilirler. Bu düşünce aşağıdaki gözlemlerle desteklenmektedir.
1- Yukarıdaki minerallerden montmorillonit şişme özelliğinden dolayı, düz tabaka oluşturabilen halkalı yapıdaki organik molekülleri, silisli yüzeyleri arasında orta derecede veya kuvvetli bağlarla tutabilmekte ve bu bağlanma kil üzerindeki negatif elektriksel yükle kuvvetlendirilmektedir.
2- Yerin ilkel döneminde belli başlı fosfat kaynağı olduğu düşünülen kalsiyum fosfatın birden fazla ( - ) yüklü bileşikle kuvvetli bağlar oluşturduğu bilinmektedir.
3- Bazı canlılarda (süngerler) silisli yapıların organik bileşiklerle kovalent bağlar kurduğu bilinen bir gerçektir.
Bu delillere dayanılarak, kalıtsal yapının; belli organik molekülleri kendine bağlayarak birikmesini sağlayan kil mineralleri arasında meydana geldiği düşünülmektedir.
8- Prebiyotik dönemde ilk RNA benzeri moleküllerin öngörülen oluşumu
Bu yöndeki ilk işlemlerin atmosferde meydana geldiği düşünülmektedir. Bunlar volkanik gazlardan meydana gelen HCN ve CH2O (formaldehit) dur. Bu reaktif moleküller yağmurla atmosferden yıkanarak topoğrafyanın çukur alanlarına toplanmışlardır. Donma noktasına yakın soğukluktaki sularda HCN yoğunlaşarak, adım adım ilerleyen reaksiyonlarla, yukarıda anlatıldığı şekilde sırasıyla (DAMN); UV (300 nm) etkisi altında (AICN); (AICN) nin daha ılık ve HCN nin bir hidroliz ürünü olan amonyum format içeren göllere taşınmasıyla adenin; adeninin deaminasyonu ile veya (AICN) nin hidroliziyle (AICA) ve bunun da (AICN) yi adenine dönüştüren koşullarda hipoksantine dönüşmesiyle ikinci pürin meydana gelmiştir.
Bu şekilde meydana gelen pürinlerin çevreye dağılmadan daha sonraki işlemler için birikmelerinde, yukarıda anlatılan özelliği nedeniyle kilin rolü olduğu ve yeryüzünde bir çok lokalitede bu birikimin meydana geldiği düşünülmektedir.
Evrim
-
Evrim nedir? Evrim süreci nasıl işler?
-
Atların Evriminde Parmaklar ve Toynak...
-
Mikro evrim nedir
-
Yumuşakçaların evrimi
-
Bitki Evrimi 5/5: Çayır İmparatorluğu
-
Bitki Evrimi 4/5: Çiçeklerin ve Tohumların Öyküsü
-
Evrim düşüncesinin tarihi
-
Bitki Evrimi 3/5: Kömür Çağı
-
Bitki Evrimi 2/5: Ormanların Doğuşu
-
Bitki Evrimi 1/5: Karaya İlk Çıkanlar
-
Mutasyon, Evrimsel Sürecin Hammaddesidir!
-
Evogram Nedir ?
-
Yeni Genetik Kombinasyonların Oluşumu ve Evrimin Türleri Değiştirme Mekanizması
-
Evrim'i Tetikleyen Mekanizmalar Nelerdir?
-
Darwin ve Doğal Seleksiyon